Otomotiv Sektörü
Elektrikli Araçlar İçin Acilen Bir Pazarlama Stratejisi Oluşturulmalı!
Yıla hızlı bir giriş yapan otomotiv satış sonrası pazarı, tüm gücüyle elektrikli ve otonom otomobiller için yatırım yapmaya devam ediyor. Elektrikli araçların Türkiye’deki gelişimi ve dağılımını çok yakından takip ettiklerini söyleyen OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, “Sektördeki değişime adapte olabilecek, Endüstri 4.0 konseptine uygun kriterlerde üretim ve dağıtım alanlarının oluşturulması için tüm sektör paydaşlarımızla birlikte hareket etme konusunda hemfikiriz” dedi. Sektörde faaliyet gösteren özellikle mavi yaka çalışanların operasyonel dönüşüm özelinde gerekli eğitimlere tabii tutulmasının önemine işaret eden Ali Özçete, “Satış sonrası alanında elektrikli araçların avantajlarını vurgulayacak bir pazarlama stratejisinin oluşturulması da en kritik noktalar arasında yer alıyor. Otomotiv satış sonrası sektörü olarak sahip olduğumuz deneyim ve altyapı ile hâlihazırda kullandığımız içten yanmalı motorlar, elektrikli – otonom araçlar ve ilgili ekipmanların üretimi ve tedariği konusunda küresel ve yerel ölçeklerde gerekli ihtiyaçları karşılayabilecek potansiyele sahibiz” diye konuştu.
Türk otomotiv sanayi, tüm paydaşları ile elektrikli mobilite rüzgarını yakalamak için çalşımalarını hızlandırıyor. Ana ve yan sanayideki üretim süreçlerini önemli ölçüde etkileyecek olan bu elektriklenme hareketi için satış sonrası pazarı da ciddi bir hazırlık sürecinden geçiyor.
Otomotivin tüm paydaşları birlikte hareket etmeli!
Elektrikli araçların Türkiye’deki gelişimini ve dağılımını çok yakından takip ettiklerini söyleyen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, “Otomotiv sektöründe yaşanan en köklü değişimlerden biri olacak olan elektrikli ve otonom araç teknolojilerinin her geçen gün arttığı bu yıllarda, otomotiv satış sonrası sektörü de bu ihtiyaca karşılık verebilmek için kendini her geçen gün yenileme ve kapasitesini artırma gayretinde” dedi. Bu değişimlerin, tedarik zinciri dinamiklerini ve hizmet sağlayıcılar arasındaki ilişkileri ciddi anlamda etkileyeceğini ifade eden Ali Özçete, “Bu temel değişiklikleri geniş kapsamlı karşılayabilmek için, sektördeki işletmelerin sürdürülebilir stratejiler benimsemeleri, yeni teknolojilere, Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımlarına ağırlık vermeleri gerekiyor. Elektrikli araçlar petrol bazlı ürünlerin tüketimini azaltacağı için elektrikli araçlara yönelik alternatif enerji kaynakları üreten firmalar ile ortaklaşa atılacak adımlar enerji ve otomotiv satış sonrası sektörlerinde iş birliği fırsatları yaratacaktır. Sektördeki değişime adapte olabilecek, Endüstri 4.0 konseptine uygun kriterlerde üretim ve dağıtım alanlarının oluşturulması için tüm sektör paydaşlarımızla birlikte hareket etme konusunda hemfikiriz” diye konuştu.
Elektrikliler pazardaki olası daralmayı absorbe edecek!
Elektrikli araçlarda günümüz fosil yakıtlı araçlara göre temel değişimler olduğunu vurgulayan Ali Özçete, şöyle devam etti: “Yeni dönemdeki en temel değişimi içten yanmalı motorlu araçlardaki 5 bin dolayında parçanın yerini, tamamen farklı yeni parçaların alması, dijitalleşme ve araç içi yazılımsal sistemlerin uygulanması oluşturuyor. Elektrikli araçların daha az hareketli parçaya sahip olması, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara göre daha az bakım ve onarım gerektirecek olması, otomotiv satış sonrası sektöründe hizmet ve iş gücü talebinde değişiklikler yaratacaktır. Elektrikli araçların bakım aralıkları içten yanmalı araçlara göre 3 kat daha uzun. Fakat henüz ülkemizdeki kara taşıtları araç parkurunun 28 milyon adet seviyesinde olduğunu ve ülke nüfusuna oranla kişi başına düşen araç sayısının Avrupa ortalamasının çok altında olduğunu da dikkate almamız gerekiyor. Elektrikli araç parkurunun artması olası daralmaları da absorbe edecektir.” Türkiye’nin ilk millî elektrikli aracı olan Togg’un bu değişimde lokomotif görevini üstlendiğini belirten OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Togg’un tedarikçilerinin yaklaşık yüzde 80’i yerli üreticiden oluşuyor. Togg’un yaratmış olduğu bu etki ülkemizde elektrikli araçlar için üretilecek yedek parça konusunda, üreticilerimizin edineceği deneyimi çok daha hızlı kat etmesine büyük katkı sağlıyor. Bu tabloya göre yedek parça üreticilerinin ürün portföylerini değiştirmesi ve Ar-Ge çalışmalarını bu yöne kaydırmaları gerekiyor. Sektörde faaliyet gösteren özellikle mavi yaka çalışanların operasyonel dönüşüm özelinde gerekli eğitimlere tabii tutulması, satış alanında ise elektrikli araçların avantajlarını vurgulayacak bir pazarlama stratejisinin oluşturulması da en kritik noktalar arasında yer alıyor” dedi.
Sektörde yeni iş birlikleri göreceğiz!
Elektrikli araçların her geçen gün yaygınlaştığını, bununla birlikte otomotiv satış sonrası sektörünün de adeta yeni bir çehreye bürüneceğini ifade eden Ali Özçete, şunları söyledi: “2035 yılına gelindiğinde araç satışlarında her iki araçtan birinin elektrikli olması öngörülüyor. Böyle bir durumda da otomotiv satış sonrasının kendini bu koşullara göre yenilemesi kaçınılmazdır. Otomotiv satış sonrası sektörünü etkileyen konuların başında, elektrikli araçlar için gerekli yedek parçaların üretimi, dijitalleşme, otomasyon ve robotik kullanımının yaygınlaşması gibi birçok önemli konu başlığı bulunuyor. Bu değişimlerin tedarik zinciri dinamiklerini ve hizmet sağlayıcılar arasındaki ilişkileri ciddi anlamda etkileyeceğini söyleyebiliriz. Elektrikli araçlar petrol bazlı ürünlerin tüketimini azaltacağı için elektrikli araçlara yönelik alternatif enerji kaynakları üreten firmalar ile ortaklaşa atılacak adımlar enerji ve otomotiv satış sonrası sektörlerinde iş birliği fırsatları yaratacaktır.”
Pandemide çok başarılı bir sınav verdik!
Pandeminin yaratmış olduğu tüm etkilere karşın ülke olarak çok büyük bir sınavı başarı ile atlattıklarını vurgulayan Ali Özçete, “Pandemi döneminde yaşanan, Asya ülkelerine bağlı üretim ve dağıtım ağlarının tamamen kısıtlanması nedeniyle, coğrafi konumumuz ve yüksek üretim potansiyelimiz sayesinde bu görevi biz devraldık. Tüm dünyaya karşı oldukça başarılı bir sınav verdik. Pandeminin birtakım etkileri farklı parametrelerle halen devam etse de pandemi sonrasında gelinen bu noktada otomotiv satış sonrası sektörü özelinde ciddi bir toparlanma yaşandı. 2023 yılının ilk yarısında dolar bazında otomotiv satış sonrası sanayi ihracatı yüzde 10’a yakın bir artış gösterdi. Bu gibi gelişmelere bağlı olarak araç talebinin de yüksek olması sektörde oldukça olumlu bir hava estiriyor” diye konuştu.
2023 yılı pozitif seyrediyor!
Otomotiv satış sonrası pazarında 2023 yılının oldukça pozitif bir seyirde başladığını söyleyen Ali Özçete, “Tüm parametrelerde mutluluk ve umut verici ihracat rakamları elde ettik. OSS olarak yayınladığımız 2022 Yıl Sonu Sektörel Değerlendirme Anketi Sonuçlarına göre; 2022 yılında üyelerimizin ihracatları, dolar bazında 2021’e göre ortalama yüzde 11,21 artış gösterdi. Bu yılın ikinci çeyreğinde ise üyelerimizin ihracatı, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,5 ile 2022’nin aynı dönemine göre de yüzde 4,58’lik artış gösterdi. Pandeminin etkilerinin azalması, artan canlı araç talebi ve ekonomik öngörülebilirliğin artmasıyla 2023 yıl sonu ihracatına pozitif yönde yansıyacağını öngörüyoruz” dedi.
Hammaddeye erişim sektörün en büyük sorunu!
Otomotiv satış sonrası sektöründe Türkiye’nin birçok parçanın üretim ve dağıtımını yapabilecek kapasitede olduğuna işaret eden OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, şöyle devam etti: “Binek otomobil grubu, ticari ve ağır vasıta araçların geneline bakacak olursak bir araç ortalama 30 bine yakın parçadan oluşuyor. Bunların büyük çoğunluğunu ülkemizde üretip hem ihracatını hem de iç pazara dağıtımını yapsak da fiyat – kalite kapsamında ciddi anlamda geride kalmış değiliz ancak bizleri de olumsuz etkileyen bazı faktörler var. Bunların başında hammaddeye erişim zorlukları ile Çin ve Avrupa’daki gibi Endüstri 4.0 konseptine daha yatkın üretim tesislerinin azlığı yer alıyor. Otomotiv satış sonrası sektörü olarak sahip olduğumuz deneyim ve altyapı ile hâlihazırda kullandığımız içten yanmalı motorlar, elektrikli – otonom araçlar ve ilgili ekipmanların üretimi ve tedariği konusunda küresel ve yerel ölçeklerde gerekli ihtiyaçları karşılayabilecek potansiyele sahibiz.”
Otomotiv Sektörü
Cardata: Türkiye Otomotiv Pazarı Artık 1 Milyon Adedin Altına Düşmez!
Otomotiv sektörünün en büyük veri ve ikinci el fiyatlandırma şirketi Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, gerek sıfır kilometre araç pazarında gerekse ikinci el otomobil pazarında 2024 yılı sonunda güçlü bir kapanış beklediklerini söyledi. Sıfır kilometre araç pazarında kasım ayı itibarıyla yılın toplam satışları 1 milyon 68 bin 260 adede ulaştığını vurgulayan Hüsamettin Yalçın, “Aralık ayında bu rakamın 160 bin – 180 bin adetlik bir satışla 1 milyon 200 bin adet üstü seviyelerine yükselmesi bekleniyor. Bu durumda, sıfır araç pazarının geçen yılki 1 milyon 232 bin 635 adetlik rekoru bile geride bırakması oldukça olası görünüyor. Ertelenmiş talep, yeni model lansmanları, filo alımlarındaki kısmi artış ve yıl sonu satış kampanyalarının etkisiyle bu başarıya ulaşılması muhtemel. İkinci el otomobil pazarında ise yaz aylarından itibaren başlayan büyüme trendi yılın son ayına kadar devam ediyor. Özellikle sıfır araç fiyatlarındaki artış, ikinci ele olan talebi artırdı ve bu eğilimin aralık ayında da devam etmesiyle toplam satışın 7 milyon adedi aşarak yeni bir rekor kırması bekleniyor. Kredi musluklarının kapalı olduğu, enflasyonun yüksek seyrettiği ve alım gücünün istenilen seviyede olmadığı bir yılda bu sonuçlara ulaşılması, otomotiv sektörünün dinamiklerinin ve adaptasyon kabiliyetinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bu dinamikler, Türkiye otomotiv sektörünün yıl boyunca karşılaştığı zorluklara rağmen talep ve satış açısından büyüme trendini sürdürdüğünü ve yeni rekorlara hazırlandığını ortaya koyuyor. Bundan sonraki yıllarda da sıfır kilometre araç pazarının 1 milyon adetten, ikinci el pazarının ise 7 milyon adetten aşağı düşmesini beklemiyoruz” dedi.
Güncel veriler ışığında pazarı değerlendiren, otomotiv sektörünün en büyük veri ve ikinci el fiyatlandırma şirketi Cardata, 2024 yılı sıfır kilometre ve ikici el pazarıyla ilgili değerlendirme yaptı. Kasım ayında pazarın yüzde 5,3 artışla 121 bin 94 adede ulaştığını ifade eden Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, 11 aylık süreçte ise toplam satışın 1 milyon 68 bin 260 adet seviyesine yükseldiğini belirtti.
Ertelenmiş talep ve yeni model lansmanlarının cazibesinin, tüketici ilgisini canlı tutmaya devam ettiğini belirten Hüsamettin Yalçın, “Paralarını enflasyon karşısında korumak isteyen ancak ev veya gayrimenkul alamayan tüketicilerin sıfır araçlara yönelmesiyle birlikte, markaların yıl sonu satış ve kredi-faiz kampanyaları satışları destekleyecek önemli bir etken olmayı sürdürüyor. Ayrıca özellikle yıl sonu hedeflerini yakalamak isteyen filo sektörünün de alımlarını kısmen de olsa artırması, pazarın toplam hacmine ciddi bir katkı sağlayacaktır ve aralık ayı satışlarını daha da yukarı taşıyabilir. Aralık ayında satışların 160 bin – 180 bin adet seviyelerine ulaşması oldukça muhtemel görünüyor. Bu durumda, 2024 yılı toplam satışlarının yaklaşık 1 milyon 240 bin adedi bulması ve geçen yılki 1 milyon 232 bin 635 adetlik rekorun geride bırakılması şaşırtıcı olmayacaktır. Tüm bu dinamikler ışığında, yılın yeni bir rekorla tamamlanması kuvvetle bekleniyor” dedi.
Sıfır kilometredeki fiyat artışları ikinci eli canlandırdı!
İkinci el otomobil pazarında ise özellikle yaz aylarında başlayan satış artış trendinin yıl sonuna kadar devam edeceğini vurgulayan Hüsamettin Yalçın, şöyle devam etti: “İkinci el otomobil satışları temmuz ayından bu yana art arda büyürken, ekim ayında yüzde 51,54’lük dikkat çekici bir artışla 680 bin 849 adetlik satış rakamına ulaşıldı. Böylece yılın ilk 10 ayı itibarıyla pazardaki daralma yüzde 2,71’e kadar geriledi ve yıl sonunda bu farkın kapanarak 2023 yılı performansının aşılmasına kesin gözüyle bakılıyor. İkinci el pazarındaki bu hareketliliğin nedenleri arasında sıfır kilometre araç fiyatlarının sürekli artışı, kur riskine karşı tüketicilerin satın alma eğilimleri ve özellikle ticari faaliyet gösteren galeri ve diğer satıcı firmaların pazara olan etkisi öne çıkıyor. Tüketiciler, özellikle sıfır araç fiyatlarındaki artış nedeniyle ikinci ele yönelirken, artan arz ve rekabet de piyasayı canlandırıyor. 2024 yılı sonunda ikinci el otomobil pazarında da bir rekor gelebilir; toplam satışın 7 milyon adedin üzerine çıkarak yeni bir rekor seviyeye ulaşmasını bekleyebiliriz. Özellikle aralık ayında sıfır araç pazarındaki hareketliliğin etkisiyle ikinci elde de güçlü bir kapanış görebiliriz. Bu dinamiklerle birlikte, yıl boyunca pazarda devam eden artış trendi yıl sonuna kadar hız kesmeden sürecektir.”
Türkiye otomotiv pazarı yeni rekorlara hazırlanıyor!
Gerek sıfır kilometre gerekse ikinci el otomobil pazarında 2024 yılı sonunda güçlü bir kapanış beklediklerini söyleyen Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “Ertelenmiş talep, yeni model lansmanları, filo alımlarındaki kısmi artış ve yıl sonu satış kampanyalarının etkisiyle bu başarıya ulaşılması muhtemel. Özellikle sıfır araç fiyatlarındaki artış, ikinci ele olan talebi de artırdı ve bu eğilimin aralık ayında da devam etmesiyle toplam satışın 7 milyon adedi aşarak yeni bir rekor kırması bekleniyor. Sonuç olarak, gerek sıfır kilometre gerekse ikinci el otomobil pazarında güçlü bir yıl sonu kapanışı/performansı öngörüyoruz. Kredi musluklarının kapalı olduğu, enflasyonun yüksek seyrettiği ve alım gücünün istenilen seviyede olmadığı bir yılda bu sonuçlara ulaşılması, otomotiv sektörünün dinamiklerinin ve adaptasyon kabiliyetinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bu dinamikler, Türkiye otomotiv sektörünün yıl boyunca karşılaştığı zorluklara rağmen talep ve satış açısından büyüme trendini sürdürdüğünü ve yeni rekorlara hazırlandığını ortaya koyuyor. Bundan sonraki yıllarda da sıfır kilometre araç pazarının 1 milyon adetten, ikinci el pazarının ise 7 milyon adetten aşağı düşmesini beklemiyoruz” diye konuştu.
Otomotiv Sektörü
Yeni G-Serisi: Zamansız lüks tasarım ve benzersiz performans
Benzersiz tasarımı üstün performansla buluşturan Yeni Mercedes-AMG G 63 ve G 450d şimdi yollara çıkmaya hazır.Zamanın ötesine geçen kendine özgü iç ve dış mekân tasarım konsepti Daha az yakıt tüketimi daha yüksek performans
Mercedes-Benz’in yenilenen G-Serisi, sahip olduğu elektrikli tahrik aksamı, modern sürüş destek sistemleri, daha yüksek konfor ve gelişmiş dijitalleşme ile performansını artırırken tüm arazi koşullarının üstesinden gelmek için tasarlandı. 1979 yılında temelleri atıldığından bu yana ikonik görüntüsünü koruyan G-Serisi, şimdi G 450d ve AMG G 63 motor seçenekleri ile Türkiye’de de satışa sunuluyor.
Yeni G-Serisi, arazi araçları segmentinde standartları belirliyor
Birçok farklı testler sonucu geliştirilen merdiven tipi şasi konseptine dayalı öncü arazi aracı, üç mekanik diferansiyel kilidi ve LOW RANGE arazi tipi devir düşürme fonksiyonları ile rijit arka aks ve bağımsız ön süspansiyon sisteminin yanında, yerden yüksekliği ve süspansiyon özelliği yeni G-Serisi’nin arazideki hakimiyetinin temelinde yatıyor. Ayrıca sahip olduğu bazı özellikler de onu birçok konuda rakipsiz konuma yükseltiyor.
- Azamide %100 tırmanma kapasitesi
- Aracın yerden yüksekliği: Asgari 229 mm (dizel) ve 241 mm (benzin)
- Azami geçilebilir su derinliği: 70 cm
- 35°’ye kadar yan eğimler üzerinden geçerken dengeli sürüş
- Yaklaşma ve uzaklaşma açıları: Önde 31° ve arkada 30° (römork bağlama demiri olmadan)
Yeni OFF-ROAD ekranı hem sürücü ekranında hem de merkezi medya ekranında arazide sürüşle ilgili verilere hakimiyet sunuyor.
Yeni G-Serisi şimdi daha çok yönlü
Yeni Mercedes-AMG G 63 yüksek performanslı arazi aracına ek olarak, yeni Mercedes-Benz G 450 d (kombine ağırlıklı enerji tüketimi: 10,0-8,7 l/100 km | kombine ağırlıklı karbon (CO₂) emisyonları: 261-227 g/km | CO2 sınıfı: G) [1] ile seçeneklerin kapsamı daha da genişletildi. Tüm motorlar artık tamamen elektrikli bir tahrik sistemine sahip. 48 volt mild hibrit motorlar, daha az yakıt tüketimiyle birlikte daha yüksek performans sunuyor.
Yeni G-Serisi, zamanın ötesine geçen ikonik görüntüsünü koruyor
Görünümünde yaklaşık 45 yıldır büyük bir değişiklik yapılmayan Mercedes-Benz G-Serisi’nin yeni modellerinin dış tasarımında da sadece küçük ölçekli değişiklikler yapıldı. Görünen değişiklikler arasında, daha önce kullanılan üç çıta yerine dört yatay çıta ile donatılan yeni radyatör ızgarası ve yeniden tasarlanan ön ve arka tamponlar bulunuyor.
Yeni G-Serisi modellerinde, optimize edilmiş aerodinamik yapıya sahip 18 inç hafif alaşım jantlar standart sunulurken, 18-20 inç arasında farklı jant seçenekleri de mevcut. Arazideki performansı artırmak amacıyla PROFESSIONAL Dış Tasarım Paketi sunuluyor. Bu paket, taş savar ızgaralar, geniş çamurluklar ve 18 inç arazi lastiklerini içeriyor. EXCLUSIVE Dış Tasarım Paketi ise gümüş krom radyatör ızgarası, 19 inç mat siyah hafif alaşım jantları ve paslanmaz çelikten arka yükleme eşiği korumasını kapsıyor. Sunulan stiller içinde AMG Tasarım Konsepti ise sportif bir görünüm vadediyor. Ek olarak yeni G-Serisi’nin iç mekân özelliklerinde, MBUX bilgi-eğlence sistemi, Burmester® 3D surround ses sistemi gibi özellikler sunuluyor.
Yeni Mercedes-AMG G 63 elektrikli çekiş sistemi, yeni süspansiyon sistemi, sportif AMG tasarımı ve performansıyla öne çıkıyor
Yeni Mercedes-AMG G 63 (kombine ağırlıklı enerji tüketimi: 15,7–14,7 l/100 km | kombine ağırlıklı karbon (CO₂) emisyonları: 358–335 g/km | CO2 sınıfı: G) güçlü çekiş sistemi, yeni AMG ACTIVE RIDE CONTROL süspansiyon sistemi ve ayırt edici tasarım özellikleriyle, performans arazi araçları arasındaki benzersiz konumunu korumaya devam ediyor.
Elektrik destekli, AMG 4,0 litre, V8 biturbo motor
Yeni Mercedes-AMG G 63 Serisi’nin AMG 4,0 litre V8 biturbo motoru 430 kW (585 hp) güç çıkışı ve 850 Nm maksimum tork üretiyor. 48 voltluk elektrik teknolojisiyle birlikte sunulan entegre marş jeneratörü (ISG) yeni bir özellik olarak,15 kW (20 hp) ilave güç ve 200 Nm tork sağlıyor. Yeni Mercedes-AMG G 63, 0-100 km/s hıza sadece 4,4 saniyede ulaşırken bu dinamik çekiş gücü, 220 km/s azami hıza kadar devam ediyor. Opsiyonel olarak sunulan AMG Performans Paketi’yle, 240 km/s azami hız ve 4,3 saniyede 0-100 km/s hızlanma sağlanabiliyor.
AMG ACTIVE RIDE CONTROL süspansiyon sistemi
Yeni Mercedes-AMG G 63, aktif, hidrolik dengeleme ve adaptif ayarlanabilir amortisör sistemiyle donatılan AMG ACTIVE RIDE CONTROL süspansiyon sistemi ile üstün sürüş deneyimi sunuyor. Sistem, ayrı bir opsiyonel donanım olarak veya AMG Arazi (Offroad) Paketi PRO ve AMG Performans Paketi kapsamında sunuluyor.
AMG Offroad PRO Paketi kapsamında, arazide sürüş için iki ek sürüş modu sunuluyor. ‘AMG Traction PRO’, yol yüzeyine bağlı olarak, tekerleklere frenleme ve tork kontrolü sağlıyor. Araç ‘Rock’ (Kayalık Zemin) ve ‘Sand’ (Kum Zemin) sürüş programlarında ise maksimum çekiş gücü sağlıyor.
Hızlı vites değiştirme: AMG SPEEDSHIFT TCT 9G şanzıman
Standart AMG SPEEDSHIFT TCT 9G şanzıman, dinamik vites değiştirme özelliğiyle sportif sürücülerin beğenisini kazanıyor. Seçilen sürüş programına bağlı olarak, sportif ve hızlı veya konforlu ve neredeyse hiç fark edilmeyen bir şekilde vites değiştirmeye olanak sağlıyor. 9 ileri otomatik şanzıman sayesinde, motor genellikle en uygun devir aralığında bulunuyor.
DYNAMIC SELECT kapsamında sunulan ‘Kaygan Zemin’, ‘Comfort’, ‘Sport’, ‘Sport+’ ve ‘Kişisel’ olmak üzere 5 yol sürüş programıyla, verimli, konforlu veya son derece sportif arasından seçim yapılabiliyor.
Benzersiz görünüme sahip iç mekân ve dış mekân tasarım konsepti
Yeni Mercedes-AMG G 63 Serisi, dikkat çeken tasarım detaylarıyla benzersiz bir görünüm sunuyor. Özel olarak geliştirilen MANUFAKTUR mat hyper mavi gövde rengi ve AMG’ye özgü üç dikey kanatçıklı ön tampon öne çıkıyor. Adaptif MULTIBEAM LED ön farlar ise akıllı aydınlatma sistemleriyle yol durumuna göre aydınlatma sağlıyor ve yüksek performanslı LED farın yardımıyla, mevcut trafik durumuna yanıt veriyor. Dış mekânda AMG logolu siyah detaylar, gümüş fren kaliperleri ve 20 inçten başlayan hafif alaşımlı jantlar yer alıyor. İç tasarımda ise nappa deri kaplı AMG Performans direksiyon simidi ve sezgisel tuşlar, sürüş keyfini artıran unsurlar olarak öne çıkıyor.
Motor | |||
Silindir/sıra düzeni | 6/sıralı | ||
Motor hacmi | cm3 | 2.989 | |
Nominal güç | kW/hp | 270 (+15) / 367 (+20) | |
Motor devri | 1/dk. | 4.000 | |
Nominal tork | Nm | 750 (+200) | |
Motor devri | 1/dk. | 1.350–2.800 | |
Güç aktarımı | |||
Tahrik sistemi düzeni | Sürekli dört tekerlekten çekiş | ||
Dört tekerlekten çekiş sistemi tork dağıtımı ön/arka (%/%) | 40/60 | ||
Şanzıman | 9G-TRONIC | ||
Dişli oranı | |||
1./2./3./4./5./6./7. vites | 5,354/3,243/2,252/1,636/1,211/1,000/0,865/0,717/0,601 | ||
Geri vites | 4,798 | ||
Süspansiyon | |||
Ön aks | Bağımsız süspansiyonlu aks | ||
Arka aks | Rijit aks | ||
Frenleme sistemi | İki devreli hidrolik fren sistemi | ||
Direksiyon | Elektromekanik | ||
Jantlar | 7.5J18ET43 | ||
Lastikler | 265/60R18 | ||
Boyutlar ve ağırlıklar | |||
Aks mesafesi | mm | 2.890 | |
Tekerlek izi genişliği ön/arka | mm | 1.638/1.638 | |
Uzunluk/genişlik/yükseklik | mm | 4.825/1.931[2] /2.042[3] | |
Dönüş çapı | m | 13,6 | |
Bagaj kapasitesi | litre | 640[4] | |
Tavan yük kapasitesi | kg | maks. 150 | |
Geçerli AB mevzuatı uyarınca boş ağırlık | kg | 2.555 | |
Taşıma kapasitesi | kg | 645 | |
Brüt araç ağırlığı | kg | 3.200 | |
Maksimum römork yük ağırlığı (frenli/frensiz) | kg | 3.500/750 | |
Depo kapasitesi/depo türü | litre | 100/12 | |
AdBlue® depo kapasitesi | litre | 31,6 | |
Performans; yakıt tüketimi, karbon emisyonları | |||
0-100 km/saat hızlanma | saniye | 5,8 | |
Maksimum hız | km/saat | 210 | |
Kombine ağırlıklı yakıt tüketimi[5] | l/100 km | 10,0–8,7 | |
Kombine ağırlıklı karbon (CO2) emisyonları11 | g/km | 261–227 | |
Emisyon standardı | Euro 6e | ||
Mercedes-AMG G 63
Motor | |||
Silindir/sıra düzeni | V8 | ||
Motor hacmi | cm3 | 3.982 | |
Nominal güç | kW/hp | 430 (+15) / 585 (+20) | |
Motor devri | 1/dk. | 6.000 | |
Nominal tork | Nm | 850 (+200) | |
Motor devri | 1/dk. | 2.500–3.500 | |
Sıkıştırma oranı | 8,60 : 1 | ||
Karışım oluşturma | Benzinli, doğrudan enjeksiyon | ||
Güç aktarımı | |||
Tahrik sistemi düzeni | AMG Performans 4MATIC sürekli dört tekerlekten çekiş | ||
Dört tekerlekten çekiş sistemi tork dağıtımı ön/arka (%/%) | 40/60 | ||
Şanzıman | AMG SPEEDSHIFT TCT 9G şanzıman | ||
Dişli oranı | |||
1./2./3./4./5./6./7. vites | 5,354/3,243/2,252/1,636/1,211/1,000/0,865/0,717/0,601 | ||
Geri vites | 4,798 | ||
Süspansiyon | |||
Ön aks | Bağımsız süspansiyonlu aks | ||
Arka aks | Rijit aks | ||
Frenleme sistemi | İki devreli hidrolik fren sistemi | ||
Direksiyon | Elektromekanik | ||
Jantlar | 9.5J20ET35 | ||
Lastikler | 275/50R20 | ||
Boyutlar ve ağırlıklar | |||
Aks mesafesi | mm | 2.890 | |
Tekerlek izi genişliği ön/arka | mm | 1.650/1.654 | |
Uzunluk/genişlik/yükseklik | mm | 4.873/1.984[6] /1.971[7] | |
Dönüş çapı | m | 13,43 | |
Bagaj kapasitesi | litre | 640[8] | |
Tavan yük kapasitesi | kg | maks. 150 | |
Geçerli AB mevzuatı uyarınca boş ağırlık | kg | 2.640 | |
Taşıma kapasitesi | kg | 560 | |
Brüt araç ağırlığı | kg | 3.200 | |
Maksimum römork yük ağırlığı (frenli/frensiz) | kg | 3.500/750 | |
Depo kapasitesi/depo türü | litre | 100/12 | |
Performans; yakıt tüketimi, karbon emisyonları | |||
0-100 km/saat hızlanma | saniye | 4,3[9] | |
Maksimum hız | km/saat | 220[10] | |
Kombine ağırlıklı yakıt tüketimi[11] | l/100 km | 15,7–14,7 | |
Kombine ağırlıklı karbon (CO2) emisyonları | g/km | 358–335 |
[1] Burada sunulan değerler, öngörülen WLTP (Dünya Genelinde Standartlaştırılmış Hafif Yük Araçları Test Prosedürü) ölçüm prosedürüne dayalı olarak hesaplanmıştır. Binek araç yakıt tüketimi ve karbon (CO2) emisyonu değerleri, araç tarafından verimli yakıt kullanımıyla birlikte, ayrıca sürüş stiline ve teknik olmayan diğer faktörlere dayalıdır.
[2] Dış dikiz aynaları hariç
[3] Tavan rafı dahil
[4] Arka koltuk arkasında açık bagaj bölmesi
[5] Burada sunulan değerler, öngörülen WLTP (Dünya Genelinde Standartlaştırılmış Hafif Yük Araçları Test Prosedürü) ölçüm prosedürüne dayalı olarak hesaplanmıştır. Binek araç yakıt tüketimi ve karbon (CO2) emisyonu değerleri, araç tarafından verimli yakıt kullanımıyla birlikte, ayrıca sürüş stiline ve teknik olmayan diğer faktörlere dayalıdır.
[6] Dış dikiz aynaları hariç
[7] Tavan rafı hariç
[8] Arka koltuk arkasında açık bagaj bölmesi
[9] AMG Performans paketiyle birlikte
[10] Elektronik olarak sınırlandırılmış, opsiyonel olarak maksimum hız 240 km/saate yükseltilebilir (sadece AMG Performans paketiyle birlikte)
[11] Burada sunulan değerler, öngörülen WLTP (Dünya Genelinde Standartlaştırılmış Hafif Yük Araçları Test Prosedürü) ölçüm prosedürüne dayalı olarak hesaplanmıştır. Binek araç yakıt tüketimi ve karbon (CO2) emisyonu değerleri, araç tarafından verimli yakıt kullanımıyla birlikte, ayrıca sürüş stiline ve teknik olmayan diğer faktörlere dayalıdır.
Otomotiv Sektörü
BMW i5 Flow NOSTOKANA, Los Angeles Frieze’den Sonra Contemporary İstanbul’a Geliyor
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW, bu yıl 23 Ekim Ön İzleme ve 24-27 Ekim 2024 Genel Ziyaret tarihleri arasında gerçekleştirilecek Contemporary İstanbul’un 19. edisyonunda BMW i5 Flow NOSTOKANA ile yer alıyor. Frieze Los Angeles sanat fuarında dünya prömiyeri yapılan enstalasyon, Tersane İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor.
BMW i5 Flow NOSTOKANA, BMW’nin yenilikçi renk değiştirme teknolojisini Güney Afrikalı ünlü sanatçı Esther Mahlangu’nun geleneksel sanat anlayışıyla buluşturuyor. BMW Art Car projesinde yer alan ilk kadın ve ilk Afrikalı sanatçı Mahlangu’nun tarzını yansıtan renk ve desenleri, elektrik yüklerine tepki veren film katmanları ile araç yüzeyinde dinamik bir şekilde değişiyor. Bu teknoloji, BMW i5 Flow NOSTOKANA’yı sadece bir araç olmaktan çıkarıp, sürekli değişen bir sanat eserine dönüştürüyor.
BMW i5 Flow NOSTOKANA’da, BMW Group’un en yeni renk değiştirme teknolojisini kullanılıyor. Elektrik yüklerine duyarlı E Ink film teknolojisi sayesinde, aracın yüzeyi sürekli farklı renklerle hareket ediyor. Bu teknoloji, Mahlangu’nun sanatını dinamik bir boyuta taşıyor ve eserin her an yeni bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. E Ink teknolojisinin uygulayıcısı BMW Group’un Açık İnovasyon Araştırma Mühendisi Dr. Stella Clarke, bir otomobilin renk değiştirme konseptinin fikir aşamasında olduğu süreçte Mahlangu’dan aldığı ilhamla bunu gerçeğe dönüştürerek, projede sanatçı ile birlikte çalıştı.
Bu görsel deneyim, BMW Group’un Ses Direktörü Renzo Vitale tarafından tasarlanan işitsel bir performansla destekleniyor. Vitale, Mahlangu’nun yaşadığı toprakların kültüründen gelen sesleri ve resim yaparken kullandığı fırça seslerini kullanarak eserin görselliği ile uyumlu bir ses atmosferi yaratıyor. Böylece BMW i5 Flow NOSTOKANA, görsel ve işitsel duyulara hitap eden bir enstalasyon olarak öne çıkıyor.
BMW’nin sanat ve teknolojiye verdiği değer, bu projeyle bir kez daha vurgulanıyor. BMW i5 Flow NOSTOKANA, hem sanatseverlerin hem de teknoloji meraklılarının dikkatini çekecek eşsiz bir deneyim sunuyor.
Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW markasının, ülkenin önde gelen çağdaş sanat etkinliklerinden Contemporary Istanbul’un uzun yıllardır destekçisi olduğunu belirtti. Tiftik, “Borusan Otomotiv’in de bünyesinde yer aldığı Borusan Grubu, kurulduğu günden bu yana kültür sanat etkinliklerinin çok yakın takipçisi ve destekçisi konumunda. Türkiye’nin başlıca koleksiyonlarından Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na da sahip olan Borusan Grubu, güncel sanat alanındaki faaliyetlerine, Borusan Holding’in genel merkezi Perili Köşk binasında ‘Borusan Contemporary’ çatısı altında devam ediyor. Farklı sanat disiplininde gerçekleşen birçok etkinliği desteklediğimiz BMW markamızla, bu yıl Contemporary Istanbul’da BMW i5 Flow NOSTOKANA ile yer almanın heyecanını yaşıyoruz. Esther Mahlangu’nun özgün sanatını yansıttığı BMW i5 Flow NOSTOKANA’da, renk değiştirme teknolojisinin en iyi örneklerinden birini otomobil ve sanatseverlerle buluşturuyoruz. Ayrıca bu teknolojinin uygulayıcısı ve projede Mahlangu ile çalışan Dr. Stella Clarke’ı İstanbul’da ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.
Fuarın geçen yılki konuğu “The Electric AI Canvas” olmuştu
Contemporary İstanbul’da dünyaca ünlü sanatçıları ve özgün sanat eserlerini sanatseverlerle buluşturan BMW Türkiye, geçtiğimiz yıl tamamen elektrikli Yeni BMW i5 modelini “The Electric AI Canvas” enstalasyonuyla sergilemişti. Yeni BMW i5’ten ilham alarak tasarlanan “The Electric AI Canvas”, yapay zeka tarafından oluşturulan özgün animasyonlar, ünlü çağdaş sanatçıların eserlerinden oluşan bir veri kümesi ile eğitilmiş yapay zeka modelleri kullanılarak hazırlanmıştı. Yeni BMW i5’in sanat eserine dönüştürülmesinde rol alan sanatçılar arasında Esther Mahlangu da yer alıyordu.
-
Otomotiv Sektörü3 ay önce
Yollardaki elektrikli araçların yüzde 80’i kaskolu
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
-
Elektrikli Otomobiller2 ay önce
613 km Menzilli Hyundai Yeni IONIQ 5 Türkiye’de Satışa Sunuldu
-
Elektrikli Otomobiller2 ay önce
Honda 0 Serisi’nin yeni teknolojilerini tanıttı
-
Otomotiv Sektörü2 ay önce
BMW i5 Flow NOSTOKANA, Los Angeles Frieze’den Sonra Contemporary İstanbul’a Geliyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Citroën Mikro Mobilitenin Öncüsü Yeni Ami Modeliyle 2024 Paris Otomobil Fuarı’na Çıkartma Yaptı!
-
Elektrikli Otomobiller2 ay önce
EY-Parthenon, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin (BESS) geleceğine ilişkin raporu yayımladı
-
Elektrikli Otomobiller2 ay önce
Çok Yönlü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross