Connect with us

Elektrikli Araçlar

Hyundai’den 650 Beygirlik Bir Sanat Eseri: IONIQ 5 N

Hyundai, N markasının ilk EV modeli IONIQ 5 ile elektrifikasyona bambaşka bir boyut kazandırıyor. Otomobilin öne çıkan kriterleri; günlük spor otomobil, viraj performansı ve yarış pisti kabiliyeti.

Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Hyundai, elektrifikasyondaki iddiasını 650 beygirlik bir sportif modelle destekliyor. Yüksek performanslı araçlar için kurulan N markasının ilk elektrikli modeli olan IONIQ 5 N, gerek sportif tasarımı gerekse yarış pistlerinde üstün kabiliyetiyle günlük otomobillere çok farklı bir bakış açısı getiriyor. Üzerindeki her görsel öğenin işlevsel bir amaca hizmet ettiği IONIQ 5 N, sportifliğin, aerodinamizmin veya yüksek EV performansın buluşma noktasını işaret ediyor. Hyundai, IONIQ 5 N modelini Türkiye’de özel siparişle yılın son çeyreğinde satışa sunmayı planlıyor.

Dinamik tasarımla gelen müthiş aerodinamizm

‘N’, Hyundai Motor Company’nin Kore’deki global Ar-Ge merkezi Namyang’ı ve N serisinin geliştirilip test edildiği ve aynı zamanda Hyundai Avrupa Test Merkezi’ne de ev sahipliği yapan Nürburgring’i temsil ediyor. Namyang ve Nürburgring arasındaki bu yakın bağlantı, böylelikle N’in temelini oluşturuyor. En önemli amacı sürüş keyfi sunmak olan N markası, üst düzey donanımlarla birlikte hem günlük kullanımda hem de yarış pistlerinde kendini göstermeye ayrıcalık tanıyor. IONIQ 5 N için özel olarak geliştirilen parlak siyah ön tampon, ızgara, hava perdeleri ve ön aktif hava kapağı, görselliğin yanı sıra aerodinamiği ve soğutma performansını da artırıyor.

IONIQ 5 N için özel olarak hazırlanan arka spoyler, arka difüzör ve hava çıkışı da yere basma kuvvetini artırarak hem yol tutuşu hem de hava akışını optimize etmeye yardımcı oluyor. Daha alçak, daha geniş ve daha büyük yüksek performanslı lastiklere sahip olan IONIQ 5 N, agresif bir duruş sergilerken yarış pistlerindeki kabiliyetini de artırmış oluyor. Yeni nesil N modele özel tampon tasarımları, ön ve arka kısmın uzunluğunu güncel IONIQ 5’e göre sırasıyla 25 milimetre ve 55 milimetre artırıyor. Aynı zamanda ön ve arka süspansiyon da sürüş kabiliyetini optimize etmek için ağırlık merkezini daha da azaltacak şekilde yeniden tasarlanıyor. Genel olarak 20 milimetre daha alçak olan otomobil, daha geniş lastiklere uyum sağlamak için de alt kısmında 50 milimetre daha geniş ve daha belirgin difüzör kullanıyor. Bu sayede otomobil tam 80 milimetre daha uzun. Daha iyi sürüş ve yol tutuşu ile birlikte pist performansında daha iyi kavrama için de Pirelli tarafından özel olarak geliştirilmiş 275/35R21 P-Zero lastikler kullanıyor. IONIQ 5 N, iki özel Hyundai N tonu dahil olmak üzere 10 farklı gövde rengine sahip. Parlak Performans Mavisi ve Mat Performans Mavisi, IONIQ 5 N’in geleneksel yarışçı kimliğini vurgulayan en özel renkler.

Sürdürülebilirlik, Hyundai markasının ağırlıkla IONIQ modellerinde ele aldığı ve bunu sürekli ön planda çıkardığı bir strateji. Geri dönüştürülebilir kağıttan dekoratif kapı süsü, şeker kamışından ve PET şişelerden elde edilen biyo PET iplik, yine şeker kamışından gelen biyo TPO ve saf deri gibi çevre dostu malzemeler, aracın iç mekanında ön plana çıkıyor. Buna ek olarak otomobil, Hyundai’nin çevreye duyarlı uygulamalara olan bağlılığını daha da iyi bir şekilde örneklendirmek için de geri dönüştürülmüş lastik pigment boyası ve geri dönüştürülmüş poli Alcantara koltuk kaplama kumaşına yer veriyor.

hyundai-ioniq-5-n-1.jpg

Sportif ve modern iç mekan

IONIQ 5 N’in iç mekanı, bir yarış aracı konseptine göre şekillendirilmiş. Daha alçak oturma pozisyonuna sahip N spor koltuklar, özel mod düğmelerine sahip yeni N direksiyon ve N sabit orta konsol ile ideal bir sürücü ergonomisi sunuyor. Pist sürüşü için optimize edilmiş direksiyon simidi, koltuklar, kapı kaplama panelleri ve metal pedallar dahil olmak üzere çoğu yerde N logolu aksesuarlar ve eklentiler kullanılıyor. IONIQ 5 N’nin eğlenceli sürüş ruhunu en üst düzeye çıkarmak için sürüş modları özelleştirilebiliyor ve çeşitli kombinasyonlarda her düğmeyle eşleştirilebiliyor.

N Grin Boost (NGB) düğmesi, 10 saniye boyunca maksimum hızlanmaya ve heyecana imkan tanıyor. Bu tuşa basıldığı zaman araç tüm sistemleri 10 saniye boyunca kapatarak kullanıcısına anında yüksek performans ve sezgisel bir erişim sağlıyor.

IONIQ 5 N’in orta konsolu, diz pedleri ve kaval kemiği desteğinin yanı sıra kayan kol dayanağıyla da pist sürüşü için optimize edilmiş. Konsolun alt kısmındaki uzantı ise spor sürüşü desteklemek için sağlamlığı artırıyor. Spor otomobil, günlük kullanım için C tipi USB, kablosuz şarj cihazı ve bardak tutucular da sunuyor. N koltuklar, güçlendirilmiş desteklere sahip. Böylece keskin virajlarda güçlü yanal hızlanma meydana gelse bile dengeli bir sürüş için üst ve alt gövdeyi sıkı bir şekilde destekliyor. N koltuklar, yüksek performanslı sürüş deneyimi arayan kullanıcılar için tasarlanırken güncel modele göre kıyasla yaklaşık 20 milimetre daha alçak konumlandırılmış.

Yüksek performansla gelen 650 beygir güç

IONIQ 5 N, 21.000 devre kadar çalışan iki adet elektrikli motora sahip. En yeni nesil 84 kWh pil ile donatılan otomobil, yüksek enerji için motordaki iki kademeli invertör sayesinde 448 kW/609 PS ve 740 Nm tork (NGB devredeyken 478 kW/650 PS ve 770 Nm) güç sunuyor. Maksimum 260 km/saat hıza ulaşabilen model, 0-100 km/s hızlanmasını ise sadece 3,5 saniyede (NGB ile 3,4 saniye) tamamlıyor. Tamamen elektrikli aracın menzili ise 448 kilometre (WLTP).

Üstün viraj performansı

IONIQ 5 N’in viraj alma yetenekleri, her yolculuğun heyecanını artırmak için tasarlanmış. Gelişmiş stabilite ve çekiş kontrol sistemleri aracılığıyla üst düzey bir sürüş deneyimi sunan otomobilin gövde yapısı, normal bir EV modele göre farklılık gösteriyor. Motor ve pil montajı, performanslı sürüşlerde yanal kuvvete katkıda bulunurken aynı zamanda her iki uçtaki entegre tahrik aksları ve elektrik motoru da yüksek torka dayanacak şekilde güçlendiriliyor. Performanslı fren sistemi ise inanılmaz bir frenleme sağlıyor. Bu fren sistemi, önde ve arkada sırasıyla 400 milimetre ve 360 milimetre çaplı büyük disklerden oluşuyor. Hibrit diskler, monoblok dört pistonlu ön kaliperler, yüksek sürtünmeli fren balataları ve özel hava soğutmalarıyla beraber daha hafif metalurjinin kullanılması, fren ısı kapasitesini ve soğutma verimliliğini de artırıyor.

hyundai-ioniq-5-n-3.jpg

Otomobil, motor sporlarından ilham alan güçlü bir rejeneratif fren sistemine de sahip. N Brake Regen sistemi, sektör lideri maksimum 0,6 G yavaşlama kuvveti sunarak otomobilin frenleme yeteneklerini daha da artırıyor. EV’lerin normal modellerden daha fazla ağır olması sebebiyle kullanılan frenlerin normal bir otomobilden çok daha güçlü olması gerekiyor. Böylelikle hidrolik frenler, gerektiğinde ekstra frenleme kuvveti uygulayarak pistte daha fazla dayanıklılık sağlıyor. N Brake Regen ile bu hidrolik frenler arasındaki kusursuz uyum, sürücünün fark edemeyeceği yumuşak bir geçiş yaratıyor. Kısacası bu sistem, IONIQ 5 N’in denge ve çekiş kontrol sistemleri birlikte çalışarak heyecan verici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Aracın üst düzey viraj yetenekleri, 42 ek kaynak noktası ve 2,1 metrelik ek yapıştırıcıyla da destekleniyor.

Yarış pisti kabiliyeti

N Pedal, Hyundai i20 N WRC’de de kullanılan ve sürüş esnasında oldukça hızlı tepki veren bir özellik. Üst düzey yol tutuşu elde etmeyi hedeflerken aynı zamanda EV’lerin doğal ağırlığını ve boyutunu ele alan bir çözüm olarak geliştirilmiş. Bu akıllı yazılım işlevi, anında devreye girerek gelişmiş bir gaz kelebeği hassasiyeti sağlıyor. IONIQ modellerindeki i-Pedal rejeneratif frenleme sistemine benzer teknolojiden yararlanan N Pedal, enerji verimliliğinden ziyade hızlı ve heyecan verici viraj almayı önceliklendiriyor. Arka aksta yavaşlatıcı kuvvet kullanılarak agresif bir ağırlık aktarımı yaratılıyor ve bu da virajlara daha keskin giriş sağlıyor.

N Drift Optimizer ise birden fazla araç kontrolünü dengeleyerek drift açısının korunmasına yardımcı oluyor. Entegre “Torque Kick Drift” işlevi, sürücünün daha hızlı drift yapmasına olanak sağlayarak halk arasında debriyaj tokatlama olarak tabir edilen arkadan itişli araçların debriyaj vuruş hareketini simüle ediyor.

N Tork Dağıtımı (NTD) da gücü ön ve arka akslar arasında kaydırarak 11 seviyeye kadar farklı ayar seçeneği sunuyor. Tamamen değişken ön ve arka tork dağıtımı sayesinde sürücülere istedikleri tork dağıtım oranını sunuyor.

Arka aksta bulunan elektronik Sınırlı Kaymalı Diferansiyel (e-LSD) ise sürüş koşullarına bağlı olarak arka tekerleklere gönderilen kuvvet miktarını kontrol ediyor.

Yüksek hızlarda aracın viraj performansını artırırken ayrıca tekerlek kayma dengelemesini de iyileştiriyor. e-LSD, 1.800 Nm’lik artırılmış tork kapasitesiyle optimum performansı garantilemek için gelişmiş bir reaksiyon kontrolü sağlıyor.

N Kalkış Kontrolü, sıfırdan kalkışlarda mümkün olan en iyi ivmelenmeyi ve ön torku sağlıyor. En az tekerlek patinajı ve mümkün olan en hızlı kalkış için üç farklı çekiş seviyesi (düşük, orta ve yüksek) sunarak sürücülerin pist kullanımlarında profesyonel bir yarış aracı gibi kullanmalarına imkan tanıyor.

N Race özelliği de sürücülere otomobilin enerji kullanımı üzerinde doğrudan kontrol sağlıyor. IONIQ 5 N, birkaç düğmeye basma rahatlığıyla ayarların değiştirilmesini sağlıyor. Sürücülere ‘Dayanıklılık’ veya ‘Hızlanma’ konusunda stratejik bir seçim sunuluyor. ‘Dayanıklılık’, yarış pistindeki menzili en üst düzeye çıkarıyor. Bu, maksimum gücün sınırlandırılmasıyla elde ediliyor. Bu da sıcaklığın daha geç ve yavaş oluşmasına neden oluyor. Karşılaştırmalı olarak, ‘Hızlanma’ ise daha çabuk enerji için sağlamak için güç ve soğutmaya öncelik veriyor. Bu, sürücülerin enerji stratejilerini doğru bir şekilde yönetmelerine ve sürüş performans hedeflerine ulaşmaları için ideal bir performans aralığı oluşturmalarına yardımcı oluyor.

EV’lerde gelişmiş geri bildirim arzusunun farkına varan Hyundai N mühendisleri, IONIQ 5 N’in dinamik sürüşü üzerinde hassas kontrol sunmak için N e-Shift ve N Active Sound+’ı geliştirdi. Her iki özelliğin entegrasyonu, sürücü ile otomobil arasındaki duygusal bağı güçlendiriyor. IONIQ 5 N, içten yanmalı motorların hissini simüle etmek için en son teknolojileri birleştiriyor ve olağanüstü bir sürüş deneyimi sunuyor. N e-Shift, içten yanmalı N modellerde bulunan 8 vitesli çift kavramalı şanzımanın (DCT) davranışını taklit ederek, güç dağıtımı üzerinde kontrol hissi sağlıyor ve böylece sürücüler, manuel ve otomatik vites değiştirme arasında seçim yapabiliyor. Tıpkı manuel şanzıman modundaki N DCT gibi N e-Shift de sert bir devir sınırlayıcıya sahip.

N Aktif Ses (N Active Sound+ ) ise içten yanmalı motor gibi egzoz sesleri çıkararak daha sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratmasıyla öne çıkıyor. N e-Shift, içten yanmalı motor hissini taklit ederek önceki EV uygulamalarının ötesine geçiyor ve sürüş deneyimini daha etkileşimli ve daha keyifli hale getiriyor.

N e-Shift ile eşleştirilen N Aktif Ses sistemi ise üç farklı ses sunuyor. N Aktif Ses, hızı ve gaz kelebeği konumunu temel alarak sesi sürekli olarak yeniden düzenliyor ve dinamik bir işitsel deneyim sağlıyor. Bu işitsel deneyim, sürücülere kullanılan gücü ölçmek için akustik bir referans sağlıyor. Sistemde 8 adet dahili Bose® Premium Sound ve iki adet harici hoparlör bulunuyor.

IONIQ 5 N’deki N Road Sense (NRS) ise sürüş deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor. NRS, çift kavisli yol işaretlerini otomatik olarak tanıyor ve sürücüye N Modunu etkinleştirmesini öneriyor. Bu akıllı sistem, sürücünün çift virajlı yollarda seyrederken daha da heyecan verici ve ilgi çekici bir sürüş deneyimi yaşamasına olanak tanıyor.

IONIQ 5 N, zorlu yarış pisti koşullarında termal yönetim için yeni bir standart belirliyor. Rakipleriyle karşılaştırıldığında IONIQ 5 N, ısı kaynaklı güç bozulmasına (aşırı ısınma nedeniyle maksimum güç kaybı) karşı daha yüksek bir dirence sahip. Geliştirilmiş pil termal yönetim sistemi, artırılmış soğutma alanı, motor ve pil soğutucusu ile donatılmış. Pil ve elektrik motoru için kullanılan bağımsız radyatörler, yoğun pist sürüşü öncesinde ve sırasında IONIQ 5 N’in performans düşüşüne karşı performans direncini en üst düzeye çıkarıyor.

Tüm bu özelliklere ek olarak, yolda güvenlik ve rahatlık sağlayan bir dizi güvenlik teknolojisi ve bir sonraki seviye Hyundai Smart Sense Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri ile de araçla beraber sunuluyor. Hyundai Bağlantılı Araç Navigasyon Kokpiti (ccNC), 12,3 inç bilgi-eğlence ekranı ve 12,3 inç dijital gösterge panelinin birleşimiyle ön plana çıkıyor.

Bunun da ötesinde, IONIQ 5 N, ön camı bir görüntü ekranına dönüştüren seçilebilir AR işlevleri sunan Artırılmış Gerçeklik Head-Up Display (AR HUD) sunuyor. AR HUD, navigasyon, gelişmiş güvenlik ayrıntıları ve aracın çevresi gibi temel bilgileri doğrudan sürücünün ön camdaki görüş alanına sunuyor. Bu yenilikçi özellik, sürücülerin önlerindeki yola odaklanmayı sürdürürken bilgileri hızlı bir şekilde anlamalarını sağlıyor.

Nürburgring’deki Hyundai Test Merkezi

Almanya’daki Nürburgring Yarış Pisti, N markasının yüksek performanslı teknolojilerini geliştirmek için kullanılırken aynı zamanda modellere yarışçı ruhu aşılamaya devam ediyor. İkonik Yeşil Cehennem Nürburgring-Nordschleife, dünyanın en zorlu yarış pistlerinden biri olarak kabul edilirken ayrıca içindeki 73 viraj ve 20.8 kilometrelik asfaltıyla da motor sporları için oldukça önemli bir kompleks. Hyundai Motor Company’nin Avrupa Teknik Merkezi’ne (HMETC) ev sahipliği yapan bu pistte araçların dayanıklılık testlerinin büyük bir kısmı gerçekleştiriliyor. Testlere katılan yüksek performanslı otomobiller, Nürburgring’i hem kuru hem de ıslak koşullarda en az 480 kez turluyor ve yalnızca 10 ila 12 hafta içinde 180.000 kilometreye kadar zorlu sürüşü (normal bir aracın yaşam döngüsüne eşdeğer) simüle ediyor. Sert hızlanma, ani yavaşlama ve zorlu viraj almanın sürekli birleşimi, araçların sınırlarını zorluyor ve değişken yüzeyler ve kamber, olumsuz koşullarda bile en yüksek performansı sağlıyor.

Namyang Ar-Ge Merkezi

Güney Kore’nin Hwaseong kentinde 1995 yılında açılan ve 13.000 araştırmacı ve mühendisin çalıştığı Namyang Ar-Ge Merkezi ise Hyundai’nin kalbi durumunda. Toplam 3,3 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde yer alan bu tesis, tasarım, mühendislik, güç aktarma organları, performans, aero-akustik rüzgar tüneli, test sürüşleri ve çevresel Ar-Ge için gerekli olan çeşitli merkezlerden oluşuyor. Yüksek hızlı 4,5 kilometrelik düzlük bir alanı bulunan pistte 34 farklı viraj ve zorlu keskin dönüşler bulunuyor. Toplam 70 kilometre yol uzunluğuna sahip bu tesis, bir bakıma Hyundai N’in de manevi evi sayılıyor.

Hyundai, elektrikli dünyada lider olmaya çalışırken, IONIQ 5 N’le de performanslı mobilite vizyonunu gerçeğe dönüştürüyor. Hızlı otomobillerin ve gerçek sürüş keyfinin sadece içten yanmalı modellere has bir özellik olmadığını kanıtlayan Hyundai, spor otomobil tutkunlarının dikkatini daha farklı N modelleriyle de çekmeye devam edecek

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Araçlar

Volkswagen Ticari Araç, tamamen elektrikli ilk modeli ID.Buzz’ı satışa sundu.Volkswagen’in emisyonsuz döneme geçiş sürecinin en önemli modellerinden biri olan ID.Buzz, yazılım, güvenlik ve konfor özellikleriyle markanın geleceğini temsil ediyor.

ID.Buzz’ın, Volkswagen ID ailesinin Türkiye’de satışa sunulan ilk modeli olduğunu belirten Volkswagen Ticari Araç Genel Müdürü Tolga Senyücel, “ID.Buzz, Volkswagen Grubu’nun tamamen elektrikli araç platformunda (MEB-modüler elektrikli araç platformu) üretiliyor. İçten yanmalı araç platformundan dönüşüm yapılmış bir araç değil, bu bakımdan müşteri beklentilerini tamamen karşılayacağını düşünüyoruz” dedi.

Tolga Senyücel, “Volkswagen Ticari Araç olarak bu ürünün hem müşteri portföyümüze hem de satışlarımıza önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bu yıl için kotalarımız sınırlı da olsa, 2025 yılında pazara sunmayı planladığımız diğer ID.Buzz modelleriyle birlikte, satışlarımızın içinde elektrikli araç satışlarının yüzde 10 pay almasını hedefliyoruz.” şeklinde bilgi verdi.

ID.Buzz, 1 Ekim’den itibaren satışa sunuluyor. ID.Buzz Cargo (2+1) Standart Şasi 286 PS (84kWh) modeli 1.950.000 TL ve ID.Buzz Pro (4+1) Standart Şasi 286 PS (84kWh) modeli ise 3.600.000 TL anahtar teslim fiyatıyla satın alınabilecek.

İkonik tasarım: ID.Buzz, sürdürülebilir mobilitenin yeni yüzü
Geleceğe yönelik teknolojileri yansıtan görünümüyle ID.Buzz, benzersiz tasarımıyla ayrışıyor.

Volkswagen Ticari Araç’ın 1950’lerde pazara sunduğu ikonik modeli T1, yani Bulli’den ilham alan ve orijinal Bulli’nin stilistik unsurlarından yararlanılan ID.Buzz, Volkswagen Bulli ile temsil edilen özgürlük ve bağımsızlık ruhunu zamanımıza aktarıyor.

ID.Buzz model serisine özel bir başka tasarım unsuru ise, karizmatik LED farların arasındaki ön panelle belirginleşen ve gülümseyen bir yüzü andıran ikonik ön kısmı. ID.Buzz tıpkı orijinal Bulli’de olduğu gibi arkadan itiş özelliğine sahip.

İç mekanda da sürdürülebilirlik 

Karbon ayak izi sıfıra indirgenen ID.Buzz’ın her iki versiyonu da, sürdürülebilirlik özelliklerine sahip. Aracın iç mekanında, geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılırken, aynı zamanda araçta gerçek deri kullanılmıyor.

ID.Bzz Volkswagen Ticari Araç tarafından Hannover’de, Volkswagen Grubu’nun Modüler Elektrikli Araç (MEB) platformunda geliştiriliyor. Tamamen elektrikli otomobiller için geliştirilen dünyanın ilk ölçeklenebilir seri üretim platformu olan MEB, farklı modeller ve segmentler için temel oluşturuyor. MEB platformu, geleceğin yeni modelleri için, yazılım ve teknolojinin daha da geliştirilmesine olanak tanıyor.

 Konfor ve teknoloji bir aradaID.Buzz’da sunulan Harman Kardon premium ses sistemi, 12+1 adet hoparlörü, 700 watt toplam gücü ve subwoofer ile sürüş keyfini maksimum seviyeye taşıyor.

Head-up display (HUD), sürücü destek veya bilgi-eğlence sistemi özelliklerinden ihtiyaç duyulan bilgilere göre kişiselleştirilebiliyor. Ekran, bilgi ve eğlence sistemi içindeki araç ayarlarından açılabiliyor veya kapatılabiliyor, oturma pozisyonuna göre konumu ayarlanabiliyor. Olumsuz hava koşullarında ön cama yansıyan bilgilerin daha iyi görülebilmesi için renk değiştirilebiliyor.

Aracın durumuna ilişkin tamamlayıcı bilgileri gösteren akıllı bir ışık konsepti olan ID.Light üzerinden adaptif hız sabitleyici “ACC”, ön bölge asistanı “Front Assist”, karşılama ve uğurlama ışığı, şarj işlemleri, telefon çağrısı gibi sistemler, işlevler hakkında ve güncel sürüş durumuna ilişkin bilgiler sunuluyor. Bilgi ve eğlence sistemi ekranından araç menüsüne girerek, ID.Light fonksiyonları etkinleştirilebiliyor veya devre dışı bırakılabiliyor.

ID.Buzz’da bulunan 12,9″ “Ready 2 Discover” radyo ve direksiyonun arkasında konumlandırılmış olan 5,3” (13,46 cm)’lik dijital gösterge paneli, müzik dinlerken, navigasyonu takip ederken ya da farklı uygulamalar arasında geçiş yaparken şık tasarımıyla eşlik ediyor.

En son nesil sürücü destek sistemlerine ve şarj fonksiyonlarına sahip ID yazılımı

ID.Buzz’da bulunan sürücü destek sistemleri, mükemmel sürüş kolaylığı ve güvenlik sunuyor. Yarı otonom sürüş asistanı “Travel Assist” gibi yenilikçi ve birbirine bağlı teknolojiler opsiyonel olarak sunuluyor. Travel Assist, öndeki araçla güvenli sürüş mesafesini korurken aracı kolayca şeritte tutmayı sağlıyor. Standart olarak sunulan diğer sürücü destek sistemleri arasında; Front Assist – ön bölge asistanı – ve Lane Assist – şerit takip asistanı ve acil durum asistanı “Emergency Assist” sayılabilir.

Bu özelliklerin yanı sıra, adaptif hız sabitleyici “ACC”, follow-to-stop fonksiyonu, hız limitleme,
kör nokta algılama ile şerit değiştirme asistanı “Side Assist” ve arka trafik uyarı sistemi “Rear Traffic Alert” ID.Buzz Pro’da standart olarak sunuluyor.

185 kW’a kadar şarj gücü

ID.Buzz ve ID.Buzz Cargo modellerinde toplam 84 kWh (net: 79 kWh) enerji sağlayan yüksek voltajlı lityum iyon batarya bulunuyor. Batarya, arka aksa entegre edilmiş olan 210 kW’lık elektrik motorunu besliyor.

WLTP standartlarına göre ID.Buzz’ın menzili 460 km’ye kadar çıkıyor. Maksimum hız, elektronik olarak 160 km/s ile sınırlandırılmış. Aracın 0’dan 100 km hızlanması ise, Pro modelinde 7.6 saniye, Cargo modelinde ise 10.2 saniye olarak gerçekleşiyor. Aracın elektrikli motoru 560 Nm’lik maksimum tork üretiyor. Bataryanın konumu sayesinde iyice düşürülmüş olan ağırlık merkezi ile aracın dinamizmi artıyor. Tasarım, ID.Buzz’ın dönüş dairesi çapının yaklaşık 11 metre olmasını da sağlıyor.

 

Lityum iyon batarya, 11 kW alternatif akımla (AC) şarj edilebildiği gibi, bir CCS konektörü aracılığıyla DC hızlı şarj istasyonunda 185 kW’a kadar artan bir güçte şarj edilebiliyor. Bu şekilde şarj edildiğinde, bataryanın şarj seviyesi yaklaşık 26 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e yükseliyor.

Elektrokromatik Panoramik “Smart Glass” Akıllı Cam Tavan

Elektrokromatik panoramik “Smart Glass” akıllı cam tavan, katmanlı cam yapısı ve değiştirilebilir sıvı kristal film özelliği sayesinde şeffaf veya opak hale getirilebiliyor. Cam tavan, tavan kaplamasındaki kontrol tuşları üzerinden veya bilgi-eğlence sistemi aracılığıyla opak/şeffaf olarak ayarlanabiliyor.

Beş koltuklu çok yönlü bir araç: ID.Buzz Pro

Bir MPV olan geniş ID.Buzz Pro, aileler, boş zaman aktiviteleri ve iş amaçlı kullanım için özel olarak tasarlandı. Sürücü ve ön koltuktaki yolcu için, iç kısımda standart olarak ayarlanabilir kolçakların bulunduğu koltuklar yer alıyor. Arkada kullanılan üçlü arka koltuk grubunda koltuk sırtlıkları öne doğru katlanabiliyor. Ekstra diz mesafesi veya ilave bagaj alanı oluşturulması için, arka koltuk grubunun iki parçasını uzunlamasına 150 mm hareket ettirmek de mümkün. ID.Buzz’da easy open/close özellikli elektrikli sağ ve sol kayar kapılar standart olarak sunuluyor. Geniş bagaj kapağının ötesinde açılan alanda ise – beş kişi otomobildeyken – 1.121 litre bagaj alanı (arkadaki koltukların sırtlıklarının üst kenarına kadar yüklenmiş şekilde) oluşuyor. Arka koltuklar katlandığında ise kapasite 2.205 litreye çıkıyor.

Panel Van’da yeni bir dönemin başlangıcı: ID.Buzz Cargo

ID.Buzz Cargo’nun 3.900 lt’lik yükleme alanı kapasitesi iki Euro palet için yer sağlıyor. ID.Buzz Cargo’da arka kanatlı kapı ve yukarı açılır kapılar tüketicilere seçenek olarak sunulurken, yolcu tarafında da sürgülü bir kapı bulunuyor.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Çinli SAIC’in katı hâl bataryaları Cyber GTS’de kullanılacak

Çinli otomobil üreticisi SAIC, tamamen katı hâl bataryaları ile çalışan ilk elektrikli otomobilini önümüzdeki yılın ortalarında piyasaya sürmeye hazırlanıyor.Çin merkezli otomobil üreticisi SAIC, tamamen katı hâl bataryasından güç alan ilk otomobilini 2025 yılının ikinci yarısında piyasaya süreceğini açıkladı.

Şirketin katı hâl bataryası, MG markası altında piyasaya sürülecek Cyber GTS’de kullanılacak. Böylece SAIC, katı hâl bataryalarını ticari olarak kullanıma sunan ilk üretici olacak.

Katı hâl bataryaları, elektrikli otomobillerde yaygın olarak kullanılan lityum iyon pillerden farklı olarak sıvı yerine katı elektrolit kullanıyor. Bu durum, pilin hacmini ve kütlesini azaltarak enerji yoğunluğunu artırıyor. Katı hâl pilleri ayrıca çok daha hızlı şarj olabiliyor.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Hep Daha Fazlası için Hyundai Yeni SANTA FE

Hyundai, gelişmiş teknolojisi ve şık tasarımıyla öne çıkan SANTA FE modelini Türkiye’de satışa sundu. Kentsel işlevselliği ve açık hava keyfini vurgulayan dört çeker model, konfor özellikleriyle öne çıkıyor. Türkiye’de 1.6 litrelik benzinli Turbo Hybrid seçenekle satışa sunulan model, birinci sınıf bir D-SUV.

Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu SANTA FE modeli, 2023 yılında beşinci nesliyle tekrar SUV dünyasında tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Birinci jenerasyondan son haline kadar çok fazla değişim ve gelişim gösteren SANTA FE, aynı zamanda markanın global olarak en çok satılan ve en çok beğenilen SUV modellerinden biri oldu. Adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alan model, bölgenin zorlu yapısını ve açık hava temasını en iyi şekilde karakterize ederek günlük bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor.

Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen SANTA FE, bagaj kapasitesini artırarak yaşam tarzına dayalı işlevselliğe öncelik veriyor. Şık görselliğini üstün bir iç mekan ile kombinleyen yeni model, aynı zamanda teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ayrıca, Yeni SANTA FE’nin sınırsız açık hava ve şehir içi kullanımını birlikte sunabilen cesur ve güçlü kimliği, SUV pazarında modelin farkındalık yaratmasına yardımcı olacak.

Satışa sundukları yeni modelle ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Bundan 24 yıl önce satışa sunduğumuz SANTA FE, dünya çapında 6 milyondan fazla satarak kendi segmentinde büyük bir başarı gösterdi. Tamamen yenilenen beşinci nesil Yeni SANTA FE’yi ülkemizde de satışa sunmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Yeni SANTA FE, lüks ve premium SUV modelleri tercih eden kullanıcılar için yüksek kalitesi, geliştirilmiş sürüş dinamikleri, verimli hibrit motoru ve artırılmış iç mekan konforuyla güçlü bir tercih sebebi olacak. Yeni SANTA FE, markamızın SUV segmentindeki performansıyla birlikte aynı zamanda marka imajına ve gelecek modellerimize de ışık tutacak” dedi.

Baştan sona gelişen tasarım

SANTA FE, yeni modelle birlikte tasarımda zirveye doğru yol alıyor ve boyutlar arasında üstün bir denge sağlayarak gerekli olan tüm görkemli estetiği sunuyor. Genel olarak SANTA FE’nin tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir.

Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Güçlü tasarım yalnızca dinamik ruhunu tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda şehir içi veya açık alan kullanımına uygun premium bir SUV modasını da başlatıyor.

Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor. Benzersiz ön profil, H şeklindeki ışıklarıyla ve ayırt edici motife katkıda bulunan bir süslemeyle destekleniyor. Yüksek kaput çizgisi ve keskin çamurluklar, SANTA FE’nin muhteşem tasarım detaylarından bir diğeri. Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor.

En az ön kadar dikkat çekici olan yan profil de temiz ve güçlü bir hacim hissini sağlam gövde oranlarıyla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir stil ortaya çıkarıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan SANTA FE’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor. Köprü tipi bir tavan rayına yer verilirken off road kullanımı da vurgulanmış oluyor. Bununla beraber A sütunundan başlayarak bagaj kapağına kadar uzanan camlar da iç mekandaki ferahlığı ve özgürlüğü artırıyor.

Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Sade estetiği sağlam bir stille harmanlayan arka taraf, temiz ve rafine bir profil oluşturuyor. Ön ve yan elemanlarla kontrast oluşturarak ölçülü güzelliği vurgulayan bu bölüm, benzersiz bir aydınlatma imzasıyla dikkat çekiyor. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor.

Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni SANTA FE yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, SANTA Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada SANTA FE, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.

Geniş ve yenilikçi iç mekan

Yeni SANTA FE, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında yenilikçiliği ve konforu harmanlıyor. Detaylara dikkat edilerek tasarlanan model, iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Stratejik olarak entegre edilmiş çok sayıda depolama alanı, tüm yolcular için konforlu ve kullanıcı dostu bir sürüş keyfi sağlıyor. Ayrıca, SANTA FE’nin iç mekan mükemmelliği, kendi segmentinde de yeni bir standart belirliyor.

SANTA FE’nin sürücü bölümünde tasarım ve son teknoloji hissi öne çıkıyor. Kapılar açılır açılmaz artan kalite hissiyatını sergilemeye başlayan SANTA FE, H şeklindeki gizli ambiyans ışıklarıyla şovunu yapmaya başlıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kabine şık ve benzersiz bir duygu katıyor. Kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran ise olağanüstü bir işlevsellik sunuyor. Bu ekrandan sürüş parametreleri, navigasyon ve multimedya gibi fonksiyonlara yer veriliyor. Kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip. Büyüleyici animasyon efektlerine sahip büyük bir dokunmatik ekran aracılığıyla çeşitli iklim işlevlerini ön plana çıkarıyor. Bu arada kokpitin dört bir yanı deri döşeme ile kaplanarak kalite vurgusu ön planda tutuluyor.

Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Rahatlığı artıran çift yönlü orta konsol, ikinci sıra koltuklarda bile paylaşımlı depolama alanını kolaylaştırıyor ve maksimum alan kullanımı için kullanıcısına yardımcı oluyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor.

Ayrıca, orta konsoldaki bardak tutucular, maksimum 105 milimetre çapındaki büyük kapasiteli bardaklara yer sağlıyor. Hem stil hem de işlevselliği ön planda tutan detaylarla hazırlanan SANTA FE’nin kabinindeki orta kol dayama ise hem öne hem de arkaya doğru açılarak hem sürücüye hem de arkadaki yolculara anında depolama alanı sağlıyor. Dijital Dikiz Aynası (DCM) ise bir kamera sensörü aracılığıyla gerçek zamanlı arka görüntüleri aynaya yansıtarak görüşü optimize ediyor. Bu gelişmiş dikiz aynası, altındaki bir buton ile dilendiği zaman geleneksel cam ayna şeklinde de kullanılabiliyor. SANTA FE, 12 inçlik Head-Up Display (HUD) yani sanal gösterge paneliyle de güvenlik ve rahatlık sunmaya devam ediyor. Bu özellik, temel araç bilgilerini doğrudan ön camda görüntüleyerek sürücünün bakış hareketini en aza indiriyor.

Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip SANTA FE, yeniden tasarlanan koltuk sisteminde benzersiz bir konfor sunuyor. Ergonomiye odaklanılarak tasarlanan koltuk sistemi, en yüksek yolcu konforu seviyelerine hitap ediyor. Entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, sürücü için öne arkaya kaydırma ve sırt yatırma dahil olmak üzere bireysel koltuk konumlandırma ayarlarını ezberleyerek kişiselleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Bel destekli sürücü koltuğu, ağırlıksız bir pozisyonu ve vücut basınç dağılımını optimize ederek optimum dinlenme duruşunu garanti ediyor. Böylece konfor seviyesini iki katına çıkarıyor. Elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği bulunuyor. Bireysel yatırma yeteneklerine sahip lüks ve ferah arka koltuklar da tek bir tuşla anında katlanabiliyor ve böylece bagaja kolay bir erişim sağlıyor. Bu arada, üçüncü sıra koltuğun ayarlanabilir yatırma özelliği de rahat oturma pozisyonu sağlıyor ve ISOFIX’in dahil edilmesiyle ekstra bir güvenlik katmanı elde ediliyor. Bu donanım, özellikle çocuk oto koltukları için güvenli bir sabitleme sağlamış oluyor. Ayrıca, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.

Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan SANTA FE, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da tam üç bisikleti aynı anda sığdırabilecek dikey bir depolama alanı, yani 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Kolay eşya yükleme ve boşaltma için standart yüksekliği ayarlanabilir akıllı elektrikli bagaj kapağıyla gelen SANTA FE, arka bölümde 220V güç çıkışı ve USB-C modülü gibi kullanışlı özelliklere sahip. Bu arada ikinci sıra koltuklarda havalandırma menfezi, en arkadaki koltuklardaysa klima kontrol ünitesi bulunuyor.

Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni SANTA FE, BOSE Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.

Gelişmiş güvenlik donanımlarıyla üstün bir koruma

Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni SANTA FE, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor.

“Hyundai Smart Sense” güvenlik donanımları, çeşitli sürüş ve park senaryolarında da artırılmış güvenlik ve rahatlık için bir dizi gelişmiş sürücü destek sistemi sunarak SANTA FE’yi diğerlerinden farklı kılıyor. Bu özellikler, Hyundai’nin son teknoloji güvenlik sistemlerine yaptığı yatırımları da perçinlemiş oluyor.

Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, SANTA FE’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Sistem, çarpışmaları uyarmakla kalmayıp aynı zamanda otomatik olarak frenlemeye yardımcı olan ileri bir seviye güvenlik donanımı olarak listede yer alıyor. Sistem ayrıca, Kavşak Dönüşü, Kavşak Geçişi, Yaklaşan Şerit Değiştirme, Doğrudan Yaklaşan ve Şerit Değiştirme Tarafı gibi çeşitli senaryoları da yönetmek için “Şerit Takip ve Şeritte Kalma Asistanları” ile birlikte çalışıyor.

Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor.

Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Böylece araçtan daha güvenli çıkışlar sağlanıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.

Üstün bir sürüş deneyimi

Yeni SANTA FE, benzersiz bir sürüş deneyimi için konfor ve dengeyi bir arada sunuyor. Şasi performansı, üst düzey konfor için birinci sınıf bir his sağlıyor. Aynı zamanda dengeli bir sürüş için hassas bir şekilde ayarlanmış. Bu performansa katkıda bulunan özelliklerden biri ise Frekans Duyarlı Kontrol (FSC) amortisörler. Sistem, gövde kontrolünü daha yüksek bir seviyede tutarken aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor. Bu sürüş konforuna olan bağlılık, ön ve arka alt şasilerde hidrolik burçların uygulanmasıyla devam ediyor. Bu burçlar, yol gürültüsünü etkili bir şekilde azaltıyor ve genel sürüş konforunu iyileştiriyor.

SANTA FE, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.

Aerodinamizm, SANTA FE’nin genel performansında önemli bir rol oynuyor. Hyundai, ön tampona aktif hava kapakları ekleyerek soğutma direncini iyileştirmeye öncelik vermiş durumda. Dış tasarım buna bağlı olarak sürüş sırasında gövdeyi çevreleyen hava akışını optimize ediyor. Hem estetiğe hem de işlevselliğe katkıda bulunan hava akışı, özellikle alt gövdeye doğru uzatılmış.

Türk tüketicisine yepyeni bir hibrit alternatifi

Yeni SANTA FE, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni SANTA FE, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni SANTA FE modelinde de kullanılıyor. Akıllı dört çeker sistem, yol ve sürüş şartlarına göre tekerleklere iletilen gücü sensörler sayesinde otomatik olarak gerçekleştiriyor. Eğim kontrolüyle de özellikle dik ve engebeli arazi koşullarında otomatik olarak fren uygulayarak güvenli bir iniş sağlıyor. Bu arada Hyundai SANTA FE, ülkemizdeki az sayıda satışa sunulan 1.6 litrelik dört çeker modellerden biri.

Akıllı Rejeneratif Frenleme 

Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan SANTA FE 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.

 

Continue Reading

Popüler