Genel
2021 Yamaha’nın Yenilik Yılı Olacak


Yamaha ayrıcalıklı hizmet yaklaşımı, garanti hizmetleri, online satış kanalları, satış sonrası hizmetleri ve aksesuar çözümleri ile 2020 yılında pandemiye rağmen yüzde 11.404 adet satış ile yılı kapattı. Marka 2021 yılında EU5 standartlarına uygun yeni modelleri ve yeni hizmet yaklaşımları ile yüzde 18 büyüme hedefliyor.
Pandeminin gölgesinde geçen 2020 yılında bireysel ulaşıma eğilim yüzde 40 arttı, toplam trafiğe çıkan motosiklet sayısı 200 bini geçerek son 15 yılın en yüksek plaka kaydına ulaşıldı. Tüketici eğilimleri ben merkezli, deneyim peşinde, bağımsız, değer odaklı, sosyal konulara duyarlı, anlık memnuniyet arayan, internet ve sosyal medyaya bağımlı şeklinde değişim gösterdi. Covid-19 bulaşından uzak durmak isteyen yeni tüketici 50cc, 125cc ve 250cc scooter modellerine ilgi gösterdi. Yeni trend ile birlikte hobby segmentindeki gezi odaklı motosikletlere ilgi de arttı. Geçtiğimiz yıl bu segmentte yüzde 5 büyüme yaşandı. Yamaha 2020 yılını ile 11.404 adet satış rakamı ile kapattı. Tracer 9, Tracer 7, Niken gibi uzun mesafeli sürüşler için tasarlanan modellerin yer aldığı hobby segmentinde yüzde 24, XMAX ailesi, NMAX gibi ulaşım amaçlı şehir içi kullanıma yönelik motosikletlerin yer aldığı middle segmentinde ise adetsel bazda yüzde 38’lik Pazar payına sahip oldu.


Bora Berker Cansever
2020 yılında motosiklet pazarına fiyat artışı, ilave gümrük vergisi ve tedarik süreçleri damgasını vursa da Yamaha, gelen talebi üretimdeki süreçleri takip ederek en doğru şekilde karşılamaya odaklandı. Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Bora Berker Cansever “Marka olarak sektörde her zaman ürün değil yaşam biçimi sunduğumuzu dile getirdik. Doğayla iç içe, tüm duyuları harekete geçiren, daha özgür, insan odaklı, çevre duyarlılığı yüksek bu yaşam biçiminin değeri pandemide daha da fazla ortaya çıktı. Ulaşım araçları arasında hem ekonomik, çevreci hem de en keyifli olan ulaşım aracı olan motosiklete ilgi arttı. Bu dönemde en çok 700 cc üstü Hobby sınıfı ve XMAX, NMAX gibi şehir içi ulaşıma yönelik scooter modellerinin satışı gerçekleşti. Kando Felsefesi ışığında mükemmel müşteri deneyimine odaklanarak hizmet yaklaşımlarımız, fiyat politikamız ve yürüttüğümüz kampanyalar ile tüketicinin yanında olmaya, sektörü büyütmeye, yeni kullanıcılar kazandırmaya devam ettik ve 11.404 adet satış rakamına ulaşarak başarıyla 2020’yi kapadık. 2021 bizim için yeniliklerden besleneceğimiz, 360 derece hizmet odaklı bir yıl olacak. Yenilenen modellerimiz, yeni hizmetlerimiz, yeniden yapılanan Yamaha bayi ve servis noktaları ile yaşam boyu Yamaha kullanıcıları yaratma yolunda ilerleyeceğiz” dedi.
Yamaha “Uydu Şube”ler geliyor.
Türkiye’deki 43 bayisinde dönüşüm gerçekleştiren Yamaha, satın alma anında motosiklet kullanıcısının konforlu bir ortamda vakit geçirmesini sağlarken; satış sonrası hizmetlerde de onarım, garanti, yedek parça gibi hizmetleri en yüksek kalite standartlarında tüketiciye sunuyor. Satış Sonrası Hizmetlerinde 2020’de yüzde 31 büyüyen Yamaha Motor Türkiye’de servis girişlerine yüzde 7 artış, aksesuarlı satışta yüzde 31 artış, yedek parça satışlarında ise yüzde 30 büyüme gösterdi. 2021’de yedek parça, aksesuar ve sürüş ekipmanlarında daha rekabetçi olarak daha erişilebilir ürünler pazara sunmayı planlıyoruz diyen Bora Berker Cansever “2021’de bizi hizmette farklılaştıracak uygulamamız “Uydu Şube” ile daha önce ulaşamadığımız ve Yamaha kalitesinde satış ve satış sonrası hizmeti almak isteyen müşterimize de ulaşarak 2020’da yüzde 83’e ulaşan Müşteri Memnuniyet oranımızı yüzde 100’e yaklaştırmayı hedefliyoruz” dedi. Yamaha pilot “Uydu Şube”yi Manisa Akhisar’da hayata geçirdi ve bu yıl içinde Tire, Silifke, Osmaniye, Afyon ve Tokat’ta da “Uydu Şube”ler açmayı hedefliyor.
Sosyal projelerle çevre ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalık yaratacak.
Bu yıl toplumsal cinsiyet eşitliği ve çevre konularında sürdürülebilir projeler yürüteceklerinden bahseden Bora Berker Cansever “Pandemi büyük dersler verdi hepimize. Sürdürülebilir bir dünya yaratma arayışı daha da hızlanarak devam edecek. Sahip olduğumuz doğal kaynakların korunmasına yönelik farkındalık gittikçe artıyor. Biz de üzerimize düşen görevi yaparak daha düşük CO2 emisyonu ve doğaya dönüş projeleriyle görevimizi yerine getirecek ve farkındalık yaratacağız. Ülkemizde farkındalığı yükseltmeye ihtiyacı olan bir diğer konuda toplumsal cinsiyet eşitliği… Hayatın her alanında kadına yönelik cinsiyet eşitliğine ihtiyacımız olduğu gibi trafikte de fazlasıyla var. Hem trafikte kadın sürücülerin sayısını artırmak hem de pandemiyle büyük artış gösteren kurye hizmetinde çalışan kadınların sayısını artırmak, iş gücü yaratmak için bu yıl kadınlara Yamaha Riding Academy’de ücretsiz motosiklet eğitimi vereceğiz” diyor.
EU5 motorlarıyla yenilenen modeller…
Geçtiğimiz yıllarda XMAX 250, NIKEN, Tenere 700 ve R1M modellerini online sipariş ve satış sistemi üstünden tüketici ile buluşturmuştuk, bu sene de müşteri beklentilerini erken karşılamak için birçok modelde bu uygulama ile ilerleyeceğiz diyen Bora Berker Cansever “2021’de birçok modelde yeniliğe gittik ve yenilenen stoklarla dijital alanı da kullandığımız farklı yöntemlerle talebi doğru karşılamak için çalışıyoruz” dedi. Yenilenen modelleri ile 2021’e güçlü bir giriş yapan Yamaha, sportif yeni gövde tasarımlarıyla yepyeni NMAX 125 ve NMAX 155, başlangıç seviyesi scooter sınıfına üstün kalite ve canlı performans getiren yepyeni D’elight, EU5 uyumlu bir motorla donatılan Tricity 300 ile şehirli kullanıcının kalplerini yeniden fethediyor. Bu yıl birçok modelinde önemli yenilikler yapan marka motosiklet sektöründe oyunun kurallarını değiştiren ve üreticileri daha çevreci yenilikler yapmaya zorlayan EU5 düzenlemelerini yeni modellerinde hayata geçirdi. Yamaha’nın efsaneleşen XMAX ailesi ve bu yıl 20. Yılını kutlayan MAX’lerin büyük abisi TMAX EU5 uyumlu motorlarıyla artık çok daha çekici… Seyahat meraklıları için tamamen yenilenen elektronik özelliklerle gelen yeni Tacer 9 ve Tracer 9 GT modelleri uzun yol konforu ile birlikte birçok sürüş desteği de sunuyor. Yeni gövdesiyle 2021 model MT-07 ve EU5 889 cc CP3 motoruyla 2021 model MT-09‘da yine gözde modeller olarak yüksek talep görüyor.
Yamaha bLU cRU ‘Yeni Nesil Yarışçı Yetiştirme Programı’ 2021’de yeni yetenekler keşfetmeye devam edecek.
Yamaha Motor’un dünya pistlerinde Türkiye adına yarışacak genç yetenekleri ortaya çıkarmak ve desteklemek amacıyla geçen yıl başlattığı bLU cRU ‘Yeni Nesil Yarışçı Yetiştirme Programı’nın dünya pistlerine kazandırdığı Bahattin Sofuoğlu 2020 Dünya Supersport 300 şampiyonasında dünya 3.’üncülüğüne elde etti. Yamaha bLU cRU ‘Yeni Nesil Yarışçı Yetiştirme Programı’ bu yılda seçmeler düzenleyerek yeni şampiyonlar çıkarmayı hedefliyor.
Bu yıl Bahattin Sofuoğlu ve Dünya Superbike yarışında Pata Yamaha Fabrika Takımı’nda yarışan ve dünya 4.’üncüsü olan yarışan milli sporcu Toprak Razgatlıoğlu’ndan oldukça iyi dereceler beklediklerini söyleyen Yamaha Motor Avrupa Motor Sporları Direktörü Paolo Pavesio” İlk olarak 65 yaşında olgun bir firmayız. Biz kurulduktan 1 hafta sonra hemen Mount Fuji yarışına girdik ve kazandık. Kazanmak şirketin DNA’sında var. En başından beri yaptığımız işe inanıyoruz. Bu da kim olduğumuzu ispatlamamız ve mücadeleci ruhumuzu göstermek konusunda bize yardımcı oluyor. bLU cRU programımızla oldukça fazla genç sürücüye ve genç yeteneğe hizmet ediyor ve onların profesyonel yarışçılığa girmelerini sağlıyoruz. Motor sporları kolay bir spor dalı değil, bu yüzden sporcuların teşvik edilmesi çok önemli. Tutkuyla bu sporu yapacak sporcuları destekliyoruz. Toprak ve Bahattin Türkiye’yi son derece başarılı şekilde temsil ediyor. Toprak motorunu tanıyor, etrafındaki insanları iyi biliyor, birlikte çalıştığı insanlarla gerçekten zafer için uğraşıyor. Ve Bahattin de başarılı bir adım attı bLU cRU’ya.” dedi.
Toprak ve Bahattin seni sezon için hazır…
2021 birinciliği için hazırlanan yarışçılardan Toprak Razgatlıoğlu 21-23 Mayıs tarihinde ilk yarışına çıkacak. Yarış için İspanya’da test sürüşlerine başlayan Razgatlıoğlu “Tek hedefim 2021’de Türk bayrağını podyumda dalgalandırmak, bunun için çok çalışıyorum, her gün pistteyim” dedi. Yamaha bLU cRU yarışçısı Bahattin Sofuoğlu ise “Her zaman nasıl daha iyi olabilirim diye düşünüyorum. Çünkü bu sene tek bir hedefim var o da en iyi olmak. Bunun için tüm ayrıntılara dikkat ederek elimden gelenin en iyisini yapmak için çalışmaya devam ediyorum. Geçtiğimiz günlerde gitmiş olduğum testlerde çabamın karşılığını bana gösterdi, daha önce yarıştığım bir pistte teste girdim ve yarışı 1 sn erken bitirdim. Bu sezon şampiyon olmak için elimden geleni en iyisini yapmaya çalışıyorum” dedi.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
Genel
Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!


Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.
Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.
Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi
Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.
- Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
- Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
- Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
- Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.
Teknik Verilerle Hyundai Inster
Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.
- Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
- Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
- Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
- Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
- Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.
Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı