Connect with us

Elektrikli Araçlar

Hyundai’den 650 Beygirlik Bir Sanat Eseri: IONIQ 5 N

Hyundai, N markasının ilk EV modeli IONIQ 5 ile elektrifikasyona bambaşka bir boyut kazandırıyor. Otomobilin öne çıkan kriterleri; günlük spor otomobil, viraj performansı ve yarış pisti kabiliyeti.

Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Hyundai, elektrifikasyondaki iddiasını 650 beygirlik bir sportif modelle destekliyor. Yüksek performanslı araçlar için kurulan N markasının ilk elektrikli modeli olan IONIQ 5 N, gerek sportif tasarımı gerekse yarış pistlerinde üstün kabiliyetiyle günlük otomobillere çok farklı bir bakış açısı getiriyor. Üzerindeki her görsel öğenin işlevsel bir amaca hizmet ettiği IONIQ 5 N, sportifliğin, aerodinamizmin veya yüksek EV performansın buluşma noktasını işaret ediyor. Hyundai, IONIQ 5 N modelini Türkiye’de özel siparişle yılın son çeyreğinde satışa sunmayı planlıyor.

Dinamik tasarımla gelen müthiş aerodinamizm

‘N’, Hyundai Motor Company’nin Kore’deki global Ar-Ge merkezi Namyang’ı ve N serisinin geliştirilip test edildiği ve aynı zamanda Hyundai Avrupa Test Merkezi’ne de ev sahipliği yapan Nürburgring’i temsil ediyor. Namyang ve Nürburgring arasındaki bu yakın bağlantı, böylelikle N’in temelini oluşturuyor. En önemli amacı sürüş keyfi sunmak olan N markası, üst düzey donanımlarla birlikte hem günlük kullanımda hem de yarış pistlerinde kendini göstermeye ayrıcalık tanıyor. IONIQ 5 N için özel olarak geliştirilen parlak siyah ön tampon, ızgara, hava perdeleri ve ön aktif hava kapağı, görselliğin yanı sıra aerodinamiği ve soğutma performansını da artırıyor.

IONIQ 5 N için özel olarak hazırlanan arka spoyler, arka difüzör ve hava çıkışı da yere basma kuvvetini artırarak hem yol tutuşu hem de hava akışını optimize etmeye yardımcı oluyor. Daha alçak, daha geniş ve daha büyük yüksek performanslı lastiklere sahip olan IONIQ 5 N, agresif bir duruş sergilerken yarış pistlerindeki kabiliyetini de artırmış oluyor. Yeni nesil N modele özel tampon tasarımları, ön ve arka kısmın uzunluğunu güncel IONIQ 5’e göre sırasıyla 25 milimetre ve 55 milimetre artırıyor. Aynı zamanda ön ve arka süspansiyon da sürüş kabiliyetini optimize etmek için ağırlık merkezini daha da azaltacak şekilde yeniden tasarlanıyor. Genel olarak 20 milimetre daha alçak olan otomobil, daha geniş lastiklere uyum sağlamak için de alt kısmında 50 milimetre daha geniş ve daha belirgin difüzör kullanıyor. Bu sayede otomobil tam 80 milimetre daha uzun. Daha iyi sürüş ve yol tutuşu ile birlikte pist performansında daha iyi kavrama için de Pirelli tarafından özel olarak geliştirilmiş 275/35R21 P-Zero lastikler kullanıyor. IONIQ 5 N, iki özel Hyundai N tonu dahil olmak üzere 10 farklı gövde rengine sahip. Parlak Performans Mavisi ve Mat Performans Mavisi, IONIQ 5 N’in geleneksel yarışçı kimliğini vurgulayan en özel renkler.

Sürdürülebilirlik, Hyundai markasının ağırlıkla IONIQ modellerinde ele aldığı ve bunu sürekli ön planda çıkardığı bir strateji. Geri dönüştürülebilir kağıttan dekoratif kapı süsü, şeker kamışından ve PET şişelerden elde edilen biyo PET iplik, yine şeker kamışından gelen biyo TPO ve saf deri gibi çevre dostu malzemeler, aracın iç mekanında ön plana çıkıyor. Buna ek olarak otomobil, Hyundai’nin çevreye duyarlı uygulamalara olan bağlılığını daha da iyi bir şekilde örneklendirmek için de geri dönüştürülmüş lastik pigment boyası ve geri dönüştürülmüş poli Alcantara koltuk kaplama kumaşına yer veriyor.

hyundai-ioniq-5-n-1.jpg

Sportif ve modern iç mekan

IONIQ 5 N’in iç mekanı, bir yarış aracı konseptine göre şekillendirilmiş. Daha alçak oturma pozisyonuna sahip N spor koltuklar, özel mod düğmelerine sahip yeni N direksiyon ve N sabit orta konsol ile ideal bir sürücü ergonomisi sunuyor. Pist sürüşü için optimize edilmiş direksiyon simidi, koltuklar, kapı kaplama panelleri ve metal pedallar dahil olmak üzere çoğu yerde N logolu aksesuarlar ve eklentiler kullanılıyor. IONIQ 5 N’nin eğlenceli sürüş ruhunu en üst düzeye çıkarmak için sürüş modları özelleştirilebiliyor ve çeşitli kombinasyonlarda her düğmeyle eşleştirilebiliyor.

N Grin Boost (NGB) düğmesi, 10 saniye boyunca maksimum hızlanmaya ve heyecana imkan tanıyor. Bu tuşa basıldığı zaman araç tüm sistemleri 10 saniye boyunca kapatarak kullanıcısına anında yüksek performans ve sezgisel bir erişim sağlıyor.

IONIQ 5 N’in orta konsolu, diz pedleri ve kaval kemiği desteğinin yanı sıra kayan kol dayanağıyla da pist sürüşü için optimize edilmiş. Konsolun alt kısmındaki uzantı ise spor sürüşü desteklemek için sağlamlığı artırıyor. Spor otomobil, günlük kullanım için C tipi USB, kablosuz şarj cihazı ve bardak tutucular da sunuyor. N koltuklar, güçlendirilmiş desteklere sahip. Böylece keskin virajlarda güçlü yanal hızlanma meydana gelse bile dengeli bir sürüş için üst ve alt gövdeyi sıkı bir şekilde destekliyor. N koltuklar, yüksek performanslı sürüş deneyimi arayan kullanıcılar için tasarlanırken güncel modele göre kıyasla yaklaşık 20 milimetre daha alçak konumlandırılmış.

Yüksek performansla gelen 650 beygir güç

IONIQ 5 N, 21.000 devre kadar çalışan iki adet elektrikli motora sahip. En yeni nesil 84 kWh pil ile donatılan otomobil, yüksek enerji için motordaki iki kademeli invertör sayesinde 448 kW/609 PS ve 740 Nm tork (NGB devredeyken 478 kW/650 PS ve 770 Nm) güç sunuyor. Maksimum 260 km/saat hıza ulaşabilen model, 0-100 km/s hızlanmasını ise sadece 3,5 saniyede (NGB ile 3,4 saniye) tamamlıyor. Tamamen elektrikli aracın menzili ise 448 kilometre (WLTP).

Üstün viraj performansı

IONIQ 5 N’in viraj alma yetenekleri, her yolculuğun heyecanını artırmak için tasarlanmış. Gelişmiş stabilite ve çekiş kontrol sistemleri aracılığıyla üst düzey bir sürüş deneyimi sunan otomobilin gövde yapısı, normal bir EV modele göre farklılık gösteriyor. Motor ve pil montajı, performanslı sürüşlerde yanal kuvvete katkıda bulunurken aynı zamanda her iki uçtaki entegre tahrik aksları ve elektrik motoru da yüksek torka dayanacak şekilde güçlendiriliyor. Performanslı fren sistemi ise inanılmaz bir frenleme sağlıyor. Bu fren sistemi, önde ve arkada sırasıyla 400 milimetre ve 360 milimetre çaplı büyük disklerden oluşuyor. Hibrit diskler, monoblok dört pistonlu ön kaliperler, yüksek sürtünmeli fren balataları ve özel hava soğutmalarıyla beraber daha hafif metalurjinin kullanılması, fren ısı kapasitesini ve soğutma verimliliğini de artırıyor.

hyundai-ioniq-5-n-3.jpg

Otomobil, motor sporlarından ilham alan güçlü bir rejeneratif fren sistemine de sahip. N Brake Regen sistemi, sektör lideri maksimum 0,6 G yavaşlama kuvveti sunarak otomobilin frenleme yeteneklerini daha da artırıyor. EV’lerin normal modellerden daha fazla ağır olması sebebiyle kullanılan frenlerin normal bir otomobilden çok daha güçlü olması gerekiyor. Böylelikle hidrolik frenler, gerektiğinde ekstra frenleme kuvveti uygulayarak pistte daha fazla dayanıklılık sağlıyor. N Brake Regen ile bu hidrolik frenler arasındaki kusursuz uyum, sürücünün fark edemeyeceği yumuşak bir geçiş yaratıyor. Kısacası bu sistem, IONIQ 5 N’in denge ve çekiş kontrol sistemleri birlikte çalışarak heyecan verici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Aracın üst düzey viraj yetenekleri, 42 ek kaynak noktası ve 2,1 metrelik ek yapıştırıcıyla da destekleniyor.

Yarış pisti kabiliyeti

N Pedal, Hyundai i20 N WRC’de de kullanılan ve sürüş esnasında oldukça hızlı tepki veren bir özellik. Üst düzey yol tutuşu elde etmeyi hedeflerken aynı zamanda EV’lerin doğal ağırlığını ve boyutunu ele alan bir çözüm olarak geliştirilmiş. Bu akıllı yazılım işlevi, anında devreye girerek gelişmiş bir gaz kelebeği hassasiyeti sağlıyor. IONIQ modellerindeki i-Pedal rejeneratif frenleme sistemine benzer teknolojiden yararlanan N Pedal, enerji verimliliğinden ziyade hızlı ve heyecan verici viraj almayı önceliklendiriyor. Arka aksta yavaşlatıcı kuvvet kullanılarak agresif bir ağırlık aktarımı yaratılıyor ve bu da virajlara daha keskin giriş sağlıyor.

N Drift Optimizer ise birden fazla araç kontrolünü dengeleyerek drift açısının korunmasına yardımcı oluyor. Entegre “Torque Kick Drift” işlevi, sürücünün daha hızlı drift yapmasına olanak sağlayarak halk arasında debriyaj tokatlama olarak tabir edilen arkadan itişli araçların debriyaj vuruş hareketini simüle ediyor.

N Tork Dağıtımı (NTD) da gücü ön ve arka akslar arasında kaydırarak 11 seviyeye kadar farklı ayar seçeneği sunuyor. Tamamen değişken ön ve arka tork dağıtımı sayesinde sürücülere istedikleri tork dağıtım oranını sunuyor.

Arka aksta bulunan elektronik Sınırlı Kaymalı Diferansiyel (e-LSD) ise sürüş koşullarına bağlı olarak arka tekerleklere gönderilen kuvvet miktarını kontrol ediyor.

Yüksek hızlarda aracın viraj performansını artırırken ayrıca tekerlek kayma dengelemesini de iyileştiriyor. e-LSD, 1.800 Nm’lik artırılmış tork kapasitesiyle optimum performansı garantilemek için gelişmiş bir reaksiyon kontrolü sağlıyor.

N Kalkış Kontrolü, sıfırdan kalkışlarda mümkün olan en iyi ivmelenmeyi ve ön torku sağlıyor. En az tekerlek patinajı ve mümkün olan en hızlı kalkış için üç farklı çekiş seviyesi (düşük, orta ve yüksek) sunarak sürücülerin pist kullanımlarında profesyonel bir yarış aracı gibi kullanmalarına imkan tanıyor.

N Race özelliği de sürücülere otomobilin enerji kullanımı üzerinde doğrudan kontrol sağlıyor. IONIQ 5 N, birkaç düğmeye basma rahatlığıyla ayarların değiştirilmesini sağlıyor. Sürücülere ‘Dayanıklılık’ veya ‘Hızlanma’ konusunda stratejik bir seçim sunuluyor. ‘Dayanıklılık’, yarış pistindeki menzili en üst düzeye çıkarıyor. Bu, maksimum gücün sınırlandırılmasıyla elde ediliyor. Bu da sıcaklığın daha geç ve yavaş oluşmasına neden oluyor. Karşılaştırmalı olarak, ‘Hızlanma’ ise daha çabuk enerji için sağlamak için güç ve soğutmaya öncelik veriyor. Bu, sürücülerin enerji stratejilerini doğru bir şekilde yönetmelerine ve sürüş performans hedeflerine ulaşmaları için ideal bir performans aralığı oluşturmalarına yardımcı oluyor.

EV’lerde gelişmiş geri bildirim arzusunun farkına varan Hyundai N mühendisleri, IONIQ 5 N’in dinamik sürüşü üzerinde hassas kontrol sunmak için N e-Shift ve N Active Sound+’ı geliştirdi. Her iki özelliğin entegrasyonu, sürücü ile otomobil arasındaki duygusal bağı güçlendiriyor. IONIQ 5 N, içten yanmalı motorların hissini simüle etmek için en son teknolojileri birleştiriyor ve olağanüstü bir sürüş deneyimi sunuyor. N e-Shift, içten yanmalı N modellerde bulunan 8 vitesli çift kavramalı şanzımanın (DCT) davranışını taklit ederek, güç dağıtımı üzerinde kontrol hissi sağlıyor ve böylece sürücüler, manuel ve otomatik vites değiştirme arasında seçim yapabiliyor. Tıpkı manuel şanzıman modundaki N DCT gibi N e-Shift de sert bir devir sınırlayıcıya sahip.

N Aktif Ses (N Active Sound+ ) ise içten yanmalı motor gibi egzoz sesleri çıkararak daha sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratmasıyla öne çıkıyor. N e-Shift, içten yanmalı motor hissini taklit ederek önceki EV uygulamalarının ötesine geçiyor ve sürüş deneyimini daha etkileşimli ve daha keyifli hale getiriyor.

N e-Shift ile eşleştirilen N Aktif Ses sistemi ise üç farklı ses sunuyor. N Aktif Ses, hızı ve gaz kelebeği konumunu temel alarak sesi sürekli olarak yeniden düzenliyor ve dinamik bir işitsel deneyim sağlıyor. Bu işitsel deneyim, sürücülere kullanılan gücü ölçmek için akustik bir referans sağlıyor. Sistemde 8 adet dahili Bose® Premium Sound ve iki adet harici hoparlör bulunuyor.

IONIQ 5 N’deki N Road Sense (NRS) ise sürüş deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor. NRS, çift kavisli yol işaretlerini otomatik olarak tanıyor ve sürücüye N Modunu etkinleştirmesini öneriyor. Bu akıllı sistem, sürücünün çift virajlı yollarda seyrederken daha da heyecan verici ve ilgi çekici bir sürüş deneyimi yaşamasına olanak tanıyor.

IONIQ 5 N, zorlu yarış pisti koşullarında termal yönetim için yeni bir standart belirliyor. Rakipleriyle karşılaştırıldığında IONIQ 5 N, ısı kaynaklı güç bozulmasına (aşırı ısınma nedeniyle maksimum güç kaybı) karşı daha yüksek bir dirence sahip. Geliştirilmiş pil termal yönetim sistemi, artırılmış soğutma alanı, motor ve pil soğutucusu ile donatılmış. Pil ve elektrik motoru için kullanılan bağımsız radyatörler, yoğun pist sürüşü öncesinde ve sırasında IONIQ 5 N’in performans düşüşüne karşı performans direncini en üst düzeye çıkarıyor.

Tüm bu özelliklere ek olarak, yolda güvenlik ve rahatlık sağlayan bir dizi güvenlik teknolojisi ve bir sonraki seviye Hyundai Smart Sense Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri ile de araçla beraber sunuluyor. Hyundai Bağlantılı Araç Navigasyon Kokpiti (ccNC), 12,3 inç bilgi-eğlence ekranı ve 12,3 inç dijital gösterge panelinin birleşimiyle ön plana çıkıyor.

Bunun da ötesinde, IONIQ 5 N, ön camı bir görüntü ekranına dönüştüren seçilebilir AR işlevleri sunan Artırılmış Gerçeklik Head-Up Display (AR HUD) sunuyor. AR HUD, navigasyon, gelişmiş güvenlik ayrıntıları ve aracın çevresi gibi temel bilgileri doğrudan sürücünün ön camdaki görüş alanına sunuyor. Bu yenilikçi özellik, sürücülerin önlerindeki yola odaklanmayı sürdürürken bilgileri hızlı bir şekilde anlamalarını sağlıyor.

Nürburgring’deki Hyundai Test Merkezi

Almanya’daki Nürburgring Yarış Pisti, N markasının yüksek performanslı teknolojilerini geliştirmek için kullanılırken aynı zamanda modellere yarışçı ruhu aşılamaya devam ediyor. İkonik Yeşil Cehennem Nürburgring-Nordschleife, dünyanın en zorlu yarış pistlerinden biri olarak kabul edilirken ayrıca içindeki 73 viraj ve 20.8 kilometrelik asfaltıyla da motor sporları için oldukça önemli bir kompleks. Hyundai Motor Company’nin Avrupa Teknik Merkezi’ne (HMETC) ev sahipliği yapan bu pistte araçların dayanıklılık testlerinin büyük bir kısmı gerçekleştiriliyor. Testlere katılan yüksek performanslı otomobiller, Nürburgring’i hem kuru hem de ıslak koşullarda en az 480 kez turluyor ve yalnızca 10 ila 12 hafta içinde 180.000 kilometreye kadar zorlu sürüşü (normal bir aracın yaşam döngüsüne eşdeğer) simüle ediyor. Sert hızlanma, ani yavaşlama ve zorlu viraj almanın sürekli birleşimi, araçların sınırlarını zorluyor ve değişken yüzeyler ve kamber, olumsuz koşullarda bile en yüksek performansı sağlıyor.

Namyang Ar-Ge Merkezi

Güney Kore’nin Hwaseong kentinde 1995 yılında açılan ve 13.000 araştırmacı ve mühendisin çalıştığı Namyang Ar-Ge Merkezi ise Hyundai’nin kalbi durumunda. Toplam 3,3 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde yer alan bu tesis, tasarım, mühendislik, güç aktarma organları, performans, aero-akustik rüzgar tüneli, test sürüşleri ve çevresel Ar-Ge için gerekli olan çeşitli merkezlerden oluşuyor. Yüksek hızlı 4,5 kilometrelik düzlük bir alanı bulunan pistte 34 farklı viraj ve zorlu keskin dönüşler bulunuyor. Toplam 70 kilometre yol uzunluğuna sahip bu tesis, bir bakıma Hyundai N’in de manevi evi sayılıyor.

Hyundai, elektrikli dünyada lider olmaya çalışırken, IONIQ 5 N’le de performanslı mobilite vizyonunu gerçeğe dönüştürüyor. Hızlı otomobillerin ve gerçek sürüş keyfinin sadece içten yanmalı modellere has bir özellik olmadığını kanıtlayan Hyundai, spor otomobil tutkunlarının dikkatini daha farklı N modelleriyle de çekmeye devam edecek

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Araçlar

Peugeot’dan yeni elektrikli otomobil

Fransız otomotiv şirketi direksiyon kontrollü, tek şarjla 800 km yol alabilen yeni elektrikli otomobil konsepti Inception’ı tanıttı.

Peugeot’dan yeni elektrikli otomobil

Peugeot, Paris’te düzenlenen “VivaTech 2024” etkinliğinde yeni elektrikli otomobil konsepti Inception’ı tanıttı. Tek şarjla 800 kilometre menzil sunması planlanan otomobilin iç kaplamaları, polyester atıkların geri dönüştürülmesiyle üretilen kumaşlar ve üç boyutlu baskı teknolojisi kullanılarak tasarlandı.

Fransa merkezli otomobil üreticisi, aracın Hypersquare direksiyon teknolojisi ile birlikte geleceğini açıkladı. Söz konusu teknoloji, direksiyon üzerinde yer alan 4 dairesel dokunmatik ekranla aracın kontrol edilebilmesini mümkün hale getirecek.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

MUTLULULAR TRANSPORT 12 ADET ELEKTRİKLİ ARAÇ ALDI, YEŞİL LOJİSTİK ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI

Doğa dostu uygulamaları ve çevreci yaklaşımları ile gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmayı hedefleyen Mutlular Transport, elektrikli araç yatırımlarına devam ediyor. Yeşil lojistik çalışmaları kapsamında 12 tane binek C sınıfı araç alan Mutlular Transport’un Yönetim Kurulu Üyesi Mutluhan Akan, “Mutlular Transport olarak çevreye önem veriyoruz. Doğa dostu uygulamalarımızı geliştireceğiz. Gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir dünya bırakmak istiyoruz” dedi.

Lojistik, tedarik zinciri ve depolama faaliyetleri kapsamındaki tüm ihtiyaçları kurumsal çerçeveler içinde çözmeyi hedefleyen Mutlular Transport, 1997 yılından bu yana esnek çözümler ile müşterilerinden tam not alıyor. Yatırım odaklı ve yenilikçi bir firma olan Mutlular Transport, çevreyi önceleyen uygulamaları ile de gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmayı hedefliyor.

Çevreci uygulamaları doğrultusunda 12 tane binek C sınıfı elektrikli araç alan Mutlular Transport, karbon salımını azaltmayı ve daha yeşil bir dünya için yeşil lojistik uygulamalarını hayata geçirmeyi şirket misyonu edindi.

KENDİ ELEKTRİĞİNİ KENDİSİ ÜRETİYOR

‘Bu dünyayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık’ felsefesi ile çevre dostu çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Mutlular Transport Yönetim Kurulu Üyesi Mutluhan Akan, “Firma olarak çevreye saygılı bir ilkemiz var. Yeşil lojistiğin tüm parametrelerini şirketimizde hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu dünyayı kaynakları ile birlikte çocuklarımıza bırakabilmeliyiz. Dünyamızın kaynakları sınırsız değil. Özellikle enerjiyi verimli kullanmalı ve yenilenebilir temiz enerji ile Mutlular Transport olarak örnek olmalıyız dedik. Antrepomuzun üstünde güneş enerji santrali bulunuyor. Kendi elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. çevreci davranıyoruz” dedi.

ÇOK KISA ZAMANDA ARAÇLARIMIZIN HEPSİ ELEKTRİKLİ OLACAK

Yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük önem verdiklerini ve temiz enerji ile müşterilerine kesintisiz hizmet sağladıklarını ifade eden Akan, “Çok kısa zamanda şirkette binek araçların tamamı elektrikli olacak. Bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz” dedi. Mutlular Transport’un aldığı elektrikli araçları, Doğan Trend Otomobilite Maslak şubesinde satış müdürü Özge Har

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Batarya Teknolojilerine Yeni Teşvik Geliyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yüksek kaliteli ve uluslararası sertifikasyonlara sahip batarya paketleri üretimi gerçekleştirecek Ampherr Batarya Teknolojileri Fabrikası’nı açtı.

Türkiye’yi batarya ve enerji depolama teknolojileri gibi yenilikçi teknoloji alanlarında küresel ölçekteki mega yatırımların merkezi hâline getirecek, yeni bir teşvik programı hazırlığında oldukları müjdesini veren Bakan Kacır, “Dünyada batarya üretim kapasitesi 2,6 terawatt saat düzeyindeyken, 2030’a geldiğimizde bu rakamın 3,5 misline yani 9 terawatt saate ulaşacağı öngörülüyor. Bu tabloda, elektrikli araçlar ve mobilite sektöründeki öncü olma iddiamızı kuvvetlendirmek ve pazar payımızı arttırarak ülkemizi, bölgesel batarya üretim üssü hâline getirmek istiyoruz.” dedi.

Bakan Kacır, ülkemizi Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda kritik teknolojilerde üretim üssü olma hedefine bir adım daha yaklaştıracak İstanbul Tuzla’daki Ampherr Batarya Teknolojileri Fabrikası’nı açtıklarını belirterek, şunları söyledi:

SANAYİ ÜRETİMİ: Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız (GSYİH) ilk mes 1 trilyon dolar barajını aşarak rekor kırdı. Sanayi üretimimiz, yıllık bazda yüzde 10’un üzerinde bir artışla son iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Sanayi üretimimizdeki en hızlı yükseliş yıllık yüzde 38,5 oranında artışla yüksek teknoloji üretiminde gerçekleşti. Bu başarılı büyüme ivmesinin arka planında güçlü siyasi irade, istikrarlı devlet politikaları, millî ve özgün ürünleri önceleyen Ar-Ge ve yatırım planlamamız yer alıyor.

YENİ ATILIMLAR: Son 22 yılda inşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge ve yenilik ekosistemi ile imalat sanayimiz; daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuştu. “Türkiye Yüzyılı”nda, Millî Teknoloji Hamlemize yeni başarı hikâyeleri ekleyerek kritik teknolojilerde tam bağımsızlığımızı tahkim edecek, yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat odaklı kalkınmamıza hız katacak yeni atılımlara odaklanıyoruz.

SAVUNMA SANAYİ: Dünyanın gıpta ile izlediği savunma sanayi ürünlerimiz bu çabanın en güzel örneğini ifade ediyor. Paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklandığımızda yenilikçi ve yıkıcı teknolojilerin ülkemizin kalkınma yolculuğunda nasıl bir fırsat penceresi oluşturduğunu savunma sanayinde ispat ettik.

MOBİLİTE: Benzer bir fırsat penceresini de mobilite sektöründe görüyoruz.  Yıllık 1,5 milyona yaklaşan üretimi ve 35 milyar doların üzerinde ihracatıyla, Türkiye sanayisinin lokomotifi konumundaki otomotiv sektöründe, hızlı şehirleşme, dijitalleşme, deneyim odaklı müşteri eğilimleri, yüksek hızda iletişim sektörün istikametini yeniden tanımlıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM: Yeni nesil elektrikli, otonom ve bağlantılı otomobilimiz Togg ile dönüşümüne ivme kazandırdığımız mobilite sektöründe, yeni trendlerin çizdiği perspektifi doğru anlamak ve tanımlamak ülkemizin rekabetçi ve sürdürülebilir üretim altyapısı için hayati öneme sahip.

YOL HARİTASI: Sektörün dönüşümüne rehberlik etmek adına “Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası”nı kamuoyuyla paylaşmıştık. Yol haritamızla, elektrikli, bağlantılı ve otonom araçlardan test merkezlerine, batarya üretiminden yenilikçi enerji teknolojilerine kadar mobilite sektöründe atacağımız tüm adımları somutlaştırdık.

İŞ BİRLİĞİ: Sektörle sıkı bir iş birliği içinde hazırladığımız, gelecek vizyonumuzu ortaya koyduğumuz yol haritamızdaki projeleri hayata geçirerek elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların ülkemizdeki pazar payını 2030’da yüzde 35’e, bu araçlarda yerlilik oranımızı ise yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz. Mobilite ve yenilikçi teknoloji alanlarında koymuş olduğumuz tüm bu hedeflere ulaşmak için batarya ve enerji depolama teknolojilerini stratejik bir alan olarak değerlendiriyoruz.

ÜRETİM ÜSSÜ: Küresel ölçekte elektrikli araç satışları artıyor ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak karbon-nötr teknolojilerin yaygınlaşıyor. Batarya ve enerji depolama teknolojileri alanındaki yatırımlara yönelim de katlanarak yükseliyor. Dünyada batarya üretim kapasitesi 2,6 terawatt saat düzeyindeyken, 2030’a geldiğimizde bu rakamın 3,5 misline yani 9 terawatt saate ulaşacağı öngörülüyor. Bu tabloda, elektrikli araçlar ve mobilite sektöründeki öncü olma iddiamızı kuvvetlendirmek ve pazar payımızı arttırarak ülkemizi, bölgesel batarya üretim üssü hâline getirmek istiyoruz.

YATIRIMA TEŞVİK: Bu amaç doğrultusunda yatırımlarımızı hızlandırıyor, batarya ve enerji depolama teknolojilerinin geliştirilmesini ve üretimini öncelikli olarak destekliyoruz. Bu kapsamda bugüne dek sabit yatırım tutarı 78 milyar lirayı bulan, 6 bine yakın kişiye ilave istihdam sağlayacak, biri bugün açılışını yaptığımız fabrika olmak üzere 16 firmamızı teşvik sistemimizle destekliyoruz.

DESTEKLER SÜRÜYOR: Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’mızın mobilite çağrısıyla, enerji depolama ve batarya teknolojilerine yönelik 3 milyar lira büyüklüğündeki 4 yatırım ve Ar-Ge projesini harekete geçirdik. TÜBİTAK Burs ve Destek Programları’yla son 5 yılda enerji depolama ve batarya teknolojileri alanında 316 proje ve 752 bilim insanı ve araştırmacıya 1,6 milyar lira destek sağladık.

MÜJDE VERDİ: Bunların yanında, batarya üretimindeki kritik ham madde ve madenlerin üretimi ve bu alandaki yatırımların planlamasıyla ülkemizin batarya tedarik zincirindeki konumunu adım adım güçlendirmeye devam edeceğiz. Ülkemizi bu alanda yenilikçi teknoloji geliştiren ve küresel ölçekteki mega yatırım merkezlerinden biri haline getireceğiz. Bunu yapmak adına, önümüzdeki dönemde yeni bir teşvik programını da hayata geçireceğimizin müjdesini paylaşmak istiyorum.

TEKNOLOJİ YATIRIMI: Ampherr Batarya Teknolojileri Fabrikası’yla, 2024 yılı sonuna kadar 500 megawatt saatlik, 2025 ve 2026 yıllarında ise kademeli olarak 2 gigawatt saatlik ilave batarya üretim kapasitesine sahip olacağız. Elektrikli otobüslerden elektrikli ve yakıt pilli kamyonlara, hafif ticari araçlardan iş makinalarına ve elektrikli yatlara kadar farklı ulaşım aracı için batarya üretme kabiliyetine sahip olan Ampherr Batarya’nın Avrupa’dan Amerika’ya çeşitli pazarlarda ülkemizi gururla temsil edeceğine inanıyorum.

GÜVENİN GÖSTERGESİ: Açılışını gerçekleştirdiğimiz tesis aynı zamanda mobilite sektöründeki vizyonumuzun yatırımcılar tarafından da paylaşıldığının, ülkemizin yatırım ortamına ve mobilite sektörümüzün potansiyeline güvenin bir göstergesi niteliğindedir. Hep birlikte, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonuyla Türkiye’nin mobilite sektörünü Ar-Ge ve teknoloji odaklı bir geleceğe taşımak adına çalışmaya devam edeceğiz.

Continue Reading

Popüler