Connect with us

Elektrikli Otomobiller

Çinli Premium Elektrikli Otomobil Markası Voyah, Türkiye’ye Free Modeliyle Giriş Yaptı!

Çin’in en büyük otomotiv şirketlerinden Dongfeng çatısı altında yer alan, premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah, Türkiye’de 35 yılı aşkın otomotiv sektörü tecrübesiyle faaliyet gösteren Marcar Otomotiv A.Ş. tarafından temsil edilmeye başlandı. Voyah, Türkiye’ye ilk aşamada yaklaşık 5 metre uzunluğundaki premium elektrikli SUV modeli Free ile 4.550.000 TL’den başlayan ön sipariş fiyatıyla giriş yapıyor.

20 inçlik jantların üzerinden yükselen heybetli tasarımıyla Voyah Free, otomotiv sektöründeki en yeni konfor ve güvenlik teknolojilerini üst düzey sürüş deneyimi arayanların kullanımına sunuyor. 4 farklı “Voyah Modu”nda ayarlanabilen iç mekanda, araç içinde uyuyan çocuklardan, performanslı sürüşe odaklananlara, makam konforundan, yorgun sürücülerin desteklenmesine uzanan farklı beklentiler gerçek oluyor. Otomotiv sektöründe eşi benzerine zor rastlanan; 3 göstegeçildiğinde yerinden yükrge ekranını kapsayan kokpit tasarımı, kapı kilitleri açılıp sürüşe selirken, isteğe bağlı olarak sürüş esnasında minimalist bir konuma getirilebiliyor.

Yavuz Çırak

5 kişilik iç mekanda kademesiz ambiyans aydınlatma renkleri, parfüm desteği, ileri seviyede filtrelenen klima, masaj fonksiyonlu koltuklar ve daha birçok donanımla premium sürüş deneyimi sonuna kadar yaşatılıyor. Çok kapsamlı güvenlik donanımlarına ek olarak yarı-otonom sürüş desteklerindeki en güncel ekipmanlar da standart olarak sunuluyor. 2 elektrikli motoruyla 360 kW (488 HP) sistem gücü ve 720 Nm maksimum tork üreten, Akıllı 4 Çeker Sistemi’nin de katkısıyla 0-100 km/s hızlanmasını 4.4 saniyede tamamlayabilen Voyah Free, WLTP normlarına göre 500 km’ye kadar elektrikli menzil sunuyor. Voyah’ın Türkiye distribütörlüğünü üstlenen Marcar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nevruz Çırak’la ortak bir karar alarak 2 sene önce ilk çalışmalarına başladıklarını ifade eden Marcar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Çırak, “Çinli markaların dünya çapında yükselişi devam ediyor. Premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah markasını Marcar Otomotiv olarak temsil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Ön siparişe açtığımız Voyah Free modelimiz kısa sürede büyük ilgi gördü. Premium segmente Voyah Free ile yeni bir soluk getiriyoruz” dedi.

Türkiye’de 35 yılı aşkın otomotiv sektörü tecrübesiyle faaliyet gösteren Marcar Otomotiv A.Ş., Çin’in en büyük otomotiv şirketlerinden Dongfeng çatısı altında yer alan, premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah’ın Türkiye distribütörü oldu. Türkiye’ye ilk aşamada tamamen elektrikli premium bir SUV olan Free modelinin satışına başlandı. Voyah Free için ön siparişler, 4.550.000 TL’den başlayan, geri alım garantisi ve 8 yıl batarya garantisini de kapsayan fiyatlarla alınmaya başlanırken, ilk otomobillerin eylül ayında teslim edilmesi öngörülüyor.

Premium segmente yeni bir soluk getiriyoruz

Çinli markaların dünya çapında yükselişinin devam ettiğini söyleyen Marcar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Çırak, “Premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah markasını, Marcar Otomotiv olarak temsil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Ön siparişe açtığımız Voyah Free modelimiz kısa sürede büyük ilgi gördü. Premium segmente Voyah Free ile yeni bir soluk getiriyoruz” dedi. Çin’den birçok marka ile görüşmeler yaptıklarını ifade eden Çırak, “Bu noktada yeni Çin markaları arasından en sürdürülebilir olması sebebiyle Voyah’ı tercih ettik. Çünkü Dongfeng’in devlete bağlı olarak uzun yıllardır otomotiv sektöründe faaliyet göstermesi, bizim karar almamızda önemli bir etken oldu” açıklamasında bulundu.

Büyük boy elektrikli premium SUV pazarında yepyeni bir deneyim

İlk olarak Çin pazarında 2021’nin son çeyreğinde yollara çıkan Voyah Free, 2022’de Çin haricinde ilk defa Norveç pazarına ihraç edildi. Çin ve Norveç’in ardından Türkiye pazarında yollara çıkan Voyah Free, 4905 mm uzunluğu, 1950 mm genişliği ve 1645 mm yüksekliğiyle büyük boy SUV segmentinde yer alıyor. 2960 mm’lik dingil mesafesiyle 5 kişi için geniş yaşam kabini sağlayan Voyah Free, 2340 kilogram ağırlığında. Voyah Free’nin, dünyanın farklı bölgelerinden tasarımcıların oluşturduğu Küresel Voyah Tasarım Ekibi ve Italdesign Giugiaro’nun iş birliğinde, premium SUV segmentine yakışır tasarımı, 6 farklı renkte tercih edilebiliyor. Heybetli  ve aynı zamanda dinamik tasarım, 255/45 R20 ölçüsünde lastikler ve çok kollu alaşım jantlarla tamamlanıyor.

Farklı sürüş modlarıyla yüksek kabiliyetli bir ulaşım aracı

Adaptif havalı süspansiyonları sayesinde zeminden taban yükseliği 118 ile 213 mm arasında değişebilen elektrikli SUV’de, önde çift kollu alüminyum bağımsız süspansiyon, arkada çoklu bağlantılı alüminyum bağımsız süspansiyonlarla desteklenerek mutlak yol tutuşa odaklanılıyor. Ayrıca; “Eco, Comfort, Performance, Outing, Snow ve Individual” olmak üzere 6 farklı sürüş modu seçimi de yapılabiliyor. 605 kilogram taşıma kapasitesi ve 2 tona kadar çekme kapasitesiyle hem yolcuların tüm eşyaları hem de karavan ya da treyler gibi ekipmanlar, Voyah Free ile birlikte yolculuk edebiliyor. Voyah Free’nin 560 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların elektrikli olarak yatırılmasıyla 1320 litreye kadar genişletilebiliyor. Arkadaki bagaja ek olarak ön kaputun altında 72 litrelik ek bir bagaj alanı daha sunuluyor.

İç mekanda tavizsiz premium etki

Dış tasarımla uyumlu olacak şekilde iç mekanda da en yeni premium teknolojiler ve atmosfer, Voyah Free’nin standartları arasında yer alıyor. İç mekan, Koyu Mavi Vurgulu Siyah, Koyu Mavi Vurgulu Bej ve Bej Desenli Kahverengi olmak üzere 3 farklı döşeme opsiyonuyla tercih edilebiliyor. Elektrikli, ısıtmalı, havalandırmalı ve masaj özellikli ön koltuklar, özellikle ön yolcu koltuğundan birinci sınıf bir uyku koltuğuna dönüştürülebiliyor.

Yükselen ekranlar ve farklı ışık geçirgenliği sağlayan cam tavan

3 farklı ekranı ve yan havalandırma menfezlerini kapsayacak şekilde yerinden yükselebilen kokpit tasarımıyla otomotiv sektöründe devrimsel bir yeniliği gerçek kılan Voyah Free, bu sayede yolcuların ferahlık hissini artırabiliyor ya da ekranlara ihtiyaç olmaması durumunda gözden uzak olabilmesini sağlıyor. Kademesiz renk değiştirme seçeneğiyle ambiyans aydınlatması tam renkli gam ritmi ortam ışığına imkan veriyor. Voyah Free’nin konfor teknolojileri kapsamında standart olarak sunulan “Akıllı Kısılabilir Panaromik Sanal Perde”, ultraviyole ışınlarının yüzde 99.9’unu bloke etmek için 10 farklı ışık geçirgenliği seviyesinde ayarlanabiliyor.

Tüm koşullarda emisyonsuz güç

ESSA platformu üzerinden yükselen tamamen elektrikli Voyah Free, biri 160 kW gücünde ön aksa, ikincisi 200 kW arka aksa aktarma yapan, toplamda 360 kW (488 HP) sistem gücüne sahip. 720 Nm maksimum tork üreten sistem, Akıllı 4 Çeker Sistemi’nin de katkısıyla 0-100 km/s hızlanmasını 4.4 saniyede tamamlayabiliyor. Voyah Free’nin maksimum hızı ise 200 km/s.

WLTP normlarına göre 500 km’ye kadar elektrikli menzil sunan Voyah Free’nin şehir içi tüketim değeri 15,5 kWh/100 km iken kombine sürüş tekimiyse 20,2 kWh/100 km. Hızlı şarj istasyonlarında (DC) bataryalar 45 dakika içerisinde yüzde 20’den 80 seviyesine kadar doldurulabiliyor. 106/100 kWt batarya kapasitesi, 12V ve 230V priz ve Tip 2 şarj kablosu da Voyah Free’nin ekipmanları arasında yer alıyor.

4 farklı modda ayarlanabilen “Akıllı Kokpit”

Konfor ve güvenlik teknolojilerinde eksiksiz bir premium deneyim sunan Voyah Free, segmentindeki pek çok rakibinde olmayan ekipmanları standart olarak sağlıyor. Bunlardan, “Akıllı Kokpit”in 4 farklı modu bulunuyor.

Voyah’ın, “V-Moment” olarak adlandırdığı konfor yazılımları sayesinde araca yaklaştığınız zaman dikkat çekici aydınlatmalar devreye giriyor, kilitler otomatik olarak açılıyor, gizli kapı kolları yerlerinden yükseliyor ve adaptif havalı süspansiyonlar sayesinde araç karoseri, kolay biniş için alçak poziyona getiriliyor. Araç içine geçildiğinde entegre üçlü ekran yerinden yükselirken ortam ışığı da devreye alınıyor. FACE ID yüz tanıması sayesinde sürücünün koltuk ayarları ve dikiz aynası hafızasındaki konumuna getiriliyor.

Değişken kokpit modları arasında “V-Performance” Yüksek Enerji Modu’na geçildiğindeyse üçlü ekran alçalıyor, sistem arayüzü minimalist bir görünüme geçiyor, ambiyans aydınlatması kırmızıya dönüyor, sportif bir esans kabin içine yayılıyor ve karoser alçaltılıyor.

V-Attention” ise; “Uyandırma” ya da “Canlandırma” modu olarak devreye alınabiliyor. Bu modda yorgunluk koruması için 6 çeşit hatırlatma, yanıp sönen sesli ve görüntülü göstergeler, aromalı klima servis alanı navigasyonu gibi detaylar dikkat çekiyor.

Voyah Free’deki dördüncü mod ise “V-Care” bakım modu. Otomobilde kalan çocukların akıllı yardımcısı olan bu modda, çocuklar araca bindiklerinde, kapı kilitleri hatırlatılıyor. Pamper işlemi açıldığındaysa çocuklar araç içinde uyurken hava kalitesi, ortam ışıkları ve camlar ayarlanabiliyor. Özelleştirilmiş çocuk ses ve görüntü kaynakları, araç içinde geçirilen iyi zamanları kaydediyor.

Sağlıklı hava kalitesi ve müzik sistemi

Voyah Free’deki gelişmiş klima sistemi, PM2.5 gerçek zamanlı izleme ve filtreleme fonksiyonuyla her zaman araç içinde taze hava oluşturabiliyor. IAQS Hava Kalitesi Yönetimi araç dışındeki hava kalitesine göre iç mekan sağlıklı ve izole bir atmosfer sağlıyor. Mod seçimlerine göre araç içindeki ambiyansa uygun olarak esans dağılımı da yapılarak istenmeyen kokuların önüne geçiliyor. Müzik sistemi olarak da Dyaudio Premium yüksek kaliteli HIFI ses sistemi kullanılıyor.

Güvenlik donanımında sektörün en kapsamlısı ve günceli

Premium bir otomobilin güvenliğin ön saflarında yer alması kaçınılmazdır. Voyah Free’de de bu istisnai bir durum değil. C-NCAP’teki en yüksek puan olan 5 yıldızı alan Voyah Free, ön ve arka koltuklar için yan hava perdesi ve bunlara ek olarak 6 farklı hava yastığını standart olarak sunuyor. Ön ve arkada gergili ve kuvvet sınırlayıcılı emniyet kemerleri, bağlanmamış emniyet kemeri hatırlatma sistemi, boyun yaralanması riskini azaltan ön ve arka koltuk başlıkları da diğer standartlar arasında. Teknolojik olarak gelişmiş Voyah Free, çok çeşitli işlevler ve sürücü asistanlarıyla yoldaki durumu kontrol etmeye yardımcı oluyor. Türkiye pazarında satışa sunulan standart aktif güvenlik donanımı:

  • Otomatik Frenlemeli Sistem
  • Önden Çarpışma Uyarı Sistemi
  • Kör Nokta Uyar Sistemi
  • 360° Surround Kameralar
  • Otomatik Park Asistanı
  • Gece Görüş Sistemi
  • Hız Sınırlayıcılı (ACC) Trafik Asistanı
  • Trafik Sıkışıklığı Asistanı (TJA)
  • Şeritten Ayrılma Uyarısı (LDW)
  • Şerit Merkezi Asistanı Trafik işareti tanıma özelliğine sahip çok fonksiyonlu dikiz aynası kamerası
  • Arka Trafik Uyarı Sistemi
  • Sürücü Yorgunluk Uyarı Sistemi
  • Lastik Basıncı İzleme Sistemi
  • Düşük hızlarda sürerken, yayaların dikkatini işitsel olarak çeken akustik uyarı.
  • FCW önden çarpışma uyarı sistemi
  • RCW arkadan çarpışma uyarısı
  • FVSR ön otomobil çalıştırma hatırlatıcısı
  • RCTA geri vites uyarı sistemi
  • DOW açık kapı uyarı sistemi
  • LDW şeritten ayrılma uyarı sistemi
  • LCA şerit değiştirme uyarısı
  • BSD kör nokta tespit sistemi
  • Yorgun sürüş izleme ve erken uyarı
  • AVM 360° panoramik video sistemi
  • Bekçi modu
  • ISA hız sınırı tanımlama sistemi
  • TJA trafik sıkışıklığı yardımı
  • HWA otoyol yardımı
  • ICA akıllı seyir asistanı
  • AEB otomatik fren sistemi
  • LCC şerit merkezleme sistemi
  • ACC tam hızlı alan uyarlanabilir seyir
  • F-APA, endüstrinin en kapsamlı görsel füzyon otomatik park sistemi

Satış sonrası hizmetleriyle güven veriyor

Türkiye otomotiv pazarına yeni giren bir marka olmasına karşın Voyah, sağladığı satış sonrası hizmetlerle güven aşılıyor. Marcar tarafından sunulan “Geri Alım Garantisi” kapsamında 0 km olarak satılan tüm Voyah Free modelleri 2. elde distribütör tarafından değerinde satın alınabiliyor. 8 yıl batarya garantisi ve 5 yıl otomobil garantisine sahip Voyah Free, yol yardımı ve hasar destek hattı ile kullanıcılarının her ihtiyacını karşılıyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

Efsanevi Gran Turismo Hyundai IONIQ 5 N ile Elektrikleniyor

Hyundai’nin gelişmiş elektrikli otomobil teknolojisini ve üstün sürüş performansını kusursuz bir şekilde sunan IONIQ 5 N, gerçek hayatta olduğu gibi sanal dünyada da öne çıkmaya hazırlanıyor. Dünyanın en popüler araç ve yarış simülasyonu olan Gran Turismo, birbirinden etkileyici ve hızlı otomobil listesine IONIQ 5 N’i de ekledi. Kullanıcıların modellerdeki yüksek performansı sanal yarışlarda deneyimlemelerine olanak tanıyan Gran Turismo 7, zorlu pistleri, realistik sürüş dinamikleri ve üstün grafikleriyle çoğu otomobil tutkununun rüyalarını süslüyor. Hyundai ise bu heyecana ortak olarak N modellerini dijital olarak geliştirmeyi planlarken, gelecekte simülasyonda daha fazla modelle yer almayı da hedefliyor.

Hyundai’nin gelişmiş elektrifikasyon teknolojisini kullanan IONIQ 5 N, yüksek performanslı dört tekerlekten çekiş sistemine sahip. Ön ve arka motorlarıyla birlikte toplam 478 kW (650 beygir) güç ve 770 Nm maksimum tork üreten otomobilin öne çıkan özellikleri arasında N Grin Boost ve Drift Optimizer başı çekiyor. Sürüş modlarına göre maksimum performans ve sürüş zevki sunabilen otomobilde 84 kWh gibi yüksek çıkışlı bir batarya görev alıyor.

N Marka Yönetimi Grup Başkan Yardımcısı Joon Park, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Hyundai N markasının ve IONIQ 5 N’in Polyphony Digital Gran Turismo’da yer almasından dolayı mutluluk duyuyoruz. IONIQ 5 N, gerçek hayatta olduğu gibi simülasyonda da mükemmel bir sürüş keyfi sunuyor. Otomobil tutkunlarının Hyundai N’in yüksek performanslı modellerini sanal dünyada da deneyimleyebilmesi son derece önemli. Biz de bu modelleri Gran Turismo için geliştirmeye ve özelleştirmeye devam edeceğiz”.

Gran Turismo Yapımcısı Kazunori Yamauchi ise “IONIQ 5 N’i Gran Turismo 7’de sunmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Hyundai N markası, bu yıl motor sporlarında önemli başarılar elde etti ve bunlar arasında Nürburgring 24 Saat yarışlarındaki TCR zaferi, TCR Dünya Pilotlar Şampiyonluğu, Pikes Peak’te üst üste yeni rekorlar ve WRC Pilotlar Şampiyonluğu yer alıyor. Gran Turismo ve Hyundai’nin gelecekteki e-spor iş birliklerini de sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

 

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Çok Yönlü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross

Hyundai, geçtiğimiz aylarda tanıttığı INSTER’ın yeni bir versiyonu olan INSTER Cross’u da gün yüzüne çıkardı. Yeni crossover model, çok yakında satışa sunulurken aynı zamanda hem outdoor hem de şehir içi kullanımda çok yönlü bir kullanım imkanına sahip olacak.

A ve B segmenti modelleri arasında konumlanan INSTER, geniş iç mekanı ve cömert bagaj kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda gelişmiş manevra kabiliyeti, pratiklik ve esneklik sunuyor. INSTER Cross ise normal versiyondan daha belirgin dış ve iç tasarım öğelerine sahip olacak.

INSTER Cross, maceracı karakterini vurgulamak için geniş, dikdörtgen ön ve arka tamponlarla ve ayrıca kabartmalı siyah kaplamalarla fark yaratıyor. Ön ve arka koruma kaplamalar, tamamlayıcı 17 inç alaşım jantlarla birleşerek üstün bir crossover görüntüsü sunuyor. Tavan rayları ise açık hava gezileri veya kamp etkinlikleri için standart olarak sunuluyor. Crossover versiyon, özel bir dış renk olan Mat Amazon Yeşil ve INSTER için sunulan standart beş renk (opsiyonel siyah tavan) seçeneğiyle sunulacak.

INSTER Cross’un iç mekanı da son derece iddialı. INSTER ile benzer şekilde bir düzen sunan otomobil, kendinden daha üst segmentlerdeki modellerde yaygın olarak karşımıza çıkan özellikleri de sunacak. INSTER Cross, 360 kilometreye varan bir menzilin yanı sıra, yaklaşık 30 dakikada yüzde 10 ila yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. INSTER Cross ayrıca, Otoyol Sürüş Asistanı, Akıllı Hız Kontrolü ve İleri Çarpışma Önleme Asistanı 1.5 dahil olmak üzere segment lideri güvenlik donanımlarına da sahip. INSTER Cross’un üretimine bu yılın sonlarına doğru Hyundai’nin Kore’deki üretim tesisinde başlaması planlanıyor.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

EY-Parthenon, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin (BESS) geleceğine ilişkin raporu yayımladı

EY (Ernst & Young) çatısı altında yer alan ve 120 ülkede 9.000’den fazla danışmanı bünyesinde barındıran EY-Parthenon (EYP) strateji danışmanlığı ekibinin Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne (BESS) yönelik hazırladığı rapor, tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin ticari uygulanabilirliğini ve mevcut piyasa koşullarında gelir potansiyeli sunan temel iş modellerini ele alıyor. Aynı zamanda Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımlarının ticari yönünü belirlemek için büyümeyi sağlayan itici güçlerini, teknoloji eğilimlerini, pazar düzenlemelerini, mevcut iş modellerini ve yatırım yaparken gelecek vaat eden bölgeleri analizlerle ortaya koyuyor. 

Batarya Enerji Depolama Sistemleri küresel yerleşik kapasitesinin 2030 yılına kadar 160 GWh’den 1.800 GWh’ye çıkması, yani 10 kat büyümesi bekleniyor. Güçlü gelir potansiyeli sunan ve mevcut gelirlerin %90’ından fazlasını oluşturan enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları üç iş modeli olarak ortaya çıkıyor. Son maliyet artışlarına rağmen, sistem maliyetinin 2030 yılına kadar kilit pazarlarda %15-20 oranında düşmesi bekleniyor. Rapor, bağımsız Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının çekiciliğinin, özellikle ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi ülkelerde artacağını öngörüyor. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede  düzenleyici reformlar ile yatırım ortamı iyileşiyor, riskler azalıyor ve gelirler artıyor.

EY-Parthenon’un Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) üzerine hazırladığı rapor, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne tekil varlık olarak yatırım yapmanın zamanı geldi mi?” ve “Gelişen piyasa mekanizmaları, Batarya Enerji Depolama Sistemleri operatörleri ve yatırımcılar için daha kârlı ticari sonuçları nasıl mümkün kılıyor?” sorularını ele alıyor. Bu sorular ışığında tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin, kilit pazarlardaki ticari uygulanabilirliğini iyileştiren ve mevcut piyasa koşullarında yatırımcılar için kredi açısından olumlu bir fırsat yaratan stratejik kaldıraçları açıklıyor.

BESS’in küresel pazardaki durumunu, yarınını ve geleceğini 5 trend şekillendiriyor

Batarya Enerji Depolama Sistemleri, enerji dönüşümünü hızlandırmak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Günümüzdeki beş temel trend, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin küresel pazardaki mevcut durumunu, bir sonraki adımını ve geleceğini şekillendiriyor.

Batarya Enerji Depolama Sistemleri talebinin önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. Küresel pazardaki birleşme ve satın alma işlemlerinin, 2020 yılından bu yana elektrik dağıtıcılarının ve enerji oyuncularının artan yatırımlarının etkisiyle, 24,4 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Buna ek olarak düzenleyici destek, sübvansiyonlar, teşvikler ve temiz enerji hedefleriyle yönlendirilen depolama sistemleri üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar küresel olarak yılda 4 kat büyüyerek 421 GWh’ye ve yerleşik kapasitenin ise 1,800 GWh’ye çıkacağı ve %70’den fazlasının şebeke ölçeğinde olacağı tahmin ediliyor. Maliyet tasarrufu, yatırım erteleme ve fiyat arbitrajı gibi avantajlı iş modellerinin de yakın gelecekte birçok ülkede ortaya çıkması bekleniyor.

Aynı zamanda batarya depolama, enerji geçişindeki hızlanma için önemli bir kolaylaştırıcı olarak görülüyor. Artan kısıtlama, sınırlı ara bağlantılar, artan çatı güneş enerjisi kapasitesi ve elektrikli araç (EV) kullanımı, daha uzun süreli batarya depolama teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Hâlihazırda kullanılan lityum-iyon teknolojisi yanı sıra, maliyet ekonomisi ve enerji yoğunluğu arttıkça vanadyum akışı, katı hal ve sodyum iyon gibi yenilikçi batarya kimyası teknolojileri de ticari olgunluğa ulaşmaya devam ediyor.

Türkiye getiri potansiyeline sahip pazar

Batarya Enerji Depolama Sistemleri büyümesinin iyileşen ekonomik fizibilite, güçlü politika, regülatif düzenlemeler ve çeşitli devlet teşvikleriyle desteklendiği ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi olgun pazarlara kıyasla Türkiye, son gelişmelere rağmen, düşük-orta olgunluk seviyesinde değerlendiriliyor ve buna paralel bir getiri potansiyeline sahip pazar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, Türkiye Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının gelecekte büyümesi için üç alandaki gelişmeler olumlu adımlar olarak görülüyor.

Türkiye’de yenilenebilir kapasitenin artması büyümeyi hızlandırıyor

Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre, 2030 yılına kadar kurulu gücün %61’inden fazlası 91 GW kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak. Aynı zamanda 2035 yılına kadar kurulu BESS kapasitesi de 15 GW’ye ulaşacak. Kurulu güçte hidro-elektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının %90’ından fazlasını oluşturması beklenen rüzgar ve güneş enerjisi, BESS endüstrisine olan talebi olumlu yönde etkileyecek.

Türkiye’de çok fazla başvuru ve onaylanmış ön lisans bulunuyor 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) göre, Aralık 2023 itibarıyla tahmini 280 milyar dolar yatırım potansiyeline denk gelen toplam 260 GW kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santrali için 5.968 adet Batarya Enerji Depolama Sistemleri başvurusu alındı. Ayrıca, Türkiye’de onaylanan ön lisansların toplam kapasitesi Eylül 2024 itibarıyla 658 başvuruyla 34 GWh’ye ulaştı. Ülkede kurulu ilk depolamalı kapasitelerin 2025 yılının son çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Yerel üretim kapasiteleri artıyor

Türk üreticiler ve girişimciler, başta Ankara, İstanbul, Antalya ve Kocaeli dahil olmak üzere birçok ilde 1 GWh’nin üzerindeki kapasitelerle Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırım planlarını hâlihazırda açıkladı. Batarya hücresi montaj operasyonlarından işe başlayan sektör oyuncularının çoğunun, küresel şirketlerle gerçekleştirdikleri iş birlikleri sayesinde veya tek başlarına hücre üretimine genişleme planları bulunuyor. Ayrıca, gelişmekte olan yerel Batarya Enerji Depolama Sistemleri üreticilerini korumak amacıyla Ocak 2024’ten beri Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen prizmatik LFP bataryalar için Türkiye’de %30 ek gümrük vergisi uygulanıyor. Talebin büyümesine bağlı olarak ilave kapasite artışları, farklı coğrafyalara ve ülkelere satışlar ile yurtdışı üretim yatırımlar da yerel oyuncuların gelecek büyüme planları arasında bulunuyor.

Büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıraç belirliyor

EY-Parthenon’ın hazırladığı rapor, Türkiye dahil olmak üzere küresel pazarların çoğunda tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin gelecekteki büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıracın belirleyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, gelir modellerinin netleştirilmesi, düzenleyici mekanizmalar ve teşviklerin varlığı, yatırım maliyetinin azaltılması, altyapı esnekliği için doğru yerlerin bulunması ve yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi gibi temel gelişmelerin gelecekte çok önemli olacağını belirtiyor.  

  • Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımcılarının, batarya sistemi gelirleriyle gaz fiyatları arasında artan bir korelasyon olduğu için emtia fiyatlarındaki oynaklığı yatırım analizlerine dahil etmeleri gerekiyor.
  • Mevcut kapasite piyasası mekanizmaları ve güvenilirlik endişeleri, BESS potansiyelini en üst düzeye çıkarmıyor, bu nedenle piyasayı daha etkili hale getirmek için ek reformlar gerekiyor.
  • Yüksek sermaye harcaması, batarya hücresi fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önemli yatırım duyarlılığını gösteren analizlerle projelerin karakterize edilmesine imkân tanıyor.
  • En uygun konumun belirlenmesi, şebeke tıkanıklığının ve yenilenebilir santral konsantrasyonunun daha yüksek olduğu alanlara daha yakın konumlanarak kâr marjlarının artırılmasını sağlıyor.
  • Şebeke ara bağlantı gecikmelerine yol açan, düzenleyici çerçeve eksikliğinin izin prosedürleri uzun süredir devam ediyor.
  • Avrupa batarya hücresi kapasitesinin yaklaşık %70’i, Çin’e artan bağımlılık ve lityumun fiyat oynaklığı nedeniyle risk altında bulunuyor, bu yüzden büyümenin de büyük ölçüde sağlam tedarik zincirine bağlı olması bekleniyor.
  • Vanadyum akışı gelecekte Li-ion ile rekabet edecek ve yatırım için daha iyi bir iş koşulları sağlayacak. Hidrojen depolama daha uygun maliyetli hale geldikçe de yeni bir alternatif olabilir.

 

EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca, “EY Parthenon analizi BESS’in kârlılığa ulaşması için küresel pazarlarda ölçeklenebilirliğine ve belirli stratejik kaldıraçların uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunlar arasında gelir kesinliğinin artırılması, daha iyi bir konum stratejisi, etkili düzenleyici mekanizmalar, ölçeklendirme bağlantıları, tedarik zincirinin güçlendirilmesi ve yeni rakip teknolojilerin izlenmesi yer alıyor. Bu kaldıraçlar, BESS’in çeşitli pazarlardaki tam potansiyelini gerçekleştirmesi için önem taşıyor. Çünkü BESS’i sürdürülebilir enerji geleceğine giden yolda uygulanabilir bir ticari çözüm haline getirmek için dahil olan tüm paydaşların katılım göstermesi, yatırım ve iş birliği yapması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte BESS’in bağımsız bir varlık olarak geleceği her zamankinden daha umut verici görünüyor” dedi.

EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), her geçen gün yeşil enerji dönüşümünde kilit bir rol oynuyor ve ana kolaylaştırıcı araçlar arasında yer almaya hazırlanıyor. Sektörde yer alan birçok oyuncu, stratejik satın almalar ve ortaklıklarla sistem sağlayıcılarından operatörlerine ve entegratörlerine kadar değer zinciri boyunca BESS pazarına yatırım yapıyor. Diğer yandan mevcut regülasyonlar ve gelir modellerinde yeni gelişmeler devam ederken, BESS hizmetlerinde iş modellerinin çeşitlenmesi ile stratejik bir değişime de tanık oluyoruz. Stratejik kaldıraçlar, BESS’in uygulanabilir bir iş planı ile daha da yaygınlaşması için kritik hale geliyor” dedi.

Continue Reading

Popüler