Genel
2021 Yamaha’nın Yenilik Yılı Olacak


Yamaha ayrıcalıklı hizmet yaklaşımı, garanti hizmetleri, online satış kanalları, satış sonrası hizmetleri ve aksesuar çözümleri ile 2020 yılında pandemiye rağmen yüzde 11.404 adet satış ile yılı kapattı. Marka 2021 yılında EU5 standartlarına uygun yeni modelleri ve yeni hizmet yaklaşımları ile yüzde 18 büyüme hedefliyor.
Pandeminin gölgesinde geçen 2020 yılında bireysel ulaşıma eğilim yüzde 40 arttı, toplam trafiğe çıkan motosiklet sayısı 200 bini geçerek son 15 yılın en yüksek plaka kaydına ulaşıldı. Tüketici eğilimleri ben merkezli, deneyim peşinde, bağımsız, değer odaklı, sosyal konulara duyarlı, anlık memnuniyet arayan, internet ve sosyal medyaya bağımlı şeklinde değişim gösterdi. Covid-19 bulaşından uzak durmak isteyen yeni tüketici 50cc, 125cc ve 250cc scooter modellerine ilgi gösterdi. Yeni trend ile birlikte hobby segmentindeki gezi odaklı motosikletlere ilgi de arttı. Geçtiğimiz yıl bu segmentte yüzde 5 büyüme yaşandı. Yamaha 2020 yılını ile 11.404 adet satış rakamı ile kapattı. Tracer 9, Tracer 7, Niken gibi uzun mesafeli sürüşler için tasarlanan modellerin yer aldığı hobby segmentinde yüzde 24, XMAX ailesi, NMAX gibi ulaşım amaçlı şehir içi kullanıma yönelik motosikletlerin yer aldığı middle segmentinde ise adetsel bazda yüzde 38’lik Pazar payına sahip oldu.


Bora Berker Cansever
2020 yılında motosiklet pazarına fiyat artışı, ilave gümrük vergisi ve tedarik süreçleri damgasını vursa da Yamaha, gelen talebi üretimdeki süreçleri takip ederek en doğru şekilde karşılamaya odaklandı. Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Bora Berker Cansever “Marka olarak sektörde her zaman ürün değil yaşam biçimi sunduğumuzu dile getirdik. Doğayla iç içe, tüm duyuları harekete geçiren, daha özgür, insan odaklı, çevre duyarlılığı yüksek bu yaşam biçiminin değeri pandemide daha da fazla ortaya çıktı. Ulaşım araçları arasında hem ekonomik, çevreci hem de en keyifli olan ulaşım aracı olan motosiklete ilgi arttı. Bu dönemde en çok 700 cc üstü Hobby sınıfı ve XMAX, NMAX gibi şehir içi ulaşıma yönelik scooter modellerinin satışı gerçekleşti. Kando Felsefesi ışığında mükemmel müşteri deneyimine odaklanarak hizmet yaklaşımlarımız, fiyat politikamız ve yürüttüğümüz kampanyalar ile tüketicinin yanında olmaya, sektörü büyütmeye, yeni kullanıcılar kazandırmaya devam ettik ve 11.404 adet satış rakamına ulaşarak başarıyla 2020’yi kapadık. 2021 bizim için yeniliklerden besleneceğimiz, 360 derece hizmet odaklı bir yıl olacak. Yenilenen modellerimiz, yeni hizmetlerimiz, yeniden yapılanan Yamaha bayi ve servis noktaları ile yaşam boyu Yamaha kullanıcıları yaratma yolunda ilerleyeceğiz” dedi.


Yamaha “Uydu Şube”ler geliyor.
Türkiye’deki 43 bayisinde dönüşüm gerçekleştiren Yamaha, satın alma anında motosiklet kullanıcısının konforlu bir ortamda vakit geçirmesini sağlarken; satış sonrası hizmetlerde de onarım, garanti, yedek parça gibi hizmetleri en yüksek kalite standartlarında tüketiciye sunuyor. Satış Sonrası Hizmetlerinde 2020’de yüzde 31 büyüyen Yamaha Motor Türkiye’de servis girişlerine yüzde 7 artış, aksesuarlı satışta yüzde 31 artış, yedek parça satışlarında ise yüzde 30 büyüme gösterdi. 2021’de yedek parça, aksesuar ve sürüş ekipmanlarında daha rekabetçi olarak daha erişilebilir ürünler pazara sunmayı planlıyoruz diyen Bora Berker Cansever “2021’de bizi hizmette farklılaştıracak uygulamamız “Uydu Şube” ile daha önce ulaşamadığımız ve Yamaha kalitesinde satış ve satış sonrası hizmeti almak isteyen müşterimize de ulaşarak 2020’da yüzde 83’e ulaşan Müşteri Memnuniyet oranımızı yüzde 100’e yaklaştırmayı hedefliyoruz” dedi. Yamaha pilot “Uydu Şube”yi Manisa Akhisar’da hayata geçirdi ve bu yıl içinde Tire, Silifke, Osmaniye, Afyon ve Tokat’ta da “Uydu Şube”ler açmayı hedefliyor.
Sosyal projelerle çevre ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalık yaratacak.
Bu yıl toplumsal cinsiyet eşitliği ve çevre konularında sürdürülebilir projeler yürüteceklerinden bahseden Bora Berker Cansever “Pandemi büyük dersler verdi hepimize. Sürdürülebilir bir dünya yaratma arayışı daha da hızlanarak devam edecek. Sahip olduğumuz doğal kaynakların korunmasına yönelik farkındalık gittikçe artıyor. Biz de üzerimize düşen görevi yaparak daha düşük CO2 emisyonu ve doğaya dönüş projeleriyle görevimizi yerine getirecek ve farkındalık yaratacağız. Ülkemizde farkındalığı yükseltmeye ihtiyacı olan bir diğer konuda toplumsal cinsiyet eşitliği… Hayatın her alanında kadına yönelik cinsiyet eşitliğine ihtiyacımız olduğu gibi trafikte de fazlasıyla var. Hem trafikte kadın sürücülerin sayısını artırmak hem de pandemiyle büyük artış gösteren kurye hizmetinde çalışan kadınların sayısını artırmak, iş gücü yaratmak için bu yıl kadınlara Yamaha Riding Academy’de ücretsiz motosiklet eğitimi vereceğiz” diyor.


EU5 motorlarıyla yenilenen modeller…
Geçtiğimiz yıllarda XMAX 250, NIKEN, Tenere 700 ve R1M modellerini online sipariş ve satış sistemi üstünden tüketici ile buluşturmuştuk, bu sene de müşteri beklentilerini erken karşılamak için birçok modelde bu uygulama ile ilerleyeceğiz diyen Bora Berker Cansever “2021’de birçok modelde yeniliğe gittik ve yenilenen stoklarla dijital alanı da kullandığımız farklı yöntemlerle talebi doğru karşılamak için çalışıyoruz” dedi. Yenilenen modelleri ile 2021’e güçlü bir giriş yapan Yamaha, sportif yeni gövde tasarımlarıyla yepyeni NMAX 125 ve NMAX 155, başlangıç seviyesi scooter sınıfına üstün kalite ve canlı performans getiren yepyeni D’elight, EU5 uyumlu bir motorla donatılan Tricity 300 ile şehirli kullanıcının kalplerini yeniden fethediyor. Bu yıl birçok modelinde önemli yenilikler yapan marka motosiklet sektöründe oyunun kurallarını değiştiren ve üreticileri daha çevreci yenilikler yapmaya zorlayan EU5 düzenlemelerini yeni modellerinde hayata geçirdi. Yamaha’nın efsaneleşen XMAX ailesi ve bu yıl 20. Yılını kutlayan MAX’lerin büyük abisi TMAX EU5 uyumlu motorlarıyla artık çok daha çekici… Seyahat meraklıları için tamamen yenilenen elektronik özelliklerle gelen yeni Tacer 9 ve Tracer 9 GT modelleri uzun yol konforu ile birlikte birçok sürüş desteği de sunuyor. Yeni gövdesiyle 2021 model MT-07 ve EU5 889 cc CP3 motoruyla 2021 model MT-09‘da yine gözde modeller olarak yüksek talep görüyor.
Yamaha bLU cRU ‘Yeni Nesil Yarışçı Yetiştirme Programı’ 2021’de yeni yetenekler keşfetmeye devam edecek.
Yamaha Motor’un dünya pistlerinde Türkiye adına yarışacak genç yetenekleri ortaya çıkarmak ve desteklemek amacıyla geçen yıl başlattığı bLU cRU ‘Yeni Nesil Yarışçı Yetiştirme Programı’nın dünya pistlerine kazandırdığı Bahattin Sofuoğlu 2020 Dünya Supersport 300 şampiyonasında dünya 3.’üncülüğüne elde etti. Yamaha bLU cRU ‘Yeni Nesil Yarışçı Yetiştirme Programı’ bu yılda seçmeler düzenleyerek yeni şampiyonlar çıkarmayı hedefliyor.
Bu yıl Bahattin Sofuoğlu ve Dünya Superbike yarışında Pata Yamaha Fabrika Takımı’nda yarışan ve dünya 4.’üncüsü olan yarışan milli sporcu Toprak Razgatlıoğlu’ndan oldukça iyi dereceler beklediklerini söyleyen Yamaha Motor Avrupa Motor Sporları Direktörü Paolo Pavesio” İlk olarak 65 yaşında olgun bir firmayız. Biz kurulduktan 1 hafta sonra hemen Mount Fuji yarışına girdik ve kazandık. Kazanmak şirketin DNA’sında var. En başından beri yaptığımız işe inanıyoruz. Bu da kim olduğumuzu ispatlamamız ve mücadeleci ruhumuzu göstermek konusunda bize yardımcı oluyor. bLU cRU programımızla oldukça fazla genç sürücüye ve genç yeteneğe hizmet ediyor ve onların profesyonel yarışçılığa girmelerini sağlıyoruz. Motor sporları kolay bir spor dalı değil, bu yüzden sporcuların teşvik edilmesi çok önemli. Tutkuyla bu sporu yapacak sporcuları destekliyoruz. Toprak ve Bahattin Türkiye’yi son derece başarılı şekilde temsil ediyor. Toprak motorunu tanıyor, etrafındaki insanları iyi biliyor, birlikte çalıştığı insanlarla gerçekten zafer için uğraşıyor. Ve Bahattin de başarılı bir adım attı bLU cRU’ya.” dedi.
Toprak ve Bahattin seni sezon için hazır…
2021 birinciliği için hazırlanan yarışçılardan Toprak Razgatlıoğlu 21-23 Mayıs tarihinde ilk yarışına çıkacak. Yarış için İspanya’da test sürüşlerine başlayan Razgatlıoğlu “Tek hedefim 2021’de Türk bayrağını podyumda dalgalandırmak, bunun için çok çalışıyorum, her gün pistteyim” dedi. Yamaha bLU cRU yarışçısı Bahattin Sofuoğlu ise “Her zaman nasıl daha iyi olabilirim diye düşünüyorum. Çünkü bu sene tek bir hedefim var o da en iyi olmak. Bunun için tüm ayrıntılara dikkat ederek elimden gelenin en iyisini yapmak için çalışmaya devam ediyorum. Geçtiğimiz günlerde gitmiş olduğum testlerde çabamın karşılığını bana gösterdi, daha önce yarıştığım bir pistte teste girdim ve yarışı 1 sn erken bitirdim. Bu sezon şampiyon olmak için elimden geleni en iyisini yapmaya çalışıyorum” dedi.
Genel
Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor


Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.
Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.
Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.
Temel Teknolojilerde İlerleme
Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:
- Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
- PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.
Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.
Gelişmiş Üretim Platformu
Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.
Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.
Hidrojen Ekosistemini Genişletmek
Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.
Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.
Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.
Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.
Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.
Genel
Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!


Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.
Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.
Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket
Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”
Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”
Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”
Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
-



Otomotiv3 ay önceTurka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceHotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceTogg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-



Şarj Sektörü3 ay önceWATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı
-



Otomotiv Sektörü3 ay önceHyundai Motor Türkiye’den Gençlik Kampı
-



Yeni Modeller3 ay önceElektrikli Lüksün Yeni Temsilcisi: Mercedes-Benz Yeni GLC
-



Elektrikli Otomobiller3 ay önceYeni BMW iX3 ve MINI JCW , IAA Mobility 2025’te Tanıtılacak
-



Otomobil3 ay önceHyundai Motor Türkiye’de Yeni Dönem: Online Satış Sistemi Başlıyor








