Connect with us

Elektrikli Ticari

ABB, Milano Şehrinin Elektrikli Otobüs Şebekesine Güç Veriyor

İtalya’da ABB Terra 124 şarj ünitelerinin kurulumu gerçekleştirilirken, endüstriyel bir metropol bölge olan Milano kenti 2030 yılına kadar 1.200 adet dizel otobüsünü tamamen elektrikli yeni modellerle değiştirmeyi planlıyor.

Dünya çapında lider e-mobilite teknolojisi tedarikçisi olan ABB, San Donato’daki garajları için anahtar teslim bir çözüm geliştirmek üzere Milano’nun toplu taşıma şirketi ATM (Azienda Trasporti Milanesi) ile iş birliği yapıyor. Burası, şehirde planlanan tamamen elektrikli dört garajın ilki ve aynı zamanda yeni inovatif şarj çözümleri için pilot bölge.

Sürdürülebilirlik ve uzun ömürlülük ilkeleri düşünülerek tasarlanan San Donato’daki kurulum, ATM’nin 2030 yılına kadar her yıl dizel talebini 30 milyon litre ve CO2 emisyonlarını 75 bin ton düşürme hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak.

ABB Terra 124 şarj ünitelerinin kurulumu otobüs garajının park alanında gerçekleştirildi. Bir şarj ünitesi, aynı anda iki otobüsü şarj ederek kurulum maliyetlerini optimize ediyor ve çevre üzerindeki etkiyi asgari düzeyde tutuyor. E-otobüslerin maliyet bakımından daha uygun olan gece saatlerinde şarj edilmesi planlanıyor ve normal koşullarda 180 km’ye varan menzilleri, e-otobüslerin ara şarja gerek duymadan bütün gün kullanımda kalması için yeterli.

ATM’nin pilot garajı için şarj altyapısı sağlama projesi üç ayda tamamlandı. Proje, (alçak ve orta gerilim panolarına sahip) elektrik altyapısının planlanması ve kurulumu ile şarj sisteminin ATM trafo merkezine bağlanmasını içeriyordu.

Pilot şarj bölgesinde en inovatif ve enerji açısından en verimli çözümlerin kullanımına odaklanılması sebebiyle ABB’nin sunduğu paket, ayrıca 324 kWh Enerji Depolama Çözümünün (ESS) kurulumunu da içeriyordu. ESS, ATM’nin şebeke tüketimini yönetmesine izin veriyor. Ek olarak bir şarj altyapısı ile birleştirildiğinde, ileriki yıllarda otobüs bataryalarının potansiyel olarak ikinci bir kez daha kullanılmasına ilişkin simülasyonların gerçekleştirilmesini ve bir ESS’nin hangi durumlarda kullanılacağının anlaşılmasını sağlıyor olacak.

Kurulumun tamamlanması amacıyla bir ABB EV Site Solution (EVSS) kontrol ünitesi devreye alındı. Çözüm, enerji talebini en aza indirirken ESS yeniden şarj sürecini optimize ediyor ve toplam zirve noktasındaki tüketimi gerçek zamanlı olarak kontrol ederek işletme maliyetlerini düşürüyor.

Projede, şarj ünitelerinin uzaktan teşhis ve yönetime imkan veren dijital çözümler içeren ABB Ability™ Connected Services Portföyü de kullanıldı. Böylece çalışma ömrünün iyileştirilmesi ve uzatılması sağlanmış oldu. ABB, ayrıca cihazın içinde bulunan yenilikçi AirPlus™ izolasyon gazı ile orta gerilim UniSec hava yalıtımlı panoyu da tedarik etti. Dünyanın en güçlü sera gazı olan SF6 karşısında bir alternatif olan AirPlus, küresel ısınmanın etkilerini neredeyse yüzde 100 oranında azaltabilir.

ABB E-mobilite Divizyonu Başkanı Frank Muehlon, proje ile ilgili olarak şu yorumda bulundu: “Toplu taşıma işletmeleri, bütün filolarının elektrifikasyonu söz konusu olduğunda enerji açısından birçok zorlukla karşı karşıya kalıyorlar. Bu sebeple, yeni enerji yönetimi olanaklarına ve gelecekte elektrikli otobüs bataryalarının potansiyel olarak ikinci bir kez daha kullanılmasına izin verecek bütünsel çözümlere ihtiyaç duyuyorlar. Biz de sektöründe lider konumda olan ATM için tam olarak bunu sağladık.”

ABB tarafından ATM’ye sağlanan güç ekipmanı, arıza süresinin ve sahadaki kesintinin etkisini azaltmak için şirket tarafından hızlı ve kolay bir şekilde bağlanıp devreye alınabilen bir tak ve çalıştır seçeneği olacak şekilde önceden tasarlanıp monte edildi. ABB’nin kompakt çözümü, boş alanların son derece önemli olduğu garajda yalnızca tek bir araçlık park yerine kuruluma imkan sağladı.

Frank Muehlon, şu sözleri ekledi: “ABB, daha sürdürülebilir faaliyetleri hayata geçirmek isteyen diğer toplu taşıma işletmeleri için benzer çözümlerin gelecekte kullanıma sunulmasına dair etkileyici bir plan ortaya koymanın yanı sıra, ATM’ye tam bağlanabilirlik ve bulut bilişimi yoluyla Endüstri 4.0’ı mümkün kılan eksiksiz, uçtan uca bir şarj altyapısı çözümü sağladı.”

ABB; özel ve toplu taşıma, şirket filoları, ticari ve ağır araçların yanı sıra denizcilik alanında da sürdürülebilir ulaşım çözümleri geliştirme konusunda rakipsiz bir uzmanlığa sahip. ABB, e-mobilite pazarına 2010 yılında girdi ve bugüne dek 85’in üzerinde pazarda, Chargedot üzerinden satılanlar da dahil olmak üzere, 500.000’den fazla elektrikli araç şarj ünitesi, 25.000’den fazla DC hızlı şarj ünitesi ve 500.000’i aşkın AC şarj ünitesi sattı.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Ticari

Maxus e-Deliver 3 Türkiye’nin En Fazla Tercih Edilen Elektrikli Ticari Aracı Oldu!

Maxus, 2023 yılında Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle “Elektriğin Bereketi” diyerek giriş yaptığı Türkiye’de, yüksek verimlilik arayan firmaların tercihi oldu. Temmuz ayı sonu itibarıyla Maxus e-Deliver 3 modeli, ulaştığı 220 adetlik satışla pazardaki payını yüzde 42’ye çıkardı ve en çok tercih edilen model oldu.

Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden SAIC bünyesindeki İngiliz orijinli köklü marka ve elektrikli ticari araç üreticilerinden Maxus, kısa süre önce giriş yaptığı Türkiye’de yeni elektriklenen ticari araç pazarında dikkat çekiyor. Maxus, e-Deliver 3 modeli ile özellikle şehiriçi operasyonları ağırlıklı olan ticari işletmelerin radarına girmeyi başardı. Sürdürülebilir mobilite vizyonuna kararlılıkla sahip çıkan Doğan Trend Otomotiv’in Türkiye’de temsil ettiği marka, yılın ilk yarısında kendi segmentinde zirvenin sahibi oldu.

Elektrikli ticari araç dönüşümü başlıyor

Doğan Trend Otomotiv Elektrikli Ticari Araçlar Satış Direktörü Cem Aşık, “Ticari araçların elektrikli dönüşümü henüz çok yeni bir olgu. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz segment şu an için dar bir segment. Bununla beraber ülkemizin ihtiyaç duyduğu verimlilik ve dışa bağımlılığın azaltılması açısından ticari araçların elektriklenmesinin çok önemli olduğunu biliyor ve gelecekte daha hızlı bir büyüme trendi yakalayacağına inanıyoruz” dedi ve şirket olarak bu vizyona katkı sunmaya çalıştıklarını iletti.

“Elektriğin Bereketi” lider oldu!

2023’te ülke lansmanı yapılırken ürünün özelliklerini ve kullanıcı faydasını en yalın ifadeyle anlatacak şekilde “Elektriğin Bereketi” sloganını benimseyen Maxus, Türkiye’deki ilk modeli olan %100 elektrikli e-Deliver 3 ile elektrikli hafif ticari araç pazarının ilk sırasında yer aldı. 2024 senesinde ilk yedi ay sonunda 220 adetlik satışla pazardan yüzde 40 üzerinde pay alırken yeni e-Deliver 5, e-Deliver 7 ve e-Deliver 9 modellerinin de katkılarıyla öncülüğünü sürdürmeyi hedefliyor.

İngiltere’de 1896’da kurulan ve 2009 yılında otomotiv devi SAIC çatısı altına giren Maxus, Avrupa’da 20’den fazla ülkede operasyonlarını sürdüren ve geniş bir ürün gamına sahip bir marka olarak 2024 yılının ilk yarısında Avrupa’da elektrikli van ve pick-up pazarında yüzde 5 pazar payına ulaştı. Türkiye’de 20’nin üzerindeki noktada satış ve satış sonrası hizmet veren marka ülke çapında kapsama alanını genişleterek çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

Yakıt giderlerini düşürmek isteyen işletmelerin tercihi

Elektrikli ticari araç dönüşümü tüm dünyada henüz yeni başladı. Üreticiler yeni alternatifleri piyasaya sunmaya çalışıyor ve her yeni modelle birlikte farklı bir müşteri segmentinin ihtiyaçları da giderilir hale geliyor. İşletme giderleri arasında yakıtın önemli yer tuttuğu firmalar öncelikli olarak elektrikli araç tercih etmeye başladı. Her yeni modelin farklı müşteri gruplarının ihtiyaçlarına hitap edeceğini aktaran Elektrikli Ticari Araçlar Satış Direktörü Aşık: “Maxus, çok uluslu kuruluşların yanı sıra, şehir içi dağıtım yapan işletmelerin ilgi gösterdiği bir marka haline geldi. Maxus’un yenilikçi ve çevre dostu araçları, kargo taşımacılığı ve dağıtım sektörlerinde yeni bir dönemin kapılarını aralıyor” dedi.

Doğan Trend Otomotiv elektrikli ticaride de öncü oldu!

Bir Doğan Holding şirketi olan Doğan Trend, grubun sürdürülebilirlik vizyonuna kendi sektöründeki elektrikli dönüşümüne verdiği önemle sahip çıkıyor. Otomobil segmentindeki tecrübenin ardından ticari araç segmentinde de elektrikli dönüşümün öncülerinden oluyor. Ülkemizin cari açığındaki önemli parametrelerden biri enerji ihtiyacımızın gittikçe artması ve bu ihtiyaç petrol ithalatını artırıyor. Elektrikli araçlar petrole bağımlılığı azalttığından elektrikli araçlara dönüşüm, sadece çevre açısından değil ekonomik anlamda da büyük önem taşıyor.

Yüzde 85 yakıt tasarrufu, 5m3’e yakın hacim ve teknolojik özellikler!

%100 elektrikli Maxus e-Deliver 3, sessiz ve konforlu sürüşüyle binek araç konforu sunan bir ticari araç. 118 kW (160 PS) gücündeki elektrik motoruyla güçlü ve çevik olan e-Deliver3, 371 kilometrelik WLTP şehir içi menziliyle işletmelerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Yüksek kapasiteli bataryası ile rakiplerinden ayrışan markanın modelleri yüzde 85’e varan tasarruf sağlıyor. Maxus e-Deliver 3, 5 yıl/100.000 kilometre araç garantisinin yanı sıra sunduğu 8 yıl/160.000 kilometre batarya garantisiyle de fark yaratıyor.

4555 mm uzunluğu, 1780 mm genişliği ve 1895 yüksekliği ile Maxus e-Deliver 3, orta boy hafif ticari araçlar arasında önemli bir boşluğu dolduruyor. 2910 mm’lik dingil mesafesiyle de dikkat çeken araç, elektrikli rakipleri ile kıyaslandığında şehir içi kullanım için en uygun araç haline geliyor. 4.8 metreküplük yükleme hacmine sahip araç, 910 kilogramlık taşıma kapasitesiyle beklentileri karşılıyor. Geniş yükleme alanıyla da göz dolduran e-Deliver 3, 2 adet Euro Palet’lik yük taşıma alanı sunuyor. Aracın standart donanım listesinde ise Apple CarPlay ve QDLink’i destekleyen 7 inç dokunmatik ekran, geri görüş kamerası, ısıtmalı koltuklar, otomatik klima, hız sabitleyici, otomatik farlar ve elektrikli ayarlanabilen ısıtmalı yan aynalar yer alıyor.

İşyerinde şarj imkânı ve %100 maliyet kontrolü

Doğan Trend Otomotiv, iş ortakları ile beraber işyerinde şarj cihazı kurulumu desteği de sağlıyor. Böylece iş sahipleri hem maliyetlerini %100 kontrol etmiş oluyor hem de önemli bir maliyet avantajına sahip oluyorlar.

Continue Reading

Elektrikli Ticari

Volvo Trucks’ın Elektrikli Modellerinde Aero Serisi İle Ekstra Tasarruf

Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. distribütörlüğünde temsil edilen Volvo Trucks, Aero Serisi’nin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. Tamamen yeni, aerodinamik tasarımıyla %5’e varan yakıt tüketimi avantajı sağlayan Volvo Aero Serisi, ağır vasıta segmentindeki enerji verimliliği ve akustik konfor standartlarını yükseltirken daha düşük emisyon değerleriyle de çevreci kullanım özelliklerini artırıyor.

İnşaat, lojistik, maden ve taşımacılık gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren dünyaca ünlü markaların temsilcisi Marubeni Dağıtım ve Servis, Türkiye distribütörü olduğu Volvo Trucks ile birlikte Volvo Aero Serisi’nin Türkiye lansmanını, çok sayıda iş ortağı ve basın mensubunun katılımıyla İstanbul Beykoz Kundura Fabrikası’nda gerçekleştirdi. Geliştirilmiş aerodinamik özellikleriyle ağır vasıta segmentindeki verimlilik artışının günümüzde geldiği seviyeyi belirleyen Volvo Aero Serisi, yeni tasarımın da katkısıyla %5’e varan yakıt tüketim avantajı sağlıyor.

Volvo Aero Serisi, Volvo Trucks’ın şimdiye kadar en yüksek yakıt verimliliğine ulaştığı ürün gamı oluyor. Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye satışlarına başlanan Volvo Aero Serisi’nin Türkiye lansmanına, Marubeni Dağıtım ve Servis CEO’su Eşref Zeka, Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, Volvo Trucks Uluslararası Kıdemli Başkan Yardımcısı Per-Erik Lindström ve Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya katılarak, iş ortakları ve basın mensuplarıyla bir araya geldiler.

Eşref Zeka: “Kazançlı büyümeye odaklanıyoruz”

Volvo Trucks ile 2017’den günümüze, uzun soluklu bir iş birliği içerisinde olduklarını belirten Marubeni Dağıtım ve Servis CEO’su Eşref Zeka; “Marka tarihinin en yüksek pazar payına ulaştığımız 2023 yılında, 16 ton üzerindeki ithal ticari araç pazarını birinci sırada tamamladık. Volvo Trucks’ın gerçek potansiyelini sürdürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Volvo Trucks ile her zaman ilkleri gerçekleştiren şirket olmak istiyoruz. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda geçtiğimiz yıllarda elektrikli Volvo Trucks kamyonlarımızı Türkiye pazarında satışa sunarak; ilk elektrikli kamyon basın lansmanı, ilk elektrikli kamyon satışı, ilk elektrikli kamyon filo teslimatı ve ilk ve en büyük filo kamyon teslimatını sektörümüzde öncü olarak gerçekleştirmenin gururunu yaşadık. Volvo Trucks ile ‘en’leri ve ‘ilk’leri yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz” dedi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Marubeni Dağıtım ve Servis olarak amacımız; müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetleri kusursuz satış ve satış sonrası yaklaşımla tamamlamak. Çünkü biz sadece ürün satmıyoruz; çözüm sunuyoruz, müşterilerimizin işine değer katmaya odaklanıyoruz. Elbette, birlikte gitmek istediğimiz daha çok yol var. Bugüne kadar üretilmiş Volvo kamyonları arasında yakıt verimliliği, konfor, kabin içi teknolojisi ve güvenlik donanımlarının en üst seviyeye geldiği Volvo Aero Serisi ile tüm iş ortaklarımızın yatırımlarının karşılığını çok daha fazlasıyla alacaklarına inancımız tam. Bizim için ayrıca çok değerli olan şoförler de bugüne kadar yaşamadıkları derecede üst seviyede bir sürüş deneyimini Volvo Aero Serisi ile yaşayacaklar. Marubeni Dağıtım ve Servis olarak her geçen gün büyüyen satış ve satış sonrası ağımızla, iş ortaklarımıza katma değerli hizmet gücü sunuyor, daha kazançlı büyümeye odaklanıyoruz.”

Roger Alm: “2030 yılına kadar emisyon değerlerimizi yüzde 50 azaltmayı hedefliyoruz”
Tüm dünyada 10 farklı ülkede üretim tesisi, 150 ülkede de 2.300’ü aşkın servis noktasıyla faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, “2023 yılında tüm dünyada yaklaşık 150.000 adet yeni kamyon satışı gerçekleştirdik ve dünyanın tüm yollarında aktif olarak seyahat eden Volvo Trucks sayımız 1.2 milyon adede ulaştı. Bu büyük başarıya ulaşmada Türkiye’nin de payı büyüktü. Tüm bu başarılarımızı, marka tarihimizdeki en büyük yeni kamyon serisi lansmanımızla sürdürüyoruz. Verimliliğe odaklanarak geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizle, kamyon pazarında yakıt tüketiminin, emisyonların azaltıldığı; karbon nötr hedefindeki yolculuğumuzun teklifleri sunuyoruz. Sadece güçlü ürünleri geliştirmenin ve satmanın yeterli olmadığını biliyor; iş ortaklarımız, çalışanlarımız ve en önemlisi de topluma fayda sağlayacak ürün ve hizmetlerimizle sürdürülebilir bir geleceği hedefliyoruz. 2030 yılına geldiğimizde ürettiğimiz modellerin yarısının 0 emisyonlu, 2040 yılındaysa tamamen karbon nötr ürünler sunan bir marka olma hedefimiz mevcut. Bu hedeflere ulaşmak için 3 temel teknoloji kullanımına odaklanıyoruz. Bunlar; yenilenebilir yakıtlarla çalışan içten yanmalı motora sahip kamyonlar, batarya elektrikli kamyonlar ve yakıt hücreli elektrikli motorlara sahip kamyonlar olacak. Elektrikli kamyonlarımızı yollara çıkardığımız ve en geniş ürün çeşitliliğini sunduğumuz 5 yıllık sürede, 47 farklı ülkedeki iş ortaklarımızla birlikte toplamda 80 milyon kilometreyi aşkın yolu karbon nötr şekilde ardımızda bıraktık. Bu muhteşem başarı, elektrikli mobilitenin bir pilot proje değil, günlük operasyonlara uygunluğunu kanıtlıyor. Tüm kullanım alanlarına özel olarak ürettiğimiz ürün ve hizmetlerimizle geleceğin sürdürülebilir ulaşımında var olmaya devam etme hedefimizdeki en yeni aşama ise Volvo Aero Serisi. Volvo Aero Serisi’nin sağladığı verimlilik ile geleceğe olan inancımızı koruyoruz” dedi.

Per-Erik Lindström: “Heyecan verici başarılar, Türkiye’ye olan bağlılığımızı gösteriyor”
Türkiye pazarının önemine vurgu yapan Volvo Trucks Uluslararası Kıdemli Başkan Yardımcısı Per-Erik Lindström; “Volvo Trucks olarak bizim için son derece önemli olan Türkiye pazarında, Marubeni Dağıtım ve Servis gibi müşterilerine olağanüstü odaklanan bir iş ortağımız olduğu için şanslıyız. Bölgemizde, elektrikli kamyonlarımızı ilk olarak pazara sunduğumuz ülke olan Türkiye’de, başarılarımızı Volvo Aero Serisi ile sürdürmeyi planlıyoruz. Bu heyecan verici başarılar, Türkiye’ye olan bağlılığımızı gösteriyor” dedi. Sözlerini, Volvo Aero Serisi’nin geliştirilmesindeki detaylarla sürdüren Per-Erik Lindström, “Geliştirdiğimiz her detayda kamyon sürücülerini odak noktasına alıyoruz. Kendimizi sürücü koltuğuna oturtuyor, en önemli özellikleri ve hizmetleri onlarla beraber seri üretime aktarıyoruz. Çalışma süreleri boyunca direksiyonun başındakilerin güvenliği ve konforundaki geliştirmeleri gerçekleştirirken, işletme maliyetlerinde de verimliliğe odaklanarak yeni seviyeler belirliyoruz” dedi.

Kıvanç Kızılkaya: “Başarılarımızı, Volvo Aero Serisi ile sürdürmeyi hedefliyoruz”
2023 yılında, yaklaşık yüzde 17 büyüyen toplam pazarda, Volvo Trucks olarak yüzde 69,34’lük büyüme yakaladıklarını, marka tarihinde bir dönüm noktası olan bu başarıya ek olarak, pazar paylarını 7,4 seviyesine getirdiklerini belirten; Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya, “Volvo Trucks markasını Türkiye’de temsil etmekten gurur duyuyor, markamızın potansiyelini her zaman en üst seviyeye çıkarmaya odaklanıyoruz. 2023 yılını, ithal kamyon ve çekici pazarının lideri olarak tamamladık. Müşteri odaklı yaklaşımımızla, markamızın sürdürülebilir yükselişini devam ettirerek Volvo FH Electric modelimizle ‘2024 Uluslararası Yılın Kamyonu’ ödülünü kazandık. Pek çok ilki gerçekleştirdiğimiz Volvo FH Electric ile geçtiğimiz yıl Türkiye’de en fazla satılan elektrikli kamyon unvanını elde ettik. Bu başarılara ulaşmamızda, alımlarını Volvo Trucks’tan yana kullanan tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz. Güvenliğe ve insan hayatına verdiğimiz değerlerle oluşturduğumuz tüm bu başarılarımızı, Temmuz 2024 itibarıyla satışına başlayacağımız Volvo Aero Serisi ile sürdürmeyi hedefliyoruz. Volvo Aero Serisi, tamamen yeni, modern tasarımıyla enerji tasarrufuna katkı sağlıyor. Aerodinamik tasarımıyla %5’e varan oranda yakıt tüketimi avantajı sunuyor. Yeni tasarım daha düşük emisyon seviyesi ve konforu da beraberinde getiriyor. Taşımacılık sektöründe fark yaratan ürün ve hizmetlerimizle, uzman kadromuzla iş ortaklarımızın çözüm ortağı olmak ve en önemlisi işlerine değer katmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz” dedi.

Volvo Aero Serisi’nin Öne Çıkan Özellikleri
Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, tamamen yeni, modern tasarımı ve enerji tasarrufuna katkı sağlayan aerodinamik kabiniyle %5 seviyesinde daha düşük yakıt tüketimi sunuyor. Daha verimli hava akışının sağladığı düşük emisyon avantajlarına ek olarak, güçlendirilen izolasyon sayesinde akustik konforda da yeni bir seviye yakalanıyor. Tüm bu avantajlar, farklı kabin opsiyonlarında sunularak kullanım alanına göre tercih yapabilmesini sağlıyor.

Yeni Aero Serisi’nin genişletilmiş yeni ön tasarımda daha fazla köşe kavisine yer verilerek farklı rüzgâr koşulları için daha yüksek stabilize sağlanıyor. Farların kenar boşlukları gibi alanlardaki yalıtımın geliştirilmesiyle hava akışındaki optimizasyonda yeni standartlar belirleniyor. Baştan geliştirilen ön bölümdeki kanallar, havayı radyatöre yönlendiriyor ve gereksiz sızıntıları engelliyor; bu sayede daha dengeli ve verimli bir hava akışı sağlanıyor. Ayrıca uzatılmış şasi etekleriyle de çapraz hava akışı yönlendirmeleri geliştirildi. Geliştirilmiş üst panel izolasyonuyla desteklenen tüm elemanların bütünlüğünde hava akışı optimize edildi.

Yeni Aero Serisi kapsamında yan aynaların yerine, “CMS – Camera Monitoring System”i de opsiyon olarak sunuluyor. Sürücü tarafında 12,3 inç, yolcu tarafındaysa 15 inçlik yüksek çözünürlüklü ekranlardan, kamyonun çevresindeki kör noktalar pratik bir biçimde takip edebiliyor. Sistem, otomatik olarak treyler bağlantısını algılayıp, referans çizgileri için kombinasyona uygun kalibrasyonu gerçekleştirmesiyle de ek avantajlar sağlıyor. Ekran ayarlarının manuel olarak ayarlanabilmesine ek olarak otomatik olarak da hava durumuna göre ayarlanabilme seçeneği bulunuyor.

Yeni Aero Serisi’nde manevra veya dönüş yapılırken kameralar da dönüyor. Bu da her zaman daha geniş açıların takip edilmesini sağlıyor. Dönüşler esnasında sürücü, sinyal kolunu kendine çektiğinde, kabinin ortasında konumlandırılmış bilgi ekranına, kör noktaların görüntüsü yansıtılıyor. Bu sayede kör noktalarda yer alan yayalar, motosikletliler veya bisikletliler rahatlıkla görülebiliyor.

Güvenlikten ödün vermeyen Volvo Trucks, kapı ve yatak bölümünden de sistemin kumanda edilebilmesine olanak veriyor. Ayrıca aracın park freni çekildiğinde, kamera kolları otomatik olarak katlanarak, park halindeki olası hasarların önüne geçilebiliyor.
Aerodinamiğe katkı sağlayan, opsiyonel kameralı sistem, tüm hava koşullarında görüşü iyileştiriyor, kör noktaları azaltıyor ve gece sürüşlerinde de sınıfının en net görüşünü sağlıyor. Volvo’ya özgü, genişletilmiş arka görüş sağlayan uzaklaştırılmış görünüm ayarı ayrıca ağır hizmet nakliyesi segmentindeki araçlar için de tercih edilebiliyor.

3 farklı yeni motor opsiyonu sunuluyor
Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye’de satılmaya başlandı. Yeni Aero Serisi, üretimi devam eden modellere ek olarak Volvo Trucks seçenekleri arasına eklendi. Yeni Aero Serisi’nde mevcut FH motor seçenekleri devam ederken; yeni FH16 Aero Serisi’nde 17 litrelik 3 farklı motor tipi, 600, 700 ve 780 beygirlik güç seçenekleri ve sırasıyla 3.000, 3.400 ve 3.800 Nm’lik tork değerleriyle üretiliyor. Volvo Trucks, Ekim 2024’te 780 beygirlik FH16 Aero modeliyle bu serinin en üst versiyonunu da müşterileri ile buluşturmayı planlıyor.

Her açıdan çekici, her yönden güvenli
Premium ağır ticari araç pazarının önde gelen markalarından Volvo Trucks, Yeni Aero Serisi’nde de tasarım, güvenlik ve konfor donanımlarını eksiksiz sunuyor. Öndeki Volvo Trucks logosu, ızgaranın alt bölümüne konumlandırılarak daha dikkat çekici bir etki bırakıyor. Yan aynaların yerine opsiyonel olarak sunulan kameralı geri görüş sistemi, daha geniş kapsamlı bir görüş açısı sağlarken, kameraların konumlandırılması da kirlenmesinin önüne geçiyor. Mutlak bir görünebilirlik için L formunda tasarlanan karakteristik LED gündüz farları, verimlilik ve güvenliğe katkıda bulunuyor. Yeni Aero Serisi’nde Kamera Monitör Sistemi, Sürücü Yardımcı Asistanı, Akıllı Hız Asistanı, Yan Çarpışma Önleyici Sistemi, Kapı Açma Uyarısı, Acil Durum Freni, yolu analiz eden I-See ve Hız Sabitleme Sistemi ile eksiksiz bir güvenlik donanımı sunuluyor.

Daha geniş ve rahat kabin
Volvo FH Serisi’ne göre 24 cm daha yüksek bir kabin sunulan Yeni Aero Globetrotter XXL seçenekleri, 600 litreye varan daha fazla kabin içi yaşam alanıyla mutlak bir ferahlık sağlıyor. Bu avantaj sayesinde kabindeki alt yatak 25 cm daha geniş ve 13 cm daha uzun hale getirildi. Yola dinlenmiş olarak devam etmek isteyen şoförlerin beklentilerine göre oluşturulan yatak bölümüyle Yeni Aero Serisi, konforlu bir uyku deneyimi sunarak, sürüşe geçildiğinde güvenlikten ödün verilmemesine destek oluyor.

Kabinde 6 adet USB-C ara yüzü var. Gösterge panelinin yanında yer alan 2 adet USB-C, multimedya için kullanılabiliyor. Yenilenen direksiyon simidinin sağ tarafındaki düğmeler ve yan ekranın yeni kullanıcı ara yüzü, daha ideal bir fonksiyonellik oluşturuyor.

Continue Reading

Elektrikli Ticari

Daimler, otonom sürüş özellikli elektrikli kamyonunu tanıttı

Daimler Truck, Kuzey Amerika’da otonom sürüş teknolojisine sahip elektrikli kamyonunu tanıttı. Elektrikli Freightliner eCascadia isimli kamyon, seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip.

Daimler Truck’ın bağımsız yan kuruluşu Torc Robotics’in otonom sürüş yazılımı, gelişmiş sensör ve işlemcilerle donatılan kamyon, tam otonom sürüş gerçekleştirebiliyor. 4. seviye otonom sürüş, çoğu durumda aracın sürücüden bağımsız hareket edebildiğini ifade ediyor, yine de sürücünün direksiyonun başında olması gerekiyor.

Daimler’in elektrikli Sınıf 8 Freightliner eCascadia kamyonu, 2022’de üretime girdi ve şu anda ABD’de 55’ten fazla filoda kullanılıyor. Özel Detroit ePowertrain güç aktarım sistemine sahip olan kamyon, 250 km, 350 km veya 370 km menzil seçenekleri sunuyor. Aracın bataryası ise 90 dakikada %80’e kadar şarj edilebiliyor.

Daimler Truck’ın mühendislik ekibi, sürücü ve yolcu koltukları arasında konumlandırılan bilgi işlem ünitesi için gelişmiş bir prototip hava soğutma konsepti geliştirdiğini belirtiyor. Kameralar, lidar ve radar sensörleri ise ön camın üst kısmında yer alıyor. 2015 yılından bu yana otonom kamyon teknolojisi geliştiren şirket, 2027 yılına kadar pazara girmeyi hedefliyor.

Continue Reading

Popüler