Connect with us

Genel

Fiat’lılar Yol Arkadaşım Connect ile Araçlarıyla “Konuşacak”

Fiat’ın, otomobil ile sürücüyü birbirine bağlayan teknolojisi Yol Arkadaşım Connect, müşteri deneyimini ayrıcalıklı bir boyuta taşımayı sürdürüyor. Türkiye’de Egea’nın yer aldığı segmentte ve Hafif Ticari Araç pazarında sunulan ilk ve tek bağlanabilirlik uygulaması olan Yol Arkadaşım Connect ile Fiat markasının teknolojiyi de geniş kitlelere ulaştırdığını söyleyen Fiat Satış Sonrası Direktörü Hüseyin Şahin “Fiat markası olarak, otomotiv sektörünün önümüzdeki dönemde 4 ana akımından biri olacak bağlanabilirlik teknolojisine 2017 yılından beri yatırım yapıyoruz.

Fiat Yol Arkadaşım Connect’le müşterilerimizin mobilite deneyimlerinde kolaylık, güven ve akıllı bir sahiplik yaratmayı hedeflemiştik. Bugün geldiğimiz noktada, oldukça geniş bir kapsamda bağlanabilirlik çözümleri sunuyoruz. Ülkemizde bu teknolojide lider konumdayız. Hizmetlerimizi sürekli daha da ileriye taşımayı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Fiat, Türkiye’deki kullanıcılarının alışkanlıklarını ve otomobille olan ilişkisini değiştiren bağlanabilirlik teknolojisi Fiat Yol Arkadaşım Connect’i güncellemeye ve ürüne yeni özellikler eklemeye devam ediyor. Tofaş’ta geliştirilen ve sınıfındaki ilk bağlantılı araç teknolojisi olan Fiat Yol Arkadaşım Connect’i müşterilerimiz bayilerimizde kolayca aracına monte ettirerek uygulamayı Apple Store ve Google Play store’dan indirip kullanabiliyor.

“Türkiye’de bağlanabilirlik teknolojisini geniş kitlelere ulaştıran tek markayız.”

Fiat Satış Sonrası Direktörü Hüseyin Şahin dünyada otomotiv teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler ile küresel anlamda dijitalleşmeye yönelik adımları yakından takip ettiklerini ve müşteri ihtiyaçlarından yola çıkarak 2018 yılında Fiat Yol Arkadaşım Connect’i geliştirdiklerini ifade etti.  Ürünün altyapı yönetimi ve geliştirmesinin Tofaş Satış Sonrası Connectivity ekibi, Tofaş Bilgi Teknolojileri ve ArGe birimleriyle bağlantılı araç platformu partneri Comodif ile hayata geçirdiklerini belirtti.

 

Şahin, “Fiat marka hedefimiz teknolojiye, tasarım ve konfora herkesin ulaşabilmesi. Tüm Egea model ailesi araç sahiplerinin faydalanabildiği ayrıca Doblo, Fiorino ve Ducato’da da sunduğumuz Fiat Yol Arkadaşım Connect teknolojisiyle, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Geniş kitlelere bu hizmeti sunabilen tek markayız” ifadelerini kullandı.

 “Fiat Yol Arkadaşım Connect teknolojisiyle kullanıcılara güvenlik, akıllı kasko ve en kapsamlı ve katma değerli hizmetleri sunuyoruz.” 

Kullanıcıların otomobilleriyle teknolojik, Fiat markası ile duygusal bağ kurduklarını belirten Satış Sonrası Direktörü Hüseyin Şahin ise Fiat Yol Arkadaşım Connect’in ürün özellikleri ve içeriklerini özetledi. Şahin; devreye alınan ilk özelliklerin uzaktan kontrol, park konum bilgisi ve çekilme bildirimi gibi müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıracak fonksiyonlar olduğunu hatırlattı.

Fiat Yol Arkadaşım Connect kullanıcılarının, eklenen yeni fonksiyonlardan ve katma değerli hizmetlerden faydalanabildiklerini söyleyen Şahin, “Uzaktan kapı kilitleme-açma yapılabiliyor, otopark lokasyonlarına km uzaklık, boş kapasite bilgisi ve fiyat tarifesini öğrenebiliyor, akü, lastik, adblue ve LPG seviyelerini kontrol edebiliyor. Bununla birlikte olası kritik arıza kodunda seyahat sırasında bir sinyal alırsak müşterimizin seyahati tamamlanır tamamlanmaz müşteri ilgi merkezimiz müşterimizi arayarak aracı ile ilgili yapması gerekenleri telefonda aktarıyor gerekli durumlarda acil yol yardım ve çekici desteği veriyoruz. Ayrıca Fiat Yol Arkadaşım Connect; kaza anında alınan çarpışma verisiyle ilgi merkezimize anında uyarı iletiyor ve Müşteri İlgi Merkezimiz kullanıcıyı arıyor. Talebi doğrultusunda ambulans hizmeti gönderiyor olduğumuz gibi; müşterimize ulaşamazsak otomatik olarak aracın bulunduğu konuma ambulans hizmeti gönderiyoruz” dedi.

 

Hüseyin Şahin ayrıca 2018 yılından beri sürekli güncellenen Fiat Yol Arkadaşım Connect’in, Türkiye’de araç kaskosuna farklı bir bakış açısı getiren Connect Kasko ve filo müşterilerinin ihtiyacı üzerine tasarlanan Connect Filom gibi fark yaratan iş modelleriyle de müşterilere katma değer yaratan hizmetler sunduğuna vurgu yaptı.

Connect Kasko ile Türkiye’de ilk defa bir otomobil üreticisi ve bir sigorta şirketinin inovatif ve teknolojik bir iş birliğine imza attıklarını söyleyen Hüseyin Şahin, “Connect Kasko’da; Fiat Yol Arkadaşım Connect teknolojisi aracılığıyla temin edilen verilere göre kasko poliçeleri kişiye özel belirleniyor. Aksigorta ile hayata geçirdiğimiz Connect Kasko ürünümüzü ilk poliçede yüzde 10 avantajla alan sürücüler, bir yıllık kullanım sonunda yenileme döneminde sürüş puanlarına göre de yüzde 10‘a varan indirimler alıyorlar. Bunlara ilaveten müşterilerimizin aracını yıl içinde kullanmadığı günleri Connect ile tespit ederek 250 TL’ye kadar da indirim uyguluyoruz. Ayrıca Connect Kasko sahibi müşterilerimiz trafik sigortasında da avantajlı fiyatlar ve yenilemede Connect sürüş puanından ek indirim fırsatlarına sahip oluyor” dedi.

“Kaza Kara Noktaları Bildirimi Fonksiyonu ile Proaktif Sürücü Güvenliğini Destekliyoruz”

Fiat Yol Arkadaşım Connect uygulamasının insana dokunan bir teknoloji olduğunu da sözlerine ekleyen Hüseyin ŞahinFiat Yol Arkadaşım Connect ile kullanıcılarının ve araç içindeki yolcuların güvenliğini öncelikli olarak düşünüyoruz. İnsan hayatına dokunan çok önemli hizmetlerimiz var. 2021 yılındaki ürün güncellemeleri kapsamında ilk olarak kaza riski yüksek 250 nokta için “Kaza Kara Nokta Bildirimi”ni uygulamamıza ekledik. “Kaza Kara Nokta Bildirimi” sayesinde, araç seyir halindeyken kaza ile sık karşılaşılan noktalara yaklaşıldığında kalp atışını andıran özel bir uyarı bildirimi ile, sürücülerin risk içeren bölgelerde çok daha dikkatli ve güvenli bir şekilde araç kullanmalarına destek oluyoruz” dedi.

“Fiat Yol Arkadaşım Connect Çocukları da Koruyor”

Hüseyin Şahin, Fiat Yol Arkadaşım Connect’te bu yıl devreye aldıkları ikinci önemli güncellemenin ise okulların açıldığı günlerde özellikle önemine değinmek istedikleri Ducato Çocuk Alarmı olduğunu belirtti. Şahin “Geçtiğimiz yıllarda okul servislerinde çocukların unutulması nedeniyle yaşanan talihsizlikler ve sonucunda hepimizi çok üzen haberlerle karşılaştık. Bu konuda ne yapabiliriz diye düşünerek, Fiat Yol Arkadaşım Connect’e yeni bir fonksiyon daha eklemek üzere çalışma yaptık. Okul servislerinde beğeniyle tercih edilen Ducato modellerimizdeki koltuk sensörü çözümünü bir adım öteye taşıdık. Ducato Okul taşıtlarında, motor kapatıldıktan hemen sonra; koltukta çocuk ya da eşya unutulduysa FYA Connect araç kullanıcısını öncelikle bir bildirim ile uyarıyor. Bildirim göndermemizden sonra 5 dk. içerisinde araca gidip duruma müdahale edilmemişse, Müşteri İlgi Merkezimiz kullanıcıyı arayarak, bu kez de bizzat uyarıda bulunuyor.” diye konuştu.

Yol Arkadaşım Connect İlklere İmza Atmayı Sürdürecek, Fiat’lar Birbirleriyle Konuşacak

Tofaş’ın, teknoloji ve dijital dönüşüm alanında hayata geçirdiği çalışmalara hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Şahin Fiat Yol Arkadaşım Connect’in 2018 yılından günümüze sürekli olarak güncellendiğini hatırlattı ve Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli araç içi asistanı üzerinde çalıştıklarına da vurgu yaptı.

Şahin; “Bu alanda önemli atılımlarımızdan biri Fiat Yol Arkadaşım Connect ile entegre olacak ve ‘Sestek’in teknolojileriyle destek vereceği araç içi sesli asistan projemiz. Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli araç içi asistanı ile sürüş esnasında sürücü ve araç içi sanal asistan arasında sesli diyalog kurulmasını sağlayacak teknoloji için çalışmaya devam ediyoruz. Fiat Yol Arkadaşım Connect için gelecekte devreye alacağımız projelerimiz bunlarla sınırlı değil. 2022-2025 yılları arasında Connect’le sadece araçla sürücüyü değil, kullanıcısıyla akıllı ev sistemlerini ve diğer Connect’li araçları da birbiriyle bağlantılı hale getireceğiz” dedi. Fiat Yol Arkadaşım Connect özelinde hizmet ve fonksiyon geliştirmeye yönelik, farklı fikirleri olduğunu da sözlerine ekleyen Şahin, “Bağlantılı araç ekosistemimizde yer alan iş birliklerimizi arttırarak müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kapsamını daha da genişletmeyi hedefliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç: “Otomotiv pazarında olduğu gibi bağlanırlık teknolojilerinde de lideriz.”

Toplantıda Fiat’ın 2021 performansını değerlendiren Altan Aytaç ise; “Geçtiğimiz yıldan beri pazardaki liderliğimizi devam ettiriyoruz. Yılın ilk 8 ayında 78 bin 726 bin adetle toplam otomotiv pazarının liderliğini sürdürüyoruz. Fiat markası ağustos ayında 10 bin 366 adet otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleştirerek, otomotiv pazarının tek başına yüzde 17,7’sini oluşturdu.  TÜİK, temmuz sonu verilerine göre 62 ilde lider konumdayız. 2016 yılından beridir Türkiye’nin en çok tercih edilen modeli olan Fiat Egea liderliği bırakmadı. Sedan, Hatchback, Station Wagon gövde seçenekleri ve aileye yeni eklenen Cross ile teknoloji ve konforu ulaşılabilir kılan Egea Ailesi’nin lansmanından günümüze toplam satış rakamı ise 324 bin adedi geçti. Yılı 800-850 bin bandında kapatacağını öngördüğümüz 2021 toplam otomotiv pazarında hedefimiz, liderliğimizi sürdürürken, teknolojiyi de geniş kitlelere ulaştırmak” diye konuştu.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler