Connect with us

Genel

Oto Bagajlarına Elektrikli Bisiklet / Scooter Zamanı!

Dünyanın önde gelen elektrikli otomobil ve motosiklet markalarını Türkiyedeki tüketicilerle buluşturan Doğan Holding çatısı altındaki Doğan Trend Otomotiv, Hollanda markası BIMAS BIKES ile elektrikli bisiklet ve scooter ürünlerini de portföyüne ekledi.

İş birliği kapsamında, BIMAS BIKES çatısı altındaki elektrikli bisikletler markası BIMAS ve elektrikli scooter markası OKAI, Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle tüketicilerle buluşacak. BIMAS markalı bisikletler City, Comfort, eFolding ve eCargo olmak üzere 4 ana kategoride sunuluyor. OKAI’nin ise herkes için kullanışlı, güvenli ve eğlenceli e-scooter seçenekleri bulunuyor.

 

Doğan Trend Koşuyolu merkezindeki imza törenine katılan Hollanda Başkonsolosu Arjen Uijterlinde, “BIMAS BIKES ülkemizin önemli markaları arasında yer alıyor. Her biri kendi alanında uzman iki markanın buluşmasını önemli bir adım olarak görüyoruz. Hollanda ile Türkiye arasındaki iş birliklerini önemsiyoruz ve benzer iş birliklerini desteklemeye hazırız” diye konuştu. BIMAS BIKES Yönetim Kurulu Başkanı Emre Erciyas ise, “BIMAS BIKES olarak, bisikletin ana vatanı Hollanda’da başarılı olmuş modellerimizle %10’a yakın bir paya ulaşmış bir markayız. Son yıllarda özellikle elektrikli ürünlere odaklandık. Ürünlerimizi kendi tesislerimizde uluslararası kalite standardlarında üretiyoruz. Doğan Trend Otomotiv’le yaptığımız anlaşma kapsamında elektrikli şehir içi mobilite ürünlerimizi Türkiye’de kendilerine emanet ediyoruz” dedi.

 

Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin ise, Doğan Trend olarak elektrikli mobilite dönüşümünde ürün gamımızı genişletmeye devam ediyoruz. Yakında her otomobilin bagajında bir katlanır bisiklet ya da e-scooter olacak. Otomobil kullanıcıları artık daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyuyorlar. Trafik sıkıştığında veya otomobille girmenin zor olduğu yerlere gelmeden aracı park edip BIMAS ve OKAI’leriyle hem zaman kazanacak hem tasarruf yapacak hem de stres seviyelerini azaltacaklar” şeklinde konuştu.

 

Dünya devi elektrikli otomobil ve motosiklet markalarını Türkiye’deki tüketicilerle buluşturan Doğan Trend Otomotiv, Hollandalı BIMAS BIKES ile elektrikli bisiklet ve scooter pazarına da girdi. Türkiye’deki sürdürülebilir mobilite dönüşümünün önemli temsilcilerinden olan Doğan Trend Otomotiv, Hollanda merkezli BIMAS BIKES’ın ülkemizdeki tek yetkili distribütörü oldu. Distribütörlük anlaşması kapsamında, BIMAS BIKES çatısı altındaki elektrikli bisiklet markası BIMAS ve elektrikli scooter markası OKAI, 2021 yılının kalan aylarından itibaren Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle Türkiye’de satışa sunulacak.

 

Doğan Trend Otomotiv ve BIMAS BIKES arasındaki distribütörlük anlaşması kapsamında bir imza töreni de düzenledi. İstanbul’da düzenlenen törene Hollanda Başkonsolosu Arjen Uijterlinde, BIMAS BIKES Yönetim Kurulu Başkanı Emre Erciyas ve Doğan Holding Otomotiv Grubu CEO’su Kağan Dağtekin katıldı. Bununla birlikte, Hollanda Başkonsolosluğu ve yetkilileri, Hollanda Büyükelçilik temsilcileri ile BIMAS BIKES ve Doğan Trend Otomotiv’den çok sayıda yetkili de gerçekleştirilen imza töreninde hazır bulundu. Hollanda Başkonsolosu Arjen Uijterlinde törende yaptığı açıklamada, “Bisiklet Hollanda kültürünün çok önemli bir parçası ve artık hızla sürdürülebilir çözümler için elektrikli ürünlere de öncülük ediyoruz. Trafiği ve genç nüfusu düşündüğümüzde ise bisikletin gerçekten Türkiye için de iyi bir çözüm olacağına inanıyoruz. Bu noktada, BIMAS BIKES ülkemizin önemli markaları arasında yer alıyor. Her biri kendi alanında uzman iki markanın buluşmasını önemli bir adım olarak görüyoruz. Hollanda ile Türkiye arasındaki iş birliklerini önemsiyoruz ve benzer iş birliklerini desteklemeye hazırız” dedi.

 

Hollandada %10a yakın pazar payına ulaştı

 

Konuşmasında Avrupa bisiklet pazarına, BIMAS BIKES’ın Hollanda pazarındaki konumuna ve Doğan Trend Otomotiv ile olan iş birliklerine değinen BIMAS BIKES Yönetim Kurulu Başkanı Emre Erciyas, “İki tekerli ulaşım araçları son yıllarda birçok farklı anlamda talep görmeye başladı. Pandemiyle birlikte büyüyen e-ticaret pazarı, tedarik zincirindeki yeni ihtiyaçlar ve artan çevre bilinci elektrikli mobiliteye olan talebi artırdı. 2020 senesinde tüm Avrupada 22 milyon adet bisiklet satışı yapıldı ve bu rakamın 4,5 milyonu elektrikli bisiklet olarak gerçekleşti. Toplam pazar büyüklüğü ise 18,3 milyar Euroya ulaştı. 2025 yılında elektrikli bisiklet rakamının 10 milyon adet seviyelerine ulaşması bekleniyor. BIMAS BIKES olarak Hollandada yani bisikletin anavatanında faaliyet gösterdiğimiz süre boyunca %10a yakın bir pazar payına ulaşmış bir markayız. Şimdi ürün gamımızı genişletiyoruz ve özellikle elektrikli ürünlere odaklanıyoruz. Kendi tesislerimizde ürettiğimiz kaliteli ürünlerimiz var. Doğan Trend Otomotivle yaptığımız anlaşma kapsamında, elektrikli şehir içi mobilite ürünlerimizi Türkiyede kendilerine emanet ediyoruz. Doğan Trend Otomotiv, alanının önde gelen köklü şirketlerinden biri. Hem mikro hem makro mobilite alanındaki uzmanlığını temsil ettiği uluslararası markalarla kanıtlamış bir şirket. Anlaşmadan dolayı çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Türkiye pazarında bisiklete olan ilgiye de değinen Erciyas, “Türkiye’nin, bisiklet pazarı için çok büyük bir potansiyel taşıdığını düşünüyoruz. Hem yüksek bir genç nüfusumuz var, hem paylaşımlı mikro araç kullanımında ciddi artışlar yaşanıyor. Ayrıca pandemi ile değişen ulaşım tercihleri de bisiklete olan ilgiyi artırmaya başladı. Günlük hayatta bisikleti artık bir ulaşım aracı olarak da görmeye başladık. Çevre konusundaki artan duyarlılık seviyesi ve Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması konusundaki adımıyla beraber, bisikletin ulaşım aracı olarak daha çok tercih edilmeye başlanacağını düşünüyoruz. Şehir içi bisiklet yolu alt yapı yatırımları da bu gelişimi destekleyecek adımların önünde geliyor” dedi.

Yakında her otomobilin bagajında bir elektrikli bisiklet olacak”

 

Doğan Trend Otomotiv’in mobilitede yaşanan dönüşümdeki rolünü vurgulayan Doğan Holding Otomotiv Grubu CEO’su Kağan Dağtekin ise; “Sadece otomotiv değil tüm iş kolları büyük bir dönüşümden geçiyor. Biz de Doğan Trend olarak özellikle ulaşımda sürdürülebilir mobilite ihtiyaçlarını karşılamak üzere elektrikli ürün gamımızı genişletmeye devam ediyoruz. Yakında her otomobilin bagajında bir katlanır bisiklet ya da e-scooter olacağını söylemek mümkün. Trafiğin artmasıyla birlikte otomobil kullanıcıları daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyar hale geldi. Bu durumlarda kullanıcılar arabalarının bagajından BIMAS veya OKAI’leriyle hem zaman tasarrufu sağlayacak hem de trafiğin sebep olduğu stres seviyelerini azaltacaklar” diye konuştu.

 

Hollanda tasarımı ve mühendislik gücüyle Türkiyede üretim

 

1996 yılında kurulan BIMAS BIKES, yalın ve fonksiyonel tasarım özelliklerine sahip elektrikli bisikletleri ile Hollanda bisiklet pazarının önde gelen markaları arasında yer alıyor. Uzmanlığını Hollanda tasarım ve mühendislik gücü ile birleştiren marka, bisikletlerini Türkiye İzmir’de yer alan tesislerinde, uluslararası kalite standartları ve Avrupa bisiklet standardı EN15194’a göre sıfır emisyonlu olarak sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde üretiyor. Yenilikçi, insan odaklı, sürdürülebilir ve doğa dostu tasarım ve üretim sürecinden geçen ürünleri işlevsel, güvenilir, uzun ömürlü ve ergonomik özellikleri ile e-mobilite pazarında fark yaratıyor.” Love At First Ride” felsefesini odağına alan BIMAS marka bisikletler ise sürücülerine güvenli ve konforlu bir sürüş keyfi yaşatırken, şehir yaşantısındaki kalabalık ve trafikten kaçmak için pratik ve sağlıklı bir fırsat sağlıyor.

 

Konforlu ve güvenli yolculuk deneyimleri sunan BIMAS markalı bisikletler City, Comfort, eFolding ve eCargo olmak üzere 4 ana kategoride satışa sunuluyor. 17 yılı aşkındır mikromobilite alanında yarattığı tasarım ve çözümlerle, ulaşım deneyimini yeniden tanımlayan OKAI ise herkes için kullanışlı, güvenli ve eğlenceli ulaşım seçenekleri sunuyor. OKAI’nin katlanabilir, uzun menzilli ve performanslı scooter modelleri Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle Türkiye’deki tüketicilerle buluşuyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler