Connect with us

Otomotiv

PEUGEOT INCEPTION CONCEPT LAS VEGAS CES FUARI’NDA TANITILDI!

PEUGEOT INCEPTION CONCEPT: PEUGEOT yeni bir dönem başlatıyor, otomobilin geleceğine ilişkin vizyonunu ortaya koyuyor!

 

PEUGEOT, INCEPTION CONCEPT ile markanın geleceğe yönelik vizyonunu ortaya koyuyor. INCEPTION CONCEPT, dönüşüm içinde, yeni bir döneme giren PEUGEOT’nun, “Göz Alıcılık”, “Duygu” ve “Mükemmellik” değerlerini bünyesinde barındırıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, 2025 yılından itibaren markanın kompakt modelleri de dahil olmak üzere gelecekteki otomobillerine ilham verecek. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 yeni tamamen elektrikli modeli pazara sunacak olan PEUGEOT, ardından tamamen elektrikli bir ürün gamına sahip olacak. 2030 yılına kadar Avrupa’da satılan tüm PEUGEOT otomobilleri elektrikli olacak. Doğuştan elektrikli “BEV-by-design” platformundaki PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, Hypersquare’i barındıran yeni nesil PEUGEOT i-Cockpit, “STLA Brain” yapay zekâ, astronot kasklarının vizörüne uygulanan kromlu işlemi barındıran 7,25 m2’lik cam yüzeyler gibi özellikleriyle geleceğe ışık tutuyor. Konseptteki toplam güç yaklaşık 680 HP (500 kW) iken aracın 0-100 km/s hızlanması 3 saniyeden daha kısa sürüyor.

 

PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, Las Vegas’ta düzenlenen CES Tüketici Elektroniği Fuarı’ndaki “PEUGEOT Brand Forward” etkinliğinde ilk defa sergilendi. Markanın geleceği hakkında düzenlenen dijital sunum kapsamında, PEUGEOT CEO’su Linda JACKSON, PEUGEOT Tasarım Direktörü Matthias HOSSANN, PEUGEOT Ürün Direktörü Jérôme MICHERON ve PEUGEOT Pazarlama ve İletişim Direktörü Phil YORK yer aldı.

 

Latincede “Inceptio”, “Başlangıç” anlamındaki isimlendirme, PEUGEOT için yeni bir dönemin başlangıcını ortaya koyan manifestoyu özetliyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, vizyoner tasarımıyla özgün teknolojik bakış açıları sunuyor ve ayrıcalıklı bir otomotiv deneyiminin kapılarını aralıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, rüya ile gerçek arasında yeni bir boyuta götürüyor; ona yaklaştığınız, dokunduğunuz veya bindiğiniz anda yoğun duygular uyandırıyor. Hedef, bünyesinde barındırdığı yeniliklerin büyük oranda 2025 yılından itibaren seri üretime girmesi. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, daha fazla keyif arayan ve yeni teknolojilere açık müşterilerin beklentilerine cevap vererek geleceğin otomobil vizyonunu somutlaştırıyor. Yeni nesil müşteriler, daha bağlantılı, daha fazla menzile sahip elektrikli araçlar, şarja kolay erişim, basit bir arayüz üzerinden yolculukları planlamak için yazılımla entegre bağlantı sunan bir marka istiyor. PEUGEOT olarak tüm bu beklentilere çözüm sunuluyor. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 yeni tamamen elektrikli model pazara sunulacak. Ardından tamamen elektrikli bir ürün gamına sahip olacak ve 2030 yılına kadar Avrupa’da satılan tüm PEUGEOT otomobilleri elektrikli olacak.

 

PEUGEOT CEO’su Linda Jackson; “PEUGEOT, ürün gamını tamamıyla elektrikliye geçmeye adamış durumda. Önümüzdeki yıldan itibaren, ürün gamındaki araçların tamamı elektrik destekli olacak. Önümüzdeki iki yıl içinde beş yeni tamamen elektrikli modeli pazara sunacağız. Hedefimiz basit: 2030 yılına kadar PEUGEOT’yu Avrupa’nın lider elektrik markası yapacağız. Bu iddialı vizyon, marka için köklü bir dönüşüm anlamına geliyor. Yeni bir çağın başlangıcı, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT ile vücut buluyor. PEUGEOT, ‘Göz Alıcılık’ mottosu ile dünyanın daha iyi bir yer olacağını vaat ederken, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT bu söylemi somutlaştırıyor” dedi.

 

PEUGEOT Tasarım Müdürü Matthias Hossann; “PEUGEOT değişiyor ancak PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, şüphe götürmez bir şekilde bir PEUGEOT olmaya devam ediyor. Markanın ölümsüz kedi çekiciliğini ifade ediyor, otomobilin geleceği ve sağladığı duygular konusunda ne kadar pozitif yaklaştığımızı gösteriyor. Parlak ve ışıl ışıl yapısıyla PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, 2030 yılına kadar PEUGEOT’nun karbon ayak izini %50’nin üzerinde azaltma hedeflerimizle ilgili düşüncelerimizi gösterirken, sürüşün mekansal deneyimini yeniden yorumluyor. Markanın dönüşümü, geleceğin PEUGEOT tasarımını, üretimi ve yaşamını tüm yönleriyle ilgilendiriyor. Tasarım, bu dönüşümün ayrılmaz bir parçası” dedi.

 

PEUGEOT Ürün Müdürü Jérôme Micheron; “Müşterilerin elektrikli otomobilden beklentileri yüksek. Elektrikli araçlara özel, yeni nesil ‘BEV-by-design’ platformlarımız ile beklentilerini karşılayacağız. Gelecekteki otomobillerimizle onları şaşırtacağız, sürüş davranışlarını basitleştireceğiz ve sürüş deneyimini yeniden keşfedeceğiz. Bu hedefler PEUGEOT INCEPTION CONCEPT ile şekilleniyor. PEUGEOT’nun dönüşümü, tamamen elektrikli olma hedefinin çok ötesine geçiyor. Marka, yeni deneyimler yaşamanız için elektrik teknolojisinin ve yeni yazılımların sunduğu tüm olanaklardan tam olarak yararlanmanıza olanak sağlıyor” dedi.

 

PEUGEOT Pazarlama ve İletişim Müdürü Phil York; “PEUGEOT INCEPTION CONCEPT gibi, gelecekteki modellerimiz de ‘STLA Brain’ yapay zekâsı ile donatılacak ve tamamen bağlantılı olacak. PEUGEOT müşterileri, fiziksel ve insani etkileşimin, markayla sanal diyaloglar ve akıllı çevrimiçi hizmetleri birleştiren kusursuz bir deneyimin keyfini sürecekler. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, bu yeniliklerden bazılarını ortaya koyuyor. ‘BEV-by-design’ platformlarına dayalı, geleceğin PEUGEOT modelleri sadece sıfır emisyonlu olmayacak, aynı zamanda rahatlatıcı, heyecan verici, satın alması, kullanması ve güncellenmesi kolay olacak” dedi.

 

Yeni STLA “BEV-by-design” platformlarının MÜKEMMELLİĞİ, bir devrimin temeli

 

PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, gelecekteki dört Stellantis Group “BEV-by-design” platformundan biri ile tasarlandı. Bu yeni platform serisi, 2023 yılından itibaren devreye alınacak ve geleceğin PEUGEOT modellerinde devrim yapacak. Elektrikliye geçiş için özel olarak geliştirilen bu otomobiller, tasarımcıların PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in yolcu bölümünü tamamen yeniden şekillendirmek için yararlandıkları, mimari açıdan büyük farklılıklar ortaya koyuyor. Yolculara yeni bir sürüş pozisyonu ve yeni bir kabin içi deneyim sunuluyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in temelini oluşturan STLA Büyük Platform, 5,00 m uzunluğa ve sadece 1,34 m yüksekliğe sahip, verimli bir sedan siluetine olanak sağlıyor. Söz konusu boyut, bu manifestonun yeniliklerini vurgulamak için bilinçli seçildi. Platform aynı zamanda PEUGEOT’nun marka DNA’sıyla uyumlu ilerleyen yeni resmi tasarım dilinin bir parçası. Yeni “BEV-by-design” elektrik platformları, yapay zekâ tarafından desteklenen; STLA Brain, STLA SmartCockpit ve STLA Autodrive gibi teknolojik modülleri de bünyesinde barındırıyor. Tamamen elektrikli PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, 800V teknolojisi ile donatıldı. 100 kWsa batarya, Paris’ten Marsilya’ya veya Brüksel’den Berlin’e tek bir şarjla 800 km yol kat etme olanağı sağlıyor. Tüketimi, 100 km’de sadece 12,5 kWsa ile oldukça dikkat iddialı. Batarya, bir dakikada 30 km veya beş dakikada 150 km menzile eşdeğer şarja olanak sağlıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, kablosuz olarak şarj edilebiliyor ve böylece ek kolaylık sağlıyor.

 

Biri önde, diğeri arkada olmak üzere iki kompakt elektromotoruyla PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, dinamik bir sürüş sağlayan dört tekerlekten çekişli bir araca dönüşüyor. Toplam güç yaklaşık 680 HP (500kW). Aracın 0-100 km/s hızlanması 3 saniyeden daha kısa sürüyor. Mükemmel platform Steer-by-Wire teknolojisine olanak tanıyor. Bu teknoloji ile dijital elektrik kontroller, mekanik bağlantıların yerini alıyor. Hypersquare kontrolü ile onlarca yıllık direksiyon simidi tarihe karışıyor.

 

Yeni bir tasarım dili için kedi bakışı

 

İlk göz temasında bir PEUGEOT, kedi duruşuyla hemen fark edilir. Markanın genleri aynı ancak kodları, yeni dönem için yeniden yorumlandı. Bu yeni tasarım dili, 2025’ten itibaren yeni PEUGEOT modellerinde kullanılacak. Daha yalın ve daha zarif çizgiler, dijital dünyaya yakışır detaylara sahip. Yeni tasarımda, hareketli ve dikkat çekici çizgiler, yatay omuz çizgisi gibi daha geometrik ve daha keskin atletik hatlar arasında geçiş yapıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, tasarımının zorluğu, kedi duruşu için dinamik bir profil ile sürücünün ve ön yolcunun ayaklarının önüne uzanan cam kapsül, yolcu bölmesi arasındaki zıtlıkta yatıyor. Yandan bakıldığında PEUGEOT’nun şık ve zarif sedan kodlarını taşıyan tasarım, kuşbakışı görünümde özel platformlarda tasarlanmış elektrikli otomobillerin yakın geleceğine rehberlik ediyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in büyüsü, özel camları ile dış ve iç tasarım arasındaki kusursuz geçişte yatıyor.

 

  • AKILLI CAM: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in yolcuları, cesur tasarıma katkıda bulunan 7,25 m2’lik cam alanının merkezinde yer alıyor. Tüm camlar (Ön cam, yan camlar ve köşe camlar), mimari için tasarlanan camdan yapıldı. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’e uyarlanan bu teknoloji, termal niteliklerini koruyor. Başlangıçta NASA tarafından astronotların kasklarının vizörüne uygulanan kromlu işlemden (Metal oksitlerle işleme) yararlanıyor. Söz konusu NARIMA® cam, sarı tonlarında sıcak bir yansımaya ve mavi tonlarda daha soğuk bir yansımaya sahip. Bu cam yüzey, dış ve iç kısım arasında zarif bir bağ oluşturuyor. Dışarıda, nötr gövde rengine yansıyor. İçeride, yansımaları ve renk tonlarını sürekli değiştirerek ışık parlamaları yayıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT yolcuları, renk ve malzeme açısından yeni bir deneyimin tadını çıkarırken, kromlu camın işlenmesi termal ve anti-UV sorununu çözüyor.

 

  • ÖZEL GÖVDE RENGİ: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in gövde rengi, çok ince metal pigmentlerden oluşuyor ve tek katlı. Bu da uygulama sırasında çok daha az enerji tüketilmesi anlamına geliyor. Kaliteli görünüm, gövdenin hacimlerini vurguluyor ve cam ile dış ortama göre renklenerek etkileşime giriyor.

 

  • ÖZEL BİR ÖN CEPHE, “FÜZYON MASKESİ”: Ön tampon, üç sembolik pençeyi içeren tamamen yeni bir PEUGEOT ışık imzası benimsiyor. Bu yeni, son derece özgün ön cephe, ön ızgaranın tamamı, imza kısmı ve sensörleri de barındıran tek bir maskede birleşiyor. Bu tek hacimli maske, 3D ışıldama efektiyle büyütülen, ortasında logo bulunan tek bir cam parçadan oluşuyor. Maske, üç pençenin geçtiği üç ince yatay çubukla kaplanıyor. Dört optik modül, kendisine ayna etkisi uygulanan INKJET dijital teknolojisi ile basılan cam maskenin altına yerleştiriliyor.

 

  • İLETİŞİM KURAN KAPILAR: Bir TECH BAR, kapı katmanından yatay olarak geçiyor. Bu düz ekran, sürücü ve yolcular yaklaştığında aracın dışına farklı mesajlar gönderiyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in yapay zekası, her bir yolcunun istediği konfor ayarını (Koltuk pozisyonu, sıcaklık, sürüş modu ve bilgi-eğlence tercihleri) yapabiliyor. Batarya şarj düzeyine ek olarak, TECH BAR karşılama ve veda mesajları da veriyor. Sürüş sistemlerine bağlı birçok sensör ve radar sayesinde gövde tamamen pürüzsüz görünüyor. Sensör ve radarlar birçok işlevi beraberinde getiriyor. Örneğin aerodinamiği iyileştirmek için kapıların alt kısmı genişliyor ve öne çıkıyor.

 

  • TEKNİK ÖN CEPHE: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, devasa ön camın önünde yer alan hareketli gövde elemanı ile kullanıcı dostu ve pratik bir yapı ortaya koyuyor. Bu küçük kapak, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in şarj soketi ve şarj izleme dahil olmak üzere elektrikli aracın bakım işlevlerinin yer aldığı Aero Tech Deck alanına erişim sağlıyor.

 

  • ETKİLEYİCİ ARKA CEPHE: Ön cephenin imzasını devam ettiren arka tasarım son derece gelişmiş bir teknikle işlendi. İki kat cam yüzeyi ile üç pençe imzası otomobilin içine giriyormuş gibi görünüyor. Bu gerçekten büyülü bir etkiye neden oluyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in arka kısmı, geniş ve çekici bir kavis şeklinde yayılan yalın bir çizgi ile omuz çizgisini vurguluyor.

 

  • AERODİNAMİK JANTLAR: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’teki “AERORIM” jantlar, aerodinamiği ve estetiği kusursuz bir şekilde birleştiriyor. Tıpkı yeni PEUGEOT 408’in 20 inçlik jantları gibi eksenel bir simetri ile tasarlandılar. Dövme tekstil ekler aerodinamiğe katkıda bulunurken, mikro delikli alüminyum ekler tasarımın ileri teknoloji yönünü vurguluyor. Işıklı Aslan logosu, tekerlek döndüğünde sabit kalıyor. Fren kaliperi ayna camı ile kaplanıyor. Bu ilginç tasarım, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in Hypersquare cam alanlar ile ön ve arka kısmındaki tasarımı yansıtıyor.

 

Hypersquare ile i-Cockpit®’te devrim

 

Günümüzde 9 milyondan fazla i-Cockpit® yollarda geziyor. Ergonomik yenilikleri ile bu yeni kokpit mimarisi 10 yıl önce, ilk nesil PEUGEOT 208 ile ortaya çıkmıştı. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT ile i-Cockpit® yeniden hayat buluyor. Tasarımcılar, direksiyon simidini ve klasik kumandaları kaldırarak tamamen yeni bir mimariye yöneldiler. Video oyunlarından ilham alan tamamen dijital Hypersquare kontrol sistemi, PEUGEOT tarafından icat edilen i-Cockpit® konseptini geleceğe taşıyor.

 

  • YENİ NESİL i-COCKPIT: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, yeni Hypersquare kontrol ile çevik sürüş özellikleri ve yeni, daha sezgisel i-Cockpit® ile gelişmiş bir araç içi deneyim sunuyor. Parmak ucu ile tüm sürüş parametreleri kontrol edilebiliyor. Steer-by-wire teknolojisi, sürüşü bir video oyunu gibi ama gerçek hayatta daha içgüdüsel ve basit hale getiriyor. Klasik direksiyon simidinin yerini alan Hypersquare’in üstün ergonomisi, yeni, doğal, daha basit ve daha güvenli bir sürüş şekli oluşturuyor. Yeni kontroller, tamamen yeni bir sürüş keyfi ve benzersiz sürüş konforu sağlıyor.

 

Dijital elektrikli kontrollere sahip Hypersquare, dört köşesinde farklı işlevlere sahip dairesel hücreler bulunan bir ekrandan oluşuyor:

  • Tamamen doğal direksiyon tutuşu ve kontrolü
  • Parmak uçlarında sürüş konforu
  • Başparmak ile araç kontrollerinin etkinleştirilmesi

 

Akıllı telefonlara benzer kullanım şekli. Sezgisel yaklaşım üst düzey güvenlik oluşturuyor. Hypersquare’in ortası, işlevlerin kumandasına ait tablet tipi bir ekran. Seçilen işleve erişimi kolaylaştırmak için farklı özelliklere (Klima, radyo sesi, ADAS, vb.) ait piktogramlar iki yan panelde gösteriliyor. Sürücü bu işlevlere ellerini direksiyondan ayırmadan başparmağı ile erişebiliyor. Daha da fazla sürüş konforu için Hypersquare’in kenarı 3D baskıdan yapılırken, ortasındaki dijital cam ekran ileri teknolojik bir görünüm sergiliyor.

 

Yeni nesil i-Cockpit, Stellantis STLA Smart Cockpit teknoloji platformunu içeriyor

 

  • HALO CLUSTER İLE BİRLEŞTİRİLEN HYPERSQUARE: Hypersquare kontrol sistemi, arka planda sürüş veya bilgi-eğlence bilgilerini 360° görüntüleyen esnek bir ekranla birleştiriliyor. Bu HALO CLUSTER, dairesel ekranı ile araca yaklaşan yolcuları bilgilendiriyor. Bu dışa dönük iletişim, paylaşım kavramını ve yeni bir otomotiv vizyonunu pekiştiriyor. L4 sürüş yetkisi seviyesine (STLA AutoDrive) geçiş sırasında, HYPERSQUARE geri çekiliyor ve yeni bir kabin deneyimi sunmak üzere zeminden büyük bir panoramik ekran çıkıyor. PEUGEOT’nun hedefi, bu on yıl sona ermeden ürün gamında yeni nesil bir araçlarda Hypersquare sistemini tanıtmak.

 

  • STEER-BY-WIRE: Marka, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’i geliştirmeden önce, sürüş kolaylığı, güvenlik ve güvenilirlik özelliklerini en üst seviyeye çıkartmak için Steer-by-Wire teknolojisini test etti ve entegre etti. Bu sayede fiziki direksiyon kolonu ortadan kalkıyor.

 

Yeni sürüş deneyimi, artan hisler ve daha fazla konfor

 

PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, bir Grand Tourer için yeni bir iç mekân vizyonu sunuyor. Ayrıca elektrikli araçlara özel yeni “BEV-by-design” mimarisinin getirisi olarak yeni, daha uzun oturma pozisyonlarına olanak sağlıyor. Yüksek omuz çizgisi güvenlik hissini güçlendiriyor. Ön koltuklar olağanüstü bir görüş sunuyor. İkinci sıra, cömert cam alanlar ve yeni koltuk orantıları sayesinde dış dünyayı daha iyi görüyor. Ön koltukların arkasındaki cam alanlar, arka koltuk yolcularına kendi atmosferini ve ayar bölgesini sağlıyor. Kabindeki her malzeme yansıma için işlendi. Böylece iç mekân rengi ortama ve ışığa göre değişiyor. İç mekân üst düzey alan ve konfor sunuyor.

 

  • SÜRÜKLEYİCİ KOLTUKLAR: Tüm koltuk orantıları, daha fazla genişlik ve sürükleyici bir konfor deneyimi için elden geçirildi. Comfort Fit çözümü ile koltuk, her yolcunun vücut şekline uyum sağlıyor. Koltuğun mimarisi ve iskeleti vücut şekline yakın bir tasarıma sahip. Artık konu bir otomobil koltuğunda oturmak değil, dinamik sürüş koşullarına uyarlanmış yeni bir mobilyaya yerleşmek veya araç kullanma yetkisi verildiğinde rahatlamak. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in muhteşem oranlarına sahip koltukları, kullanıcının bedenine uygun koltuk başlıkları ile konforlu bir duruş sunuyor. Alçak konumlandırılan koltuklar, alandan tasarruf sağlayan bu yeni mimariye izin veriyor.

 

  • ARTIK ÖN KONSOL YOK: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’te tüm iç unsurlar daha alçakta yer alıyor. Koltukların aksine, sürüş yetkisi verildiğinde geri çekilen minimal kokpit tamamen sürücü odaklı bir mimariye sahip. Bir ön konsol, bir yatay bar veya bir ısı duvarı artık olmayacak. Tamamen açık görüş alanı ile yolcular daha fazlasını görebiliyor ve deneyimleyebiliyor. Bu da kabin içi duygusal deneyimi en üst seviyeye çıkartıyor.

 

  • FOCAL PREMIUM HiFi: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, üst düzey ses deneyimleri sağlayan Fransız ses sistemi uzmanı FOCAL imzasını taşıyan Premium HiFi sistemi ile donatıldı. Hoparlörlerin özel olarak ayarlanan konumları benzersiz bir kabin içi ses üretimi sağlıyor. Sistem, bir amfi, kapılarda ve kabinin önünde bulunan her biri 100 mm koaksiyel hoparlöre sahip birkaç ses barından oluşuyor. Ayrıca zeminde iki adet subwoofer da bulunuyor. İki markanın ortak çalışması ses barlarının ızgarasından bulunan “PEUGEOT-FOCAL” logosuyla gösteriliyor.

 

Dayanıklı malzemeler

 

PEUGEOT’yu elektrikli bir markaya dönüştürmek, otomobillere batarya ve elektromotor takmaktan daha fazlasını kapsıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in iç mekânı, araç içi deneyimin dönüşümüne yönelik kapsamlı araştırmaları yansıtıyor. Bu mimaride siyah kullanılmıyor. Çok kromlu cam tarafından filtrelenen ışık ve nötr metalik tonlara sahip malzemelerin kombinasyonuyla yeni atmosferler yaratılıyor. Oluşturulan yansımalarla kabin atmosferi tamamen değişiyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, Avrupa’da 2030 yılına kadar karbon ayak izini %50’den fazla azaltmak ve 2038’de tamamen Karbon Net Sıfır olmak için markanın uygulayacağı yeni tekniklerin vitrini.

 

  • KALIPLI TEKSTİLLER: Araç mimarisini yeniden düşünmek yeterli değil. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, döngüsel ekonomiyi en üst düzeye çıkarmak üzere yeni çözümler barındırıyor. Bu çözümlerden biri de kalıplanmış tekstil. Tasarım merkezinin prototip atölyelerinden veya tedarikçilerden alınan %100 polyester kumaş artıkları yeniden kullanılıyor ve kaynak reçinesi şeklinde enjekte edilen bir bağla vakum altında ısıyla sıkıştırılıyor. Bu teknoloji, taşıyıcı veya trim parçası haline getirilebilen son derece sert ve dayanıklı bir malzeme üretiyor. Kapı eşikleri gibi alanlarda kullanılabiliyor ve ek parçalarla giydirme gerektirmiyor. Tasarımın görevi, önceden görünmeyen bu bölümleri görünür kılmak.

 

  • HAM GALVANİZLİ ÇELİK: Elektrikli olsa bile, burada bir otomobilin her zaman minimum %50 çelikten oluşacağı ilkesine dayanarak, yolcu bölmesindeki bileşen sayısını sınırlamak üzere otomobilin ham haliyle sergilenmesi fikrinden yola çıkıldı. Bu yaklaşım konsol veya koltuk yapılarında uygulanıyor. Çelik, ham bir estetik yansıma sağlayan, korozyon önleyici çinko banyosu gibi galvanizleme yöntemiyle işleniyor. Bu çözüm, iç mekânda kullanılan malzemelerin her birinin kendine özgü yansımalarını ön plana çıkaran konsept ile tamamen uyumlu. 10 yıl önce Onyx konsept otomobilinde kullanılan bakır örneğinde olduğu gibi, ham maddeleri çağrıştırmak DNA’nın bir parçası.

 

  • KADİFE 3D BASKIYLA BULUŞUYOR: Koltuklar ve zemin, cam kapsülün yaydığı ışıkla oynamak için çok metalik bir parlaklığa sahip, tamamen geri dönüştürülmüş polyesterden oluşan çok özel bir kadife ile kaplanıyor. Bu tamamen geri dönüştürülmüş bir malzeme. Koltukların duruşlarının sunduğu yeni görünümleri tamamlamak için kadife malzeme zemine kadar uzatılıyor. Ardından zemin paspası görevi görmesi için 3-Boyutlu desenler basılıyor. Koltuklar ile zemin arasındaki devamlılık tek bir malzeme ile sağlanıyor. STRATASYS iş birliği ile üretilen bu esnek kumaş üzerindeki 3-Boyutlu baskı, devrim niteliğinde ve tamamen geri dönüştürülebilir.

 

  • AIR QUILTING® MAT: Koltukların konforu, omuz bölgesindeki ayarlanabilir şiltelerle destekleniyor. Bu elektrik kaynaklı, tek malzemeli, geri dönüşümü kolay döşeme, klasik koltuklardan çıkarılan şişirilebilir ceplerden türetiliyor. Normalde görünmez olan bu cep, koltuklarla entegrasyon açısından metalik bir efektle işleniyor. Omuz desteğini güçlendiriyor ve sürüş tarzına bağlı olarak koltuk konforunun talep üzerine on kat artmasına olanak tanıyor. Saklananı görünür kılmak, daha fazla sadelik, daha az parça ve günün sonunda daha fazla rahatlık sağlıyor.

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Test Sürüşleri

Peugeot E-308: Elektrikli Hatchback’te Yeni Bir Çağ

Peugeot, E-308 modeliyle kompakt hatchback segmentine tamamen elektrikli bir soluk getiriyor. Şık tasarımı, gelişmiş teknik özellikleri ve çevre dostu yapısıyla Peugeot E-308, sürdürülebilir sürüş deneyimini yeniden tanımlıyor. İşte, teknik detaylarla zenginleştirilmiş bir test sürüşü değerlendirmesi.

Çarpıcı Tasarım: Estetik ve Aerodinamiğin Kusursuz Dengesi

Peugeot E-308, modern ve fütüristik bir tasarımı yüksek teknolojiyle birleştiriyor. Öndeki aslan dişi tasarımlı LED farlar, aracın özgün kimliğini ortaya koyuyor. Kapalı ön ızgara, aerodinamik verimliliği artırarak elektrikli sürüşün avantajlarını görsel bir şıklıkla tamamlıyor.

Yan profildeki akıcı çizgiler ve sportif duruş, E-308’in dikkat çekici bir siluet oluşturmasını sağlıyor. 18 inç aerodinamik jantlar, enerji verimliliğini optimize ederken aracın dinamik yapısını destekliyor. Arka kısımda Peugeot’nun ikonik üç pençeli LED stop lambaları, aracın sportif ve çağdaş karakterini güçlendiriyor.

Elektrikli Performans: Güç ve Verimliliğin Mükemmel Uyumu

Peugeot E-308, tamamen elektrikli 154 beygir gücündeki motoruyla dikkat çekiyor. 260 Nm tork üreten bu motor, 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 8 saniyede tamamlayarak hem şehir içi hem de otoyol sürüşlerinde akıcı bir performans sunuyor. Elektrikli motorun sunduğu anlık tork, sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor.

E-308’in 54 kWh kapasiteli bataryası, WLTP standartlarına göre 400 kilometreye kadar menzil sunuyor. Bu, şehir içi ve uzun yolculuklar için ideal bir çözüm. Hızlı şarj desteği sayesinde, %80 batarya doluluğuna yalnızca 30 dakikada ulaşılabiliyor. Ev tipi AC şarj cihazlarıyla ise tam şarj yaklaşık 7.5 saatte tamamlanıyor. Şarj süresi ve menzil verimliliği, E-308’i günlük kullanım için pratik bir elektrikli araç haline getiriyor.

Sürüş Dinamikleri: Hassasiyet ve Stabilite

Peugeot E-308, hafif yapısı ve düşük ağırlık merkezi sayesinde üstün sürüş dinamikleri sunuyor. Alçak ağırlık merkezi, virajlarda dengeli bir tutuş sağlarken hassas direksiyon tepkileri, aracın manevra kabiliyetini artırıyor. Üç farklı sürüş modu (Eco, Normal, Sport) sayesinde aracın karakteri sürücünün ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Sport modu, E-308’e daha çevik bir yapı kazandırırken, Eco modu enerji tasarrufuna odaklanıyor.

Teknik Özelliklerle Zenginleştirilmiş İç Mekân

Peugeot E-308’in iç mekânı, sürücü ve yolcu konforunu artıran birinci sınıf detaylarla donatılmış. Teknoloji ve ergonominin kusursuz birleşimi olan i-Cockpit, sürüş deneyimini tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.

  • 10 inç Dijital Gösterge Paneli: Batarya durumu, şarj bilgileri ve hız gibi tüm detayları net bir şekilde sunuyor.
  • 10 inç Dokunmatik Multimedya Ekranı: Apple CarPlay ve Android Auto entegrasyonuyla hem eğlence hem de bilgiye anında erişim sağlıyor.
  • Geri Dönüştürülmüş Malzemeler: Çevre dostu döşemeler ve iç tasarım detayları, aracın sürdürülebilir kimliğini destekliyor.
  • Isıtmalı Koltuklar: Konforu artırarak soğuk havalarda bile keyifli bir sürüş sağlıyor.

Güvenlik Teknolojileri: Üst Düzey Koruma

Peugeot E-308, ileri teknoloji güvenlik özellikleriyle donatılmış. Şehir içi ve uzun yolculuklarda sürücünün ve yolcuların güvenliğini en üst seviyeye çıkarıyor.

  • Adaptif Hız Sabitleyici: Trafik yoğunluğunda otomatik hız ayarı yaparak konforlu bir sürüş sağlar.
  • Şerit Takip Asistanı: Şeritten çıkmayı engelleyerek güvenliği artırır.
  • 360 Derece Kamera Sistemi: Dar alanlarda ve park esnasında kolaylık sağlar.
  • Otomatik Acil Frenleme: Olası kazaları önlemek için hızlı tepki verir.

Elektrikli Araç Avantajları: Sıfır Emisyon ve Düşük İşletim Maliyeti

E-308’in elektrikli motoru, sessiz çalışma ve sıfır emisyon hedefiyle çevre dostu bir çözüm sunuyor. Elektrikli sürüş, yalnızca çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda düşük bakım maliyetleri ve enerji tasarrufu sayesinde ekonomik bir seçenek oluşturuyor. Peugeot’nun yaygın şarj ağı desteği, şarj işlemlerini kolaylaştırarak günlük kullanımda avantaj sağlıyor.

Sonuç: Peugeot E-308 ile Elektrikli Geleceği Deneyimleyin

Peugeot E-308, kompakt hatchback segmentinde güçlü bir elektrikli alternatif olarak öne çıkıyor. Şık tasarımı, gelişmiş teknolojisi ve üstün sürüş performansıyla hem estetik hem de sürdürülebilirlik arayanlar için ideal bir seçim.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

TEST : BMW iX2

BMW iX2, modern dünyanın ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarlanmış, tamamen elektrikli bir SUV olarak otomotiv sektöründe devrim yaratıyor. BMW’nin uzun yıllara dayanan köklü geçmişiyle şekillenen bu araç, teknolojiyi, sürdürülebilirliği ve lüksü bir araya getiriyor. Premium segmentte yer alan BMW iX2, elektrikli araçlara olan bakış açınızı değiştirecek bir deneyim sunuyor.

BMW’nin Köklü Geçmişi: Kalite ve Yeniliğin Simgesi

1916 yılında kurulan BMW, otomotiv dünyasında her zaman yenilikçi teknolojilerin öncüsü olmuştur. iX2, bu mirası geleceğin elektrikli araç dünyasına taşıyor. BMW’nin ikonik çift böbrek ızgarası, iX2 modelinde kapalı ve aerodinamik olarak optimize edilmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. LED farlar, modern ve teknolojik bir tasarımı desteklerken, keskin hatlar aracın sportif ruhunu ortaya koyuyor.

Arka bölümdeki minimalist LED stop lambaları ve mavi detaylar, iX2’nin elektrikli bir model olduğunu vurguluyor. 19 inç aerodinamik jantlar ise hem görsel bir şölen sunuyor hem de enerji verimliliğine katkıda bulunuyor. Gövde üzerindeki ince mavi çizgiler, BMW i serisinin tasarım diline sadık kalındığını gösteriyor.

Elektrikli Performans: Sessizlikte Gizli Güç

BMW iX2, 313 beygir gücündeki elektrik motoruyla performans ve çevre dostu bir sürüş deneyimi sunuyor. 494 Nm tork üreten bu motor, aracı 0’100 km/s hıza yalnızca 5.6 saniyede çıkarabiliyor. Elektrikli motorun anlık tork sağlama yeteneği, şehir içi hızlanmalarda ve otoyol sürüşlerinde akıcı bir deneyim sunuyor.

Aracın 64.7 kWh kapasiteli bataryası, WLTP standartlarına göre tam şarjda 450 kilometre menzil sağlıyor. Hızlı şarj istasyonlarında yalnızca 30 dakikada %80 doluluğa ulaşan batarya, ev tipi AC şarj cihazlarıyla gece boyunca rahatça şarj edilebiliyor. Bu özellikler, iX2’yi günlük kullanımda pratik bir çözüm haline getiriyor.

Sürüş Dinamikleri: BMW Konforu ve Hassasiyeti

BMW iX2, xDrive dört tekerlekten çekiş sistemi ve havalı süspansiyonuyla her türlü yol koşulunda güven veriyor. Eco Pro, Comfort ve Sport sürüş modları, farklı sürüş stillerine uygun deneyimler sunuyor. Sport modu, iX2’ye daha çevik ve dinamik bir karakter kazandırırken, Eco Pro modu enerji tüketimini minimuma indiriyor.

Düşük ağırlık merkezi, virajlarda mükemmel yol tutuşu sağlarken, sessiz çalışan elektrik motoru, konforlu bir sürüş sunuyor. iX2, hem şehir içi hem de uzun yolculuklarda keyifli bir sürüş deneyimi vaat ediyor.

İç Mekân: Teknoloji ve Konfor Bir Arada

BMW iX2’nin iç mekânı, ileri teknoloji ve lüks tasarımın bir araya geldiği bir alan sunuyor. Geniş ve ferah yaşam alanı, premium bir sürüş deneyimi için özel olarak tasarlanmış.

  • BMW Curved Display: 12.3 inçlik dijital gösterge ekranı ve 14.9 inçlik dokunmatik ekran, sürücü odaklı bir arayüz sunuyor.
  • iDrive 8: BMW’nin yeni nesil multimedya sistemi, sezgisel kontroller ve geniş kişiselleştirme seçenekleriyle kullanıcı dostu bir deneyim sağlıyor.
  • Sürdürülebilir Malzemeler: Koltuk döşemeleri ve iç kaplamalarda geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılmış, bu da aracın çevre dostu yaklaşımını destekliyor.
  • Panoramik Cam Tavan: İç mekâna daha fazla ışık alarak ferahlık hissini artırıyor.

Güvenlik ve Sürücü Destek Sistemleri

BMW iX2, güvenlik konusunda da ileri teknoloji özelliklerle donatılmış. Otonom sürüş destekleri ve aktif güvenlik sistemleri, sürüş sırasında maksimum koruma sağlıyor.

  • Adaptif Hız Sabitleyici: Trafik yoğunluğunda sürüşü kolaylaştırıyor.
  • Şerit Takip Asistanı: Şerit dışına çıkmayı engelleyerek güvenliği artırıyor.
  • 360 Derece Kamera: Park ve manevralarda sürücünün işini kolaylaştırıyor.
  • Otomatik Frenleme Sistemi: Çarpışma risklerini en aza indiriyor.

Elektrikli Sürüşün Avantajları: Çevre Dostu ve Ekonomik

BMW iX2, elektrikli bir araç olmanın sağladığı tüm avantajları sunuyor. Sessiz çalışma özelliği, düşük işletim maliyetleri ve sıfır emisyon hedefi, bu aracı hem çevre dostu hem de ekonomik bir seçenek haline getiriyor. BMW’nin geniş şarj ağı, iX2 sahiplerinin günlük hayatını kolaylaştırıyor.

Sonuç: BMW iX2 ile Geleceğin Sürüş Deneyimi

BMW iX2, elektrikli SUV dünyasında lüksü, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği bir araya getiriyor. Premium segmentte yeni bir standart belirleyen bu araç, hem çevre bilinci yüksek kullanıcılar hem de performanstan ödün vermek istemeyenler için ideal bir seçim.

Continue Reading

Test Sürüşleri

TEST : Hyundai Tucson 1.6 T-GDI Elite Plus 4X4 DCT

Hyundai Tucson 1.6 T-GDI Elite Plus 4X4 DCT, SUV segmentine yeni bir soluk getiren, tasarım, performans ve teknolojiyle öne çıkan bir araç. Şehir içi sürüşlerde sunduğu konfor ve arazi koşullarındaki kabiliyeti ile geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Gelin, bu benzersiz aracı detaylıca inceleyelim.

Modern ve Güçlü Tasarım: Fark Yaratan Detaylar

Hyundai Tucson’un cesur tasarımı, “Parametrik Dinamik” adı verilen yenilikçi tasarım diliyle birleşiyor. Geniş ve agresif ön ızgara, gizlenmiş LED farlarla tamamlanarak şık ve modern bir görünüm sunuyor. Arka bölümdeki LED stop lambaları ve çift egzoz çıkışı, sportif karakteri pekiştiriyor. Tucson, ilk bakışta güçlü bir izlenim bırakıyor.

Hibrit Performans: Güçlü ve Dengeli Sürüş

Bu modelde yer alan 1.6 litrelik turboşarjlı T-GDI motor, 180 beygir gücü ve 265 Nm tork ile üstün bir performans sunuyor. 7 ileri çift kavramalı DCT şanzıman, vites geçişlerini hızlı ve sarsıntısız bir şekilde gerçekleştiriyor. Bu kombinasyon, hem şehir içinde hem de otoyolda keyifli bir sürüş sağlıyor. Yakıt tüketimindeki denge, performanstan ödün vermeden ekonomik bir kullanım sunuyor.

4×4 Sistem: Her Koşulda Güvenli Sürüş

Tucson’un HTRAC dört çeker sistemi, farklı zeminlerde optimum çekiş sağlamak için gücü ön ve arka tekerlekler arasında dengeliyor. Bu özellik, aracın çamur, kar veya toprak gibi zorlu koşullarda bile güvenilir olmasını sağlıyor. Arazi modu seçenekleri, sürüş keyfini daha da artırıyor.

İç Mekanda Lüks ve İşlevsellik

Tucson’un Elite Plus donanım seviyesi, iç mekânda hem lüks hem de fonksiyonelliği bir araya getiriyor. Yumuşak dokulu malzemeler, deri döşemeler ve geniş bir iç hacim, sürüş deneyimini üst seviyeye çıkarıyor.

  • Dijital Gösterge Paneli: 10.25 inçlik ekran, tüm önemli bilgileri net bir şekilde sunuyor.
  • Multimedya Ekranı: Dokunmatik ekran, Apple CarPlay ve Android Auto uyumluluğu ile eğlenceyi garantiliyor.
  • Geniş Bagaj Kapasitesi: 580 litrelik bagaj alanı, uzun yolculuklar için fazlasıyla yeterli.

Üst Düzey Teknoloji ve Konfor

  • Harman/Kardon Ses Sistemi: Yüksek kaliteli ses deneyimi.
  • Panoramik Sunroof: Ferahlık ve açık hava hissi sunuyor.
  • Isıtmalı ve Soğutmalı Koltuklar: Her mevsimde konfor sağlıyor.
  • Üç Bölgeli Dijital Klima: Farklı sıcaklık tercihleri için kişiselleştirilmiş ayarlar sunuyor.

Gelişmiş Güvenlik Özellikleri

Tucson, Hyundai’in güvenlik konusundaki kararlılığını gözler önüne seriyor. Otonom acil frenleme, şerit takip asistanı, kör nokta uyarı sistemi gibi özellikler, sürüş güvenliğini artırıyor. 360 derece kamera sistemi, park ve manevralarda büyük kolaylık sağlıyor.

Yakıt Verimliliği ve Çevre Dostu Yapı

Hyundai Tucson 1.6 T-GDI motor, turbo teknolojisi sayesinde yüksek performans sunarken yakıt tüketimini minimumda tutuyor. Şehir içinde 7-8 litre, şehir dışında ise 6 litre yakıt tüketim değerleriyle dikkat çekiyor. Start-stop teknolojisi, özellikle dur-kalk trafiğinde yakıt tasarrufu sağlıyor.

Keyifli Sürüş Deneyimi

Sport modu, Tucson’un agresif bir karakter kazanmasını sağlarken, Eco modu yakıt tasarrufuna odaklanıyor. Süspansiyon sistemi ve hassas direksiyon tepkileri, sürüş keyfini artıran diğer unsurlar arasında yer alıyor. 4×4 sistem, her türlü yol koşulunda aracı rahatça kontrol etmenize olanak tanıyor.

Neden Hyundai Tucson?

Hyundai Tucson 1.6 T-GDI Elite Plus 4X4 DCT, modern tasarımı, teknolojisi ve sunduğu üst düzey sürüş konforu ile SUV segmentinde fark yaratıyor. Hem şehir içi hem de uzun yolculuklarda beklentileri fazlasıyla karşılayan bu araç, güçlü, konforlu ve teknolojik bir SUV arayanlar için ideal bir seçenek.

Tucson, yalnızca bir araç değil; aynı zamanda stil, teknoloji ve güvenliği bir arada sunan bir yaşam tarzı!

 

Continue Reading

Popüler