Connect with us

Genel

Çin’den Sonra En Çok Büyüyen Pazar Türkiye

  Dünyanın önde gelen motor yağı üreticilerinden Castrol, Türkiye’de atağa kalktı. Pandemi sonrasında elde ettiği büyüme ile 2021’nin ilk yarısında Türkiye’de çok dereceli motor yağı pazar payını yüzde 31’e çıkaran Castrol, Çin’den sonra en fazla büyüyen ülke oldu.

Castrol’ün Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal, “Castrol’ün dünyada en iyi performansı gösteren ülkelerinden birisiyiz. Sıvı mühendisliğinde çok iyiyiz. Castrol’ün Avrupa’daki sekiz üretim tesisinden biri olan Gemlik’teki fabrikamızdan 24 ülkeye ihracat yapıyoruz. Gelecek beş yılda Gemlik fabrikamızı 30 milyon dolarlık yatırımla büyüteceğiz” dedi.

Dünyanın en çok bilinen madeni yağ markası Castrol’ün Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ile Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz, sektörde ve Castrol dünyasında pandemi sonrası dönemi değerlendirdi. Çevrim içi düzenlenen basın toplantısında pandemi gölgesinde geçen 2020 ve küresel toparlanma yılı 2021’i değerlendiren Ayhan Köksal, sektörle ilgili bilgi verdi.

Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ile Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz

Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ile Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz

Otomotiv sektörünün potansiyeline paralel olarak madeni yağ sektörünün de büyüdüğünü belirten Köksal, “Küresel ölçekte madeni yağ pazarındaki büyümeyi endüstriyel gelişim de destekliyor. Türkiye’de ekonominin lokomotiflerinden otomotiv sektörü dünyadaki tüm olumsuz gelişmelere rağmen büyümeye devam ediyor. Madeni yağ sektörü bu büyümeden doğru orantılı etkileniyor. Sektör Türkiye’de son iki-üç senede yüzde 6–7 oranında, geçen yıl ise pandemiye rağmen yüzde 9 büyüme gösterdi. Bu yılın ilk 6 ayında pazarın yüzde 30’un üzerinde büyüdüğünü görüyoruz. Yılın kalan bölümünde büyümenin biraz daha dengeleneceğini ve sektörün 2021’i de büyüme ile kapatacağını öngörüyoruz” dedi.

 

Castrol dünyasında performansımızla öne çıkıyoruz

Ayhan Köksal, pandeminin dünyadaki her ülke gibi Türkiye’yi de etkilediğini vurgulayarak, 2020 ve 2021’de Castrol’ün performansı hakkında şunları söyledi:

“Türkiye’de Castrol olarak kazanan taraftayız. Pandemiden çok şey öğrendik. Dönemin en önemli ihtiyacı empatiydi. Sadece çalışanlarımıza değil tüm paydaşlarımıza, iş ortaklarımıza ve müşterilerimize bu yaklaşım ile maddi ve manevi birçok destek sağladık. Onların işlerini, çalışanlarını ve kendilerini koruyabilmeleri adına cesur adımlar attık. Bu sayede 2020 yılında Castrol dünyasında hacimsel büyüme elde eden tek ülke olduk. Çift dereceli motor yağlarında pazar payımızı ilk 6 ayda yüzde 3’ün üzerinde büyüterek yüzde 31’e taşıdık. Yine hem binek araç hem ağır vasıta hem de endüstriyel yağlar segmentlerinde pazar payımızı eş zamanlı artırarak liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu büyüme ile Castrol’ün dünyada performansıyla öne çıkan ülkelerinden biri durumundayız. Türkiye, Çin‘den sonra en çok büyüyen ikinci pazar. Ayrıca dünyadaki en büyük beşinci pazarız.”

Gemlik’e 30 milyon dolar yatırım

Castrol’ün Avrupa’daki 8 üretim tesisinden biri olan Gemlik fabrikasında yılda yaklaşık 90 milyon litre madeni yağ ürettiklerini ifade eden Köksal, “İşimiz sıvı mühendisliği. 120 yılı aşkın süredir dünyanın hareket etmesine katkı sağlıyoruz. Castrol’ün dünyadaki inovasyon ve fikir üretim merkezlerinden biriyiz. Gemlik, Avrupa tesisleri arasında hem lokasyon hem kapasite artırımı uygunluğu hem de üretim maliyetlerimizin rekabetçi olması sebebi ile yatırımları artırmaya karar verdiğimiz bir tesis. Gelecek 5 yıl içinde fabrikaya toplam 30 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyoruz. Böylece kapasiteyi artıracağız. Bunun 10 milyon dolarlık bölümünü 2021 ve 2022 yılı içerisinde tamamlıyoruz. Bu sayede artan ihracatımızı daha da ileriye taşıyarak Gemlik tesisimizi büyüteceğiz. Bu sene ihracat yaptığımız ülkelerin arasına İspanya, Katar, Afganistan ve Litvanya’yı da ilave ederek toplam 24 ülkeye ihracat yapmaya başladık. Bölgemizin madeni yağ üssüyüz. Castrol Türkiye’yi Castrol dünyasında eşsiz bir örnek ve büyük bir güç haline getirdik. Türkiye, Castrol dünyasında üretim, ihracat ve insan kaynağı alanlarında gelişmekte olan birçok ülkenin önüne geçerek Çin’den sonra en stratejik ikinci pazar konumunda” diye konuştu.

Madeni yağdan bakım markasına

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ayrıca Castrol’ün gelecek vizyonundan da bahsetti. Castrol olarak, dünyadaki dönüşümün farkında olduklarını ve bu anlayışla geleceğe hazırlandıklarını belirten Köksal, sektördeki iki büyük dönüşüme stratejik öncelik verdiklerini söyledi. İçten yanmalı motorların pazarının 2040’a kadar büyümeye devam edeceğini ve bp’nin her yıl hazırladığı Enerji Görünümü Raporu’nun da bunu gösterdiğini vurgulayan Köksal, bu büyümenin özellikle endüstriyel ve ağır vasıtalar nedeniyle olacağını belirtti. “bp Enerji Görünümü Raporu’na göre 2050 yılında tüm dünyada satılan araçların yüzde 80-85’i elektrikli araçlardan oluşacak. Yine aynı raporda içten yanmalı motorlara sahip araç sayısının 2040 yılına kadar artmaya devam edeceği de öngörülüyor. Diğer yandan elektrikli araçlara olan talep de hızlı bir şekilde artacak. Elektrikli araçların artması, e-sıvılara olan ihtiyacı artıracak. Bunun sonucunda da soğutma sıvıları hacim olarak artışa geçecek” diyen Köksal, bu dönüşüme hazırlandıklarını kaydetti.

Köksal, “Bu gelişmeler ışığında ilerleyerek dijital mobilite çözümleriyle Castrol markasını bir sıvı markasının ötesinde bir bakım markasına dönüştürmek istiyoruz. Bu amaçla tüm müşterilerimiz ve partnerlerimiz ile birlikte büyüyebileceğimiz iş modelleri üzerinde çalışıyoruz. Bizim amacımız bir aracın bakıma ihtiyacı olduğu andan servisten geri alındığı ana kadar tüm ihtiyaçlarını giderecek bir ekosistem oluşturmak. Bakımı sahiplenen bir marka olarak yakında Castrol’ü bu alanlarda çok daha sık göreceğiz. Ayrıca elektrikli araçlara dönüşümde de ihtiyaç olan sıvı teknolojilerini ve bu araçların sorunlarını çözecek önerileri, yine uzun yıllardır yüksek bütçeli yatırımlarla geliştiriyoruz” diye konuştu.

Marka Sağlığı Araştırması’na göre bu sene de ustaların yüzde 90’ının bir numaralı tercihi Castrol

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz, Türkiye’de 65 yıldan fazladır faaliyet gösteren bir marka olarak tüm paydaşların, endüstriden otomotive tüm müşterilerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde gözlemleyerek ve geliştirdikleri teknolojik yenilikleri ortaya koyarak yağın ötesinde hizmet vermeyi hedeflediklerini ve bunun da karşılığını gördüklerini belirtti.

 

 

Nilay Tatlısöz, 2021’de gerçekleştirilen Marka Sağlığı Araştırması’na göre ustaların bir numaralı tercihinin bu sene de Castrol olduğunu söyleyerek sözlerine devam etti: “Binek otomobil bakım ve onarımı yapan yetkili, özel servis, yağ değişim noktaları sahibi ve ustalarıyla gerçekleştirilen araştırmada, katılımcıların yüzde 90’ı birinci veya öncelikli olarak Castrol’ü tercih ediyor. Yüzde 53’ünün birinci tercihi olması da Castrol’ü en yakın rakibinden 2 katından fazla öne çıkarıyor” diyerek özellikle madeni yağ seçiminin ustalara bırakıldığında Castrol’ün ilk tercih olduğunu vurguladı. Tatlısöz araştırmada “Aklınıza ilk gelen madeni yağ markası” sorusuna da son tüketicilerin yüzde 42’sinin ilk marka olarak Castrol yanıtını verdiğini, bunun da marka bilinirliği konusunda yaptıkları çalışmaların sonucu olduğunu vurguladı.

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler