Otomotiv Sektörü
Arabalı seyahatlerin en gözde rotası Ege sahilleri oldu
Yaz sezonuyla birlikte tatil rotalarındaki uçak ve otobüs biletlerindeki yüksek fiyat artışları, arabayla seyahati daha sık tercih edilir hale getirdi. Türkiye’nin lider online ikinci el araç platformu VavaCars da keyifli bir seyahat gerçekleştirmek için ikinci el araca yönelen tatilseverlerin en favori tatil rotalarını derledi. Buna göre yaz aylarında arabalı seyahatlerde en sık kullanılan tatil rotaları, yüzde 64 ile Ege sahilleri oldu.
Yazın tatil planları yaparken, bütçe faktörü sıklıkla en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle yaz sezonunda uçak ve otobüs biletlerindeki ani fiyat artışları, tatilcilere istedikleri rotada seyahat etme konusunda zorluklar yaşatıyor. Bu noktada arabayla seyahat, hem ekonomik hem de esnek bir seçenek olarak öne çıkıyor. Seyahatseverlerin arabalı tatile yöneldiği bu süreçte, Türkiye’nin lider online ikinci el araç platformu VavaCars; uzun yolculuk yapmak isteyenler için “en favori tatil rotalarını” derledi.
VavaCars’ın derlediği verelere göre; yaz aylarında arabalı seyahatlerde Türkiye’de en sık tercih edilen tatil rotası yüzde 64 ile Ege sahilleri oldu. Ege bölgesinde en çok ilgi gören yer yüzde 38 ile Muğla ve ilçeleri (Fethiye, Marmaris, Bodrum, Datça…) olurken, yüzde 24 ile İzmir ve ilçeleri ikinci sırada yer aldı. Herkesin tercihleri ve öncelikleri farklılık gösterse de tatil rotası olarak en sık tercih edilen üçüncü güzergah da yüzde 12 ile Akdeniz’in incisi Antalya oldu. Yüzde 26’lik bir kesim ise tatil için farklı rotları tercih etti.
“Arabayla seyahat tatil deneyimini zenginleştiriyor”
Konu ile ilgili açıklama yapan VavaCars Perakende Grup Başkanı Serdıl Gözelekli, şu ifadeleri kullandı: “Arabayla seyahatin öne çıkmasındaki en önemli etken esnekliktir. Uçak ve otobüs seyahatlerindeki sıkı programlar, zaman kısıtlamaları getirebilir ve tatilinizi sınırlayabilir. Arabayla seyahat etmek ise size rotanızı istediğiniz gibi şekillendirme özgürlüğü verir. Ani duraklamalar, keşfedilmeyi bekleyen noktalar ve manzaralar, tatil deneyiminizi daha da zenginleştirir. Arabayla seyahatin bir diğer avantajı da bagaj konusundaki özgürlüktür. Uçak ve otobüs yolculuklarında sıkı bagaj sınırlamaları tatilcilere ek yük getirebilirken, arabayla seyahatte bu sınırlamalar ortadan kalkar. İhtiyacınız olan her şeyi rahatça yanınıza alabilirsiniz. Tüm bu nedenlerle, tatilcilerin yaz sezonunda arabayla seyahati tercih etmeye yönelmeleri şaşırtıcı değil. Araba, hem ekonomik açıdan daha avantajlı seçenek sunuyor hem de tatilcilerin daha özgürce ve esnek bir şekilde seyahat etmelerine imkan veriyor.”
“Tatil coşkusu, ikinci el araç satışlarına olumlu yansıyor”
Yaz aylarının ikinci el araç pazarında da ciddi bir hareketliliğe yol açtığını söyleyen Serdıl Gözelekli, “Yaz mevsimiyle birlikte dinlenmek isteyenler, yeni rotalar keşfetmek ve unutulmaz anılar biriktirmek için yollara düşüyor. Bu tatil coşkusu, ikinci el araç satışlarını da olumlu yönde etkiliyor. Tatile çıkanlara, seyahat planlarını kendi istekleri doğrultusunda özgürce şekillendirme imkanı sunan arabalar, ikinci el araç pazarının canlanmasına katkı sağlıyor. Tatil rotalarının değişkenliği, insanların kendi ihtiyaçlarına uygun araçları tercih etmelerini gerektiriyor. Bu da ikinci el araçların daha fazla talep görmesine neden oluyor. Müşteri memnuniyetini odağına alan VavaCars olarak, biz de tüm ihtiyaçlara karşılık veren ikinci el araç modellerimizle, seyahatseverlerin keyifli bir tatil deneyimlemelerine olanak yaratıyoruz” ifadelerini kullandı.
Otomotiv Sektörü
Yollardaki elektrikli araçların yüzde 80’i kaskolu
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (SEDDK) elektrikli araçların zorunlu trafik poliçesine uyguladığı yüzde 10’luk indirimin bilinirliğin artması yönünde fayda sağladığını fakat poliçe artışına katkı sunmadığını belirten Demirkan, “8 aylık rakamlara baktığımızda 20 milyon 131 bin aracın zorunlu trafik sigortası (ZTS) poliçesi bulunurken, 151 bin 679 elektrikli aracın ZTS poliçesi mevcut. Kaskoda ise 5 milyon 828 bin 712 aracın poliçe mevcutken, elektrikli araçlarda bu rakam 121 bin 390. Trafiğe çıkan elektrikli araçların tamamında zorunlu trafik sigortası yapılırken, kasko poliçesi tercih edenlerin oranı yüzde 80 seviyesinde.” diye konuştu.
Demirkan, son dönemlerde motosiklet sınıfına giren fakat kapısı ve direksiyonu olan elektrikli araçlar konusuna da değindi. Bu araçların satışının arttığını ve şehir içi trafiğe çıktığına dikkati çeken Demirkan, şunları kaydetti:
“Kayıtlı araç adetlerine bu araçlar da dahil oluyor. Kilovat nedeni ile poliçe zorunluluğu bulunmayan (Araç tipi ruhsat ve trafik tescilinde L6 ve benzerleri) bu araçların SEDDK tarafından zorunlu trafik sigortası kapsamı içerisinde yer almasının ve bu araçlara yüzde 10’luk indirim uygulamasının daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyoruz.”
Demirkan kasko tarafında, sigorta şirketlerinin geçtiğimiz dönemde elektrikli araçlara yönelik ürün ve kampanyalar ile Togg gibi markalara yönelik altyapı hazırladıklarını ve bu doğrultuda poliçe üretimi yaptıklarını anlattı.
“Sektörümüz üretici firmalarla iş birliği içinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor”
Elektrikli araçların kaza yapma sıklığı ile hasar maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bu yıl poliçe fiyatlarının arttığını dile getiren Demirkan, şu bilgileri paylaştı:
“Fiyat kampanyaları azalmakla birlikte, kasko sigortalılık oranında bir gerileme görmüyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin yüzde 80’inin kasko poliçesini geçen yıla göre daha yüksek fiyatlara rağmen yaptıkları anlaşılıyor. Elektrikli araçları çeken çekiciler özel donanımlı olmak zorunda ve bu ilave maliyetler getiriyor. Ayrıca elektrikli araçlarda elektronik ya da bilgisayar ağırlıklı sensörler ile kolayca yanabilen pil alt yapıları mevcut. Bu araçlarda meydana gelebilecek orta ve büyük hasarların neredeyse tamamında araç ya tamamen hasarlanıyor, yanıyor ya da pil nedeni ile onarımları mümkün olmuyor. Son olarak bu araçlara yetkili servis verilmesi konularında da ciddi alt yapı yetersizlikleri bulunuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük iki elektrikli araç markasının tam teşekküllü yetkili servisleri sadece büyük şehirlerde bulunuyor ve tarafımıza onarımlar konusunda sıkıntılarla birlikte ve kuyruk şikayetleri iletiliyor.”
Demirkan elektrikli araçlar ile ilgili en önemli teminatın, araçların özel araçlar ile çekilebileceği, üretimden kaynaklı hatalar ile elektromekanik zararların teminat dışında kalacağına ilişkin düzenlemeler olduğunu belirtti.
Diğer teminatları hatırlatan Demirkan, “Araç pillerindeki eskime ve yıpranma nedeniyle pil kapasitelerindeki azalmalarda yine poliçelerde tanımlanan teminatlardan olmuştu. Ayrıca elektrikli ve konvansiyonel araçların birçoğu artık otonom sürüş ve araç kontrollerini yapabilecek yazılımlar ile yüklü geliyor. Bu konuda yine poliçelerde sorumluluk hacker neticesinde olacak zararların üretici sorumluluğunda olacağı teminat notu ile poliçeler üretiliyor. Sektörümüz bu hasarların yönetimini onarım yerleri, muafiyet ve teminatların yeniden tanımlanması gibi adımlarla yönetmeye çalışıyor. Buna ek olarak sigorta şirketleri üretici firmalar ile konuşarak ağır hasarların onarımı konusunda işbirliği içerisinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor.” dedi.
“Elektrikli araçlarda sorumluluk konusundaki çalışmalar takip ediliyor”
Kaza veya arıza durumunda, sorumluluk konusunda elektrikli araçlarla ilgili özel bir düzenleme hala bulunmuyor. Otonom özellikleri olan, kendi yazılımları ile kaza önleme sistemi bulunan, yüksek teknolojili bu araçların sorumluluklarının arıza ve kaza durumundaki sorumlulukları dünyada da çalışma konusu olmaya devam ediyor.
Demirkan, Türkiye’de olduğu gibi dünyada da elektrikli ve otonom araçların sorumluluğu konusunda çeşitli hukuki tartışmalar olduğunu belirterek, Avrupa Birliği’nde bu konuda bazı direktifler ve düzenlemeler yapıldığını söyledi.
Avrupa Parlamentosu’nda otonom araçları da kapsayan yapay zeka kanununun geçen aylarda kabul edildiği ve taslağın direktif olarak yayımlanmasının beklendiğini anımsatan Demirkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapay zeka kapsamında, otonom araçlardaki kod hataları, araç üreticisinin sensör ve üretim hatalarının tespiti, loglar ve bunların tespiti gibi konular ciddi tartışma ve çalışma konularıdır. Aynı zamanda araçların kullanım ve sürücü bilgilerine ilişkin veri sahipliği, kişisel veri işlenmesi konuları da tüm dünyada tartışılıyor. Bu konuda yine ülkemizde de birçok üniversite, araç üreticileri ile dağıtıcılarının çalışma yaptığını görüyoruz. Bu çalışmalar TSB tarafından yakinen takip edilmekte, somut gelişmeler oldukça değerlendirilmektedir.”
Demirkan, Türk sigorta sektörünün dünyada olduğu gibi oto sigortalarının dinamo etkisi ile gelişimini sürdürdüğünü ifade etti.
Dünyadaki birçok yeniliğin Türk sigorta piyasasında yer bulduğunu anlatan Demirkan, “Yeni nesil teknolojiler elektrikli araçlara hızlı entegre ediliyor. Türkiye’de oto sigortacılığı, kendine özgü düzenlemeleri olan, ürün, içerik, hizmet ve hasar yönetiminde dünyadaki birçok gelişmiş ülke uygulamalarının öncüsü ve değişikliklere çok hızlı adapte olarak rekabet edecek seviyededir. Sektörümüz 2 yıldır gündemimizde olan elektrikli ve otonom araçların yönetilmesi ile mobilite konularında global sektör oyuncularını takip etmenin yanı sıra Türk piyasa koşulları ve hizmet atmosferinde çözüm ve uygulamaları çok hızlı ortaya çıkarıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Otomotiv Sektörü
Hyundai Open Golf Turnuvası Ödülleri Takdim Edildi
Hyundai ve Kemer Golf Kulübü’nün ortaklaşa düzenlediği turnuvanın kazananları ödüllerini aldı. Turnuvaya 200’den fazla sporcu katılırken yarışmacılar birincilik için hünerleri sergiledi.
Şampiyonlara ödüllerini Hyundai Assan ve Kemer Golf Kulübü üst düzey yöneticileri verdi.
Ülkemizdeki sanatsal ve sportif etkinliklerine desteklerini sürdüren Hyundai Assan, 11-12 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Kemer Golf Kulübü ile birlikte özel bir turnuva düzenledi. Yarışmacılar ve onları yalnız bırakmayan sporseverler, ilk olarak 11 Mayıs Cumartesi günü turnuvanın başlangıcına tanık oldular. Hyundai Open Golf Turnuvası, tecrübeli yarışmacılar arasındaki rekabete de sahne oldu. Toplam 14 kategoriden oluşan turnuvaya 200’den fazla sporcu katılırken, kupa töreni ise 12 Mayıs Pazar günü gerçekleştirildi. Hyundai Open Golf Turnuvası 2024 Kadınlar A kategorisinde Fatma Aytaş birinci olurken Erkekler A kategorisinde ise Ayhan Elmas zafere ulaştı. Oldukça heyecanlı ve keyifli geçen Hyundai Open Golf Turnuvası, aynı zamanda sanat ve iş dünyasından ünlü isimleri de bir araya getirdi. Türkiye Golf Federasyonu’nun yönetiminde gerçekleştirilen turnuvanın kupa törenine Hyundai Assan Başkanı Sangsu Kim, Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, Hyundai Assan Satış Direktörü Jong Weon Choi ve diğer üst düzey yöneticiler katılarak ödül törenindeki heyecana ortak oldu. Ayrıca Hyundai Assan, turnuva boyunca yeni elektrikli modelleriyle bir test sürüşü etkinliği de düzenledi. Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan Yeni KONA Elektrik, IONIQ 5 ve IONIQ 6, Kemer Country Golf ziyaretçileri tarafından test edildi.
Hyundai Assan, geleneksel olarak her yıl düzenlenen turnuvalara sponsor olarak sporun çeşitli dallarındaki sürdürülebilirliğini desteklerken aynı zamanda 7’den 70’e herkesin daha fazla sosyalleşmesi adına gerekli girişimlerde bulunmaya devam edecek.
Otomotiv Sektörü
Elektrikli otomobil üreticileri her otomobilden ne kadar kazanıyor?
Otomobil firmaları, elektrikli otomobillere geçişi başarılı bir şekilde yönetmek istiyorlarsa, içten yanmalı motorlu otomobillerde olduğu gibi, elektrikli otomobillerden de para kazanmak zorundalar. Ancak şu ana kadar durum tam tersi. Ne kadar çok elektrik satarlarsa o kadar kırmızıya düşerler. Ve bu küçük bütçelerle ilgili değil.
FCA’nın (Fiat-Chrysler) eski başkanı Sergio Marchionne’nin 2014 yılında Amerikalı müşterilere elektrikli Fiat 500’ü satın almamaları için yalvardığını hatırlıyor musunuz? Kulağa mantıksız geliyor ama sonuçta bir mantığı vardı. Ve geri döndürülemez. Şirket, emisyon yasaları nedeniyle Kaliforniya pazarına pille çalışan 500’ün ilk neslini sunmak zorunda kaldı, ancak satılan her ünite için 20.000 dolar yeniden işlendi. Maliyet katili olduğu bilinen Marchionne bundan kesinlikle hoşlanmadı. Ne yazık ki, o zamandan bu yana tam on yıl geçmesine rağmen elektrikli otomobillerin menzili muazzam bir hızla arttı, performansları ve menzilleri arttı, şarj hızları arttı ama hâlâ karlı değiller. Basitçe, üretimleri kârsızdır.
Tesla dışında herkes kaybeder
Bu, Amerikan analitik şirketi BCG’nin (Boston Consulting Group) son çalışmasıyla kanıtlanmıştır. Ortalama olarak elektrikli otomobil üreticilerinin satılan her 50.000 dolarlık elektrikli otomobilden yaklaşık 6.000 dolar kaybettiğini iddia ediyor. Bu yaklaşık yüzde 12’lik bir negatif marj anlamına geliyor. Tabii bu her marka için geçerli değil. Yeni üretim süreçleri ve emisyon kredilerinin satışı sayesinde Tesla karada kalabilir ancak diğer otomobil şirketleri elektrikli arabalarla umutsuzca kırmızıdalar. Bazıları bunu gizlemiyor bile. Böyle bir Rivian, her arabaya 33.000 dolar, Ford’a 36.000 dolar ve Lucid’e inanılmaz bir 433.000 dolar harcadığını itiraf etti.
Bu nedenle Ford yakın zamanda F-150 Lightning pikapının üretimini sınırladı ve diğer üreticiler de hırslarını sınırlıyor. Toyota, elektrikli otomobillerden kaynaklanan kayıplardan daha ucuz olacağı için yönetmeliklere uymak için emisyon tahsisatları satın almayı tercih edeceğini söyledi. Boston Consulting Group’tan Andrew Loh, “Üreticiler yeni nesil elektrikli otomobillerden para kazanamıyorsa, bir şeylerin değişmesi gerekecek” dedi. Otomobil şirketlerinin, elektrikli otomobillerden gerçekten para kazanmalarını sağlayacak bir verimlilik düzeyine ve üretim ölçeğine ulaşacakları inancıyla yatırım yapmaya devam etme “midesine” ne kadar süre sahip olacaklarının şüpheli olduğunu da sözlerine ekledi.
Bağlanmanız gerekiyor
BCG’ye göre üreticiler müşteri beklentilerini karşılayacak teknolojiye sahip olsalar da bunun karlı olacağından emin değiller. Son araştırmalara göre müşteriler, fiyatı 50.000 dolara kadar olan, tek şarjla 560 km yol kat edebilen ve 20 dakikadan fazla şarj edilemeyen elektrikli otomobiller istiyor. BCG’ye göre bugün bu kriterleri yalnızca Hyundai Ioniq 6 karşılıyor ve onu Tesla 3 yakından takip ediyor. BCG, çözümü bağlantılı otomobil şirketlerinde görüyor. Boston Consulting Group analisti Brian Collie, “EV üreticileri ve tedarikçileri arasındaki ortaklıklar karlılık açısından kritik önem taşıyor” dedi.
“Çok fazla ön yatırım var ve hem üreticilerin hem de tedarikçilerin kendi başlarına üstlenmek zorunda oldukları çok fazla bireysel risk var” dedi. “Ortaklıklar ve ortak girişimler, daha büyük ölçeğe ve daha fazla tasarrufa ulaşmanın yoludur.” Bu, maliyetleri yarıya indirebilir ancak BCG, EV başına 3.000 dolarlık bir kayıp tahmin ederek bunun yine de yeterli olmayacağını söylüyor. Altı çizilen ve hesaplanan bu, otomobil şirketlerinin elektrikli otomobillerden kaynaklanan zararlarını birkaç yıl daha içten yanmalı motorlu otomobillerin satışından elde edilecek kârla ödeyecekleri anlamına geliyor. Ancak süresiz olarak yapılamaz.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel4 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Elektrikli Ticari1 yıl önce
Etrak Mühendislik Sivas’ta elektrikli bahçe traktörü üretecek