Elektrikli Araçlar
Hep Daha Fazlası için Hyundai Yeni SANTA FE
Hyundai, gelişmiş teknolojisi ve şık tasarımıyla öne çıkan SANTA FE modelini Türkiye’de satışa sundu. Kentsel işlevselliği ve açık hava keyfini vurgulayan dört çeker model, konfor özellikleriyle öne çıkıyor. Türkiye’de 1.6 litrelik benzinli Turbo Hybrid seçenekle satışa sunulan model, birinci sınıf bir D-SUV.
Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu SANTA FE modeli, 2023 yılında beşinci nesliyle tekrar SUV dünyasında tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Birinci jenerasyondan son haline kadar çok fazla değişim ve gelişim gösteren SANTA FE, aynı zamanda markanın global olarak en çok satılan ve en çok beğenilen SUV modellerinden biri oldu. Adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alan model, bölgenin zorlu yapısını ve açık hava temasını en iyi şekilde karakterize ederek günlük bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor.
Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen SANTA FE, bagaj kapasitesini artırarak yaşam tarzına dayalı işlevselliğe öncelik veriyor. Şık görselliğini üstün bir iç mekan ile kombinleyen yeni model, aynı zamanda teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ayrıca, Yeni SANTA FE’nin sınırsız açık hava ve şehir içi kullanımını birlikte sunabilen cesur ve güçlü kimliği, SUV pazarında modelin farkındalık yaratmasına yardımcı olacak.
Satışa sundukları yeni modelle ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Bundan 24 yıl önce satışa sunduğumuz SANTA FE, dünya çapında 6 milyondan fazla satarak kendi segmentinde büyük bir başarı gösterdi. Tamamen yenilenen beşinci nesil Yeni SANTA FE’yi ülkemizde de satışa sunmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Yeni SANTA FE, lüks ve premium SUV modelleri tercih eden kullanıcılar için yüksek kalitesi, geliştirilmiş sürüş dinamikleri, verimli hibrit motoru ve artırılmış iç mekan konforuyla güçlü bir tercih sebebi olacak. Yeni SANTA FE, markamızın SUV segmentindeki performansıyla birlikte aynı zamanda marka imajına ve gelecek modellerimize de ışık tutacak” dedi.
Baştan sona gelişen tasarım
SANTA FE, yeni modelle birlikte tasarımda zirveye doğru yol alıyor ve boyutlar arasında üstün bir denge sağlayarak gerekli olan tüm görkemli estetiği sunuyor. Genel olarak SANTA FE’nin tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir.
Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Güçlü tasarım yalnızca dinamik ruhunu tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda şehir içi veya açık alan kullanımına uygun premium bir SUV modasını da başlatıyor.
Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor. Benzersiz ön profil, H şeklindeki ışıklarıyla ve ayırt edici motife katkıda bulunan bir süslemeyle destekleniyor. Yüksek kaput çizgisi ve keskin çamurluklar, SANTA FE’nin muhteşem tasarım detaylarından bir diğeri. Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor.
En az ön kadar dikkat çekici olan yan profil de temiz ve güçlü bir hacim hissini sağlam gövde oranlarıyla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir stil ortaya çıkarıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan SANTA FE’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor. Köprü tipi bir tavan rayına yer verilirken off road kullanımı da vurgulanmış oluyor. Bununla beraber A sütunundan başlayarak bagaj kapağına kadar uzanan camlar da iç mekandaki ferahlığı ve özgürlüğü artırıyor.
Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Sade estetiği sağlam bir stille harmanlayan arka taraf, temiz ve rafine bir profil oluşturuyor. Ön ve yan elemanlarla kontrast oluşturarak ölçülü güzelliği vurgulayan bu bölüm, benzersiz bir aydınlatma imzasıyla dikkat çekiyor. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor.
Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni SANTA FE yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, SANTA Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada SANTA FE, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.
Geniş ve yenilikçi iç mekan
Yeni SANTA FE, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında yenilikçiliği ve konforu harmanlıyor. Detaylara dikkat edilerek tasarlanan model, iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Stratejik olarak entegre edilmiş çok sayıda depolama alanı, tüm yolcular için konforlu ve kullanıcı dostu bir sürüş keyfi sağlıyor. Ayrıca, SANTA FE’nin iç mekan mükemmelliği, kendi segmentinde de yeni bir standart belirliyor.
SANTA FE’nin sürücü bölümünde tasarım ve son teknoloji hissi öne çıkıyor. Kapılar açılır açılmaz artan kalite hissiyatını sergilemeye başlayan SANTA FE, H şeklindeki gizli ambiyans ışıklarıyla şovunu yapmaya başlıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kabine şık ve benzersiz bir duygu katıyor. Kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran ise olağanüstü bir işlevsellik sunuyor. Bu ekrandan sürüş parametreleri, navigasyon ve multimedya gibi fonksiyonlara yer veriliyor. Kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip. Büyüleyici animasyon efektlerine sahip büyük bir dokunmatik ekran aracılığıyla çeşitli iklim işlevlerini ön plana çıkarıyor. Bu arada kokpitin dört bir yanı deri döşeme ile kaplanarak kalite vurgusu ön planda tutuluyor.
Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Rahatlığı artıran çift yönlü orta konsol, ikinci sıra koltuklarda bile paylaşımlı depolama alanını kolaylaştırıyor ve maksimum alan kullanımı için kullanıcısına yardımcı oluyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor.
Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip SANTA FE, yeniden tasarlanan koltuk sisteminde benzersiz bir konfor sunuyor. Ergonomiye odaklanılarak tasarlanan koltuk sistemi, en yüksek yolcu konforu seviyelerine hitap ediyor. Entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, sürücü için öne arkaya kaydırma ve sırt yatırma dahil olmak üzere bireysel koltuk konumlandırma ayarlarını ezberleyerek kişiselleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Bel destekli sürücü koltuğu, ağırlıksız bir pozisyonu ve vücut basınç dağılımını optimize ederek optimum dinlenme duruşunu garanti ediyor. Böylece konfor seviyesini iki katına çıkarıyor. Elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği bulunuyor. Bireysel yatırma yeteneklerine sahip lüks ve ferah arka koltuklar da tek bir tuşla anında katlanabiliyor ve böylece bagaja kolay bir erişim sağlıyor. Bu arada, üçüncü sıra koltuğun ayarlanabilir yatırma özelliği de rahat oturma pozisyonu sağlıyor ve ISOFIX’in dahil edilmesiyle ekstra bir güvenlik katmanı elde ediliyor. Bu donanım, özellikle çocuk oto koltukları için güvenli bir sabitleme sağlamış oluyor. Ayrıca, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.
Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan SANTA FE, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da tam üç bisikleti aynı anda sığdırabilecek dikey bir depolama alanı, yani 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Kolay eşya yükleme ve boşaltma için standart yüksekliği ayarlanabilir akıllı elektrikli bagaj kapağıyla gelen SANTA FE, arka bölümde 220V güç çıkışı ve USB-C modülü gibi kullanışlı özelliklere sahip. Bu arada ikinci sıra koltuklarda havalandırma menfezi, en arkadaki koltuklardaysa klima kontrol ünitesi bulunuyor.
Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni SANTA FE, BOSE Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.
Gelişmiş güvenlik donanımlarıyla üstün bir koruma
Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni SANTA FE, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor.
“Hyundai Smart Sense” güvenlik donanımları, çeşitli sürüş ve park senaryolarında da artırılmış güvenlik ve rahatlık için bir dizi gelişmiş sürücü destek sistemi sunarak SANTA FE’yi diğerlerinden farklı kılıyor. Bu özellikler, Hyundai’nin son teknoloji güvenlik sistemlerine yaptığı yatırımları da perçinlemiş oluyor.
Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, SANTA FE’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Sistem, çarpışmaları uyarmakla kalmayıp aynı zamanda otomatik olarak frenlemeye yardımcı olan ileri bir seviye güvenlik donanımı olarak listede yer alıyor. Sistem ayrıca, Kavşak Dönüşü, Kavşak Geçişi, Yaklaşan Şerit Değiştirme, Doğrudan Yaklaşan ve Şerit Değiştirme Tarafı gibi çeşitli senaryoları da yönetmek için “Şerit Takip ve Şeritte Kalma Asistanları” ile birlikte çalışıyor.
Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor.
Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Böylece araçtan daha güvenli çıkışlar sağlanıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.
Üstün bir sürüş deneyimi
Yeni SANTA FE, benzersiz bir sürüş deneyimi için konfor ve dengeyi bir arada sunuyor. Şasi performansı, üst düzey konfor için birinci sınıf bir his sağlıyor. Aynı zamanda dengeli bir sürüş için hassas bir şekilde ayarlanmış. Bu performansa katkıda bulunan özelliklerden biri ise Frekans Duyarlı Kontrol (FSC) amortisörler. Sistem, gövde kontrolünü daha yüksek bir seviyede tutarken aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor. Bu sürüş konforuna olan bağlılık, ön ve arka alt şasilerde hidrolik burçların uygulanmasıyla devam ediyor. Bu burçlar, yol gürültüsünü etkili bir şekilde azaltıyor ve genel sürüş konforunu iyileştiriyor.
SANTA FE, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.
Aerodinamizm, SANTA FE’nin genel performansında önemli bir rol oynuyor. Hyundai, ön tampona aktif hava kapakları ekleyerek soğutma direncini iyileştirmeye öncelik vermiş durumda. Dış tasarım buna bağlı olarak sürüş sırasında gövdeyi çevreleyen hava akışını optimize ediyor. Hem estetiğe hem de işlevselliğe katkıda bulunan hava akışı, özellikle alt gövdeye doğru uzatılmış.
Türk tüketicisine yepyeni bir hibrit alternatifi
Yeni SANTA FE, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni SANTA FE, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni SANTA FE modelinde de kullanılıyor. Akıllı dört çeker sistem, yol ve sürüş şartlarına göre tekerleklere iletilen gücü sensörler sayesinde otomatik olarak gerçekleştiriyor. Eğim kontrolüyle de özellikle dik ve engebeli arazi koşullarında otomatik olarak fren uygulayarak güvenli bir iniş sağlıyor. Bu arada Hyundai SANTA FE, ülkemizdeki az sayıda satışa sunulan 1.6 litrelik dört çeker modellerden biri.
Akıllı Rejeneratif Frenleme
Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan SANTA FE 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.
Elektrikli Araçlar
Yüksek Hızlı Şarj İstasyonu OtoPriz, Türkiye’nin Her Bölgesinde Hizmete Girdi
Eksim Holding çatısı altında yer alan Otopriz, Türkiye’nin her noktasında 250’yi aşan soket sayısı ile erişim ağını genişletmeye devam ediyor. Eksim olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak gerçekleştirdikleri yatırımlar ile sürdürülebilir ve daha yeşil bir dünya için çalıştıklarını belirten Eksim Holding İş Geliştirme Başkanı Mutluhan Oruncak, “Türkiye’nin her köşesinde elektrikli araç kullanıcılarına 7/24 kesintisiz ve güvenli hizmet sunmayı amaçlayan yaygın ve yüksek hızlı şarj ağımızı devreye aldık. Hedefimiz, bu altyapıyla Türkiye genelinde elektrikli araç kullanımını daha erişilebilir hale getirmek ve üstün bir kullanıcı deneyimi sunarak sektörün lider operatörü olmak.” diye konuştu
Eksim Holding, enerji dağıtımı ve yenilenebilir enerji üretimi yatırımlarıyla Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde öncü rol üstlenirken bu tecrübesini şimdi de elektrikli araç şarj istasyonu sektörüne taşıyor. Elektrikli araç ekosistemine güçlü bir giriş yapan Eksim’in yeni markası OtoPriz, Türkiye genelinde yüksek hızlı şarj çözümleri sunma hedefiyle erişim ağını hızla genişletmeye devam ediyor. Hakkâri’den Tekirdağ’a, ülkenin dört bir yanında kurduğu yüksek hızlı şarj istasyonlarında soket sayısı 250’yi aşan OtoPriz, bu alanda Türkiye’nin en büyük operatörü olmayı hedefliyor.
OtoPriz’in elektrikli araç sektöründeki yenilikçi adımlarını değerlendiren Eksim Holding İş Geliştirme Başkanı Mutluhan Oruncak, “Türkiye’nin her köşesinde elektrikli araç kullanıcılarına 7/24 kesintisiz ve güvenli hizmet sunmayı amaçlayan yaygın ve yüksek hızlı şarj ağımızı devreye aldık. Hedefimiz, bu altyapıyla Türkiye genelinde elektrikli araç kullanımını daha erişilebilir hale getirmek ve üstün bir kullanıcı deneyimi sunarak sektörün lider operatörü olmak.” ifadelerini kullandı.
İstasyonların yüzde 95’inde hızlı şarj hizmeti
Eksim olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak gerçekleştirdikleri yatırımlar ile sürdürülebilir ve daha yeşil bir dünya için çalıştıklarını belirten Mutluhan Oruncak, “Elektrikli araç hızlı şarj istasyonu markamız OtoPriz ile hem karbon salımının azaltılmasına hem de çevre bilincinin yaygınlaştırılmasına katkı sunmayı hedefliyoruz. Şu an 250 şarj soketinin bulunduğu bir altyapı kurmuş durumdayız ve bu altyapının yüzde 95’i yüksek hızlı şarj kapasitesine sahip.” bilgisini verdi. Yüksek hızlı ve çevre dostu şarj teknolojilerini ülke genelinde daha erişilebilir kılarak Türkiye’nin karbon net sıfır geleceğinde önemli bir rol üstlendiklerini dile getiren Oruncak, “Elektrikli araç kullanıcılarına en modern, çevre dostu ve yenilikçi şarj çözümlerini sunmaya kararlıyız.” açıklamasını yaptı.
Sektörde bir ilk: Mobil hızlı şarj istasyonu hizmeti
Elektrikli araç kullanıcılarının yolda kalma endişesini ortadan kaldıran ve sektörde ilk olma özelliği taşıyan OtoPriz Mobil Hızlı Şarj İstasyonu, İstanbul’daki müşterilerinin bulundukları lokasyonda hızlı ve pratik şarj hizmeti almasını sağlıyor.
7/24 müşteri desteği
OtoPriz mobil uygulaması, kullanıcılarına en yakın şarj istasyonuna yönlendirme seçeneği sunarken 7/24 müşteri desteği ve yenilikçi ürünleriyle ayrıcalıklı bir şarj deneyimi yaşatıyor. OtoPriz, sürekli kendini geliştiren bir anlayışla sadece bugünün değil, geleceğin de şarj deneyimini şekillendirmeyi hedefliyor.
Elektrikli Araçlar
Romanya Botoşani’ye Karsan’dan 38 Adet e-ATA 10!
Başta Avrupa olmak üzere dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, yenilikçi ürünleriyle büyümeye devam ediyor. Ana hedef pazarlarından Romanya’da, distribütörü AAR (Anadolu Automobil Rom) aracılığıyla geçtiğimiz aylarda Botoșani Belediyesi’ne yapılan 30 adet e-JEST satışının ardından, Karsan şimdi de aynı şehirde 38 adet 10 metre e-ATA otobüsü için yeni bir anlaşmaya imza attı. Aynı zamanda, Romanya’da Alba Lulia Belediyesi ile de 6 adet e-JEST satışı için de bir başka anlaşmaya daha imza atan Karsan, 2025 itibarıyla Romanya’nın en büyük elektrikli toplu taşıma filosuna sahip olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Karsan CEO’su Okan Baş, bu başarıyı şu sözlerle değerlendirdi: “Romanya bizim için çok önemli bir pazar, elektrikli alanındaki büyümemizin kilometre taşlarından biri. 2019’da %100 elektrikli e-JEST modelimizin ilk ihracatını Romanya’ya yaparak bu yolculuğa başladık. 2022’nin sonunda doğuştan elektrikli e-ATA modelimizin de ilk ihracatını buraya gerçekleştirmiştik. Bugün ise, Galati’den Botoșani’ye, Bacau’dan Sighisoșuara ve Alba Lulia’ya kadar son dönemde birçok şehirde kazandığımız ihalelerle 100 adet yeni elektrikli araç siparişi almış bulunuyoruz. Bu siparişleri teslim ettiğimizde, Romanya yollarında toplam 365 elektrikli aracımızla güçlü bir varlık göstereceğiz. Bu başarıda, Romanya distribütörümüz AAR ile sürdürdüğümüz güçlü iş birliğinin payı büyük. 2025’te Romanya’nın en büyük elektrikli toplu taşıma filosuna sahip marka olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.”
Toplu ulaşımda dünyanın en bilinen markalarından biri haline gelen Karsan, başta Avrupa olmak üzere dünyanın ulaşım altyapısını elektrikli, otonom ve hidrojen teknolojileriyle yenilemeye devam ediyor. Sektördeki en yenilikçi teknolojiyle teslim ettiği 1100 adetten fazla elektrikli aracıyla 23 ülkede hizmet veren Karsan, büyüme hedefleri doğrultusunda ana pazarlarından biri olan Romanya’daki varlığını güçlendiriyor. Romanya’daki araç parkını hızla genişleten Karsan, bugün itibarıyla 36 farklı noktada çevreci ve yüksek konforlu ulaşım çözümleri sunarak bölge halkına sürdürülebilir, yüksek konforlu ve modern bir toplu taşıma deneyimi sağlıyor.
Romanya halkı 365 elektrikli Karsan’la yolculuk edecek!
Karsan, çevreci ve ileri teknolojili toplu taşıma çözümleriyle Romanya’da ulaşımın geleceğini şekillendirmeye devam ediyor. Romanya’nın marka için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Karsan CEO’su Okan Baş, “Romanya, elektrikli ulaşım alanındaki büyümemizin kilometre taşlarından biri. 2019’da %100 elektrikli e-JEST modelimizin ilk ihracatını Romanya’ya yaparak bu yolculuğa başladık. 2022’nin sonunda doğuştan elektrikli e-ATA modelimizin de ilk ihracatını buraya gerçekleştirmiştik. Bugün ise Galati, Botoșani, Bacau, Sighisoșuara ve Alba Lulia gibi son dönemde Romanya’nın pek çok şehrinde kazandığımız ihalelerle 100 adet yeni elektrikli araç siparişi almış bulunuyoruz. Bu siparişlerin teslimiyle Romanya’da toplamda 365 adet elektrikli araç parkına ulaşacağız. Ancak bununla da sınırlı kalmayacağız; önümüzdeki dönemde alacağımız yeni işler ile de bu elektrikli araç parkımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz” dedi. Baş, Romanya’daki bu başarılarının ardında, yenilikçi çözümlerine güvenen müşterileri ve distribütörleri AAR ile sürdürdükleri güçlü iş birliğinin yattığını belirterek, “2025 yılında Romanya’nın en büyük elektrikli toplu taşıma filosuna sahip olma hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz” diye ekledi.
e-ATA ve e-JEST: Geleceğin Ulaşım Teknolojisi
Karsan’ın tamamen elektrikli ürün ailesi, toplu taşımada sadece ulaşım değil, geleceğin teknolojisini sunuyor. Adını Türkçe’de “ailenin büyükleri” anlamına gelen Ata’dan alan e-ATA serisi, markanın en büyük otobüs modellerinden oluşuyor. Doğuştan elektrikli yapısıyla e-ATA, sunduğu yüksek performans ve geniş batarya seçenekleriyle toplu taşıma çözümlerinde fark yaratıyor. 150 kWh’tan 600 kWh’a kadar uzanan batarya seçenekleri, e-ATA’nın 450 kilometreye kadar menzil sunmasını sağlıyor. Sıfır emisyon hedefiyle üretilen bu araçlar, çevreci bir alternatif sunarken, hızlı şarj teknolojisi sayesinde 1 ile 4 saat arasında şarj edilebiliyor.
10 metrelik e-ATA modeli, 79 yolcu taşıma kapasitesine sahipken, 12 ve 18 metrelik versiyonlar daha fazla yolcu taşıma olanağı sunuyor. Elektrikli hub motorları, e-ATA’nın en dik yokuşları bile kolaylıkla aşmasını sağlarken, alçak taban yapısı yolculara engelsiz ve konforlu bir seyahat imkânı tanıyor. Romanya’nın Botoșani şehri için yapılan 38 adetlik e-ATA 10 metre anlaşması, Karsan’ın bu pazardaki gücünü daha da pekiştirirken, şehir içi ulaşımda çevre dostu ve modern bir çözüm sunmayı hedefliyor.
Karsan’ın minibüs segmentindeki e-JEST ise kompakt yapısı, düşük enerji tüketimi ve 210 kilometreye kadar menzil sunarak şehir içi trafiğe mükemmel uyum sağlıyor. Alba Lulia şehri için çevre dostu ve konforlu bir çözüm olarak öne çıkan e-JEST için imzalanan anlaşma ile de Karsan Romanya’daki varlığını daha da güçlendiriyor. Karsan, e-ATA ve e-JEST modelleriyle sadece ulaşım çözümleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin temellerini atıyor.
Elektrikli Araçlar
Citroën Mikro Mobilitenin Öncüsü Yeni Ami Modeliyle 2024 Paris Otomobil Fuarı’na Çıkartma Yaptı!
Otomotiv sektörüne getirdiği sıra dışı mobilite yaklaşımıyla dikkat çeken Ami, dünyanın en prestijli otomobil fuarlarından olan Paris Otomobil Fuarı’nda dördüncü yılını kutluyor. 65.000’in üzerinde kullanıcının gönlünü kazanan Ami’nin başarı hikayesi daha olgun ve arkadaş canlısı yeni bir yüzle devam ederken Citroën’i mikro mobilite yolunda yine liderliğe taşımaya hazırlanıyor. Fuar kapsamında 2025 yılında satışa sunulacak yeni Ami için özel bir ön gösterim ile Ami’nin gelecek vizyonunu gözler önüne seren konsept çalışması Ami Buggy Vision’da görücüye çıktı. Bu özel konsept, geleceğin mikromobilite yaklaşımını yansıtırken aynı zamanda Ami’nin geleceğine dair ipuçları da taşıyor. Citroën yaklaşık 6 metre yüksekliğindeki Ami Kulesi’nde Ami’nin 3 farklı karakteristik versiyonunu da sergileyerek 2024 Paris Otomobil Fuarı’nda adeta gövde gösterisi yaptı.
Citroën, geleceğin ulaşım vizyonunubugünden sunan ve mikromobilite alanında çığır açan Ami’nin bu yıl dördüncü yaşınıkutluyor. 65.000’in üzerinde kişinin gönlünü kazanmasının yanı sıra daha çok şehir hayatında otomotiv çeşitliğinin dengelerini değiştiren gerçek bir sosyal fenomen haline gelen Ami, hafif, elektrikli ve sessiz bir mobilite çözümünü erişilebilir kılarak dört tekerlekli bisiklet dünyasını yeniden yorumluyor. Ami, sahip olduğu birçok özellikle günlük yaşama özgürlük, bağımsızlık ve kolaylık getirmesiyle dikkat çekiyor: 2 kişilik, kullanımı kolay ve 45 km/saate kadar hız yapabiliyor, 75 km menziliyle büyük ölçüde mikro mobilite ihtiyaçlarıyla uyumlu ve standart bir prizden şarj edilebiliyor. Bu özellikleriyle Ami, üst üste dört yıldır global çapta mikromobiliteye öncülük ediyor ve farklı versiyonlarıyla her yaşam tarzına hitap ediyor.
Mikromobilitenin öncüsü Ami yenilenmiş 2025 versiyonuyla fuarın parlayan yıldızı haline geldi!
Citroën, 2024 Paris Otomobil Fuarına Ami’nin iki yeni versiyonunun dünya tanıtımı ile damga vurdu. Bunlardan ilkini temsil eden ve 2025 yılında satışa sunulacak olan yeni nesil Ami, Citroën standını renklendirdi. Yeni Ami’nin ön yüzünde özgün ve sempatik bir tasarımyer alırken, şık ama aynı zamanda yaramaz bir tarzı ortaya koyan çizgiler öne çıkıyor. Ami’nin ön tarafı artık daha yalın ve gergin iken ön camın altında, kapsülün bulunduğu eğimli bir bölüm markanın yeni logosunu sergiliyor ve dikey bir alana doğru uzanıyor. Yeni Ami, tasarımını daha tanımlanabilir hale getiren yeni ön ve arka tasarım detaylarına da kavuşuyor. Göz kapaklarını andıran siyah bir tasarımla çevrelenen farlar, ön camın tabanından yukarı doğru yükselerek yeni ve daha etkileyici bir bakış sunuyor. Yüksekte konumlandırılan farlar Ami’ye yeni bir ifade ve imaj kazandırıyor. Bu iki far, geniş bir gülümsemeyi andıran kabartmalı yeni bir kapsülle birbirine bağlanarak Ami’nin neşeli ve yardımsever tarafını güçlendiriyor. Bu da Ami’nin genel tasarımına olgunluk katıyor.
Ami’de yer alan yeni logo, yoldan geçenlere hitap ediyormuş izlenimi veren açılı bir konuma sahip olmasıyla öne çıkıyor. Önceki nesle kıyasla, tamponun alt bölümü daha az yuvarlak ve daha güçlü bir tasarıma sahip. Bu unsurlar, Ami’nin genişlik algısını artırırken, yolda daha olgun görünmesini sağlıyor ve aynı zamanda oyuncu karakterini güçlendiriyor. Ami, gövdeyi belirginleştiren yan cephesindeki çizgiyle efsanevi öncüsü 2 CV modeline bazı göndermelerde bulunuyor. Yeni model, geçen nisan ayında tanıtılan Night Sépia tarzını yansıtıyor. Dünya tanıtımı Paris’te yapılan yeni nesil Ami, mevcut boyutlarını korumaya da devam ediyor.
Yeni nesil modelde yer alan çamurluklar aynı zamanda ön sağ ve arka sol köşelerde kalıplanmış çizgilerle efsanevi 2CV modeline bir gönderme de bulunuyor. 1948 yılında doğan ikonik Citroën 2CV modelinin ön çamurluklarındaki girintiye göndermeler de bulunan detaylar Ami’nin yeni neslinin köklerine ne kadar sadık olduğunu gösteriyor. Aslında 2025 yılında bu iki ikonik model arasında 77 yıl gibi uzun bir süre olsa da yeni Ami, hem tasarım hem de setöre liderlik anlamında 2CV’nin izinden gidiyor ve onun DNA’sını bugüne taşıyor.
Citroën Ami Buggy Vision konsepti ile Ami’nin geleceğine yakından bir bakış sunuyor!
Özgünlüğü ve farklı karakteriyle Ami, tasarımcılara her zaman ilham veren fantastik bir oyun alanı görevi görüyor. 2025 model Ami’nin tamamen özgür bir tasarım çalışması olan Ami Buggy Vision konsepti de yine Citroën standında sergilenen ve dünya tanıtımı yapılan bir diğer model yeniliği oldu. Yeni Ami Vision’ın tasarım felsefesinde tasarımcılar Kitesurf temasına odaklandılar. Böylece yeni Ami Buggy Vision konsepti, plaja gitmek ve harika sörf seanslarının tadını çıkarmak üzere ideal bir yol arkadaşı olarak tasarlanmasıyla öne çıkıyor. Eğlenceli, yalın ve tamamen elektrikli olup doğanın kalbindeki açık hava etkinliklerine mükemmel uyum sağlıyor.
Daha dengeli bir duruş için daha geniş konumlandırılan ve aracın yerden yüksekliğini artıran ama aynı zamanda maceracı ruhunu da yansıtan özel lastikler Ami’nin deneyselliğini vurguluyor. Lastikler, daha iyi yol tutuş için artık daha kalın dişlere sahip ve ortada beyaz bir Citroën logosu yer alıyor. Bu da konsepte güçlü bir karakter kazandırıyor. Dayanıklılığı ve korumayı vurgulamak üzere uygulanan siyah çamurluk korumaları aracın açık hava ruhunu daha da güçlendiriyor. Özel tasarımlı beyaz çıkartmalar çamurluk korumalarında yer alıyor ve tasarımı tamamlıyor.
Yeni Ami Buggy Vision konsepti, çamurluklarında yer alan çizgileriyle efsanevi 2CV modelinin tasarımına göndermeler yapıyor. Ayrıca yukarı doğru katlanarak açılan camlar da Ami ve 2CV arasındaki benzerliği gözler önüne seriyor. Citroën tarihine gönderme yapan tasarım detayları, konseptte kullanılan özel cam teknolojisi sayesinde yuvarlak sarı farlara da yansıyor. Ayrıca macera gecenin sonuna kadar süreceği için Ami Buggy Vision, ön camın üzerindeki kapakta yer alan bir LED barla donatılmış durumda. İç mekanda yer alan Citroën Advanced Comfort® koltuklar, kapitone görünümüne ve konforuna sahip yeni koltuk minderleriyle 2 yolcuya da gelişmiş bir konfor ve yolculuk deneyimi sunuyor.
Citroën‘in 2024 Paris Otomobil Fuarı’ndaki gözdesi: Ami Kulesi!
Citroën yaklaşık 6 metre yüksekliğindeki Ami Kulesi’nde Ami’nin 3 farklı karakteristik versiyonunu da sergileyerek 2024 Paris Otomobil Fuar’ında gövde gösterisi yaptı. Bu kule Citroën standının girişindeki konumuyla ziyaretçileri sergilenen modelleri keşfetmeye davet ederken, geleceğin mikromobilitesine farklı Ami modelleriyle yeni bir ön gösterim sunabilme imkanı sağlıyor.