Connect with us

Genel

Yeni Mercedes-Benz C-Serisi Türkiye’de

 Mercedes-Benz C-Serisi, 2021 yılı itibarıyla yeni nesline kavuştu. Yeni C-Serisi’nin Türkiye lansmanı, Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan’ın katılımıyla İzmir’de bir sürüş organizasyonuyla yapıldı.

Yeni C-Serisi’ni deneyimleyen katılımcılar, model tarihinde pek çok ilki bünyesinde barındıran aracın özelliklerini yakından incelediler. W206 kasa kodlu C-Serisi’nin ilkleri arasında; arka tasarımında bagaj kapağına da taşırılan stop lambaları, ikinci nesil MBUX, opsiyonel arka aks yönlendirmesi ve arka koltuklarda ısıtma fonksiyonu gibi özellikler bulunuyor. Mercedes-AMG Petronas Formula 1 ekibiyle birlikte geliştirilen yeni turbo beslemesi ile çok daha verimli olan motor, her zamankinden düşük emisyon oranlarını karşılayabiliyor.

Edition 1 AMG: Teknoloji ve sportifliğin ideal birleşimine tanık olun

Yeni C-Serisi’nin, Edition 1 AMG adındaki ilk üretime özel paketinde kapsamlı bir donanım kombinasyonu sunuluyor. Maksimum ayrıcalık ve konfor için tasarlanan Yeni C-Serisi Edition 1 AMG, hayatınızı kolaylaştıracak özelliklerle donatıldı. Otomatik bagaj kapağı kapatma sistemi ve KEYLESS-GO, sürücü ve yolcular için maksimum konfor sunarken, 19 inç çok kollu jantlar ve AMG tasarımı gövde rengi bagaj üstü spoyleri, sportif bileşenleri oluşturuyor. DIGITAL LIGHT ve Kör Nokta Yardımcısı ise yüksek güvenlik beklentilerini karşılıyor.

mercedes-benz-otomobil-grubu-baskani-sukru-bekdikhan.jpgŞükrü Bekdikhan: “Türkiye’de en çok tercih edilen modelimiz olan C-Serisi’nin yeni nesli ile Premium otomobil pazarında liderliği hedefliyoruz”

Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan; “İlk olarak 1982’de ‘190’ ismiyle ve ‘Baby Benz’ olarak adlandırdığımız modelimiz, 1993 yılından itibaren ‘C-Serisi’ unvanıyla tam anlamıyla bir başarı hikayesine dönüştü. Dünya genelinde yaklaşık 10,5 milyon C-Serisi Sedan ve Estate satılırken, 2014 yılında yollara çıkan jenerasyonumuz, 2,5 milyondan fazla satış başarısını geride bıraktı. Yalnızca geçen sene satılan yedi Mercedes-Benz otomobilinden biri C-Serisi ailesinin bir üyesiyken, Türkiye’nin de bu oranda etkisi büyüktü. C-Serisi Türkiye’de en çok tercih edilen modelimiz olarak, bizi dünya sıralamasında da 6’ncı en büyük C-Serisi pazarı yapıyor.” dedi.

Şükrü Bekdikhan sözlerini şöyle sürdürdü: “C-Serisi ile markamız içindeki en popüler modelimizin başarı hikayesinde yeni bir bölüme tanıklık etmeye hazırlanıyoruz. Ayrıca C-Serisi, Premium orta boy sedan segmentinin en fazla tercih edilen modellerinin başında geliyor. S-Serisi’ndeki pek çok özelliği taşımasıyla Yeni C-Serisi, bir kez daha Premium D Segmenti’nin mükemmel, arzu edilen paketini; lüks, sportif, dijital ve tabii ki sürdürülebilir bir biçimde müşterilerimiz ile buluşturmamızı sağlıyor. Yeni C-Serisi ile Premium otomobil pazarında liderliği hedefliyoruz.”

Tasarım: Sportif ve güzel bir form ile duygusal sadelik

Yeni C-Serisi, kısa ön tampon-tekerlek mesafesi, uzun dingil aralığı ve geleneksel bagaj çıkıntısıyla son derece dinamik gövde orantıları ortaya koyuyor. Güç kubbelerine sahip motor kaputu, sportif görünümü daha da güçlendiriyor. Geleneksel gövde orantısı yaklaşımı, “Cab-backward” tasarım doğrultusunda ön cam ve yolcu bölmesi arkaya doğru taşınıyor. Konu iç mekan kalitesi olduğunda, öncü C-Serisi zaten önemli bir adım atmıştı. Yeni C-Serisi, “Modern Lüks” kavramını bir adım daha ileriye taşıyor. İç mekan tasarımı yeni S-Serisi’nin özelliklerini esas alıyor ve bunları sportif bir şekilde yorumluyor.

mercedes-benz-c-serisi-01.jpgDış tasarımı: Özel ışık oyunlarıyla hareketlendirilen siluet

Yandan bakıldığında, özenle oyulmuş yüzeyler benzersiz bir ışık oyunu yaratıyor. Tasarımcılar çizgileri minimuma indirirken, omuz çizgisi daha da belirginleşiyor. 18 inç ile 19 inç arasında jantlar sportif görünümü tamamlıyor.

Ön görünümü dolduran, markaya özgü ön ızgara tüm versiyonlara merkezi olarak konumlandırılmış bir “Yıldız”a sahip. AMG tasarım konseptinde krom “Yıldız” ile elmas desenli ızgara kullanılıyor.

Arkadan bakıldığında bir Mercedes-Benz Sedan otomobiline özgü çizgiler göze çarparken stop lambaları benzersiz gündüz ve gece görünümüyle dikkat çekiyor. C-Serisi’nin Sedan gövde tipinde ilk kez iki parçalı arka aydınlatma grubu tasarımı kullanılırken aydınlatma fonksiyonları yan paneller ve bagaj kapağındaki stop lambası parçalarına bölünüyor. İsteğe veya donanım paketine bağlı zarif detaylar dış görünümü tamamlıyor. “Metalik Spektral Mavisi”, “Metalik Yüksek Teknoloji Gümüşü” ve “Designo Metalik Opalit Beyazı” olmak üzere üç yeni renk ile seçenekler zenginleştiriliyor.

mercedes-benz-c-serisi-07-ic-mekan.jpgİç mekan tasarımı: Sürücü odaklı yaklaşımla sportiflik vurgusu

Konsol, üst ve alt olmak üzere ikiye ayrılıyor. Kanat profilini andıran mimaride uçak motoru benzeri düzleştirilmiş yuvarlak havalandırma ızgaraları ve gösterişli dekoratif yüzeyler, kalite algısını ve sportifliği güçlendiriyor. Göstergenin ve orta ekranın 6 derece kadar eğimli yapısı sürücü odaklı ve sportif bir görünüm sağlıyor.

Sürücü kokpitini yüksek çözünürlüklü, 12.3 inçlik bir LCD ekran domine ediyor. Havada süzülüyor gibi duran ekran, kokpitin geleneksel yuvarlak göstergeli ekranlarından farklı görünmesini sağlıyor.

Kabin içerisindeki dijitalleşme orta konsolda da devam ediyor. Araç fonksiyonları yüksek çözünürlüklü 11,9 inçlik dokunmatik ekran üzerinden yönetiliyor. Dokunmatik ekran da havada süzülüyor gibi görünüyor. Gösterge ekranı gibi orta konsoldaki ekran da sürücü odaklı bir tasarım sunuyor.

Kaliteli krom bir çıta, yumuşak dolgulu kolçak bölümü ve hemen önünde parlak siyah bir alan olmak üzere orta konsolu ikiye ayırıyor. Havada süzülüyor gibi görünen orta ekran, bu üç boyutlu yüzeyden yükseliyor. Yalın ve modern tasarımlı kapı panelleri konsol tasarımıyla bütünleşiyor. Orta konsol gibi kapı panelinin orta bölümünde de metalik yüzeyler kalite algısını arttırıyor. Tutma kolu, kapı açma kolu ve cam kumandaları bu bölümde bulunurken daha yukarıda ise merkezi kilit ve koltuk kumandaları bulunuyor. Suni deri kaplı konsol standart olarak sunuluyor. Açık damarlı kahverengi tonlarında veya açık damarlı siyah ahşap yüzeyler zarif alüminyum süslemelerle zenginleştiriliyor.

En güncel MBUX nesli: Sezgisel kullanım ve öğrenmeye açık yapı

Yeni S-Serisi gibi yeni C-Serisi de ikinci nesil MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sistemi ile donatılıyor. Gerek donanım gerekse de yazılımı önemli oranda gelişen ikinci nesil MBUX ile iç mekan daha da dijital ve daha da akıllı bir yapı kazanıyor. LCD ekranlardaki parlak görüntüler, aracı ve konfor donanımlarını kontrol etmeyi kolaylaştırıyor.

Ekranların görünümü, üç ekran teması (Zarif, Sportif, Klasik) ve üç mod (Navigasyon, Asistan, Servis) ile kişiselleştirilebiliyor. “Klasik” temada, ortasında sürüş bilgilerinin gösterildiği alışagelmiş iki adet yuvarlak göstergeli bir ekran sunuluyor. “Sportif” temasında, kırmızı vurgusu ile daha sportif bir merkezi devir göstergesi sayesinde daha dinamik bir ortam oluşuyor. “Zarif” temasında, gösterge ekranındaki içerik en aza indirgeniyor. Ekranlar ayrıca yedi farklı ortam aydınlatmasıyla renklendirilebiliyor.

Hey Mercedes: Her geçen gün daha da akıllı hale gelen sesli asistan

“Hey Mercedes” sesli asistan, daha fazla diyalog kurabiliyor. Örneğin; gelen çağrıyı kabul etme gibi bazı eylemler “Hey Mercedes” aktivasyon sözcüğü olmadan da kullanılabiliyor. Ayrıca “Yardım” komutu ile “Hey Mercedes” araç fonksiyonuna ait destek ve açıklamalar da sunuyor. Sistem, yolcuların “Hey Mercedes” sesini bile tanıyabiliyor.

Diğer önemli MBUX özellikleri

İsteğe bağlı donanım olarak “Artırılmış gerçekliğe sahip navigasyon” sunuluyor. Bir kamera, araç önündeki görüntüyü yakalıyor ve bunu orta ekranda gösteriyor. Ayrıca video görüntüsüne; trafik işareti, dönüş yönlendirmesi veya şerit değiştirme önerisi gibi sanal nesneler, bilgiler ve işaretler entegre ediliyor. Bu özellik, şehir içindeki navigasyon yönlendirmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak ön camda renkli bir sanal gösterge paneli sunuluyor. Bu ekran sürücüye, motor kaputunun yaklaşık 4,5 m uzağında havada asılı gibi duran 23×8 cm boyutunda sanal bir görüntü gösteriyor.

İkinci nesil ISG’ye sahip dört silindirli benzinli motor

Yeni C-Serisi’nde 20 bg ek güç ve 200 Nm fazladan tork kullanımı sunan ikinci nesil entegre marş jeneratörüne (ISG) sahip dört silindirli benzinli motor (M 254) ilk kez kullanıma sunuluyor. Enerji geri kazanımı ve süzülme gibi fonksiyonların da katkısıyla benzinli motor çok daha verimli bir yapı ortaya koyuyor.

Yeni turbo beslemesi, Mercedes-AMG Petronas Formula 1 ekibiyle birlikte geliştirildi. Teknolojinin seri üretime aktarılması, performans ve verimlilik konularında tamamen yeni standartlar belirliyor.

Şanzıman: Otomatik şanzıman her daim standart

9G-TRONIC şanzıman, ISG’nin uyarlanması çerçevesinde daha da geliştirildi. Elektrik motoru, güç elektroniği ve şanzıman soğutucusu, şanzımana entegre edildiğinden, ilave hat ve bağlantılara gerek kalmıyor, alan ve ağırlık avantajı elde ediliyor. Ayrıca şanzımanın verimliliği de arttırıldı. Diğer katkıların yanı sıra, elektrikli yardımcı yağ pompasıyla mekanik pompanın iletim hacmi, önceki modele kıyasla yüzde 30 oranında azaltıldı ve bu da verimliliği arttırıyor. Ayrıca çok çekirdekli işlemciye sahip yeni nesil tam entegre iletim kontrolü, yeni montaj ve bağlantı teknolojisi kullanılıyor. Artan işlem gücüne ek olarak, elektrik arabirimlerinin sayısı azaltılırken şanzıman kontrol ünitelerinin ağırlığı öncekine kıyasla yüzde 30 azaltıldı.

Dört tekerlekten çekişli versiyonlardaki 4MATIC de geliştirildi. Yeni ön aks daha yüksek tork aktarımına olanak sağlanıyor ve ideal aks yükü dağılımı ile üstün sürüş dinamikleri elde ediliyor. Ayrıca önceki sisteme kıyasla önemli oranda ağırlık avantajı sağlanıyor ve bu da CO2 emisyonlarını düşürmeye yardımcı oluyor. Mühendisler, yeni transfer kutusu ile sürtünme kayıplarını daha da azalttılar. Ayrıca kapalı bir yağ devresine sahip olduğundan herhangi bir ek soğutma önlemi gerektirmiyor.

Yürüyen aksam: Konfor ve çeviklik

Yeni dinamik yürüyen aksamda, yeni bir dört kollu ön aks ve çok kollu arka aks kullanıyor. Yürüyen aksam, gelişmiş süspansiyon, yuvarlanma ve gürültü konforunun yanı sıra çevik sürüş özellikleri ve üstün sürüş dinamiklerini beraberinde getiriyor. Yeni C-Serisi, isteğe bağlı olarak sertliği seçilebilen süspansiyon ve spor süspansiyon ile de donatılabiliyor.

Arka aks yönlendirmesi: Daha çevik, daha dinamik

Yeni C-Serisi, isteğe bağlı olarak sunulan arka aks yönlendirme ve bununla birlikte ön aksta daha direkt çalışan direksiyon sistemiyle çok daha çevik ve stabil bir sürüş sunuyor. Arka akstaki 2,5 derecelik yönlendirme açısı, dönüş çapını 40 cm azaltarak 11,05 metreye düşürüyor. Arka aks yönlendirme ile sürüş konseptinden bağımsız olarak 2,35 yerine 2,3 (4MATIC ve konfor direksiyon ile) tur olmak üzere daha düşük direksiyon turu manevra kolaylığı sağlıyor.

60 km/s’nin altındaki hızlarda, manevralarda, arka tekerlekler ön tekerleklerin açısına göre 2,5 dereceye kadar aksi yönde yönlendiriliyor. Dingil mesafesi sanal olarak kısalıyor ve aracın daha çevik olmasını sağlıyor. 60 km/s’nin üzerindeki hızlarda arka tekerlekler ön tekerleklerle aynı yönde 2,5 dereceye kadar yönlendiriliyor. Dingil mesafesi sanal olarak uzarken, özellikle yüksek hızlarda daha dinamik ve daha stabil bir sürüş karakteri oluşuyor. Araç daha az direksiyon açısı ile dinamik ve çevik bir sürüş sunuyor, direksiyon emirlerine daha sportif tepki veriyor.

mercedes-benz-c-serisi-04.jpgSürüş destek sistemleri: Tehlikeli durumlarda sürücünün yükünü azaltıyor ve destekliyor

Sürücü destek sistemlerinin en güncel nesli, önceki C-Serisi’ne kıyasla ek ve daha gelişmiş işlevler içeriyor. Sürücünün yükünü hafifleten sistemler sayesinde sürücü çok daha rahat ve güvenli bir sürüş gerçekleştirebiliyor. Sistemler, olası bir tehlike anında sürücünün uygun şekilde tepki vermesine yardımcı oluyor. Sistemlerin işlevi, sürücü ekranındaki yeni bir ekran konseptiyle canlandırılıyor.

  • Aktif Mesafe Yardımcısı DISTRONIC; otoyol, kara yolu ve şehir içi olmak üzere farklı yol koşullarında öndeki araçla önceden ayarlanan mesafeyi otomatik olarak koruyor. Daha önce 60 km/s’ye kadar hızlarda duran araçlara tepki veren sistem geliştirildi ve artık 100 km/s hızda da duran araçlara tepki veriyor.
  • Aktif Direksiyon Yardımcısı; sürücüyü 210 km/s’ye kadar hızlarda şeridi takip etme noktasında destekliyor. Özellikle düşük hızlarda bir acil durum şeridi oluşturan 360 derecelik kamera ile birlikte şerit algılama, kara yollarında gelişmiş viraj alma performansı ve otoyollarda üstün şerit ortalama özellikleriyle sürüş güvenliğini destekliyor.
  • Gelişmiş trafik işareti algılama sistemi; hız sınırlaması gibi trafik işaretleri dışında yol üstü levhalarını ve yol çalışması işaretlerini de algılıyor. Dur işareti ve kırmızı ışık uyarısı (sürüş destek paketinin bir parçası olarak) önemli yenilikler olarak devreye alınıyor.

Manevra sırasında sürücüyü destekleyen gelişmiş park sistemleri

Gelişmiş sensörler sayesinde yardımcı sistemler sürücüyü manevra yaparken destekliyor. MBUX entegrasyonu işlemi daha sezgisel ve daha hızlı hale getiriyor. İsteğe bağlı olarak sunulan arka aks yönlendirme park asistanlarına entegre edilirken, şeritlerin hesaplanması buna göre ayarlanıyor. Acil durum fren özelliği aynı zamanda trafikteki diğer paydaşları korumaya yardımcı oluyor.

Çarpışma güvenliği: Tüm küresel gereksinimleri karşılıyor

C-Serisi pek çok ülkede satılan dünyanın nadir otomobillerinden biri. Güncel haliyle 100’ün üzerinde ülkede satılıyor. Bu, son derece kapsamlı bir geliştirme aşamasını gerektiriyor. Tüm motor ve gövde tipler, sağdan ve soldan direksiyonlu araçlar, 4MATIC araçlar ve hibrit araçlar olmak üzere versiyonların aynı gereksinimleri karşılaması gerekiyor. Bunun dışında, özel gereksinimleri karşılamak üzere özel donanımlar da devreye giriyor. Örneğin Avrupa için üretilen araçlarda sürücü koltuğunun sırtlığına entegre edilen bir orta havayastığı bulunuyor. Çarpmanın yönüne, kazanın şiddetine ve yük durumuna bağlı olarak, şiddetli bir yandan çarpma durumunda sürücü ile ön yolcu arasına doğru açılarak kafa çarpma riskini azaltıyor.

Önden ve arkadan çarpışmalarda etkili olan PRE-SAFE ile birlikte, PRE-SAFE Impulse Side (Sürüş Yardım Paketi Plus ile birlikte), aracın yanında bir tür sanal burulma bölgesi oluşturuyor. Olası bir yandan darbe anında kısıtlı bir burulma bölgesi olduğundan PRE-SAFE Impulse Side, darbe öncesinde ilgili taraftaki koltuğun sırtlığına entegre hava kesesini şişirerek burulma bölgesini arttırıyor.

DIGITAL LIGHT: Yüksek aydınlatma gücü ve isteğe bağlı olarak projeksiyon fonksiyonu

Lansmana özel olarak sunulan Edition 1 AMG donanımı ile birlikte DIGITAL LIGHT standart olarak yer alıyor. Devrim niteliğindeki far teknolojisi, yardımcı işaretlerin veya uyarı sembollerinin yola yansıtılması gibi yeni fonksiyonlar sağlıyor. DIGITAL LIGHT ile her bir farda üç adet çok güçlü LED’e sahip bir ışık modülü bulunuyor. Söz konusu LED’lerin ışığı 1,3 milyon mikro ayna yardımıyla kırılıyor ve yönlendiriliyor. Böylece araç başına 2,6 milyon pikselin üzerinde çözünürlük sağlanıyor.

Sistem, ortam koşullarına çok başarılı bir şekilde uyum sağlayan yüksek çözünürlüklü ışık dağılımı için neredeyse sınırsız olanaklar yaratıyor. Araçtaki kamera ve sensörler, trafikteki diğer paydaşları algılıyor, güçlü bilgisayarlar verileri ve dijital haritaları milisaniyeler içinde değerlendiriyor ve farlara, şartlara uygun aydınlatma komutunu veriyor. Böylece diğer trafik paydaşlarının gözünde parlama yapmadan, mümkün olan en iyi aydınlatma performansı elde ediliyor. Ayrıca yenilikçi fonksiyonlar da beraberinde geliyor. DIGITAL LIGHT, ULTRA RANGE fonksiyonu ile çok uzun bir aydınlatma menzili sağlıyor.

Konfor donanımı: Birçok noktada iyileştirildi

Ön koltukların isteğe bağlı masaj fonksiyonunun etki alanı genişledi ve tüm sırt bölgesini kapsıyor. Koltuk sırtlığındaki sekiz adet kese, mümkün olan en iyi rahatlamayı sağlıyor. Sürücü tarafında, keseye entegre, dört motorlu bir titreşim masajı da bulunuyor. Ayrıca ilk kez arka koltuk ısıtması da sunuluyor.

ENERGIZING COMFORT’un “Fit & Healthy” yaklaşımı, farklı konfor sistemlerini kombine ederek deneyim dünyaları yaratıyor. Sistem, örneğin sürücü yorgun olduğunda canlandırıcı, stres seviyesi yüksek olduğunda da rahatlatıcı olmak üzere, iç mekanda ruh haline uygun bir atmosfer oluşturuyor. ENERGIZING COACH, araç ve sürüş bilgilerine göre uygun bir sağlık veya rahatlama programı öneriyor. Sürücünün uygun bir akıllı cihaz taşıması halinde uyku kalitesi ve stres seviyesi bilgileri de algoritmaya ekleniyor.

AIR-BALANCE paketi, kişisel tercihe ve ruh haline bağlı olarak, iç mekanda kişisel bir koku deneyimi sunuyor. Sistem, havanın iyonizasyonu ve filtrelemesi ile kabin içindeki hava kalitesini iyileştiriyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler