Connect with us

Otomotiv Sektörü

DS Automobiles’den çok özel gurme valizi

“DS Gurme Valizi” üzerinden seyahat deneyimini zenginleştirerek sürdürüyor. Tasarımı DS AUTOMOBILES STUDIO PARIS’e, üretimi La Malle Bernard’a ait olan gurme valizleri, Fransız seyahat tasarımının yansıması niteliğini taşıyor.

DS Automobiles, Fransız seyahat sanatının olmazsa olmazı olan gastronomiyi onurlandırmayı sürdürüyor. Parisli marka, yeni tasarladığı özel gurme valizlerini, DS 4 ESPRIT DE VOYAGE ve DS 7 ESPRIT DE VOYAGE lansmanı kapsamında seyahatseverlerin beğenisine sunuyor. Bu özel gurme valizleri, seyahate estetik ve kültürel bir anlayışla yaklaşan DS Automobiles ve La Malle Bernard iş birliğiyle vücut buldu. Bu yeni ve zarif dokunuş, şıklığı ve estetik anlayışını öne çıkarmak için Michelin yıldızlı şef Julien Dumas ile birlikte geliştirildi. Fransız yaşam tarzını yansıtan DS Gurme Valizleri, yol deneyiminden daha fazla mükemmellik, özgünlük ve kalite bekleyenler için seyahat sırasında yerel kültürlerin keşfedilmesine ve buluşmalara önayak oluyor.

Fransız seyahat sanatını yansıtan bu özel valizlerin, paylaşıma yönelik tasarlandığını belirten DS Automobiles CEO’su Béatrice Foucher, “Burada, gastronomiyi var eden yerel üreticilere destek olmak amacıyla valizlerin farklı malzemeler taşımasını amaçladık. DS Gurme Valizleri, arkadaş buluşmalarınızı, Fransız mirasının temel unsurunun, mükemmelliğe ulaştığı bir atmosferde gerçekleştirmenizi sağlıyor” dedi.

ds-automobiles-gurme-valizi-2.jpg

DS DESIGN STUDIO PARIS, Julien Dumas ve La Malle Bernard tarafından tasarlanan DS Automobiles Gurme Valizleri’nde, dış kısmı kaplayan nappa deri başta olmak üzere, birinci sınıf malzemeler uygulanırken, iç kısımda ise kavak ağacının kullanıldığı fıçılardan yapılmış bölmeler için ESPRIT DE VOYAGE Koleksiyonu’nun Alcantara® döşemesiyle aynı renk olan İnci Grisi rengi tercih edildi. ESPRIT DE VOYAGE kabartma imzası ise ürünün bir diğer dikkat çekici özelliği olarak öne çıkıyor. Diğer detaylarda, profesyonelce tasarlanmış tutma yerlerindeki Clous de Paris kabartmalı kısımlar, nikel kaplama mücevher tokalar ve elle dikilmiş deri kayışlar dikkat çekiyor. DS Automobiles’ın gastronomi elçisi Michelin-yıldızlı Şef Julien Dumas, tasarım aşamasında etkin bir rol oynadı. İş birliğinin diğer kolundaki La Malle Bernard’ın zanaatkar çalışanları tarafından tasarlanan her bir valiz üzerinde uzun bir süre boyunca özenle çalışıldı.

DS 7 aracında kullanılan bu gurme valizlerinin mükemmel bir çalışma aracı olduğunu söyleyen DS Automobiles Gastronomi Elçisi Julien Dumas, “Benzersiz bir uzmanlığa sahip olan üreticilerle düzenli olarak bir araya geliyorum. Değerlendirmelerimize dayanarak çalışmalarda kullandığım ürünleri geri getiriyorum. Ardından, Hotel Saint James Paris’te bulunan Restaurant Bellefeuille’ün mutfağında, bunları mümkün olan en doğal şekilde çevreye duyarlı bir yaklaşımla birebir uyguluyorum” sözlerine yer verdi.

Çok sayıda saklama bölmesi ve fonksiyonel aksesuarları bulunan DS Gurme Valizleri’nde;

  • Üç deney tüpü,
  • Bir zeytinyağı şişesi,
  • İki büyük kavanoz,
  • Altı küçük kavanoz,
  • Ceviz ağacından kesme tahtası,
  • Çatal bıçak üreticisi Patrick Bonneta tarafından üretilmiş soyma bıçağı,
  • Bal kaşığı,
  • Tirbuşon,
  • Not defteri ve kalem yer alıyor.

Bu valizleri tasarlarken, farklı malzemeleri ve üreticilere gerçekleştirdiği ziyaretleri dikkate aldığını sözlerine ekleyen DS Automobiles Gastronomi Elçisi Julien Dumas, “Massif Central’dan aldığım kavrulmuş ceviz yağını doldurmak için yağ şişesini, kurutulmuş ve tütsülenmiş alabalık ve deniz yosunu havyarı için kavanozları, Alexander biberi, kurutulmuş deniz yosunu ve taze otlar için deney tüplerini kullandım. Kavanozları, Paris bölgesinden ve Brittany’den, özellikle Jean-Marie ve Valérie Pédron’dan deniz yosunu tartarı, kurutulmuş alabalık, kurutulmuş deniz tarağı ve elma sirkesini geri getirmek için kullandım” dedi.

Efsanevi marka La Malle Bernard

DS Gurme Valizleri, dünyanın en eski kutu ve valiz üreticilerini bünyesinde bulunduran ve halen Fransa’da faaliyet gösteren La Malle Bernard tarafından imal edildi. Üzerinde ise Fransa devleti tarafından kabul gördüğü için verilen Entreprise du Patrimoine Vivant damgası bulunuyor. Markanın ilk kuruluş adımı, Jules Bernard ve Caroline Simon’ın, Louvre’un çok katlı mağazalarında çalıştıktan sonra, uzmanlıklarını 1846’da Paris’te kurulan bir atölyede sergilemeleriyle atıldı. La Malle Bernard, 20. yüzyılın başında, her şekildeki eşyayı taşımak ve sunmak için tasarlanan siyah kaplamalı valizleriyle tanındı. La Malle Bernard 1930’larda otomobil modellerinde tavan ve bagajlarında kullanılmak üzere otomobil sandığı yapımında uzmanlaştı. Bu sandıklar, kişiye özel olarak ve gövde aksamıyla aynı renkte kanvas kumaşından imal ediliyordu. İçinde ise en fazla iki valiz bulunuyordu. Bu tasarım, yolcuların sandığı, aracın arka kısmına güvenli bir şekilde bağlı bırakmalarına ve korunan iki valizi içinden kolaylıkla çıkarmalarına imkân veriyordu. Geleneksel bir aile işletmesi olan La Malle Bernard’ın Paris’te bir mağazası ve Normandiya’da atölyeleri bulunuyor.

DS Gurme Valizleri’nin ultra özel koleksiyonu, DS Automobiles yaşam tarzı butiğinde, yakın zamanda, zevkine ve lüksüne düşkün müşterilerin beğenisine sunulacak. Her bir valiz, müşterinin aracına göre uyarlanabilir olmasıyla birlikte isteğe göre, üzerine isminin baş harfleri yazılabilir olacak.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Yollardaki elektrikli araçların yüzde 80’i kaskolu

Sessiz ve çevre dostu olmalarıyla bilinen elektrikli araçların sayısı her geçen gün artıyor. Bu araçların kasko ve trafik sigortası durumunu  değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Balkır Demirkan, yeni çıkan modeller ve kullanıcı ilgisine paralel olarak penetrasyonun arttığını ifade etti.

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (SEDDK) elektrikli araçların zorunlu trafik poliçesine uyguladığı yüzde 10’luk indirimin bilinirliğin artması yönünde fayda sağladığını fakat poliçe artışına katkı sunmadığını belirten Demirkan, “8 aylık rakamlara baktığımızda 20 milyon 131 bin aracın zorunlu trafik sigortası (ZTS) poliçesi bulunurken, 151 bin 679 elektrikli aracın ZTS poliçesi mevcut. Kaskoda ise 5 milyon 828 bin 712 aracın poliçe mevcutken, elektrikli araçlarda bu rakam 121 bin 390. Trafiğe çıkan elektrikli araçların tamamında zorunlu trafik sigortası yapılırken, kasko poliçesi tercih edenlerin oranı yüzde 80 seviyesinde.” diye konuştu.

Demirkan, son dönemlerde motosiklet sınıfına giren fakat kapısı ve direksiyonu olan elektrikli araçlar konusuna da değindi. Bu araçların satışının arttığını ve şehir içi trafiğe çıktığına dikkati çeken Demirkan, şunları kaydetti:

“Kayıtlı araç adetlerine bu araçlar da dahil oluyor. Kilovat nedeni ile poliçe zorunluluğu bulunmayan (Araç tipi ruhsat ve trafik tescilinde L6 ve benzerleri) bu araçların SEDDK tarafından zorunlu trafik sigortası kapsamı içerisinde yer almasının ve bu araçlara yüzde 10’luk indirim uygulamasının daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyoruz.”

Demirkan kasko tarafında, sigorta şirketlerinin geçtiğimiz dönemde elektrikli araçlara yönelik ürün ve kampanyalar ile Togg gibi markalara yönelik altyapı hazırladıklarını ve bu doğrultuda poliçe üretimi yaptıklarını anlattı.

“Sektörümüz üretici firmalarla iş birliği içinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor”

Elektrikli araçların kaza yapma sıklığı ile hasar maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bu yıl poliçe fiyatlarının arttığını dile getiren Demirkan, şu bilgileri paylaştı:

“Fiyat kampanyaları azalmakla birlikte, kasko sigortalılık oranında bir gerileme görmüyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin yüzde 80’inin kasko poliçesini geçen yıla göre daha yüksek fiyatlara rağmen yaptıkları anlaşılıyor. Elektrikli araçları çeken çekiciler özel donanımlı olmak zorunda ve bu ilave maliyetler getiriyor. Ayrıca elektrikli araçlarda elektronik ya da bilgisayar ağırlıklı sensörler ile kolayca yanabilen pil alt yapıları mevcut. Bu araçlarda meydana gelebilecek orta ve büyük hasarların neredeyse tamamında araç ya tamamen hasarlanıyor, yanıyor ya da pil nedeni ile onarımları mümkün olmuyor. Son olarak bu araçlara yetkili servis verilmesi konularında da ciddi alt yapı yetersizlikleri bulunuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük iki elektrikli araç markasının tam teşekküllü yetkili servisleri sadece büyük şehirlerde bulunuyor ve tarafımıza onarımlar konusunda sıkıntılarla birlikte ve kuyruk şikayetleri iletiliyor.”

Demirkan elektrikli araçlar ile ilgili en önemli teminatın, araçların özel araçlar ile çekilebileceği, üretimden kaynaklı hatalar ile elektromekanik zararların teminat dışında kalacağına ilişkin düzenlemeler olduğunu belirtti.

Diğer teminatları hatırlatan Demirkan, “Araç pillerindeki eskime ve yıpranma nedeniyle pil kapasitelerindeki azalmalarda yine poliçelerde tanımlanan teminatlardan olmuştu. Ayrıca elektrikli ve konvansiyonel araçların birçoğu artık otonom sürüş ve araç kontrollerini yapabilecek yazılımlar ile yüklü geliyor. Bu konuda yine poliçelerde sorumluluk hacker neticesinde olacak zararların üretici sorumluluğunda olacağı teminat notu ile poliçeler üretiliyor. Sektörümüz bu hasarların yönetimini onarım yerleri, muafiyet ve teminatların yeniden tanımlanması gibi adımlarla yönetmeye çalışıyor. Buna ek olarak sigorta şirketleri üretici firmalar ile konuşarak ağır hasarların onarımı konusunda işbirliği içerisinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor.” dedi.

“Elektrikli araçlarda sorumluluk konusundaki çalışmalar takip ediliyor”

Kaza veya arıza durumunda, sorumluluk konusunda elektrikli araçlarla ilgili özel bir düzenleme hala bulunmuyor. Otonom özellikleri olan, kendi yazılımları ile kaza önleme sistemi bulunan, yüksek teknolojili bu araçların sorumluluklarının arıza ve kaza durumundaki sorumlulukları dünyada da çalışma konusu olmaya devam ediyor.

Demirkan, Türkiye’de olduğu gibi dünyada da elektrikli ve otonom araçların sorumluluğu konusunda çeşitli hukuki tartışmalar olduğunu belirterek, Avrupa Birliği’nde bu konuda bazı direktifler ve düzenlemeler yapıldığını söyledi.

Avrupa Parlamentosu’nda otonom araçları da kapsayan yapay zeka kanununun geçen aylarda kabul edildiği ve taslağın direktif olarak yayımlanmasının beklendiğini anımsatan Demirkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapay zeka kapsamında, otonom araçlardaki kod hataları, araç üreticisinin sensör ve üretim hatalarının tespiti, loglar ve bunların tespiti gibi konular ciddi tartışma ve çalışma konularıdır. Aynı zamanda araçların kullanım ve sürücü bilgilerine ilişkin veri sahipliği, kişisel veri işlenmesi konuları da tüm dünyada tartışılıyor. Bu konuda yine ülkemizde de birçok üniversite, araç üreticileri ile dağıtıcılarının çalışma yaptığını görüyoruz. Bu çalışmalar TSB tarafından yakinen takip edilmekte, somut gelişmeler oldukça değerlendirilmektedir.”

Demirkan, Türk sigorta sektörünün dünyada olduğu gibi oto sigortalarının dinamo etkisi ile gelişimini sürdürdüğünü ifade etti.

Dünyadaki birçok yeniliğin Türk sigorta piyasasında yer bulduğunu anlatan Demirkan, “Yeni nesil teknolojiler elektrikli araçlara hızlı entegre ediliyor. Türkiye’de oto sigortacılığı, kendine özgü düzenlemeleri olan, ürün, içerik, hizmet ve hasar yönetiminde dünyadaki birçok gelişmiş ülke uygulamalarının öncüsü ve değişikliklere çok hızlı adapte olarak rekabet edecek seviyededir. Sektörümüz 2 yıldır gündemimizde olan elektrikli ve otonom araçların yönetilmesi ile mobilite konularında global sektör oyuncularını takip etmenin yanı sıra Türk piyasa koşulları ve hizmet atmosferinde çözüm ve uygulamaları çok hızlı ortaya çıkarıyor.” değerlendirmesinde bulundu. ​​​​​​​

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai Open Golf Turnuvası Ödülleri Takdim Edildi

Hyundai ve Kemer Golf Kulübü’nün ortaklaşa düzenlediği turnuvanın kazananları ödüllerini aldı. Turnuvaya 200’den fazla sporcu katılırken yarışmacılar birincilik için hünerleri sergiledi.

Şampiyonlara ödüllerini Hyundai Assan ve Kemer Golf Kulübü üst düzey yöneticileri verdi.

Ülkemizdeki sanatsal ve sportif etkinliklerine desteklerini sürdüren Hyundai Assan, 11-12 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Kemer Golf Kulübü ile birlikte özel bir turnuva düzenledi. Yarışmacılar ve onları yalnız bırakmayan sporseverler, ilk olarak 11 Mayıs Cumartesi günü turnuvanın başlangıcına tanık oldular. Hyundai Open Golf Turnuvası, tecrübeli yarışmacılar arasındaki rekabete de sahne oldu. Toplam 14 kategoriden oluşan turnuvaya 200’den fazla sporcu katılırken, kupa töreni ise 12 Mayıs Pazar günü gerçekleştirildi. Hyundai Open Golf Turnuvası 2024 Kadınlar A kategorisinde Fatma Aytaş birinci olurken Erkekler A kategorisinde ise Ayhan Elmas zafere ulaştı. Oldukça heyecanlı ve keyifli geçen Hyundai Open Golf Turnuvası, aynı zamanda sanat ve iş dünyasından ünlü isimleri de bir araya getirdi. Türkiye Golf Federasyonu’nun yönetiminde gerçekleştirilen turnuvanın kupa törenine Hyundai Assan Başkanı Sangsu Kim, Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, Hyundai Assan Satış Direktörü Jong Weon Choi ve diğer üst düzey yöneticiler katılarak ödül törenindeki heyecana ortak oldu. Ayrıca Hyundai Assan, turnuva boyunca yeni elektrikli modelleriyle bir test sürüşü etkinliği de düzenledi. Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan Yeni KONA Elektrik, IONIQ 5 ve IONIQ 6, Kemer Country Golf ziyaretçileri tarafından test edildi.

Hyundai Assan, geleneksel olarak her yıl düzenlenen turnuvalara sponsor olarak sporun çeşitli dallarındaki sürdürülebilirliğini desteklerken aynı zamanda 7’den 70’e herkesin daha fazla sosyalleşmesi adına gerekli girişimlerde bulunmaya devam edecek.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Elektrikli otomobil üreticileri her otomobilden ne kadar kazanıyor?

Otomobil firmaları, elektrikli otomobillere geçişi başarılı bir şekilde yönetmek istiyorlarsa, içten yanmalı motorlu otomobillerde olduğu gibi, elektrikli otomobillerden de para kazanmak zorundalar. Ancak şu ana kadar durum tam tersi. Ne kadar çok elektrik satarlarsa o kadar kırmızıya düşerler. Ve bu küçük bütçelerle ilgili değil.

FCA’nın (Fiat-Chrysler) eski başkanı Sergio Marchionne’nin 2014 yılında Amerikalı müşterilere elektrikli Fiat 500’ü satın almamaları için yalvardığını hatırlıyor musunuz? Kulağa mantıksız geliyor ama sonuçta bir mantığı vardı. Ve geri döndürülemez. Şirket, emisyon yasaları nedeniyle Kaliforniya pazarına pille çalışan 500’ün ilk neslini sunmak zorunda kaldı, ancak satılan her ünite için 20.000 dolar yeniden işlendi. Maliyet katili olduğu bilinen Marchionne bundan kesinlikle hoşlanmadı. Ne yazık ki, o zamandan bu yana tam on yıl geçmesine rağmen elektrikli otomobillerin menzili muazzam bir hızla arttı, performansları ve menzilleri arttı, şarj hızları arttı ama hâlâ karlı değiller. Basitçe, üretimleri kârsızdır.

Tesla dışında herkes kaybeder

Bu, Amerikan analitik şirketi BCG’nin (Boston Consulting Group) son çalışmasıyla kanıtlanmıştır. Ortalama olarak elektrikli otomobil üreticilerinin satılan her 50.000 dolarlık elektrikli otomobilden yaklaşık 6.000 dolar kaybettiğini iddia ediyor. Bu yaklaşık yüzde 12’lik bir negatif marj anlamına geliyor. Tabii bu her marka için geçerli değil. Yeni üretim süreçleri ve emisyon kredilerinin satışı sayesinde Tesla karada kalabilir ancak diğer otomobil şirketleri elektrikli arabalarla umutsuzca kırmızıdalar. Bazıları bunu gizlemiyor bile. Böyle bir Rivian, her arabaya 33.000 dolar, Ford’a 36.000 dolar ve Lucid’e inanılmaz bir 433.000 dolar harcadığını itiraf etti. 

Bu nedenle Ford yakın zamanda F-150 Lightning pikapının üretimini sınırladı ve diğer üreticiler de hırslarını sınırlıyor. Toyota, elektrikli otomobillerden kaynaklanan kayıplardan daha ucuz olacağı için yönetmeliklere uymak için emisyon tahsisatları satın almayı tercih edeceğini söyledi. Boston Consulting Group’tan Andrew Loh, “Üreticiler yeni nesil elektrikli otomobillerden para kazanamıyorsa, bir şeylerin değişmesi gerekecek” dedi. Otomobil şirketlerinin, elektrikli otomobillerden gerçekten para kazanmalarını sağlayacak bir verimlilik düzeyine ve üretim ölçeğine ulaşacakları inancıyla yatırım yapmaya devam etme “midesine” ne kadar süre sahip olacaklarının şüpheli olduğunu da sözlerine ekledi.

Bağlanmanız gerekiyor

BCG’ye göre üreticiler müşteri beklentilerini karşılayacak teknolojiye sahip olsalar da bunun karlı olacağından emin değiller. Son araştırmalara göre müşteriler, fiyatı 50.000 dolara kadar olan, tek şarjla 560 km yol kat edebilen ve 20 dakikadan fazla şarj edilemeyen elektrikli otomobiller istiyor. BCG’ye göre bugün bu kriterleri yalnızca Hyundai Ioniq 6 karşılıyor ve onu Tesla 3 yakından takip ediyor. BCG, çözümü bağlantılı otomobil şirketlerinde görüyor. Boston Consulting Group analisti Brian Collie, “EV üreticileri ve tedarikçileri arasındaki ortaklıklar karlılık açısından kritik önem taşıyor” dedi.

“Çok fazla ön yatırım var ve hem üreticilerin hem de tedarikçilerin kendi başlarına üstlenmek zorunda oldukları çok fazla bireysel risk var” dedi. “Ortaklıklar ve ortak girişimler, daha büyük ölçeğe ve daha fazla tasarrufa ulaşmanın yoludur.” Bu, maliyetleri yarıya indirebilir ancak BCG, EV başına 3.000 dolarlık bir kayıp tahmin ederek bunun yine de yeterli olmayacağını söylüyor. Altı çizilen ve hesaplanan bu, otomobil şirketlerinin elektrikli otomobillerden kaynaklanan zararlarını birkaç yıl daha içten yanmalı motorlu otomobillerin satışından elde edilecek kârla ödeyecekleri anlamına geliyor. Ancak süresiz olarak yapılamaz.

Continue Reading

Popüler