Genel
Cem Bölükbaşı, FIA Formula 2’ye Giden İlk Türk Yarış Pilotu Oldu


Başarılı yarış pilotu Cem Bölükbaşı, FIA Formula 2 Şampiyonası’nda yarışacak ilk Türk yarış pilotu olarak tarihe geçiyor.
Espor dünyasından gerçek Formula yarışlarına geçen hikayesiyle dünyada bir ilk olan Bölükbaşı, 2022 FIA Formula 2 sezonu için Charouz Racing System takımıyla anlaştığını duyurdu. Şampiyona Mart ayında Bahreyn pistinde başlıyor.
Espor dünyasında 2017’den bu yana kazandığı şampiyonlukların ardından, profesyonel yarış kariyerinde yalnızca iki seneyi geride bırakan başarılı milli yarış pilotumuz Cem Bölükbaşı, Formula serilerinde kariyer basamaklarını tırmanmaya devam ediyor. Bölükbaşı, bugün İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında FIA Formula 2 2022 Şampiyonası’nda Çek takım Charouz Racing System ile yarışacağını açıkladı.
FIA Formula 2 Şampiyonası’na, ana sponsor kripto para borsası ICRYPEX’in yanı sıra Kuzu Grup, Zorlu Enerji, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Rixos, Gentaş ve TEM Agency’nin desteğiyle çıkan ve Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun (TOSFED) da desteklediği milli sporcu Cem Bölükbaşı, her hafta sonu iki yarış olarak gerçekleşen seride toplam 14 hafta boyunca ülkemizi temsil edecek. 2022 sezonu, Formula 2’nin 2017’deki başlangıcından bu yana en uzun takvim olarak dikkat çekiyor.


Espordan gerçek pistlere tarihi başarıya imza atan dünyadaki ilk yarış pilotu
Cem Bölükbaşı bu gelişme ile, Türkiye motor sporları tarihinde Formula 2’de yarışan ilk Türk yarış pilotu olurken, aynı zamanda espor dünyasından gelip bu seviyede sanaldan gerçeğe uzanan bir başarı hikayesine imza atan dünyadaki ilk yarışçı olarak da tarihe geçti.
Başarılı sporcumuz Formula 2 Şampiyonası’ndaki ilk yarışına Mart ayında Bahreyn Pisti’nde çıkacak. Bölükbaşı, Formula 1 Dünya Şampiyonası ile aynı hafta sonu ve aynı pistlerde gerçekleşen Formula 2 Şampiyonası’nda toplam 28 yarışta pistte zafer peşinde koşacak.


“Hedefim Formula 1’de yarışan ilk Türk olmak”
Espor dünyasından Formula 1’e geçen dünyadaki ilk yarış pilotu olma hedefi için çok önemli bir atmayı başardığını belirten Cem Bölükbaşı şöyle konuştu:
“Benim için inanılmaz bir gelişme bu. Sanal yarışlarda binlerce saat antrenman yapıp, Formula 1 Espor yarışlarında dünya şampiyonlukları kazanırken hayalimde hep bir gün gerçek yarış pistlerinde de yeteneklerimi gösterebileceğim düşüncesi vardı. Son iki yılda çeşitli şampiyonalarda elde ettiğim başarılarla bunu kanıtladığımı düşünüyorum. En son çıktığım Euroformula Open şampiyonası oldukça başarılı geçti. 15 yarışta 8 kez podyuma çıktım ve 2 yarışı da birinci bitirdim. Simulasyonda yaptığım antrenmanların yarış kariyerimde çok büyük katkısı oldu. İlk kez kullandığım araçlarda podyuma çıkmayı başardım. Şimdi ise sadece birkaç hafta önce ilk defa resmi test sürüşlerine çıktığım Formula 2 aracıyla tam sezon FIA Formula 2 Şampiyonası’nda yarışacağım. Bu yolculukta hayallerime benim kadar inanan başta ailem, ajansım TEM Agency ve ana destekçim ICRYPEX’in yanı sıra Kuzu Grup, Zorlu Enerji, Go Türkiye, Rixos, Gentaş’a; yine destekleriyle yanımda olan TOSFED’e çok teşekkür ederim. Bu destekler olmasa bu noktaya gelemezdim. Şimdi bir an önce Charouz Racing System ile sezona başlamak için sabırsızlanıyorum. Yarış kariyerime, Türkiye ve dünya motor sporları tarihine yeni rekorlar eklemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.”
“Cem Türk otomobil sporları tarihinde çok önemli bir kapıyı aralıyor”
TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı, “Cem Bölükbaşı, 10 yılı aşkın bir süredir yakından takip ettiğimiz başarılı ve genç bir sporcumuz. Tek koltuklu otomobil yarışları, hepimizin yakından bildiği üzere, ancak maddi ve manevi ciddi destekle ilerlenebilen bir alan. Cem’in Formula 1 Espor alanından gelmesiyle, “sanaldan gerçeğe” uzanan hikayesi, yurtiçi ve yurtdışında da özellikle Formula 1 yönetimi tarafından yakından takip ediliyor. Örnek bir genç sporcumuz olan Cem Bölükbaşı, şimdi Formula 2’ye çıkarak Türk otomobil sporları tarihi açısından çok önemli bir kapıyı aralıyor. Cem’i Formula 2’de görmeyi çok arzuluyorduk. Bu noktada milli, sporcumuzun maddi ve manevi olarak artan bir eğriyle desteklenmesi çok önemli. Biz de Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu olarak kendisini her anlamda destekliyoruz. Formula 1’e uzanabileceği bu yolda, Cem’in hepimizi gururlandırmaya devam edeceğine yürekten inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Charouz Racing System kurucusu Antonín Charouz, “Formula 2 takımımızda Cem gibi muhteşem bir pilota koltuk vermekten mutluluk duyuyoruz. Onun için zorlu ve heyecan verici yeni bir deneyim olacak, ancak şu ana kadarki kariyerinde en rekabetçi ve zorlu Formula 1 besleyici (alt) kategorilerinde bile ne kadar hızlı şekilde öğrendiğini ve iyi sonuçlar elde edebildiğini gösterdi. Önümüzde 14 yarışlık uzun ve zorlu bir sezon var; bu Cem için çok önemli bir fırsat alanı. Takım olarak biz de ona en iyi aracı sağlamak ve öğrenme yolculuğunda ona en iyi şekilde rehberlik etmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi.
Cem Bölükbaşı’nın kariyer yönetimini üstlenen TEM Agency kurucusu Temuçin Ünalp ise “Dünyada bir ilke imza atıyoruz. Espordan gelen bir gamer, dünyanın en büyük motor sporları organizasyonu olan Formula 1’in bir alt klasmanında yarışıyor. Bu şimdiye kadar inanılmaz bir başarı. Formula 2’de iki sezon yarıştıktan sonra Formula 1’e çıkan ilk Türk olmayı hedefliyoruz. Bu hedef zor olsa da mümkün olabileceğini herkese göstermek istiyoruz. Zor çünkü Formula’da yetenek tek başına yeterli değil, sürücü olarak takımı finanse etmeniz gerekiyor. Bunun için de bugüne kadar olduğu gibi kurum ve markalarımızın desteği ile ilerleyebiliyoruz. Böyle bir dönemde bize inanıp zoru başarmamızı sağlayan herkese çok teşekkürler, daha yeni başlıyoruz” dedi.
Cem Bölükbaşı’nın Formula 2 kariyerindeki ana sponsor olan kripto para borsası ICRYPEX CEO’su Gökalp İçer, “Cem’in hikayesine geçtiğimiz yıl Eylül ayında Euroformula Open serisinde ana sponsor olarak ortak olduk. Cem’in sanal pistlerden gerçek pistlere uzanan bu kariyerinde yer almaktan büyük gurur duyuyoruz. Formula 3 Asya Serisi’ndeki başarılarının ardından Euroformula Open’daki zaferleri kariyerinin gideceği noktayı çok net gösteriyor. ICRYPEX olarak bizler hem Formula 2 resmi test sürecinde hem de Formula 2’ye dahil olduğu bu süreçte Cem’in ana sponsoru olmak istedik. Cem’in bu sezon yarışacağı 28 yarışın tümünde önemli başarılar elde edeceğine inanıyoruz. Bu başarıların tümünde ICRYPEX olarak yanındayız ve ilk Formula 2 sezonunda kendisine başarılar diliyoruz” dedi.
FIA Formula 2 Şampiyonası yarış takvimi
18-20 Mart’ta Bahreyn Uluslararası Pisti’nde başlayan F2 2022 Şampiyonası, 14 hafta boyunca sırasıyla Cidde, Imola, Barselona, Monte-Carlo, Bakü, Silverstone, Spielberg, Budapeşte, Spa-Francorchamps, Zandvoort, Monza ve Sochi pistlerinde gerçekleşen yarışlarla devam edecek. Formula 1 ile aynı takvime sahip olan şampiyonanın finali 18-20 Kasım 2022 tarihlerinde Yas Marina pistindeki finalle sonlanacak.
Genel
Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor


Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.
Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.
Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.
Temel Teknolojilerde İlerleme
Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:
- Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
- PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.
Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.
Gelişmiş Üretim Platformu
Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.
Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.
Hidrojen Ekosistemini Genişletmek
Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.
Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.
Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.
Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.
Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.
Genel
Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!


Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.
Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.
Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket
Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”
Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”
Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”
Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
-





Şarj Sektörü3 ay önceWATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı
-



Yeni Modeller3 ay önceElektrikli Lüksün Yeni Temsilcisi: Mercedes-Benz Yeni GLC
-



Otomotiv Sektörü3 ay önceHyundai Motor Türkiye’den Gençlik Kampı
-



Elektrikli Otomobiller3 ay önceYeni BMW iX3 ve MINI JCW , IAA Mobility 2025’te Tanıtılacak
-



Otomobil3 ay önceHyundai Motor Türkiye’de Yeni Dönem: Online Satış Sistemi Başlıyor
-



Yeni Modeller3 ay önceHyundai’nin Beklenen Modeli i30 Türkiye’de Yeniden Satışta
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceHyundai, IAA Mobility 2025 Öncesinde Concept THREE’nin İlk Çizimini Paylaştı
-





Şarj Sektörü3 ay önceTürkiye Elektrikli Araç Şarj Altyapısı Hızla Büyüyor: Sayı 33 Bini Aştı








