Connect with us

Genel

OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp: “Sektörde talep var ama yedek parça tedariğinde hammadde, lojistik ve maliyet kaynaklı sorunlar yaşanıyor”

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp, otomotiv satış sonrası pazarı özelinde yılın üçüncü çeyreğine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Satışların artışa geçtiğini vurgulayan Özalp, “Sektörde talep var, satışlar artıyor, beklenti yüksek. Ama bunu karşılayabilmek için gerekli yedek parça tedarikinde hammadde, lojistik ve maliyet kaynaklı sorunlar yaşanıyor. Sektörde de bu yüzden çelişkiler, paradokslar mevcut. Parça bulunurluk krizinin ise 2022’de süreceğini öngörüyoruz” dedi. OSS Derneği’nin yılın üçüncü çeyreğine ilişkin anketi ise sektörün durumunu gözler önüne serdi. Ankete göre; satışlarda ve ihracatta yaşanan hareketliliğe karşın yılın son çeyreğinde yatırım planlayan şirketlerin sayısında düşüş yaşandı. Sektörün, yatırım planı konusunda yılın ilk aylarındaki temkinli yaklaşımına benzer bir tutum sergilediği ortaya çıktı. En önemli sorunun ise “tedarik problemleri” olduğu belirlendi.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp, otomotiv satış sonrası pazarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Pandemiyle artan araç hareketliliğinin sektörde ciddi bir talep yaşanmasına neden olduğunu söyleyen Özalp, “Ancak planlama ve tedarikle ilgili sıkıntılar var. İnsanlar da yedek parça ihtiyacını gördü. Önceden örneğin 100 birim sattığımız ürünün 120 birim olabileceğini öngörüyorken, bunun şimdi 150 – 200 birim talep olduğunu görebilmek günün şartlarında çok kolay değil. Talep öngörülemiyor” diye konuştu.

 

Sektörün en önemli krizi…

Tüm bu süreçlerin tedarik zincirinde kırılma noktalarına neden olduğunu vurgulayan Özalp, “Tedarik zincirindeki kırılan noktalarının birincisi, ‘orijinal parça’ dediğimiz araç üretiminde kullanılan parçaların üretilememesi. Bildiğiniz üzere geçen yılı da dahil edecek olursak otomotiv sektöründe üretimde 10 milyondan fazla araçlık bir kayıp var. Çünkü çip yok ve çip olmayınca diğer parçalar da üretilemiyor. Çip krizi yalnızca aracın banttan çıkmasıyla ilgili bir durum değil, bu durum diğer yedek parça taleplerinin de durdurulmasına sebep oluyor. Çünkü genel anlamda orijinal yedek parça üreticileri, parçalarını direkt aracın üretim ve montajına verdikleri için burada sıkıntı yaşıyorlar. Bu, en önemli krizimiz. Çip sadece araçlarda yok, yedek parçalarda da var. Bazı çiplerin olmaması, yedek parça üretimini de etkiliyor” dedi.

Parça bulunurluk krizi 2022’de sürecek!

“İlk defa aftermarket (satış sonrası) parçalarında sıkıntılar oldu. Bu, pandeminin ardından yaşandı” açıklamasını yapan Özalp, “Pandemiyle birlikte olan bu değişimin ardından Uzakdoğu kaynaklı ürünler avantajını yitirdi. Bunun temelinde üç büyük sıkıntı var. Birincisi; hammaddenin yeteri kadar gelmemesi, hammaddeye ulaşılamaması, fiyatların çok yükselmiş olması. Eski noktaya artık gelinmesi çok zor. Bununla beraber enerji, elektrik büyük bir sıkıntı. Çin’deki fabrikalarda elektrik sıkıntısı nedeniyle 3 gün çalışma, 4 gün kapatma durumu var. Bu, maliyetlerimizi artırıyor, verimliliği azaltıyor. Üçüncüsü de navlun maliyetleri 4 kat arttı. Çin’in ucuz mal avantajı, navlun maliyetleriyle avantajını yitirdi. Firmalar, Çin’de ürünlerini ürettirmiş de olsa parasını ödemiş de olsa ürünlerini almıyorlar. Bunların kısa vadede çözülmeyeceğini, parça bulunurluk krizinin 2022’de süreceğini öngörüyoruz” dedi.

“Talep var, talebi karşılayacak bir kaynak sıkıntısı da var”

Yaşanan sorunlara karşın sektördeki talebin daha da artacağını belirten Özalp, “Geçen sene ve iki sene öncesine göre satışlarımız arttı. Durumumuzu özetlemek gerekirse; talep var, satış var, beklenti yüksek. Ama bunu karşılayabilmek için gerekli yedek parça tedarikinde hammadde, lojistik ve maliyet kaynaklı sorunlar yaşanıyor. Sektörde de bu yüzden çelişkiler, paradokslar mevcut. Talep var, talebi karşılayacak bir kaynak sıkıntısı da var. Türkiye’de de o üretimi karşılayacak kaynak yok” diye konuştu.

 

Geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 27’lik artış!

OSS Derneği’nin üyelerinin katılımıyla düzenlediği anket ise üçüncü çeyrekte sektörün durumunu ve yaşanan sorunları gözler önüne serdi. 2021 Yılı Üçüncü Çeyrek Sektörel Değerlendirme anketine göre; yılın üçüncü çeyreğinde, ikinci çeyreğe göre üyelerin yurt içi satışları ortalama yüzde 22 arttı. Yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda geçen yılın aynı dönemine göre de ortalama yüzde 27’ye yakın artış oldu. Ankette; katılımcıların bu yılın üçüncü çeyreğine göre, son çeyrekte yurt içi satışlarda ortalama yüzde 7 artış beklediği de belirlendi. Katılımcılar, tahsilat süreçleri konusunda ise yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre bir değişiklik olmadığını aktardı. Çalışmada sektörün istihdam politikaları da ele alındı. Bu kapsamda istihdam ile ilgili soruya katılımcıların yüzde 54,1’i “arttı”, yüzde 40,5’i “değişiklik yok”, yüzde 5,4’ü de “azaldı” yanıtını verdi.

Sektörün en önemli sorunları!

Ankete göre tedarik problemleri yükselişe geçti. “Döviz kurlarındaki hareketlilik” ve “kargo maliyet/ teslimat problemleri” de yılın başından bu yana yaşanan sorunlar olarak dikkat çekti. Bir önceki ankette katılımcıların yüzde 67’si başlıca sorunlarının “döviz kuru/kur artışı” olduğunu belirtirken, bu oran son ankette yüzde 77’ye çıktı. Yine bir önceki ankette katılımcıların yüzde 54’ü “kargo maliyetleri & teslimat problemleri” yanıtını verirken, son ankette bu oran yüzde 62,2 oldu. Bu soruyu “iş ve ciro kaybı” olarak cevaplayanların oranı bir önceki ankette yüzde 30 iken, son ankette yüzde 5,4’e düştü. “Nakit akışında yaşanan problemler” cevabını verenlerin oranı bir önceki ankette yaklaşık yüzde 35 olurken, son ankette bu oran yüzde 20’ye düştü. “Pandemi sebebiyle çalışan motivasyon kaybı” yanıtını verenlerin oranı bir önceki ankette yüzde 36,5 iken, son ankette bu oran yüzde 28,4’e geriledi. “Gümrükte yaşanan problemler” diyenlerin oranı bir önceki ankette yüzde 33 olurken, son ankette de bu oran yüzde 40,5 oldu. “Tedarik problemleri” yanıtını verenlerin oranı ise bir önceki ankette yüzde 82,5 olurken, son ankette bu oran yüzde 83,8’e çıktı. Ankette yatırım planları mercek altına alındı. Yılın son çeyreğinde yatırım yapmayı planlayan üye oranının yüzde 39,2 olduğu ortaya çıktı. Bir önceki ankette üretici üyelerin yüzde 48,40’ı yatırım planlarken, yeni ankette bu oran yüzde 46,7’ye, dağıtıcı üyelerde ise yüzde 43,3 olan oran, bu dönemde yüzde 34,1’e geriledi.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Çin’de elektrikli araçlara şarj kolaylığı 

Çin’de elektrikli araçların akülerini yalnızca 80 saniyede değiştirmelerine olanak tanıyan ilk akıllı bölgenin kurulumu tamamlandı. 

Çin’in ilk elektrikli araç (EV) şarj ve batarya değiştirme akıllı bölgesi Jiangsu Eyaletinde kuruldu. Akıllı bölge EV şarjı için gereken bekleme süresini kısaltacak.

Çin’de yeni enerjili olarak bilinen elektrikli, hibrit ve hidrojen yakıtlı araç (NEV’ler) sayısı son yıllarda artmaya devam etti ve kullanımdaki NEV’ler 2023 sonu itibarıyla 20,41 milyona yükseldi. Çin, artan elektrikli otomobil kullanımını karşılamak için ülkenin NEV şarj tesisleri ağını geliştirmeye ve genişletmeye devam ediyor. Çin Ulusal Enerji İdaresi’ne göre, 2023’te yıllık yüzde 65 büyüyerek geçen yılın sonunda neredeyse 8,6 milyona ulaştı.

Bu çerçevede elektrikli araç şarjı için gereken bekleme süresini kısaltmak amacıyla Çin’de ilk akıllı elektrikli araç (EV) şarj ve pil değiştirme gösteri bölgesi kuruldu. Çin’in Suzhou, Wuxi ve Changzhou şehirlerinde yaklaşık 500 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bölge, State Grid Jiangsu Electric Power’a göre yaklaşık 1,300 şarj ünitesiyle 500 binden fazla yeni enerjili araç (NEV) sürücüsüne hizmet vermesi bekleniyor.

80 SANİYEDE EV ŞARJ AKÜLERİ DEĞİŞEBİLECEK

Araçların akülerini yalnızca 80 saniyede değiştirmelerine olanak tanıyan bölge, Wuxi’den başlayarak tüm yerlere de kurulacak. Daha önce EV sürücüleri sıklıkla yakındaki şarj istasyonlarını aramak zorunda kalıyordu. Yeni bölge, şarj tesislerinin uygun zamanları ve yerleri de dahil olmak üzere sürücülerin en hızlı ve en ekonomik şarj çözümlerini bulmasına yardımcı olmak için akıllı algoritmalar kullanıyor.

BEKLEME SÜRESİ YARI YARIYA AZALACAK

State Grid Jiangsu Electric Power’ın elektrik enerjisi araştırma enstitüsünde direktör olarak çalışan Yuan Xiaodong, akıllı bölgenin şarj için gereken ortalama aylık bekleme süresini yaklaşık yüzde 50 oranında azaltmasının beklendiğini söyledi. Yuan, gösteri bölgesi modelinin, Yangtze Nehri Deltası bölgesindeki NEV endüstrisinin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla komşu Shanghai’ye kadar genişletilebileceğini söyledi.

Continue Reading

Genel

Opel Experimental “Işıkla Boyama” ile Geleceği Aydınlatıyor!

Alman otomotiv devi Opel, geleneksel aydınlatma teknolojilerindeki öncülüğünü Experimental konsepti ile bir adım ileri taşıyor. Opel, yayınladığı Experimental “Işıkla Boyama” videosu ile temel yapı taşlarına yeni bir yaşam enerjisi katan “Alman Enerjisi” konseptinde akıllı ışığın geleceğini gözler önüne seriyor. Videoda Opel Experimental konseptinin sıra dışı ve yenilikçi aydınlatma teknolojisinin gelecekte yolu ve çevreyi aydınlatmaktan çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koyuyor. Tamamen elektrikli Opel Experimental, daha az karbon ayak iziyle yeşil inovasyona, detoks etkisi oluşturan cesur ve yalın tasarımıyla temel gerekliliklere odaklanıyor. Opel, Corsa’dan Astra’ya, Mokka’dan Grandland’e ve yeni nesil Combo’ya kadar birçok modelinde sunduğu IntelliLux LED® Matrix ve Pixel Light teknolojisi ile aydınlatma teknolojisindeki öncü geleneğini sürdürüyor.

 

Opel’in geleceğe ışık tutan konsept otomobili Experimental, “Işıkla Boyama” videosu ile yenilikçi “Alman Enerjisi” konseptinin ulaştığı üst noktayı gözler önüne seriyor. İzleyicileri sürükleyici bir gece deneyimine çıkaran bu videoda geleceğin aydınlatma teknolojileri, bu alanda köklü bir geleneğe sahip Opel tarafından sergileniyor. Bununla birlikte Opel Experimental konseptinin sıra dışı ve yenilikçi aydınlatma teknolojisinin gelecekte yolu ve çevreyi aydınlatmaktan çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koyuyor. Sürüş güvenliği ve konforu önemli ölçüde artıran bu üstün teknoloji, kullanıcıların duygularını da harekete geçirmeyi hedefliyor.

 

Intelli-Lux LED® aydınlatma teknolojisi ile Opel’in öncü geleneği zirveye taşınıyor!

 

Opel’in köklü geçmişe sahip önemli geleneklerinden biri, her dönem öncü aydınlatma teknolojilerini müşterilerin kullanımına sunuyor olması. Opel’in Corsa’dan Astra’ya, Mokka’dan Grandland’e ve yeni nesil Combo’ya kadar birçok modelinde sunduğu IntelliLux LED® Matrix ve Pixel Light teknolojisinin sürekli geliştirilmesi, bunun bir kanıtı. Uyarlanabilir IntelliLux LED® farlar sayesinde Opel sürücüleri, yoldaki diğer kişilerin gözünü kamaştırmadan karanlıkta her zaman optimum düzeyde görüş olanağına sahip oluyor.

 

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Stellantis Kompleks Aydınlatma Sistemleri Global Yöneticisi Philipp Röckl, “Birkaç yıl önce ‘ışık bloklarını’ ayrı ayrı gizleyebiliyorduk, ancak artık gizlenmesi gereken alanlar daha hassas ve sorunsuz bir biçimde yakalanabiliyor.Bunu mümkün kılan ise, eskisine kıyasla daha da yüksek çözünürlüğe sahip ve aynı zamanda en yüksek enerji verimliliği sunan mikro LED tabanlı HD piksel sistemleri. Bunun yanında, gelecekte ışığı dijital olarak düşünmemiz gerekecek. Yüksek piksel sayısını düşündüğümüzde, günümüzün standart aydınlatma kontrol modülleri artık yeterli değil. Şimdiden ışığın grafik gösterimini sağlayan araç mimarileri üzerinde çalışıyoruz” dedi.

 

Elektrokromik malzemeler ve yapay zeka ile aydınlatma artık “sadece” farlardan ibaret değil

 

“Alman Enerjisi” konseptinin sembollerinden biri olarak çığır açan Opel Experimental, araçların hem iç kısımlarında hem de dış kısımlarında gelecekte nasıl görünebileceğini gözler önüne seriyor. İç mekanda kullanılan elektrokromik malzemeler yolcuları ortam aydınlatmasıyla sararken onların iyi hissetmesine de katkı sağlıyor. Reaktif malzemeler ise pratik özellikler sunuyor. Örneğin, Opel Experimental’ın kör noktasında kalan bir araç, bisiklet veya yaya olduğunda, ilgili kapının iç tarafında ve head-up bilgi ekranında renkli bir uyarı görüntüleniyor. Kameraların kaydettiği dış yan tarafın görüntüsü de iç kapı yüzeyine yansıtılıyor. Böylece, dışarıdaki görüntünün görünürlüğünü daha da artıran görsel bir “şeffaflık etkisi” oluşuyor. Yeni reaktif teknoloji, değişen ortam ışıklarıyla sürücünün, yolcuların ve yoldaki diğer kişilerin güvenliğini artırırken kabindeki sürücü ve yolcuların moralini yükseltip daha iyi hissetmesini de sağlayabiliyor. Opel’in “Işıkla Boyama” adını verdiği şey de tam olarak bunu gösteriyor.

 

Opel Experimental, “Işıkla Boyama” videosunda, geleceğin aydınlatma teknolojisinin görüş alanını olağanüstü bir biçimde genişletebileceğini de ortaya koyuyor. Opel Experimental gibi araçlar, kullanıcıyı çevreleyen dijital güvenlik teknolojileri sayesinde yayaları hiç olmadığı kadar hızlı ve net bir biçimde tanıyabilir. Artırılmış gerçeklik temelli teknoloji uyarı sinyali yanıp sönerek, hologramlar yoluyla sürücüler ve yoldaki diğer kişiler için önemli mesaj ve sinyalleri görüntüleyebiliyor.

 

Philipp Röckl, bu teknolojiyi, “Işığı sürücünün yanı sıra, yapay zeka yardımıyla insanları ve hayvanları daha iyi tanıyabilmesini sağlamak amacıyla kamera için de optimize etmeyi istiyoruz. Aracın tahmine dayalı ve dolayısıyla güvenlik artırıcı olanaklarının her durumda optimize edilebilmesi için gelecekte aydınlatma, kamera ve sensör teknolojisi ile algoritmaların birlikte çalışması gerekecek” şekilde açıklıyor.

 

Opel Pixel Vizor, iletişim aracı olarak ışığı kullanıyor

 

Opel, ödüllü modeli Manta GSe ile ışık sinyallerinin duyguları harekete geçirme ve güvenliği artırma konusundaki becerisini bir kez daha ortaya koydu. Bu araç, ultra modern ve benzersiz retro görünümüyle hayranlık uyandıran bakışları her yerde üzerine çekmeyi başardı. Bunun en büyük nedeni, Manta GSe’nin önüne yerleştirilmiş olan yenilikçi Opel Pixel Vizor. Araç, Pixel Vizor yoluyla çevresiyle iletişim kurabiliyor..

 

Mühendisler, yoldaki herkesin güvenliğini artırmak için sürekli olarak “geleceğin ışıklı iletişimi” üzerinde çalışıyor. Yeni, etkileyici “Işıkla Boyama” videosu, bu gelişmelerin gelecekte nasıl görünebileceğine yönelik önemli bir fikir veriyor.

 

Continue Reading

Genel

MOGAN Enerji’nin halka arzında talep toplama başlıyor

Porföyünde bulunan 9 RES, 8 JES VE 4 HES projesi ile Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji’nin halka arzı kapsamında talep toplama süreci başlıyor.  MOGAN Enerji için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji’nin halka arzında talep toplama süreci başlıyor. İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. liderliğindeki konsorsiyum tarafından yürütülen MOGAN Enerji’nin halka arzı için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

 

Sermaye artırımı ve ortak satışı yoluyla gerçekleştirilecek halka arzda şirketin çıkarılmış sermayesi 2.230.000.000 TL’den 2.440.108.000  TL’ye yükseltilecek. Artırılacak 210.108.000 TL’lik nominal değerli paylar ile mevcut ortaklara ait 52.527.000 TL nominal değerli paylar olmak üzere toplamda 262.635.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek.

 

Şirket, halka arz eden pay sahiplerinin mevcut paylarının halka arz kapsamında satılması sebebiyle herhangi bir gelir elde etmeyecek olup, sermaye artışı yoluyla ihraç edilecek yeni payların halka arz edilmesi kapsamında gelir elde edecek. Halka arz sonrası MOGAN Enerji’nin çıkarılmış  sermayesinin yüzde 10,76’sı Borsa İstanbul’da (BİST) işlem görmeye başlayacak.

 

Şirketin halihazırdaki portföyünün tamamı jeotermal, hidroelektrik ve rüzgar enerjisi olmak üzere tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Gelir çeşitlendirme fırsatı yaratan çok sayıda elektrik üretim santraline  sahip olan MOGAN Enerji’nin portföyü 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 9 adet RES, 8 adet JES ve 4 adet HES olmak üzere yurt içinde faaliyet gösteren 21 adet yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yapan enerji projesinden oluşuyor. 2022 yıl sonu itibariyle 5,1 milyar Türk Lirası FAVÖK rakamı  ve 62,3 milyar Türk Lirası aktif büyüklüğü bulunan şirketin, halka arzdan sonra çıkarılmış sermayesinin yüzde 10,76’sının halka arzı planlanıyor.

 

30 Eylül 2023 itibarıyla şirketin toplam kurulu gücü 1.024,92 MW olup, bu kurulu gücün yüzde 66,70’ine denk gelen 683,65 MW’lık kısmını RES’ler, yüzde 25,36’sına denk gelen 259,90 MW’lık kısmını JES’ler ve yüzde 7,94’üne denk gelen 81,37 MW’lık kısmını HES projeleri oluşturuyor. Son durum itibarıyla, kapasite artışı sonucu, Şirket’in toplam kurulu gücü 1.025,52 MW’a ulaştı.

 

MOGAN Enerji Genel Müdürü Ali Karaduman, talep toplama süreciyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik sürecine önem veren bir kuruluşuz. Borsa İstanbul’da işlem görerek güven ve şeffaflık ilkelerimiz doğrultusunda kurumsallaşma sürecimizi taçlandırmak istiyoruz” dedi.

 

Karaduman, “Türkiye yenilenebilir enerji sektöründe her yıl güçlü bir şekilde büyüyoruz. Sahip olduğumuz portföy doğrultusunda Türkiye enerji sektörünün önde gelen oyuncularının başında geliyoruz. İstikrarlı büyüme yolculuğumuzda yeni ortaklarımızla birlikte yürümek bizleri heyecanlandırıyor. Yatırımcılarımızla birlikte yeni başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Halka arzdan gelecek fonun önemli bir bölümünü yurt içi ve yurt dışındaki yeni yatırımlar için değerlendireceğiz,” diye konuştu.

 

 

 

Continue Reading

Popüler