Connect with us

Genel

Cem Bölükbaşı, FIA Formula 2’ye Giden İlk Türk Yarış Pilotu Oldu

Başarılı yarış pilotu Cem Bölükbaşı, FIA Formula 2 Şampiyonası’nda yarışacak ilk Türk yarış pilotu olarak tarihe geçiyor. 

Espor dünyasından gerçek Formula yarışlarına geçen hikayesiyle dünyada bir ilk olan Bölükbaşı, 2022 FIA Formula 2 sezonu için Charouz Racing System takımıyla anlaştığını duyurdu. Şampiyona Mart ayında Bahreyn pistinde başlıyor. 

 

Espor dünyasında 2017’den bu yana kazandığı şampiyonlukların ardından, profesyonel yarış kariyerinde yalnızca iki seneyi geride bırakan başarılı milli yarış pilotumuz Cem Bölükbaşı, Formula serilerinde kariyer basamaklarını tırmanmaya devam ediyor. Bölükbaşı, bugün İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında FIA Formula 2 2022 Şampiyonası’nda Çek takım Charouz Racing System ile yarışacağını açıkladı.

 

FIA Formula 2 Şampiyonası’na, ana sponsor kripto para borsası ICRYPEX’in yanı sıra Kuzu Grup, Zorlu Enerji, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Rixos, Gentaş ve TEM Agency’nin desteğiyle çıkan ve Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun (TOSFED) da desteklediği milli sporcu Cem Bölükbaşı, her hafta sonu iki yarış olarak gerçekleşen seride toplam 14 hafta boyunca ülkemizi temsil edecek. 2022 sezonu, Formula 2’nin 2017’deki başlangıcından bu yana en uzun takvim olarak dikkat çekiyor.

Espordan gerçek pistlere tarihi başarıya imza atan dünyadaki ilk yarış pilotu

Cem Bölükbaşı bu gelişme ile, Türkiye motor sporları tarihinde Formula 2’de yarışan ilk Türk yarış pilotu olurken, aynı zamanda espor dünyasından gelip bu seviyede sanaldan gerçeğe uzanan bir başarı hikayesine imza atan dünyadaki ilk yarışçı olarak da tarihe geçti.

 

Başarılı sporcumuz Formula 2 Şampiyonası’ndaki ilk yarışına Mart ayında Bahreyn Pisti’nde çıkacak. Bölükbaşı, Formula 1 Dünya Şampiyonası ile aynı hafta sonu ve aynı pistlerde gerçekleşen Formula 2 Şampiyonası’nda toplam 28 yarışta pistte zafer peşinde koşacak.

“Hedefim Formula 1’de yarışan ilk Türk olmak”

Espor dünyasından Formula 1’e geçen dünyadaki ilk yarış pilotu olma hedefi için çok önemli bir atmayı başardığını belirten Cem Bölükbaşı şöyle konuştu:

“Benim için inanılmaz bir gelişme bu. Sanal yarışlarda binlerce saat antrenman yapıp, Formula 1 Espor yarışlarında dünya şampiyonlukları kazanırken hayalimde hep bir gün gerçek yarış pistlerinde de yeteneklerimi gösterebileceğim düşüncesi vardı. Son iki yılda çeşitli şampiyonalarda elde ettiğim başarılarla bunu kanıtladığımı düşünüyorum. En son çıktığım Euroformula Open şampiyonası oldukça başarılı geçti. 15 yarışta 8 kez podyuma çıktım ve 2 yarışı da birinci bitirdim. Simulasyonda yaptığım antrenmanların yarış kariyerimde çok büyük katkısı oldu. İlk kez kullandığım araçlarda podyuma çıkmayı başardım. Şimdi ise sadece birkaç hafta önce ilk defa resmi test sürüşlerine çıktığım Formula 2 aracıyla tam sezon FIA Formula 2 Şampiyonası’nda yarışacağım. Bu yolculukta hayallerime benim kadar inanan başta ailem, ajansım TEM Agency ve ana destekçim ICRYPEX’in yanı sıra Kuzu Grup, Zorlu Enerji, Go Türkiye, Rixos, Gentaş’a; yine destekleriyle yanımda olan TOSFED’e çok teşekkür ederim.  Bu destekler olmasa bu noktaya gelemezdim. Şimdi bir an önce Charouz Racing System ile sezona başlamak için sabırsızlanıyorum. Yarış kariyerime, Türkiye ve dünya motor sporları tarihine yeni rekorlar eklemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.”

 

“Cem Türk otomobil sporları tarihinde çok önemli bir kapıyı aralıyor”

TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı, “Cem Bölükbaşı, 10 yılı aşkın bir süredir yakından takip ettiğimiz başarılı ve genç bir sporcumuz. Tek koltuklu otomobil yarışları, hepimizin yakından bildiği üzere, ancak maddi ve manevi ciddi destekle ilerlenebilen bir alan. Cem’in Formula 1 Espor alanından gelmesiyle, “sanaldan gerçeğe” uzanan hikayesi, yurtiçi ve yurtdışında da özellikle Formula 1 yönetimi tarafından yakından takip ediliyor. Örnek bir genç sporcumuz olan Cem Bölükbaşı, şimdi Formula 2’ye çıkarak Türk otomobil sporları tarihi açısından çok önemli bir kapıyı aralıyor. Cem’i Formula 2’de görmeyi çok arzuluyorduk. Bu noktada milli, sporcumuzun maddi ve manevi olarak artan bir eğriyle desteklenmesi çok önemli. Biz de Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu olarak kendisini her anlamda destekliyoruz. Formula 1’e uzanabileceği bu yolda, Cem’in hepimizi gururlandırmaya devam edeceğine yürekten inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

 

Charouz Racing System kurucusu Antonín Charouz, “Formula 2 takımımızda Cem gibi muhteşem bir pilota koltuk vermekten mutluluk duyuyoruz. Onun için zorlu ve heyecan verici yeni bir deneyim olacak, ancak şu ana kadarki kariyerinde en rekabetçi ve zorlu Formula 1 besleyici (alt) kategorilerinde bile ne kadar hızlı şekilde öğrendiğini ve iyi sonuçlar elde edebildiğini gösterdi. Önümüzde 14 yarışlık uzun ve zorlu bir sezon var; bu Cem için çok önemli bir fırsat alanı. Takım olarak biz de ona en iyi aracı sağlamak ve öğrenme yolculuğunda ona en iyi şekilde rehberlik etmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi.

Cem Bölükbaşı’nın kariyer yönetimini üstlenen TEM Agency kurucusu Temuçin Ünalp ise “Dünyada bir ilke imza atıyoruz. Espordan gelen bir gamer, dünyanın en büyük motor sporları organizasyonu olan Formula 1’in bir alt klasmanında yarışıyor. Bu şimdiye kadar inanılmaz bir başarı. Formula 2’de iki sezon yarıştıktan sonra Formula 1’e çıkan ilk Türk olmayı hedefliyoruz. Bu hedef zor olsa da mümkün olabileceğini herkese göstermek istiyoruz. Zor çünkü Formula’da yetenek tek başına yeterli değil, sürücü olarak takımı finanse etmeniz gerekiyor. Bunun için de bugüne kadar olduğu gibi kurum ve markalarımızın desteği ile ilerleyebiliyoruz. Böyle bir dönemde bize inanıp zoru başarmamızı sağlayan herkese çok teşekkürler, daha yeni başlıyoruz” dedi.

 

Cem Bölükbaşı’nın Formula 2 kariyerindeki ana sponsor olan kripto para borsası ICRYPEX CEO’su Gökalp İçer, “Cem’in hikayesine geçtiğimiz yıl Eylül ayında Euroformula Open serisinde ana sponsor olarak ortak olduk. Cem’in sanal pistlerden gerçek pistlere uzanan bu kariyerinde yer almaktan büyük gurur duyuyoruz. Formula 3 Asya Serisi’ndeki başarılarının ardından Euroformula Open’daki zaferleri kariyerinin gideceği noktayı çok net gösteriyor. ICRYPEX olarak bizler hem Formula 2 resmi test sürecinde hem de Formula 2’ye dahil olduğu bu süreçte Cem’in ana sponsoru olmak istedik. Cem’in bu sezon yarışacağı 28 yarışın tümünde önemli başarılar elde edeceğine inanıyoruz. Bu başarıların tümünde ICRYPEX olarak yanındayız ve ilk Formula 2 sezonunda kendisine başarılar diliyoruz” dedi.

 

FIA Formula 2 Şampiyonası yarış takvimi

18-20 Mart’ta Bahreyn Uluslararası Pisti’nde başlayan F2 2022 Şampiyonası, 14 hafta boyunca sırasıyla Cidde, Imola, Barselona, Monte-Carlo, Bakü, Silverstone, Spielberg, Budapeşte, Spa-Francorchamps, Zandvoort, Monza ve Sochi pistlerinde gerçekleşen yarışlarla devam edecek. Formula 1 ile aynı takvime sahip olan şampiyonanın finali 18-20 Kasım 2022 tarihlerinde Yas Marina pistindeki finalle sonlanacak.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler