Elektrikli Otomobiller
Türkiye’nin İlk Günlük Elektrikli Araç Kiralama Markası Biwatt Hizmete Başladı
Günlük araç kiralama sektörünün ilk tam elektrikli filosuna sahip şirketi Biwatt, İstanbul Pendik’teki ofisiyle hizmete başladı. Geçmişi 100 yıla dayanan Tunalar Topluluğu’nun otomotiv alanındaki en yeni yatırımı olarak faaliyete geçen Biwatt, zengin marka ve model çeşitliliğiyle elektrikli sürüşü günlük kiralamayla daha hızlı yaygınlaştırmayı planlıyor. Tunalar Topluluğu’nun araç kiralama sektöründeki bir diğer markası Rent Go ofislerinin bulunduğu lokasyonlarda hızla şubeleşmeyi planlayan şirket ulaşılabilir fiyatlarla sürdürülebilir mobilitede öncü olmayı hedefliyor.
Türkiye’nin ilk ve tek günlük elektrikli araç kiralama şirketi unvanıyla hizmet vermeye başlayan Biwatt, ilk ofisini İstanbul Pendik’te yer alan Tunalar Plaza’da açtı. İstanbul başta olmak üzere şube sayısını 20 ile taşımayı planlayan Biwatt, hayatına yeni başlayan bir marka olmasına rağmen, filosunda ülkemizde bulunan neredeyse bütün markaları barındırıyor. Yakın zamanda müşterilerinin beğenisine geriye kalan tüm elektrikli araç modellerini sunmayı da hedefliyor. Kısa vadede Tunalar Topluluğu’nun bir diğer araç kiralama iştiraki olan Rent Go’nun Türkiye geneline yayılmış 64 ofisinden elektrikli araç teslimatı yapacak olan Biwatt, yalnızca fiyat ve model ile değil, zamanın ruhunu yakalayan teknolojik yenilikler ile de hizmet verecek. Tıpkı Rent Go gibi tamamıyla yerli marka olan Biwatt, Tunalar Topluluğunun 100 yılı aşkın süredir devam eden müşteriye yaklaşım bilgisinden güç alarak ilerleyecek. Fikir ve sermayesi bu toprakların eseri olan marka, kullanıcı deneyimine göre şekil alarak ilerlemeyi hedefleyen bir doğrultuda yol alacak.
İklim krizinin özellikle yeni jenerasyonun mobilite tercihlerini etkilediğini ve karbon ayak izi bırakmadan şehiriçi ulaşım sorununu çözmek isteyen geniş bir kitlenin taleplerine yanıt vereceklerini belirten Biwatt Operasyon ve Satış Müdürü Nazlı Bayraktar, “Tunalar Topluluğu’nun otomotiv sektöründeki 30 yıllık deneyimiyle, Türkiye’nin yerli sermayeli ilk günlük elektrikli araç kiralama hizmetini başlatmanın gururunu yaşıyoruz. Tamamı %100 elektrikli araçlardan oluşan filomuzla öncelikle büyük şehirlerimizde, merkezi noktalardan, AVM’lerden ve havalimanlarından araç kiralayacağız. Kısa vadede turizm bölgelerinde ve turistik tesislerde yerli ve yabancı müşterilerimize çevreci ulaşım fırsatı sunacağız. Elektrikli otomobil kullanımını ulaşılabilir fiyatlar ve sürdürülebilir mobilite anlayışıyla tabana doğru yaygınlaştırmayı umuyoruz. Böylece doğanın korunması yolunda önemli bir katkı sunmuş olacağız. Tunalar Şirketler Topluluğu’nun hizmet ve otomotiv sektöründeki uzmanlığı ile birlikte müşterilerimize yine en iyi deneyimi sunmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Biwatt ile Hızlı ve Kolay Kiralama
Çevreye duyarlı çözümler arayanlar da Biwatt web üzerinden hızlı ve kolay kiralama yapabiliyor. Sosyal dünyaya ilişkin farklı kişiselleştirilebilir özellikler de sunan Biwatt, sadakat programıyla da daha düşük bütçe ile konforlu ve karbon nötr sürüş imkanı veriyor.
Elektrikli Otomobiller
Efsanevi Gran Turismo Hyundai IONIQ 5 N ile Elektrikleniyor
Hyundai’nin gelişmiş elektrikli otomobil teknolojisini ve üstün sürüş performansını kusursuz bir şekilde sunan IONIQ 5 N, gerçek hayatta olduğu gibi sanal dünyada da öne çıkmaya hazırlanıyor. Dünyanın en popüler araç ve yarış simülasyonu olan Gran Turismo, birbirinden etkileyici ve hızlı otomobil listesine IONIQ 5 N’i de ekledi. Kullanıcıların modellerdeki yüksek performansı sanal yarışlarda deneyimlemelerine olanak tanıyan Gran Turismo 7, zorlu pistleri, realistik sürüş dinamikleri ve üstün grafikleriyle çoğu otomobil tutkununun rüyalarını süslüyor. Hyundai ise bu heyecana ortak olarak N modellerini dijital olarak geliştirmeyi planlarken, gelecekte simülasyonda daha fazla modelle yer almayı da hedefliyor.
Hyundai’nin gelişmiş elektrifikasyon teknolojisini kullanan IONIQ 5 N, yüksek performanslı dört tekerlekten çekiş sistemine sahip. Ön ve arka motorlarıyla birlikte toplam 478 kW (650 beygir) güç ve 770 Nm maksimum tork üreten otomobilin öne çıkan özellikleri arasında N Grin Boost ve Drift Optimizer başı çekiyor. Sürüş modlarına göre maksimum performans ve sürüş zevki sunabilen otomobilde 84 kWh gibi yüksek çıkışlı bir batarya görev alıyor.
N Marka Yönetimi Grup Başkan Yardımcısı Joon Park, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Hyundai N markasının ve IONIQ 5 N’in Polyphony Digital Gran Turismo’da yer almasından dolayı mutluluk duyuyoruz. IONIQ 5 N, gerçek hayatta olduğu gibi simülasyonda da mükemmel bir sürüş keyfi sunuyor. Otomobil tutkunlarının Hyundai N’in yüksek performanslı modellerini sanal dünyada da deneyimleyebilmesi son derece önemli. Biz de bu modelleri Gran Turismo için geliştirmeye ve özelleştirmeye devam edeceğiz”.
Gran Turismo Yapımcısı Kazunori Yamauchi ise “IONIQ 5 N’i Gran Turismo 7’de sunmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Hyundai N markası, bu yıl motor sporlarında önemli başarılar elde etti ve bunlar arasında Nürburgring 24 Saat yarışlarındaki TCR zaferi, TCR Dünya Pilotlar Şampiyonluğu, Pikes Peak’te üst üste yeni rekorlar ve WRC Pilotlar Şampiyonluğu yer alıyor. Gran Turismo ve Hyundai’nin gelecekteki e-spor iş birliklerini de sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
Elektrikli Otomobiller
Çok Yönlü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross
Hyundai, geçtiğimiz aylarda tanıttığı INSTER’ın yeni bir versiyonu olan INSTER Cross’u da gün yüzüne çıkardı. Yeni crossover model, çok yakında satışa sunulurken aynı zamanda hem outdoor hem de şehir içi kullanımda çok yönlü bir kullanım imkanına sahip olacak.
A ve B segmenti modelleri arasında konumlanan INSTER, geniş iç mekanı ve cömert bagaj kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda gelişmiş manevra kabiliyeti, pratiklik ve esneklik sunuyor. INSTER Cross ise normal versiyondan daha belirgin dış ve iç tasarım öğelerine sahip olacak.
INSTER Cross, maceracı karakterini vurgulamak için geniş, dikdörtgen ön ve arka tamponlarla ve ayrıca kabartmalı siyah kaplamalarla fark yaratıyor. Ön ve arka koruma kaplamalar, tamamlayıcı 17 inç alaşım jantlarla birleşerek üstün bir crossover görüntüsü sunuyor. Tavan rayları ise açık hava gezileri veya kamp etkinlikleri için standart olarak sunuluyor. Crossover versiyon, özel bir dış renk olan Mat Amazon Yeşil ve INSTER için sunulan standart beş renk (opsiyonel siyah tavan) seçeneğiyle sunulacak.
INSTER Cross’un iç mekanı da son derece iddialı. INSTER ile benzer şekilde bir düzen sunan otomobil, kendinden daha üst segmentlerdeki modellerde yaygın olarak karşımıza çıkan özellikleri de sunacak. INSTER Cross, 360 kilometreye varan bir menzilin yanı sıra, yaklaşık 30 dakikada yüzde 10 ila yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. INSTER Cross ayrıca, Otoyol Sürüş Asistanı, Akıllı Hız Kontrolü ve İleri Çarpışma Önleme Asistanı 1.5 dahil olmak üzere segment lideri güvenlik donanımlarına da sahip. INSTER Cross’un üretimine bu yılın sonlarına doğru Hyundai’nin Kore’deki üretim tesisinde başlaması planlanıyor.
Elektrikli Otomobiller
EY-Parthenon, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin (BESS) geleceğine ilişkin raporu yayımladı
EY (Ernst & Young) çatısı altında yer alan ve 120 ülkede 9.000’den fazla danışmanı bünyesinde barındıran EY-Parthenon (EYP) strateji danışmanlığı ekibinin Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne (BESS) yönelik hazırladığı rapor, tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin ticari uygulanabilirliğini ve mevcut piyasa koşullarında gelir potansiyeli sunan temel iş modellerini ele alıyor. Aynı zamanda Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımlarının ticari yönünü belirlemek için büyümeyi sağlayan itici güçlerini, teknoloji eğilimlerini, pazar düzenlemelerini, mevcut iş modellerini ve yatırım yaparken gelecek vaat eden bölgeleri analizlerle ortaya koyuyor.
Batarya Enerji Depolama Sistemleri küresel yerleşik kapasitesinin 2030 yılına kadar 160 GWh’den 1.800 GWh’ye çıkması, yani 10 kat büyümesi bekleniyor. Güçlü gelir potansiyeli sunan ve mevcut gelirlerin %90’ından fazlasını oluşturan enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları üç iş modeli olarak ortaya çıkıyor. Son maliyet artışlarına rağmen, sistem maliyetinin 2030 yılına kadar kilit pazarlarda %15-20 oranında düşmesi bekleniyor. Rapor, bağımsız Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının çekiciliğinin, özellikle ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi ülkelerde artacağını öngörüyor. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede düzenleyici reformlar ile yatırım ortamı iyileşiyor, riskler azalıyor ve gelirler artıyor.
EY-Parthenon’un Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) üzerine hazırladığı rapor, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne tekil varlık olarak yatırım yapmanın zamanı geldi mi?” ve “Gelişen piyasa mekanizmaları, Batarya Enerji Depolama Sistemleri operatörleri ve yatırımcılar için daha kârlı ticari sonuçları nasıl mümkün kılıyor?” sorularını ele alıyor. Bu sorular ışığında tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin, kilit pazarlardaki ticari uygulanabilirliğini iyileştiren ve mevcut piyasa koşullarında yatırımcılar için kredi açısından olumlu bir fırsat yaratan stratejik kaldıraçları açıklıyor.
BESS’in küresel pazardaki durumunu, yarınını ve geleceğini 5 trend şekillendiriyor
Batarya Enerji Depolama Sistemleri, enerji dönüşümünü hızlandırmak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Günümüzdeki beş temel trend, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin küresel pazardaki mevcut durumunu, bir sonraki adımını ve geleceğini şekillendiriyor.
Batarya Enerji Depolama Sistemleri talebinin önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. Küresel pazardaki birleşme ve satın alma işlemlerinin, 2020 yılından bu yana elektrik dağıtıcılarının ve enerji oyuncularının artan yatırımlarının etkisiyle, 24,4 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Buna ek olarak düzenleyici destek, sübvansiyonlar, teşvikler ve temiz enerji hedefleriyle yönlendirilen depolama sistemleri üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar küresel olarak yılda 4 kat büyüyerek 421 GWh’ye ve yerleşik kapasitenin ise 1,800 GWh’ye çıkacağı ve %70’den fazlasının şebeke ölçeğinde olacağı tahmin ediliyor. Maliyet tasarrufu, yatırım erteleme ve fiyat arbitrajı gibi avantajlı iş modellerinin de yakın gelecekte birçok ülkede ortaya çıkması bekleniyor.
Aynı zamanda batarya depolama, enerji geçişindeki hızlanma için önemli bir kolaylaştırıcı olarak görülüyor. Artan kısıtlama, sınırlı ara bağlantılar, artan çatı güneş enerjisi kapasitesi ve elektrikli araç (EV) kullanımı, daha uzun süreli batarya depolama teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Hâlihazırda kullanılan lityum-iyon teknolojisi yanı sıra, maliyet ekonomisi ve enerji yoğunluğu arttıkça vanadyum akışı, katı hal ve sodyum iyon gibi yenilikçi batarya kimyası teknolojileri de ticari olgunluğa ulaşmaya devam ediyor.
Türkiye getiri potansiyeline sahip pazar
Batarya Enerji Depolama Sistemleri büyümesinin iyileşen ekonomik fizibilite, güçlü politika, regülatif düzenlemeler ve çeşitli devlet teşvikleriyle desteklendiği ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi olgun pazarlara kıyasla Türkiye, son gelişmelere rağmen, düşük-orta olgunluk seviyesinde değerlendiriliyor ve buna paralel bir getiri potansiyeline sahip pazar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, Türkiye Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının gelecekte büyümesi için üç alandaki gelişmeler olumlu adımlar olarak görülüyor.
Türkiye’de yenilenebilir kapasitenin artması büyümeyi hızlandırıyor
Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre, 2030 yılına kadar kurulu gücün %61’inden fazlası 91 GW kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak. Aynı zamanda 2035 yılına kadar kurulu BESS kapasitesi de 15 GW’ye ulaşacak. Kurulu güçte hidro-elektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının %90’ından fazlasını oluşturması beklenen rüzgar ve güneş enerjisi, BESS endüstrisine olan talebi olumlu yönde etkileyecek.
Türkiye’de çok fazla başvuru ve onaylanmış ön lisans bulunuyor
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) göre, Aralık 2023 itibarıyla tahmini 280 milyar dolar yatırım potansiyeline denk gelen toplam 260 GW kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santrali için 5.968 adet Batarya Enerji Depolama Sistemleri başvurusu alındı. Ayrıca, Türkiye’de onaylanan ön lisansların toplam kapasitesi Eylül 2024 itibarıyla 658 başvuruyla 34 GWh’ye ulaştı. Ülkede kurulu ilk depolamalı kapasitelerin 2025 yılının son çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.
Yerel üretim kapasiteleri artıyor
Türk üreticiler ve girişimciler, başta Ankara, İstanbul, Antalya ve Kocaeli dahil olmak üzere birçok ilde 1 GWh’nin üzerindeki kapasitelerle Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırım planlarını hâlihazırda açıkladı. Batarya hücresi montaj operasyonlarından işe başlayan sektör oyuncularının çoğunun, küresel şirketlerle gerçekleştirdikleri iş birlikleri sayesinde veya tek başlarına hücre üretimine genişleme planları bulunuyor. Ayrıca, gelişmekte olan yerel Batarya Enerji Depolama Sistemleri üreticilerini korumak amacıyla Ocak 2024’ten beri Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen prizmatik LFP bataryalar için Türkiye’de %30 ek gümrük vergisi uygulanıyor. Talebin büyümesine bağlı olarak ilave kapasite artışları, farklı coğrafyalara ve ülkelere satışlar ile yurtdışı üretim yatırımlar da yerel oyuncuların gelecek büyüme planları arasında bulunuyor.
Büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıraç belirliyor
EY-Parthenon’ın hazırladığı rapor, Türkiye dahil olmak üzere küresel pazarların çoğunda tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin gelecekteki büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıracın belirleyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, gelir modellerinin netleştirilmesi, düzenleyici mekanizmalar ve teşviklerin varlığı, yatırım maliyetinin azaltılması, altyapı esnekliği için doğru yerlerin bulunması ve yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi gibi temel gelişmelerin gelecekte çok önemli olacağını belirtiyor.
- Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımcılarının, batarya sistemi gelirleriyle gaz fiyatları arasında artan bir korelasyon olduğu için emtia fiyatlarındaki oynaklığı yatırım analizlerine dahil etmeleri gerekiyor.
- Mevcut kapasite piyasası mekanizmaları ve güvenilirlik endişeleri, BESS potansiyelini en üst düzeye çıkarmıyor, bu nedenle piyasayı daha etkili hale getirmek için ek reformlar gerekiyor.
- Yüksek sermaye harcaması, batarya hücresi fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önemli yatırım duyarlılığını gösteren analizlerle projelerin
karakterize edilmesine imkân tanıyor. - En uygun konumun belirlenmesi, şebeke tıkanıklığının ve yenilenebilir santral konsantrasyonunun daha yüksek olduğu alanlara daha yakın konumlanarak kâr marjlarının artırılmasını sağlıyor.
- Şebeke ara bağlantı gecikmelerine yol açan, düzenleyici çerçeve eksikliğinin izin prosedürleri uzun süredir devam ediyor.
- Avrupa batarya hücresi kapasitesinin yaklaşık %70’i, Çin’e artan bağımlılık ve lityumun fiyat oynaklığı nedeniyle risk altında bulunuyor, bu yüzden büyümenin de büyük ölçüde sağlam tedarik zincirine bağlı olması bekleniyor.
- Vanadyum akışı gelecekte Li-ion ile rekabet edecek ve yatırım için daha iyi bir iş koşulları sağlayacak. Hidrojen depolama daha uygun maliyetli hale geldikçe de yeni bir alternatif olabilir.
EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca, “EY Parthenon analizi BESS’in kârlılığa ulaşması için küresel pazarlarda ölçeklenebilirliğine ve belirli stratejik kaldıraçların uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunlar arasında gelir kesinliğinin artırılması, daha iyi bir konum stratejisi, etkili düzenleyici mekanizmalar, ölçeklendirme bağlantıları, tedarik zincirinin güçlendirilmesi ve yeni rakip teknolojilerin izlenmesi yer alıyor. Bu kaldıraçlar, BESS’in çeşitli pazarlardaki tam potansiyelini gerçekleştirmesi için önem taşıyor. Çünkü BESS’i sürdürülebilir enerji geleceğine giden yolda uygulanabilir bir ticari çözüm haline getirmek için dahil olan tüm paydaşların katılım göstermesi, yatırım ve iş birliği yapması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte BESS’in bağımsız bir varlık olarak geleceği her zamankinden daha umut verici görünüyor” dedi.
EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), her geçen gün yeşil enerji dönüşümünde kilit bir rol oynuyor ve ana kolaylaştırıcı araçlar arasında yer almaya hazırlanıyor. Sektörde yer alan birçok oyuncu, stratejik satın almalar ve ortaklıklarla sistem sağlayıcılarından operatörlerine ve entegratörlerine kadar değer zinciri boyunca BESS pazarına yatırım yapıyor. Diğer yandan mevcut regülasyonlar ve gelir modellerinde yeni gelişmeler devam ederken, BESS hizmetlerinde iş modellerinin çeşitlenmesi ile stratejik bir değişime de tanık oluyoruz. Stratejik kaldıraçlar, BESS’in uygulanabilir bir iş planı ile daha da yaygınlaşması için kritik hale geliyor” dedi.
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
613 km Menzilli Hyundai Yeni IONIQ 5 Türkiye’de Satışa Sunuldu
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Honda 0 Serisi’nin yeni teknolojilerini tanıttı
-
Otomotiv Sektörü3 ay önce
BMW i5 Flow NOSTOKANA, Los Angeles Frieze’den Sonra Contemporary İstanbul’a Geliyor
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Citroën Mikro Mobilitenin Öncüsü Yeni Ami Modeliyle 2024 Paris Otomobil Fuarı’na Çıkartma Yaptı!
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
EY-Parthenon, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin (BESS) geleceğine ilişkin raporu yayımladı
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Çok Yönlü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross
-
Ticari Araç Sektörü3 ay önce
Daimler Truck batarya ve hidrojenli kamyonlarını tanıttı Kaynak: Daimler Truck batarya ve hidrojenli kamyonlarını tanıttı