Connect with us

Genel

Yeni Citroën ë-Berlingo İle Her Yol Kolay

   Yeni Citroën ë-Berlingo aktif bir yaşam süren kullanıcılar için ideal yol arkadaşı olarak öne çıkıyor. Berlingo’nun üstün pratiklik ve çok yönlülük özelliklerini bünyesinde barındıran ë-Berlingo, elektromotoruyla sessiz ve konforlu bir yolculuk sunarken aynı zamanda emisyondan arındırılmış bir sürüş de sunuyor.

Berlingo’nun elektrikli versiyonu 280 km’ye (WLTP normu) varan elektrikli sürüş menzili sunarken, ferah bir iç mekan, modülerlik ve pratiklik olmak üzere sınıfının hiçbir gereksiniminden ödün vermeyi gerektirmeden Berlingo’nun tüm bilinen işlevselliğini bünyesinde barındırmaya devam ediyor. ë-Berlingo iki farklı gövde uzunluğu ile yedi kişiye kadar oturma kapasitesi kullanıma sunarken, aynı zamanda geniş iç hacim, üç bağımsız arka koltuk, Modutop Tavan® çok işlevli tavan kaplaması ve açılan arka cam gibi Berlingo’ya özgü özellikleri de koruyor. Yükseltilmiş gösterge ekranı sürücünün hayatını kolaylaştırırken, yeni 10 inçlik yüksek çözünürlüklü dijital ekran tüm bilgileri sürücü ve yolculara iletiyor.

 

Citroën Ürün ve Strateji Direktörü Laurence Hansen yapmış olduğu değerlendirmede: “Elektrikli Berlingo, yeterli menzil sunarak pratiklikten ödün vermeyen yapısıyla, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılarken, iki farklı konuya aynı anda cevap veriyor. ë-Berlingo, akıcı ve sessiz bir sürüş, düşük sürüş maliyeti ve hava kalitesini koruma olmak üzere birçok avantaj sunuyor. Tüm bunlar bu sınıfın tüketicisinin beklentileri ve büyük hacimli araçlarda CO2 emisyonları ve yakıt tüketimi çok daha hassas ele alınıyor.”

 

1996 yılında segmenti yaratan Citroën, Berlingo’nun karakterine, pratikliğine ve modülerliğine son derece bağlı ve sadık bir kullanıcı kitlesi oluşturdu. Kompakt dış boyutlar ve geniş iç hacim, bolca alana ihtiyaç duyan kullanıcılar için önemli bir konu. Tüm bu özellikleri bir arada sunan seçeneklerin çok da fazla olmadığı bir pazarda bu nitelikler Berlingo’nun elini güçlendiriyor. Berlingo’nun elektrikli versiyonu çok önemli. Bu tarz hacimli gövde tiplerinde çok daha hassas olan çevresel sorunlara modern bir yanıt olan ë-Berlingo, aynı zamanda çevresel ayak izine, otomobil bütçesine ve doğaya önem veren müşterilere hitap ediyor. En güncel elektrikli araç teknolojisini bünyesinde barındıran yapısıyla akıcı, sessiz ve çevreci bir sürüş sunan ë-Berlingo, pratiklik, işlevsellik ve kullanım kolaylığı gibi Berlingo’ya has tüm özellikleri de sunmaya devam ediyor.

Ë-BERLINGO: RAHATLIK VE ÖZGÜRLÜK BİR ARADA

ë-Berlingo her bir yolculuğu rahatlatıcı bir deneyime dönüştürüyor. Son derece sessiz ve titreşimden arındırılmış bir şekilde çalışan elektromotor, otomobili vites geçileri olmadan ve ilk hareket anından kullanıma sunduğu yüksek tork değeriyle akıcı bir şekilde hızlandırıyor. Citroën ë-Berlingo aynı zamanda yüksek oturma pozisyonu, yumuşak direksiyonu ve 10,8 metre dönüş çapı ile konforlu ve pratik bir sürüş sunuyor.

 

Elektromotor, seçilen sürüş moduna ve sürüş koşullarına bağlı olarak çalışıyor. Maksimum 100 kW (136 HP) güç ve ilk hareket anından 260 Nm tork üretimi ile ë-Berlingo seçilen sürüş moduna bağlı olarak 135 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Sürüş modları ë-Toggle kumanda paneli üzerinden seçilebiliyor.

Toplam üç farklı sürüş modu bulunuyor. 80 kW/210 Nm üreten Normal  mod, günlük kullanım için ideal bir performans-menzil dengesi sunuyor. 60 kW/180 Nm üreten Eko mod, ısıtma ve klima sistemini kapatmadan gücünü kısarak ve motorun güç ve tork üretimini sınırlayarak menzili uzatıyor ve sakin yumuşak bir sürüş sunuyor. 100 kW/260 Nm üreten Performans modu ise örneğin ağır yükleri taşımak üzere motorun gücünü en üst seviyeye çıkartarak performansı arttırıyor.

 

HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN UZUN MENZİL

Sadece fonksiyonellik, kullanım kolaylığı veya geniş iç hacim gibi aktif yaşam tarzına yönelik araçlara özgü özellikler sunmakla kalmayan ë-Berlingo, sıfır emisyonlu yapısıyla kısıtlamaların olduğu şehir merkezlerine özgürce erişim sağlarken, farklı kullanıcıların gereksinimlerini karşılamak üzere uzun bir elektrikli sürüş menzili sunuyor. ë-Berlingo’s 50 kWh kapasiteli lityum-iyon bataryasıyla sürüş koşullarına bağlı olarak 280 km’ye varan bir elektrikli sürüş menzili sunuyor. En güncel elektrikli araç teknolojisini bünyesinde barındıran ë-Berlingo’nun her iki gövde tipinde de aynı elektromotor ve batarya tipi sunuluyor.

 

Elektrikli güç-aktarma sistemi, yavaşlama ve fren anında enerji geri kazanımı sağlayarak menzili optimize ediyor. Kullanıcının enerji geri kazanımını optimize etmek için orta konsoldaki ‘B’ düğmesini etkinleştirmesi yeterli oluyor. Koltukların altına ve araç zeminine entegre edilen bataryalar kabin içi kullanım alanına etki etmiyor. Bataryalar elektromotor, ısıtma ve klima sistemlerinin enerji gereksinimini karşılıyor. Batarya şarj seviyesi gösterge panelinde yüzde şeklinde ve ayrıca seviyeli bir ışıklı panel ile gösteriliyor. Bataryalar sekiz yıl veya 160.000 km (bu garanti süresinin sonunda %70 batarya kapasitesi ile) garanti ile uzun kullanım ömrü sunuyor. Bir yıl veya 20.000 km sonra ve ardından her iki yılda veya 40.000 km’de bir gerçekleştirilen bakım sonrasında bir batarya kapasite belgesi düzenleniyor.

 

KOLAY ŞARJ VE KONTROLLÜ MALİYETLER

ë-Berlingo’nun şarj gereksinimlerini karşılamak üzere üç farklı çözüm sunuluyor. Bir Green’Up soket, bataryanın büyük bölümünün bir gecede şarj edilmesini sağlayarak günlük kullanım için hazır hale getiriyor.

 

Mod 2 kablo evde, iş yerinde veya park alanında kullanım için devreye giriyor. Bu şarj modu standart 8A soketi veya gelişmiş 16A soket (Green’Up ünitesi ve soketi) ile uyumlu olup bataryayı 15 saatten daha kısa sürede tamamen şarj ediyor.

 

Bireysel veya halka açık hızlı şarj, 3,7 ile 22 kW Wallbox hızlı şarj ünitesi kurulumunu ve isteğe bağlı olarak sunulan Mod 3 kablosu gerektiriyor. Böylece %0’dan %100’e şarj etmek için 7 saat 30 dakika (tek fazlı 7,4 kW Wall Box) veya 5 saat (üç fazlı 11 kW Wall Box) yeterli oluyor.

 

Halka açık bir istasyonda süper hızlı şarj, şarj cihazına entegre Mod 4 kablosuyla 100 kW’a kadar gerçekleşiyor. Bu çözüm 50 kWh’lik bataryanın %80 doluluğa 30 dakikada ulaşmasını sağlıyor. ë-Berlingo, hızlı şarj süresi açısından pazarda kendi segmentinin en iyisi olarak öne çıkıyor.

 

Aktif yaşam tarzına yönelik araçlar pratiktir, ancak gövde tipleri gereği aerodinamik açıdan pek verimli de olamıyorlar. Elektrikliye geçiş, çevresel etkiyi ve kullanım maliyetlerini azaltmak açısından bu segmentte fazlasıyla önemli bir konu ve özellikle sınırlı bütçeye sahip kullanıcılar için önemli bir kriter olarak öne çıkıyor. Yağ, hava filtresi, yakıt filtresi veya şanzıman yağı filtresi gibi bakım gereksinimleri olmadığından bakım maliyetleri içten yanmalı motora kıyasla %30 daha uygun oluyor. ë-Berlingo 100 km’de 18 kWh enerji tüketim ortalamasıyla sadece bakım maliyetiyle değil, kullanım maliyetiyle de kullanıcının yüzünü güldürüyor.

 

ë-Berlingo, şarj işlemini ileri bir saat veya tarihe programlama özelliği sunuyor. Kullanıcı böylece elektriğin daha uygun olduğu saatler için şarj zaman ayarı yapabiliyor. Ayrıca araç şarjdayken kabin ön iklimlendirme ayarı ile kabin ısıtılabiliyor. Böylece bataryanın enerjisinden tasarruf edilebiliyor.

ELEKTRİKLİ YAŞAM İÇİN FAYDALI HİZMETLER

Kullanıcı bataryanın şarj seviyesi ve menzil bilgilerine My Citroën uygulaması üzerinden akıllı telefon veya tablet ile uzaktan erişebiliyor. Yine My Citroën uygulaması üzerinden kabin ön iklimlendirme ayarı veya şarj zaman ayarı gibi işlemler de yapılabiliyor. Tüm bu bilgilere ve ayarlara ayrıca orta konsoldaki bağlantılı navigasyon ekranı üzerinden de erişim sağlanıyor.

 

Citroën, müşterilerini desteklemek için, ekipman (standart veya güçlü Green’Up priz veya Wallbox) ve evde veya iş yerinde kurulum dahil olmak üzere ë-Berlingo’nun gereksinime uygun şarj çözümleri sunuyor. Her bir Avrupa ülkesi için önerilen ortaklar seçilmiş durumda.

 

ENERJİ SEÇİMİ VE ÖZGÜN KARAKTER

Citroën ë-Berlingo bir dizi dış tasarım ayrıntısı ile içten yanmalı motora sahip versiyonlardan görsel olarak ayrışıyor ve bir elektrikli araç olduğunun sinyallerini veriyor. Yeni marka logosuna ev sahipliği yapan ön ızgarada, bagaj kapağındaki Berlingo isminin önünde bir ‘ë’ logosu yer alırken ayrıca tamponlarda ve yanlardaki Airbumps®  uygulamalarında ‘Eloksal Mavi’ vurgular bulunuyor. Şarj soketinin kapağı içten yanmalı versiyondaki yakıt deposu kapağı ile aynı yerde bulunuyor.

 

Yeni Citroën ë-Berlingo’nun iç mekanı da kullanımını kolaylaştırmak üzere şekillendirildi. Orta konsol ë-Berlingo’ya özgü ë-Toggle vites seçicisine ev sahipliği yapıyor. Kullanıcı buradan Park, Geri, Boş, Sürüş ve Fren fonksiyonları dışında Eko, Normal ve Performans sürüş modlarını da seçebiliyor.

 

ë-Berlingo’nun 8 inçlik dokunmatik ekranı elektrikli araca özel bir ‘Enerji’ menüsü içeriyor. Söz konusu menü; aktif sürüş modu, elektromotor ve batarya şarj seviyesi ile gerçek zamanlı elektrikli güç-aktarım sistemi akışı olmak üzere enerji akışı, kWh/100 km cinsinden her bir yolculuk için ortalama tüketim dahil tüketimle ilgili istatistikleri ve verileri ve şarj zaman ayarı veya kabin ön iklimlendirme ayarı gibi bilgileri gösteriyor. Ayrıca donanım seviyesine bağlı olarak bir 10 inçlik yüksek çözünürlüklü ekran da sunuluyor.

 

Sürücüler, dijital gösterge ekranını, navigasyon sistemini, enerji akışı bilgilerini veya sürüş destek sistemlerini öne çıkartacak şekilde ihtiyacı doğrultusunda kişiselleştirebiliyor.

 

Ë-BERLINGO: AİLENİN BİR PARÇASI, YAŞAMASI KOLAY

 ë-Berlingo, segmentinde uzun soluklu başarının anahtarını oluşturan tüm nitelikleri ve yenilikleri bünyesinde barındırıyor. Citroën Advanced Comfort® programının bir parçası olarak genişliğe, modülerliğe ve aydınlığa vurgu yapılan araç içerisindeki beş veya yedi yolcuya benzersiz bir deneyim yaşatıyor.

 

KÜÇÜK VE BÜYÜK OLMAK ÜZERE İKİ FARKLI GÖVDE TİPİ SUNULUYOR

İçten yanmalı versiyon ile aynı mimari ve temel özelliklerle sahip olan yeni Citroën ë-Berlingo kompakt boyutlarıyla üstün manevra kabiliyeti ve buna karşın yedi kişiye kadar rahat ve geniş bir iç mekan sunuyor.

 

ë-Berlingo farklı gövde tipleriyle üretiliyor. Kısa olan M versiyonu 4,40 metre ve uzun olan XL versiyonu ise 4,75 metre uzunluğa sahip. Aradaki 35 cm’lik uzunluk farkı hem dingil mesafesi artışından, hem de arka uzantıdan kaynaklanıyor. Versiyona bağlı olarak 1,90 metrenin altında kalan tavan yüksekliği sayesinde ë-Berlingo tüm otoparklara girebiliyor.

OPTİMİZE EDİLMİŞ KULLANIM ALANI

Kullanıcılar, ister iş için olsun, ister bir şeyleri taşımak için olsun ve isterse de ailesi veya arkadaşlarıyla bir gezi olsun geniş bir iç mekana veya geniş bir yükleme alanına ihtiyaç duyuyor. Tıpkı Berlingo gibi yeni Citroën ë-Berlingo da geniş ve kullanışlı bir iç mekanıyla tüm bu gereksinimleri fazlasıyla karşılıyor.

 

KOLAY KABİN ERİŞİMİ

Elektrikli camlara sahip iki adet büyük sürgülü yan kapı, ağır ve hacimli nesneleri yüklemek ve boşaltmak için büyük bir bagaj kapağı, bagaj kapağının açılamadığı durumlarda hayatı kolaylaştıran bagaj kapağından bağımsız açılan arka cam gibi özelliklerle ë-Berlingo kolay bir erişim ve pratik kullanım özellikleri sunuyor.

 

GENİŞ İÇ HACİM

ë-Berlingo sürücü ve beraberindeki yolculara segmentin en geniş yaşama alanını sunuyor. XL versiyonu, 4.000 litreye varan hacim ve 3.05 m yükleme uzunluğu ile geniş bir hacim veya geniş diz mesafesi ile 2.126 litreye kadar bagaj hacmi kullanıma sunuyor.

 

MODÜLERLİK

ë-Berlingo modüler bir mobilya gibi son derece esnek ve kullanışlı bir yapı sunuyor. Kabin içinde sunulan fonksiyonel ve esnek yapı sayesinde versiyona bağlı olarak beş veya yedi yolcu taşıyabiliyor veya ağır ve hacimli nesneleri depolamak için geniş kargo alanına dönüşebiliyor.

 

İkinci koltuk sırasında her biri aynı büyüklükte ve yolculara 156 mm diz mesafesi sunan üç adet bağımsız koltuk bulunuyor. Kullanım gereksinimlerine uyum sağlamak üzere tasarlanan koltuklar bağımsız veya tamamı katlanarak tamamen düz bir yükleme zemini elde dilebiliyor.

 

Ön yolcu koltuğunun katlanmasıyla M gövde tipinde 2,7 metre ve XL gövde tipinde 3,05 metrelik yükleme uzunluğu ve tamamen düz bir yükleme zemini elde ediliyor.

Üçüncü koltuk sırasında iki adet sökülebilir bağımsız koltuk bulunuyor. XL versiyonunda sunulan kızaklar sayesinde üçüncü sıradaki koltuklar 130 mm ileri-geri hareket ettirilerek kullanım amacına bağlı olarak yolculara veya bagaja daha fazla alan sağlanabiliyor.

 

Bagajdaki eşya rafı orta veya yüksek olmak üzere iki farklı yükseklikte ayarlanarak bagajı bölme çözümü sunuyor. 25 kg’a kadar eşyaları taşıyabilen eşya rafına bagaj kapağından bağımsız açılan arka camdan da ulaşılabiliyor. İhtiyaç olmayan durumlarda eşya rafı versiyona bağlı olarak ikinci sıra koltukların sırtlıklarının arkasına kaldırılabiliyor.

 

SAKLAMA ALANLARI

ë-Berlingo, 167 litre saklama alanı ve geniş bir bagaj kullanıma sunuyor. M gövde tipinde 775 litre olan bagaj hacmi XL gövde tipinde 1.050 litreye (beş koltuklu konfigürasyonda) çıkıyor. Saklama alanları küçük eşyaların kabin içinde neden olabileceği karmaşayı önleyecek kullanım kolaylığı ve fonksiyonellik sunuyor.

 

92 litrelik 26 adet saklama alanı dışında Modutop Tavan® da sunuluyor. İkinci sıradaki koltuklardan ve bagaj kapağından bağımsız açılan arka camdan ulaşılabilen tavan rafı 60 litre hacim kullanıma sunuyor ve 10 kg’a kadar nesneleri taşıyabiliyor. Tavan boyunca uzanan raf sistemi tavanın formuyla mükemmel bir şekilde birleşen bölmeli yarı saydam bir kemer içeriyor ve yolcuların hangi bölmede neyin olduğunu görmesini sağlayan şeffaf yüzeyiyle hayatı kolaylaştırıyor.

 

AYDINLIK KABİN

Citroën ë-Berlingo gerçekten de aydınlık ve ferah bir yaşama alanı kullanıma sunuyor. 6,40 m2 ile geniş cam alanları, iyice önde konumlandırılan ön cam ve cam tavandan oluşan kombinasyon farklı noktalardan kabin içine ışığın rahatlıkla dolmasını sağlıyor. Elektrikli güneşlik çok sıcak günlerde cam tavanı perdeleme olanağı sunuyor. Her bir yolcuya ait bağımsız okuma lambaları her bir yolcuya kendine ait aydınlık bir alan yaratma olanağı sunuyor.

 SÜRÜŞ GÜVENLİĞİNİ DESTEKLEYEN TEKNOLOJİLER

 

SÜRÜŞ VE MANEVRA İÇİN YARDIMCI SİSTEMLER

ë-Berlingo, sürüş rahatlığını ve güvenliğini destekleyen 18 farklı teknolojiyle donatılıyor ve bu özelliği ile sınıfına öncülük ediyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma, bu segmentte tamamen yeni renkli yükseltilmiş gösterge ekranı, yokuş kalkış desteği, yan koruma desteği ile ön ve arka park sensörleri, Top Rear Vision geri görüş kamerası, akıllı farlar, elektrikli el freni, hız sabitleme ve hız sınırlandırma sistemi ve uygun park yerini otomatik olarak tespit eden ve manevra yaparak aracı park eden Park Assist gibi donanımlar sürücünün hayatını önemli oranda kolaylaştırıyor.

 

Aktif güvenlik freni, aktif şeritten çıkma uyarı sistemi, sürücü dikkat dağınıklığı uyarısı, mesafe uyarısı, kahve molası uyarısı, römork bağlantısı denge kontrolü, eğim iniş yardımcısına sahip Grip Control kapsamı genişletilen trafik işareti tanımlama ve önerme sistemi ile kör nokta izleme sistemi gibi donanımlar ise sürüş güvenliğini destekliyor.

 

BAĞLANTILI HİZMETLER

Yeni Citroën ë-Berlingo, daha fazla güvenlik ve konfor için üç farklı bağlantı çözümü sunuyor. Citroën Advanced Comfort® programının bir parçasını oluşturan bu çözümler bağlantılı hizmetlere erişimi kolaylaştırıyor ve hızlandırıyor. Ekran Yansıtma özelliği Apple CarPlay™ ve Android Auto ile uyumlu olup akıllı telefon ekranının araç ekranına yansıtılmasını sağlıyor. Kullanıcı böylece akıllı telefona ait içeriklere ve uyumlu uygulamalara araç ekranı üzerinden erişebiliyor.

 

Citroën, 1996 yılından bu yana Berlingo’nun segmentinde öncülük yapıyor. Marka, satış başarısını geniş ve modüler kabinine ve olağanüstü depolama kapasitesine borçlu olan Berlingo’nun elektrikli versiyonunu pazara sunarak ürün gamını güncellemeye devam ediyor. İster iş olsun, isterse de aile veya arkadaşlarla bir gezinti, ë-Berlingo, farklı kullanıcıların günlük kullanım gereksinimlerini karşılamak üzere geliştirildi ve donatıldı.

 

Citroën ë-Berlingo, Avrupa’da 2021 yılının ikinci yarısında satışa sunulacak.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler