Connect with us

Genel

Opel Corsa, 40’ıncı Yılında 6. Nesliyle Yollarda

2022 yılında 160’ıncı yaşını kutlayan Opel, 1982 yılından günümüze tam 14 milyonun üzerinde satılan ve her nesliyle sınıfının referans modeli olmayı başaran Corsa’nın da 40’ıncı yılını kutluyor.

160 yıldır yenilikleri herkes için ulaşılabilir kılan Opel, aynı zamanda en çok satan modellerinden olan Corsa’nın 40’ıncı yaş gününü de kutluyor. Opel Corsa, 1982’de tanıtılmasıyla küçük otomobil sınıfında devrim yaratırken, bugün gelinen noktada altıncı nesliyle her zamankinden daha fazla talep görüyor. Corsa, geçen sene Almanya’nın “En Çok Satılan Kompakt Otomobili” ve “İngiltere’nin En Çok Satan Otomobili” olma başarısını göstermişti. 2020 Altın Direksiyon ödülünü Opel müzesine kazandıran Corsa-e, şimdiden dünya pazarındaki Corsa satışlarının yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.

Başarı hikayesi Kadett ile başladı

Corsa’nın 1982’deki ilk çıkışından bu yana popülaritesini tam olarak anlamak için öncelikle başarılı bir başka model olan Opel Kadett’e bakmak gerekiyor. Opel Kadett, otomobil kullanmanın hala gerçek bir lüks olduğu dönemlerde, daha fazla insana ulaşmak için tasarlanan ve geliştirilen küçük bir otomobildi. Kullanıcılar, on yıllar içinde refahın artmasıyla hızla daha talepkar olmaya başladılar. Böylece küçük Opel Kadett, 20. yüzyılın ikinci yarısında büyüdü, güçlendi ve her yeni versiyon ile kompakt sınıfa daha da yaklaştı. Bu gelişim hikayesi, Alman markanın giriş seviyesi modelinin altında bir boşluk yarattı.

Böylece yeni, orijinal ve kompakt bir otomobil için doğru zaman gelmiş oldu. Corsa ilk kez 1982 sonbaharında Zaragoza’da inşa edilen yeni otomobil fabrikasının üretim hattından çıktı ve kısa sürede Opel için en çok satan model olma yolunda ilerlemeye başladı. Üretilmeye başlandığı günden günümüze kadar geçen 40 yılda, çoğu Zaragoza ve Eisenach olmak üzere 14 milyonun üzerinde Corsa üretildi.

Bu başarının büyük bir kısmı, farklı Corsa nesillerinde tanıtılan ve daha önce sadece daha üst sınıf araçlarda sunulan sayısız üst düzey teknolojiden kaynaklanıyor. ABS ve hava yastıkları gibi güvenlik ve destek sistemlerinin yanı sıra, 180 derece panaromik geri dönüş kamerası, trafik işareti tespit sistemi, aktif şerit takip sistemi ve Intelli-Lux LED® Matrix Farlar bunlardan sadece birkaçı. Corsa altıncı nesliyle geleceğe de ne kadar uygun olduğunu gösteriyor. 2019 yılından bu yana Opel Corsa-e ilk kez tamamen emisyonsuz sürüş sunuyor.

Altı nesildir süren başarı hikayesi

opel-corsa-a.jpgOpel Corsa A (1982 – 1993)

Corsa A, sadece 3,62 metre uzunluğu ile oldukça kompakt boyutlara sahipti. Bir ralli otomobiline benzer şişkin çamurluk kemerleriyle dikkat çekiyordu. Baş tasarımcı Erhard Schnell, keskin hatlara sahip daha çok erkeklere hitap eden sportif kompakt bir otomobil yaratmıştı. 100 hp’lik Corsa GSi çok dikkat çekmişti ve ayrıca bir dizel versiyona da sahipti. İki kapılı hatchback ve sedan versiyonlara 1985 yılında popüler beş kapılı versiyon eklendi. Corsa A çok beğenildi ve 3,1 milyon adet ile en çok satan model olarak tarihe geçti.

opel-corsa-b.jpgOpel Corsa B (1993 – 2000)

İlk Corsa’nın yakalamış olduğu başarıya karşın Opel ikinci nesilde strateji değiştirdi ve Corsa’yı kadın kullanıcıların da sevgilisi olarak konumlandırma kararı aldı. Opel tasarım efsanesi Hideo Kodama; sevimli, çocuksu görünüme mükemmel şekilde uyan, çekici yuvarlak gözlü farlarıyla çok daha yumuşak hatlı bir Corsa yarattı. Corsa B, öncüsünden 10 santimetre daha uzun ve çok daha genişti. Ayrıca ABS, yan darbe koruması ve ön hava yastıkları dahil olmak üzere segmentine daha yüksek güvenlik standartları getirdi. Özel pazarlar için, hatchback dışında Opel yine bir sedan ve ayrıca station wagon ile bir pikap versiyonu da sundu. İkinci nesil Corsa, dünya genelinde başarılı oldu ve satışlar 4 milyonu aştı.

opel-corsa-c.jpgOpel Corsa C (2000- 2006)

Kazanan bir takımı asla değiştirmeme yaklaşımıyla Hideo Kodama, Corsa C için de görevlendirildi. Tasarım bilinçli olarak başarılı olan öncüsünün yolunda devam etti. Corsa bir kez daha 10 santimetre uzadı, daha uzun bir aks mesafesi ile daha olgun görünüyordu ve bu da iç mekandaki yaşama alanını önemli ölçüde arttırdı. İlk kez tamamen galvaniz gövde kullanıldı. Tüm versiyonlar Euro 4 emisyon standartlarını karşılıyordu. Corsa C de bir yıldız oldu ve 2,5 milyon adet sattı.

opel-corsa-d.jpgOpel Corsa D (2006 – 2014)

Üç ve beş kapılı versiyonlar farklı amaçlar için üretilmişti. Üç kapılı Corsa, orijinal Corsa A gibi, sportif müşterilere yönelik benzersiz, coupe tarzında bir tasarıma sahipti. Beş kapılı versiyon, geniş, eksiksiz bir aile otomobili karakteri sergiliyordu. Corsa D, hala dört metreden kısaydı. Opel’in ecoFLEX teknolojisi ile yakıt tasarrufu sağlayan start/stop sistemleri ve yüksek verimlilik seviyesine sahip motorlarla yollara çıkıyordu. Dördüncü nesil Corsa 2,9 milyon adet sattı.

opel-corsa-e.jpgOpel Corsa E (2014 – 2019)

Dinamik, pratik ve şık Corsa E de yaklaşık 1,3 milyon adet ile en çok satanlar listesine girdi. Beşinci nesil de Zaragoza ve Eisenach’taki Opel fabrikalarında üretildi. 4,02 metre ile ilk kez dört metre barajının üzerine çıkan küçük yıldız, üstün konfor ve teknolojilerle sınıfının standartlarını belirlemeye devam etti. Önceki nesillerde sunulan güvenlik donanımlarına ek olarak ısıtmalı direksiyon, koltuk ısıtması ve otomatik klima kontrolü gibi konfor özellikleri de sunuyordu. Corsa sürücüleri, 7 inç renkli dokunmatik ekran dahil olmak üzere Apple CarPlay ve Android Auto uyumlu IntelliLink bilgi-eğlence sistemi ile gelişmiş bağlanabilirlik özelliklerinin keyfini sürüyordu. Küçük otomobilin üst düzey sportif modeli başlangıçta 207 hp Corsa OPC olurken, daha sonra yerini 150 hp Corsa GSi’a bıraktı.

opel-corsa-f-at-iaa-2019-img-0693.jpgOpel Corsa F ile 2019 yılında elektrikli versiyon tanıtıldı

Opel, altıncı nesil Corsa ile geleceğe güvenle göğüs germeye hazır olduğunu kanıtladı. 2019 Uluslararası Frankfurt Otomobil Fuarı’nda dünya tanıtımı yapılan kompakt otomobilin en güncel nesli, ilk kez tamamen batarya elektrikli, emisyonsuz ulaşımı herkes için ulaşılabilir kılıyor. Opel, güncel Corsa ile kompakt otomobil segmentinde ilk kez Intelli-Lux LED® Matrix Farı sunuyor. Bunun dışında aktif acil frenleme sistemi ve yaya algılama işlevi ile önden çarpışma ikazı ile sürüşü daha da güvenli ve rahat hale getiren radar tabanlı uyarlanabilir hız kontrolü gibi çok sayıda ileri teknolojik sürüş destek sistemi bulunuyor. 4.06 metre uzunluğu ile beş koltuklu Corsa; yol tutuşu, yalın tasarımı ve pratik kullanım özellikleriyle örnek teşkil etmeye devam ediyor. Yeni Corsa daha fazla sürüş keyfi için daha direkt ve dinamik sürüş özellikleri sunuyor. Başarıya giden bu yol ile Şimşek logolu kompakt otomobil, sırasıyla Almanya ve İngiltere’de bir kez daha en popüler kompakt otomobil ve en çok satan otomobil modeli oldu.

En çok satan elektrikli model farklı şekillerde kullanıcıların dikkatini çekmeye ve gönlünü kazanmaya devam ediyor. Seri üretim Corsa-e, Almanya’da 2020 Altın Direksiyon ödülünü kazandı. Modifiye Corsa-e Rally ise motor sporlarında yüksek performansın dahi çevre ile uyumlu olabileceğini gözler önüne seriyor. Opel, sıfır emisyonlu kompakt otomobille 2021 yılından bu yana düzenlenen ve dünyanın ilk elektrikli tek marka ralli kupası olan ADAC Opel e-Rally Cup’ta yarışan ve böylece rallinin geleceğine yön veren elektrikli bir ralli aracı geliştiren ilk üretici olmayı da başardı.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler