Connect with us

Elektrikli Otomobiller

Yeni BMW iX3 ve MINI JCW , IAA Mobility 2025’te Tanıtılacak

BMW, MINI ve BMW Motorrad markalarının üreticisi BMW Group, 9 – 14 Eylül tarihleri arasında Münih’te düzenlenecek IAA Mobility fuarında elektrifikasyon, dijitalleşme ve döngüsel ekonomi temalarını öne çıkartacak. Otomobil tutkunlarının merakla beklediği fuarda BMW, Neue Klasse’nin ilk seri üretim modeli olan Yeni BMW iX3’ü tanıtacak; MINI ise Deus Ex Machina iş birliğiyle geliştirdiği iki özel John Cooper Works konsept modelini sahneye çıkaracak. Sürdürülebilirlik, fuarın ana odağını oluştururken elektrikli güç üniteleri, ikincil materyal kullanımı ve verimlilik odaklı tasarımlar BMW Group’un çevre dostu mobilite vizyonunu vurgulayacak.

Yeni BMW iX3: Neue Klasse ile Geleceğin Tamamen Elektrikli SAV’ı

BMW’de yeni bir dönemin başlangıcı olan Neue Klasse’nin ilk temsilcisi Yeni BMW iX3, sürüş deneyimi, tasarım ve teknolojide tüm ürün yelpazesine ilham olacak tamamen elektrikli bir SAV (Sport Activity Vehicle) olarak yollara çıkıyor.

BMW Group Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse yaptığı değerlendirmede Neue Klasse’nin BMW Group’un geleceğe yönelik en büyük ve en iddialı projesi olduğunu belirterek; “Bu projeyle birlikte sadece yeni bir otomobil neslini değil, aynı zamanda tamamen yeni bir teknoloji platformunu hayata geçiriyoruz. Elektrifikasyon, dijitalleşme ve döngüsel ekonomi alanlarında attığımız adımlar, sektörümüzde çıtayı yeniden belirleyecek. Yeni BMW iX3, bu vizyonun ilk somut örneği olarak yalnızca modern tasarımı ve etkileyici sürüş dinamikleriyle değil, aynı zamanda sürdürülebilir üretim anlayışıyla da fark yaratıyor. Müşterilerimize daha verimli, daha bağlantılı ve daha çevre dostu bir mobilite deneyimi sunarken, aynı zamanda BMW markasının köklü değerlerini geleceğe taşıyoruz. Neue Klasse ile BMW, bir çağın kapanıp yeni bir çağın başladığı noktada duruyor. Yeni BMW iX3’ün, bu yolculuğun başlangıç işareti ve bizi daha da ileriye taşıyacak güçlü bir dönüm noktası olduğuna inanıyoruz.” dedi.

  • Neue Klasse ile Yeni BMW iX3: Geleceğe Açılan Kapı

Altıncı nesil BMW eDrive teknolojisiyle donatılan otomobil, 108,7 kWh’lik silindirik hücreli batarya sayesinde 805 kilometreye (WLTP) kadar menzil sunuyor. 400 kW ultra hızlı şarj kapasitesiyle 10 dakikada 372 kilometreye kadar menzil sağlanırken, çift yönlü şarj (V2L, V2H, V2G) özelliği aracı mobil bir güç bankasına dönüştürüyor. Yeni BMW iX3 50 xDrive versiyonu, 345 kW/469 hp güç ve 645 Nm tork ile 0-100 km/s hızlanmayı 4,9 saniyede tamamlıyor. Elektrikli motorlar (arkada EESM, önde ASM), enerji kayıplarını yüzde 40 azaltarak verimliliği artırıyor.

Aracın “dört süperbeyin” elektronik mimarisi, dört yüksek performanslı bilgisayar üzerinden 20 kat daha yüksek işlem gücü sunuyor. Bu yapı, zonal elektrik mimarisiyle kablo karmaşasını azaltarak yazılım tanımlı araç konseptini temel alıyor. Heart of Joy sistemi, sürüş dinamiklerini elektrikli mükemmelliğe taşırken, Soft Stop teknolojisi günlük frenlerin yüzde 98’ini rejeneratif enerjiyle gerçekleştirerek en yumuşak duruşu sağlıyor. Otonom sürüş için yeni Otoyol & Şehir Asistanı, Park Asistanı ve dünyada ilk kez sunulan simbiyotik frenler, konfor ve güvenliği artırıyor.

  • Heart of Joy: Saf Sürüş Keyfi Yeni Bir Boyuta Taşınıyor

Neue Klasse’nin yenilikçi elektronik mimarisinde yer alan dört “süperbeyin”den biri olan Heart of Joy, aktarma organları ve sürüş dinamiklerini kusursuzca yöneten yüksek performanslı bir kontrol ünitesi olarak öne çıkıyor. Bu ileri teknoloji ünite; aktarma sistemi, frenler, enerji geri kazanımı ve direksiyon fonksiyonlarını koordine ederek, geleneksel kontrol birimlerinden on kat daha hızlı işlem kapasitesi sunuyor.

Heart of Joy’un üstün çekiş kabiliyeti ve BMW tarihindeki en yumuşak duruşu sağlayan eşsiz Soft Stop işlevi, aktarma organları, fren sistemi ve enerji geri kazanımının entegre yönetimiyle Yeni BMW iX3’ün verimliliğini zirveye taşıyor. Günlük sürüşte gerçekleştirilen frenleme manevralarının %98’i, sürtünmeli frenlere ihtiyaç duyulmadan yalnızca enerji geri kazanımıyla tamamlanıyor.

Bununla birlikte, Yeni BMW iX3; sürücü destek sistemleriyle entegre çalışan Symbiotic Drive özelliğiyle bambaşka bir sürüş deneyimi sunuyor. Sürücünün hızlanma, frenleme veya direksiyon hareketleri, yapay zekâ destekli yazılım sayesinde sezgisel ve akıcı bir şekilde entegre ediliyor.

Sonuç olarak, Saf Sürüş Keyfi’ni yeniden tanımlayan benzersiz ve unutulmaz bir deneyim ortaya çıkıyor.

  • Tasarımda Sade, Zamansız ve Güçlü Bir Duruş

BMW’nin yeni tasarım dilini yollara taşıyan ilk model olan Yeni BMW iX3, güçlü yüzey geometrileri, dikey böbrek ızgaraları ve krom yerine ışıkla tanımlanan far imzası ile modern duruşunu vurguluyor. Aerodinamik optimizasyonla Cd (sürtünme katsayısı) 0,24’e inen Yeni BMW iX3’ün iç mekânında kokpit çizgileri kapı panellerine akarak bütünsel bir alan yaratırken; geniş cam yüzeyler ve panoramik tavan ekstra ferahlık sağlıyor.

  • Dijitalleşmede Yeni Standart: BMW Panoramic iDrive

BMW Panoramic iDrive, dijital işlevler ile fiziksel kontroller arasındaki kusursuz uyumuyla, BMW’nin ikonik “eller direksiyonda, gözler yolda” felsefesini daha da ileriye taşıyor. Kabinde fiziksel düğmeler korunurken, çok sayıda fonksiyon dokunmatik ekran, sesli komutlar ve çok işlevli direksiyon üzerinden optimize edilerek maksimum verimlilik sunuyor.

Geliştirilmiş BMW Akıllı Kişisel Asistan (BMW Intelligent Personal Assistant), iki yeni ses seçeneği, BMW Panoramic Vision ile uyumlu yenilenmiş bir arayüz, proaktif sürücü önerileri ve kişiselleştirilebilir rutinlerle dikkat çekiyor. Gelecekte, daha doğal ve sezgisel sesli etkileşimler için “Large Language Model” (LLM) teknolojisi aşamalı olarak sisteme entegre edilecek.

BMW Panoramic iDrive, dört temel bileşenin eşsiz birleşimiyle öne çıkan bir görüntüleme ve kontrol deneyimi sunuyor. A sütunundan A sütununa uzanan BMW Panoramic Vision, temel sürüş bilgilerini sürücünün görüş alanına yansıtarak kişiselleştirilebilir içeriklerle tamamlanıyor. Üstte yer alan BMW 3D Head-Up Display, entegre navigasyon ve otonom sürüş verilerini mekânsal derinlik ile sunarken, serbest kesim tasarımlı Merkezi Ekran matris arka aydınlatma teknolojisiyle direksiyonun yanına ergonomik bir şekilde konumlandırılıyor. Sürücü tarafında dikey yerleşimli widget’lar, QuickSelect teknolojisiyle sık kullanılan işlevlere anında erişim sağlıyor. Yeni çok işlevli direksiyon ise kabartmalı yüzeyi, dokunsal geri bildirim sunan düğme panelleri ve zarif aydınlatma detaylarıyla sürücü ile otomobil arasında sezgisel bir bağ kuruyor.

BMW Panoramic iDrive’ın çekirdeğinde, yenilikçi BMW İşletim Sistemi X bulunuyor. Bu sistem, BMW ID ile geniş kişiselleştirme seçenekleri, akıllı sürücü destek sistemleri, çok yönlü dijital işlevler, My BMW App üzerinden kapsamlı bağlantı özellikleri ve BMW Remote Software Update ile sürekli güncellenen güçlü bir dijital altyapı sunuyor.

  • Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik

Yeni BMW iX3, selefine kıyasla yaşam döngüsü boyunca yüzde 34 daha düşük CO₂ emisyonuyla çevresel etkiyi azaltıyor. Debrecen’deki fabrikada tamamen fosil yakıtsız enerjiyle üretilen otomobil, ikincil materyallerin yaklaşık üçte birini kullanıyor. Yüksek geri dönüşüm oranı, kolay sökülebilir tasarım ve malzeme seçimi (örneğin yüzde 100 geri dönüştürülmüş polyester iplikler, Econeer koltuklar) döngüsel ekonomi vizyonunu güçlendiriyor. Batarya hücrelerinde yüzde 50 ikincil nikel, kobalt ve lityum kullanılıyor; geri dönüşüm ortaklıkları SK ile kapalı döngü sağlanıyor. Aerodinamik ve verimlilik iyileştirmeleri sayesinde Yeni BMW iX3, Avrupa elektrik karışımıyla 21.500 km’de benzinli muadillerinden daha düşük emisyonlu hale geliyor. Bu özellikler, fuarın “Döngüsel” temasını doğrudan yansıtarak BMW Group’un tedarik zincirinden ürün sonuna kadar sürdürülebilirlik odaklı stratejisini somutlaştırıyor.

MINI JCW x Deus Ex Machina: İki Felsefe, İki Otomobil, Tek Tutku

MINI’nin Deus Ex Machina ile iş birliği, IAA Mobility 2025’in en dikkat çekici sürprizlerinden biri olacak. İki konsept John Cooper Works modeli, MINI’nin motorsporları mirasını ve kişiselleştirme kültürünü yeniden yorumlayarak dikkatleri üzerine çekecek.

Elektrikli “The Skeg” ve içten yanmalı “The Machina”, fuarın sürdürülebilirlik temasına katkı sağlarken; özellikle The Skeg’in elektrikli yapısı (190 kW/258 hp) ve ağırlığı yüzde 15 azaltan fiberglass panelleri, enerji verimliliğini artırarak çevresel etkiyi minimize ediyor. İçten yanmalı versiyon ise 170 kW/231 hp gücündeki motoruyla performans odaklı bir deneyim sunuyor. Her iki otomobil, büyük beyaz “X” çatı grafiğiyle iş birliğini simgeliyor ve motor sporları ile yaşam tarzı kültürünü birleştiriyor.

  • Holger Hampf’tan MINI JCW x Deus Tasarım Felsefesi

MINI Tasarım Başkanı Holger Hampf, ilham kaynağını şöyle anlatıyor: “Bu olağanüstü iş birliğinde, MINI’nin motorsporları tarihini ve başarılarını hatırlatan iki otomobil sergiliyoruz. Her detay, zanaatkâr titizliğiyle ve ustalıkla işlendi. Bu sayede özgün tasarım dili ve grafik kullanımıyla birbirine bağlı benzersiz karakterler ortaya çıktı. Otomobiller ham ve el yapımı bir yaklaşımla ‘kusursuzluğun güzelliğini’ kutluyor; parlaklık yerine özgünlük ön planda. Görünür dikişler, çarpıcı anahtarlar ve geleneksel kollar kokpitin mekanik karakterini vurguluyor. Dış tasarımda sayılar, geometrik unsurlar ve parlak renkler, MINI’nin yarış tarihine saygı duruşu niteliğinde.”

  • Elektrikli “The Skeg”: Sörf Kültürüyle Buluşma

Elektrikli “The Skeg”, sörf kültüründen esinlenerek minimal tasarlandı. Vivid sarı ve gümüş gövde, yarı şeffaf fiberglass paneller (yüzde 15 ağırlık azaltımı, sürdürülebilir verimlilik için) ve Flex Tip Surf Spoiler (dalga konturlarını taklit ederek hava akışını optimize eder) ile dikkat çekiyor. Gerilim kayışları, sörf tahtası taşıma ritüelini yansıtırken, aydınlatmalı sekizgen ön ızgara çerçevesi ve tavan spoyleri silueti keskinleştiriyor.

İç mekânda analog kontroller, neopren koltuk kaplamaları (su itici ve konforlu) ve sörf tahtası yapısına benzer ön panel, sadelik ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Fiberglass tepsiler ise ıslak mayo depolama gibi pratik detaylarla sahil yaşam tarzını araca entegre ediyor.

  • İçten Yanmalı “The Machina”: Saf Yarış Ruhu

İçten yanmalı “The Machina”, MINI’nin saf yarış ruhunu taşıyor. Kırmızı-beyaz-siyah renk paleti, geniş çamurluklar, Nürburgring Nordschleife esintili yarış difüzörü ve Can-Am tarzı spoyler, MINI JCW’nin yarış DNA’sını yansıtıyor.

İç mekânda 5 noktalı emniyet kemerleri, ham alüminyum zemin plakaları (hafif ve dayanıklı) ve mumlu kumaş ön panel, ağırlık tasarrufu sağlayarak performansı artırıyor. Her iki modelde de görünür dikişler ve geleneksel kollar mekanik karakteri vurgularken; dış grafikler (sayılar ve geometrik şekiller) ve takla kafesi MINI’nin yarışçı geçmişine saygı duruşu niteliğinde.

  • Sürdürülebilirlik ve Malzeme Kullanımı

The Skeg’in fiberglass panelleri ve The Machina’nın alüminyum bileşenleri, ağırlık tasarrufu ve verimlilik sağlayarak sürdürülebilirliği destekliyor. Bu malzeme seçimleri, fuarın döngüsel ekonomi temasını yansıtarak kaynak tasarrufuna katkıda bulunuyor. Ayrıca, The Skeg’in elektrikli yapısı emisyonları sıfıra indirerek çevresel etkiyi minimize ediyor.

  • MINI X DEUS Yaşam Tarzı Koleksiyonu

MINI x DEUS yaşam tarzı koleksiyonu, Münih’te bulunan MINI Pavillon’da ve seçili satış noktalarında tanıtılacak. Koleksiyon, yüksek kaliteli materyaller ve hikâye anlatımıyla motor sporları kültürünü modern giyimle buluşturuyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı

BYD Türkiye, YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin benzersiz yeteneklerini, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda nefes kesen bir teknoloji şovuyla gözler önüne serdi. Avrupa’da ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen etkinlikte, amfibi -hem suda hem karada hareket edebilen- özellikli YANGWANG U8 göle girerek suda yüzerken, dünyanın en hızlı elektrikli aracı YANGWANG U9 ise 360 derece Tank Dönüşü, zıplama ve dans etme yetenekleriyle izleyenlerin büyük ilgisini topladı. BYD Türkiye, Geleceğin Mobilitesini “Havada, Karada, Suda” temalı etkinliğinde katılımcılara deneyimine sunarak bir kez daha ses getirdi.

Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, otomotiv sektörünün sınırlarını zorlayan teknolojileri, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geleceğin mobilite çözümleriyle küresel ölçekte adından söz ettiriyor. Türkiye’de sunduğu yeniliklerle dikkat çeken BYD Türkiye ise İstanbul’da, markanın sıra dışı modelleriyle unutulmaz bir gösteriye imza attı. Avrupa’da ilk kez BYD Türkiye tarafından düzenlenen özel etkinlikte, “geleceğin mobilitesi” canlı olarak katılımcılara sunuldu.

BYD Türkiye’nin Kemerburgaz’da sıfırdan inşa ettiği özel platformda, BYD’nin lüks segment markası YANGWANG’ın U8 ve U9 modelleri, ileri teknolojiyle bezeli görkemli bir şovun başrolündeydi. Etkinlikte katılımcılar, 17 Eylül’de gerçekleştirilecek TEKNOFEST İstanbul’da sergilenecek olan bu araçları yakından inceleme ve performanslarını tanıklık etme fırsatı buldu.

YANGWANG’ın süperspor modeli U9; yalnızca 2,36 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabilmesiyle dikkatleri üzerine toplarken, özel olarak geliştirilen Track Edition versiyonu ise, Almanya’da gerçekleştirilen testte 472,41 km/s hıza ulaşarak dünyanın en hızlı elektrikli süper otomobili unvanını kazandı. Aynı zamanda zıplama, kendi etrafında 360 derece dönebilme (Tank Dönüşü) ve dans etme gibi sıra dışı yetenekleriyle sahneye çıkan U9, izleyenlere nefes kesen bir şov sundu.

Etkinlikte YANGWANG U8’in off-road versiyonu da benzersiz özelliklerini gözler önüne serdi. Karadan hareket ederek bölgedeki göle giren ve bir süre su üzerinde ilerledikten sonra platforma geri dönen YANGWANG U8, 360 derece Tank Dönüşü yeteneği ve entegre drone teknolojisiyle katılımcılardan tam not aldı.

BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz”          

 BYD’nin DNA’sında teknoloji ve inovasyonun çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, İstanbul’daki teknoloji şovuna ilişkin, şunları söyledi: “BYD, 120 bini aşkın AR-GE mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştirerek, geleceğin teknolojilerini bugünden şekillendiriyor. 2022 yılında fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv markası olan BYD, inovasyon gücü, ileri teknolojiye olan yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonu sayesinde, 2023’ten bu yana yeni enerjili araç üretiminde dünyanın 1 numaralı elektrikli araç üreticisi konumunda yer alıyor.

BYD Türkiye olarak, Ağustos sonu itibarıyla 31 bin 800 adetlik satış performansımızla, binek araç pazarının en hızlı büyüyen markası ve Yeni Enerjili Araç Pazarı’nın lideriyiz.            Türkiye’de ‘Yılın Otomobili’ seçilen SEAL U, pazarın en çok tercih edilen ikinci SUV’u olarak öne çıkıyor. Ayrıca SEAL U DM-i da en çok tercih edilen şarj edilebilir hibrit model olma başarısını gösteriyor.

Yedi farklı modelimizle kısa sürede Türk tüketicisinin güvenini ve beğenisini kazandık. Bu güçlü başlangıç, markamıza duyulan güvenin ve Türkiye pazarındaki elektrikli araçlara yönelik artan ilginin somut bir göstergesi. Türkiye otomobil pazarına “enerji vermeye” ve önümüzdeki dönemde de yeni modellerimizle büyütmeye devam edeceğiz.

BYD Türkiye olarak, markamızın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem veriyoruz. 11 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz bu özel etkinlikte de BYD’nin fütüristik teknolojilerini tanıtma şansı bulduk. YANGWANG U8 ve U9 modellerinin, böylesine kapsamlı bir teknoloji şovuyla Avrupa bölgesinde ilk kez Türkiye’de tanıtılması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu teknolojileri; TEKNOFEST İstanbul’da ve Türkiye’nin belli başlı şehirlerindeki gerçekleştireceğimiz etkinliklerde müşterilerimizle buluşturmayı planlıyoruz. BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz.”

ANGWANG U9

BYD Türkiye’den teknoloji şovuna özenli hazırlık

BYD Türkiye, BYD’nin global teknoloji gücünü ve inovasyon vizyonunu Türkiye’deki tüketicilere göstermek amacıyla düzenlediği etkinlik için yoğun ve titiz bir hazırlık çalışması yürüttü. Etkinlik öncesinde tüm yasal prosedürler tamamlandı ve araçlar büyük bir gizlilik içinde Türkiye’ye getirildi.

Tarihi etkinlik için en uygun alanın belirlenmesi konusunda detaylı analizler yapıldı; bölgedeki göl, su altı dalgıçları tarafından balçık ve sazlıklardan temizlendi. Zorlu arazi koşullarına rağmen platform inşa çalışmaları kararlılıkla sürdürüldü. Böylece BYD Türkiye ekibi, daha önce benzeri yapılmamış bir organizasyonla tarihi bir gösteriye imza attı.

BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor

BYD, batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkıyor. Son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.

ANGWANG U8

YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u

YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.

Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.

Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.

49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.

Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.  

ANGWANG U9

YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu

BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.

Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.

BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.

YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin AR-GE gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Maceracı Ruhlar İçin Hyundai INSTER Cross Satışta

Hyundai Motor Türkiye, A-SUV segmentindeki kompakt elektrikli modeli INSTER’dan sonra INSTER Cross’u da satışa sunarak elektrikli araç pazarındaki varlığını daha da güçlendirdi. 

INSTER Cross, sınıfındaki beklentileri yeniden tanımlayan kendi küçük, marifeti büyük bir elektrikli otomobil. İddialı detaylarla hazırlanan dinamik tasarım, geniş iç mekan ve verimli sürüş özellikleriyle birleşerek segmentinde fark yaratıyor. Güçlü SUV ruhunu da kompakt bir elektrikli şehir otomobiliyle birleştiren INSTER Cross, kardeşi INSTER’dan daha kaslı dururken aynı zamanda kendine özgü jantlarıyla da maceracı ruhlara dokunuyor.

Şehir hayatına uyarlanan INSTER Cross, “Mat Amazon Yeşili“ gövde rengi, benzersiz 17 inç alaşım jantları ve siyah çamurluk kaplamalarıyla beraber tipik bir SUV model olduğunu vurguluyor. Düzleştirilmiş elektrikli araç zemini, kayar arka koltukları ve yüksek tavanlı SUV silüeti ile oldukça geniş bir iç mekan sunan INSTER Cross, A segment bir şehir otomobilinden beklenmeyen bir hacim sunuyor ve bu sayede arkada oturan yolcular geniş diz mesafesinin keyfini sürebiliyor. Ayrıca, daha fazla bagaj hacmi veya arka yolcular için daha fazla diz mesafesi ihtiyacına bağlı olarak, arka koltuklar 16 cm ileri ve geri kaydırılabiliyor.

INSTER Cross, performans açısından da oldukça verimli. Araçla beraber sunulan elektrik motoru, batarya ve menzil açısından kullanıcısının beklentilerini karşılıyor. Kalıcı mıknatıslı senkron motor (PMSM) 84,5 kW (yaklaşık 115 PS) güç ve 147 Nm tork değeriyle sunuluyor. Bu değerlerle beraber otomobil 0-100 km/s hızlanmasını yaklaşık 10,6 saniye içinde tamamlıyor. INSTER Cross’un maksimum hızı ise 150 km/s. Otomobil, 49 kWh kapasite ile birleşik kullanımda (WLTP) yaklaşık 360 km menzil sunarken şehir içindeki kullanımda bu değer daha da artabiliyor. Şarj performansı da beklentileri karşılıyor: DC hızlı şarj desteğiyle %10-%80 şarj süresi yalnızca 30 dakika ve AC şarj ile tam doluluk için ideal süreler sunuyor.

INSTER Cross, aynı zamanda güvenlik donanımlarıyla da öne çıkıyor. Hyundai’nin gelişmiş sürüş destek sistemleriyle donatılan modelde; Ön Çarpışma Önleme Asistanı 1.5, Şerit Takip Asistanı (LFA), Akıllı Hız Sabitleyici (SCC) ve gibi özellikler standart olarak sunuluyor. Bu sistemler, günlük şehir içi kullanımda olduğu kadar uzun yolculuklarda da sürücüye güvenli ve konforlu bir deneyim sağlıyor. Ayrıca, rejeneratif frenleme özelliği sayesinde enerji verimliliği artırılırken, tek pedal sürüş deneyimi (i-Pedal) şehir içi kullanımda pratiklik ve kolaylık sunuyor.

INSTER Cross, “Limon Sarısı” detaylara sahip özel kabartmalı gri kumaş koltuklarla donatılıyor. Bu koltukları ön konsol ve orta konsoldaki limon sarısı vurgular tamamlıyor. Inster Cross ayrıca, konforu artıran gelişmiş bilgi-eğlence ekranı, 10,25 inç dijital gösterge ekranı ve güvenlik donanımlarıyla beraber tam olarak kalabalık şehirlerin en ideal modeli olmaya aday olarak gösteriliyor.

 

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Tesla Mobil Container Store, ilk kez Türkiye’de Akbatı’da

 Türkiye’nin ilk Tesla Mobil Container Store mağazasına ev sahipliği yapıyor. 31 Aralık tarihine kadar ziyaretçiler, Tesla’nın elektrikli araçlarını yakından inceleyip test sürüşleriyle deneyimleme şansı bulacak.  

AVM 14’üncü yılını kutlarken otomobil tutkunlarını heyecanlandıracak özel bir deneyime ev sahipliği yapıyor. 5 Eylül – 31 Aralık tarihleri arasında Türkiye’nin ilk Tesla Mobil Container Store mağazası Akbatı’da konumlanacak. Bu yenilikçi mağaza konsepti, Tesla’nın elektrikli otomobillerini yakından tanımak ve test sürüşü yapmak isteyen ziyaretçiler için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Özel olarak tasarlanan container store’da, markanın elektrikli araçları ve yenilikçi teknolojileri sergilenecek. Ziyaretçiler, uzman ekiplerden bilgi almanın yanı sıra test sürüşleriyle Tesla sürüş deneyimini doğrudan yaşayabilecek.

Bu yıl dönümünde Tesla iş birliğiyle hayata geçirilen proje, Akbatı’nın otomotiv dünyasına açtığı yepyeni bir pencere olarak öne çıkıyor. Tesla Mobil Container Store ise yıl sonuna kadar Akbatı’da ziyaretçilerini bekliyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler