Genel
Fiat’lılar Yol Arkadaşım Connect ile Araçlarıyla “Konuşacak”


Fiat’ın, otomobil ile sürücüyü birbirine bağlayan teknolojisi Yol Arkadaşım Connect, müşteri deneyimini ayrıcalıklı bir boyuta taşımayı sürdürüyor. Türkiye’de Egea’nın yer aldığı segmentte ve Hafif Ticari Araç pazarında sunulan ilk ve tek bağlanabilirlik uygulaması olan Yol Arkadaşım Connect ile Fiat markasının teknolojiyi de geniş kitlelere ulaştırdığını söyleyen Fiat Satış Sonrası Direktörü Hüseyin Şahin “Fiat markası olarak, otomotiv sektörünün önümüzdeki dönemde 4 ana akımından biri olacak bağlanabilirlik teknolojisine 2017 yılından beri yatırım yapıyoruz.
Fiat Yol Arkadaşım Connect’le müşterilerimizin mobilite deneyimlerinde kolaylık, güven ve akıllı bir sahiplik yaratmayı hedeflemiştik. Bugün geldiğimiz noktada, oldukça geniş bir kapsamda bağlanabilirlik çözümleri sunuyoruz. Ülkemizde bu teknolojide lider konumdayız. Hizmetlerimizi sürekli daha da ileriye taşımayı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Fiat, Türkiye’deki kullanıcılarının alışkanlıklarını ve otomobille olan ilişkisini değiştiren bağlanabilirlik teknolojisi Fiat Yol Arkadaşım Connect’i güncellemeye ve ürüne yeni özellikler eklemeye devam ediyor. Tofaş’ta geliştirilen ve sınıfındaki ilk bağlantılı araç teknolojisi olan Fiat Yol Arkadaşım Connect’i müşterilerimiz bayilerimizde kolayca aracına monte ettirerek uygulamayı Apple Store ve Google Play store’dan indirip kullanabiliyor.
“Türkiye’de bağlanabilirlik teknolojisini geniş kitlelere ulaştıran tek markayız.”
Fiat Satış Sonrası Direktörü Hüseyin Şahin dünyada otomotiv teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler ile küresel anlamda dijitalleşmeye yönelik adımları yakından takip ettiklerini ve müşteri ihtiyaçlarından yola çıkarak 2018 yılında Fiat Yol Arkadaşım Connect’i geliştirdiklerini ifade etti. Ürünün altyapı yönetimi ve geliştirmesinin Tofaş Satış Sonrası Connectivity ekibi, Tofaş Bilgi Teknolojileri ve ArGe birimleriyle bağlantılı araç platformu partneri Comodif ile hayata geçirdiklerini belirtti.
Şahin, “Fiat marka hedefimiz teknolojiye, tasarım ve konfora herkesin ulaşabilmesi. Tüm Egea model ailesi araç sahiplerinin faydalanabildiği ayrıca Doblo, Fiorino ve Ducato’da da sunduğumuz Fiat Yol Arkadaşım Connect teknolojisiyle, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Geniş kitlelere bu hizmeti sunabilen tek markayız” ifadelerini kullandı.
“Fiat Yol Arkadaşım Connect teknolojisiyle kullanıcılara güvenlik, akıllı kasko ve en kapsamlı ve katma değerli hizmetleri sunuyoruz.”
Kullanıcıların otomobilleriyle teknolojik, Fiat markası ile duygusal bağ kurduklarını belirten Satış Sonrası Direktörü Hüseyin Şahin ise Fiat Yol Arkadaşım Connect’in ürün özellikleri ve içeriklerini özetledi. Şahin; devreye alınan ilk özelliklerin uzaktan kontrol, park konum bilgisi ve çekilme bildirimi gibi müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıracak fonksiyonlar olduğunu hatırlattı.
Fiat Yol Arkadaşım Connect kullanıcılarının, eklenen yeni fonksiyonlardan ve katma değerli hizmetlerden faydalanabildiklerini söyleyen Şahin, “Uzaktan kapı kilitleme-açma yapılabiliyor, otopark lokasyonlarına km uzaklık, boş kapasite bilgisi ve fiyat tarifesini öğrenebiliyor, akü, lastik, adblue ve LPG seviyelerini kontrol edebiliyor. Bununla birlikte olası kritik arıza kodunda seyahat sırasında bir sinyal alırsak müşterimizin seyahati tamamlanır tamamlanmaz müşteri ilgi merkezimiz müşterimizi arayarak aracı ile ilgili yapması gerekenleri telefonda aktarıyor gerekli durumlarda acil yol yardım ve çekici desteği veriyoruz. Ayrıca Fiat Yol Arkadaşım Connect; kaza anında alınan çarpışma verisiyle ilgi merkezimize anında uyarı iletiyor ve Müşteri İlgi Merkezimiz kullanıcıyı arıyor. Talebi doğrultusunda ambulans hizmeti gönderiyor olduğumuz gibi; müşterimize ulaşamazsak otomatik olarak aracın bulunduğu konuma ambulans hizmeti gönderiyoruz” dedi.
Hüseyin Şahin ayrıca 2018 yılından beri sürekli güncellenen Fiat Yol Arkadaşım Connect’in, Türkiye’de araç kaskosuna farklı bir bakış açısı getiren Connect Kasko ve filo müşterilerinin ihtiyacı üzerine tasarlanan Connect Filom gibi fark yaratan iş modelleriyle de müşterilere katma değer yaratan hizmetler sunduğuna vurgu yaptı.
Connect Kasko ile Türkiye’de ilk defa bir otomobil üreticisi ve bir sigorta şirketinin inovatif ve teknolojik bir iş birliğine imza attıklarını söyleyen Hüseyin Şahin, “Connect Kasko’da; Fiat Yol Arkadaşım Connect teknolojisi aracılığıyla temin edilen verilere göre kasko poliçeleri kişiye özel belirleniyor. Aksigorta ile hayata geçirdiğimiz Connect Kasko ürünümüzü ilk poliçede yüzde 10 avantajla alan sürücüler, bir yıllık kullanım sonunda yenileme döneminde sürüş puanlarına göre de yüzde 10‘a varan indirimler alıyorlar. Bunlara ilaveten müşterilerimizin aracını yıl içinde kullanmadığı günleri Connect ile tespit ederek 250 TL’ye kadar da indirim uyguluyoruz. Ayrıca Connect Kasko sahibi müşterilerimiz trafik sigortasında da avantajlı fiyatlar ve yenilemede Connect sürüş puanından ek indirim fırsatlarına sahip oluyor” dedi.
“Kaza Kara Noktaları Bildirimi Fonksiyonu ile Proaktif Sürücü Güvenliğini Destekliyoruz”
Fiat Yol Arkadaşım Connect uygulamasının insana dokunan bir teknoloji olduğunu da sözlerine ekleyen Hüseyin Şahin “Fiat Yol Arkadaşım Connect ile kullanıcılarının ve araç içindeki yolcuların güvenliğini öncelikli olarak düşünüyoruz. İnsan hayatına dokunan çok önemli hizmetlerimiz var. 2021 yılındaki ürün güncellemeleri kapsamında ilk olarak kaza riski yüksek 250 nokta için “Kaza Kara Nokta Bildirimi”ni uygulamamıza ekledik. “Kaza Kara Nokta Bildirimi” sayesinde, araç seyir halindeyken kaza ile sık karşılaşılan noktalara yaklaşıldığında kalp atışını andıran özel bir uyarı bildirimi ile, sürücülerin risk içeren bölgelerde çok daha dikkatli ve güvenli bir şekilde araç kullanmalarına destek oluyoruz” dedi.
“Fiat Yol Arkadaşım Connect Çocukları da Koruyor”
Hüseyin Şahin, Fiat Yol Arkadaşım Connect’te bu yıl devreye aldıkları ikinci önemli güncellemenin ise okulların açıldığı günlerde özellikle önemine değinmek istedikleri Ducato Çocuk Alarmı olduğunu belirtti. Şahin “Geçtiğimiz yıllarda okul servislerinde çocukların unutulması nedeniyle yaşanan talihsizlikler ve sonucunda hepimizi çok üzen haberlerle karşılaştık. Bu konuda ne yapabiliriz diye düşünerek, Fiat Yol Arkadaşım Connect’e yeni bir fonksiyon daha eklemek üzere çalışma yaptık. Okul servislerinde beğeniyle tercih edilen Ducato modellerimizdeki koltuk sensörü çözümünü bir adım öteye taşıdık. Ducato Okul taşıtlarında, motor kapatıldıktan hemen sonra; koltukta çocuk ya da eşya unutulduysa FYA Connect araç kullanıcısını öncelikle bir bildirim ile uyarıyor. Bildirim göndermemizden sonra 5 dk. içerisinde araca gidip duruma müdahale edilmemişse, Müşteri İlgi Merkezimiz kullanıcıyı arayarak, bu kez de bizzat uyarıda bulunuyor.” diye konuştu.
Yol Arkadaşım Connect İlklere İmza Atmayı Sürdürecek, Fiat’lar Birbirleriyle Konuşacak
Tofaş’ın, teknoloji ve dijital dönüşüm alanında hayata geçirdiği çalışmalara hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Şahin Fiat Yol Arkadaşım Connect’in 2018 yılından günümüze sürekli olarak güncellendiğini hatırlattı ve Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli araç içi asistanı üzerinde çalıştıklarına da vurgu yaptı.
Şahin; “Bu alanda önemli atılımlarımızdan biri Fiat Yol Arkadaşım Connect ile entegre olacak ve ‘Sestek’in teknolojileriyle destek vereceği araç içi sesli asistan projemiz. Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli araç içi asistanı ile sürüş esnasında sürücü ve araç içi sanal asistan arasında sesli diyalog kurulmasını sağlayacak teknoloji için çalışmaya devam ediyoruz. Fiat Yol Arkadaşım Connect için gelecekte devreye alacağımız projelerimiz bunlarla sınırlı değil. 2022-2025 yılları arasında Connect’le sadece araçla sürücüyü değil, kullanıcısıyla akıllı ev sistemlerini ve diğer Connect’li araçları da birbiriyle bağlantılı hale getireceğiz” dedi. Fiat Yol Arkadaşım Connect özelinde hizmet ve fonksiyon geliştirmeye yönelik, farklı fikirleri olduğunu da sözlerine ekleyen Şahin, “Bağlantılı araç ekosistemimizde yer alan iş birliklerimizi arttırarak müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kapsamını daha da genişletmeyi hedefliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç: “Otomotiv pazarında olduğu gibi bağlanırlık teknolojilerinde de lideriz.”
Toplantıda Fiat’ın 2021 performansını değerlendiren Altan Aytaç ise; “Geçtiğimiz yıldan beri pazardaki liderliğimizi devam ettiriyoruz. Yılın ilk 8 ayında 78 bin 726 bin adetle toplam otomotiv pazarının liderliğini sürdürüyoruz. Fiat markası ağustos ayında 10 bin 366 adet otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleştirerek, otomotiv pazarının tek başına yüzde 17,7’sini oluşturdu. TÜİK, temmuz sonu verilerine göre 62 ilde lider konumdayız. 2016 yılından beridir Türkiye’nin en çok tercih edilen modeli olan Fiat Egea liderliği bırakmadı. Sedan, Hatchback, Station Wagon gövde seçenekleri ve aileye yeni eklenen Cross ile teknoloji ve konforu ulaşılabilir kılan Egea Ailesi’nin lansmanından günümüze toplam satış rakamı ise 324 bin adedi geçti. Yılı 800-850 bin bandında kapatacağını öngördüğümüz 2021 toplam otomotiv pazarında hedefimiz, liderliğimizi sürdürürken, teknolojiyi de geniş kitlelere ulaştırmak” diye konuştu.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
Genel
Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!


Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.
Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.
Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi
Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.
- Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
- Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
- Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
- Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.
Teknik Verilerle Hyundai Inster
Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.
- Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
- Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
- Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
- Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
- Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.
Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı