Connect with us

Elektrikli Otomobiller

160 yeni elektrikli araç modeli geliyor

Dört yıl içinde küresel pazara 160 yeni elektrikli araç modeli geleceği tahmin ediliyor. Birçok yönetici, Apple’ın otomobil pazarına gireceğini ve 2030 yılına kadar elektrikli araç pazarındaki liderlerden biri olacağını düşünüyor.

Son yıllarda ürün geliştirmeden üretime, tedarik zincirlerinden müşteri deneyimine kadar her alanda otomotiv ve teknoloji sektörlerinin iç içe geçmesi nedeniyle köklü değişiklikler yaşanıyor. KPMG’nin Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’nin 23.’sü de büyük değişimlerin yaşandığı çok önemli bir zamana denk geliyor. “Otomotiv liderleri büyük fırsatları yakalamaya hazırlanıyor. Peki, doğru yolu seçecekler mi?” ana teması altında yayımlanan son araştırma, Türkiye’nin de içinde yer aldığı 30 ülkeden 915 otomotiv yöneticisinin katılımımı ile gerçekleştirildi.
Ankete katılan otomotiv yöneticilerinin uzun vadeli, kârlı büyüme beklentileri 2021’e kıyasla daha iyimser oldu. Katılımcıların yüzde 83’ü, 2021’deki yüzde 53’lük orana kıyasla önümüzdeki beş yıl içinde daha yüksek kâr elde edeceklerinden emin. Bununla birlikte yöneticiler, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu rüzgârlar göz önüne alındığında, yakın vadeli sonuçlar konusunda ise daha temkinli bir duruş ortaya koyuyor. Engeller arasında yetenek açığı, belirsiz malzeme ve bileşen tedariki, sorunlu jeopolitik tablo ve zorlu makroekonomik koşullar yer alıyor. Ankete katılanların yüzde 76’sı enflasyonun ve yüksek faiz oranlarının 2023’te işlerini olumsuz etkileyeceğinden endişe ederken endişe etmeyenlerin oranı yalnızca yüzde 14.

“Yeni araçlar üretmek için yarım trilyon dolardan fazla yatırım yapılıyor”
Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, otomotiv sektöründe heyecan verici geleceğin artık teorik olmaktan çıkıp yavaş yavaş gerçeğe dönüştüğüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Gelişmiş tesislerde göz kamaştırıcı yeni araçlar üretmek için yarım trilyon dolardan fazla yatırım yapılıyor. Elektrikli batarya tesislerine, yarı iletkenlere, otonom sistemlere, yazılıma ve elektroniğe yatırımlar yapılıyor. Milyarlarca dolar yatırımın yapıldığı bu sektörde bazı yollar otomobil şirketlerini hedeflerine götürürken bazı yollar da şirketleri hedeflerinden saptırarak başarısızlığa götürebilir. Anketimizin ortaya çıkarttığı bulgular, yöneticilerin şirketlerini geleceği taşıyacak yolları belirlemelerini sağlayacak bazı stratejik yanıtları bulmalarına yardımcı oluyor. ‘Tek başımıza mı üretmeliyiz yoksa ortaklık mı kurmalıyız, ekosistemlerimiz arasında sermayeyi nasıl dağıtmalıyız, müşteri deneyimini nasıl yeniden tasarlamalıyız, otonom sistemler stratejimizi nasıl belirlemeliyiz?’ gibi rekabet sertleştikçe artan bu ve diğer soruların yanıtlanması gün geçtikçe daha da önemli hale geliyor. Özetle günümüzde stratejik esneklik hiç bu kadar önemli olmamıştı. Yani evet, bazı yollar başarıya götürürken bazıları da başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Bu anketimiz şirketlerini başarıya ulaştırmak isteyen yöneticiler için bir referans kaynak olacak.”

Her 10 yöneticiden 8’i elektrikli araçların daha da yaygınlaşacağını düşünüyor
KPMG’nin Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’ne göre 2030’da küresel elektrikli araç (EV) satışlarına ilişkin beklentiler artık daha gerçekçi hale geliyor. 2021 yılında yöneticiler, elektrikli araçların 2030 yılına kadar pazarın yüzde 20 ila yüzde 70’ini oluşturacağını öngörmüştü. Şimdi ise yöneticiler, batarya gücüne geçişin önünde duran zorluklar konusunda daha temkinli bir bakış açısına sahipler. Yöneticilerin bu yılki tahminleri elektrikli araçların, 2030 yılına kadar pazarın en fazla yaklaşık yüzde 40’unu oluşturacağı yönünde. Yöneticiler özellikle Hindistan (zayıf altyapı), Brezilya (biyoyakıt alternatifleri) ve Japonya’daki (hibrid ve batarya dışındaki enerji kaynaklarına odaklanma) elektrikli araç satışlarındaki büyümeye ilişkin beklentilerini de büyük ölçüde azaltmış durumda.
Bununla birlikte, elektrikli araçların devlet yardımı olmadan içten yanmalı motorlu (ICE) araçlar ile eşit maliyete ulaşacağına dair daha fazla güven de söz konusu. Katılımcıların yüzde 82’si önümüzdeki 10 yıl içinde elektrikli araçların sübvansiyon olmadan yaygın bir şekilde benimsenebileceğine inanıyor. Yüzde 21’i ise, 2021’deki oranın üç katı, hükümetlerin elektrikli araçlar için doğrudan tüketici sübvansiyonu sağlaması gerektiğini düşünmüyor. Birçok yönetici, Apple’ın otomobil pazarına gireceğini ve 2030 yılına kadar elektrikli araç pazarındaki liderlerden biri olacağını belirtiyor. Yöneticiler Tesla’nın ise elektrikli araç pazarında lider olarak kalmasını bekliyor. Yöneticilerin 2030 yılında elektrikli araç pazarında lider olacağını tahmin ettiği ilk 10 otomobil markası sırasıyla şu şekilde: Tesla, Audi, BMW, Apple, Ford, Honda, BYD, Hyundai, Mercedes-Benz ve Toyota.

160 yeni elektrikli araç yolda
Araştırmaya göre otomobil üreticileri elektrikli araç programlarına 500 milyar dolardan fazla yatırım yaptı ve önümüzdeki dört yıl içinde küresel pazara 160 yeni elektrikli araç modeli gelecek. Ayrıca 50’den fazla yeni üretici de pazar payı için yarışıyor. Son birkaç yıl içinde Rivian, Lucid, BYD, Xpeng, Nio, Fisker ve Vinfast gibi yeni şirketler de ortaya çıktı. Yöneticiler, pazara yeni modellerin girişi ve teknolojilerin çoğalmasıyla birlikte, önümüzdeki beş yıl içinde tüketicilerin satın alma kararlarının performans ve marka imajına odaklanacağına inanıyor. Veri gizliliği ve güvenliği de satın alma kararlarında kilit faktörler olacak.
Otomobil müşterilerinin giderek daha fazla online alışveriş yapması ve üreticilerin doğrudan tüketicilere ve bayiler aracılığıyla online satış yapmaları için fırsatlar yaratması da bekleniyor. Ankete göre geleneksel e-ticaret oyuncuları da otomobil alıcıları için rekabet edecek. Ayrıca otomobil yöneticileri satış sonrası gelirler konusunda da oldukça iyimser. Katılımcıların yüzde 62’si tüketicilerin elektrikli araç şarjı, araç bakım analizi, gelişmiş sürücü yardımı ve diğer kablosuz güncellemeler gibi yazılım hizmetleri için aylık abonelik ücreti ödemeye istekli olacağından oldukça emin. Yöneticiler, ayrıca otomobil üreticilerinin sigorta pazarını önemli bir büyüme fırsatı olarak görmeye devam ettiklerini, ancak odak noktalarını sigortacılara karşı rekabet etmekten onlarla ortaklık kurmaya veya onlara veri satmaya kaydırdıklarını da düşünüyor.

Yöneticiler tedariklerini ülke içine kaydırmaya odaklanıyor
Yöneticiler, özellikle yarı iletkenler olmak üzere emtia ve bileşenlerin yanı sıra yakıt verimliliğini artırmak ve batarya menzilini uzatmak için çok önemli olan manyetik çelik gibi metallerin tedariki konusunda oldukça endişeli. Yöneticiler tedarik zincirlerindeki kırılganlığa karşı önlem olarak sadece bir ya da iki ülkeye bağımlılıklarını azaltmak amacıyla tedariklerini yakın ülkelere veya ülke içine kaydırmaya odaklanıyor. Örneğin sadece ABD’de otomobil aküsü üretmek için 15 fabrikaya 40 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı.

Huawei ve Waymo, Tesla ile birlikte otonom araç çözümlerinde ilk üçte
Ankete göre otomobil üreticileri; makine öğrenimi, gelişmiş robotik ve 3B baskı gibi Endüstri 4.0 teknolojilerini uygulama becerileri konusunda kendilerine çok güveniyor. Yeni güç aktarım teknolojilerine yapılan yatırımlar hayati önem taşımaya devam ediyor, ancak yöneticiler aynı zamanda otomobillerin elektronik sistemlerini etkinleştirmek için gelişmiş bilgi işleme de önem veriyor. Aracın ağırlığını azaltacak, benzin verimliliğini ve batarya menzilini artıracak teknolojilere odaklanıyorlar. Yöneticilere “hangi şirketin otonom araç çözümlerinde lider olacağı” sorusu yöneltildiğinde ilk sırada yüzde 53 ile Tesla yer alıyor. Bunu yüzde 9 ile Huawei ve yüzde 7 ile Waymo (Google) takip ediyor. İlk on içerisinde bulunan diğer şirketler ise sırasıyla Argo Al (Ford ve VW), Motional (Hyundai ve Aptiv), Woven Planet (Toyota), Cruise (GM ve Honda), Mobileye, Aurora ve AutoX.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

Stellantis, hidrojen yakıtlı 8 minibüsle sahne alıyor

Stellantis, Fransa’nın Hordain ve Polonya’nın Gliwice kentlerindeki tesislerinde orta ve büyük ölçekli yakıt hücreli minibüsler üretmeye başlıyor. Opel, Citroen, Fiat ve Peugeot’ya ait modeller açıklandı. Çıkış tarihleri ve menzilleri paylaşıldı.

Stellantis halihazırda orta boy H2 taşıyıcıları ile piyasadaydı. Grup şimdi portföyüne büyük hidrojen minibüslerini de ekliyor. Orta boy minibüsler için ikinci nesil yakıt hücresi sistemi, gelecekte 400 kilometreye kadar menzil ve dört dakikadan daha kısa bir yakıt ikmali süresi sağlayacak. Stellantis’e göre, büyük minibüsler 500 kilometreye kadar menzile ve beş dakikalık yakıt ikmali süresine sahip olacak.

Grup şimdilik orta ve büyük ölçekli kamyonetlerin sekiz yakıt hücreli versiyonunu piyasaya sürüyor. Bunlar Citroen e-Jumpy ve e-Jumper, Fiat Professional E-Scudo ve E-Ducato, Opel Vivaro ve Movano ile Peugeot E-Expert ve E-Boxer.

Üretici, Fransa ve Polonya’daki tesislerdeki üretimin ne kadar yüksek olacağı konusunda yorum yapmıyor. Orta ve büyük ölçekli dört kardeş modelin her birinde büyük ölçüde aynı olması muhtemel olan gerçek tahrik sistemi hakkında da henüz hiçbir ayrıntı yok. Ancak hidrojen versiyonlarının Stellantis’in ekim ayında duyurduğu revize edilmiş model versiyonlarını temel alacağı açık.

stellantis-hydrogen-fuel-cell.jpg

‘HİDROJEN TEKNOLOJİSİNDEKİ LİDERLİĞİMİZ’

Stellantis’in Hidrojen Yakıt Hücreli Araç Geliştirmeden Sorumlu Teknoloji Direktörü Jean-Michel Billig konu hakkında şu açıklamayı yaptı:

Hidrojen yakıt hücreli orta boy kamyonetleri üretim hatlarımıza getirme ve yakıt hücreli büyük kamyonetleri üretim hatlarımıza ekleme eylemi, en son hidrojen teknolojisindeki liderliğimizi sürdürme ve bunu en talepkar müşterilerimize sunma konusundaki kararlılığımızın bir kanıtıdır. Mühendislik ve operasyonel ekiplerimizin becerileri ve adanmışlığı, Dare Forward 2030’un hedeflerini takip ederken ve sıfır emisyonlu ticari araç segmentindeki liderliğimizi sürdürürken çok önemlidir.

Stellantis’in ticari araç üretim faaliyetleri küçük kamyonetler için Mangualde (Portekiz), Vigo (İspanya) ve Ellesmere Port (İngiltere) tesislerinde yapılıyor. Orta kamyonetler için Hordain (Fransa) ve Luton (İngiltere) tesislerinde üretim yapılırken büyük kamyonetler içinse Atessa (İtalya) ve Gliwice (Polonya) tesisleri hizmet veriyor.

Stellantis, orta ve büyük ölçekli yakıt hücreli minibüslerin Fransa’nın Hordain ve Polonya’nın Gliwice kentlerindeki tesislerinde üretmeye başlayacağını da paylaştı.

hidrojenli-minibusler-stellantis2.png

ORTA BOY MODELLER

Stellantis, ekim ayında ayrıca dört orta boy kamyonet Opel Vivaro, Citroen Jumpy, Fiat Scudo ve Peugeot Expert’e tamamen yenilenmiş bir tasarıma ek olarak üç hidrojen tankı ve 400 kilometreye kadar menzile sahip bir yakıt hücresi versiyonu verileceği belirtilmişti. Ayrıca, dörtlünün iç mekânında on inçlik sürücü ekranına ve eskisinden daha fazla saklama alanına sahip yeni bir kokpit bulunduğu da açıklandı.

BÜYÜK BOY MODELLER

Büyük Fiat Ducato, Opel Movano, Citroen Jumper ve Peugeot Boxer minibüsleri göz önünde bulunduran Stellantis, üç ay önce hidrojen tahrikinin uyarlanmış bir versiyonunun 2024 ortasından itibaren bu modellerde 500 kilometreye kadar yukarıda belirtilen menzil ile sunulacağını duyurdu.

Daha önce olduğu gibi, büyük minibüsler dört uzunluk ve üç yükseklikte sunulacak. Portföy, gelecekte teslimat hizmetleri için özel bir teslimat versiyonu da dahil olmak üzere yedi gövde versiyonundan oluşmaktadır.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Yeni Peugeot E-3008, 8 yıl veya 160 km garantiyle yollara çıkacak

Yüksek teknolojiyi sportiflikle birleştiren otomotiv üreticisi PEUGEOT, sektördeki değişime hazır olmak için çalışmalarına hız veriyor. 2025 yılına kadar Avrupa elektrikli mobilite pazarının lider markası olmak üzere radikal dönüşümüne kararlılıkla devam eden PEUGEOT, ana akım Avrupalı markalar arasında en kapsamlı elektrikli araç yelpazesine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Sıfır emisyonlu ulaşımı, erişilebilir, yalın ve konforlu hale getirmeye yönelik girişimlerini arttıran PEUGEOT, müşterilerini bu dönüşümün bir parçası olmaya davet ediyor. Bu kapsamda PEUGEOT, Ocak 2023’te başlattığı E-Lion Day’in ardından 2024 yılı için de sürdürülebilir kalkınma ve bunun için gerçekleştireceği ana ve yapılandırıcı eylemlerini tanıttı.

e-lionday-2024.png

PEUGEOT lider olarak yolu açacak!

E-Lion Day 2024 kapsamında PEUGEOT, 5 madde altında yeni stratejisini ortaya koydu. Buna göre;

  • PEUGEOT, tüm modellerinde tamamen elektrikli bir ürün gamı sunacak. Avrupa’daki ana akım markalar arasındaki en kapsamlı ürün gamına sahip olan PEUGEOT, tüm müşteri gereksinimlerini karşılayan modellere sahip olacak.
  • Marka “PEUGEOT ALLURE CARE” programı kapsamında, yeni PEUGEOT E-3008 müşterilerine özel, belirli ülkelerde 8 yıl/160.000 km’ye kadar tüm elektrikli ve mekanik unsurları kapsayan benzeri görülmemiş bir program sunacak. Böylece PEUGEOT, elektrikli bir modelde bu kadar kapsamlı bir garanti programı sunan ilk Avrupalı marka olarak öne çıkıyor.
  • Tüm PEUGEOT binek ve ticari araç müşterilerine ChatGPT teknolojisi sunulacak.
  • PEUGEOT, Stellantis Grubu’nun “4R” stratejisi (Yeniden Üretim, Onarım, Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm) doğrultusunda döngüsel ekonomideki eylemlerini güçlendirecek.
  • Marka eğitime verdiği önemden ötürü BORN FREE ile ortaklık yapıyor.

E-Lion projesi, PEUGEOT’nun geleceğin sürdürülebilir ulaşımını inşa etme stratejisinin merkezinde yer alıyor. Bu, araçların elektrikliye geçişinin çok ötesine geçen ve beş “E-unsura” dayanan kapsamlı, 360 derecelik bir yaklaşımı temsil ediyor.

  • Stellantis çözümlerine dayanan ürün ve hizmet “Ekosistemi” (Ecosystem).
  • Müşteri için uçtan uca eksiksiz bir “Deneyim” (Experience).
  • 2024 yılı sonuna kadar tamamen elektrikli ürün gamı ile “Elektrikli” (Electric).
  • Minimum elektrik tüketimiyle maksimum performans sunmak üzere “Verimlilik” (Efficiency).
  • Sürdürülebilirlik hedefi ve 2038 yılına kadar Net Sıfır Karbon olma taahhüdü ile “Çevre” (Environment).

linda-jackson.jpg

Projenin önemine işaret eden PEUGEOT CEO’su Linda Jackson, “PEUGEOT, E-Lion projesiyle tüm teknolojik birikimini ve ekiplerinin yaratıcılığını, tüm müşterilerinin sürdürülebilir ulaşıma erişmesi için seferber ediyor. Lider olarak yolu açmak istiyoruz. Bu inanılmaz derecede ödüllendirici bir görev” dedi.

9’u binek toplam 12 elektrikli model yolda!

Marka tamamen yeni bir elektrikli ürün gamına sahip. Yeni E-208, E-2008, E-308, E-308 SW, E-3008, E-RIFTER, E-TRAVELLER, E-PARTNER, E-EXPERT, E-BOXER ile pazarın en dikkat çekici modelleriyle tüketicilerin karşına çıkan PEUGEOT, ürün gamını E-408 ve E-5008 olmak üzere 2024 yılında iki yeni modelle daha zenginleştirecek. Böylece PEUGEOT, 9 binek araç ve 3 hafif ticari araçla, Avrupa’nın ana akım otomotiv üreticileri arasında en kapsamlı elektrikli ürün gamına sahip olacak. 2023 yılını E-208 ve E-2008 ile Avrupa’da elektrikli B segmentinin lideri olarak tamamlayan PEUGEOT, aynı zamanda sıfır emisyonlu hafif ticari araç satışında da Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. YouGov organizasyonu tarafından 2023 yılında yürütülen yıllık bir araştırmaya göre PEUGEOT, üst üste beşinci kez Fransız halkının en sevdiği otomobil markası oldu. PEUGEOT, müşteri gereksinimlerini karşılamak üzere pazardaki en iyi sürüş menzillerini sunmaya kendini adamış durumda. Örneğin yeni E-3008, 700 kilometreye ulaşan menzili ile segmentinde yeni bir standart belirliyor; yeni E-208 ise 566 kilometre şehir içi sürüş menziliyle kullanıcılarına güven veriyor.

8 yıl veya 160.000 km garanti Avrupa’da bir ilk!

Ürünlerinin kalitesine güvenen PEUGEOT, yeni E-3008 ile müşterilerine, elektromotor, şarj cihazı, aktarma organları ve ana elektrikli ve mekanik bileşenler olmak üzere belirli ülkelerde 8 yıl/160.000 km’yi kapsayan ve kullanıcının içinin rahat olmasını sağlayan “PEUGEOT Allure Care” programını sunacak. PEUGEOT Allure Care, en güncel elektrikli otomobil nesillerinin benimsenmesinin hızlandırılmasına katkıda bulunuyor ve böylece müşterilere geçiş yapmak için ihtiyaç duydukları teşviki de sunuyor. PEUGEOT Allure Care, PEUGEOT’nun belirli ülkelerde tüm elektrikli araç bataryaları için sunduğu, aracın tamamını kapsayan ve 8 yıl/160.000 km süreli garantiye ek olarak sunuluyor. Avrupa’nın en büyük pazarlarında satışa sunulan modelleriyle PEUGEOT, bir modelinde bu kadar kapsamlı bir garanti paketi sunan ilk Avrupalı marka olarak öne çıkıyor. Allure Care garanti programı, PEUGEOT yetkili servislerinde gerçekleştirilen her bakım hizmetinden sonra 2 yıl veya 25.000 km süreyle otomatik olarak etkinleştiriliyor.

Programın elektrikli dönüşümüne destek sağlayacağını söyleyen PEUGEOT Pazarlama ve İletişim Direktörü Phil York, “PEUGEOT Allure Care ile müşterilere adım atmak için ihtiyaç duydukları iç huzuru sağlayarak en yeni ve tamamen elektrikli PEUGEOT araçlarının benimsenmesini hızlandıracağımıza inanıyoruz. Bu olağanüstü geniş garanti programı, ürünlerimizin kalitesine ve güvenilirliğine duyduğumuz güvenin kanıtı” dedi.

ChatGPT tüm modellerde i-COCKPIT® ile sunuluyor!

PEUGEOT, E-Lion projesinin 5 unsurundan biri olan müşteri deneyimini, ChatGPT teknolojisini tüm binek ve ticari araç (2024’ün ikinci yarısından itibaren öncelikle 5 pilot pazarda) ürün gamında sunarak daha da ileri taşıyor. Bilinen en iyi üretken yapay zeka modeli olan ChatGPT, PEUGEOT i-Cockpit’e entegre ediliyor ve OK PEUGEOT sesli asistan üzerinden her türlü konuda sayısız soruyu ve isteği yanıtlayabilen gerçek bir yol arkadaşına dönüşüyor. OK PEUGEOT sesli asistanı etkinleştirildiğinde, ChatGPT’nin zenginleştirilmiş bir şekilde yanıt vermesi için sorgunun seslendirilmesi yeterli oluyor. Üretken yapay zeka belirli sorulara yanıtlar sağlayabiliyor. Örneğin bir şehirde gezilecek yerleri önerebiliyor ve navigasyon sistemi ile koordineli olarak kullanıcıyı oraya yönlendirebiliyor. Ancak aynı zamanda yolcularla etkileşim kurarak yolculuğa renk katabiliyor ve kullanıcının yaratıcılığını destekleyebiliyor.

PEUGEOT döngüsel ekonominin bir parçası!

Stellantis çözümlerine dayanan eksiksiz bir ekosistem oluşturmak, E-Lion projesinin bir diğer ayağını oluşturuyor. Stellantis grubu “4R” esasına dayanan bir Döngüsel Ekonomi iş kolu geliştiriyor: Yeniden Üretim, Onarım, Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm. PEUGEOT, daha az malzeme ve daha fazla sürdürülebilir malzemeler kullanmasının yanı sıra, bunların ömrünü uzatarak ve kullanım ömrü sonunda geri dönüştürülmelerini sağlayarak bu yaklaşıma öncülük ediyor. Örneğin yeni PEUGEOT E-3008’in yüzde 23’ü çelik ve polimerler de dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşuyor. Stellantis, Avrupa’da ömrünü tamamlamış araçların geri dönüşümünü sağlamak üzere geri dönüşümde Avrupa lideri Galloo ile ortak bir girişim olan Sustainera Valorauto’yu kurdu. Sustainera Valorauto, profesyonellere ve bireylere, araçların toplanması ve sökülmesi, geçerli parçaların kurtarılması, yenilenmesi ve pazarlanması ve malzemelerin geri dönüştürülmesi de dahil olmak üzere kapsamlı ve eksiksiz bir çözüm sunuyor. Ayrıca Stellantis, dünya lideri Orano ile Avrupa ve Kuzey Amerika’da özellikle elektrikli otomobil bataryalarının geri dönüşümüne adanmış bir başka ortak girişim daha kurarak geri dönüşümde lider bir rol üstleniyor. Ortak girişim, Orano’nun lityum-iyon bataryalardan önemli miktarda malzeme geri kazanma olanağı sağlayan yenilikçi düşük karbon teknolojisini kullanacak. Bu da Stellantis servislerinde uzun yıllardır gerçekleştirilen batarya onarımına da katkı sağlayacak.

Eğitimler aralıksız devam ediyor!

İnsan ve çevre, E-Lion projesinin merkezinde yer alıyor. PEUGEOT, E-Lion stratejisinin merkezine eğitimi yerleştiriyor ve çevreyi etkileyen somut eğitim eylemlerine odaklanıyor. İlk ortaklık 2023 baharında Fransız Bilim ve Eğitim Derneği UNDER THE POLE ile kuruldu. Bu derneğin misyonlarından biri de okyanusların korunmasındaki zorluklar hakkında yeni nesil üzerinde farkındalık yaratmak. PEUGEOT Boxer araçlar, keşif gezileri sırasında ekipmanları taşımak ve aynı zamanda toplum ve okullarda okyanus farkındalığı faaliyetleri için Fransa boyunca UNDER THE POLE eğitim karavanını çekmek üzere kullanıma sunuldu. PEUGEOT, yerel toplulukları Kenya’da ve dünyanın diğer ülkelerindeki vahşi hayvanlarla bir arada yaşamaya teşvik ediyor ve yabani türleri ve vahşi alanları korumaya çalışan İngiltere’deki BORN FREE yardım kuruluşuyla 2024 için ikinci bir ortaklığa daha imza atıyor.

Konu hakkında değerlendirme yapan BORN FREE Kurucu Ortağı Will Travers, “Artan insan nüfusu, örneğin aslanların çiftlik hayvanlarına saldırması gibi; yaban hayatta çatışmanın artmasına neden olabiliyor. Ancak BORN FREE, PEUGEOT’nun desteği ve kararlılığıyla, insanları ve çiftlik hayvanlarını korumak, doğal kaynakları muhafaza etmek, yaban hayatını korumak ve herkesin güvende olmasına yardımcı olmak için yerel halkı korumak üzere yırtıcılara karşı çitler veya etkili ve yenilikçi stratejiler uyguluyor” diye konuştu. PEUGEOT CEO’su Linda Jackson ise, şunları söyledi: “Günümüzde, PEUGEOT gibi bir markanın gelecek nesiller için daha sorumlu ve sürdürülebilir bir dünyaya her zamankinden daha fazla katkıda bulunması gerekiyor. Net Sıfır Karbon hedefimize ulaşma yolunda ilerliyoruz ancak oraya ulaşmanın farklı yolları var. Eğitimin daha sürdürülebilir bir dünyanın anahtarlarından biri olduğuna inanıyorum ve bu yüzden katkıda bulunmak istiyoruz.”

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Tesla, İstanbul’daki ilk mağazasını Ataşehir’de açtı

Tesla, İstanbul’daki ilk mağazasını bugün açtı. Ataşehir’deki Metropol AVM’de bulunan mağaza, Tesla araçlarla deneme sürüşü yapılmasına imkân tanıyacak.

Geçtiğimiz yıl itibarıyla Türkiye pazarına resmen giriş yapan dünyaca ünlü elektrikli otomobil üreticisi Tesla, ülkemizdeki varlığını genişletmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu bağlamda; geçtiğimiz dönemlerde Ankara’da bir mağaza açan şirket, bu kez de İstanbul’daki ilk mağazasını açtığını duyurdu.

Yapılan açıklamaya göre Tesla’nın İstanbul’daki ilk mağazası, Ataşehir’de bulunan Metropol AVM’de yer alacak. Buraya giden vatandaşlar, randevu oluşturmaları hâlinde Tesla araçlar ile deneme sürüşü yapabilecekler.

Continue Reading

Popüler