Connect with us

Elektrikli Otomobiller

EY-Parthenon, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin (BESS) geleceğine ilişkin raporu yayımladı

EY (Ernst & Young) çatısı altında yer alan ve 120 ülkede 9.000’den fazla danışmanı bünyesinde barındıran EY-Parthenon (EYP) strateji danışmanlığı ekibinin Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne (BESS) yönelik hazırladığı rapor, tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin ticari uygulanabilirliğini ve mevcut piyasa koşullarında gelir potansiyeli sunan temel iş modellerini ele alıyor. Aynı zamanda Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımlarının ticari yönünü belirlemek için büyümeyi sağlayan itici güçlerini, teknoloji eğilimlerini, pazar düzenlemelerini, mevcut iş modellerini ve yatırım yaparken gelecek vaat eden bölgeleri analizlerle ortaya koyuyor. 

Batarya Enerji Depolama Sistemleri küresel yerleşik kapasitesinin 2030 yılına kadar 160 GWh’den 1.800 GWh’ye çıkması, yani 10 kat büyümesi bekleniyor. Güçlü gelir potansiyeli sunan ve mevcut gelirlerin %90’ından fazlasını oluşturan enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları üç iş modeli olarak ortaya çıkıyor. Son maliyet artışlarına rağmen, sistem maliyetinin 2030 yılına kadar kilit pazarlarda %15-20 oranında düşmesi bekleniyor. Rapor, bağımsız Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının çekiciliğinin, özellikle ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi ülkelerde artacağını öngörüyor. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede  düzenleyici reformlar ile yatırım ortamı iyileşiyor, riskler azalıyor ve gelirler artıyor.

EY-Parthenon’un Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) üzerine hazırladığı rapor, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne tekil varlık olarak yatırım yapmanın zamanı geldi mi?” ve “Gelişen piyasa mekanizmaları, Batarya Enerji Depolama Sistemleri operatörleri ve yatırımcılar için daha kârlı ticari sonuçları nasıl mümkün kılıyor?” sorularını ele alıyor. Bu sorular ışığında tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin, kilit pazarlardaki ticari uygulanabilirliğini iyileştiren ve mevcut piyasa koşullarında yatırımcılar için kredi açısından olumlu bir fırsat yaratan stratejik kaldıraçları açıklıyor.

BESS’in küresel pazardaki durumunu, yarınını ve geleceğini 5 trend şekillendiriyor

Batarya Enerji Depolama Sistemleri, enerji dönüşümünü hızlandırmak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Günümüzdeki beş temel trend, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin küresel pazardaki mevcut durumunu, bir sonraki adımını ve geleceğini şekillendiriyor.

Batarya Enerji Depolama Sistemleri talebinin önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. Küresel pazardaki birleşme ve satın alma işlemlerinin, 2020 yılından bu yana elektrik dağıtıcılarının ve enerji oyuncularının artan yatırımlarının etkisiyle, 24,4 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Buna ek olarak düzenleyici destek, sübvansiyonlar, teşvikler ve temiz enerji hedefleriyle yönlendirilen depolama sistemleri üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar küresel olarak yılda 4 kat büyüyerek 421 GWh’ye ve yerleşik kapasitenin ise 1,800 GWh’ye çıkacağı ve %70’den fazlasının şebeke ölçeğinde olacağı tahmin ediliyor. Maliyet tasarrufu, yatırım erteleme ve fiyat arbitrajı gibi avantajlı iş modellerinin de yakın gelecekte birçok ülkede ortaya çıkması bekleniyor.

Aynı zamanda batarya depolama, enerji geçişindeki hızlanma için önemli bir kolaylaştırıcı olarak görülüyor. Artan kısıtlama, sınırlı ara bağlantılar, artan çatı güneş enerjisi kapasitesi ve elektrikli araç (EV) kullanımı, daha uzun süreli batarya depolama teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Hâlihazırda kullanılan lityum-iyon teknolojisi yanı sıra, maliyet ekonomisi ve enerji yoğunluğu arttıkça vanadyum akışı, katı hal ve sodyum iyon gibi yenilikçi batarya kimyası teknolojileri de ticari olgunluğa ulaşmaya devam ediyor.

Türkiye getiri potansiyeline sahip pazar

Batarya Enerji Depolama Sistemleri büyümesinin iyileşen ekonomik fizibilite, güçlü politika, regülatif düzenlemeler ve çeşitli devlet teşvikleriyle desteklendiği ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi olgun pazarlara kıyasla Türkiye, son gelişmelere rağmen, düşük-orta olgunluk seviyesinde değerlendiriliyor ve buna paralel bir getiri potansiyeline sahip pazar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, Türkiye Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının gelecekte büyümesi için üç alandaki gelişmeler olumlu adımlar olarak görülüyor.

Türkiye’de yenilenebilir kapasitenin artması büyümeyi hızlandırıyor

Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre, 2030 yılına kadar kurulu gücün %61’inden fazlası 91 GW kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak. Aynı zamanda 2035 yılına kadar kurulu BESS kapasitesi de 15 GW’ye ulaşacak. Kurulu güçte hidro-elektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının %90’ından fazlasını oluşturması beklenen rüzgar ve güneş enerjisi, BESS endüstrisine olan talebi olumlu yönde etkileyecek.

Türkiye’de çok fazla başvuru ve onaylanmış ön lisans bulunuyor 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) göre, Aralık 2023 itibarıyla tahmini 280 milyar dolar yatırım potansiyeline denk gelen toplam 260 GW kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santrali için 5.968 adet Batarya Enerji Depolama Sistemleri başvurusu alındı. Ayrıca, Türkiye’de onaylanan ön lisansların toplam kapasitesi Eylül 2024 itibarıyla 658 başvuruyla 34 GWh’ye ulaştı. Ülkede kurulu ilk depolamalı kapasitelerin 2025 yılının son çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Yerel üretim kapasiteleri artıyor

Türk üreticiler ve girişimciler, başta Ankara, İstanbul, Antalya ve Kocaeli dahil olmak üzere birçok ilde 1 GWh’nin üzerindeki kapasitelerle Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırım planlarını hâlihazırda açıkladı. Batarya hücresi montaj operasyonlarından işe başlayan sektör oyuncularının çoğunun, küresel şirketlerle gerçekleştirdikleri iş birlikleri sayesinde veya tek başlarına hücre üretimine genişleme planları bulunuyor. Ayrıca, gelişmekte olan yerel Batarya Enerji Depolama Sistemleri üreticilerini korumak amacıyla Ocak 2024’ten beri Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen prizmatik LFP bataryalar için Türkiye’de %30 ek gümrük vergisi uygulanıyor. Talebin büyümesine bağlı olarak ilave kapasite artışları, farklı coğrafyalara ve ülkelere satışlar ile yurtdışı üretim yatırımlar da yerel oyuncuların gelecek büyüme planları arasında bulunuyor.

Büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıraç belirliyor

EY-Parthenon’ın hazırladığı rapor, Türkiye dahil olmak üzere küresel pazarların çoğunda tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin gelecekteki büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıracın belirleyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, gelir modellerinin netleştirilmesi, düzenleyici mekanizmalar ve teşviklerin varlığı, yatırım maliyetinin azaltılması, altyapı esnekliği için doğru yerlerin bulunması ve yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi gibi temel gelişmelerin gelecekte çok önemli olacağını belirtiyor.  

  • Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımcılarının, batarya sistemi gelirleriyle gaz fiyatları arasında artan bir korelasyon olduğu için emtia fiyatlarındaki oynaklığı yatırım analizlerine dahil etmeleri gerekiyor.
  • Mevcut kapasite piyasası mekanizmaları ve güvenilirlik endişeleri, BESS potansiyelini en üst düzeye çıkarmıyor, bu nedenle piyasayı daha etkili hale getirmek için ek reformlar gerekiyor.
  • Yüksek sermaye harcaması, batarya hücresi fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önemli yatırım duyarlılığını gösteren analizlerle projelerin karakterize edilmesine imkân tanıyor.
  • En uygun konumun belirlenmesi, şebeke tıkanıklığının ve yenilenebilir santral konsantrasyonunun daha yüksek olduğu alanlara daha yakın konumlanarak kâr marjlarının artırılmasını sağlıyor.
  • Şebeke ara bağlantı gecikmelerine yol açan, düzenleyici çerçeve eksikliğinin izin prosedürleri uzun süredir devam ediyor.
  • Avrupa batarya hücresi kapasitesinin yaklaşık %70’i, Çin’e artan bağımlılık ve lityumun fiyat oynaklığı nedeniyle risk altında bulunuyor, bu yüzden büyümenin de büyük ölçüde sağlam tedarik zincirine bağlı olması bekleniyor.
  • Vanadyum akışı gelecekte Li-ion ile rekabet edecek ve yatırım için daha iyi bir iş koşulları sağlayacak. Hidrojen depolama daha uygun maliyetli hale geldikçe de yeni bir alternatif olabilir.

 

EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca, “EY Parthenon analizi BESS’in kârlılığa ulaşması için küresel pazarlarda ölçeklenebilirliğine ve belirli stratejik kaldıraçların uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunlar arasında gelir kesinliğinin artırılması, daha iyi bir konum stratejisi, etkili düzenleyici mekanizmalar, ölçeklendirme bağlantıları, tedarik zincirinin güçlendirilmesi ve yeni rakip teknolojilerin izlenmesi yer alıyor. Bu kaldıraçlar, BESS’in çeşitli pazarlardaki tam potansiyelini gerçekleştirmesi için önem taşıyor. Çünkü BESS’i sürdürülebilir enerji geleceğine giden yolda uygulanabilir bir ticari çözüm haline getirmek için dahil olan tüm paydaşların katılım göstermesi, yatırım ve iş birliği yapması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte BESS’in bağımsız bir varlık olarak geleceği her zamankinden daha umut verici görünüyor” dedi.

EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), her geçen gün yeşil enerji dönüşümünde kilit bir rol oynuyor ve ana kolaylaştırıcı araçlar arasında yer almaya hazırlanıyor. Sektörde yer alan birçok oyuncu, stratejik satın almalar ve ortaklıklarla sistem sağlayıcılarından operatörlerine ve entegratörlerine kadar değer zinciri boyunca BESS pazarına yatırım yapıyor. Diğer yandan mevcut regülasyonlar ve gelir modellerinde yeni gelişmeler devam ederken, BESS hizmetlerinde iş modellerinin çeşitlenmesi ile stratejik bir değişime de tanık oluyoruz. Stratejik kaldıraçlar, BESS’in uygulanabilir bir iş planı ile daha da yaygınlaşması için kritik hale geliyor” dedi.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı

BYD Türkiye, YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin benzersiz yeteneklerini, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda nefes kesen bir teknoloji şovuyla gözler önüne serdi. Avrupa’da ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen etkinlikte, amfibi -hem suda hem karada hareket edebilen- özellikli YANGWANG U8 göle girerek suda yüzerken, dünyanın en hızlı elektrikli aracı YANGWANG U9 ise 360 derece Tank Dönüşü, zıplama ve dans etme yetenekleriyle izleyenlerin büyük ilgisini topladı. BYD Türkiye, Geleceğin Mobilitesini “Havada, Karada, Suda” temalı etkinliğinde katılımcılara deneyimine sunarak bir kez daha ses getirdi.

Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, otomotiv sektörünün sınırlarını zorlayan teknolojileri, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geleceğin mobilite çözümleriyle küresel ölçekte adından söz ettiriyor. Türkiye’de sunduğu yeniliklerle dikkat çeken BYD Türkiye ise İstanbul’da, markanın sıra dışı modelleriyle unutulmaz bir gösteriye imza attı. Avrupa’da ilk kez BYD Türkiye tarafından düzenlenen özel etkinlikte, “geleceğin mobilitesi” canlı olarak katılımcılara sunuldu.

BYD Türkiye’nin Kemerburgaz’da sıfırdan inşa ettiği özel platformda, BYD’nin lüks segment markası YANGWANG’ın U8 ve U9 modelleri, ileri teknolojiyle bezeli görkemli bir şovun başrolündeydi. Etkinlikte katılımcılar, 17 Eylül’de gerçekleştirilecek TEKNOFEST İstanbul’da sergilenecek olan bu araçları yakından inceleme ve performanslarını tanıklık etme fırsatı buldu.

YANGWANG’ın süperspor modeli U9; yalnızca 2,36 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabilmesiyle dikkatleri üzerine toplarken, özel olarak geliştirilen Track Edition versiyonu ise, Almanya’da gerçekleştirilen testte 472,41 km/s hıza ulaşarak dünyanın en hızlı elektrikli süper otomobili unvanını kazandı. Aynı zamanda zıplama, kendi etrafında 360 derece dönebilme (Tank Dönüşü) ve dans etme gibi sıra dışı yetenekleriyle sahneye çıkan U9, izleyenlere nefes kesen bir şov sundu.

Etkinlikte YANGWANG U8’in off-road versiyonu da benzersiz özelliklerini gözler önüne serdi. Karadan hareket ederek bölgedeki göle giren ve bir süre su üzerinde ilerledikten sonra platforma geri dönen YANGWANG U8, 360 derece Tank Dönüşü yeteneği ve entegre drone teknolojisiyle katılımcılardan tam not aldı.

BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz”          

 BYD’nin DNA’sında teknoloji ve inovasyonun çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, İstanbul’daki teknoloji şovuna ilişkin, şunları söyledi: “BYD, 120 bini aşkın AR-GE mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştirerek, geleceğin teknolojilerini bugünden şekillendiriyor. 2022 yılında fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv markası olan BYD, inovasyon gücü, ileri teknolojiye olan yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonu sayesinde, 2023’ten bu yana yeni enerjili araç üretiminde dünyanın 1 numaralı elektrikli araç üreticisi konumunda yer alıyor.

BYD Türkiye olarak, Ağustos sonu itibarıyla 31 bin 800 adetlik satış performansımızla, binek araç pazarının en hızlı büyüyen markası ve Yeni Enerjili Araç Pazarı’nın lideriyiz.            Türkiye’de ‘Yılın Otomobili’ seçilen SEAL U, pazarın en çok tercih edilen ikinci SUV’u olarak öne çıkıyor. Ayrıca SEAL U DM-i da en çok tercih edilen şarj edilebilir hibrit model olma başarısını gösteriyor.

Yedi farklı modelimizle kısa sürede Türk tüketicisinin güvenini ve beğenisini kazandık. Bu güçlü başlangıç, markamıza duyulan güvenin ve Türkiye pazarındaki elektrikli araçlara yönelik artan ilginin somut bir göstergesi. Türkiye otomobil pazarına “enerji vermeye” ve önümüzdeki dönemde de yeni modellerimizle büyütmeye devam edeceğiz.

BYD Türkiye olarak, markamızın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem veriyoruz. 11 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz bu özel etkinlikte de BYD’nin fütüristik teknolojilerini tanıtma şansı bulduk. YANGWANG U8 ve U9 modellerinin, böylesine kapsamlı bir teknoloji şovuyla Avrupa bölgesinde ilk kez Türkiye’de tanıtılması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu teknolojileri; TEKNOFEST İstanbul’da ve Türkiye’nin belli başlı şehirlerindeki gerçekleştireceğimiz etkinliklerde müşterilerimizle buluşturmayı planlıyoruz. BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz.”

ANGWANG U9

BYD Türkiye’den teknoloji şovuna özenli hazırlık

BYD Türkiye, BYD’nin global teknoloji gücünü ve inovasyon vizyonunu Türkiye’deki tüketicilere göstermek amacıyla düzenlediği etkinlik için yoğun ve titiz bir hazırlık çalışması yürüttü. Etkinlik öncesinde tüm yasal prosedürler tamamlandı ve araçlar büyük bir gizlilik içinde Türkiye’ye getirildi.

Tarihi etkinlik için en uygun alanın belirlenmesi konusunda detaylı analizler yapıldı; bölgedeki göl, su altı dalgıçları tarafından balçık ve sazlıklardan temizlendi. Zorlu arazi koşullarına rağmen platform inşa çalışmaları kararlılıkla sürdürüldü. Böylece BYD Türkiye ekibi, daha önce benzeri yapılmamış bir organizasyonla tarihi bir gösteriye imza attı.

BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor

BYD, batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkıyor. Son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.

ANGWANG U8

YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u

YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.

Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.

Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.

49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.

Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.  

ANGWANG U9

YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu

BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.

Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.

BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.

YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin AR-GE gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Maceracı Ruhlar İçin Hyundai INSTER Cross Satışta

Hyundai Motor Türkiye, A-SUV segmentindeki kompakt elektrikli modeli INSTER’dan sonra INSTER Cross’u da satışa sunarak elektrikli araç pazarındaki varlığını daha da güçlendirdi. 

INSTER Cross, sınıfındaki beklentileri yeniden tanımlayan kendi küçük, marifeti büyük bir elektrikli otomobil. İddialı detaylarla hazırlanan dinamik tasarım, geniş iç mekan ve verimli sürüş özellikleriyle birleşerek segmentinde fark yaratıyor. Güçlü SUV ruhunu da kompakt bir elektrikli şehir otomobiliyle birleştiren INSTER Cross, kardeşi INSTER’dan daha kaslı dururken aynı zamanda kendine özgü jantlarıyla da maceracı ruhlara dokunuyor.

Şehir hayatına uyarlanan INSTER Cross, “Mat Amazon Yeşili“ gövde rengi, benzersiz 17 inç alaşım jantları ve siyah çamurluk kaplamalarıyla beraber tipik bir SUV model olduğunu vurguluyor. Düzleştirilmiş elektrikli araç zemini, kayar arka koltukları ve yüksek tavanlı SUV silüeti ile oldukça geniş bir iç mekan sunan INSTER Cross, A segment bir şehir otomobilinden beklenmeyen bir hacim sunuyor ve bu sayede arkada oturan yolcular geniş diz mesafesinin keyfini sürebiliyor. Ayrıca, daha fazla bagaj hacmi veya arka yolcular için daha fazla diz mesafesi ihtiyacına bağlı olarak, arka koltuklar 16 cm ileri ve geri kaydırılabiliyor.

INSTER Cross, performans açısından da oldukça verimli. Araçla beraber sunulan elektrik motoru, batarya ve menzil açısından kullanıcısının beklentilerini karşılıyor. Kalıcı mıknatıslı senkron motor (PMSM) 84,5 kW (yaklaşık 115 PS) güç ve 147 Nm tork değeriyle sunuluyor. Bu değerlerle beraber otomobil 0-100 km/s hızlanmasını yaklaşık 10,6 saniye içinde tamamlıyor. INSTER Cross’un maksimum hızı ise 150 km/s. Otomobil, 49 kWh kapasite ile birleşik kullanımda (WLTP) yaklaşık 360 km menzil sunarken şehir içindeki kullanımda bu değer daha da artabiliyor. Şarj performansı da beklentileri karşılıyor: DC hızlı şarj desteğiyle %10-%80 şarj süresi yalnızca 30 dakika ve AC şarj ile tam doluluk için ideal süreler sunuyor.

INSTER Cross, aynı zamanda güvenlik donanımlarıyla da öne çıkıyor. Hyundai’nin gelişmiş sürüş destek sistemleriyle donatılan modelde; Ön Çarpışma Önleme Asistanı 1.5, Şerit Takip Asistanı (LFA), Akıllı Hız Sabitleyici (SCC) ve gibi özellikler standart olarak sunuluyor. Bu sistemler, günlük şehir içi kullanımda olduğu kadar uzun yolculuklarda da sürücüye güvenli ve konforlu bir deneyim sağlıyor. Ayrıca, rejeneratif frenleme özelliği sayesinde enerji verimliliği artırılırken, tek pedal sürüş deneyimi (i-Pedal) şehir içi kullanımda pratiklik ve kolaylık sunuyor.

INSTER Cross, “Limon Sarısı” detaylara sahip özel kabartmalı gri kumaş koltuklarla donatılıyor. Bu koltukları ön konsol ve orta konsoldaki limon sarısı vurgular tamamlıyor. Inster Cross ayrıca, konforu artıran gelişmiş bilgi-eğlence ekranı, 10,25 inç dijital gösterge ekranı ve güvenlik donanımlarıyla beraber tam olarak kalabalık şehirlerin en ideal modeli olmaya aday olarak gösteriliyor.

 

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Tesla Mobil Container Store, ilk kez Türkiye’de Akbatı’da

 Türkiye’nin ilk Tesla Mobil Container Store mağazasına ev sahipliği yapıyor. 31 Aralık tarihine kadar ziyaretçiler, Tesla’nın elektrikli araçlarını yakından inceleyip test sürüşleriyle deneyimleme şansı bulacak.  

AVM 14’üncü yılını kutlarken otomobil tutkunlarını heyecanlandıracak özel bir deneyime ev sahipliği yapıyor. 5 Eylül – 31 Aralık tarihleri arasında Türkiye’nin ilk Tesla Mobil Container Store mağazası Akbatı’da konumlanacak. Bu yenilikçi mağaza konsepti, Tesla’nın elektrikli otomobillerini yakından tanımak ve test sürüşü yapmak isteyen ziyaretçiler için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Özel olarak tasarlanan container store’da, markanın elektrikli araçları ve yenilikçi teknolojileri sergilenecek. Ziyaretçiler, uzman ekiplerden bilgi almanın yanı sıra test sürüşleriyle Tesla sürüş deneyimini doğrudan yaşayabilecek.

Bu yıl dönümünde Tesla iş birliğiyle hayata geçirilen proje, Akbatı’nın otomotiv dünyasına açtığı yepyeni bir pencere olarak öne çıkıyor. Tesla Mobil Container Store ise yıl sonuna kadar Akbatı’da ziyaretçilerini bekliyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler