Connect with us

Genel

Citroën C3 Aircross Baştan Yaratıldı

sahip olduğu niteliklerden hiçbir şey kaybetmeden olgunlaştı, yeni bir ön tasarım kazandı, yeni renkli eklentilere kavuştu ve daha fazla seyahat konforu ile daha iddialı bir kişilik kazandı. Yüksek tavanlı yapısı ve koruyucu bileşenleri ile temel gövde tasarımını korurken, tamamen yeni bir ön tasarım ile daha iddialı bir karaktere sahip bir SUV olarak dikkat çekiyor.

   Eğim İniş Asistanı özelliğine sahip Grip Control® gibi gelişmiş teknik çözümleriyle üstün yol yeteneklerini ve bununla birlikte çok yönlü SUV özelliklerini koruyan yeni Citroën C3 Aircross, modüler, ferah ve aydınlık kabini dışında Citroën C5 Aircross modelinde ilk kez kullanıma sunulan Advanced Comfort koltuklarla yeni aktif yaşam tarzını destekleyen konforlu bir SUV olarak öne çıkıyor. Yeni Citroën C3 Aircross, daha büyük ve yenilenmiş 9 inçlik dokunmatik ekran, merkezi konsolda yeni saklama alanları, çeşitli bağlantı teknolojileri, renkli yükseltilmiş gösterge ekranı ve Top Rear Vision özelliğine sahip geri görüş kamerası dahil olmak üzere 12 farklı sürüş destek teknolojisiyle ile hayatı kolaylaştıran bir SUV.

 

Citroën CEO’su Vincent Cobée yapmış olduğu değerlendirmede: “Yeni Citroën C3 Aircross, ferahlığı ve modülerliği dışında günlük hayatı kolaylaştıran gelişmiş teknolojileriyle modern ve özgün SUV tavrını korumaya devam ediyor. Aracın bu güçlü yönlerini korurken daha güçlü bir tasarım, daha olgun bir duruş ve daha fazla kabin içi konfor ile var olan nitelikleri daha da geliştirdik. Yaşanan değişim kendini net bir şekilde hissettiriyor. Yeni köşeli çizgileriyle ön tasarım daha iddialı bir görünüm sergilerken, yeni koltuklar ise kabin içi konfor deneyimini pekiştiriyor. Yeni Citroën C3 Aircross, bir Citroën SUV olmanın tüm gereklerini yerine getirirken, ticari başarısını sürdürmek için gerekli tüm niteliklere de sahip.”

 

Satışa sunulduğu 2017 yılı sonundan bu yana 330.000 adet üretilen Citroën C3 Aircross sınıfının en rekabetçi modeli olarak öne çıkıyor. Citroën C3 Aircross, iddialı ve çekici tasarımının dışında zengin kişiselleştirme çözümleri ve bunun yanı sıra ferah iç mekan ve modülerlik gibi özelliklerle kullanıcıların gönlünü kazandı. Müşterilerin tercihi büyük oranda üst donanım seviyesi olurken, satışların %62’sini Shine donanım seviyesi oluşturdu. Kompakt dış boyutlarına karşın geniş bir yaşama alanı sunan Citroën C3 Aircross, çok yönlü ve modüler kabini kadar çevik sürüş özellikleriyle de aktif yaşam tarzlarına sahip sürücüler için ideal bir SUV olarak öne çıkıyor. Citroën C3 Aircross, artırılmış kabin konforu, çok yönlülüğü ve sürüş güvenliği ile sürüş konforunu destekleyen gelişmiş teknolojileriyle hayatı kolaylaştıracak şekilde yenilendi.

            İDDİALI TASARIM VE ARTIRILMIŞ KİŞİSELLEŞTİRME ÖZELLİKLERİ

 

Citroën C3 Aircross geniş iç mekanı, yerden yüksek yapısı ve büyük tekerleklerle yola hakim bir duruş sergileyen yüksek gövdesiyle iddialı ve olgun bir SUV duruşu sunuyor. Yenilenen alt gövde kaplaması ve çamurluk ağzı kaplamaları, ön ve arka koruma plakaları ve tam boy tavan barları ile benzersiz ve özgün bir görünüm sergiliyor. Citroën C3 Aircross pazara sunulduğunda, tasarımı ve kişiselleştirme olanakları ile ait olduğu sınıfa heyecan getirmişti. Yeni Citroën C3 Aircross bugün gelinen noktada temel karakteristik özelliklerini korurken yenilenen ön tasarımı ve yeni teknolojilerle daha da olgunlaştı.

 

DAHA İDDİALI ÖN TASARIM

 

Yeni Citroën C3 Aircross, modelin kişiliğini ve statüsünü geliştiren tamamen yeni ön görünümü ile daha iddialı bir tasarım sergiliyor. CXPERIENCE konsept otomobilden esinlenen ve ilk olarak 2020 yılında yeni Citroën C3’te kullanılan benzersiz ve özgün tasarım felsefesi Citroën’in 2021 yılındaki yeni marka kimliğini gözler önüne seriyor.

 

Yeni ön görünüm, özellikle yeni far tasarımıyla bakışları hemen üzerine çekiyor. Yeni Citroën C3 ve yeni Citroën C4 ile benzer, ancak daha heybetli bir görünüme sahip olan krom marka logosu LED farlara doğru genişliyor. LED farlar yüksek aydınlatma performansıyla daha fazla görüş ve güvenlik sağlıyor. Yeni geometrik desene sahip ön ızgara, renk eklentilerine sahip yeni gümüş gri tampon alt koruma kaplaması gibi detaylar yeni Citroën C3 Aircross’un güçlü ve dinamik görünümünü destekliyor.

Yeni ön tasarım yüksek ve yatay tasarımlı motor kaputu ile birlikte modern bir görünüm sunarken aynı zamanda sağlam ve güven veren bir izlenimi de beraberinde getiriyor. Çamurluk ağzı kaplamaları ile birlikte yan gövde kaplamaları bu güçlü görünümü desteklerken yeni Citroën C3 Aircross B-SUV segmentinde rakiplerinden ayrışmaya ve özgün bir görünüm sergilemeye devam ediyor.

GÜNCELLENEN KİŞİSELLEŞTİRME ÇÖZÜMLERİ

 

Citroën C3 Aircross yenilenirken kişiselleştirme programı daha da zenginleştirildi. Böylece daha da özgün ve kişiselleştirilmiş bir görünüme sahip bir SUV arayan kullanıcıların beklentileri karşılanıyor.

 

Dış görünüm için birçok kişiselleştirme seçeneği bulunuyor. Haki Gri, Voltaik Mavi ve Kutup Beyazı olmak üzere üçü yeni olmak üzere yedi farklı gövde rengi seçeneği bulunuyor. Gövde renkleri Eloksal Turuncu ve Eloksal Lacivert olmak üzere ikisi yeni dört farklı renk paketi ile kombine edilebiliyor. Renk paketi kapsamında ön alt koruma kaplaması, yan ayna kapakları ve köşe far çerçevelerinde ilgili pakete uygun renk uygulaması yapılıyor.

 

Bunlardan sonuncusunu, seçilen Renk Paketine bağlı olarak yan gövdeye uygulanan yeni küp şeklinde grafikler tamamlıyor. Parlak Siyah ve Eloksallı Lacivert Renk Paketleri için aynalı krom panjur efekti, Polar Beyaz Renk Paketi için beyaz küp efekti ve Eloksal Turuncu Renk Paketi için turuncu küp efekti uygulanıyor. Ayrıca beyaz ve siyah olmak üzere iki farklı tavan rengi seçeneği bulunuyor.

Citroën C3 Aircross’un dinamik ve modern dış görünümünü her ikisi de elmas kesimli veya tamamen siyah olmak üzere 16 inç ve 17 inç jantlar tamamlıyor.

 

Kişiselleştirme seçenekleri, her biri kendi özgün kimliğine sahip dört ambiyans ile iç mekanda devam ediyor. Standart ambiyans gri döşemeler ve gri konsol ile yalın ve sade bir görünüm sunuyor. Modernliği ve seyahat konforunu ifade eden Urban Blue ambiyansı, mavi kumaş ve mavi deri efektli kumaş uygulamasıyla daha sportif bir ruh yansıtıyor. Koltuk sırtlıklarında ve konsolda mavi fitil ve logo uygulamasıyla sportif karakter daha da güçlendiriliyor. Daha havalı ve rahat bir ortam sunan Metropolitan Graphite ambiyansı, grafit deri efektli kumaş, benekli gri kumaş, dokulu açık renkli ahşap görünümlü koltuk sırtlıklarının üst kısmındaki çapraz şerit ile benekli gri dekorlu konsol şeridini bir arada kullanıyor. Hype Grey ambiyansı, gri-yeşil deri ve siyah deri efektli kumaşı, gri-yeşil deri gösterge paneli şeridi ile koltuk sırtlıklarının üst kısmındaki çapraz şeritleriyle marka logosunu bir arada kullanıyor.

 

Metropolitan Graphite ve Hype Grey ambiyanslarında uygulanan ve benzersiz olan dikişli fitil ile marka logosu iç mekana çok daha özel bir hava katıyor ve kalite algısını artırıyor. Söz konusu üst dikiş, yeni Citroën C4’te tanıtılmıştı.

 

AKTİF YAŞAM TARZINI DESTEKLİYOR

 

İYİ HİSSETTİREN ADVANCED COMFORT KOLTUKLAR

Yeni Citroën C3 Aircross, Citroën Advanced Comfort® programının da katkısıyla araç içi konforu daha da artırarak kullanıcıların kendilerini evlerinde gibi hissetmelerini sağlıyor.

 

Sınıfının en iyi sürüş konforunu sağlayan süspansiyon ayarlarına ek olarak, Citroën C3 Aircross, ilk kez Citroën C5 Aircross modelinde kullanıma sunulan yeni Advanced Comfort koltuklarla daha da fazla seyahat konforu sunuyor. Urban Blue, Metropolitan Graphite ve Hype Grey ambiyanslarıyla sunulan Advanced Comfort koltuklar; Görsel konfor, Ağırlama konforu, Duruş konforu ve Dinamik konfor olmak üzere dört konfor özelliği ile oturma konforunu iyileştiriyor. Görsel konfor, henüz ilk göz teması ile dolgu malzemesi ve Citroën dikişleriyle yumuşak ve rahat izlenimini veriyor. Ağırlama konforu, bir yatak pedi gibi otururken hemen kendini hissettiren ekstra 15 mm köpük ile sağlanıyor. Geniş ve cömertçe boyutlandırılmış koltukların güçlendirilmiş destekleri Duruş konforunu sağlıyor. Koltuğun ortasındaki yüksek yoğunluklu bir ince katman ve daha kalın ana köpüğün kombinasyonuyla sağlanan Dinamik konfor uzun yolculukları daha konforlu hale getiriyor.

 

 

 

SINIFININ EN GENİŞ, EN MODÜLER VE EN AYDINLIK İÇ MEKANI

 

Yeni Citroën C3 Aircross, sınıfının en geniş, en modüler ve en aydınlık iç mekanıyla konforlu ve çok yönlü bir kullanım sunuyor. Sadece 4,16 m uzunluğu ile atak, çevik ve kıvrak sürüş özellikleri sergileyen Citroën C3 Aircross, segmentinin en geniş iç mekanıyla yolcuları ödüllendiriyor.

 

Ait olduğu segmentin en iyi arka koltuk bacak ve baş mesafesini sunan yeni Citroën C3 Aircross, iki parça halinde bağımsız 150 mm ileri-geri hareket eden kızaklı arka koltuklarıyla kabin içi modülerliği destekliyor. Katlanan ön yolcu koltuğu ise 2,40 metreye kadar uzunluğa sahip demonte mobilya setlerini veya spor ekipmanlarını taşıma olanağı sunuyor. Kızaklı koltukların sağladığı fonksiyonellikle 410 litre ile 520 litre arasında değişen bagaj hacmi, arka koltukların katlanmasıyla 1.289 litreye kadar çıkıyor.

 

Geniş cam alanlar ve panoramik cam tavanın da katkısıyla sürücü ve beraberindeki yolcular aydınlık bir iç mekanın keyfini sürebiliyor.

 

Citroën C3 Aircross, hem arka, hem de ön koltuklardan erişilebilen ve sürgülü bir kapakla kapatılabilen geniş bir saklama alanına sahip yeni orta konsol ile son derece fonksiyonel bir yapı sunuyor. Ön yolcunun önündeki küçük bir tepsi, arka koltuktaki katlanan orta kol dayamaya entegre bardak tutucular, ön koltukların arkasındaki cepler ve orta konsolun alt kısmında çok sayıda saklama alanı dahil olmak üzere tüm yolculara bolca saklama alanı sunuluyor.

 

 

HAYATI KOLAYLAŞTIRAN TEKNOLOJİLER

 

Yeni Citroën C3 Aircross, sürüşü kolaylaştıran ve daha güvenli bir sürüş sağlayan teknolojilerle donatılıyor. Yeni 9 inçlik dokunmatik ekran kullanım kolaylığını destekliyor. Yeni yüksek çözünürlüklü ekran, Apple CarPlay ile uyumlu ekran yansıtma özelliği ile yolculukları keyfe dönüştürürken, kablosuz akıllı telefon şarjı gibi özellikler hayatı kolaylaştırıyor.

 

Yeni Citroën C3 Aircross sürüş konforuna ve sürüş güvenliğine yönelik 12 farklı sürüş destek sistemiyle donatılıyor. Örneğin; yükseltilmiş gösterge ekranı sürüşle ilgili önemli bilgileri sürücünün görüş alanında gösterirken trafik işareti tanıma ve önerme sistemi, Aktif Güvenlik Freni ve otomatik uzun far yardımcısı gibi fonksiyonlar sürücünün hayatını kolaylaştırıyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma ve Top Rear Vision özelliğine sahip geri görüş kamerası gibi teknolojiler de Citroën C3 Aircross ile olan birlikteliği kolaylaştırıyor ve daha pratik kılıyor.

 

Yeni Citroën C3 Aircross, bir SUV olmanın gereklerini yerine getirmek üzere Yokuş İniş Desteği’ne sahip Grip Control® ile donatılıyor. Bu özellik yeni Citroën C3 Aircross’un farklı yol koşullarında da güvenle ilerlemesine yardımcı oluyor. Sistem, sürücünün ön tekerleklerdeki çekiş gücünü yol şartlarına bağlı olarak ayarlamasına ve dik yokuşlarda bile yokuş aşağı inerken hızı korumasına olanak tanıyor.

 

Yeni Citroën C3 Aircross SUV, yüksek verimlilik seviyesine sahip PureTech benzinli ve BlueHDi dizel motorlarla sunuluyor. Benzinli cephesinde PureTech 110 ve PureTech 130 motor seçenekleri, dizel cephesinde ise BlueHDi motor seçenekleri seçeneği de bulunuyor. Her iki motor seçeneğinde de otomatik ve manuel seçenekleri mevcut.

 

 

 

TEKNİK ÖZELLİKLER

Uzunluk: 4.160 mm

Genişlik: 1.760 mm

Yükseklik: 1.640 mm

Aks mesafesi: 2.600 mm

Bagaj hacmi: 410-520 litre ve maksimum 1.289 litre

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler