Genel
Egea Cross ile Egea Ailesi Daha Güçlü


Tofaş’ın 2015 yılının sonunda seri üretimine başladığı ve geçtiğimiz yılın sonunda yenilenen Egea Model Ailesi, ülkemizde satışa sunuldu. 2015 yılından bu yana ezber bozarak; Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili unvanını koruyan Fiat Egea, sınıfının en iyi teknolojileri ve Firefly motor seçenekleriyle tamamen yenilendi. Model Ailesi’nin, Sedan, Hatchback ve Station Wagon gövde seçeneklerine ek olarak Crossover “Egea Cross” da şimdiden tüketicilerin beğenisini kazandı.
Egea Ailesi’ne gösterilen yoğun ilgiden duydukları memnuniyeti dile getiren Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “Egea Model Ailesi, Sedan, Hatchback ve Station Wagon gövde tipleriyle 5 yılda 274 bin adedin üzerinde satış rakamına ulaştı ve her şeyiyle tam ve erişilebilir bir aile otomobili olduğunu gösterdi. Şimdi ise ailenin diğer üyeleri gibi Tofaş’ta geliştirilen ve üretilen Yeni Egea Cross ile yine Türk tüketicisinin beğeniyle karşıladığı ve tercih ettiği bir segmente giriyoruz.

Ocak ayından itibaren Fiat showroomlarında yerini alan yeni Egea Ailesi’nde, Sedan modelimizi 130 bin 900 TL’den başlayan anahtar teslim fiyatıyla satışa sunarken, ailenin yeni üyesi Egea Cross modelimizi 154 bin 900 bin TL’den başlayan iddialı fiyatlarla Türkiye’deki tüketicilerin beğenisine sunuyoruz.” açıklamasında bulundu.


2015 yılından bu yana ezber bozarak; Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili unvanını açık ara korumaya devam eden, Avrupa pazarlarında Tipo ismiyle satışa sunulan Egea Model Ailesi’nin yenilenen versiyonları ülkemizde satışa sunuldu. Fiat Chrysler Automobiles’a (FCA) bağlı 400 fabrikanın yer aldığı WCM -Dünya Klasında Üretim Programı– değerlendirmesinde, “Altın Seviye” Tofaş Fabrikası’nda üretilen ve yenilenen aile ile markanın crossoverı “Egea Cross” daha showroomlardaki yerlerini almadan, tüketicilerin beğenisini topladı.


Online basın toplantısında konuşan Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, 2019 yılında olduğu gibi 2020 yılını da lider olarak kapatmaktan ve Egea’nın 5 yıldır Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili olmasından mutluluk duyduklarını söyledi. Lider Egea’nın, lansmanından bu yana Fiat markasının otomobil pazarındaki varlığına güç katmaya devam ettiğini vurgulayan Aytaç, “İlk kez 2015 Ekim ayında yollarla buluşan Egea, Türk tüketicisinin istekleri doğrultusunda geliştirildi ve çok sevildi. Sunduğu fiyat / fayda dengesiyle çok iddialı bir otomobil olan Egea 5 senedir zirveyi kimseye bırakmıyor.


Kendi segmentinde aldığı yüzde 15’lik pay ve elde ettiği 274 bin 341 adetlik toplam satış rakamı model ailesinin gücünü bir kez daha yansıtıyor. Bugün ise Fiat Egea Ailesi’nin sınıfının en iyi teknolojileri ve güvenlik unsurlarıyla yollara çıkıyor olmasının memnuniyetini yaşıyoruz. Egea Cross ile Türk tüketicisinin beğeniyle karşıladığı ve tercih ettiği yeni bir segmente giriyoruz. Model Ailesi’nin, Sedan, Hatchback ve Station Wagon gövde seçeneklerine ek olarak Crossover gövdeli “Egea Cross” ile ailenin daha da güçlenecek zirvedeki yerini koruyacağına inanıyoruz.” diye konuştu.
Yenilenen Egea Ailesi ve Egea Cross’un, bu haftadan itibaren Fiat bayilerine doğru yola çıktığını belirten Aytaç Egea Ailesi’nin, 130 bin 900 TL’den başlayan ulaşılabilir anahtar teslim fiyatıyla, ailenin yeni üyesi Egea Cross‘un ise 154 bin 900 bin TL’den başlayan fiyatıyla satışa sunulduğunu söyledi.


Yenilenen Egea Ailesi, Anahtarsız ve Kablosuz Kullanıcı Deneyimi ile Segmentinin Standartlarını Yükseltiyor
Tamamen yenilenen Egea model ailesi Easy (Sedan) / Street (diğer gövdeler), Urban ve Lounge isimli üç farklı donanım seviyesi ile Türkiye yollarıyla buluşuyor. Fiat Egea Ailesi, tüm yolcularına çok geniş bir iç alan sunmaya devam ederken, iç hacim konusunda sınıfının en iyi değerlerinden birini sunarak hem ön hem de arka yolculara geniş bir diz mesafesi sağlamayı da sürdürüyor. Ailenin tamamında, yeniden yorumlanan ön ızgara ve yeni yaklaşıma işaret eden Fiat logosu yer alıyor. Farları yeniden tasarlanan model ailesinin tüm gövde seçeneklerinde seçilebilen hem ön hem de arkada kullanılan LED teknolojisi otomobile daha modern bir görünüm kazandırmakla kalmıyor, aktif güvenliği de artırıyor.


Önde Full LED far teknolojisi gelişmiş görünürlük ile sürüş güvenliğine katkı sağlarken, aynı zamanda otomobilin enerji tüketimini, dolayısıyla CO2 emisyonlarını azaltıyor. Krom detaylarla zenginleşen ön tamponun alt bölümü de yeni ve dinamik bir görünüm sergiliyor. Yenilenen tasarımda, donanım seviyelerine göre değişen, modern görünümlü yeni 16 inç ve elmas kesim 17 inç alaşım jantlarla da dikkat çekiyor. Egea Ailesi’nin iç mekanında ise daha önce kullanılan göstergenin yerini Egea’ya özel tasarlanan yeni 7 inçlik, sürücüsünün hayatını kolaylaştıran renkli ve dijital gösterge paneli alıyor. Yeni dijital gösterge, 10 inç dokunmatik ekrana sahip tamamen yeni 5’inci nesil UConnect multimedya sistemi ile entegre çalışıyor.


Egea Sedan’ın giriş versiyonu niteliğindeki Easy donanım seçeneğinde, yeni tasarıma sahip 15 inçlik jantlar, parlak siyah ön ızgara ile halojen ön ve arka farlar dikkat çekiyor. Urban donanım seviyesinde yeni 16 inç stil jantlar, Full Led ön ve Led arka farlar ile sis farı standart olarak yer alıyor. Urban donanım seviyesinde ayrıca, Carplay /Android Auto desteği, 7 inçlik multimedya sistemi de yer alıyor. Sedan’ın en üst donanım versiyonu olan Lounge’da ise 17 inçlik elmas kesim alaşım jantlar, Full Led ön ve Led arka farlar ile karartılmış arka camlar ve iç mekanda 10 inçlik multimedya sistemi ve 7 inçlik gösterge paneli kullanıcılarla buluşmaya hazırlanıyor. Tüm bunlara ek olarak anahtarsiz giriş & çalıştırma, Kör Nokta Uyarı Sistemi, Arka Sıra USB Çıkışı ve Geri Görüş Kamerası da bu versiyonda standart olarak sunuluyor.


Yeni Fiat Egea modellerinde direksiyon da daha şık ve daha sportif tasarımıyla ve tamamen yenilenmiş olarak dikkat çekiyor. Daha kompakt bir boyuta sahip olan direksiyon daha ergonomik olacak şekilde tasarlanırken 7 inçlik dijital gösterge panelinin daha iyi görünmesini sağlıyor. Ailede ayrıca yeniden tasarlanan klima kumandaları, krom ve siyah detaylarla zenginleştirilen orta konsol da yeni tasarımıyla ön plana çıkıyor.


Egea model ailesinde yenilenen tasarımının haricinde; teknolojik açıdan da kapsamlı bir yenilenme yapılmış olması da dikkatleri çekiyor. Egea Model Ailesi en güncel Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile üretilirken, yenilenen multimedya sistemi aynı anda iki telefonu Bluetooth üzerinden kablosuz bağlama olanağı da sunuyor. Egea Ailesi ayrıca ‘Trafik İşareti Tanıma Sistemi’, ‘Akıllı Hız Asistanı’, ‘Şerit Takip Sistemi’, ‘Sürücü Yorgunluk uyarı Sistemi’, ‘Akıllı Uzun Far’, ‘Kör Nokta Uyarı Sistemi’, Ön park sensörleri ve Anahtarsız giriş/çalıştırma ve kablosuz akıllı telefon şarj gibi özellikleriyle de hayatı kolaylaştırmaya hazırlanıyor. Ayrıca Sedan modelinde isteğe bağlı sunulan Eller Serbest Bagaj Sistemi ile kullanıcısının hayatını kolaylaştırıyor. Aile, bu yıldan başlayarak, önümüzdeki yıllarda da kompakt sınıfın yine en güçlü modeli olacağını sinyallerini veriyor.


Yeni Egea Cross
Fiat Egea ailesinin yeni üyesi Egea Cross, Tofaş’ta üretilen ilk crossover modeli olmasının yanında; yeni bir hedef kitleye yönelik, çok yönlü bir otomobil olarak da ön plana çıkıyor. Egea Cross, güçlü ve cesur tasarım hatları, farların altına kadar uzanan yeni ızgara görünümü ile bir crossover modelde olması gerektiği gibi geniş ve heybetli görünüyor. Yeni süspansiyon yapısı, yeni jant ve lastik ölçüleriyle Egea Cross’un yerden yüksekliği, diğer gövde seçeneklerine göre 4 cm artıyor. Tüm Cross versiyonlarında standart sunulan tavan rayları sayesinde Egea Cross, hatchback muadiline göre toplamda 7 cm yükselmiş oluyor. Street, Urban ve Lounge donanım seviyeleri ile tercih edilebilecek olan Fiat Egea Cross, güçlü görünümünü perçinleyen daha büyük lastikleriyle de gerek tasarımsal gerekse işlevsel farkını ortaya koyuyor.


Kamera ve Radar ile Desteklenen En Gelişmiş Aktif Güvenlik Sistemleri
Egea Hatchback’ten 7 cm. daha yüksek olan Egea Cross’un, gövde mimarisi daha yüksek bir sürüş pozisyonu sunuyor. Egea Cross’un crossover detayları çamurlukların etrafındaki gövde kaplamaları ile başlayarak yanlarda ve ön tarafta da devam ediyor. Cross için özel tasarlanan kaslı ön ve arka tampon, yan marşpiyeler ve bu gövde tipine özel tavan rayları da otomobile güçlü ve gösterişli görünümünü beraberinde getiriyor.


Fiat Egea Cross
Sınıfına göre zengin güvenlik ve teknoloji özellikleriyle hayata geçirilen Egea Cross’ta da ailenin diğer üyelerinde olduğu gibi, ‘Trafik İşareti Tanıma Sistemi’, ‘Akıllı Hız Asistanı ’,‘Şerit Takip Sistemi’, ‘Sürücü Yorgunluk uyarı Sistemi’, ‘Akıllı Uzun Far’, ‘Kör Nokta Uyarı Sistemi’, Ön park sensörleri ve Anahtarsız giriş/çalıştırma ve kablosuz akıllı telefon şarj gibi özellikler hayatı kolaylaştırmaya hazırlanıyor. Multimedya konusunda da yenilikçi ve modern teknolojik imkanları kullanıma sunan Egea Cross’ta gelişmiş bağlanabilirlik çözümlerine ve 10 inç dokunmatik ekrana sahip beşinci nesil UConnect 5 multimedya sistemi yer alıyor.
Kullanıcılarına pratik ve kullanışlı bir sürüş deneyimi sunmaya hazırlanan modelde kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto desteğine sahip olan Uconnect 5, kişiselleştirilebilir profillerle 5 adede kadar konfigürasyonu saklama olanağı sunuyor. Egea Cross’taki multimedya sistemi, tıpkı ailenin diğer üyelerinde olduğu gibi aynı anda iki telefonu Bluetooth üzerinden bağlama olanağı da sunuyor. Kullanıcı, böylece iki farklı cep telefonunu eş zamanlı olarak kullanabiliyor ve gelen ve giden çağrıları, o sırada bağlı olmayan telefondaki bir çağrıyı cevaplamak için bir bağlantıdan diğerine geçiş yapmadan aynı anda yönetebiliyor.


Yeni Nesil Firefly Turbo Motor Ailesi: Daha Düşük Yakıt Tüketimi ve Emisyon Değerleri
Yenilenen Egea ve Egea Cross motor gamına eklenen, yepyeni 100 HP gücünde 1.0 litrelik Firefly T3 motorla dikkat çekiyor. FireFly Turbo motor ailesinin bir parçası olan 1.0 Firefly T3, düşük tüketim ve emisyon değerlerini, daha çok güç ve tork ile birleştirerek üstün performans sunuyor. Yeni 1.0 litrelik motor, düşük devirde kullanıma sunduğu yüksek çekiş gücüyle son derece akıcı ve keyifli bir sürüş ve düşük ses seviyesiyle üstün sürüş konforu da sağlıyor. Motorun CO2 emisyonu 121 gr/km (WLTP normuna göre) değerine kadar düşüyor ve aynı zamanda daha az yakıt tüketimi sağlıyor. Euro 6D final uyumlu Multijet dizel motorlar ise 1.3 litre 95 HP ve 1.6 litre 130 HP (daha önce 120 HP) olmak üzere iki farklı güç seçeneği sunuyor. İyileştirilen performans ve 110 gr/km’den (WLTP normuna göre) başlayan CO2 emisyon değerleriyle yeni dizel motor ailesi verimlilik seviyesiyle öne çıkıyor.


İlk 100 adet Egea Cross ‘Fiat Online’da Satışta!
Egea Cross’un aynı zamanda Fiat online satış kanalı, https://online.fiat.com.tr/ üzerinden de rezerve edilebileceğini söyleyen Altan Aytaç “Egea Cross sahibi olmak isteyen ilk 100 müşterimiz araçlarını sistemimiz üzerinden konfigüre edebilecek ve süreci bayilerimiz aracılığıyla takip edebilecek. Biz de Tofaş’ta geliştirilen bağlantılı araç teknolojimiz Fiat Yol Arkadaşım Connect’i ve Cross Aksesuar Paketi’ni online rezervasyon gerçekleştiren ilk müşterilerimize hediye edeceğiz.” diye konuştu.
Egea Ailesi, Satış Sonrası’nda da Avantajlı
Tofaş, 2015 yılından bu yana model ailesinde sunulan ve otomobil pazarındaki en iddialı garanti süresi olan 5 yıl/ 100 bin km garantisini yeni model ailesi ve Cross’ta sunmaya devam edecek. Garanti süresi aynı zamanda Tofaş Fabrikası’nın WCM standartlarında belgelenmiş üretim kalitesi ile Egea’ya duyulan güvenin bir sonucu olarak satış sonrasında da müşteriye fiyat/ fayda dengesi sağlamayı sürdürecek.
Genel
Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!


Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.
Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.
Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket
Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”
Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”
Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”
Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
-



Test Sürüşleri2 ay önceTEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-



Otomotiv2 ay önceTurka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-



Elektrikli Otomobiller3 ay önceToyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceHyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-



Elektrikli Araçlar2 ay önceHotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-



Elektrikli Araçlar3 ay önce2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-



Elektrikli Araçlar2 ay önceTogg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-



Şarj Sektörü1 ay önceWATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı








