Şarj Sektörü
“Site ve apartmanlarda şarj ünitesi kurulumu için çoğunluk oyu yeterli”


Elektrikli araç şarj ünitelerinin ruhsat gerektiren bir yapı niteliği taşımadığını aktaran Sharz.net Genel Koordinatörü Ayşe Ece Şengönül, “Sitelerde ve apartmanlarda şarj ünitesi kurulumu; ruhsat gerektiren bir yapı niteliğine sahip olmadığından, çoğunluk oyu yeterli oluyor” dedi.
Elektrikli araç ekosisteminin Türkiye’de gelişimini hızlandırmak adına birçok adım atan Sharz.net, site ve apartman sakini elektrikli araç sahiplerine öneri ve uyarılarda bulundu. Birçok elektrikli araç sahibi, konutlarında şarj ünitesi kurulumunu 5’te 4 kat maliki çoğunluğu gerektiği iddiasıyla apartman yöneticileri ve site yönetimleri nedeniyle gerçekleştiremezken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklama geldi.


Yeni bir düzenlemeden ziyade, var olan düzenlemelere hatırlatma yapılarak bakanlığın durumu açıklığa kavuşturduğunu söyleyen Sharz.net Genel Koordinatörü Ayşe Ece Şengönül, “Alınmış yeni bir karardan ziyade, var olan düzenlemeler Bakanlık tarafından hatırlatıldı ve açıklamayla kafa karışıklığı yaratan durum aydınlanmış oldu. Bakanlığımızın ifade ettiği üzere, sitelerde ve apartmanlarda şarj ünitesi kurulumu; ruhsat gerektiren bir yapı niteliğine sahip olmadığından, çoğunluk oyu yeterli oluyor. Ayrıca site içerisinde tahsisli otopark alanı bulunan sitelerde duvar tipi şarj ünitesi veya evlere ayrı tahsis edilmiş otoparklarında hali hazırda hazır hatta sahip olan yapılarda, yönetim kurulu kararı aranmamaktadır. Doğru ve sağlıklı kurulum için mutlaka EPDK lisanslı şirketlerden danışmanlık ve kurulum hizmeti alınmasını öneriyoruz. Elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşması adına çok önemli hususları aydınlatan Bakanlığımıza sektör paydaşları olarak teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Şarj Sektörü
Şarj İstasyonları Türkiye’yi Aydınlatıyor: Elektrik Üretimimiz Bu Akıma Hazır mı?


Türkiye’nin dört bir yanında elektrikli araç şarj istasyonları mantar gibi bitiyor. Büyük şehirlerin caddelerinden otoyol dinlenme tesislerine kadar her yerde karşımıza çıkan bu istasyonlar, elektrikli araç sahipleri için büyük kolaylık sağlıyor. Ancak bu hızla artan şarj altyapısı, beraberinde önemli bir soruyu da getiriyor: Türkiye’nin mevcut elektrik üretim kapasitesi, bu “elektrikli akımı” karşılamaya hazır mı?
Elektrikli Araçların Yükselişi ve Şarj İhtiyacı
Elektrikli araçlar, çevre dostu olmaları ve düşük işletme maliyetleri sayesinde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek daha fazla tercih ediliyor. Devlet teşvikleri, artan benzin fiyatları ve teknolojik gelişmeler bu dönüşümü hızlandırıyor. Doğal olarak, elektrikli araç sayısı arttıkça, bu araçları besleyecek şarj istasyonlarına olan ihtiyaç da katlanarak büyüyor. Şarj istasyonları ağı genişledikçe, elektrikli araç sahipleri de menzil kaygısı yaşamadan daha uzun yolculuklara çıkabiliyor, bu da elektrikli araç kullanımını daha cazip hale getiriyor.
Elektrik Üretimine Etkisi: Talep Artışı ve Zorluklar
Şarj istasyonlarının yaygınlaşması, elbette elektrik şebekesi üzerindeki talebi de artırıyor. Her ne kadar tekil bir elektrikli aracın şarjı, evdeki birçok elektrikli cihaza kıyasla anlık olarak daha yüksek güç çekse de, toplamda binlerce aracın aynı anda veya benzer zaman dilimlerinde şarj edilmesi, şebekede önemli bir yük oluşturabilir.
Peki, bu durum Türkiye’nin elektrik üretimi için ne anlama geliyor?
- Pik Talep Yönetimi: Elektrikli araçlar genellikle akşam saatlerinde, yani konutların da yoğun elektrik tükettiği dönemlerde şarj ediliyor. Bu durum, şebekedeki pik talep eğrisini daha da yükseltebilir. Bu pik talepleri karşılamak, enerji üretim tesisleri için bir zorluk teşkil edebilir ve ek kapasite yatırımlarını gerektirebilir.
- Altyapı Güçlendirme İhtiyacı: Yalnızca üretim değil, aynı zamanda iletim ve dağıtım altyapısının da bu artan talebe uyum sağlaması gerekiyor. Mevcut elektrik hatları ve trafoların, özellikle yoğun şarj istasyonu bölgelerinde, bu ek yükü kaldırabilecek kapasitede olması şart. Aksi takdirde, bölgesel kesintiler veya voltaj düşüşleri yaşanabilir.
- Enerji Kaynaklarının Çeşitliliği: Türkiye’nin elektrik üretiminde kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtların payı hala yüksek. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla bu kaynaklara olan bağımlılık daha da artabilir. Bu da hem çevresel sürdürülebilirlik hem de enerji güvenliği açısından riskler barındırır. Bu nedenle, elektrikli araçların karbon ayak izini gerçekten azaltabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarından (güneş, rüzgar, hidroelektrik) elektrik üretimine daha fazla ağırlık verilmesi kritik önem taşıyor.
Çözüm Yolları ve Gelecek Vizyonu
Türkiye, bu potansiyel zorlukların farkında ve çeşitli stratejiler geliştiriyor.
- Yenilenebilir Enerji Yatırımları: Güneş ve rüzgar enerjisi santrallerine yapılan yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bu sayede, elektrikli araçların şarj edildiği elektriğin daha büyük bir kısmı temiz kaynaklardan sağlanabilecek.
- Akıllı Şebeke Çözümleri: Akıllı şebeke (smart grid) teknolojileri, elektrik talebini daha etkin bir şekilde yönetmek için büyük bir potansiyele sahip. Bu sistemler, şarj sürelerini optimize ederek, şebeke üzerindeki yükü dengeleyebilir ve enerji verimliliğini artırabilir. Örneğin, araçların elektrik talebinin düşük olduğu saatlerde şarj edilmesi teşvik edilebilir.
- Batarya Depolama Sistemleri: Büyük ölçekli batarya depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen fazla elektriği depolayarak, pik saatlerde şebekeye geri verebilir. Bu, hem elektrik arz güvenliğini artırır hem de şebeke dalgalanmalarını azaltır.
- Teşvikler ve Farkındalık: Elektrikli araç şarjını pik saatler dışında yapmaya teşvik eden tarifeler ve bilinçlendirme kampanyaları da önemli rol oynayabilir.
Türkiye’deki şarj istasyonlarının hızla artması, elektrikli araç devriminin ne kadar gerçek olduğunu gösteriyor. Ancak bu devrimin sürdürülebilir olması için, elektrik üretim ve dağıtım altyapımızın bu artan talebe tam anlamıyla hazır olması gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye yatırım, akıllı şebeke teknolojileri ve bilinçli tüketim alışkanlıkları, Türkiye’nin elektrikli geleceğini aydınlatacak temel taşlar olacaktır.
Şarj Sektörü
WAT Mobilite, Sürdürülebilir Enerji Yolculuğuna YEK-G Sertifikasıyla Güç Kattı


WAT Mobilite, 1 Mart 2025 itibarıyla geçerli YEK-G sertifikasını aldı. Sertifika, şirketin şarj istasyonlarında kullanılan enerji kadar yenilenebilir üretimi desteklediğini resmi olarak tescilledi. Bu gelişme, şirketin karbon ayak izini dengelemesine ve sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendirmesine katkı sağlıyor. Türkiye genelinde 400’den fazla lokasyonda hizmet veren WAT, çevre dostu enerji kullanımıyla sektörde fark yaratıyor.
Koç Topluluğu şirketlerinden WAT Mobilite, elektrikli araç şarj altyapısında sürdürülebilirliği önceliklendirerek önemli bir adım attı. Şirket, 1 Mart 2025 itibarıyla geçerli YEK-G (Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi) sertifikasını aldı. Bu sertifika, Türkiye genelindeki tüm şarj istasyonlarında tüketilen enerjinin tamamına denk gelen miktarın yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını resmi olarak belgeliyor. Bu adım, WAT Mobilite’nin karbon ayak izini dengelemesine ve çevresel taahhütlerini güçlendirmesine katkı sağladı.
YEK-G, Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) tarafından yürütülen ve tüketilen elektriğin miktarına denk gelen yenilenebilir enerji üretiminin belgelendiği resmi bir sistem olarak işlev görüyor. Şarj istasyonlarında kullanılan elektriğin şebeke üzerindeki kaynağını doğrudan değiştirmese de, bu sistem şirketlerin aynı miktarda yenilenebilir enerji üretimini desteklemesini sağlayarak karbon emisyonlarının dengelenmesine katkıda bulunuyor. WAT
Mobilite, bu sistem kapsamında edindiği YEK-G sertifikaları ile, şarj ağı genelinde tükettiği enerji kadar yenilenebilir kaynak kullanımını teşvik ediyor.
Sürdürülebilirlik vizyonunu iş yapış şeklinin merkezine yerleştiren WAT Mobilite, Türkiye genelinde 59 şehirde, 400’ün üzerinde lokasyonda ve 1000’den fazla şarj bağlantı noktasına ulaşan altyapısıyla, sektörde güçlü bir konuma sahip. Kullanıcı dostu mobil uygulamasıyla en yakın istasyonun bulunmasını ve hızlı ödeme işlemlerini kolaylaştıran WAT Mobilite, çevreye duyarlı yatırımlarıyla Türkiye’nin elektrikli araç ekosistemine yön vermeye devam ediyor.
WAT Mobilite’nin YEK-G sistemiyle attığı bu adım, sadece teknik bir belge değil; aynı zamanda şirketin çevresel sorumluluğunu sahiplenen yaklaşımının güçlü bir göstergesi oldu. Şirket, şeffaf ve sürdürülebilir enerji politikalarıyla hem kullanıcılarının hem de toplumun geleceğine katkı sunmayı sürdürüyor.
Şarj Sektörü
Şarj İstasyonlarındaki Park Sorununu Çözecek Düzenleme Yolda!


Halka açık otoparklarda bulunan şarj noktaları çoğu zaman elektrikli olmayan araçlar tarafından park amacıyla işgal ediliyor. Bu durum hem elektrikli araç sürücülerinin hem de şarj ağı operatörlerinin mağduriyetine yol açıyor.
Üçay Mühendisik CEO’su ve İcra Kurulu Başkanı Turan Şakacı, halka açık otoparklarda bulunan şarj noktası işgallerinin önüne geçmek amacıyla yürütülen çalışmalara dikkat çekti.
Elektrikli araçlara talep artıyor. Kullanıcılarına; sessiz, ekonomik ve çevreci sürüş deneyimi yaşatan elektrikli araçların şarj ağı da hızla yaygınlaşıyor. Şarj ağı yaygınlaşsa da amacı dışında kullanılan şarj istasyonları nedeniyle elektrikli otomobil sahipleri mağduriyet yaşayabiliyor. Çünkü şarj istasyonları çoğu zaman içten yanmalı motorlu araçlar tarafından park amacıyla kullanılıyor. Bu durum aynı zamanda şarj ağı operatörleri tarafından yapılan yatırımların verimsizleşmesi anlamına da geliyor.
Üçay Mühendisik CEO’su ve İcra Kurulu Başkanı Turan Şakacı, halka açık otoparklarda bulunan şarj noktası işgallerinin önüne geçmek amacıyla yürütülen çalışmalara dikkat çekti:
Ankara Büyükşehir Belediyesi, cezai yaptırım getirdi
“Elektrikli otomobil sahiplerinin ve şarj ağı operatörlerinin şarj istasyonlarındaki harici park durumları nedeniyle yaşadıkları mağduriyeti önlemek amacıyla EV şarj istasyonları için caydırıcı düzenlemeler yapmak gerekiyor. Yerel yönetimler bu konuda çözümler geliştirse de yeterli ve tüm kamuya açık alanları kapsayıcı olmuyor. Örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyeti belediyeye ait olan 65 adet şarj istasyona cezai yaptırım getirmesi, Ankara’da yaşanan mağduriyeti tamamen çözmese de farkındalık oluşturması açısından büyük önem taşıyor.
“Komisyon çalışmaları başlatıldı”
Yakın zaman önce bu konunun yasal düzenlemelerle halka açık tüm otoparkları kapsayacak şekilde ele alınması konusunda da önemli bir adım atıldı. Konunun 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamına alınması için komisyon çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda bizim ve bizim gibi şarj operatörlüğü hizmeti veren firmaların görüşleri de alındı. Elektrikli otomobil sahiplerinin ve şarj ağı operatörlerinin sorununu büyük ölçüde çözecek olan bu düzenlemenin en kısa zamanda yasalaşmasını bekliyoruz” dedi.
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Togg, kiralar gibi T10X sahibi olma fırsatı sunuyor
-
Otomotiv Sektörü3 ay önce
PEUGEOT 2025 YILINDA PERFORMANS MODUNU AÇIYOR!
-
Otomotiv Sektörü3 ay önce
Castrol, Türkiye’deki Büyüme İvmesini Sürdürdü ve 2024’te Pazar Liderliğini Güçlendirdi
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Sompo Sigorta ve BYD iş birliğiyle elektrikli araç sahiplerine özel kasko çözümleri
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Hyundai , Türkiye’de Elektrikli Araç Üretimine Hazırlanıyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Rakun yeni elektrikli motosikletini sergiledi
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Fiat Grande Panda, ‘Yılın En İyi Şehir Otomobili’ Seçildi
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Çinli BYD şarj süresini 5 dakikaya indirdi