Connect with us

Genel

1 DOLAR’LIK ÇİP TÜM OTOMOTİV ÜRETİM HATTINI DURDURABİLİR

Sabancı Üniversitesi’nin Akbank ve Eczacıbaşı Holding iş birliği ile kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere düzenlediği “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin sonuncusu “Yarıiletken Tümdevre Teknolojisi ve Yaşantımızdaki Önemi” başlığıyla gerçekleşti

 

“Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin yedincisi ve sonuncusu “Yarıiletken Tümdevre Teknolojisi ve Yaşantımızdaki Önemi” başlığı altında gerçekleşti. Webinarda, Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Melik Yazıcı cep telefonlarından bilgisayarlara, otomotiv elektroniğinden, tıp elektroniğine pek çok alana hizmet eden “Yarıiletken Tümdevre Teknolojisi ve Yaşantımızdaki Önemi”ni günümüzden somut örnekler vererek anlattı. 

 

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, global mikro elektronik yarı iletken sektörünün 500 milyar doların üzerinde büyüklüğe sahip bir sektör olduğuna işaret ederek, sunumunda şu görüşlere yer verdi:

“Bu alan stratejik bir teknoloji olduğu için çok önemli. Cep telefonlarından bilgisayarlara, otomotiv elektroniğinden, tıp elektroniğine pek çok alana hizmet ediyor. Bu alandaki sürekli ve üstel olarak yükselen gelişme trendinin arkasında, aslında “ekonomik bir öngörü” olarak adlandırabileceğimiz Moore Yasası var. Bu “yasaya” ya da ekonomik gözleme göre, yarı iletken sektörünün ekonomik fizibilitesinin sürdürülebilirliği için her sene belli bir hızda büyümesi gerekiyor. Gerçekten de 1970’lerden 2020’lere ürünlerin içinde bulunan transistör sayısından çalışma hızına kadar pek çok parametrenin neredeyse 1 Milyar kat artmış olduğunu görüyoruz.  Bu şekilde, 50 sene boyunca sürekli olarak üstel olarak büyüyen başka bir endüstri de bulunmamaktadır.”

 

Bir transistörün boyutunun, SARS-CoV-2 virüsünün onda biri boyutunda olduğuna dikkat çeken Yusuf Leblebici, “Bundan 10 yıl önce bir transistörün boyutu yaklaşık olarak bir virüsün boyutu kadardı. Ama artık onda birine yani bir milimetrenin milyonda biri mertebesine inmiş durumda, yakın gelecekte bu boyutlar daha da küçülecek. Bu teknoloji çok hızlı ilerliyor ve daha önümüzdeki koşacak çok alan var. Ancak böyle bir teknolojiyi üreten tesislerin yatırım maliyeti de 10 milyar dolar civarında olabiliyor” dedi.

 

Mikroelektronik endüstrisinin stratejik bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Yusuf Leblebici, ekonomik olarak lider konumdaki ülkelerin hepsinin bu teknolojiye sahip olduğunu, Türkiye’nin de bu konuda söz sahibi olması için bu endüstrinin üretim ve tasarım altyapısına sahip olması gerektiğini söyledi. Türkiye’de TÜBİTAK-YİTAL bünyesinde bir üretim hattı olduğunu hatırlatan Leblebici, bu üretimin henüz yerel ihtiyaçların bir kısmını sağlayabildiğini kaydetti. Mikroelektronik endüstrinin üretim ve tasarım altyapısına katkı sağlayacak tesislerin Türkiye’de de kurulması gerektiğini vurgulayan Leblebici, bu alanda devletin katkısının mutlaka gerekli olduğunun altını çizdi.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Melik Yazıcı, halen sektörde satışa hazır çipler ve uygulamaya özgü tümleşik devre çipleri olarak iki çeşit çip bulunduğunu hatırlatarak, “Dünyadaki üç büyük teknoloji firması Samsung, Apple ve Huawei kendi tasarladıkları çipleri kullanıyor. Her firma rekabet için kendi istediği unsurları ön plana çıkarıyor” dedi. Devamında ise, kendi çiplerini kullanan elektronik firmalarının bununla sınırlı olmadığını, yüksek katma değerli elektronik ürün geliştirmek isteyen tüm teknoloji şirketlerinin inovasyonu çip seviyesinde yaptığını vurguladı.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE ÇİP KRİZİ YAŞANABİLİR

Melik Yazıcı, webinar’daki sunumunda, otomotiv sektöründe elektroniğin ve yarı iletkenlerin önemini vurgulayarak, otomobillerde bulunan en ileri teknolojinin otonom sürüş sistemleri olduğunu dile getirdi. Otomobillerde yarıiletken kullanımının çok yüksek olduğunu, elektronik sistemlerin toplam otomobilin maliyetine oranının 2000 yılında %18 olduğunu belirten Yazıcı, bu maliyetin bugün %40 seviyelerinde olduğundan ve önümüzdeki 10 sene içerisinde %45’lere ulaşacağından bahsetti. 2020-2021 çip krizinden bahseden Yazıcı, başta pandemi nedeniyle otomobile olan talebin azalmasının öngörüldüğünü, bunun da otomotiv endüstrisinde kullanılan yarıiletken talebini azalttığını, yarıiletken üretim şirketlerinin bu azalan talebi hızlı bir şekilde tüketici elektroniğindeki artan talep ile doldurduğunu belirtti. 2021 yılında ise üretimi arttırmayı hedefleyen otomotiv sektörünün geçen sene kaybettiği yarıiletken payını maalesef geri kazanamadığını vurguladı. Bunun en önemli gerekçesinin ise az sayıdaki sektörün liderleri konumunda olan yarıiletken üretim şirketlerinin sürekli tam kapasite ile çalıştığını ve artan taleplere hızlı karşılık veremediği belirtti.

Yarıiletken sektöründeki tam kapasite ile çalışmanın büyük risk yarattığını belirten Yazıcı, sadece 1 dolarlık çipin bile temin edilememesinin otomotiv sektöründe tüm üretim hattını durdurabileceğine dikkat çekerek, yarıiletken tedariğinde riski dağıtmanın ve stoklamanın bunun gibi dönemsel krizlerdeki önemini vurguladı.

Yazıcı, çip krizinin çözümü için önümüzdeki 3 yıl boyunca TSMC firmasının 100 milyar dolarlık yatırım yapacağını, Intel’in 20 milyar dolara Arizona’da 2 fabrika kuracağını, Amerika’nın bu alandaki yatırımlara ve araştırmalara 50 milyar dolar kaynak ayırdığını, Global Foundries’in 1.4 milyar dolarlık kapasite artırımı yatırımı yapacağını aktardı. Bu yatırımların etkisinin en az 1-1.5 yıl içinde etkisini göstereceğine vurgu yaptı.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Çin’de elektrikli araçlara şarj kolaylığı 

Çin’de elektrikli araçların akülerini yalnızca 80 saniyede değiştirmelerine olanak tanıyan ilk akıllı bölgenin kurulumu tamamlandı. 

Çin’in ilk elektrikli araç (EV) şarj ve batarya değiştirme akıllı bölgesi Jiangsu Eyaletinde kuruldu. Akıllı bölge EV şarjı için gereken bekleme süresini kısaltacak.

Çin’de yeni enerjili olarak bilinen elektrikli, hibrit ve hidrojen yakıtlı araç (NEV’ler) sayısı son yıllarda artmaya devam etti ve kullanımdaki NEV’ler 2023 sonu itibarıyla 20,41 milyona yükseldi. Çin, artan elektrikli otomobil kullanımını karşılamak için ülkenin NEV şarj tesisleri ağını geliştirmeye ve genişletmeye devam ediyor. Çin Ulusal Enerji İdaresi’ne göre, 2023’te yıllık yüzde 65 büyüyerek geçen yılın sonunda neredeyse 8,6 milyona ulaştı.

Bu çerçevede elektrikli araç şarjı için gereken bekleme süresini kısaltmak amacıyla Çin’de ilk akıllı elektrikli araç (EV) şarj ve pil değiştirme gösteri bölgesi kuruldu. Çin’in Suzhou, Wuxi ve Changzhou şehirlerinde yaklaşık 500 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bölge, State Grid Jiangsu Electric Power’a göre yaklaşık 1,300 şarj ünitesiyle 500 binden fazla yeni enerjili araç (NEV) sürücüsüne hizmet vermesi bekleniyor.

80 SANİYEDE EV ŞARJ AKÜLERİ DEĞİŞEBİLECEK

Araçların akülerini yalnızca 80 saniyede değiştirmelerine olanak tanıyan bölge, Wuxi’den başlayarak tüm yerlere de kurulacak. Daha önce EV sürücüleri sıklıkla yakındaki şarj istasyonlarını aramak zorunda kalıyordu. Yeni bölge, şarj tesislerinin uygun zamanları ve yerleri de dahil olmak üzere sürücülerin en hızlı ve en ekonomik şarj çözümlerini bulmasına yardımcı olmak için akıllı algoritmalar kullanıyor.

BEKLEME SÜRESİ YARI YARIYA AZALACAK

State Grid Jiangsu Electric Power’ın elektrik enerjisi araştırma enstitüsünde direktör olarak çalışan Yuan Xiaodong, akıllı bölgenin şarj için gereken ortalama aylık bekleme süresini yaklaşık yüzde 50 oranında azaltmasının beklendiğini söyledi. Yuan, gösteri bölgesi modelinin, Yangtze Nehri Deltası bölgesindeki NEV endüstrisinin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla komşu Shanghai’ye kadar genişletilebileceğini söyledi.

Continue Reading

Genel

Opel Experimental “Işıkla Boyama” ile Geleceği Aydınlatıyor!

Alman otomotiv devi Opel, geleneksel aydınlatma teknolojilerindeki öncülüğünü Experimental konsepti ile bir adım ileri taşıyor. Opel, yayınladığı Experimental “Işıkla Boyama” videosu ile temel yapı taşlarına yeni bir yaşam enerjisi katan “Alman Enerjisi” konseptinde akıllı ışığın geleceğini gözler önüne seriyor. Videoda Opel Experimental konseptinin sıra dışı ve yenilikçi aydınlatma teknolojisinin gelecekte yolu ve çevreyi aydınlatmaktan çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koyuyor. Tamamen elektrikli Opel Experimental, daha az karbon ayak iziyle yeşil inovasyona, detoks etkisi oluşturan cesur ve yalın tasarımıyla temel gerekliliklere odaklanıyor. Opel, Corsa’dan Astra’ya, Mokka’dan Grandland’e ve yeni nesil Combo’ya kadar birçok modelinde sunduğu IntelliLux LED® Matrix ve Pixel Light teknolojisi ile aydınlatma teknolojisindeki öncü geleneğini sürdürüyor.

 

Opel’in geleceğe ışık tutan konsept otomobili Experimental, “Işıkla Boyama” videosu ile yenilikçi “Alman Enerjisi” konseptinin ulaştığı üst noktayı gözler önüne seriyor. İzleyicileri sürükleyici bir gece deneyimine çıkaran bu videoda geleceğin aydınlatma teknolojileri, bu alanda köklü bir geleneğe sahip Opel tarafından sergileniyor. Bununla birlikte Opel Experimental konseptinin sıra dışı ve yenilikçi aydınlatma teknolojisinin gelecekte yolu ve çevreyi aydınlatmaktan çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koyuyor. Sürüş güvenliği ve konforu önemli ölçüde artıran bu üstün teknoloji, kullanıcıların duygularını da harekete geçirmeyi hedefliyor.

 

Intelli-Lux LED® aydınlatma teknolojisi ile Opel’in öncü geleneği zirveye taşınıyor!

 

Opel’in köklü geçmişe sahip önemli geleneklerinden biri, her dönem öncü aydınlatma teknolojilerini müşterilerin kullanımına sunuyor olması. Opel’in Corsa’dan Astra’ya, Mokka’dan Grandland’e ve yeni nesil Combo’ya kadar birçok modelinde sunduğu IntelliLux LED® Matrix ve Pixel Light teknolojisinin sürekli geliştirilmesi, bunun bir kanıtı. Uyarlanabilir IntelliLux LED® farlar sayesinde Opel sürücüleri, yoldaki diğer kişilerin gözünü kamaştırmadan karanlıkta her zaman optimum düzeyde görüş olanağına sahip oluyor.

 

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Stellantis Kompleks Aydınlatma Sistemleri Global Yöneticisi Philipp Röckl, “Birkaç yıl önce ‘ışık bloklarını’ ayrı ayrı gizleyebiliyorduk, ancak artık gizlenmesi gereken alanlar daha hassas ve sorunsuz bir biçimde yakalanabiliyor.Bunu mümkün kılan ise, eskisine kıyasla daha da yüksek çözünürlüğe sahip ve aynı zamanda en yüksek enerji verimliliği sunan mikro LED tabanlı HD piksel sistemleri. Bunun yanında, gelecekte ışığı dijital olarak düşünmemiz gerekecek. Yüksek piksel sayısını düşündüğümüzde, günümüzün standart aydınlatma kontrol modülleri artık yeterli değil. Şimdiden ışığın grafik gösterimini sağlayan araç mimarileri üzerinde çalışıyoruz” dedi.

 

Elektrokromik malzemeler ve yapay zeka ile aydınlatma artık “sadece” farlardan ibaret değil

 

“Alman Enerjisi” konseptinin sembollerinden biri olarak çığır açan Opel Experimental, araçların hem iç kısımlarında hem de dış kısımlarında gelecekte nasıl görünebileceğini gözler önüne seriyor. İç mekanda kullanılan elektrokromik malzemeler yolcuları ortam aydınlatmasıyla sararken onların iyi hissetmesine de katkı sağlıyor. Reaktif malzemeler ise pratik özellikler sunuyor. Örneğin, Opel Experimental’ın kör noktasında kalan bir araç, bisiklet veya yaya olduğunda, ilgili kapının iç tarafında ve head-up bilgi ekranında renkli bir uyarı görüntüleniyor. Kameraların kaydettiği dış yan tarafın görüntüsü de iç kapı yüzeyine yansıtılıyor. Böylece, dışarıdaki görüntünün görünürlüğünü daha da artıran görsel bir “şeffaflık etkisi” oluşuyor. Yeni reaktif teknoloji, değişen ortam ışıklarıyla sürücünün, yolcuların ve yoldaki diğer kişilerin güvenliğini artırırken kabindeki sürücü ve yolcuların moralini yükseltip daha iyi hissetmesini de sağlayabiliyor. Opel’in “Işıkla Boyama” adını verdiği şey de tam olarak bunu gösteriyor.

 

Opel Experimental, “Işıkla Boyama” videosunda, geleceğin aydınlatma teknolojisinin görüş alanını olağanüstü bir biçimde genişletebileceğini de ortaya koyuyor. Opel Experimental gibi araçlar, kullanıcıyı çevreleyen dijital güvenlik teknolojileri sayesinde yayaları hiç olmadığı kadar hızlı ve net bir biçimde tanıyabilir. Artırılmış gerçeklik temelli teknoloji uyarı sinyali yanıp sönerek, hologramlar yoluyla sürücüler ve yoldaki diğer kişiler için önemli mesaj ve sinyalleri görüntüleyebiliyor.

 

Philipp Röckl, bu teknolojiyi, “Işığı sürücünün yanı sıra, yapay zeka yardımıyla insanları ve hayvanları daha iyi tanıyabilmesini sağlamak amacıyla kamera için de optimize etmeyi istiyoruz. Aracın tahmine dayalı ve dolayısıyla güvenlik artırıcı olanaklarının her durumda optimize edilebilmesi için gelecekte aydınlatma, kamera ve sensör teknolojisi ile algoritmaların birlikte çalışması gerekecek” şekilde açıklıyor.

 

Opel Pixel Vizor, iletişim aracı olarak ışığı kullanıyor

 

Opel, ödüllü modeli Manta GSe ile ışık sinyallerinin duyguları harekete geçirme ve güvenliği artırma konusundaki becerisini bir kez daha ortaya koydu. Bu araç, ultra modern ve benzersiz retro görünümüyle hayranlık uyandıran bakışları her yerde üzerine çekmeyi başardı. Bunun en büyük nedeni, Manta GSe’nin önüne yerleştirilmiş olan yenilikçi Opel Pixel Vizor. Araç, Pixel Vizor yoluyla çevresiyle iletişim kurabiliyor..

 

Mühendisler, yoldaki herkesin güvenliğini artırmak için sürekli olarak “geleceğin ışıklı iletişimi” üzerinde çalışıyor. Yeni, etkileyici “Işıkla Boyama” videosu, bu gelişmelerin gelecekte nasıl görünebileceğine yönelik önemli bir fikir veriyor.

 

Continue Reading

Genel

MOGAN Enerji’nin halka arzında talep toplama başlıyor

Porföyünde bulunan 9 RES, 8 JES VE 4 HES projesi ile Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji’nin halka arzı kapsamında talep toplama süreci başlıyor.  MOGAN Enerji için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji’nin halka arzında talep toplama süreci başlıyor. İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. liderliğindeki konsorsiyum tarafından yürütülen MOGAN Enerji’nin halka arzı için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

 

Sermaye artırımı ve ortak satışı yoluyla gerçekleştirilecek halka arzda şirketin çıkarılmış sermayesi 2.230.000.000 TL’den 2.440.108.000  TL’ye yükseltilecek. Artırılacak 210.108.000 TL’lik nominal değerli paylar ile mevcut ortaklara ait 52.527.000 TL nominal değerli paylar olmak üzere toplamda 262.635.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek.

 

Şirket, halka arz eden pay sahiplerinin mevcut paylarının halka arz kapsamında satılması sebebiyle herhangi bir gelir elde etmeyecek olup, sermaye artışı yoluyla ihraç edilecek yeni payların halka arz edilmesi kapsamında gelir elde edecek. Halka arz sonrası MOGAN Enerji’nin çıkarılmış  sermayesinin yüzde 10,76’sı Borsa İstanbul’da (BİST) işlem görmeye başlayacak.

 

Şirketin halihazırdaki portföyünün tamamı jeotermal, hidroelektrik ve rüzgar enerjisi olmak üzere tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Gelir çeşitlendirme fırsatı yaratan çok sayıda elektrik üretim santraline  sahip olan MOGAN Enerji’nin portföyü 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 9 adet RES, 8 adet JES ve 4 adet HES olmak üzere yurt içinde faaliyet gösteren 21 adet yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yapan enerji projesinden oluşuyor. 2022 yıl sonu itibariyle 5,1 milyar Türk Lirası FAVÖK rakamı  ve 62,3 milyar Türk Lirası aktif büyüklüğü bulunan şirketin, halka arzdan sonra çıkarılmış sermayesinin yüzde 10,76’sının halka arzı planlanıyor.

 

30 Eylül 2023 itibarıyla şirketin toplam kurulu gücü 1.024,92 MW olup, bu kurulu gücün yüzde 66,70’ine denk gelen 683,65 MW’lık kısmını RES’ler, yüzde 25,36’sına denk gelen 259,90 MW’lık kısmını JES’ler ve yüzde 7,94’üne denk gelen 81,37 MW’lık kısmını HES projeleri oluşturuyor. Son durum itibarıyla, kapasite artışı sonucu, Şirket’in toplam kurulu gücü 1.025,52 MW’a ulaştı.

 

MOGAN Enerji Genel Müdürü Ali Karaduman, talep toplama süreciyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik sürecine önem veren bir kuruluşuz. Borsa İstanbul’da işlem görerek güven ve şeffaflık ilkelerimiz doğrultusunda kurumsallaşma sürecimizi taçlandırmak istiyoruz” dedi.

 

Karaduman, “Türkiye yenilenebilir enerji sektöründe her yıl güçlü bir şekilde büyüyoruz. Sahip olduğumuz portföy doğrultusunda Türkiye enerji sektörünün önde gelen oyuncularının başında geliyoruz. İstikrarlı büyüme yolculuğumuzda yeni ortaklarımızla birlikte yürümek bizleri heyecanlandırıyor. Yatırımcılarımızla birlikte yeni başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Halka arzdan gelecek fonun önemli bir bölümünü yurt içi ve yurt dışındaki yeni yatırımlar için değerlendireceğiz,” diye konuştu.

 

 

 

Continue Reading

Popüler