Connect with us

Otomotiv

Honda ve JAXA dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi için anlaştı

Honda ve Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı (JAXA), uzayda yaşam çalışmaları kapsamında elektrik sağlamak amacıyla ‘dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi’ için geçtiğimiz yıllarda fizibilite çalışmalarına başladığını duyurmuştu. Bugün ise, Honda ve JAXA arasında ortak araştırma ve geliştirme sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeye göre Honda, 31 Mart 2024 tarihine kadar konsept çalışmaları yürüterek erken aşama prototipi olan “breadboard” modelini geliştirecek. Gelecek yıla kadar Honda’nın bugüne kadar geliştirdiği hidrojen teknolojileri kullanılarak dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin hayata geçirilmesi üzerine odaklanılacak. Bu kapsamda Honda’nın çalışmalardan alınan geri bildirimleri kullanarak 2050 karbon nötr hedeflerini gerçekleştirmesi amaçlanıyor.  

 

Honda ile Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı (JAXA), uzayda yaşam çalışmaları kapsamında elektrik sağlamak amacıyla ‘dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi’ için ortak araştırma ve geliştirme sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeye göre Honda, JAXA tarafından 31 Mart 2024 tarihine kadar konsept çalışmaları yürütmek ve erken aşama prototipi olan ‘breadboard’ modelini geliştirmek üzere görevlendiriliyor. Sözleşmenin ana konusu olan ve Honda mühendisleri tarafından tasarlanan dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi; suyu elektrolize etmek için güneş enerjisini kullanarak oksijen ve hidrojen üreten ‘yüksek ayrıştırma basınçlı su elektroliz sistemi’ ile oksijen ve hidrojenden elektrik ile su üreten ‘yakıt hücresi sistemini’ birleştiriyor. 2020 yılının son çeyreğinde Honda ile JAXA arasında imzalanan iş birliği anlaşmasının ardından Honda dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin Ay yüzeyinde kullanımı için araştırmalarını sürdürüyor. Bu çalışmaların devamı niteliğinde de yeni bir Ar-Ge sözleşmesi imzalanarak konuyla ilgili önemli bir adım atıldı.

 

Dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin kullanımı

Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) liderliğinde Artemis Programı, önümüzdeki 10-15 yılı kapsayacak şekilde Ay’da robotik ve insanlı bir yüzey keşif araştırması yapmayı planlıyor. İnsanların Ay’da uzun süreli keşif için kalabilmeleri için öncelikle Ay’da gezinen araçları çalıştıracak ve insanların araçların içinde yaşamasını sağlayacak elektriğe ihtiyaç duyuluyor. Bu konuda güneş enerjisi ile geceleri enerji ihtiyacını karşılamak risk yaratırken; diğer alternatif olan ikincil piller için de çok sayıda pili Dünya’dan Ay’a taşımak büyük bir maliyet getiriyor. Bu kapsamda çözüm olarak kompakt ve hafif olduğu için çalışmalarda kullanılmak üzere Honda’nın geliştirdiği dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi, ay yüzeyinde elektrik sağlamak için potansiyel araç olarak seçildi.

 

Honda mühendisliği ile tasarlanan ‘dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi’

Honda’nın geliştirdiği ‘yüksek ayrıştırma basınçlı su elektroliz sistemi’ ile ‘yakıt hücresi sistemini’ birleştiren dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi, güneş enerjisi ve suyu kullanarak sürekli olarak oksijen, hidrojen ve elektrik üretiyor. Yüksek basınçlı su elektroliz sistemi, Ay yüzeyinde gündüzleri güneş enerjisinden üretilen elektriği kullanırken; tanklarda depolanan oksijen ve hidrojeni üretmek için suyu elektrolize ediyor. Geceleri ise yakıt hücresi sistemi sayesinde depolanan oksijen ve hidrojen kullanılarak insanların yaşam alanları için elektrik üretimi sağlanıyor. Kompakt bir yapısı olan yüksek ayrıştırma basınçlı su elektroliz sistemi, benzerlerinden farklı olarak hidrojeni sıkıştırmak için bir kompresöre ihtiyaç duymuyor. Diğer yandan dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi, aynı miktarda enerjiyi depolamak için ikincil bir bataryadan daha küçük bir kütleye ihtiyaç duymasıyla öne çıkıyor. Honda’nın dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin bu temel özellikleriyle uzay taşımacılığında en büyük zorluklardan biri olan yük kapasitesinin ve kütlenin azaltılması için katkıda bulunması hedefleniyor.

 

Dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin kullanım alanları  

Dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi, elektriğin yanı sıra su ve güneş enerjisi olduğu sürece oksijen ve hidrojen de üretebiliyor. Honda, bu sistem ile Ay’da keşif görevindeki insanlar için üretilen oksijenin ve Ay’da kullanılacak uzay araçları için yakıt olarak hidrojenin kullanılacağını varsayıyor. Bunların yanı sıra dolaşımlı yenilenebilir enerji sistemi Dünya’daki su kaynaklarından ve güneş enerjisinden yararlanarak elektrik üreten karbon-nötr bir enerji tedarik sistemi olarak da kullanılabilir.

 

İnsanlığın ortak faydasına odaklanan ve uzun yıllardır hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi için çalışmalar yürüten Honda, uzay çalışmalarının ilk hedefi olarak dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdürecek. Honda, 2002 yılında yakıt hücreli araçların kiralama yoluyla satışına başlayan dünyadaki ilk şirket oldu. Buna ek olarak Honda, yüksek ayrıştırma basınçlı su elektroliz sistemini kullanarak akıllı hidrojen istasyonları kurulması ve geliştirilmesi konusunda da çalışmalarını sürdürüyor. Honda ile JAXA arasında imzalanan sözleşme kapsamında da Honda’nın bugüne kadar geliştirdiği hidrojen teknolojileri kullanılarak dolaşımlı yenilenebilir enerji sisteminin hayata geçirilmesine odaklanılacak. Bu kapsamda çalışmalardan alınan geri bildirimleri kullanarak Honda’nın 2050 karbon nötr hedeflerini gerçekleştirmesi amaçlanıyor.

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Castrol 125’inci yılında mobilite ve teknolojiyle büyüyecek

Castrol’ün odaklandığı önemli pazarlarından olan Türkiye, Ukrayna ve Castrol Orta Asya (TUCA), mobilite, endüstri ve veri merkezleri gibi alanlarda değişen müşteri ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunacak.

Dünyada 125, Türkiye’de 67’nci yılını kutlayan Castrol, yenilenen marka kimliğini ve değişen trendleri karşılayacak yeni ‘Onward, Upward, Forward’ stratejisini İstanbul’da düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu.

Castrol’ün yeni stratejisi

  • Onward: Mobilitedeki büyümeyi desteklemek, yenilikçi teknolojiler ile insanların ve araçların kolay ve verimli şekilde hareket etmesini sağlamak.
  • Upward: Castrol’ün endüstriyel müşterilerinin ve kullandıkları makinelerinin daha iyi performans göstermelerine yardımcı olarak operasyonlarının verimliliğini artırmak.
  • Forward: Heyecan verici fırsatları keşfederek ilerici bir farklılaşma. Castrol’ün girişimleri arasında uçtan uca dijital ve hizmet çözümleri, veri merkezi daldırmalı soğutma ve batarya termal yönetimi de yer alıyor. Bu ileri görüşlü yaklaşım, Castrol’ün inovasyonun ön saflarında yer alma konusundaki kararlılığının altını çiziyor.

nilay-tatlisoz.jpgCastrol’ün odaklandığı pazarlarından biri olarak belirlenen yeni strateji doğrultusunda çalıştıklarını belirten Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya (TUCA) Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, “Yeni stratejimizi belirlerken müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını anlamak çok önemliydi. 125’inci yılımızda Castrol olarak sadece geçmişi düşünmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe doğru da bir rota çiziyoruz. Yeni stratejimiz, müşterilerimizin ilerlemesini hızlandırmaya ve değişen dünyada karşılaşacakları sorunların üstesinden gelmeye yardımcı olma konusundaki kararlılığımızın da bir kanıtı. Ana madeni yağ işimizi büyütürken müşterilerimizin de hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak daha sürdürülebilir teklifler geliştirecek ve madeni yağların ötesinde elektrikli araçlar ve veri merkezleri gibi heyecan verici yeni büyüme fırsatları konusunda da çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diyerek sektördeki dönüşümü yakından izlediklerini ve buna hazır olduklarını, paydaşlarına, iş ortaklarına ve tüm eko sistemlerine öncülük eden markalardan biri olarak evrildiklerinin altını çizdi.

Teknoloji sektörünün de her geçen gün katlanarak büyüdüğünü söyleyen Nilay Tatlısöz, sundukları ürün ve çözümlerle veri merkezlerinin verimliliğinin ve enerji kullanımını optimize edeceklerini belirtti. Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinin 4’te 3’ünün Castrol ON elektrikli araç sıvılarını kullandığını söyleyen Tatlısöz, “Elektrikli araçların ihtiyaçlarını en üst düzeyde karşılayan Castrol ON ürünlerimizde yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda bilişim teknolojileri donanımlarının soğutulmasında kullanılmak üzere daldırma soğutma sıvılarını geliştirdik” dedi.

soldan-nilay-tatlisoz-onur-dede.jpgYenilenen marka kimliği ile daha modern, dinamik ve canlı

Castrol’ün yenilenen marka kimliği ile geleceğe yatırım yapma, büyüme ve başarı için yeni fırsatlar yaratma konusundaki kararlılığını yansıttığını söyleyen Castrol Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Pazarlama Direktörü Onur Dede, “Yenilenen marka kimliğimizi oluştururken markamızın 125 yıllık değerlerine sadık kalarak markamızı yeni stratejik tercihlerimiz doğrultusunda kapsayıcı hale getirdik. Kapsamlı bir değerlendirme sürecin sonunda güncellediğimiz logomuz, daha modern, dinamik ve canlı bir tasarıma sahip” diyerek madeni yağlar, hizmetler ve çözümler için daha çeşitli bir müşteri tabanı arasında yeni fırsatlar yaratmayı hedeflediklerini vurguladı. Yeni logolarının sektöründe birçok teknolojik ilke imza atmış, öncülük, performans ve motor sporları ile bağdaştırılan bir marka olan Castrol’ün güçlü yönlerine ve farklılıklarına odaklanmasının yanında markayla ilişkilendirilen kırmızı, yeşil ve beyaz renklerini koruduğunu da belirten Dede, geçirilen değişimle tüm dünyaya gelecek için hazır olduklarının sinyalini verdi.

Global reklam filminin prodüksiyonu ilk defa yerelde

Ayrıca Castrol TUCA’nın Castrol’ün tarihinde ilk defa lokal olarak prodüksiyonunu gerçekleştirdiği yeni televizyon reklamı, iş ortaklarının ve müşterilerin yenilenen marka kimliğiyle buluşturulmasını amaçlıyor. Castrol’ün yenilenen marka kimliği 2024’te Castrol’ün tüm pazarlarında uygulanacak ve sonrasında tüm ürün ambalajlarında, hizmet ortaklığı programlarında, tesislerinde, çevrimiçi ve çevrimdışı pazarlamasında ve küresel sponsorluk varlıklarında görünür hale gelecek. Onur Dede “Gerçekleşen değişiklikler sonucunda hedef kitlelerimiz daha ilgi çekici, akılda kalıcı ve etkili bir marka deneyimi yaşayacaklar” dedi.

Continue Reading

Otomotiv

Hyundai Efsanevi Pikes Peak Uluslararası Tırmanışa Geri Dönüyor

Hyundai, bu yıl Haziran ayında 102’ncisi düzenlenecek olan Pikes Peak tırmanma yarışına katılıyor.Dünyaca ünlü bu yarışa 4 farklı araçla katılacak olan Hyundai, adeta rekor denemesi yapacak.

Hyundai, “Bulutlara Yarış” olarak da bilinen efsanevi Pikes Peak Uluslararası Tepe Tırmanışı’na (PPIHC) katılacağını açıkladı. Bu yıl Amerika’nın Colorado’daki zorlu dağlarında yapılacak olan zirve yarışı, Hyundai tarihindeki bir başka dönüm noktası anlamına geliyor. Yarışlara ilk kez 1992’de katılan Hyundai, 2024 Pikes Peak Uluslararası Tırmanma yarışına da dört araçla katılacak.

Pikes Peak’i tam 11 kez kez kazanan ve aynı zamanda 1993’te de genel rekoru kıran Paul Dallenbach, Hyundai’nin ilk pilotu. Dağın Kralı unvanına sahip Robin Shute ve Hyundai Motorsport WRC takımın resmi pilotu Dani Sordo da Pikes Peak’de yarışacak diğer isimler olarak öne çıkıyor. Hyundai, dördüncü pilotu daha sonra açıklayacak.

Hyundai Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda N Marka ve Motor Sporları Başkanı olan Till Wartenberg, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Sürücü faktörü, Pikes Peak yarışında başarılı olmanın en kritik unsurlarından biri. Bu sebeple biz de bu özel etkinliğe Robin Shute ve Paul Dallenbach gibi üst düzey pilotlarla katılmayı tercih ettik. Her iki sürücünün de inanılmaz bir performans geçmişi var ve tırmanışı iyi biliyorlar. Hyundai Motorsports WRC sürücüsü Dani Sordo’nun da takıma katılması, tepe tırmanışının izleyici kitlesini artırmaya yardımcı olacak” dedi.

Pikes Peak Uluslararası Tırmanma Yarışı, 23 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilecek.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Stellantis, hidrojen yakıtlı 8 minibüsle sahne alıyor

Stellantis, Fransa’nın Hordain ve Polonya’nın Gliwice kentlerindeki tesislerinde orta ve büyük ölçekli yakıt hücreli minibüsler üretmeye başlıyor. Opel, Citroen, Fiat ve Peugeot’ya ait modeller açıklandı. Çıkış tarihleri ve menzilleri paylaşıldı.

Stellantis halihazırda orta boy H2 taşıyıcıları ile piyasadaydı. Grup şimdi portföyüne büyük hidrojen minibüslerini de ekliyor. Orta boy minibüsler için ikinci nesil yakıt hücresi sistemi, gelecekte 400 kilometreye kadar menzil ve dört dakikadan daha kısa bir yakıt ikmali süresi sağlayacak. Stellantis’e göre, büyük minibüsler 500 kilometreye kadar menzile ve beş dakikalık yakıt ikmali süresine sahip olacak.

Grup şimdilik orta ve büyük ölçekli kamyonetlerin sekiz yakıt hücreli versiyonunu piyasaya sürüyor. Bunlar Citroen e-Jumpy ve e-Jumper, Fiat Professional E-Scudo ve E-Ducato, Opel Vivaro ve Movano ile Peugeot E-Expert ve E-Boxer.

Üretici, Fransa ve Polonya’daki tesislerdeki üretimin ne kadar yüksek olacağı konusunda yorum yapmıyor. Orta ve büyük ölçekli dört kardeş modelin her birinde büyük ölçüde aynı olması muhtemel olan gerçek tahrik sistemi hakkında da henüz hiçbir ayrıntı yok. Ancak hidrojen versiyonlarının Stellantis’in ekim ayında duyurduğu revize edilmiş model versiyonlarını temel alacağı açık.

stellantis-hydrogen-fuel-cell.jpg

‘HİDROJEN TEKNOLOJİSİNDEKİ LİDERLİĞİMİZ’

Stellantis’in Hidrojen Yakıt Hücreli Araç Geliştirmeden Sorumlu Teknoloji Direktörü Jean-Michel Billig konu hakkında şu açıklamayı yaptı:

Hidrojen yakıt hücreli orta boy kamyonetleri üretim hatlarımıza getirme ve yakıt hücreli büyük kamyonetleri üretim hatlarımıza ekleme eylemi, en son hidrojen teknolojisindeki liderliğimizi sürdürme ve bunu en talepkar müşterilerimize sunma konusundaki kararlılığımızın bir kanıtıdır. Mühendislik ve operasyonel ekiplerimizin becerileri ve adanmışlığı, Dare Forward 2030’un hedeflerini takip ederken ve sıfır emisyonlu ticari araç segmentindeki liderliğimizi sürdürürken çok önemlidir.

Stellantis’in ticari araç üretim faaliyetleri küçük kamyonetler için Mangualde (Portekiz), Vigo (İspanya) ve Ellesmere Port (İngiltere) tesislerinde yapılıyor. Orta kamyonetler için Hordain (Fransa) ve Luton (İngiltere) tesislerinde üretim yapılırken büyük kamyonetler içinse Atessa (İtalya) ve Gliwice (Polonya) tesisleri hizmet veriyor.

Stellantis, orta ve büyük ölçekli yakıt hücreli minibüslerin Fransa’nın Hordain ve Polonya’nın Gliwice kentlerindeki tesislerinde üretmeye başlayacağını da paylaştı.

hidrojenli-minibusler-stellantis2.png

ORTA BOY MODELLER

Stellantis, ekim ayında ayrıca dört orta boy kamyonet Opel Vivaro, Citroen Jumpy, Fiat Scudo ve Peugeot Expert’e tamamen yenilenmiş bir tasarıma ek olarak üç hidrojen tankı ve 400 kilometreye kadar menzile sahip bir yakıt hücresi versiyonu verileceği belirtilmişti. Ayrıca, dörtlünün iç mekânında on inçlik sürücü ekranına ve eskisinden daha fazla saklama alanına sahip yeni bir kokpit bulunduğu da açıklandı.

BÜYÜK BOY MODELLER

Büyük Fiat Ducato, Opel Movano, Citroen Jumper ve Peugeot Boxer minibüsleri göz önünde bulunduran Stellantis, üç ay önce hidrojen tahrikinin uyarlanmış bir versiyonunun 2024 ortasından itibaren bu modellerde 500 kilometreye kadar yukarıda belirtilen menzil ile sunulacağını duyurdu.

Daha önce olduğu gibi, büyük minibüsler dört uzunluk ve üç yükseklikte sunulacak. Portföy, gelecekte teslimat hizmetleri için özel bir teslimat versiyonu da dahil olmak üzere yedi gövde versiyonundan oluşmaktadır.

Continue Reading

Popüler