Connect with us

Otomotiv Sektörü

Elektrikli Araçlar İçin Acilen Bir Pazarlama Stratejisi Oluşturulmalı!

Yıla hızlı bir giriş yapan otomotiv satış sonrası pazarı, tüm gücüyle elektrikli ve otonom otomobiller için yatırım yapmaya devam ediyor. Elektrikli araçların Türkiye’deki gelişimi ve dağılımını çok yakından takip ettiklerini söyleyen OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, “Sektördeki değişime adapte olabilecek, Endüstri 4.0 konseptine uygun kriterlerde üretim ve dağıtım alanlarının oluşturulması için tüm sektör paydaşlarımızla birlikte hareket etme konusunda hemfikiriz” dedi. Sektörde faaliyet gösteren özellikle mavi yaka çalışanların operasyonel dönüşüm özelinde gerekli eğitimlere tabii tutulmasının önemine işaret eden Ali Özçete, “Satış sonrası alanında elektrikli araçların avantajlarını vurgulayacak bir pazarlama stratejisinin oluşturulması da en kritik noktalar arasında yer alıyor. Otomotiv satış sonrası sektörü olarak sahip olduğumuz deneyim ve altyapı ile hâlihazırda kullandığımız içten yanmalı motorlar, elektrikli – otonom araçlar ve ilgili ekipmanların üretimi ve tedariği konusunda küresel ve yerel ölçeklerde gerekli ihtiyaçları karşılayabilecek potansiyele sahibiz” diye konuştu.

Türk otomotiv sanayi, tüm paydaşları ile elektrikli mobilite rüzgarını yakalamak için çalşımalarını hızlandırıyor. Ana ve yan sanayideki üretim süreçlerini önemli ölçüde etkileyecek olan bu elektriklenme hareketi için satış sonrası pazarı da ciddi bir hazırlık sürecinden geçiyor.

Otomotivin tüm paydaşları birlikte hareket etmeli!

Elektrikli araçların Türkiye’deki gelişimini ve dağılımını çok yakından takip ettiklerini söyleyen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, “Otomotiv sektöründe yaşanan en köklü değişimlerden biri olacak olan elektrikli ve otonom araç teknolojilerinin her geçen gün arttığı bu yıllarda, otomotiv satış sonrası sektörü de bu ihtiyaca karşılık verebilmek için kendini her geçen gün yenileme ve kapasitesini artırma gayretinde” dedi. Bu değişimlerin, tedarik zinciri dinamiklerini ve hizmet sağlayıcılar arasındaki ilişkileri ciddi anlamda etkileyeceğini ifade eden Ali Özçete, “Bu temel değişiklikleri geniş kapsamlı karşılayabilmek için, sektördeki işletmelerin sürdürülebilir stratejiler benimsemeleri, yeni teknolojilere, Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımlarına ağırlık vermeleri gerekiyor. Elektrikli araçlar petrol bazlı ürünlerin tüketimini azaltacağı için elektrikli araçlara yönelik alternatif enerji kaynakları üreten firmalar ile ortaklaşa atılacak adımlar enerji ve otomotiv satış sonrası sektörlerinde iş birliği fırsatları yaratacaktır. Sektördeki değişime adapte olabilecek, Endüstri 4.0 konseptine uygun kriterlerde üretim ve dağıtım alanlarının oluşturulması için tüm sektör paydaşlarımızla birlikte hareket etme konusunda hemfikiriz” diye konuştu.

Elektrikliler pazardaki olası daralmayı absorbe edecek!

Elektrikli araçlarda günümüz fosil yakıtlı araçlara göre temel değişimler olduğunu vurgulayan Ali Özçete, şöyle devam etti: “Yeni dönemdeki en temel değişimi içten yanmalı motorlu araçlardaki 5 bin dolayında parçanın yerini, tamamen farklı yeni parçaların alması, dijitalleşme ve araç içi yazılımsal sistemlerin uygulanması oluşturuyor. Elektrikli araçların daha az hareketli parçaya sahip olması, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara göre daha az bakım ve onarım gerektirecek olması, otomotiv satış sonrası sektöründe hizmet ve iş gücü talebinde değişiklikler yaratacaktır. Elektrikli araçların bakım aralıkları içten yanmalı araçlara göre 3 kat daha uzun.  Fakat henüz ülkemizdeki kara taşıtları araç parkurunun 28 milyon adet seviyesinde olduğunu ve ülke nüfusuna oranla kişi başına düşen araç sayısının Avrupa ortalamasının çok altında olduğunu da dikkate almamız gerekiyor. Elektrikli araç parkurunun artması olası daralmaları da absorbe edecektir.” Türkiye’nin ilk millî elektrikli aracı olan Togg’un bu değişimde lokomotif görevini üstlendiğini belirten OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Togg’un tedarikçilerinin yaklaşık yüzde 80’i yerli üreticiden oluşuyor. Togg’un yaratmış olduğu bu etki ülkemizde elektrikli araçlar için üretilecek yedek parça konusunda, üreticilerimizin edineceği deneyimi çok daha hızlı kat etmesine büyük katkı sağlıyor. Bu tabloya göre yedek parça üreticilerinin ürün portföylerini değiştirmesi ve Ar-Ge çalışmalarını bu yöne kaydırmaları gerekiyor. Sektörde faaliyet gösteren özellikle mavi yaka çalışanların operasyonel dönüşüm özelinde gerekli eğitimlere tabii tutulması, satış alanında ise elektrikli araçların avantajlarını vurgulayacak bir pazarlama stratejisinin oluşturulması da en kritik noktalar arasında yer alıyor” dedi.

Sektörde yeni iş birlikleri göreceğiz!

Elektrikli araçların her geçen gün yaygınlaştığını, bununla birlikte otomotiv satış sonrası sektörünün de adeta yeni bir çehreye bürüneceğini ifade eden Ali Özçete, şunları söyledi: “2035 yılına gelindiğinde araç satışlarında her iki araçtan birinin elektrikli olması öngörülüyor. Böyle bir durumda da otomotiv satış sonrasının kendini bu koşullara göre yenilemesi kaçınılmazdır. Otomotiv satış sonrası sektörünü etkileyen konuların başında, elektrikli araçlar için gerekli yedek parçaların üretimi, dijitalleşme, otomasyon ve robotik kullanımının yaygınlaşması gibi birçok önemli konu başlığı bulunuyor. Bu değişimlerin tedarik zinciri dinamiklerini ve hizmet sağlayıcılar arasındaki ilişkileri ciddi anlamda etkileyeceğini söyleyebiliriz. Elektrikli araçlar petrol bazlı ürünlerin tüketimini azaltacağı için elektrikli araçlara yönelik alternatif enerji kaynakları üreten firmalar ile ortaklaşa atılacak adımlar enerji ve otomotiv satış sonrası sektörlerinde iş birliği fırsatları yaratacaktır.”

Pandemide çok başarılı bir sınav verdik!

Pandeminin yaratmış olduğu tüm etkilere karşın ülke olarak çok büyük bir sınavı başarı ile atlattıklarını vurgulayan Ali Özçete, “Pandemi döneminde yaşanan, Asya ülkelerine bağlı üretim ve dağıtım ağlarının tamamen kısıtlanması nedeniyle, coğrafi konumumuz ve yüksek üretim potansiyelimiz sayesinde bu görevi biz devraldık. Tüm dünyaya karşı oldukça başarılı bir sınav verdik. Pandeminin birtakım etkileri farklı parametrelerle halen devam etse de pandemi sonrasında gelinen bu noktada otomotiv satış sonrası sektörü özelinde ciddi bir toparlanma yaşandı. 2023 yılının ilk yarısında dolar bazında otomotiv satış sonrası sanayi ihracatı yüzde 10’a yakın bir artış gösterdi. Bu gibi gelişmelere bağlı olarak araç talebinin de yüksek olması sektörde oldukça olumlu bir hava estiriyor” diye konuştu.

2023 yılı pozitif seyrediyor!

Otomotiv satış sonrası pazarında 2023 yılının oldukça pozitif bir seyirde başladığını söyleyen Ali Özçete, “Tüm parametrelerde mutluluk ve umut verici ihracat rakamları elde ettik. OSS olarak yayınladığımız 2022 Yıl Sonu Sektörel Değerlendirme Anketi Sonuçlarına göre; 2022 yılında üyelerimizin ihracatları, dolar bazında 2021’e göre ortalama yüzde 11,21 artış gösterdi. Bu yılın ikinci çeyreğinde ise üyelerimizin ihracatı, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,5 ile 2022’nin aynı dönemine göre de yüzde 4,58’lik artış gösterdi. Pandeminin etkilerinin azalması, artan canlı araç talebi ve ekonomik öngörülebilirliğin artmasıyla 2023 yıl sonu ihracatına pozitif yönde yansıyacağını öngörüyoruz” dedi.

Hammaddeye erişim sektörün en büyük sorunu!

Otomotiv satış sonrası sektöründe Türkiye’nin birçok parçanın üretim ve dağıtımını yapabilecek kapasitede olduğuna işaret eden OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, şöyle devam etti: “Binek otomobil grubu, ticari ve ağır vasıta araçların geneline bakacak olursak bir araç ortalama 30 bine yakın parçadan oluşuyor. Bunların büyük çoğunluğunu ülkemizde üretip hem ihracatını hem de iç pazara dağıtımını yapsak da fiyat – kalite kapsamında ciddi anlamda geride kalmış değiliz ancak bizleri de olumsuz etkileyen bazı faktörler var. Bunların başında hammaddeye erişim zorlukları ile Çin ve Avrupa’daki gibi Endüstri 4.0 konseptine daha yatkın üretim tesislerinin azlığı yer alıyor. Otomotiv satış sonrası sektörü olarak sahip olduğumuz deneyim ve altyapı ile hâlihazırda kullandığımız içten yanmalı motorlar, elektrikli – otonom araçlar ve ilgili ekipmanların üretimi ve tedariği konusunda küresel ve yerel ölçeklerde gerekli ihtiyaçları karşılayabilecek potansiyele sahibiz.”

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Hyundai, IDEA Tasarım Ödülleri’nde Rekor Kırarak Global Başarısını Perçinledi!

Hyundai Motor Company, 2025 IDEA Tasarım Ödülleri’nde dört farklı kategoride kazandığı ödüllerle elektrikli araç ve inovatif mobilite çözümlerindeki tasarım üstünlüğünü bir kez daha kanıtladı.

Elektrikli araç dünyasının önde gelen markalarından Hyundai, Uluslararası Tasarım Mükemmelliği Ödülleri’nde (IDEA) elde ettiği bu büyük başarıyla dikkatleri üzerine çekti. Amerikan Endüstriyel Tasarımcılar Derneği (IDSA) tarafından düzenlenen ve tasarım inovasyonu, kullanıcı faydaları ve toplumsal etki gibi kriterlere göre değerlendirme yapan bu prestijli yarışmada Hyundai, özellikle elektrikli SUV modeli IONIQ 9 ile öne çıktı.

Hyundai & Genesis Global Tasarım Başkanı ve Hyundai Motor Grubu Global Tasarım Kıdemli Başkan Yardımcısı SangYup Lee, bu ödüllerin sadece mobiliteyi geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda yaşamları zenginleştiren ve topluma karşı sorumluluğu yansıtan yenilikçi tasarımlar sunma arzusunu gösterdiğini belirtti.

Hyundai’nin Elektrikli ve İnovatif Tasarım Başarıları:

  • Otomotiv & Ulaşım Kategorisi: Hyundai’nin tamamen elektrikli SUV modeli IONIQ 9, bu kategoride “Bronz” ödülün sahibi oldu. Geleceğin elektrikli mobilite vizyonunu yansıtan bu model, markanın elektrikli araç stratejisindeki kararlılığını ve tasarım gücünü gözler önüne serdi. Tamamen Yeni PALISADE ve hidrojen-elektrikli konsept model INITIUM ise “Finalist” olarak seçilerek Hyundai’nin geniş yelpazedeki inovatif yaklaşımlarını sergiledi.
  • Çevre Kategorisi: Hyundai Motor Grubu Singapur İnovasyon Merkezi’ndeki (HMGICS) CX Smart Farm, “Gümüş” ödül alırken, Na Oh restoranı da “Finalist” oldu. Özellikle dünyanın ilk interaktif ve robotik tabanlı akıllı çiftliği olan CX Smart Farm, “Küratörün Seçimi Ödülü”ne layık görülerek Hyundai’nin sadece araç değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve teknoloji odaklı yaşam alanları yaratma konusundaki vizyonunu ortaya koydu.
  • Ticari & Endüstriyel Kategorisi: Hyundai ve Kia Robotics LAB tarafından geliştirilen giyilebilir endüstriyel robot X-ble Shoulder, “Finalist” seçildi.
  • Hizmet Tasarımı Kategorisi: Otomatik Şarj Robotu (ACR) Hizmeti, “Finalist” olarak ödüllendirildi. Bu hizmet, elektrikli araç kullanıcıları için şarj deneyimini kolaylaştırmaya yönelik inovatif bir çözüm sunuyor.

Hyundai Motor Company, IDEA Tasarım Ödülleri’ndeki bu çarpıcı başarılarının yanı sıra iF Design, Red Dot Design ve Good Design gibi dünyanın en büyük üç tasarım ödülünde de zafer kazanarak global tasarım liderliğini pekiştirdi. Bu sonuçlar, Hyundai’nin elektrikli araç ve genel mobilite çözümlerindeki tasarım mükemmelliği ve inovasyona olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha kanıtlıyor.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Yeni Lexus ES Sedan, 82. Venedik Film Festivali’nde Kırmızı Halının Yıldızı Oldu

Premium otomobil üreticisi Lexus, sinema dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan 82. Venedik Uluslararası Film Festivali – La Biennale di Venezia’daki yerini aldı. Lexus, sanat dünyasının yakından takip ettiği festivale üst üste dokuzuncu kez, festivalin sponsoru ve resmi otomobili olarak destek veriyor.

27 Ağustos’ta başlayarak 6 Eylül’e kadar sürecek festival boyunca yönetmenler, oyuncular ve davetliler Lexus’un elektrifikasyon teknolojilerini yansıtan yenilikçi araçlarıyla taşındı. Bu senenin yıldızı ise yeni nesil Lexus ES sedan modeli oldu.

Festival alanında kırmızı halıya giriş yapan davetlileri ilk selamlayan ve kendi özel sergilemesiyle öne çıkan yeni Lexus ES, dinamik tarzını ve teknolojiyi bir araya getirerek Lexus’un “Kişiselleştirilmiş Lüks” yaklaşımını ortaya koyuyor. ES sedan modelinin yanı sıra elektrikli RZ, plug-in hibrit NX ve tam hibrit RX, LBX, ES ve UX de festival boyunca konuklara eşlik ediyor.

Melis Sezen Venedik’te

Venedik Film Festivali’nde her yıl olduğu gibi Türkiye’den de özel isimler kırmızı halıda boy gösterdi. Bu yılın en dikkat çeken isimlerinden biri ise, oyuncu Melis Sezen olacak. Lexus’un konuğu olarak festivale katılacak Melis Sezen, kırmızı halı yürüyüşünü yaparak bir kez daha şıklığını ve zarafetini yansıttı. Melis Sezen’e Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Ali Haydar Bozkurt eşlik etti. Lexus ile keyifli ve dikkat çeken iş birliğine sahip olan Sezen, 5 Eylül’de festival kapsamında prömiyeri yapılacak olan Ri gua zhong tian (The Sun Rises on Us All) filmini izledi.

Venedik’te öne çıkanlar

  1. Venedik Film Festivali, yine dünya sinemasının en iddialı yapımlarına ev sahipliği yapacak. Festivalin açılış filmi, aynı zamanda Altın Aslan için yarışacak olan Paolo Sorrentino imzalı “La Grazia” olacak. Festival Sanat Direktörü Alberto Barbera’nın açıkladığı programa göre bu yıl ana yarışmada toplam 21 film yer alıyor.

Altın Aslan için yarışacak yapımlar arasında Olivier Assayas’ın The Wizard of the Kremlin, Noah Baumbach’ın Jay Kelly, Guillermo del Toro’nun Frankenstein, Yorgos Lanthimos’un Bugonia, Jim Jarmusch’un Father Mother Sister Brother, Kathryn Bigelow’un A House of Dynamite, Park Chan-wook’un No Other Choice ve Benny Safdie’nin The Smashing Machine gibi dikkat çekici filmler bulunuyor. Jüri başkanlığını ise Amerikalı yönetmen Alexander Payne üstlenecek. Festival, 6 Eylül’deki ödül töreniyle sona erecek.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai Motor Türkiye’den Gençlik Kampı

Hyundai Motor Türkiye, Kurumsal Sosyal Sorumluluk faaliyetlerini üç ana kategori altında yürütüyor. Üç kategoriden biri olan “Continue Hope” çatısı altında gerçekleştirilen Hyundai Gençlik Kampı, 2023 Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen 20 gence gelecek vizyonu ve ilham vermeyi hedefledi.

15–18 Ağustos 2025 tarihlerinde düzenlenen kampta öğrenciler, alanında uzman yedi eğitimci ve iki klinik psikolog eşliğinde çeşitli atölyelere katıldı. Program; sanat, spor, drama, müzik, girişimcilik ve kişisel gelişim temalarında yürütülerek gençlerin hem motivasyonel hem de kişisel gelişimlerine katkı sundu.

Kamp boyunca gençlerin gelişimlerine katkı sağlayacak beş temel eğitim teması işlendi: duygusal dayanıklılık ve kişisel güç, gelecek vizyonu ve yaratıcı çözümler, bütünsel sağlık ve aktif yaşam, toplumsal bağlantı ve sanatsal ifade ile doğa, bilim ve keşif. Bu kapsamda öğrenciler hem bireysel potansiyellerini keşfetme hem de birlikte üretme deneyimi yaşadılar.

Hyundai Motor Türkiye CEO’su Alex Kim projeyle ilgili şu mesajı verdi: “Hyundai Motor Türkiye’de, çocuklarımızın ufkunu genişletecek, hayallerini besleyecek projelere katkı sağlamayı sorumluluklarımızdan biri olarak görüyor; gelecek neslin eğitim hayatını, yetenek gelişimini ve iyi oluş hallerini destekleyen projelere katkı sunuyoruz. ”

Bu anlamlı etkinlik, Hyundai’nin “Progress for Humanity” vizyonunun güçlü bir yansıması olarak öne çıkıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler