Connect with us

Genel

Yeni ŠKODA Fabia: Daha Güvenli, Daha Verimli ve Daha Konforlu

  ŠKODA, B segmentindeki popüler modeli FABIA’nın dördüncü neslini, online olarak gerçekleştirilen dünya prömiyeriyle tanıttı. Segmenti içerisinde en geniş otomobil olan FABIA, artırılmış konfor özellikleri, birçok gelişmiş güvenlik ve asistan sistemleriyle birlikte iddiasını daha da artırdı.

 

Modüler MQB-A0 platformu üzerine yapılan Yeni FABIA, ŠKODA markasının yüksek fonksiyonellik, geniş iç hacim, Simply Clever özelliklerini daha ileriye taşıyarak yenilendi. ŠKODA ürün gamında 20 yılın üzerinde bir model olan FABIA, son jenerasyonuyla birlikte evrimleşerek her alanda geliştirildi. 22 yılda 4.5 milyondan daha fazla satış adediyle birlikte FABIA, ŠKODA markasının temel modellerinden biri haline geldi. FABIA, OCTAVIA’nın ardından en çok üretilen ŠKODA modeli olma unvanıyla da öne çıkıyor.

Yeni FABIA’da atletik bir tasarım dili

Her detayıyla geliştirilen dördüncü nesil ŠKODA FABIA, büyüdü ve mevcut tasarım dilini yeni nesle adapte etti. Yeni FABIA atletik duruşu, sportif çizgileri ve keskin ön-arka farlarıyla birlikte, daha dinamik ve duygulara hitap eden bir model haline getirildi. Modüler MQB-A0 platformuna geçiş yapmasıyla birlikte aracın içi ve dışı daha da büyüdü.

 

ŠKODA’nın kristal tasarım detayları çarpıcı duruşu daha ileriye taşınırken ön kapılarda gövde çizgileriyle birlikte Çek bayrağının karakteristik üçgeni vurgulandı. LED teknolojisine sahip keskin hatlara sahip farlar ise, ŠKODA’nın kendine özgü büyüyen ön ızgarasıyla birleştirildi.

Dördüncü nesil ŠKODA FABIA, ilk üç nesil ile karşılaştırıldığında ağırlığını korurken içeride ve dışarıda daha büyük hale getirildi. 4,108 mm uzunluğu ile ilk kez dört metre sınırını aştı. Yeni FABIA mevcut nesle göre 111 mm daha uzun. Aks aralığı 94 mm artarak 2,564 mm olurken, 48 mm artışla genişliği 1,780 mm’ye ulaştı. Artan ölçüleriyle birlikte zaten geniş olan FABIA kabini, daha da iddialı oldu.

 

ŠKODA aynı zamanda FABIA’nın bagajında da 50 litre ile önemli ölçüde bir artış elde etti. Böylece segmentinin en büyük bagajı hacmini daha da ileriye taşıdı. 380 litre bagaj hacmine sahip Yeni FABIA, koltuklar katlandığında 1.190 litre hacim sunuyor.

 

ŠKODA, FABIA modelini geliştirirken aracı daha sessiz ve akıcı hale getirmek için kapsamlı aerodinami çalışmaları da gerçekleştirdi. Aerodinamik olarak optimize edilen jantlar ve ön tamponun altında aktif olarak ayarlanan soğutma panjurlarıyla yeni FABIA, B segmentinde bir rekor olacak şekilde 0.28 rüzgar direnci kat sayısına ulaşmayı başardı. Akıllı soğutma panjurları, 120 km/s hızda giderken yakıt tüketimini 100 kilometre başına 0.2 litre düşürdü.

Daha geniş kabinde daha fazla konfor

Yeni FABIA’nın kabini, duygusal tasarım ve ergonomi arasında kusursuz bir dengeye sahip. Görsel olarak serbest duran karakteristiğiyle bilgi-eğlence sistemi, 9.2 inçe kadar çıkabiliyor. Son teknoloji sistemlerle birlikte FABIA’nın dijital göstergeleri ilk kez 10.25 inç olarak tercih edilebilecek. “Dijital Gösterfe Paneli” sayesinde sürücüler beş farklı temadan kendi tarzlarına uyanı seçebilecekler.

 

Öncekine nesle göre 94 mm daha uzun aks aralığıyla yeni FABIA, özellikle arkadaki yolcular için daha fazla yaşam alanına sahip. FABIA’da artan ferahlık hissi, yenilenen kabin detaylarıyla birlikte daha da ileriye taşındı. Yeni renkler, ambiyans aydınlatmaları ve konfor özellikleriyle birlikte FABIA çok yönlülüğü ve şık tasarımı bir araya getiriyor. Çok fonksiyonlu yeni nesil direksiyon simidi ise, tercihe bağlı olarak sportif üç kollu ve DSG şanzıman için vites kulakçıklarıyla birlikte sürüş keyfini artırıyor.

 

Daha üst segment araçlarda bulunan ısıtmalı ön cam ve ısıtmalı direksiyon gibi birçok özellik FABIA’da da tercih edilebilecek. Ayrıca yeni nesil FABIA’da, çift bölgeli Climatronic klima da yer alacak. Orta konsolun arkasına yerleştirilen hava kanallarıyla birlikte arkadaki yolcular için de konfor artırıldı.

Daha fazla Simply Clever özellik

Yeni FABIA, geniş iç hacminin yanı sıra her zaman olduğu Simply Clever akılcı çözümleriyle de pratikliği artırıyor. Yeni FABIA’da beşi tamamen yeni ve sekizi ilk kez FABIA’da olmak üzere 43 akılcı çözüm sunuyor. Bu sayede FABIA, günlük kullanımı kolaylaştıran dokunuşlarla öne çıkıyor.

 

Bir ŠKODA klasiği olan yakıt depo kapağındaki lastik derinlik ölçerli buz kazıyıcı, A sütununda otopark bileti tutucu, sürücü kapısının içerisinde şemsiye gibi detayların yanı sıra tamamen yeni Simply Clever özellikler de yer alıyor.

 

Orta konsolda kredi kartı veya otopark bileti için bir klips, kalem tutması için bir elastik bant yer alıyor. Ön koltukların arasında yer alan çıkarılabilir bardaklık ise daha fazla esneklik sağlarken şanzıman tünelinin üzerindeki alan arkadaki yolcular için küçük eşyalar için saklama gözü olarak kullanılabiliyor. Bagajda esnek ve katlanan bölmeler, opsiyonel panoramik tavan için katlanabilir güneş vizörü, akıllı telefon saklama gözleri, iç dikiz aynasında USB-C girişleri kullanışlılığı artıran özelliklerden sadece birkaçı.

Düşük yakıt tüketimi, daha fazla menzil

Yeni nesil ŠKODA FABIA daha fazla motor seçeneğiyle birlikte düşük yakıt tüketimi sunacak. FABIA’da EVO nesil beş motor seçeneği yer alacak. Her biri Euro 6d emisyon standartlarına uygun olan motorlar, 1.0 litre ve 1.5 litre hacminde. 3 silindirli 1.0 litre motorlar, 65 PS, 80 PS, 95 PS ve 110 PS güçlerinde tercih edilebilecek. 1.5 litrelik dört silindirli motor ise 150 PS güç ve 250 Nm torka sahip olacak. Yeni FABIA motor seçeneklerine göre 5 ileri manuel, 6 ileri manuel ve 7 ileri DSG çift kavramalı otomatik şanzımanla eşleştirilecek. Aynı zamanda FABIA opsiyonel 50 litrelik yakıt deposuyla alınabilecek ve bu sayede WLTP çevrimine göre 900 kilometreden daha fazla menzil kat edebilecek.

 

Yeni asistan sistemleri ve dokuz hava yastığı

Yeni ŠKODA FABIA segmentindeki en güvenli otomobillerden biri olarak geliştirilmiş aktif ve pasif güvenlik önlemleri sunuyor.

 

Modüler MQB-A0 platformunun da sağladığı avantajlarla FABIA’nın torsiyonel sertliği de artırıldı. FABIA’da üstün özelliklerin yanı sıra ilk kez Seyahat Asistanı, Park Asistanı ve Manevra Asistanı yer alıyor. Seyahat Asistanı otomatik yönlendirme desteği sağlarken sadece tek tuşla aktif hale getirilebiliyor. 210 km/s hıza kadar çalışabilen Adaptif Hız Sabitleyici, öndeki araca göre hızını otomatik olarak ayarlıyor. Şerit Asistanı, FABIA’nın gerektiğinde otomatik yönlendirmeyle şeritte kalmasına yardımcı oluyor. Geliştirilmiş Kör Nokta Algılama Sistemi, 70 metre uzakta olan araçlara karşı sürücüyü uyarıyor. Park Asistanı ise 40 km/s hıza kadar çalışıyor ve direksiyonu otomatik olarak yönlendiriyor. Manevra Asistanı, park sırasında aracın önündeki ve arkasındaki engelleri tespit ederek otomatik fren uygulayabiliyor. Trafik İşaretleri Tanıma, Yaya ve Bisikletli Algılamalı Ön Asistan da FABIA’nın yeni özellikleri oldu.

 

Aynı zamanda yeni FABIA, sürücü ve ön yolcu, perde hava yastıkları ve ön yan hava yastıklarını standart olarak sunuyor. Opsiyonel sürücü diz ve arka yan hava yastıkları ile güvenlik seviyesi daha ileriye taşınarak dokuz hava yastığıyla donatılabiliyor

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Popüler