Connect with us

Genel

Şimdi de Otomotiv Sektöründe Magnezyum Krizi

  Otomotivcinin küresel tedarik zincirinde mikroçip, hammadde fiyat artışları ve konteyner krizi kaynaklı yaşadığı darboğazlara yenileri eklendi. Liman sıkışıklığı, sürücü bulunurluğu ve magnezyum tedariki sorunları üretimi daha da yavaşlattı.

Otomotiv üretiminde bir kriz bitmeden diğeri başlıyor. Çip krizi derinleştiği için dünya çapında birçok fabrikada üretimde yeni duruşlar açıklanırken, küresel tedarik zincirinde yaşanan problemlere yenileri eklendi. Tedarikçi tarafında ise bu gelişmeler nedeniyle ani sipariş iptalleri artıyor. Özellikle küçük tedarikçiler ayakta kalma mücadelesi veriyor ve bu giderek zorlaşıyor. Almanya’da iflas eden tedarikçiler var. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, düzenlediği toplantı ile otomotiv sektöründe yaşanan son gelişmeleri aktardı. Üretimi büyük sekteye uğratan mikroçip darboğazı, hammadde fiyatlarındaki artış ve konteyner krizinin devam ettiğini dile getiren Yenigün, bunlara liman sıkışıklığı, sürücü bulunurluğu ve magnezyum tedariki sorunlarının eklendiğini söyledi.

Hava kargo da çözüm olmadı

Pandemiyle birlikte limanlarda başlayan sıkışıklığın arttığını dile getiren Yenigün, birkaç hafta önce Şangay Limanı’nda yeni vakalar nedeniyle işlemlerin yavaşladığını hatırlatarak, “Maalesef tedarik sanayiinde artık klasik yöntemleri istediğimiz ölçüde kullanamıyoruz. Normal zamanda gemiyle kamyonla gelen malzemeleri, birçok nedenden dolayı uçurmaya başladık. Mikroçip ve bağlantılı parçaları yüksek maliyete katlanıp hava kargo ile getirmeye çalıştık ama bu kez de yine COVID-19’dan dolayı bu taşıma modunda da sorunlar başladı” dedi. Otomotivciler şu anda hem karadan hem denizden hem de havadan mal getirtmekte büyük zorluk yaşıyor.

Kamyon alan şoför de soruyor

Yeni gelişmelerin en canlısının sürücü bulunurluğu konusunda olduğuna dikkat çeken Yenigün, “İngiltere ile gündeme gelen bu sorun Almanya’da ve diğer birçok ülkede de var. Bu sorun pandemiden önce de vardı. Havalimanı inşaatında kamyon alan müteahhit şoför de soruyordu. Şimdi sorun değişen çalışma koşulları ve sektörden ayrılan sürücüler nedeniyle daha da arttı” dedi.

Sektörü zora sokan gelişmelerden biri de magnezyum tedarikinde başlayan sorunlar oldu. Alüminyum ve demir çelik üretiminde kullanılan magnezyum tedarikinde sıkıntılar başladı. Yüzde 87 pay ile dünyanın en büyük magnezyum sağlayıcısı Çin’deki tesislerinde emisyon kısıtlamaları ve enerji kıtlığı nedeniyle yaşanan kapanmalar oldu. Alüminyumla birlikte magnezyum da otomobillerin kaporta saclarında ve diğer bazı metal alaşımlarında çarpmaya karşı darbe etkilerini azaltma, kolay işlenme ve ağırlığı azaltmak için katkı malzemesi olarak kullanılıyor. Yenigün, “Metal fiyatları 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Zaten başımızda birçok sıkıntı varken her geçen gün buna yenileri de ilave oluyor” dedi.

Çip krizinin ne zaman biteceğine dair yapılan açıklamaları değerlendiren Yenigün, şunları kaydetti: “Bu yılın 3. veya 4. çeyreğinde rahatlarız diyorduk ama artık net bir şekilde 2022 yılının da bu sıkıntılarla geçeceğini maalesef telaff uz etmeye başladık. Anlattığım sıkıntılı süreçler maalesef önümüzdeki dönemde de devam edecek. 2023 yılı itibarıyla da yeni tesislerin açılacağı gibi gelişmelerle normale dönmesini öngörüyoruz. Burada en çok zarar gören sektörün otomotiv sektörü. Çip krizinin yıllık üretimde 10 milyon adetlik kayıp yaratması bekleniyor. Bu rakamı yılın başında 5 milyon adet olarak öngörmüştük ama maalesef ikiye katlandı.”

2020 yılının başından bu yana ana metallerde yüzde 140’ın üzerinde fiyat artışları olduğuna dikkat çeken Yenigün, petrolün de 80 doları geçtiğini bunun da sektöre etkileri olacağını söyledi. Yenigün, hammadde fiyatlarındaki artışı araç fiyatlarına yansıtmadıklarının da altını çizdi.

“Kaybolan şirketler olacak!”

Yaşanan sıkıntılara yenilerinin eklenmesinin kaçınılmaz göründüğünü ifade eden Yenigün, bu durumun firmaları zorlayacağını söyledi. Yenigün şöyle devam etti: “Bu gelişmeler geçtiğimiz 3-4 aylık süreçte karşımıza çıktı. Artık yaşam ve iş yapış şekli, her türlü temel değişti. Dolayısıyla bunların yenileri oluşacak. Burada önemli olan konu, şirketler bunları ne kadar daha uygun bir şekilde öngörürlerse, engellerle ne kadar savaşırlarsa, o kadar başarılı olacaklar. Eminim bunları başaramayan ve ortadan kaybolacak olan şirketler de olacak. Bunu sadece otomotiv özelinde de söylemiyorum. O kadar çok problemle uğraşıyoruz ki ilave bir şeyle uğraşacak takatimiz yok. Ki zaten Paris Antlaşması ve Yeşil Mutabakat gibi önümüzde çok önemli konular var. Bu konularda o kadar çok şey yapmamız gerekiyor ki. Artık gerçekten Türkiye’nin en çok katma değer yaratan, en çok ihracat yapan, en çok sektör olarak katkı veren otomotive gerçekten artık yeni sıkıntılarla değil, uzun vadeli ve korumacı bir şekilde yaklaşmamız lazım. Nasıl ki ABD kendi pazarını koruyorsa, bizim de burada sanayicimizi desteklemeye devam etmemiz lazım.”

Çip’te yatırımcı işi kolay ama…

ABD gibi bazı ülkeler çip üretimini gündemine aldı. Haydar Yenigün, “Türkiye’de hiçbir zaman yatırımcı eksikliği olduğunu düşünmedim. Paramız da var ama know-how dediğimiz konu orayı sıkıntıya sokuyor. Ya Ar-Ge’den üretirsiniz, sıfırdan başlarsınız ya da know-how’ı elinde bulunduran şirketi ortak yaparsınız ve getirir Türkiye’de üretim yaparsınız” dedi.

İlk iflaslar en büyük pazar Almanya’dan

Avrupa’nın en büyük otomotiv üreticisi ve pazarı konumunda olan Almanya’da tedarikçi firmalar alarm veriyor. Çip krizi nedeniyle birçok ana sanayi firmasının siparişleri iptal etmesi ve bazı fabrikaların geçici olarak kapatılması küçük ve orta ölçekli şirketleri zorluyor. Volkswagen, ve Ford bazı önemli fabrikalarda üretimi geçici olarak durduruyor. Opel’in Eisenach’taki fabrikasını bu yıl hiç açmayacağını duyurması da sektörde endişeleri artırdı. Alman basınına yansıyan haberlere göre; yakın zamanda iki Alman tedarikçi Heinze ve Bolta-Werke’nin ifl as etmesinde de çip krizi etkili oldu. Bir aydan kısa bir süre önce orta ölçekli tedarikçileri temsil eden üç dernek, üye şirketlerin içinde bulunduğu zor duruma açıkça dikkat çekmişti. Son olarak ülkedeki 9 bin şirketle sektörde faaliyet gösteren sekiz birliğin çatı örgütü olan Yan Sanayi Çalışma Grubu da sektöre yönelik tehlikeye dikkat çekti. Otomobil üreticilerinin özellikle küçük işletmelere karşı daha adil davranılması isteniyor. İptal edilen siparişler nedeniyle birçok şirketin depoları pahalıya alınan hammaddelerle doldu.

Alman Kauçuk Sanayicileri Birliği Başkanı Boris Engelhardt, “Mümkün olan en kısa sürede birbirimizle anlaşmanın farklı bir yolunu bulamazsak, Noel’e kadar küçük ve orta ölçekli otomotiv tedarikçileri arasında bir ifl as dalgası göreceğiz” diyor. Tedarikçi ağının güvenliğini sağlamanın özellikle pandemide ve yarı iletken darboğazı koşullarında birinci önceliğe sahip olduğu belirtiliyor. Engelhardt, şöyle devam ediyor: “Müşteriler iyi yarı yıl sonuçları sunarken, tedarikçilerin varlıklarını tehdit eden likidite darboğazları var. Proje ve araç maliyetleri için kısmi ödemeler yaparak ve hepsinden önemlisi tedarikçilerle daha iyi iletişim kurarak destek sağlanmalı. Otomobil üreticileri, hammadde fiyatlarındaki büyük artışlara rağmen tedarikçiler bu siparişlere göre üretimlerini sürdürmelerine rağmen sipariş ettikleri parçaları kabul etmiyorlar. Bu, şirketleri parçalıyor. Bankalar da kısa vadeli kredi verme konusunda daha isteksiz” diye konuştu. Öte yandan, Almanya dışında da üretimi azaltan ya da fabrikayı geçici olarak durdurun çok fabrika var. Volkswagen yan kuruluşu Skoda, 18 Ekim’den yıl sonuna kadar Çekya’daki tesislerinde üretimi önemli ölçüde azaltmak veya hatta durdurmak zorunda kalacağını duyurdu. GM, Fransa’daki fabrikasını, Toyota ise ABD’deki montaj hatlarını kapattı.

Sipariş iptalleri Türk tedarik sanayinde üretimi %30 düşürdü

Otomotiv üretiminde yaşanan sıkıntılar Türkiye’deki tedarikçileri de giderek daha fazla zorluyor. TAYSAD Başkanı Albert Saydam yaklaşık iki hafta önce DÜNYA’ya yaptığı açıklamada tedarik sanayinde otomotiv ana üreticilerinin verdiği siparişlerde iptallerinin başladığını, durumun daha da kötüleşebileceğini söylemişti. Korkulan oldu ve sipariş iptalleri arttı. TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca, konula ilgili son gelişmeleri DÜNYA’ya anlattı: “Tedarikçiler, pandeminin yaralarını sarabiliriz derken, daha kompleks ve daha çok sıkıntılı sorunlarla karşı karşıyalar. Hammadde en büyük sorun. Bazı hammadde fiyatları geçen yılın iki katına çıktı. Gaz ve elektrik artışları malum, ciddi arttı ve önümüzdeki dönemde daha da yükselecek. Tedarikçiler bu maliyet artışlarını ürünlerin fiyatlarına yansıtmakta zorlanıyorlar. Bu ciddi bir kar kaybı yaratıyor. Buna karşın ana sanayi müşterilerimiz ani sipariş iptalleri yapıyor. Üretimlerini durduruyorlar, kısıyorlar. Bu çok ciddi sorunlara sebebiyet veriyor . Mesela müşteriler tarafından eylül ayı için öngörülen üretim adetleri yüzde 25-30 civarında düştü. Alınan pahalı hammadde tedarikçilerin stoğunda kaldı.” Ekim ayı için de müşteri siparişlerinin azalma trendinde olduğunu ifade eden Kanca, “Çok pahalı alınan ve ürüne dönüşemeyen hammadde de tedarikçilerin nakit kaynağını yiyip bitiriyor. Güven sorunu başladı. Bugüne kadar otomotiv sektöründe 6 aylık, hatta yıllık sipariş adetleri önceden belli olurdu. Hammadde alımı, çalışan sayısı kapasite vs. hep buna göre ayarlanırdı. Tedarikçiler artık gelecek için verilen bilgilere güvenmiyor. Ne yapacakları konusunda ciddi tedirginler. Hammadde siparişi verseler ve müşteri adetleri düşürürse, bazı şirketler için ağır sonuçları olur. Çalışanlarını nasıl planlayacakları, istihdamı nasıl sağlayacakları konusunda endişeliler. Açıkçası tedarikçiler için zor kararlar ve zor zamanlar” diye konuştu.

Eylülde otomobil üretimi %34 azaldı

Eylül ayında otomotiv üretimi yüzde 24.7 gerileyerek 107 bin adette kaldı. Bu dönemde otomobil üretimi ise yüzde 34 azaldı. İlk dokuz ayda otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 921 bin 619 adet, otomobil üretimi yüzde 1 azalarak 571 bin 108 adet olarak gerçekleşti. Çok İyi bir yıl geçiren traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 962 bin 829 adede ulaştı. İlk dokuz ayda baz etkisi kaynaklı yaşanan artışa dikkat çeken Yenigün, sektörün parlak yılları olan 2017’nin henüz çok gerisinde olduklarını dile getirdi. Haydar Yenigün, iyi senaryoda 2021 hedefl erinin 1.5 milyon adet üretime ulaşmak olduğunu söyledi. Geçen yıl 1 milyon 298 bin adetlik üretim yapılmıştı. Yenigün, asıl hedefl erinin sektörün en parlak yılı olan 2017’nin de üzerine çıkmak olduğunu söyledi. 2017’de 2 milyonluk kapasitede 1,7 milyon araç üretilmişti.

Aysel YÜCEL – DÜNYA

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Çin’de elektrikli araçlara şarj kolaylığı 

Çin’de elektrikli araçların akülerini yalnızca 80 saniyede değiştirmelerine olanak tanıyan ilk akıllı bölgenin kurulumu tamamlandı. 

Çin’in ilk elektrikli araç (EV) şarj ve batarya değiştirme akıllı bölgesi Jiangsu Eyaletinde kuruldu. Akıllı bölge EV şarjı için gereken bekleme süresini kısaltacak.

Çin’de yeni enerjili olarak bilinen elektrikli, hibrit ve hidrojen yakıtlı araç (NEV’ler) sayısı son yıllarda artmaya devam etti ve kullanımdaki NEV’ler 2023 sonu itibarıyla 20,41 milyona yükseldi. Çin, artan elektrikli otomobil kullanımını karşılamak için ülkenin NEV şarj tesisleri ağını geliştirmeye ve genişletmeye devam ediyor. Çin Ulusal Enerji İdaresi’ne göre, 2023’te yıllık yüzde 65 büyüyerek geçen yılın sonunda neredeyse 8,6 milyona ulaştı.

Bu çerçevede elektrikli araç şarjı için gereken bekleme süresini kısaltmak amacıyla Çin’de ilk akıllı elektrikli araç (EV) şarj ve pil değiştirme gösteri bölgesi kuruldu. Çin’in Suzhou, Wuxi ve Changzhou şehirlerinde yaklaşık 500 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bölge, State Grid Jiangsu Electric Power’a göre yaklaşık 1,300 şarj ünitesiyle 500 binden fazla yeni enerjili araç (NEV) sürücüsüne hizmet vermesi bekleniyor.

80 SANİYEDE EV ŞARJ AKÜLERİ DEĞİŞEBİLECEK

Araçların akülerini yalnızca 80 saniyede değiştirmelerine olanak tanıyan bölge, Wuxi’den başlayarak tüm yerlere de kurulacak. Daha önce EV sürücüleri sıklıkla yakındaki şarj istasyonlarını aramak zorunda kalıyordu. Yeni bölge, şarj tesislerinin uygun zamanları ve yerleri de dahil olmak üzere sürücülerin en hızlı ve en ekonomik şarj çözümlerini bulmasına yardımcı olmak için akıllı algoritmalar kullanıyor.

BEKLEME SÜRESİ YARI YARIYA AZALACAK

State Grid Jiangsu Electric Power’ın elektrik enerjisi araştırma enstitüsünde direktör olarak çalışan Yuan Xiaodong, akıllı bölgenin şarj için gereken ortalama aylık bekleme süresini yaklaşık yüzde 50 oranında azaltmasının beklendiğini söyledi. Yuan, gösteri bölgesi modelinin, Yangtze Nehri Deltası bölgesindeki NEV endüstrisinin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla komşu Shanghai’ye kadar genişletilebileceğini söyledi.

Continue Reading

Genel

Opel Experimental “Işıkla Boyama” ile Geleceği Aydınlatıyor!

Alman otomotiv devi Opel, geleneksel aydınlatma teknolojilerindeki öncülüğünü Experimental konsepti ile bir adım ileri taşıyor. Opel, yayınladığı Experimental “Işıkla Boyama” videosu ile temel yapı taşlarına yeni bir yaşam enerjisi katan “Alman Enerjisi” konseptinde akıllı ışığın geleceğini gözler önüne seriyor. Videoda Opel Experimental konseptinin sıra dışı ve yenilikçi aydınlatma teknolojisinin gelecekte yolu ve çevreyi aydınlatmaktan çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koyuyor. Tamamen elektrikli Opel Experimental, daha az karbon ayak iziyle yeşil inovasyona, detoks etkisi oluşturan cesur ve yalın tasarımıyla temel gerekliliklere odaklanıyor. Opel, Corsa’dan Astra’ya, Mokka’dan Grandland’e ve yeni nesil Combo’ya kadar birçok modelinde sunduğu IntelliLux LED® Matrix ve Pixel Light teknolojisi ile aydınlatma teknolojisindeki öncü geleneğini sürdürüyor.

 

Opel’in geleceğe ışık tutan konsept otomobili Experimental, “Işıkla Boyama” videosu ile yenilikçi “Alman Enerjisi” konseptinin ulaştığı üst noktayı gözler önüne seriyor. İzleyicileri sürükleyici bir gece deneyimine çıkaran bu videoda geleceğin aydınlatma teknolojileri, bu alanda köklü bir geleneğe sahip Opel tarafından sergileniyor. Bununla birlikte Opel Experimental konseptinin sıra dışı ve yenilikçi aydınlatma teknolojisinin gelecekte yolu ve çevreyi aydınlatmaktan çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koyuyor. Sürüş güvenliği ve konforu önemli ölçüde artıran bu üstün teknoloji, kullanıcıların duygularını da harekete geçirmeyi hedefliyor.

 

Intelli-Lux LED® aydınlatma teknolojisi ile Opel’in öncü geleneği zirveye taşınıyor!

 

Opel’in köklü geçmişe sahip önemli geleneklerinden biri, her dönem öncü aydınlatma teknolojilerini müşterilerin kullanımına sunuyor olması. Opel’in Corsa’dan Astra’ya, Mokka’dan Grandland’e ve yeni nesil Combo’ya kadar birçok modelinde sunduğu IntelliLux LED® Matrix ve Pixel Light teknolojisinin sürekli geliştirilmesi, bunun bir kanıtı. Uyarlanabilir IntelliLux LED® farlar sayesinde Opel sürücüleri, yoldaki diğer kişilerin gözünü kamaştırmadan karanlıkta her zaman optimum düzeyde görüş olanağına sahip oluyor.

 

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Stellantis Kompleks Aydınlatma Sistemleri Global Yöneticisi Philipp Röckl, “Birkaç yıl önce ‘ışık bloklarını’ ayrı ayrı gizleyebiliyorduk, ancak artık gizlenmesi gereken alanlar daha hassas ve sorunsuz bir biçimde yakalanabiliyor.Bunu mümkün kılan ise, eskisine kıyasla daha da yüksek çözünürlüğe sahip ve aynı zamanda en yüksek enerji verimliliği sunan mikro LED tabanlı HD piksel sistemleri. Bunun yanında, gelecekte ışığı dijital olarak düşünmemiz gerekecek. Yüksek piksel sayısını düşündüğümüzde, günümüzün standart aydınlatma kontrol modülleri artık yeterli değil. Şimdiden ışığın grafik gösterimini sağlayan araç mimarileri üzerinde çalışıyoruz” dedi.

 

Elektrokromik malzemeler ve yapay zeka ile aydınlatma artık “sadece” farlardan ibaret değil

 

“Alman Enerjisi” konseptinin sembollerinden biri olarak çığır açan Opel Experimental, araçların hem iç kısımlarında hem de dış kısımlarında gelecekte nasıl görünebileceğini gözler önüne seriyor. İç mekanda kullanılan elektrokromik malzemeler yolcuları ortam aydınlatmasıyla sararken onların iyi hissetmesine de katkı sağlıyor. Reaktif malzemeler ise pratik özellikler sunuyor. Örneğin, Opel Experimental’ın kör noktasında kalan bir araç, bisiklet veya yaya olduğunda, ilgili kapının iç tarafında ve head-up bilgi ekranında renkli bir uyarı görüntüleniyor. Kameraların kaydettiği dış yan tarafın görüntüsü de iç kapı yüzeyine yansıtılıyor. Böylece, dışarıdaki görüntünün görünürlüğünü daha da artıran görsel bir “şeffaflık etkisi” oluşuyor. Yeni reaktif teknoloji, değişen ortam ışıklarıyla sürücünün, yolcuların ve yoldaki diğer kişilerin güvenliğini artırırken kabindeki sürücü ve yolcuların moralini yükseltip daha iyi hissetmesini de sağlayabiliyor. Opel’in “Işıkla Boyama” adını verdiği şey de tam olarak bunu gösteriyor.

 

Opel Experimental, “Işıkla Boyama” videosunda, geleceğin aydınlatma teknolojisinin görüş alanını olağanüstü bir biçimde genişletebileceğini de ortaya koyuyor. Opel Experimental gibi araçlar, kullanıcıyı çevreleyen dijital güvenlik teknolojileri sayesinde yayaları hiç olmadığı kadar hızlı ve net bir biçimde tanıyabilir. Artırılmış gerçeklik temelli teknoloji uyarı sinyali yanıp sönerek, hologramlar yoluyla sürücüler ve yoldaki diğer kişiler için önemli mesaj ve sinyalleri görüntüleyebiliyor.

 

Philipp Röckl, bu teknolojiyi, “Işığı sürücünün yanı sıra, yapay zeka yardımıyla insanları ve hayvanları daha iyi tanıyabilmesini sağlamak amacıyla kamera için de optimize etmeyi istiyoruz. Aracın tahmine dayalı ve dolayısıyla güvenlik artırıcı olanaklarının her durumda optimize edilebilmesi için gelecekte aydınlatma, kamera ve sensör teknolojisi ile algoritmaların birlikte çalışması gerekecek” şekilde açıklıyor.

 

Opel Pixel Vizor, iletişim aracı olarak ışığı kullanıyor

 

Opel, ödüllü modeli Manta GSe ile ışık sinyallerinin duyguları harekete geçirme ve güvenliği artırma konusundaki becerisini bir kez daha ortaya koydu. Bu araç, ultra modern ve benzersiz retro görünümüyle hayranlık uyandıran bakışları her yerde üzerine çekmeyi başardı. Bunun en büyük nedeni, Manta GSe’nin önüne yerleştirilmiş olan yenilikçi Opel Pixel Vizor. Araç, Pixel Vizor yoluyla çevresiyle iletişim kurabiliyor..

 

Mühendisler, yoldaki herkesin güvenliğini artırmak için sürekli olarak “geleceğin ışıklı iletişimi” üzerinde çalışıyor. Yeni, etkileyici “Işıkla Boyama” videosu, bu gelişmelerin gelecekte nasıl görünebileceğine yönelik önemli bir fikir veriyor.

 

Continue Reading

Genel

MOGAN Enerji’nin halka arzında talep toplama başlıyor

Porföyünde bulunan 9 RES, 8 JES VE 4 HES projesi ile Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji’nin halka arzı kapsamında talep toplama süreci başlıyor.  MOGAN Enerji için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji’nin halka arzında talep toplama süreci başlıyor. İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. liderliğindeki konsorsiyum tarafından yürütülen MOGAN Enerji’nin halka arzı için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

 

Sermaye artırımı ve ortak satışı yoluyla gerçekleştirilecek halka arzda şirketin çıkarılmış sermayesi 2.230.000.000 TL’den 2.440.108.000  TL’ye yükseltilecek. Artırılacak 210.108.000 TL’lik nominal değerli paylar ile mevcut ortaklara ait 52.527.000 TL nominal değerli paylar olmak üzere toplamda 262.635.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek.

 

Şirket, halka arz eden pay sahiplerinin mevcut paylarının halka arz kapsamında satılması sebebiyle herhangi bir gelir elde etmeyecek olup, sermaye artışı yoluyla ihraç edilecek yeni payların halka arz edilmesi kapsamında gelir elde edecek. Halka arz sonrası MOGAN Enerji’nin çıkarılmış  sermayesinin yüzde 10,76’sı Borsa İstanbul’da (BİST) işlem görmeye başlayacak.

 

Şirketin halihazırdaki portföyünün tamamı jeotermal, hidroelektrik ve rüzgar enerjisi olmak üzere tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Gelir çeşitlendirme fırsatı yaratan çok sayıda elektrik üretim santraline  sahip olan MOGAN Enerji’nin portföyü 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 9 adet RES, 8 adet JES ve 4 adet HES olmak üzere yurt içinde faaliyet gösteren 21 adet yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yapan enerji projesinden oluşuyor. 2022 yıl sonu itibariyle 5,1 milyar Türk Lirası FAVÖK rakamı  ve 62,3 milyar Türk Lirası aktif büyüklüğü bulunan şirketin, halka arzdan sonra çıkarılmış sermayesinin yüzde 10,76’sının halka arzı planlanıyor.

 

30 Eylül 2023 itibarıyla şirketin toplam kurulu gücü 1.024,92 MW olup, bu kurulu gücün yüzde 66,70’ine denk gelen 683,65 MW’lık kısmını RES’ler, yüzde 25,36’sına denk gelen 259,90 MW’lık kısmını JES’ler ve yüzde 7,94’üne denk gelen 81,37 MW’lık kısmını HES projeleri oluşturuyor. Son durum itibarıyla, kapasite artışı sonucu, Şirket’in toplam kurulu gücü 1.025,52 MW’a ulaştı.

 

MOGAN Enerji Genel Müdürü Ali Karaduman, talep toplama süreciyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik sürecine önem veren bir kuruluşuz. Borsa İstanbul’da işlem görerek güven ve şeffaflık ilkelerimiz doğrultusunda kurumsallaşma sürecimizi taçlandırmak istiyoruz” dedi.

 

Karaduman, “Türkiye yenilenebilir enerji sektöründe her yıl güçlü bir şekilde büyüyoruz. Sahip olduğumuz portföy doğrultusunda Türkiye enerji sektörünün önde gelen oyuncularının başında geliyoruz. İstikrarlı büyüme yolculuğumuzda yeni ortaklarımızla birlikte yürümek bizleri heyecanlandırıyor. Yatırımcılarımızla birlikte yeni başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Halka arzdan gelecek fonun önemli bir bölümünü yurt içi ve yurt dışındaki yeni yatırımlar için değerlendireceğiz,” diye konuştu.

 

 

 

Continue Reading

Popüler