Genel
Mobilite ile Birlikte Renault’te Değişim Rüzgarları Esmeye Başladı


Renault Grubu CEO’su Luca de Meo ve Renault marka ekibi markanın vizyonunu paylaştı: En yeni teknoloji ve hizmetlerde başı çeken, daha sürdürülebilir ve sorumlu bir çalışma tarzına sahip, enerji dönüşüm lideri.
“Nouvelle Vague”: Elektrikli, teknoloji merkezli ve sürdürülebilir bir mobilite
İnsanı merkeze alan bir marka olan Renault, Avrupa otomotiv sektörünü modern bir dalgayla tanıştırarak yeni bir döneme adım atıyor.
“Nouvelle Vague”, Renault’yu teknoloji, hizmet ve temiz enerjiyi merkezine alan, bu kapsamda daha sürdürülebilir, daha akıllı, günlük kullanıma dönük araçlar ve mobilite çözümleri tasarlayan bir markaya dönüştürecek. Bu dönüşüm, 20’nci yüzyıl boyunca kendini yenileyerek her dönemde inovatif ve son derece modern araçlar tasarlayan marka DNA’sıyla da örtüşüyor. 2021’de, Renault her zamankinden daha yoğun bir şekilde, tüketici taleplerine uygun, sorumlu, karbonsuz, güvenli ve ölçeklenebilir mobilite çözümleri üretmeye dönük Pazar taleplerini karşılamak için çalışıyor.
Renault Talk #1 etkinliğinde Luca de Meo, Grubun Renaulution planının merkezinde yer alan yaklaşımı özetledi:
- Enerji dönüşümünde sektörde lider olan Renault markası, 2030 itibariyle en yeşil marka olacak ve bu tarih itibarıyla satılan her 10 otomobilimizden 9’u elektrikli olacak.
- Teknoloji ve hizmette başa oynayan Renault markası, öncelikli olarak “Software Requiblique” üzerinden şehir içi mobilitenin geleceğini şekillendiriyor. Sektöründe lider 5 şirketten 2 binin üzerinde mühendis, şehirlere ve topluluklara anahtar teslim mobilite çözümleri sunmak için, siber güvenlik, yapay zekâ, veri işleme, yazılım ve mikroelektronik alanlarındaki uzmanlıklarını paylaşacak.
- Avrupa’nın ilk döngüsel ekonomi merkezi Renault Re-Factory, yıllık 120 bin araç geri dönüşüm ya da ileri dönüşüm (Elektrikli Araçlar dahil) kapasitesiyle daha sürdürülebilir ve sorumlu bir modele ilk adımı atıyor. Stratejik olarak geri dönüştürülen malzemelerin yaklaşık yüzde 80’i yeni akülerde kullanılacak. 2030 itibarıyla, Renault yeni araçlardaki geri dönüştürülmüş malzeme yüzdesi açısından dünyanın en başarılı otomotiv üreticisi olacak.
- Renault “voitures à vivre” (yaşanacak otomobiller) yaklaşımını da üst segmentlere taşıyor: 2025 itibariyle C ve D segmentlerinde tümü elektrikli 7 modelin lansmanı gerçekleştirilecek. Arkana, ticari atılımın başlangıcı olacak. Bağlantılı ve tam elektrikli otomobillerin geleceğini temsil eden yeni nesil Megane E-TECH Electric de yakın gelecekte satışa sunulacak. Son olarak, E-TECH Hybrid teknolojisinde gerçekleştirilen iyileştirmeler sürerek yakında satışa sunulacak C ve D segmenti araçlar için en üst seviye verimlilik ve sürüş keyfi deneyimleri geliştirilecek.
Yeni dönem, yeni logo
Renault Marka Tasarım Direktörü Gilles Vidal, toplantıda yeni logonun kullanımına ilişkin ipuçları da verdi.
2022’de satışa sunulması planlanan yeni Megane E-TECH Electric modelin arkasında yer olacak logonun görüntüsünü paylaşan Gilles Vidal geliştirilmiş kabin içi deneyime ilişkin 2 görsel sundu:
– Yüksek teknoloji kabin içi sistemler ve birinci sınıf ekranlar
– Daha fazla konfor ve kolaylık için daha fazla depolama alanı
– Yeni bir çağa işaret eden yeniden tasarlanmış hat, alan ve malzemeler.
2024 itibarıyla tüm ürün gamının yeni logo ile sunulması hedefleniyor.
Renault markasının E-TECH hibrit atılımı
10 yılı aşkın deneyimi ve şu ana kadar ulaştığı yaklaşık 400 bin adet satış rakamıyla, Renault markası Avrupa elektrikli araç pazarında lider konumda. Tamamen elektrikli araçlar konusundaki uzmanlığını geliştiren Renault markası, ana modellerinin de hibrit ve plug-in hibrit versiyonlarıyla elektrikli araç ürün gamını genişletti.
E-TECH hibrit teknolojisi, sahip olduğu 150 patent ve Formula 1 aracılığıyla marka deneyimine sunduğu katkıyla, modüler olduğu kadar benzersiz bir teknoloji. Hibrit ve plug-in hibrit versiyonları ile, en üst seviye enerji verimliliğiyle sürüş keyfini sunarken, aynı zamanda karbon emisyonu ve yakıt kullanımını da azaltıyor.
2020 yılında bu devrim niteliğindeki teknoloji, markanın ana modellerinden üçüyle sunuldu ve böylece elektrikli araç deneyimi herkesin kullanımına açılmış oldu:
– Clio E-TECH Hibrit,
– Captur E-TECH Plug-in Hibrit
– Megane Wagon E-TECH Plug-in Hibrit
2021 yılında, son olarak lansmanı gerçekleştirilen Arkana ve Captur E-TECH Hibrit ve Megane Sedan E-TECH Plug-in Hibrit modellerle, Renault markası 6 E-TECH hibrit ve plug-in hibrit aracın yer aldığı bir elektrikli araç ürün gamına sahip oldu.
Renault Grubu Mühendislik Başkan Yardımcısı Gilles Le Borgne, E-TECH hibrit teknolojisini gelecek nesiller ile genişleterek, markanın geleceğe hazırlandığını belirtti.
Üst segmentler, özellikle C-SUV segmentinde, elektrikli motor ile kombine edilmiş yeni 1.2 litre 3 silindirli motor ve elektrikli motor birlikte sunulacak. 2022 itibariyle hibrit ile 200 bg, 2024 itibariyle ise Plug-in Hibrit ile 4 çekişli 280 bg modeller satışa sunulacak.
Yeni Arkana: Sportif, hibrit ve geniş hacimli
Uluslararası C segment pazarında rekabete hazırlanan Arkana’nın full hibrit tasarımı pazar dinamiklerini derinden etkiliyor. Yüksek hacimli bir üreticiden çıkan ilk SUV-Coupé olan Arkana, sürüş keyfi, konfor ve geniş hacmi bir araya getiriyor. Mayıs ayı itibariyle Avrupa’da şimdiden 6 bin sipariş adedine ulaşarak merakla beklendiğini kanıtlayan Yeni Renault Arkana E-TECH Hybrid’in Haziran ayında yollarda olması planlanıyor.
Yeni Kangoo: Şık ve geniş
1997 yılındaki lansmanından beri gerçek bir ikon haline gelen Kangoo da geri döndü. Yeni Kangoo şıklık, geniş hacim ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Güçlü ve aerodinamik tasarımlı araç arka kısımdaki üç adet tam boy koltuk ve 49 litre erişilebilir istifleme hacmiyle mümkün olan en geniş hacmi sunuyor. Geniş bagaj kısmı, 775 litreden 3.500 litreye kadar çıkabilen düz yataklı istifleme hacmine sahip. Standart ekipmanda optimum güvenlik için 14 yeni standart sürüş destek sistemi mevcut. Yeni Kangoo hem 5 hem de 7 koltuklu modellerle sunulacak. 2022 itibariyle Yeni Kangoo tam elektrikli E-TECH model seçeneğiyle pazarda yer alacak.
Önce değerler
Renault Markası Satış ve Operasyonlar Başkan Yardımcısı Fabrice Cambolive, Renault markasının ticari önceliklerini hatırlattı:
- Elektrikli araç ürün gamını güçlendirmek ve E-TECH atılımını bir adım öteye taşımak için ‘yeşil’ atılım: Avrupa’da Renault satışlarının yüzde 25’ini elektrikli araçlar ve Fransa’da Clio satışlarının yüzde 30’unu hibrit araçlar oluşturuyor.
- Ürünler: Hem Avrupa içinde hem de dışında ürün gamı yenileme sürecini hızlandırarak C segmentindeki pazar payını yeniden eski seviyesine çıkartmak;
- Değerler önce gelir, satış hacimleri ise kendiliğinden artacaktır: Ürün kalitesi ve fiyat konumlandırmasına yoğunlaşma:
Fransız kökenleriyle gurur duymakla birlikte Renault uluslararası bir marka olarak tüm pazarlarda iş modellerini de yeniden gözden geçirdi. Bu sayede araçların karlılığını artırırken yeni nesil ürünlerle yeni pazarların fethedilmesi hedefleniyor.
Uluslararası alanda, Renault markası bir yandan risk seviyelerini de inceleyerek, geçmişte güçlü olduğu yüksek potansiyelli pazarlara yani Brezilya, Rusya, Türkiye ve Hindistan’da yatırım yapıyor.
Avrupa’da ise, Renault kilit pazarlarına odaklanmaya devam ediyor: Fransa, İspanya, İtalya, Almanya ve Birleşik Krallık. Marka buralarda daha görünür ve net bir yol haritasına sahip: E-TECH ile E-mobilite konusundaki liderliğini güçlendirmek için E-TECH’i kullanmak, C segmenti ve ticari araçlardaki pazar payını artırmak için daha fazla çaba sarf etmek.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
Genel
Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!


Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.
Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.
Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi
Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.
- Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
- Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
- Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
- Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.
Teknik Verilerle Hyundai Inster
Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.
- Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
- Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
- Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
- Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
- Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.
Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı