Genel
2020’nin Lideri Fiat’tan Beklenen Crossover!


Tofaş’ın 1 milyar dolarlık yatırım yaparak, 2015 yılında seri üretime geçirdiği ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine Tipo ismiyle ihraç ettiği Egea model ailesi, 225 milyon dolarlık yatırımla yenilendi. Yenilenmeyle birlikte Sedan, Hatchback ve Station Wagon gövde seçeneklerine ek olarak model yelpazesine aileyi Crossover sınıfında temsil etmeye hazırlanan “Egea Cross” eklendi. Yeni Fiat Egea Cross, duyguları harekete geçiren tasarımı ve dinamik yapısıyla hem gençlere hem de ailelere hitap ediyor.
Ülkemizde satışa sunulmasından bu yana geçen 5 senede “Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Otomobili” unvanını koruyan Egea model ailesi, yatırım kapsamında tasarım ve teknolojik anlamda yenilenirken, sınıfının en iyi güvenlik özellikleri, multimedya sistemi ve yeni motor seçenekleriyle de ön plana çıkıyor. Egea Model Ailesi, Tipo adıyla satıldığı İtalya ve Avrupa’da sınıfının en çok beğenilen modellerden biri haline geldi. Aile yollara çıkmaya başladığı ilk günden bu yana Türkiye pazarında toplam 240 bin adetlik satış performansına ulaştı.


Fiat Egea Cross
Tofaş’ın ürün geliştirme sürecine liderlik ederek, toplamda 1.2 milyar doları aşan yatırımla hayata geçirdiği; Avrupa pazarlarında Tipo ismiyle satışa sunulan Egea model ailesi yenilendi.
Son 5 yıldır ülkemizin en çok tercih edilen modeli unvanını bırakmayan lider Fiat Egea ailesinin tasarımı daha çekici ve dinamik bir görünüme kavuşurken, araç en ileri teknolojik çözümlerle yenileniyor. Yeni Fiat Egea model ailesine aynı zamanda yüksek performanslı ve çevre dostu motorlar da ekleniyor. Egea model ailesi kapsamlı bir şekilde yenilenirken, aileye katılan “Cross” ile rekabet gücüne güç katmaya hazırlanıyor.
İşte yeni Egea!
Tamamen yenilenen Egea Ailesi’nde ilk olarak yeniden yorumlanan ön ızgara dikkat çekiyor. Izgarada yer alan diğer önemli yeniliği ise yeni logo oluşturuyor. Fiat yazısından tasarlanan bu logo yenilikçi yaklaşıma işaret ediyor. Yeni Egea model ailesi aynı zamanda, kısa süre önce pazara sunulan Yeni Fiat 500’den sonra bu logoyu taşıyan ilk Fiat modeli olmasıyla da dikkat çekiyor. Fiat Egea model ailesinin farları yeniden tasarlanırken, tüm gövde seçeneklerinde, hem ön hem de arkada kullanılan LED teknolojisi otomobile daha modern bir görünüm kazandırmakla kalmıyor, aktif ve pasif güvenliği de artırıyor. Önde Full LED far teknolojisi gelişmiş görünürlük ile sürüş güvenliğine katkı sağlarken, aynı zamanda otomobilin enerji tüketimini, dolayısıyla CO2 emisyonlarını azaltıyor. Krom detaylarla zenginleşen ön tamponun alt bölümü de yeni bir görünüm sergiliyor. Aracın yenilenen tasarımı daha modern bir görünümlü ve elmas kesimli yeni 16 ve 17 inç alaşım jantlarla destekleniyor.
Fiat Egea model ailesinin iç mekanı da baştan aşağı yenileniyor. Daha önce kullanılan göstergenin yerini tamamen yenilenen 7 inçlik dijital gösterge paneli alıyor.
Son derece gelişmiş sistem sürücüsünün hayatını kolaylaştırıyor. Kullanıcı bu sayede yolculuğu, multimedya özelliklerini ve araca bağlı akıllı telefonunu kontrol altında tutuyor. Yeni dijital gösterge, 10.25 inç dokunmatik ekrana sahip tamamen yeni UConnect 5 multimedya sistemi ile kombine ediliyor. Bu sistem, FCA Grubu’nda ilk kez yeni Fiat 500’ün ardından şimdi de yeni Egea model ailesinde yerini alıyor. Yeni Fiat Egea modellerinde direksiyon da daha şık ve daha sportif tasarımıyla ve tamamen yenilenmiş olarak dikkat çekiyor. Daha kompakt bir boyuta sahip olan direksiyon daha ergonomik olacak şekilde tasarlanırken 7 inçlik dijital gösterge panelinin daha iyi görünmesini sağlıyor. Yeniden tasarlanan klima kumandaları, krom ve siyah detaylarla zenginleştirilen orta konsol da yeni tasarımıyla ön plana çıkıyor. Yeni Fiat Egea model ailesi, Okyanus Mavisi ve Paprika Turuncusu isimli iki yeni renk seçeneğiyle de zenginleştiriliyor.


Fiat Egea Cross
Türkiye’nin Tercihi Egea’ya dördüncü gövde: Egea Cross
Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen binek otomobili Egea, sedan, hatchback ve station wagondan oluşan üç gövde tipine ek olarak yeni Egea Cross ile genişliyor. Fiat Chrysler Automobiles’ın (FCA) önemli stratejik üretim merkezinden biri olan ve WCM – World Class Manufacturing (Dünya Klasında Üretim) programı kapsamındaki denetimlerde Altın seviyeye ulaşan Tofaş Fabrikası’nda üretilen Fiat Egea ailesinin yeni üyesi Egea Cross tamamen yeni bir hedef kitleye yönelik bir crossover olarak ön plana çıkıyor. Yeni Egea Cross duyguları harekete geçiren, heyecan uyandıran ve dinamik bir otomobili deneyimlemek isteyenlerin tercihi olmaya hazırlanıyor.
Egea Cross, güçlü ve cesur hatları, farların altına kadar uzanan yeni ızgara tasarımı ile gerçek bir crossover modelde olması gerektiği gibi çok daha geniş ve çok daha heybetli görünüyor. Yeni süspansiyonun yapısı, yeni jant ve lastik ölçüleriyle Egea Cross’un yerden yüksekliği, diğer gövde seçeneklerine göre 4 cm artıyor. Fiat Egea Cross, güçlü görünümünü perçinleyen daha büyük lastiklerle donatılmasıyla da farkını ortaya koyuyor. Egea Cross’un gövde mimarisi daha yüksek bir sürüş pozisyonu sunuyor ve otomobile inme ve binmeyi kolaylaştırıyor. Yeni Egea Cross, “crossover” detaylarının da etkisiyle Hatchback’ten 7 cm daha yüksek olmasıyla öne çıkıyor. Otomobilin özel crossover detayları çamurlukların etrafındaki gövde kaplamaları ile başlayarak yanlarda ve ön tarafta devam ediyor. Cross için özel tasarlanan kaslı ön ve arka tampon, yan marşpiyeler ve Cross gövde tipine özel tavan rayları da güçlü ve gösterişli görünümü beraberinde getiriyor.


Fiat Egea Cross
Sınıfının En İyi Güvenlik ve Teknoloji Özellikleri
Egea Model Ailesi’nde yenilenen tasarımının haricinde; teknoloji açısından da kapsamlı bir yenilenme yapıldı. En güncel Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılan Egea Ailesi, kompakt sınıfın yine en güçlü modeli olacak.
- ‘Trafik İşareti Tanıma Sistemi’, sürüş esnasında maksimum hız limitlerini belirliyor.
- ‘Akıllı Hız Asistanı’, sürücüye hız sınırına uymasını öneriyor.
- ‘Şerit Takip Sistemi’, yol çizgilerini algılayarak otomobili şeritte tutuyor.
- ‘Sürücü Yorgunluk Uyarı Sistemi’, sensörler yardımıyla sürücünün yolculuğa devam edemeyecek kadar yorgun olduğunu algılayarak mola önerisinde bulunuyor.
- ‘Adaptif Uzun Far’, karşıdaki aracın farlarını algılayıp Egea’nın uzun farlarını otomatik olarak açarak görüşü ve buna bağlı olarak sürüş güvenliğini arttırıyor.
- ‘Kör Nokta Uyarı Sistemi’, ultrasonik sensörler yardımıyla aracın kör noktasında bir engel olup olmadığını algılıyor ve ilgili tarafın yan aynasındaki küçük bir turuncu üçgen ile sürücüyü uyarıyor.
- Ön park sensörleri, Anahtarsız giriş/çalıştırma ve kablosuz akıllı telefon şarj gibi özellikler hayatı kolaylaştırıyor.
Yenilenen ve genişleyen Egea model ailesi, multimedya konusunda da yenilikçi bir çözümle modern teknolojik imkanları kullanıma sunuyor. Yeni Egea modelleri, FCA’nın ilk kez yeni 500 ile kullanıma sunduğu gelişmiş bağlanabilirlik çözümlerine ve 10.25 inç dokunmatik ekrana sahip beşinci nesil UConnect 5 multimedya sistemi ile donatılan grubun ikinci otomobili olarak öne çıkıyor. Müşterilere basit ve kullanışlı bir kullanıcı deneyimi sunma fikriyle hareket eden FCA, sezgisel ve kişiselleştirilebilir Android Auto işletim sistemini kullanıyor. Kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto desteğine sahip olan Uconnect 5, CarPlay’in özelliklerini, kişileştirilebilir profillerle dokunmatik ekranda kablosuz olarak kullanma ve 5 adede kadar konfigürasyonu saklama olanağı sunuyor. Yeni Egea’nın yeni multimedya sistemi aynı anda iki telefonu Bluetooth üzerinden bağlama olanağı sunuyor. Kullanıcı, böylece iki farklı cep telefonunu eş zamanlı olarak kullanabiliyor ve gelen ve giden çağrıları, o sırada bağlı olmayan telefondaki bir çağrıyı cevaplamak için bir bağlantıdan diğerine geçiş yapmadan aynı anda yönetebiliyor. Ayrıca, arka koltuklar için sunulan USB soketi özellikle uzun yolculuklarda ailelerin hayatını kolaylaştırabiliyor. Böylece tablet gibi mobil cihazlar arka koltukta şarj edilebiliyor ve kullanılabiliyor.
Yeni, Daha Verimli ve Çevre Dostu Motorlar
Yeni Egea, 2021 yılında yollara baştan aşağı yenilenen motor ailesiyle çıkacak. İlk olarak yeni Egea, yepyeni 100 HP gücünde 1.0 litrelik GSE T3 motorla donatılacak. Yeni üç silindirli motor mevcut 1.4 litrelik motordan farklı olarak 1500 d/d’den itibaren 190 Nm gibi yüksek bir torku kullanıma sunuyor. FireFly Turbo motor ailesinin bir parçası olan 1.0 GSE T3, düşük tüketim ve emisyon değerlerini üstün performansla birleştiriyor. Yeni motor; düşük devirde kullanıma sunduğu yüksek çekiş gücüyle son derece akıcı ve keyifli bir sürüş ve düşük ses seviyesiyle üstün sürüş konforu sunuyor. Motorun CO2 emisyonu 121 gr/km (WLTP normuna göre) değerine kadar düşüyor. Euro 6D final uyumlu Multijet dizel motorlar, 1.3 litre 95 HP ve 1.6 litre 130 HP (daha önce 120 HP) olmak üzere iki farklı güç seçeneği sunuyor. İyileştirilen performans ve 110 gr/km’den (WLTP normuna göre) başlayan CO2 emisyon değerleriyle yeni dizel motor ailesi yüksek verimlilik seviyesiyle öne çıkıyor.
Genel
Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor


Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.
Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.
Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.
Temel Teknolojilerde İlerleme
Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:
- Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
- PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.
Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.
Gelişmiş Üretim Platformu
Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.
Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.
Hidrojen Ekosistemini Genişletmek
Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.
Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.
Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.
Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.
Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.
Genel
Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!


Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.
Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.
Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket
Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”
Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”
Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”
Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
-



Otomotiv3 ay önceTurka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceHotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceTogg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-



Şarj Sektörü3 ay önceWATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı
-



Otomotiv Sektörü3 ay önceHyundai Motor Türkiye’den Gençlik Kampı
-



Yeni Modeller3 ay önceElektrikli Lüksün Yeni Temsilcisi: Mercedes-Benz Yeni GLC
-



Elektrikli Otomobiller3 ay önceYeni BMW iX3 ve MINI JCW , IAA Mobility 2025’te Tanıtılacak
-



Otomobil3 ay önceHyundai Motor Türkiye’de Yeni Dönem: Online Satış Sistemi Başlıyor








