Ford Pro, uzun yıllardır çok amaçlı minibüs serisine öncülük eden Tourneo serisinin tam elektrikli gelişmiş güç aktarma sistemine1 sahip olan ve Ford Otosan Kocaeli fabrikalarında üretilecek yeni nesil E-Tourneo Custom modelini tanıttı.
Yeni nesil E-Tourneo Custom’da en üst düzey çok yönlülük ve konfor, 370 kilometreye kadar hedef menzile ulaşabilen yüksek verimli elektrikli güç aktarma sistemiyle buluşuyor.
2024 yılında Avrupa pazarına sunulacak dört yeni tam elektrikli Ford Pro modelinden biri olan E-Tourneo Custom, sekiz kişiye kadar konforlu koltuk kapasitesiyle ve ferah iç mekanıyla hem kişisel kullanıcıları hem ticari müşterileri hedefliyor.
Van, Kombi, Kombi Van ve Minibüs gövde stilleriyle sunulacak E-Tourneo Custom’da yeni model raylı koltuklarla ultra esnek kullanım seçenekleri, otomatik elektrikli kayar yan kapılar, B&O ses sistemi,2 dijital kart anahtar, panoramik cam tavan ve eğimi ayarlanabilen yenilikçi bir direksiyon simidi gibi çeşitli üst düzey özellikler sunuluyor. Bağımsız arka süspansiyonlu, optimize edilmiş şasi mimarisi, sessiz elektrikli motor ile birlikte E-Tourneo Custom’da sürüş konforu yepyeni bir boyuta çıkıyor.
Ford Pro Avrupa Genel Müdürü Hans Schep: “İster hafta sonu aktivite dolu bir aile gezisi, ister yöneticilerin konforlu ve şık bir araçla havaalanına transferi için, E-Tourneo Custom tam elektrikli güç aktarma sistemi, gelişmiş bağlantılı teknolojileri, rafine tasarımı ve yeni lüks özellikleriyle en doğru tercih olacak. Tourneo adı daima ferah iç tasarım ve çok yönlü taşımacılıkla birlikte anılmıştır. Şimdi bunu bir adım daha öteye taşıyarak üst düzey performans ve benzersiz konfor arayan yeni nesil seçici elektrikli araç müşterilerine aradıkları tüm özellikleri tek araçta sunuyoruz.”
Müşteriler daha fazla esnekliğe ihtiyaç duydukları uygulamalar3 için, Tourneo Custom serisinin bugüne dek sunulan en kapsamlı parçası olan bu aracın yeni Şarj Edilebilir Hibrit (PHEV) versiyonunu da seçebilecek. Yeni model ayrıca yüksek verimli sekiz vitesli otomatik şanzıman ve ilk kez akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi ile sunulan yeni nesil Ford EcoBlue dizel motor seçenekleriyle de tercih edilebilecek.
EcoBlue dizel motorlu Tourneo Custom modelinin 2023 ortalarından itibaren müşterilere teslim edilmesi, ilave versiyonların ise yıl sonuna doğru sunulması planlanıyor.
Üstün elektrikli araç performansı
Ford F-150 Lightning pick-up ile aynı 74 kWh kullanılabilir kapasiteli bataryada yüksek yoğunluklu batarya hücresi teknolojisinden ve 160 kW elektrik motorundan yararlanan E-Tourneo Custom, üstün performans ve rafine bir stil sunacak. Çok amaçlı aracın tam elektrikli güç aktarma sistemi ayrıca daha da fazla enerji verimliliği sağlıyor, daha rahat ve konforlu bir sürüş deneyimi için tek pedallı sürüş modu içeriyor.
Entegre 11 kW AC üç fazlı şarj cihazıyla batarya 8 saatten daha kısa sürede tam kapasiteye ulaşıyor veya 125 kW DC hızlı şarj4 ile yaklaşık 41 dakikada yüzde 15-80 oranında şarj edilebiliyor. E Tourneo Custom’ın şarj profili hızlı şarjları desteklemek için ön enerji yüklemesi yapabiliyor. Sistem laboratuvar testlerinde 125 kW’lık bir şarj cihazı kullanarak sadece 5 dakikada yaklaşık 38 km menzil sağladı.
E-Tourneo Custom, 2,000 kg5 maksimum çekme kapasitesi ve cömert yük taşıma kapasitesi6 sayesinde araç sahiplerinin arkadaşları, aileleri ve spor ekipmanları ile birlikte yolculuk yapabilmesine, işletmelerin de müşterilerini ve bagajlarını verimli bir şekilde taşımasına yardımcı oluyor.
Ön kabindeki soketler aracılığıyla şebekeye bağlanmadan dijital cihazlara, aletlere, spor ve kamp ekipmanına 2,3 kW’a kadar enerji veren Pro Power Onboard teknolojisi müşterilerin Tourneo Custom’ın elektrikli versiyonlarının tam potansiyelinden yararlanmalarını sağlıyor.
Üst düzey lüks, konfor ve esnek tasarım özellikleri
Sürücüye ve yolculara mükemmel konfor ve sürüş sunmak için tasarlanan yeni Tourneo Custom, üstün işçilik ve malzeme kalitesinin yanı sıra üst düzey özelliklere ve teknolojilere sahip iç mekanıyla da öne çıkıyor.
Geliştirilmiş iç mekan özellikleri ikinci ve üçüncü sıralarda raylı koltuklar içeren yeni bir oturma sistemiyle başlıyor. Bu sayede kabin, yolcular ve eşyaları için optimum alan sağlayacak şekilde düzenlenebiliyor. Arka kabin zeminindeki raylar koltukların yolcunun isteğine göre ileri geri kaydırılmasına veya gerektiğinde tamamen kaldırılmasına imkan veriyor. İkinci sıradaki üç koltuğun her biri bağımsız olarak hareket ettirilebilirken üçüncü sıradaki koltuklar iki artı bir oturma bölmesine sahip.
Yeni koltuklar daha hafif, ikinci sıradaki koltuklar ise entegre emniyet kemerlerine sahip olduğu için kabin kolayca yapılandırılabiliyor. Sınıfına özgü altı kişilik konferans düzeni de dahil çeşitli yerleşim düzenleri hızla oluşturulabiliyor.
Lüks kabin, müşterilerin araçlarını kişiselleştirmeleri ve seyahat deneyimlerini iyileştirmeleri için pek çok yeni özellik içeriyor. Büyük bir panoramik cam tavan yolcuların mekan ve ışık algısını geliştirirken camın infrared özelliği sayesinde sıcak güneş altında bile kabinin serin kalması sağlanıyor. Elektrikli kayar yan kapılar elle temasa gerek olmaksızın da açılabiliyor. Örneğin sürücü ağır eşya taşırken ayağını ön tekerleğin yanında hareket ettirerek kapının otomatik açılmasını sağlayabiliyor.
Yeni Tourneo Custom ayrıca üç bölgeli elektronik sıcaklık kontrolü, arka bölmede 14 hoparlörlü güçlü B&O ses sistemi, sofistike ortam aydınlatması, mobil cihazlar için kablosuz şarj bölmesi7 ve ikinci sırada ısıtmalı dış koltuklar gibi özellikleriyle yolculuk sırasında üst düzey konfor ve keyif yaşatıyor.
Ford ayrıca otellerdeki anahtar kartlardan ilham alan yenilikçi bir Dijital Anahtar sistemi geliştirdi. Dijital Anahtar, bir kart aracılığıyla kapıların kilitlenmesini/açılmasını ve aracın çalıştırılmasını sağlar. Bu ileri teknoloji filo müşterilerimiz için ideal bir anahtar yönetim çözümüdür. Teslimat araçları, acil servisler veya kiralama gibi birden fazla sürücüye sahip şirketler için kullanım kolaylığı sağlar. NFC teknolojisinin kullanıldığı bu dijital anahtarların 2024 yılında sunulması planlanıyor. Araç sahiplerinin spor veya açık hava aktiviteleri sırasında büyük bir anahtarlık yerine pratik, ince ve su geçirmez bir kart taşımasına imkan veren sistem araçlarını farklı sürücülerin kullandığı birden fazla sürücüye sahip filo müşterilerimiz için de fayda sağlayabiliyor.
Tourneo Custom müşterileri Deluxe, Titanium, Titanium X versiyonları çeşitli model versiyonlarını değişik konfigürasyonlarla seçebiliyor: Tourneo’ların teknik özelliklerini şimdiye dek en kapsamlı şekilde bir araya getiren, serinin en üst modeli Titanium X. Standart özellikler arasında 19 inç şık alaşım jantlar, tam matrix LED aydınlatma ve lüks Sensico sentetik deri koltuk döşemeleri sayılabiliyor. Her seri, farklı müşteri ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde sunulan güç aktarma sistemlerinden biriyle tercih edilebiliyor.
Tourneo Custom’ın geliştirilmiş özellikleri yetkinlikler ve performansta yapılan önemli iyileştirmelerle destekleniyor. Aracın yeni mimarisi, daha düşük zemin yüksekliği ve yeni bir entegre yan basamakla inip binmeyi ve yüklemeyi kolaylaştırırken kayar yan kapı ve arka bagaj kapısı gibi sınıfının lideri özelliklerine de yardımcı oluyor.
Optimize edilen platform birçok versiyonda toplam yüksekliğin iki metrenin altına indirilmesini sağladı. Bu sayede Tourneo Custom segmentindeki araçların genellikle giremediği garajlara ve katlı otoparklara erişim mümkün olurken iyileştirilen aerodinamikle optimal verimliliğe ve rafine bir stile katkıda bulunuyor.
Tamamen yeniden tasarlanan ve seri genelinde standart olan bağımsız bir arka süspansiyon sistemine sahip şasinin sağladığı dinamik iyileştirmeler hem sürücülere hem yolculara daha konforlu sürüş ve kullanım rahatlığı sunuyor.
Her iş alanına uygun yüksek teknolojili iç tasarım
Yeni Tourneo Custom hem kişisel kullanıcılara hem üst düzey işletmelere hitap edecek etkileyici ve biçimli bir tasarımla yollarda kendini gösteriyor. Araç önde ve arkada genişletilen görünümüyle yere sağlam ve dengeli basan, özgüvenli bir duruş sergiliyor.
Dinamik ve şık ön tasarım Tourneo markasının temelini oluşturan güçlü yetkinlikleri yansıtırken, tam elektrikli E-Tourneo Custom’ın benzersiz ızgara kaplaması, tam genişliği kaplayan görsel imzası ve dikkat çekici LED farlarıyla teknolojisini ve performansını vurguluyor.
Sofistike olduğu kadar pratiklik sunan tasarım aracın içinde de devam ediyor. İki veya üç koltuklu şık ön kabin; yüksek kaliteli malzemeleri ve sade, çağdaş yüzeyleriyle teknoloji ve konforda ileriye doğru yeni bir adımı temsil ediyor.
Gösterge panelinde ergonomik 13 inç dokunmatik ekran ve SYNC 4 bilgi ve eğlence sistemi yer alıyor.8 Yeni dijital gösterge sezgisel, sürücü odaklı bir kokpit yaratırken kablosuz Android Auto ve Apple CarPlay uyumu standart olarak sunuluyor.9
Tourneo araçların, kullanıcıların aktif yaşamlarını desteklemek için mobil oturma ve çalışma alanı işlevi de görmesi gerekiyor. Tourneo Custom da bir süre önce lanse edilen yeni E Transit Custom’da tanıtılan aynı yenilikçi, eğimi ayarlanabilir direksiyon simidi ile sunuluyor. Bu sınıfına özgü özellik sayesinde direksiyon laptoplar ve tabletler için ergonomik bir çalışma alanı olarak kullanılabiliyor veya tam katlanıp kullanışlı bir tablaya dönüşebiliyor.
Tasarım sürecindeki önceliklerden biri de kabin içindeki konforu ve hareket kolaylığını maksimuma çıkarmaktı. Bu doğrultuda tüm araçlarda alt kısmı düz olan direksiyon simidi yer alıyor. Bu yuvarlatılmış kare şekil ve otomatik şanzımanlı araçlarda direksiyon sütununda konumlandırılan vites kolu daha fazla alan yaratmanın yanı sıra erişimi kolaylaştırıyor.
Ayrıca ön yolcu hava yastığının gösterge paneli yerine tavanda konumlandırılması ile ön kabinde daha fazla alan ve saklama bölmesi de yaratıldı. Bu sayede laptoplar veya A4 dosya boyutundaki eşyalar konsoldaki kapalı saklama bölmesinde muhafaza edilebiliyor. Elektronik cihazlar da artık sektör standardı olan AMPS montaj aparatlarıyla sürücüye daha yakın bir konuma güvenle yerleştirilebiliyor.
Müşteri ihtiyaçlarına uygun şanzıman ve motor seçene
kleri
Yeni Tourneo Custom PHEV, uzun yolculuklarda verimli 2,5 litre Atkinson döngülü benzinli motorun esnekliğini sunmak için paralel bir hibrit sistem kullanıyor. Sistemin parçası olan elektrikli motor ve 11,8 kWh kullanılabilir batarya paketiyle 50 kilometreden uzun menzille şehirlerin sıfır emisyon bölgelerinde saf elektrikli sürüş mümkün oluyor.
Ford, Tourneo Custom’ı elektrikli güç aktarma sistemlerinin yanı sıra 136 PS, 150 PS veya 170 PS güce sahip en yeni nesil EcoBlue dizel motor ve yeni yüksek verimli sekiz vitesli otomatik şanzıman veya altı vitesli manuel şanzıman seçenekleriyle sunacak.
Yeni Tourneo Custom ayrıca dört tekerlekten çekiş seçeneğini tanıtarak her türlü hava koşuluna uygun araç arayan müşterilerin ve kamp alanlarına, plajlara ve arazilere erişmek isteyen araç sahiplerinin güvenini artırıyor. Sistem, torku elektronik bir kaplin aracılığıyla akslar arasında akıllı bir şekilde dağıtırken ayarlamalar 20 milisaniyeden kısa sürüyor. Bu sistem 136 PS ve 170 PS EcoBlue dizel motorlu ve otomatik şanzımanlı araçlar için sunuluyor. Daha fazla çekişe ihtiyaç duyan ama manuel şanzımanı tercih eden araç sahipleri 136 PS ve 150 PS EcoBlue dizel motorlarda mekanik sınırlı kaydırmalı diferansiyeli tercih edebiliyor.
Tüm motor seçenekleri son derece rekabetçi çekme kapasitesine sahip. Dizel motorlu modeller 2.500 kilograma kadar frenli römork ağırlığını çekebiliyor. Bunun dışında yeni bir geri çekilebilir çeki çubuğu opsiyonel olarak sunuluyor, kullanılmadığı zaman yerine itilerek görülmemesi sağlanabiliyor.
Tourneo Custom, Ford’un en yeni ve ileri sürücü destek sistemlerinden oluşan kapsamlı bir paket sunuyor. Şerit Ortalama özellikli Akıllı Adaptif Hız Kontrolü,10 Geri Fren Asistanı, Tam Aktif Park Asistanı ve şehirde daha kolay manevra için aracın çevresinde geniş görüş sunan 360 derece kamera sistemi gibi bazı özellikler bu modelde ilk kez kullanılıyor.
Ford Pro kapsamında şarjdan servise, yazılımdan finansa kadar uzanan uçtan uca hizmetlerin versiyonları önümüzdeki dönemde Türkiye’de devreye alındığında Tourneo Custom da bu özellikleri destekleyecek.
# # #
1 Resmi homologasyonlu sürüş menzili ürünün satışa sunulmasına daha yakın bir tarihte açıklanacaktır. Dünya Harmonize Hafif Araç Test Prosedürüne (Worldwide Harmonized Light Vehicles Test Procedure – WLTP) göre yayınlanan menzil (WLTP’ye göre hedeflenen menzil değeri) mevcut seriye ve batarya konfigürasyonuna bağlı olarak tam şarjlı batarya ile gerçekleşebilir. Gerçekleşen menzil, hava koşulları, sürüş stili, rota profili, aracın durumu, lityum-ion bataryanın yaşı ve sağlık durumu gibi çeşitli koşullara göre değişebilir.
3 Resmi homologasyonlu yakıt verimliliği ve CO2 emisyon salım değerleri ürünün satışa sunulmasına daha yakın bir tarihte açıklanacaktır. Beyan edilen WLTP yakıt/enerji tüketim, CO2 emisyon salım ve elektrikli sürüş menzili değerleri, Avrupa Konseyi (EC) 715/2007 ve Avrupa Birliği (EU) 2017/1151 (son değişiklik tarihi) yönetmeliklerinin teknik gerekliliklerine ve spesifikasyonlarına göre belirlenmiştir. Uygulanan standart test prosedürleri, farklı araç tipleri ve farklı üreticiler arasında kıyaslama yapılabilmesini mümkün kılar.
4Şarj süreleri üreticinin bilgisayar mühendisliği simülasyonlarına göre hesaplanmıştır. Bataryanın tam kapasiteye ulaşmasıyla şarj hızı düşer. Elde edeceğiniz sonuçlar yoğun şarj saatlerine ve bataryanın şarj durumuna bağlı olarak değişebilir.
5 Maksimum çekme kapasitesi yüke, araç konfigürasyonuna, aksesuarlara ve yolcu sayısına göre değişebilir.
6 Maksimum yük kapasitesi aksesuarlara ve araç konfigürasyonuna bağlı olup değişebilir. Belirli bir aracın yük kapasitesi için kapının içindeki etikete bakınız.
7 Sunulan Qi kablosuz şarj özelliği tüm cep telefonlarıyla uyumlu olmayabilir.
8 Sürüş esnasında dikkatin dağılmaması gerekir. Olabildiğince sesle kumanda edilen sistemler tercih edilmelidir. Bazı özellikler, araç vitesteyken devre dışı bırakılabilir. Her özellik, tüm cep telefonlarıyla uyumlu olmayabilir.
9 Aktif data servisi ve uyumlu yazılımı olan telefon gerektirir. SYNC 4 kullanım sırasında üçüncü taraf ürünlerini kontrol etmez. Üçüncü taraflar kendileriyle ilgili işlevlerden sorumludur.
10 Sürücü destek özellikleri takviye amaçlıdır ve sürücünün dikkatinin, muhakemesinin ve araca kumanda etme gerekliliğinin yerini almaz. Bu özellikler, güvenli sürüşün yerini tutmaz. Detaylı bilgi ve sınırlamalar için Kullanıcı Kılavuzuna bakınız.
Volvo Trucks’ın Elektrikli Modellerinde Aero Serisi İle Ekstra Tasarruf
Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. distribütörlüğünde temsil edilen Volvo Trucks, Aero Serisi’nin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. Tamamen yeni, aerodinamik tasarımıyla %5’e varan yakıt tüketimi avantajı sağlayan Volvo Aero Serisi, ağır vasıta segmentindeki enerji verimliliği ve akustik konfor standartlarını yükseltirken daha düşük emisyon değerleriyle de çevreci kullanım özelliklerini artırıyor.
İnşaat, lojistik, maden ve taşımacılık gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren dünyaca ünlü markaların temsilcisi Marubeni Dağıtım ve Servis, Türkiye distribütörü olduğu Volvo Trucks ile birlikte Volvo Aero Serisi’nin Türkiye lansmanını, çok sayıda iş ortağı ve basın mensubunun katılımıyla İstanbul Beykoz Kundura Fabrikası’nda gerçekleştirdi. Geliştirilmiş aerodinamik özellikleriyle ağır vasıta segmentindeki verimlilik artışının günümüzde geldiği seviyeyi belirleyen Volvo Aero Serisi, yeni tasarımın da katkısıyla %5’e varan yakıt tüketim avantajı sağlıyor.
Volvo Aero Serisi, Volvo Trucks’ın şimdiye kadar en yüksek yakıt verimliliğine ulaştığı ürün gamı oluyor. Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye satışlarına başlanan Volvo Aero Serisi’nin Türkiye lansmanına, Marubeni Dağıtım ve Servis CEO’su Eşref Zeka, Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, Volvo Trucks Uluslararası Kıdemli Başkan Yardımcısı Per-Erik Lindström ve Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya katılarak, iş ortakları ve basın mensuplarıyla bir araya geldiler.
Eşref Zeka: “Kazançlı büyümeye odaklanıyoruz”
Volvo Trucks ile 2017’den günümüze, uzun soluklu bir iş birliği içerisinde olduklarını belirten Marubeni Dağıtım ve Servis CEO’su Eşref Zeka; “Marka tarihinin en yüksek pazar payına ulaştığımız 2023 yılında, 16 ton üzerindeki ithal ticari araç pazarını birinci sırada tamamladık. Volvo Trucks’ın gerçek potansiyelini sürdürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Volvo Trucks ile her zaman ilkleri gerçekleştiren şirket olmak istiyoruz. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda geçtiğimiz yıllarda elektrikli Volvo Trucks kamyonlarımızı Türkiye pazarında satışa sunarak; ilk elektrikli kamyon basın lansmanı, ilk elektrikli kamyon satışı, ilk elektrikli kamyon filo teslimatı ve ilk ve en büyük filo kamyon teslimatını sektörümüzde öncü olarak gerçekleştirmenin gururunu yaşadık. Volvo Trucks ile ‘en’leri ve ‘ilk’leri yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz” dedi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Marubeni Dağıtım ve Servis olarak amacımız; müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetleri kusursuz satış ve satış sonrası yaklaşımla tamamlamak. Çünkü biz sadece ürün satmıyoruz; çözüm sunuyoruz, müşterilerimizin işine değer katmaya odaklanıyoruz. Elbette, birlikte gitmek istediğimiz daha çok yol var. Bugüne kadar üretilmiş Volvo kamyonları arasında yakıt verimliliği, konfor, kabin içi teknolojisi ve güvenlik donanımlarının en üst seviyeye geldiği Volvo Aero Serisi ile tüm iş ortaklarımızın yatırımlarının karşılığını çok daha fazlasıyla alacaklarına inancımız tam. Bizim için ayrıca çok değerli olan şoförler de bugüne kadar yaşamadıkları derecede üst seviyede bir sürüş deneyimini Volvo Aero Serisi ile yaşayacaklar. Marubeni Dağıtım ve Servis olarak her geçen gün büyüyen satış ve satış sonrası ağımızla, iş ortaklarımıza katma değerli hizmet gücü sunuyor, daha kazançlı büyümeye odaklanıyoruz.”
Roger Alm: “2030 yılına kadar emisyon değerlerimizi yüzde 50 azaltmayı hedefliyoruz”
Tüm dünyada 10 farklı ülkede üretim tesisi, 150 ülkede de 2.300’ü aşkın servis noktasıyla faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, “2023 yılında tüm dünyada yaklaşık 150.000 adet yeni kamyon satışı gerçekleştirdik ve dünyanın tüm yollarında aktif olarak seyahat eden Volvo Trucks sayımız 1.2 milyon adede ulaştı. Bu büyük başarıya ulaşmada Türkiye’nin de payı büyüktü. Tüm bu başarılarımızı, marka tarihimizdeki en büyük yeni kamyon serisi lansmanımızla sürdürüyoruz. Verimliliğe odaklanarak geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizle, kamyon pazarında yakıt tüketiminin, emisyonların azaltıldığı; karbon nötr hedefindeki yolculuğumuzun teklifleri sunuyoruz. Sadece güçlü ürünleri geliştirmenin ve satmanın yeterli olmadığını biliyor; iş ortaklarımız, çalışanlarımız ve en önemlisi de topluma fayda sağlayacak ürün ve hizmetlerimizle sürdürülebilir bir geleceği hedefliyoruz. 2030 yılına geldiğimizde ürettiğimiz modellerin yarısının 0 emisyonlu, 2040 yılındaysa tamamen karbon nötr ürünler sunan bir marka olma hedefimiz mevcut. Bu hedeflere ulaşmak için 3 temel teknoloji kullanımına odaklanıyoruz. Bunlar; yenilenebilir yakıtlarla çalışan içten yanmalı motora sahip kamyonlar, batarya elektrikli kamyonlar ve yakıt hücreli elektrikli motorlara sahip kamyonlar olacak. Elektrikli kamyonlarımızı yollara çıkardığımız ve en geniş ürün çeşitliliğini sunduğumuz 5 yıllık sürede, 47 farklı ülkedeki iş ortaklarımızla birlikte toplamda 80 milyon kilometreyi aşkın yolu karbon nötr şekilde ardımızda bıraktık. Bu muhteşem başarı, elektrikli mobilitenin bir pilot proje değil, günlük operasyonlara uygunluğunu kanıtlıyor. Tüm kullanım alanlarına özel olarak ürettiğimiz ürün ve hizmetlerimizle geleceğin sürdürülebilir ulaşımında var olmaya devam etme hedefimizdeki en yeni aşama ise Volvo Aero Serisi. Volvo Aero Serisi’nin sağladığı verimlilik ile geleceğe olan inancımızı koruyoruz” dedi.
Per-Erik Lindström: “Heyecan verici başarılar, Türkiye’ye olan bağlılığımızı gösteriyor”
Türkiye pazarının önemine vurgu yapan Volvo Trucks Uluslararası Kıdemli Başkan Yardımcısı Per-Erik Lindström; “Volvo Trucks olarak bizim için son derece önemli olan Türkiye pazarında, Marubeni Dağıtım ve Servis gibi müşterilerine olağanüstü odaklanan bir iş ortağımız olduğu için şanslıyız. Bölgemizde, elektrikli kamyonlarımızı ilk olarak pazara sunduğumuz ülke olan Türkiye’de, başarılarımızı Volvo Aero Serisi ile sürdürmeyi planlıyoruz. Bu heyecan verici başarılar, Türkiye’ye olan bağlılığımızı gösteriyor” dedi. Sözlerini, Volvo Aero Serisi’nin geliştirilmesindeki detaylarla sürdüren Per-Erik Lindström, “Geliştirdiğimiz her detayda kamyon sürücülerini odak noktasına alıyoruz. Kendimizi sürücü koltuğuna oturtuyor, en önemli özellikleri ve hizmetleri onlarla beraber seri üretime aktarıyoruz. Çalışma süreleri boyunca direksiyonun başındakilerin güvenliği ve konforundaki geliştirmeleri gerçekleştirirken, işletme maliyetlerinde de verimliliğe odaklanarak yeni seviyeler belirliyoruz” dedi.
Kıvanç Kızılkaya: “Başarılarımızı, Volvo Aero Serisi ile sürdürmeyi hedefliyoruz”
2023 yılında, yaklaşık yüzde 17 büyüyen toplam pazarda, Volvo Trucks olarak yüzde 69,34’lük büyüme yakaladıklarını, marka tarihinde bir dönüm noktası olan bu başarıya ek olarak, pazar paylarını 7,4 seviyesine getirdiklerini belirten; Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya, “Volvo Trucks markasını Türkiye’de temsil etmekten gurur duyuyor, markamızın potansiyelini her zaman en üst seviyeye çıkarmaya odaklanıyoruz. 2023 yılını, ithal kamyon ve çekici pazarının lideri olarak tamamladık. Müşteri odaklı yaklaşımımızla, markamızın sürdürülebilir yükselişini devam ettirerek Volvo FH Electric modelimizle ‘2024 Uluslararası Yılın Kamyonu’ ödülünü kazandık. Pek çok ilki gerçekleştirdiğimiz Volvo FH Electric ile geçtiğimiz yıl Türkiye’de en fazla satılan elektrikli kamyon unvanını elde ettik. Bu başarılara ulaşmamızda, alımlarını Volvo Trucks’tan yana kullanan tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz. Güvenliğe ve insan hayatına verdiğimiz değerlerle oluşturduğumuz tüm bu başarılarımızı, Temmuz 2024 itibarıyla satışına başlayacağımız Volvo Aero Serisi ile sürdürmeyi hedefliyoruz. Volvo Aero Serisi, tamamen yeni, modern tasarımıyla enerji tasarrufuna katkı sağlıyor. Aerodinamik tasarımıyla %5’e varan oranda yakıt tüketimi avantajı sunuyor. Yeni tasarım daha düşük emisyon seviyesi ve konforu da beraberinde getiriyor. Taşımacılık sektöründe fark yaratan ürün ve hizmetlerimizle, uzman kadromuzla iş ortaklarımızın çözüm ortağı olmak ve en önemlisi işlerine değer katmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz” dedi.
Volvo Aero Serisi’nin Öne Çıkan Özellikleri
Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, tamamen yeni, modern tasarımı ve enerji tasarrufuna katkı sağlayan aerodinamik kabiniyle %5 seviyesinde daha düşük yakıt tüketimi sunuyor. Daha verimli hava akışının sağladığı düşük emisyon avantajlarına ek olarak, güçlendirilen izolasyon sayesinde akustik konforda da yeni bir seviye yakalanıyor. Tüm bu avantajlar, farklı kabin opsiyonlarında sunularak kullanım alanına göre tercih yapabilmesini sağlıyor.
Yeni Aero Serisi’nin genişletilmiş yeni ön tasarımda daha fazla köşe kavisine yer verilerek farklı rüzgâr koşulları için daha yüksek stabilize sağlanıyor. Farların kenar boşlukları gibi alanlardaki yalıtımın geliştirilmesiyle hava akışındaki optimizasyonda yeni standartlar belirleniyor. Baştan geliştirilen ön bölümdeki kanallar, havayı radyatöre yönlendiriyor ve gereksiz sızıntıları engelliyor; bu sayede daha dengeli ve verimli bir hava akışı sağlanıyor. Ayrıca uzatılmış şasi etekleriyle de çapraz hava akışı yönlendirmeleri geliştirildi. Geliştirilmiş üst panel izolasyonuyla desteklenen tüm elemanların bütünlüğünde hava akışı optimize edildi.
Yeni Aero Serisi kapsamında yan aynaların yerine, “CMS – Camera Monitoring System”i de opsiyon olarak sunuluyor. Sürücü tarafında 12,3 inç, yolcu tarafındaysa 15 inçlik yüksek çözünürlüklü ekranlardan, kamyonun çevresindeki kör noktalar pratik bir biçimde takip edebiliyor. Sistem, otomatik olarak treyler bağlantısını algılayıp, referans çizgileri için kombinasyona uygun kalibrasyonu gerçekleştirmesiyle de ek avantajlar sağlıyor. Ekran ayarlarının manuel olarak ayarlanabilmesine ek olarak otomatik olarak da hava durumuna göre ayarlanabilme seçeneği bulunuyor.
Yeni Aero Serisi’nde manevra veya dönüş yapılırken kameralar da dönüyor. Bu da her zaman daha geniş açıların takip edilmesini sağlıyor. Dönüşler esnasında sürücü, sinyal kolunu kendine çektiğinde, kabinin ortasında konumlandırılmış bilgi ekranına, kör noktaların görüntüsü yansıtılıyor. Bu sayede kör noktalarda yer alan yayalar, motosikletliler veya bisikletliler rahatlıkla görülebiliyor.
Güvenlikten ödün vermeyen Volvo Trucks, kapı ve yatak bölümünden de sistemin kumanda edilebilmesine olanak veriyor. Ayrıca aracın park freni çekildiğinde, kamera kolları otomatik olarak katlanarak, park halindeki olası hasarların önüne geçilebiliyor.
Aerodinamiğe katkı sağlayan, opsiyonel kameralı sistem, tüm hava koşullarında görüşü iyileştiriyor, kör noktaları azaltıyor ve gece sürüşlerinde de sınıfının en net görüşünü sağlıyor. Volvo’ya özgü, genişletilmiş arka görüş sağlayan uzaklaştırılmış görünüm ayarı ayrıca ağır hizmet nakliyesi segmentindeki araçlar için de tercih edilebiliyor.
3 farklı yeni motor opsiyonu sunuluyor
Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye’de satılmaya başlandı. Yeni Aero Serisi, üretimi devam eden modellere ek olarak Volvo Trucks seçenekleri arasına eklendi. Yeni Aero Serisi’nde mevcut FH motor seçenekleri devam ederken; yeni FH16 Aero Serisi’nde 17 litrelik 3 farklı motor tipi, 600, 700 ve 780 beygirlik güç seçenekleri ve sırasıyla 3.000, 3.400 ve 3.800 Nm’lik tork değerleriyle üretiliyor. Volvo Trucks, Ekim 2024’te 780 beygirlik FH16 Aero modeliyle bu serinin en üst versiyonunu da müşterileri ile buluşturmayı planlıyor.
Her açıdan çekici, her yönden güvenli
Premium ağır ticari araç pazarının önde gelen markalarından Volvo Trucks, Yeni Aero Serisi’nde de tasarım, güvenlik ve konfor donanımlarını eksiksiz sunuyor. Öndeki Volvo Trucks logosu, ızgaranın alt bölümüne konumlandırılarak daha dikkat çekici bir etki bırakıyor. Yan aynaların yerine opsiyonel olarak sunulan kameralı geri görüş sistemi, daha geniş kapsamlı bir görüş açısı sağlarken, kameraların konumlandırılması da kirlenmesinin önüne geçiyor. Mutlak bir görünebilirlik için L formunda tasarlanan karakteristik LED gündüz farları, verimlilik ve güvenliğe katkıda bulunuyor. Yeni Aero Serisi’nde Kamera Monitör Sistemi, Sürücü Yardımcı Asistanı, Akıllı Hız Asistanı, Yan Çarpışma Önleyici Sistemi, Kapı Açma Uyarısı, Acil Durum Freni, yolu analiz eden I-See ve Hız Sabitleme Sistemi ile eksiksiz bir güvenlik donanımı sunuluyor.
Daha geniş ve rahat kabin
Volvo FH Serisi’ne göre 24 cm daha yüksek bir kabin sunulan Yeni Aero Globetrotter XXL seçenekleri, 600 litreye varan daha fazla kabin içi yaşam alanıyla mutlak bir ferahlık sağlıyor. Bu avantaj sayesinde kabindeki alt yatak 25 cm daha geniş ve 13 cm daha uzun hale getirildi. Yola dinlenmiş olarak devam etmek isteyen şoförlerin beklentilerine göre oluşturulan yatak bölümüyle Yeni Aero Serisi, konforlu bir uyku deneyimi sunarak, sürüşe geçildiğinde güvenlikten ödün verilmemesine destek oluyor.
Kabinde 6 adet USB-C ara yüzü var. Gösterge panelinin yanında yer alan 2 adet USB-C, multimedya için kullanılabiliyor. Yenilenen direksiyon simidinin sağ tarafındaki düğmeler ve yan ekranın yeni kullanıcı ara yüzü, daha ideal bir fonksiyonellik oluşturuyor.
Daimler, otonom sürüş özellikli elektrikli kamyonunu tanıttı
Daimler Truck, Kuzey Amerika’da otonom sürüş teknolojisine sahip elektrikli kamyonunu tanıttı. Elektrikli Freightliner eCascadia isimli kamyon, seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip.
Daimler Truck’ın bağımsız yan kuruluşu Torc Robotics’in otonom sürüş yazılımı, gelişmiş sensör ve işlemcilerle donatılan kamyon, tam otonom sürüş gerçekleştirebiliyor. 4. seviye otonom sürüş, çoğu durumda aracın sürücüden bağımsız hareket edebildiğini ifade ediyor, yine de sürücünün direksiyonun başında olması gerekiyor.
Daimler’in elektrikli Sınıf 8 Freightliner eCascadia kamyonu, 2022’de üretime girdi ve şu anda ABD’de 55’ten fazla filoda kullanılıyor. Özel Detroit ePowertrain güç aktarım sistemine sahip olan kamyon, 250 km, 350 km veya 370 km menzil seçenekleri sunuyor. Aracın bataryası ise 90 dakikada %80’e kadar şarj edilebiliyor.
Daimler Truck’ın mühendislik ekibi, sürücü ve yolcu koltukları arasında konumlandırılan bilgi işlem ünitesi için gelişmiş bir prototip hava soğutma konsepti geliştirdiğini belirtiyor. Kameralar, lidar ve radar sensörleri ise ön camın üst kısmında yer alıyor. 2015 yılından bu yana otonom kamyon teknolojisi geliştiren şirket, 2027 yılına kadar pazara girmeyi hedefliyor.
Stellantis Grubu şemsiyesi altında hafif ticari araç üreten; Citroen, Fiat Professional, Opel ve Peugeot markalarının teknolojileri geliştirilen ve tasarımlarında değişiklikler yapılan 12 model mayısta Türkiye’de satışa sunulacak.
Otomotivin her alanına yatırım yapan dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, ticari araçtaki stratejik hamlesi Stellantis Pro One ile güçlü bir 2023 yılını geride bıraktı. Grup şirketlerindeki tüm ürün gamını yenileyerek pazara sunmaya hazırlanan Stellantis Pro One, tüm hafif ticari ürün gamıyla atağa kalkıyor.
İkinci nesil elektrikliye geçiş!
Stellantis Hafif Ticari Araçlar İş Birimi Kıdemli Başkan YardımcısıXavier Peugeot, “Tüm Stellantis hafif ticari araç serisinin yenilikçi teknolojiler ve bağlantılı hizmetlerle birlikte ikinci nesil elektrikliye geçiş doğrultusunda yenilenmesi, Pro One ile desteklenen liderlik ve müşteri odaklı yaklaşımın temelini oluşturuyor” dedi.
Hafif ticari araç müşterilerine üstün beceri, güvenlik ve çok yönlülük özellikleri sunmaya odaklanan Stellantis, yenilenen ve elektrikli kompakt, orta boy ve büyük hafif ticari araçlardan oluşan kapsamlı bir ürün yelpazesi tanıttı. Stellantis Ticari Araçlar İş Biriminin Pro One stratejik hamlesi, Citroën, FIAT Professional, Opel, Vauxhall ve PEUGEOT markalarına ait 12 aracı kapsıyor. Stellantis ve markaları, sürücüler ve ticari araç kullanıcıları için stressiz bir ortam ve güvenilir bir iş ortağı sağlamak üzere çok sayıda gelişmiş elektrikli güç-aktarma sistemi, güvenlik, ADAS ve bağlantılı teknolojilerden yararlanıyor. Stellantis bugün gelinen noktada hem tamamen elektrikli (BEV) hem de yakıt hücreli elektrikli (FCEV) seçenekler sunuyor. Böylece Avrupa’da hafif ticari araç pazarında sıfır egzoz emisyonlu güç-aktarma sistemleri konusunda tartışmasız lider konumda yer alıyor. Yenilenen hafif ticari araç serisi, kullanım özelliklerinden ödün vermeden daha fazla menzil sunan şirket içi elektrikli araç batarya sistemleri de dahil olmak üzere 2. nesil sıfır egzoz emisyonu teknolojilerini beraberinde getiriyor.
420 kilometreye varan menzil!
Yeni kompakt hafif ticariler 2. nesil tam elektrikli güç-aktarma sistemleriyle 340 kilometrenin üzerinde menzil sunuyor ve sınıfının en iyi değerine ulaşıyor. Yeni orta boy elektrikli hafif ticariler 50 veya 75 kWsa batarya ile 350 kilometreye kadar menzil sunuyor. Büyük hacimli hafif ticari araçlar ise 110 kWsa batarya ile 420 kilometreye kadar menzile ve sınıfının en iyi değerine sahip. Ayrıca 150 kW hızlı şarj ile büyük hacimli hafif ticariler bir saatten kısa sürede 0’dan yüzde 80’e şarj olabiliyor. İyileştirmeler aynı zamanda Stellantis’in sıfır emisyonlu hidrojen yakıt hücresi tahrik teknolojisindeki liderliğini de ileriye taşıyor. Orta boy hafif ticari araçlarda yer alacak ve 2024’ün ortasında piyasaya sürülecek olan 2. nesil hidrojen yakıt hücresi, Stellantis’e özel bir orta seviye güç sistemine sahip. Bu sistem 400 kilometreye kadar menzil ile bu segmentte rekor bir değer sağlıyor. Hidrojen yakıt hücresi güç-aktarma sistemi, 2024 yılında orta seviye güç mimarisiyle 500 kilometreye kadar menzil ve sadece beş dakikada yeniden dolum süresi ile büyük hacimli hafif ticarilerde de kullanıma sunulacak. Yeni nesil hafif ticari araçlar, ilave teknolojilerle geliştirildi. Bunlardan biri olan direksiyondaki kulakçıklar üzerinden etkinleştirilen rejeneratif fren sistemi, enerji geri kazanımını en üst seviyeye çıkarmak için araç ağırlığını ve yol dinamiklerini de hesaba katıyor. Tamamen elektrikli kompakt hafif ticari araçlardaki ısı pompası ise, araç menzilini en üst düzeye çıkarmak üzere soğuk günlerde ve kış koşullarında enerji kullanımını optimize ediyor. Ayrıca yeni nesil teknolojileri içeren hafif ticari araç serisinde odak noktasını sürücü oluşturuyor:
Yeni nesil insan-makine arayüzü (HMI) üretkenliği ve güvenliği artırıyor. Göstergeler ve merkezi ekranlar daha büyük ve sürücü tarafından yapılandırılabiliyor.
Dinamik Çevre Görüş, trafikte ve kalabalık caddelerde kullanımı kolaylaştırmak üzere, araç çevresindeki geniş açılı dış kameraları kullanıyor.
Kompakt hafif ticari araçlarda sunulan yeni Akıllı Telefon Kiti özel bir uygulama üzerinden cep telefonunun direksiyon kumandalarıyla etkileşimi de dahil olmak üzere araç içi kumanda paneline dönüşmesini sağlayarak çevrimiçi deneyimi iyileştiriyor ve uygun maliyetli hale getiriyor.
Büyük hacimli hafif ticari araçlarda; dur-kalk işlevine sahip Uyarlanabilir Hız Sabitleme ile Şerit Ortalama ve Trafik Sıkışıklığı Asistanının birleşimi sınıfının en iyi seviye 2 otonom sürüş çözümünü sunuyor. Ayrıca, daha iyi menzil ve kullanım kapasitesi için yeni nesil içten yanmalı motor 8 vitesli otomatik şanzımanla kombine ediliyor.
Tam LED farlar yeni hafif ticari serisinde daha iyi bir görüş ve sürüş güvenliği sağlıyor.
Araç teslim edildiğinde etkinleştirilen kablosuz bağlantı, sürücüleri bilgilendirirken yöneticilerin filolarıyla gerçek zamanlı olarak bağlantıda kalmasına olanak tanıyor. Bu, planlı bakım, eko-sürüş koçluğu, elektrikli araç yönlendirmesi gibi maliyeti düşüren hizmet paketlerine olanak tanıyor. Kablosuz güncellemeler ise araçların kullanıcılarıyla birlikte gelişmesine olanak tanıyor.
Görev Yönetim Aracı ikinciçeyrekte sunulacak!
Stellantis Pro One iş modeli 5 sütun üzerinde yükseliyor. Bunlardan biri olan iş ortaklarına kapsamlı ve etkili bir bağlantılı hizmet sunmanın yanında her işletme sahibinin beklentisi olan iş sürekliliği ve verimliliğine odaklı Hizmet Paketleri de modelin önemli bir parçası niteliğinde. Stellantis, ikinci çeyrekte aracın entegre bilgi-eğlence sistemi üzerinden filo yöneticisi ile sahadaki sürücüler arasında gerçek zamanlı iletişim, görev atama ve durum güncellemeleri sağlayan ilk araç içi ve etkileşimli Görev Yönetim Aracını piyasaya sürecek. Konu hakkında değerlendirme yapan Stellantis Ticari Araçlar İş Birimi Küresel Ürün – Serial Life BaşkanıLuca Marengo, “Tüm hafif ticari araç serimizi müşteri odaklı olarak yenilerken; menzil, kullanım kapasitesi, güvenlik ve bağlantıdan ödün vermemeye odaklandık” dedi.
400V e-Power Take Off (ePTO), aracın taşıma kapasitesinden ödün vermeden ticari araç ürün gamında elektrikliye geçişi mümkün kılıyor. ePTO, ek bir güç kaynağı gerektirmeden gücünü çekiş bataryasından alıyor.
Advanced Comfort® koltuklarla konforu katlayacak!
CITROËN: 2CV Fourgonnette’den Ami Cargo’ya, tamamen yeni Berlingo Van’dan Jumpy ve Jumper’a kadar Citroën her zaman günlük yaşamlarında ticari araç kullanıcılarının yanında oldu, mobiliteyi tüm şirketler için uygun fiyatlı hale getirdi ve tüm ihtiyaçlarını karşıladı. Bu nedenle, sürmekte olan enerji dönüşümüne uygun olarak tüm yeni nesil hafif ticari araç ürün gamı, müşterilerin sevdiği taşıma kapasitesini, modülerliği ve dayanıklılığı sağlayan tamamen elektrikli bir versiyona sahip. Dördüncü nesil olarak yollara çıkan ikonik Berlingo Van, Citroën’in yeni stratejik hamlesine öncülük etmeye devam ediyor. Kullanıcılara daha fazla konfor, bağlantı, sürüş desteği ve motor standardı sunmak üzere optimize edildi. Yeni ürünlere en güzel örnek; benzersiz sürüş deneyimi ve üstün araç içi konfor sağlayan yeni ë-Berlingo Van. İlk kez bir hafif ticari araçta kullanıma sunulan, şekli, özel dolguları ve dikişleriyle ek konfor sağlayan Citroën Advanced Comfort® koltuklar en çok dikkat çeken yeniliklerden biri. 15 mm kalınlığındaki yüksek yoğunluklu köpük katman araca biner binmez yumuşaklığı ve desteği ile ek konfor hissettiriyor. Citroën Advanced Comfort koltuklar merkezdeki yüksek yoğunluklu köpük sayesinde optimum konfor ve özellikle uzun yolculuklarda ek destek sağlıyor. Ayrıca, vücudu destekleyen ve saran yan destekler ile koltuğun tasarımı üstün duruş konforu sağlarken, opsiyonel olarak sunulan ısıtma, masaj, elektrikli bel desteği ayarı ve kol dayamalar ek konfor sağlıyor.
Yenilenen Citroën hafif ticari araç serisi aynı zamanda yeni Jumpy ve yeni Jumper modellerini de içeriyor. Jumpy, kompakt boyutu, rakipsiz konforu ve güvenlik özellikleri kadar BlueHDi dizelden hidrojene kadar zengin güç-aktarma sistem çeşitliliği ile de segmentinde referans noktası oluşturuyor. Ayrıca daha verimli ë-Jumpy de var. Bunun dışında yeni Jumper, segmentinde nadir özelliklerle ve 2 tona kadar taşıma kapasitesiyle öne çıkıyor.
Yeni E-Ducato’nun menzili yüzde 30 artırıldı!
FIAT Professional: Bir asırdan daha uzun bir geçmişe sahip olan FIAT Professional, verimliliği, modellerinin güvenilirliği, zengin çözüm yelpazesi, ticari araç kullanıcılarının her zaman yanında olan servis ağı ile ticari araç sektörünün liderlerinden. FIAT Professional aynı zamanda eğlence araçları pazarının da lideri, çünkü dönüşüm için geliştirilen özel bir platforma ve karavan sahiplerine özel hizmetlere sahip tek marka. Ayrıca daha çevre dostu ve verimli teknolojileriyle hafif ticari araç dünyasındaki e-Mobilite Devrimi’nde de lider. Geleceğin işletmeleri için yenilikçi, sürdürülebilir ve elektrikli çözümler sunan en güncel Ducato, Doblò ve Scudo modelleri bunun kanıtı niteliğinde. 2024 yılında E-Ducato ile sunulan en önemli yeniliklerden biri 110 kWsa batarya. Bu batarya ile E-Ducato, WLTP döngüsünde 420 kilometreye kadar menzil ile sınıfının en iyisi sıfır emisyon deneyimini sağlıyor. Böylece E-Ducato kendi sınıfının en iyi performansını ve önceki modele kıyasla yüzde 30 daha fazla menzil sunuyor. Şirket içinde tasarlanan yeni E-Ducato, 17 metreküpe kadar kargo kapasitesi, 1.500 kilograma kadar ve hatta dizede 2 tonun üzerinde taşıma kapasitesi ile kendi segmentinin liderlerinden biri. Yüzde 25 daha düşük fiyat seviyesiyle E-Ducato herkes için erişilebilir ve markanın güçlü müşteri odaklı yaklaşımına uygun. Ayrıca, yeni elektrikli mimari sayesinde FIAT Professional zengin bir gelişmiş sürüş destek sistemleri yelpazesi de sunuyor ve bu da onu dizel versiyon dahil sınıfının en güvenli hafif ticari aracı haline getiriyor. Yeni E-Ducato, 1981 yılından bu yana kesintisiz olarak üretilen, tüm dünyaya pazarlanan ve sektörel Promobil dergisi tarafından 16’ncı kez verilen “Dünyanın En İyi Karavanı” unvanını taşıyan yeni modelin elektrikli versiyonu.
Scudo, ticari araç kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran özellikler içeriyor. Örneğin Magic Cargo, yükleme alanını standart versiyonda 3,67 metreye, Maxi versiyonda ise maksimum 4,02 metreye kadar genişletme olanağı sağlayan bir çözüm. Bu, hacimli malzemeler için alan yaratıyor ve modelin çok yönlülüğünü destekliyor. Ayrıca şehirde otomobil kullanmayı daha az stresli ve çok daha güvenli hale getiren yenilikçi çözümler sayesinde yeni Doblò, tüm hafif ticari araç kullanıcıları için ideal bir ortak. En önemli yeniliklerden biri olarak yeni dijital dikiz aynası Magic Mirror öne çıkıyor.
Aydınlatmada ileri teknoloji!
OPEL ve VAUXHALL: Her model yeni dış ve iç tasarıma sahip olup tüm yeni Opel/Vauxhall modellerini karakteristik marka yüzü olan Vizör süslüyor. Ayrıca Combo, kompakt van segmentinde yepyeni bir özellik olan Intelli-Lux LED® Matrix farlarla donatıldı. Bu farlar, gece sürüşlerinde veya olumsuz hava koşullarında optimum görüş sağlıyor. Bağımsız olarak kontrol edilen 14 LED hücresinden (her bir tarafta yedi adet) oluşan Intelli-Lux LED® Matrix Far, diğer yol kullanıcılarını uzun fardan aydınlatma huzmesinden kesen etkin bir aydınlatma sağlıyor. Opel ve Vauxhall Vivaro’nun en önemli yeniliklerinden biri, Qualcomm Technologies Inc.’in Snapdragon® Kokpit ve Otomatik Bağlantı Platformlarını esas alan yeni bilgi-eğlence sistemleri. Bu, diğer özelliklerin yanı sıra gelişmiş grafikler, multimedya, Wi-Fi, Bluetooth ve 4G gibi bağlantı özelliklerini mümkün kılıyor. Ayrıca ön konsol ve orta konsoldaki kullanım alanı genişledi. Böylece günlük kullanım kolaylığı daha ileri bir boyuta ulaştı. Tüm bunlar, Opel ve Vauxhall Vivaro’yu çok yönlü bir araç haline getiriyor. Ayrıca daha küçük bir aracın konforunu ve yol tutuşunu sunarak direksiyon başında geçirilen zamanı daha rahatlatıcı hale getiriyor. Ayrıca Opel ve Vauxhall markalarının daha modern, pratik ve sürdürülebilir özellikleriyle Vivaro, 17 metrekübe kadar yükleme hacmi ve 2 tona kadar taşıma kapasitesiyle dikkat çekiyor.
Gelişmiş i-Cockpit işleri kolaylaştırıyor!
PEUGEOT: PEUGEOT tüm hafif ticari araçlarını aynı anda güncelleyerek tarih yazıyor. Yeni seri, tamamen elektrikli PEUGEOT E-PARTNER, E-EXPERT ve E-BOXER ile öne çıkıyor. PEUGEOT’nun ticari araç ulaşımının geleceğine ilişkin vizyonunu en iyi şekilde somutlaştıran yeni E-PARTNER 2023 yılında Avrupa elektrikli hafif ticari araç segmentinde lider oldu ve 2025 yılına kadar Avrupa hafif ticari araç segmentinin üçte birini oluşturması bekleniyor. Yeni tasarımı ile daha ergonomik ve kaliteli ön konsoluyla yeni E-PARTNER, yeni 10 inç yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekranı da içeren gelişmiş i-Cockpit® ile donatılıyor. Yeni nesil tamamen elektrikli PEUGEOT hafif ticari araç serisi; performans, güvenlik ve ulaşım özgürlüğüne önem veren hafif ticari araç kullanıcılarının en iyi yol arkadaşı yeni E-EXPERT ve E-BOXER modellerini de içeriyor.
Küresel liderliğe giden yol!
Şirket, Dare Forward 2030 stratejik planında belirttiği gibi 2027 yılına kadar sektörde küresel liderlik hedefliyor. Bu yeni araçlar Stellantis’in iddialı hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak. Stellantis Pro One, elektrikli araç satışlarında yüzde 40 bir karma gelir, 5 milyar Euro bağlantılı hizmet geliri ve 2030 yılına kadar hafif ticari araç satışlarında 2021 yılına kıyasla gelirlerini iki katına çıkarmayı hedefliyor. 2023 yılındaki olağanüstü sonuçlar, bu cesur planın meyvesini verdiğini gösteriyor. Pro One, Stellantis’in açıkladığı yıllık 189,5 milyar Euro net gelirin üçte birini tek başına sağladı. Ayrıca Stellantis Pro One, Avrupa 30’da 2022 yılına kıyasla yüzde 15 satış büyümesi ve yüzde 30’un üzerinde pazar payı ile hafif ticari araç segmentinde lider durumda. Orta Doğu ve Afrika bölgesinde ise 2022 yılına kıyasla 7 puanlık artışla yüzde 21,8 pazar payıyla ikinci sırada yer alıyor.
Üst düzey lüks, konfor ve esnek tasarım özellikleri 
