Connect with us

Genel

SKODA OCTAVIA Yeni Nesliyle Türkiye Yollarında

SKODA, merakla beklenen yeni nesil OCTAVIA modelini Türkiye’de satışa sunmaya başladı. Daha dikkat çekici tasarımı, yenilikçi teknolojileriyle öne çıkan OCTAVIA, lansmana özel olarak 299.800 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlardaki yerini aldı.

 

ŠKODA’nın yeni tasarım diline sahip olan OCTAVIA, zaten dünya çapında bilinen yüksek kalitesini daha ileriye taşıdı. Dördüncü nesil OCTAVIA, önceki nesilden daha büyük ve daha fazla yaşam alanı sunarak sınıfındaki standartları yeniden belirledi. Baştan aşağıya değişen yeni kabin, yüksek fonksiyonelliği, yüksek kaliteye sahip materyalleri ve birçok akıllı özelliği içeriyor. OCTAVIA tüm bu özellikleri daha çevreci ve verimli motorlarla birleştirerek iddiasını artırıyor.

SKODA OCTAVIA

SKODA OCTAVIA

“Ocak Ayında Bu Fırsatlar Bulunamayacak“

Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Zafer Başar yeni OCTAVIA’nın tasarım, donanım ve estetik özellikleriyle filo aracı olmanın dışında bireysel müşterilerin ve ailelerin de ihtiyacını karşılayacak iddialı bir otomobil olarak karşımıza çıktığını belirterek “OCTAVIA’da yaklaşık 1 yıldır eski seride üretim yoktu ve bir süredir bu önemli segmentte müşterilerimize yanıt veremiyorduk. Ancak şimdi yılsonunda verdiğimiz sözü yerine getirerek yeni OCTAVIA’yı pazara sunuyoruz. Octavia bizim için çok önemli bir model ve gelir gelmez pazardaki yerini alacağını düşünüyoruz.  Yeni Octavia’yı çok özel fiyatlarla pazara sunuyoruz. 2021 yılında Ocak ayında müşterilerimiz bu fiyatlarla ulaşamayacaklar. O yüzden bu fiyatlardan aracı almak bir avantaj. Biz bu aracı yılsonunda getirmenin risk değil, müşterilere karşı bir sorumluluk olarak görmekteyiz. Bu avantajdan herkes faydalansın istedik.” dedi.

Yeni OCTAVIA ile birlikte ŠKODA’nın da marka yüzü olan sanatçı Mehmet Günsür, “Yeni OCTAVIA’yı ilk kullananlardan bir tanesi ben oldum. Donanım, sürüş ve konfor açısından çok beğendim. Geçirdiğim birkaç günün ardından bu aracın eksiği yok fazlası var diyebilirim. ŠKODA markasına hayırlı olmasını dilerim“ diye konuştu.

 

SKODA OCTAVIA

SKODA OCTAVIA

 

Daha büyük ve daha dikkat çekici

OCTAVIA, ŠKODA’nın evrimleşen tasarım diliyle birlikte tamamen yeni ölçülere kavuştu ve bu sayede daha duygusal ve dinamik bir tasarıma sahip oldu. Yeniden tasarlanmış keskin hatlara sahip ön bölümde, ŠKODA imzasını taşıyan markaya has ön ızgara ve daraltılmış LED ön farlar dikkat çekiyor.

 

OCTAVIA’nın profilinde ise her zaman olduğu gibi önden arkaya kesintisiz olarak devam eden Tornado çizgisi yer alıyor ve araca daha dinamik bir görünüm sağlıyor. OCTAVIA, dinamik görünmesinin yanı sıra sadece 0,24 sürtünme katsayısıyla da aerodinamik bir tasarıma sahip olduğunu kanıtlıyor.

 

Önceki nesile göre 19 mm uzayan OCTAVIA 4,689 mm uzunluğa ve 15 mm artışla 1,829 mm genişliğe sahip oldu. Her zaman olduğu gibi sınıfının standartlarını aşan geniş bir iç hacim sunan OCTAVIA, 2,686 mm dingil mesafesiyle öne çıkıyor. Yeni model, alışıldık geniş ve ferah kabinini bir adım daha ileriye taşıyor. Arkada oturan yolcular ise, daha geniş diz mesafesiyle daha fazla lüksün tadını çıkarabilecekler. OCTAVIA sedanın zaten büyük olan bagaj kapasitesi önceki nesle göre 10 litre daha artırılarak 600 litreye ulaştı. Kullanıcılar elektrikli bagaj kapağı ve sanal pedal sayesinde, OCTAVIA’nın bagajını kolaylıkla açıp kapatabiliyorlar.

SKODA OCTAVIA

Yeni ve teknolojik kabin konsepti

ŠKODA OCTAVIA, tamamen yenilenen çok kademeli kabin konseptinde yüksek konfor, kalite ve teknoloji ön plana çıkıyor. Sürücü ve yolcular için en rahat yaşam alanını sunmak adına geliştirilen kabin, aynı zamanda şık tarzıyla da dikkat çekiyor.

 

Yeni OCTAVIA’da yer alan iki kollu direksiyon simidi, çok yönlü özelliğiyle 14 farklı fonksiyonun elleri direksiyondan ayırmadan yönetilmesini sağlıyor. Orta konsol, kapı kolları ve ön konsol da yeniden tasarlandı.

 

  1. nesil OCTAVIA’da yeni kabin tasarımıyla birlikte versiyona göre alınan 8,25 veya 10 inç dokunmatik ekran da öne çıkıyor. Kolay kullanıma sahip, kaydırma özellikli ve yüksek çözünürlüklü sezgisel dokunmatik ekran, birçok özelliğe kolay ve hızlı erişim yapılmasını sağlıyor.

 

Bununla birlikte Yeni OCTAVIA, Head-Up Gösterge’ye sahip ilk ŠKODA modeli oldu. Bu ekranda hız, navigasyon gibi önemli bilgiler cama yansıtılarak sürücünün gözünü yoldan ayırmadan sürüşe devam etmesi sağlanıyor. 10,25 inç’lik dijital sürücü göstergesi ise, farklı temalarla ekranı sürücünün istediği gibi kişiselleştirmesini sağlıyor.

Ruh haline göre aydınlatma

OCTAVIA’nın kabininde dikkat çeken yeniliklerden biri ise ŠKODA Mood Select ismi verilen ambiyans aydınlatma sistemi. Ambiyans ve ayak aydınlatması ayrı olarak seçilebilen sistemde kullanıcılar isteklerine göre ŠKODA, Kış, Yaz, Okyanus, Yarış modlarını tercih ederek kabini tamamen ruh hallerine göre ayarlayabiliyorlar. Bununla birlikte Kişiselleştirme modu da kullanıcıların renkleri özgürce seçmesine imkan tanıyor.

İki versiyon seçeneği ile zengin donanımlar

ŠKODA OCTAVIA, Türkiye’de Elite ve Premium olmak üzere iki donanım seçeneğiyle satışa sunuldu. Her iki versiyon da zengin standart donanımlarıyla öne çıkıyor. OCTAVIA’nın giriş versiyonu olan Elite paketinde Bi-LED ön ve LED arka far grubu, Shift-by-wire şanzıman, 2 kollu DSG yönetme özellikli direksiyon, 8,25 inç Swing multimedya ekranı, 8 hoparlör, Smartlink bağlantı sistemi ve çift bölgeli klima gibi birçok özellik öne çıkıyor.

 

OCTAVIA’nın Premium versiyonunda ise, tüm bunlara ek olarka 10,25 inç dijital gösterge, 10 inç Bolero multimedya ekranı, kablosuz Apple CarPlay, KESSY anahtarsız giriş ve çalıştırma, TOP LED arka far grubu ve dinamik sinyal lambaları ve 17 inç Rotare Aero alaşım jantlar yer alıyor.

 

Elektrik destekli vites düğmesi ile daha fazla teknoloji

OCTAVIA’nın yeni kabininde öne çıkan özellikler arasında elektrik destekli vites düğmesi, isteğe bağlı olarak sertifikalı ergonomik koltuklar, üç bölgeli klima, arka camlar için güneş perdesi, 5 USB girişi ve 230 Voltluk elektrik bağlantı soketi gibi özellikler bulunuyor.

 

OCTAVIA‘da yer alan yeni elektrik destekli vites düğmesi, DSG şanzımanı yönetmek için yenilik olarak öne çıkıyor. DSG vites kolunun yerini alan bu yeni kontrol modülüne, sürüş modlarını seçmek için orta konsolda bulunan daha şık bir düğme eşlik ediyor.

 

KESSY anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi de, aracın pratikliğini artırıyor. Kulllanıcılar opsiyonel olarak kablosuz şarj özelliği, Head-Up Display, farklı sürüş modları ile süspansiyonu ve sönümlemeyi en iyi şekilde ayarlayan Dinamik Şasi Kontrolü, Matrix full LED ön farlar ve 18 inç jantlar gibi seçeneklere de sahip olabiliyorlar. Kısa ve uzun farlarda yer alan matrix teknolojisi, diğer araçları algılayarak belirli LED bölümleri açıp kapayarak en ideal aydınlatmayı sağlıyor ve diğer sürücülerin gözlerinin kamaşmasını engelliyor. Aynı zamanda dönüşlerde de aydınlatma konisinin şeklinin değişmesiyle virajların daha iyi aydınlatılmasını sağlar.

SKODA OCTAVIA

SKODA OCTAVIA

Yeni motorlar ve hibrit teknolojisi

Yeni ŠKODA OCTAVIA, Türkiye’de 1.0 litre TSI EVO e-TEC ve 1.5 TSI EVO e-TEC motorlarıyla tercih edilebiliyor. Her iki motor seçeneği de, 7 ileri DSG otomatik şanzımanla eşleştiriliyor.

 

1.0 litre TSI EVO e-TEC 110 HP güç ve 200 Nm tork değerine sahip. 1.5 TSI EVO e-TEC ünite ise, 150 HP güç ve 250 Nm tork üretiyor. OCTAVIA bu en güçlü motorla birlikte 0-100 km/s hızlanmasını 8.5 saniyede tamamlıyor ve 230 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor.

 

OCTAVIA’nın iki motor seçeneğinde de, içten yanmalı motoru elektrikli motorla kombine eden mild hybrid özelliği bulunuyor. Bu sayede yakıt tüketimi ve CO2 emisyon salımı düşürülüyor. Elektrikli motor, kalkışlarda ve ivmelenmelerde benzinli motora 12 kW’ya kadar destek oluyor. Aracın yavaşlaması sırasında veya hareket halinde gaz pedalı bırakıldığında ise, 48V batarya şarj ediliyor. Bu sayede ortalama tüketim 4.3 lt/100 km seviyesine iniyor.

SKODA OCTAVIA

SKODA OCTAVIA

En yüksek seviyede güvenlik

Yeni OCTAVIA, her zaman olduğu gibi güvenlik ön planda tutuldu. Sınıfının en güvenli otomobillerinden biri olarak OCTAVIA’da bir dizi aktif ve pasif güvenlik sistemleri yer alıyor. OCTAVIA’da yaya, bisiklet veya bir başka araçla çarpışmayı engellemek adına direksiyonu çeviriyor ve daha kontrollü bir manevra yapılmasını sağlayan Çarpışma Önleme Asistanı, Dönüş Asistanı ve sürücüyü kapıyı açmadan önce bir başka araç veya bisikletli yaklaşması durumunda uyarı veren Araç Çıkış Uyarısı gibi özellikler sunuluyor.

 

Bununla birlikte aracı kuş bakışı 360 derece gösteren Çevre Alan Görünümü asistanı ise, manevraların güvenli ve kolay bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlıyor.

 

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler