Elektrikli Otomobiller
Elektrikli Araçların Benimsenmesine Yönelik Hedefler Mevzuatla Belirlenen Zaman Çizelgesi İçinde Ulaşılabilir Görünmüyor


- ABB Otomotiv İmalatına Genel Bakış Araştırmasına katılanların yarısından fazlası (%59) elektrikli araçlara uyum hedeflerinin, düzenleyici yönetmeliklerin zaman çizelgeleri içinde gerçekleştirilemeyeceğine inanıyor.
- Sürdürülebilir üretime geçişe bakış daha olumlu – katılımcıların %80’i ulaşılabilir, ancak zorlu bir süreç diyor.
- Otomasyon, verimliliklere ve son teslim tarihlerine ulaşmak için kritik öneme sahip olacak.
ABB Robotik ve endüstrinin lider yayın gruplarından Automotive Manufacturing Solutions tarafından yaptırılan yeni küresel araştırmaya katılanların yarısından fazlası (%59) tamamen elektrikli araç üretimine geçişin, mevcut mevduat zaman çizelgeleri içinde, gerçekleştirilemeyeceğini ifade etti. Ankete katılanlar, yeni pil tedarik zincirine uyum sağlamadaki zorluklar, gerekli büyük sermaye yatırımı, ham madde kıtlığı, uygun altyapı ve şebeke kapasitesi eksikliği ile ilgili endişelerini vurguladılar.
Katılımcıların %28’i belirlenen zaman çizelgelerinin ulaşılabilir olduğunu ifade etse de önemli zorlukların olacağını belirtirken, %18’i mevcut hedeflere asla ulaşılamayacağına inanıyor. Sadece %11 2030-2040’a kadar elektrikli araçların benimsenmesi için tüm bölgesel hedeflerin gerçekçi olduğuna inanıyor.
ABB Robotik Otomotiv İş Kolu Genel Müdürü Joerg Reger, “Otomotiv endüstrisi, tam EV üretimine ulaşmak için önerilen bölgesel zaman çizelgelerini karşılamanın içerdiği stres ve zorlamaların kesinlikle farkında. Otomasyon, bu hedeflere ulaşmak için üretimi daha dirençli, verimli ve daha hızlı hale getirmenin anahtarı, bu nedenle EV aktarma organı montajında uzmanlaşmış robotlarımıza yüksek talep görüyoruz. Bu çözümler yapım sürelerini önemli ölçüde kısaltıyor, esnekliği artırıyor, üretim sürecini daha da basitleştiriyor ve sonuçta üretim maliyetlerini düşürüyor. ” dedi.
Anket ayrıca, katılımcıların %19’u tarafından önemli bir engel olarak gösterilen, yeni pil tedarik zincirine uyum sağlamanın getirdiği zorlukların altını çizerken, %16’sının gereken büyük sermaye yatırımı konusunda endişelerini yansıtıyor. Hammadde kıtlığı, uygun altyapı ve şebeke kapasitesi eksikliği de çözülmesi gereken sorunlar listesinde üst sıralarda yer aldı. Ankete katılanların dörtte birinden fazlası (%26) elektrikli araçların benimsenmesinin önündeki en büyük engel olarak şarj altyapısının eksikliğini belirtirken, %17’si elektrikli araçların yaygınlaşması önündeki başlıca engel olarak yüksek araç fiyatlarını vurguladı.
ABB Robotik, dijital olarak bağlantılı ve ağa bağlı olan akıllı otonom mobil robotlar tarafından hizmet verilen esnek, modüler üretim hücrelerinin geliştirilmesine ve uygulanmasına öncülük etmeye devam ediyor. Bu artırılmış esnek otomasyon seviyesi, iş gücü eksikliklerine bir çözüm sağlar ve belirli bir araca olan talebe bağlı olarak ölçek büyütülebilir veya azaltılabilir veya önemli sermaye harcaması ihtiyacını ortadan kaldırarak bir fabrika genelinde yeniden konumlandırılabilir.
Uygulama söz konusu olduğunda, ABB’nin RobotStudio programlama ve simülasyon yazılımı, kullanıcıların tek bir robot konumlandırılmadan önce robot kurulumlarını sanal olarak oluşturmasına, test etmesine ve iyileştirmesine olanak tanıyarak üretimdeki herhangi bir aksama veya üretimin durmasını önler. Esnek üretim modeli, üretimi daha esnek, verimli, hızlı hale getiriyor ve içten yanmalı motor üretiminin yanı sıra şu anda daha fazla elektrikli güç aktarma organı kullanan otomotiv müşterilerini destekliyor.
Automotive Manufacturing Solutions Otomotiv Analisti Daniel Harrison, “Anket, otomotiv endüstrisinin zorluklarını doğruluyor. Üretimin baskı altında olduğunu ve bozulan tedarik zincirlerinin önemli ölçüde stres altında olduğunu, bu durumun özellikle ciddi ekonomik belirsizliğin olduğu bir dönemde, endüstrinin elektrifikasyona ne kadar hızlı geçiş yapabileceği ve ayrıca üretimin sürdürülebilirliği hedefleri konusunda önemli zorluklarla karşılaşma olasılığı yüksek. Ayrıca, bu bağlamda, işgücünün mevcudiyeti ve maliyeti ile büyük iş gücünün ne kadar hızlı bir şekilde yeniden nitelikli hale getirilebileceği konusunda zorluklar devam etmektedir.” dedi.
Sürdürülebilir üretim, daha olumlu bir görünüm
Sürdürülebilir üretim sağlama konusu sorgulandığında, endüstri liderleri daha olumluydu ve %80’i sürdürülebilirliğin gerçekleştirilebilir olduğunu tahmin ediyordu. Sadece %4’ü bunun mümkün olmayacağını düşünmekte.
Ankete katılanlardan yalnızca Amerika’dakiler (%16) mevzuat uyumluluğunun önemli bir engel olduğunu (Avrupa’da %7 ve Asya’da sadece %5 ile karşılaştırıldığında) düşünüyor. Ancak, tüm yanıt verenlerin neredeyse dörtte biri (%24), gerekli yüksek sermaye harcamasının sürdürülebilir üretime ulaşmanın önündeki en büyük zorluk olduğunu öne sürdü. Robotlara erişimin, entegrasyonun ve kullanımın giderek daha kolay hale gelmesiyle özellikle planlama ve programlamayı daha hızlı ve verimli hale getiren ABB’nin RobotStudio’su gibi kolaboratif robotlar ve yazılımlardaki gelişmelerle birlikte otomasyon, sürdürülebilir üretimin sağlanmasında kilit bir kolaylaştırıcı enstrüman olacaktır.
ABB anketi, 600’e yakın küresel endüstri uzmanı ile araç ve otomotiv dünyasının her seviyesindeki malzeme üreticilerini içeren yönetim, mühendislik ve diğer kilit profesyonellerini kapsıyor.
Elektrikli Otomobiller
Togg T10X elektrikli araç ve C-SUV segmentinde zirveyi sevgi


Tüm Türkiye’de toplam 60 bin 1 T10X’i kullanıcılarla buluşturan Togg, 2025 yılı ilk 4 ayında hem elektrikli araç hem de C-SUV segmentinde zirveye yerleşti.
Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X modeliyle 2025 yılında da başarılı performansını sürdürüyor. 3.537 adedi nisan ayında olmak üzere ilk 4 ayda 10.325 satış adedine ulaşan T10X, içten yanmalı araçların da yer aldığı C-SUV segmentinde %10,1 pazar payıyla liderliğini sürdürdü.
Her geçen gün daha fazla kullanıcıyla buluşan T10X, elektrikli araç pazarında da rakiplerini geride bıraktı. T10X, yılın ilk 4 ayında %24,4 pazar payıyla açık ara birinciliği elde etti. T10X bütün segmentler ve gövde tipleri içinde de %3,3 pazar payı ile en çok satılan 5’inci model olurken, Togg da bütün kategoriler içinde en çok satılan 11’inci marka olma başarısını gösterdi.
Nisan ayında da ilk sırada
Türkiye’de nisan ayında toplam otomobil pazarı 85.411 adet olarak gerçekleşirken, T10X 3.537 satışla %4.1 pazar payı elde etti. Nisan ayında elektrikli araçlar 13.191 adetlik satış rakamına ulaşırken, T10X %26,8’lik payla ilk sırada yer aldı.
Elektrikli Otomobiller
Yılın Elektrikli Otomobiline Geri Sayım: “Hyundai INSTER”


Dünyada Yılın Elektrikli Otomobili seçilen Hyundai INSTER, Mayıs ayında Türkiye’de satışa sunuluyor. Şık tasarımı ve pratik kullanım özelliğiyle dikkat çeken INSTER, segmentinin en uzun sürüş meziline sahip. İlk etapta “Advance” versiyonuyla satışa sunulacak INSTER’ın Cross versiyonu da çok yakında Türkiye’de olacak.
Hyundai Motor Türkiye, INSTER ve yılın ikinci yarısında satışa sunulacak IONIQ 9 ile birlikte tamamen elektrikli model sayısını yediye yükseltmiş olacak.
Hyundai’nin şık tasarımı ve konfor odaklı iç mekanıyla dikkat çeken tamamen elektrikli modeli INSTER, önümüzdeki günlerde Türkiye pazarına giriş yapacak. Kompakt A-SUV model, 49 kWh’lık bataryası ve 360 km menziliyle Türkiye’de segmentinin en uzun menzilli otomobili olmaya hazırlanıyor. INSTER, kullanıcısına çarpıcı tasarımı ve renkli dünyasıyla müzikten modaya kadar uzanan benzersiz bir deneyim sunacak.
“Var mısın?” mottosu ile maceracı ruhlara dokunacak olan INSTER, karşımıza sadece bir otomobil olarak değil, kendi dünyası olan bir yaşam alanı olarak çıkıyor. Tasarımı ve pratik şehir içi kullanım kolaylığıyla fark yaratan otomobil, konforlu ve dinamik bir sürüş deneyimi sunarken, aynı zamanda ileri teknolojisi, esnek ve geniş iç hacmiyle de elektrikli dünyasının önemli oyuncularından olmaya aday. Buna ek olarak; INSTER’in hızlı alt yapısı, yaklaşık 30 dakikada %10 ila %80 oranında şarj sağlayacak. Hyundai INSTER, markanın Avrupa pazarına sunduğu ilk küçük EV modeli olup potansiyel menzili sayesinde zahmetsiz şehir içi sürüş ve uzun yolculuklarda güçlü performansla birleştiriyor.
Hyundai INSTER ile ilgili diğer detaylar, Mayıs ayında yapılacak lansman ile birlikte paylaşılacak.
Elektrikli Otomobiller
Elektrikli araç sayısındaki artışın fosil yakıt tüketimini yüzde 40 azaltması bekleniyor


Küresel emisyonların yaklaşık beşte birini oluşturan karayolu taşımacılığının karbondan arındırılması, düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde kritik önem taşıyor.
Elaris İş Geliştirme Müdürü Ramazan Akyol, artan elektrikli araç sayısı ile birlikte Türkiye’nin fosil yakıt tüketiminde yüzde 40’a kadar azalma beklendiğini açıkladı.
Enerji sektörü emisyonlarının yüzde 24’ü ulaşım sektöründen kaynaklanıyor. Binek ve hafif ticari araçlar ise sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15’inden sorumlu tutuluyor. Ancakelektrikli araçlar, karayolu taşımacılığının karbondan arındırılmasında anahtar rol oynuyor. Çünkü elektrikli araçlar, geleneksel araçlara göre yüzde 70 oranında daha az karbon emisyonu üretiyor. ICCT (Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi) verilerine göre de yenilenebilir enerji ile şarj edilen elektrikli araçların karbon ayak izi, içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla yüzde 81 daha düşük oluyor.
Elaris İş Geliştirme Müdürü Ramazan Akyol, egzoz emisyonu sıfır olan elektrikli araçların düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecindeki önemine ve Türkiye’nin enerji bağımsızlığına sağladığı katkıya dikkat çeken açıklamalarda bulundu:
Elektrikli araç sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 120 arttı
“Dünyada ve ülkemizde elektrikli araçlara olan talep hızla artırıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Mart 2025’te trafikteki elektrikli araç sayısı 218 bin 238’e ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 120 arttı. Artan elektrikli araç sayısı ile birlikte, Türkiye’nin fosil yakıt tüketiminde yüzde 40’a kadar azalma bekleniyor.
Ülkenin enerji ithalatını azaltıyor
Fosil yakıt tüketimini azaltan elektrikli araçlar, yalnızca çevresel ve ekonomik faydalar sunmuyor, aynı zamanda ülkenin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltarak, enerji ithalatını en aza indiriyor. Bu durum, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına önemli bir katkı sağlıyor. Biz de Üçay Mühendislik olarak, yurt genelindeki yaygın AC ve DC elektrikli araç şarj istasyonlarımızla yeşil dönüşümün bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
Ramazan Akyol, konuşmasında ayrıca, şarj istasyonlarındaki verim artırıcı çözümlere de değindi:
“Şarj istasyonlarındaki akıllı şarj sistemleri ve enerji depolama çözümleri, enerjinin verimli kullanılmasında ve şebeke üzerindeki yükün dengelenmesinde önemli rol oyuyor. Talep fazlası dönemlerde depolanan enerji, ihtiyaç halinde kullanılarak, yüksek tasarruf sağlanıyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Üçay Mühendislik Enerji ve İklimlendirme Teknolojileri A.Ş.
2000 yılında mühendislik alanında faaliyet göstermeye başlayan Üçay Mühendislik, bugün; iklimlendirme, elektrik-mekanik taahhüt ve güneş enerjisi sistemleri alanlarında uzmanlaşarak, sektörde öncü konuma gelmiştir.
2019 yılından itibaren E-Mobilite sektörüne de giriş yapan Üçay Mühendislik, 11.08.2022 tarihinde T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) şarj ağı işletmeciliği lisansı almıştır. ELARİS markası ile şarj ağı işletmecisi olarak hizmet vermektedir.
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Fiat Grande Panda, ‘Yılın En İyi Şehir Otomobili’ Seçildi
-
Şarj Sektörü3 ay önce
Elektrikli Araç Şarj Altyapısı Hızlanıyor
-
Otomotiv2 ay önce
Renault’un Yeni Oyuncusu: BOREAL
-
Elektrikli Otomobiller2 ay önce
Yılın Elektrikli Otomobiline Geri Sayım: “Hyundai INSTER”
-
Elektrikli Otomobiller2 ay önce
Elektrikli araç sayısındaki artışın fosil yakıt tüketimini yüzde 40 azaltması bekleniyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
InMotion yeni tek tekerlekli e-scooter geliştirdi
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Continental’in En Sürdürülebilir Otomobil Lastiği “auto motor und sport” Lastik Testinde Zirvede!
-
Automotive2 ay önce
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor