Test Sürüşleri
Test Sürüşü: ISUZU Dmax


Isuzu D-Max Pick-Up dünyasına baktığımızda markaların diğer sınıflarında bulunan bir çok özellikli modellerinin esintilerini Pick-Up sınıfında ki modeline uygulamaya devam ettiklerini görüyoruz. Teknolojisi ve sürüş dinamiklerinin yanısıra, Off-Road ve günlük kullanımı için son derece ideal bir tasarıma sahip.


Isuzu D-Max’in tamamen yenilenen üçüncü jenarasyonu daha hırçın ve modern bir görünüme kavuşmuş; Bi-LED farlar, yeni tasarlanmış ön ızgara, modern renk kombinasyonları, yan basamaklar, tavan rayları gibi detaylarla hem spor hem de agresif bir görünüm hedeflenilmiş.


Profilde yer alan çizgiler güçlü duruşunu desteklerken, hem önde hem de arkadaki tamponlar araca daha iyi off-road yetenekleri kazandıracak şekilde tasarlanmış. D-Max 1 ton yük taşıma kapasitesine 3500 kg römork çekme kapasitesi ile beklentileri en iyi şekilde karşılıyor.




Yeni teleskopik ayarlı direksiyon kolonu ise her sürücünün ideal sürüş pozisyonunu yakalamasını sağlıyor. Direksiyon gayet sportif ve konforlu olmakla beraber yol bilgisayarı kontrolü olsun media sistemi kontrolü olsun gayet başarılı.
Ana ünitede sunulan USB girişi ve multimedia bağlantısı ile ses sistemi gayet yeterli bir şekilde çalıyor. Off road maceralarından sonra bir ağacın altında dinlenirken keyifle müzik dinleyebilirsiniz.


Anahtar cebinizde olduğu halde çalıştırabildiğiniz Isuzu D-Max’te hem asfalt zeminde hem de arazide sergilediği performansı, kusursuz yapım kalitesi ve yakıt ekonomisi değerleriyle, özellikle güvenlik konusunda son derece güvenli sürüş hissi sunuyor.


D-Max, planlı fren uygulamalarıyla dik yokuşlarda sürüş hızlarını sabit tutarak, herhangi bir talihsizlikle karşılaşmadan inişin gerçekleştirilmesini mümkün kılmasıyla hayranlık uyandırıyor.


Isuzu D-Max’da standart olarak sunulan yokuş iniş desteği, yokuş kalkış destek sistemi, kum, kar ya da çamurlu araziler de patinaj yapan tekerleklere fren uygulayarak kilitli defransiyel kontrolünün de dahil olduğu güvenlik sistemleri son derece güvenli sürüş donanımları standart olarak sunuluyor. Euro 6d emisyon standartlarına uyum sağlayan yeni D-Max her zamankinden daha çevreci.


Geliştirilmiş motoru, iyileştirilmiş tepki süresi, düşük yakıt tüketimi ve performansıyla sunulduğu pazarlarda yeni D-Max büyük beğeni topluyor. Sonuç olarak dizel otomatik teknolojik bir pick up hem şehirde hem de şehir dışı veya arzu ettiğiniz her türlü zeminde güvenle özgürce sürebileceğiniz bir araç almak istiyorsanız listenin ilk sıralarında Isuzu D-Max olmalı veya olmamalı bunun kararını siz belirleyeceksiniz.


Isuzu markası sürücüsünü ayrıcalıklı bir konuma taşır karşılaştırma yaparsanız ki çok zor olacak karşılaştırma yapmayın bence ilk fırsatta Isuzu bayilerinden size en yakın olan birisine giderek aracı yakından incelemenizi hatta test sürüşüne çıkmanızı tavsiye ederim.
Test Sürüşleri
Sürüş İzlenimi: Yeni Nissan Juke N-Sport Test Sürüşü – “Sarı Fırtına”


E-Car Türkiye.com’un test konuğu Nissan Juke, ilk tanıtıldığı günden bu yana otomotiv dünyasının “ya sev ya nefret et” kategorisindeki en cesur üyelerinden biri olmuştur. Ancak Juke, ikinci jenerasyonuyla daha rafine, daha olgun ve daha iddialı bir kimliğe büründü. Şimdi ise, bu iddiayı zirveye taşıyan, ruhuna uygun bir donanım seviyesiyle karşımızda: Yeni Nissan Juke N-Sport. Ve elimizdeki test aracı, bu cesur ruhu tam anlamıyla yansıtan “İkonik Sarı” gövde rengine sahip.
Dış Tasarım: Sarı ve Siyahın Dansı
Test aracımızı ilk gördüğüm an, otomobilin adeta bir moda ikonu gibi poz verdiğini hissettim. Yeni Juke’un coupe-crossover silueti, N-Sport versiyonuyla ekstra bir dinamizm kazanmış. Özellikle İkonik Sarı gövde rengi, markanın bu modeldeki özgünlüğünü vurguluyor.
N-Sport donanımının getirdiği parlak siyah tavan, ayna kapakları ve 19 inçlik, derin 3D efektli siyah alaşım jantlar, sarı gövdeyle müthiş bir kontrast oluşturuyor. Bu kontrast, Juke’un kaslı hatlarını ve o ikonik dairesel far tasarımını daha da keskinleştiriyor. Ön ve arka tamponlardaki parlak siyah ekler ve yan etekler, aracın yere daha yakın ve agresif görünmesini sağlamış.


İç Mekan: Cüretkar Detaylar ve Teknolojik Yükseliş
Kapıyı açıp içeriye geçtiğimde, Juke N-Sport’un tasarım temasının iç mekanda da tavizsiz bir şekilde sürdürüldüğünü görüyorum. İşte asıl sürpriz burada yatıyor: Sarı detaylar, ambiyansı tamamen değiştirmiş.
Sürücü ve ön yolcuyu saran, sportif tasarımlı koltuklar, N-Sport’un en belirgin özelliği. Bu koltuklar, siyah Alcantara ve suni deri kombinasyonuyla kaplanmış ve can alıcı sarı Alcantara detaylarla zenginleştirilmiş. Koltuk sırtlıklarının üst kısımlarındaki ve orta konsoldaki sarı dikişler, dinamik bir atmosfer yaratıyor.
Yenilenen iç mekanda teknolojiye yapılan yatırım hemen dikkat çekiyor. Sürücünün karşısında yer alan 12.3 inçlik tamamen dijital gösterge paneli ve sürücüye hafifçe eğimli konumlandırılmış yeni 12.3 inçlik NissanConnect bilgi-eğlence ekranı, premium bir hissiyat sunuyor. Dokunmatik ekranın tepkime hızı ve grafik kalitesi oldukça başarılı. Üstelik N-Sport donanımında kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto bağlantısı standart olarak sunuluyor.
Juke, boyutlarına göre şaşırtıcı bir 422 litrelik bagaj hacmi sunarak pratiklikten de ödün vermiyor. Ancak coupe formlu tavan çizgisi nedeniyle arka koltuk baş mesafesi, uzun boylu yolcular için hafif bir kısıtlama yaratabilir, bu bir gerçek.
Sürüş Dinamikleri ve Performans: Beklentilerin Üzerinde Çeviklik
Test aracımızda 1.0 litrelik, üç silindirli DIG-T benzinli motor ve 7 ileri çift kavramalı şanzıman (DCT) kombinasyonu bulunuyordu. 115 PS güç ve 200 Nm tork üreten bu motor, kağıt üzerindeki verilerden daha canlı hissettiriyor.
ECO, STANDART ve SPORT sürüş modları arasında geçiş yaparak aracın karakterini değiştirebiliyorsunuz. SPORT modunda direksiyon tepkileri sertleşiyor, gaz pedalı daha hassas hale geliyor ve çift kavramalı şanzımanın vites geçişleri belirgin bir şekilde hızlanıyor. Şehir içi ve virajlı yollarda Juke, kompakt boyutlarının avantajıyla son derece çevik ve eğlenceli bir sürüş sunuyor. 19 inç jantlar ve sportif süspansiyon ayarı, yol tutuşunu artırsa da, bozuk zeminlerde konfordan bir miktar ödün veriyor, bu da bir spor paketin doğasında var.
Ortalama yakıt tüketimi, agresif kullanıma rağmen 100 km’de 6.5 litre civarında seyretti. Bu, sunulan performansa kıyasla oldukça makul bir değer.
Güvenlik ve Konfor Teknolojileri
N-Sport donanımında güvenlik tarafında da tam bir donanım şöleni yaşanıyor. Akıllı Çevre Görüş Sistemi (360 derece kamera) park manevralarını çocuk oyuncağına çevirirken, Akıllı Kör Nokta Önleme Sistemi ve Akıllı Çarpışma Önleme Sistemi gibi donanımlar standart olarak sunuluyor.


Sonuç: Tarz Sahibi ve Dinamik Bir Crossover
Yeni Nissan Juke N-Sport, özellikle bu sarı rengi ve iç mekandaki cüretkar sarı detaylarıyla bir manifesto niteliğinde. Juke, sadece bir ulaşım aracı olmak yerine, sahibinin karakterini yansıtan, dikkat çekici ve dinamik bir seçenek arayanlara sesleniyor.
N-Sport, artan teknoloji ve kalite hissiyle artık sadece tarz sahibi değil, aynı zamanda olgunlaşmış ve rekabete hazır bir crossover. Eğer sıradanlık size göre değilse ve kompakt crossover pazarında “farklı” olmak istiyorsanız, Yeni Nissan Juke N-Sport tam da aradığınız sarı fırtına olabilir.


Artıları:
- İkonik Sarı rengin ve N-Sport detaylarının oluşturduğu agresif ve dikkat çekici tasarım.
- İç mekandaki sarı Alcantara/dikiş detaylarıyla gelen yüksek ambiyans ve sportif koltuklar.
- Yeni ve büyük (12.3 inç) dijital kokpit ve bilgi-eğlence sistemi.
- Şehir içi ve virajlı yollarda çevik sürüş dinamikleri.
Eksileri:
- 19 inç jantlar nedeniyle bozuk zeminlerde azalan sürüş konforu.
- Coupe form nedeniyle arka baş mesafesi kısıtlı.
- Yüksek hızlarda kabine sızan yol ve rüzgar sesi.
-
Teknik Veriler, Boyutlar ve Bagaj Kapasitesi


Özellik Yeni Nissan Juke N-Sport (1.0 DIG-T DCT) Motor Tipi 1.0 L, Üç Silindirli, Turbo Benzinli (DIG-T) Maksimum Güç 115 PS (Beygir Gücü) Maksimum Tork 200 Nm Şanzıman 7 İleri Çift Kavramalı Otomatik (DCT) Çekiş Sistemi Önden Çekiş (FWD) Yakıt Tüketimi (Ortalama WLTP) 5.8 – 6.1 L/100 km (Kullanıma Bağlı Değişkenlik Gösterir) Uzunluk 4.210 mm Genişlik 1.800 mm Yükseklik 1.595 mm Dingil Mesafesi 2.636 mm Lastik Boyutları (N-Sport) 19 inç (Siyah Alaşım Jantlar) Bagaj Kapasitesi: Yeni Juke, kompakt boyutlarına rağmen oldukça cömert bir yükleme alanı sunuyor. Standart koltuk düzeninde 422 litre olan bagaj kapasitesi, arka koltuklar katlandığında ise 1.305 litreye kadar genişleyebiliyor. Bu hacim, günlük kullanım ve küçük ailelerin ihtiyaçları için yeterli bir pratiklik sağlıyor.
Test Sürüşleri
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?


Ford, otomotiv dünyasının en cesur hamlelerinden birine imza attı. Efsanevi Mustang adını, elektrikli bir crossover modeline verdi. Bu, kimileri için bir saygı duruşu, kimileri içinse kutsal bir isyandı. Peki, bu elektrikli at, dörtnala koşabiliyor mu? Bu sorunun cevabını bulmak için Mustang Mach-E’yi enine boyuna inceledim ve tüm gerçekleri ortaya döktüm.
Tasarım: Mustang DNA’sı Elektriğe Nasıl Aktarıldı?
İlk bakışta en çok tartışılan konu, elbette Mach-E’nin bir Mustang gibi görünmemesi. Ancak biraz daha dikkatli bakınca, Ford’un klasik Mustang ruhunu nasıl modern bir bedene aktardığını görüyorsunuz. Aracın en dikkat çekici yanı, ikonik üçlü LED arka farlar. Bu detay, otomobilin genetik kodunda Mustang olduğunu haykırıyor. Kapalı ön ızgara ve aerodinamik çizgiler, onun bir içten yanmalı motorla değil, elektrikle nefes aldığını gösteriyor. Yan taraftaki kaslı hatlar ve tavan çizgisinin arkaya doğru alçalması, bir coupe silüeti illüzyonu yaratıyor. Kısacası Mach-E, bir Mustang değil, ancak kesinlikle Mustang’in soyundan geldiğini kanıtlıyor.


İç Mekan: Minimalizm ve Teknoloji Bir Arada
Aracın kapısını açtığınızda sizi, dış görünümden bile daha radikal bir değişim bekliyor. Geleneksel Mustang’in kaslı ve analog kokpiti yerine, tamamen dijital bir dünya var. Sürücünün önündeki minimal ekran hız ve menzil gibi temel bilgileri gösterirken, asıl şov, orta konsoldaki 15.5 inçlik dev ekranla başlıyor. Tüm araç ayarları, klima, navigasyon ve multimedya bu ekrandan yönetiliyor. Gelenekselci sürücülerin tepki gösterdiği bu dev ekran, Ford’un geleceğe yönelik vizyonunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Kaliteli malzemeler ve ferah kabin, Mach-E’nin sadece bir performans aracı değil, aynı zamanda konforlu bir uzun yol arkadaşı olduğunu da kanıtlıyor.


Sürüş Deneyimi: Elektrik Hissiyatı, Mustang Ruhu
Gelelim en can alıcı noktaya: sürüş! Mustang Mach-E, Unbridled (Dizginsiz), Engage (Nişan) ve Whisper (Fısıltı) olmak üzere üç farklı sürüş moduna sahip.
- Dizginsiz (Unbridled) Mod: İşte Mustang adının hakkını veren mod bu! Gaz pedalına dokunduğunuz an, saf ve anlık tork sizi koltuğa yapıştırıyor. Hızlanma, içten yanmalı bir motorda kolay kolay yaşayamayacağınız türden bir fırlatma hissi veriyor. Direksiyon keskinleşiyor, süspansiyon sertleşiyor ve Mach-E adeta bir spor otomobile dönüşüyor. Bu modda otomobilin motor sesi taklidi yapması ise tamamen tercihe bağlı, ancak bana göre gereksiz bir detay. Elektrikli bir otomobilin en büyük artısı olan sessizliğin tadını çıkarmak daha mantıklı.
- Tek Pedalla Sürüş (One-Pedal Drive): Bu özellik, Mach-E’nin sürüş keyfini katlayan bir detay. Ayağınızı gazdan çektiğinizde araç güçlü bir şekilde yavaşlayarak bataryayı şarj ediyor. Şehir içinde bu özellik sayesinde fren pedalına neredeyse hiç basmanıza gerek kalmıyor.


Performans ve Menzil: Güç Değerleri Ne Söylüyor?
Test ettiğim AWD Extended Range modeli, 487 PS (480 hp) güce ve 860 Nm torka sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 3.7 saniyede tamamlayan bu versiyon, adeta bir spor otomobilin performansını bir crossover kasasında sunuyor. 98 kWh’lık bataryası ile WLTP’ye göre 540 km menzil vadediyor. Ancak performanslı sürüşlerde bu değerler elbette düşecektir. DC hızlı şarj desteğiyle 150 kW’a kadar şarj olabilmesi ise uzun yolculuklarda hayat kurtarıcı bir özellik.


Sonuç: Geleceğin Mustang’i
Mustang Mach-E, sadece bir otomobil değil, Ford’un elektrikli geleceğe attığı cesur bir manifesto. O, ne tam bir Mustang coupe’si ne de sıradan bir elektrikli SUV. O, bu iki dünyayı başarıyla birleştiren hibrit bir tür. Mustang adının ağırlığı altında ezilmek yerine, bu efsanevi ismi elektrikli çağın en modern ve en çekici modellerinden birine taşıyor. Mach-E, Ford’un geleceğe hazır olduğunu ve elektrikli otomobil pazarında rekabetin kurallarını yeniden yazmaya kararlı olduğunu gösteriyor.
Sizce de Ford, Mach-E ile Mustang adını bir üst seviyeye taşımayı başarmış mı?
Test Sürüşleri
Peugeot E-308: Elektrikli Hatchback’te Yeni Bir Çağ


Peugeot, E-308 modeliyle kompakt hatchback segmentine tamamen elektrikli bir soluk getiriyor. Şık tasarımı, gelişmiş teknik özellikleri ve çevre dostu yapısıyla Peugeot E-308, sürdürülebilir sürüş deneyimini yeniden tanımlıyor. İşte, teknik detaylarla zenginleştirilmiş bir test sürüşü değerlendirmesi.
Çarpıcı Tasarım: Estetik ve Aerodinamiğin Kusursuz Dengesi
Peugeot E-308, modern ve fütüristik bir tasarımı yüksek teknolojiyle birleştiriyor. Öndeki aslan dişi tasarımlı LED farlar, aracın özgün kimliğini ortaya koyuyor. Kapalı ön ızgara, aerodinamik verimliliği artırarak elektrikli sürüşün avantajlarını görsel bir şıklıkla tamamlıyor.
Yan profildeki akıcı çizgiler ve sportif duruş, E-308’in dikkat çekici bir siluet oluşturmasını sağlıyor. 18 inç aerodinamik jantlar, enerji verimliliğini optimize ederken aracın dinamik yapısını destekliyor. Arka kısımda Peugeot’nun ikonik üç pençeli LED stop lambaları, aracın sportif ve çağdaş karakterini güçlendiriyor.
Elektrikli Performans: Güç ve Verimliliğin Mükemmel Uyumu
Peugeot E-308, tamamen elektrikli 154 beygir gücündeki motoruyla dikkat çekiyor. 260 Nm tork üreten bu motor, 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 8 saniyede tamamlayarak hem şehir içi hem de otoyol sürüşlerinde akıcı bir performans sunuyor. Elektrikli motorun sunduğu anlık tork, sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor.
E-308’in 54 kWh kapasiteli bataryası, WLTP standartlarına göre 400 kilometreye kadar menzil sunuyor. Bu, şehir içi ve uzun yolculuklar için ideal bir çözüm. Hızlı şarj desteği sayesinde, %80 batarya doluluğuna yalnızca 30 dakikada ulaşılabiliyor. Ev tipi AC şarj cihazlarıyla ise tam şarj yaklaşık 7.5 saatte tamamlanıyor. Şarj süresi ve menzil verimliliği, E-308’i günlük kullanım için pratik bir elektrikli araç haline getiriyor.


Sürüş Dinamikleri: Hassasiyet ve Stabilite
Peugeot E-308, hafif yapısı ve düşük ağırlık merkezi sayesinde üstün sürüş dinamikleri sunuyor. Alçak ağırlık merkezi, virajlarda dengeli bir tutuş sağlarken hassas direksiyon tepkileri, aracın manevra kabiliyetini artırıyor. Üç farklı sürüş modu (Eco, Normal, Sport) sayesinde aracın karakteri sürücünün ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Sport modu, E-308’e daha çevik bir yapı kazandırırken, Eco modu enerji tasarrufuna odaklanıyor.
Teknik Özelliklerle Zenginleştirilmiş İç Mekân
Peugeot E-308’in iç mekânı, sürücü ve yolcu konforunu artıran birinci sınıf detaylarla donatılmış. Teknoloji ve ergonominin kusursuz birleşimi olan i-Cockpit, sürüş deneyimini tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.
- 10 inç Dijital Gösterge Paneli: Batarya durumu, şarj bilgileri ve hız gibi tüm detayları net bir şekilde sunuyor.
- 10 inç Dokunmatik Multimedya Ekranı: Apple CarPlay ve Android Auto entegrasyonuyla hem eğlence hem de bilgiye anında erişim sağlıyor.
- Geri Dönüştürülmüş Malzemeler: Çevre dostu döşemeler ve iç tasarım detayları, aracın sürdürülebilir kimliğini destekliyor.
- Isıtmalı Koltuklar: Konforu artırarak soğuk havalarda bile keyifli bir sürüş sağlıyor.


Güvenlik Teknolojileri: Üst Düzey Koruma
Peugeot E-308, ileri teknoloji güvenlik özellikleriyle donatılmış. Şehir içi ve uzun yolculuklarda sürücünün ve yolcuların güvenliğini en üst seviyeye çıkarıyor.
- Adaptif Hız Sabitleyici: Trafik yoğunluğunda otomatik hız ayarı yaparak konforlu bir sürüş sağlar.
- Şerit Takip Asistanı: Şeritten çıkmayı engelleyerek güvenliği artırır.
- 360 Derece Kamera Sistemi: Dar alanlarda ve park esnasında kolaylık sağlar.
- Otomatik Acil Frenleme: Olası kazaları önlemek için hızlı tepki verir.
Elektrikli Araç Avantajları: Sıfır Emisyon ve Düşük İşletim Maliyeti
E-308’in elektrikli motoru, sessiz çalışma ve sıfır emisyon hedefiyle çevre dostu bir çözüm sunuyor. Elektrikli sürüş, yalnızca çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda düşük bakım maliyetleri ve enerji tasarrufu sayesinde ekonomik bir seçenek oluşturuyor. Peugeot’nun yaygın şarj ağı desteği, şarj işlemlerini kolaylaştırarak günlük kullanımda avantaj sağlıyor.
Sonuç: Peugeot E-308 ile Elektrikli Geleceği Deneyimleyin
Peugeot E-308, kompakt hatchback segmentinde güçlü bir elektrikli alternatif olarak öne çıkıyor. Şık tasarımı, gelişmiş teknolojisi ve üstün sürüş performansıyla hem estetik hem de sürdürülebilirlik arayanlar için ideal bir seçim.
-



Otomotiv Sektörü3 ay önceHyundai, IDEA Tasarım Ödülleri’nde Rekor Kırarak Global Başarısını Perçinledi!
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceKarsan, Busworld 2025’te İki Yeni Teknolojiyi Dünya Pazarında Tanıtacak!
-



Test Sürüşleri2 ay önceSürüş İzlenimi: Yeni Nissan Juke N-Sport Test Sürüşü – “Sarı Fırtına”
-



Şarj Sektörü3 ay önceHatalı Kurulan Elektrikli Araç Şarjİstasyonları, Yapı Güvenliğini Tehdit Ediyor
-



Elektrikli Otomobiller1 ay önceBMW iX3 ve BMW M5 Touring Almanya’da “Altın Direksiyon” Ödülünü Kazandı
-



Otomotiv Sektörü3 hafta önceGelecek Geldi: Hyundai MobED, Yapay Zekâ Destekli Seri Üretim Mobilite Robotu!
-



Elektrikli Araçlar1 ay önceOtomotivde Yapay Zekâ: Üretim Dışı Süreçlerde Stratejik Dönüşüm raporu yayınlandı
-



Otomotiv Sektörü1 ay önce50 Yıllık Mobilite Mirası: Avis Türkiye, Dünya Liderliğini Geleceğe Taşıyor


