Connect with us

Elektrikli Araçlar

Stellantis, STLA Large Platformu ile menzili 800 km’ye çıkaracak

Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, elektrikli araçlara yatırım yapmaya devam ediyor. Grup markalarının birbirinden iddialı modelleriyle dünya elektrikli araç pazarındaki payını hızla artıran Stellantis, tamamen yeni STLA Large platformunu tanıttı. D ve E segmentlerdeki küresel pazarlara yönelik farklı araçların temelini oluşturan yeni platform, doğuştan BEV’lere (batarya- elektrikli araç) uygun tasarımı ve son derece esnek yapısıyla dikkat çekiyor.
  • İlk modeller Kuzey Amerika’da yola çıkacak!
  • Stellantis’in yeni platformu, grup markaları için yerleşik enerji, şarj verimliliği, yüksek performanslı araç dinamikleri ve üstün arazi sürüşü de dahil olmak üzere segmentin en iyi özelliklerini mümkün kılıyor. STLA Large platformunda üretilen araçlar, şirketin önde gelen küresel pazarlardaki müşteri talebinin temelini oluşturuyor. Yeni platformu kullanan ilk modeller, Kuzey Amerika pazarında sunulacak olan Dodge ve Jeep® modelleri olacak. Ardından üretim sürecine Alfa Romeo, Chrysler ve Maserati gibi diğer markalar da katılacak. Stellantis, STLA Large ile 2024 ve 2026 yılları arasında 8 aracı pazara sunmayı hedefliyor ve yeni nesil platform birden fazla montaj tesisine aktarılabilen, dayanıklı ve uygun maliyetli üretim süreçleriyle dikkat çekiyor. Platform ayrıca temel bileşen setinden daha fazla araç çeşitliliği ile üst düzey kalite ve müşteri memnuniyeti sağlayan benzersiz teknoloji esnekliği ile tasarlandı. Gelecek ürünler, otomobil, crossover ve SUV araçlara kadar geniş bir yelpazedeki araç türlerini kapsayacak ve bunların tümü müşterilere sıfır emisyon ve anında tork tepkisi gibi elektrikli araçlara özgü avantajlar sunacak. Bu kapsamda markaya özel ürün bilgileri de bu yıl paylaşılacak.
  • Yeni platform esnekliği ve çevikliğiyle ayrışıyor!
  • STLA platformlarına yönelik iddialı hedefler belirlediklerini söyleyen Stellantis CEO’su Carlos Tavares, “Günümüzde müşterilerimizin bizden beklediği şey de bu. Birden fazla araç tipini ve tahrik sistemini kapsayacak kadar esnek, iyi tasarlanmış bir bileşen grubu ile mevcut ürünlerimizin daha üstün performans gösteren versiyonlarıyla bir araç ailesi oluşturmak. Bu ikonik markalarımızın her bir müşterisine hitap edecek. Platformun esnekliği ve çevikliği onu özel kılıyor ve Kuzey Amerika’da elektrikliye geçiş noktasında başarımızın itici gücü olacak” dedi.
  • Şirketin gelecekteki ürünlerini kapsayan STLA Large platformu, Stellantis için Dare Forward 2030 stratejik planı hedeflerine ulaşmanın anahtarını oluşturuyor. 2021 EV Günü’nde ana hatları çizilen dört küresel BEV (batarya – elektrikli) araç platformundan biri olan STLA Large aynı zamanda sınıfının en iyi platformu olan ve Temmuz 2023’te pazara sunulan STLA Medium platformunun ardından tanıtılan ikinci platform. STLA Large, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki farklı fabrikalarda kullanılacak olan hibrit ve içten yanmalı dahil olmak üzere farklı enerji türlerini de destekleyecek. Stellantis’in ikonik markaları, STLA Large platformu ile üretilen araçları; aile odaklı, yüksek performanslı, üstün arazi özelliklerine sahip 4×4 ve hatta lüks segmente kadar müşterilerinin ihtiyaç ve gereksinimlerine en iyi şekilde cevap verecek şekilde uyarlayabilecek.
  • İki çekere de dört çekere de uyumlu!
  • Platformun doğası olan esneklik; mühendislerin ve tasarımcıların aracın dingil mesafesini, uzunluğunu, genişliğini ve yüksekliğini ayarlamasına olanak tanıyor. Sürüş, yol tutuş ve konfor dahil özel performans hedeflerine uyacak şekilde farklı süspansiyon modülleri ve güç aktarma organları kullanılabiliyor. Mühendisler, aracın becerilerini ve performansını ayarlamak üzere ön aks ile sürücü ayak bölmesi, ön ve arka aks çıkıntıları veya yolcu kabin zemini gibi unsurları kullanım amacı doğrultusunda ayarlayabiliyor. Gelişmiş yüksek dayanıklı malzemelerin kullanıldığı platform, farklı araç türlerinde sınıfının en iyi performansını sağlamak üzere ağırlık ve sağlamlık açısından optimize edilmiş durumda. Platformun içindeki bileşenler, kullanılabilir iç mekân alanını ve depolama özelliklerini en üst düzeye çıkaracak şekilde tasarlanmış durumda. Ayrıca iklimlendirme sistemi, direksiyon, fren desteği ve tahrik gibi temel konfor ve performans bileşenleri sürüş menzilini artırmak üzere enerji tüketimini en aza indirecek şekilde tasarlandı. STLA Large ile sunulan esnek yapı, yekpare platformun tahrik sistemlerini de içeriyor. STLA Large, 400 volt ve 800 volt elektrik mimarisi seçeneğiyle doğuştan BEV (batarya – elektrikli) bir platform olarak tasarlandı ve üretildi. Motor, güç dönüştürücü ve transfer dişlisini içeren üçü bir arada elektrikli tahrik modülleri (EDM’ler), önden, arkadan ve dört tekerlekten çekişli olarak yapılandırılabiliyor. Güç dönüştürücü, güç kayıplarını en aza indirmek için silikon karbür yarı iletken teknolojisini kullanıyor ve tahrik sisteminin performansı, aracın kullanım ömrü boyunca kablosuz yazılım güncellemeleri üzerinden güncellenebiliyor.
  • 0’dan 100 km/s hıza 2 saniyede ulaşma potansiyeli var!
  • STLA Large, belirli araçlar ve kullanım alanlarına yönelik sınırlı kaydırmalı diferansiyel ya da aks başı bağlantı kesmeleri gibi performansı artırabilen veya verimliliği ve menzili artırmak için mekanik sürtünmeyi azaltabilen güç aktarma sistemi uyarlamalarına imkân tanıyor. STLA Large platformu, mevcut Hellcat V-8 motorların herhangi birinden daha iyi performans gösteren üstün güç taşıma potansiyeline sahip. Sürüş menzili ile maliyeti dengelemeye odaklanan platform, ilk etapta enerji değerleri 85 ile 118 kWsa arasında olan batarya seçeneklerini içeriyor. STLA Large, sedanlar için toplam 800 kilometrelik bir menzil hedefliyor ve modellerin üretime hazır olduklarında gelecekteki enerji depolama teknolojilerini kolayca kabul edecekleri şekilde üretilmelerini sağlıyor. İlk nesil tahrik bileşenleri, STLA Large platformunda üretilen modellerin 2 saniye civarında 0-100 km/s hızlanmalarını tamamlamalarına olanak tanıyor. Hızlı şarj teknolojisiyle, 800 voltluk mimaride dakikada 4,5 kWsa’e kadar destek sağlayacak olan platform, temel araç özelliklerinden ödün vermeden hibrit ve içten yanmalı tahrik sistemlerini de destekleyecek. Bu esnek yapı, elektrikli tahrike geçiş, dayanıklılık ve kullanılabilir şarj ağının yaygınlaşması sürecinde dünya genelindeki kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Tasarım esnekliği ise önden çekiş/arkadan çekiş/dört tekerlekten çekiş olmak üzere enine ve uzunlamasına motor kullanımlarını içeriyor.
  • Temel STLA Large özellikleri:
  • • Uzunluk aralığı: 4,764-5,126 mm
  • • Genişlik aralığı: 1,897-2,030 mm
  • • Aks mesafesi aralığı: 2,870-3,075 mm
  • • Yerden yükseklik aralığı: 140-288 mm
  • • Maksimum lastik çapı: 858 mm
  • 10 yılda 50 milyar Euro’dan fazla yatırım yapacak!
  • Stellantis’in dört küresel BEV (batarya- elektrikli platformu), (STLA Small, STLA Medium, STLA Large ve STLA Frame), batarya hücresi kimyası, EDM, güç dönüştürücüler ve yazılım yönetiminin birbiriyle uyarlanabilir olmasıyla daha uzun yaşam döngüleri için tasarlanıp üretilmelerinin yanı sıra Stellantis’in yeni nesil elektrikli ve yazılım tanımlı araç teknolojilerini de (STLA Brain, STLA SmartCockpit ve STLA AutoDrive) destekliyor.
  • Stellantis, Dare Forward 2030 stratejik planı kapsamında 2030 yılına kadar Avrupa’da tamamen elektrikli araç satan bir marka haline gelmeyi ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sattığı her iki araçtan birinin elektrikli olmasını hedefliyor. Bu nedenle marka önümüzdeki 10 yıl içerisinde elektrikliye geçiş için 50 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapıyor. Şirket, bu satış hedeflerine ulaşmak için Kuzey Amerika ve Avrupa’daki altı adet pil üretim tesisinin desteği de dahil olmak üzere yaklaşık 400 GWsa batarya kapasitesine sahip olarak elektrikliye dönüşüm sürecine öncülük ediyor. Stellantis, 2024 yılına kadar pazara tamamen yeni 48 adet elektrikli araç sürmeyi planlıyor ve 2038 yılına kadar, tüm alanlarda emisyonların sıfıra indirilmesi için çalışmalar yürütüyor.
Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Araçlar

Sompo Sigorta ve BYD iş birliğiyle elektrikli araç sahiplerine özel kasko çözümleri

Yeni nesil sigortacılık anlayışıyla ürün ve hizmetlerini geliştirmeye devam eden Sompo Sigorta, lider elektrikli otomobil üreticisi BYD ile iş birliği yaparak BYD sahiplerine özel ayrıcalıklar sunan Markalı Kasko ürününü hayata geçirdi.

Sigorta sektöründe yenilikçi çözümleriyle öne çıkan Sompo Sigorta, BYD Türkiye ile önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. Bu anlaşma kapsamında, Sompo Sigorta’nın kasko alanındaki uzmanlığı ile BYD’nin elektrikli araç sektöründeki güçlü konumunu bir araya getiren Markalı Kasko ürünü hayata geçirildi. BYD sahiplerine geniş kapsamlı teminatlar ve özel avantajlar sunan Markalı Kasko, standart kasko teminatlarına ek, özel ayrıcalıklar da sağlıyor.

Markalı Kasko kapsamında, BYD yetkili servislerinde yalnızca orijinal yedek parçalar kullanılarak ve araçların orijinalliği korunarak onarım sağlanıyor. Poliçe sahipleri küçük çaplı hasarlar için BYD mini onarım hizmetlerinden yararlanabiliyorken, anahtar kaybı durumunda ise müşterilere limit sınırı olmadan destek sunuluyor. Kullanıcı konforunu ön planda tutan bu ürün, isteğe bağlı olarak sınırsız üst segment ikame araç temini imkânı da sağlıyor. Elektrikli araçların en kritik bileşeni olan bataryalar, aracın garanti süresi boyunca muafiyetsiz olarak koruma altına alınırken, şarj kablosu ve adaptör hasarları ya da çalınma durumlarına karşı kapsamlı teminat sunuluyor. Ayrıca, bataryanın tamamen bitmesi durumunda aracın en yakın şarj istasyonuna ücretsiz olarak çekilmesini de kapsayan Markalı Kasko, sunduğu ayrıcalıklarla elektrikli araç kullanıcılarına maksimum güvence ve konfor sağlamayı amaçlıyor.

Elektrikli araç kullanıcıları için kapsamlı çözümler

Dünyada hızla artan elektrikli araç kullanımı, sigorta sektöründe de bu araçların özel ihtiyaçlarını kapsayan çözümler geliştirmeyi zorunlu kılıyor. Markalı Kasko, bataryadan şarj ekipmanlarına kadar elektrikli araçların en kritik bileşenlerini güvence altına alarak kullanıcılara konforlu ve güvenli bir deneyim sunuyor. Elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanan geniş kapsamlı teminatlarıyla öne çıkan Markalı Kasko, sunduğu sigorta çözümleriyle güvenilir bir koruma sağlıyor. Sompo Sigorta, yenilikçi hizmet anlayışı ile her zaman olduğu gibi Markalı Kasko ürünüyle de müşterilerinin güvenini en üst seviyede tutmayı ve sektörde öncü adımlar atmayı sürdürüyor.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

TEST:”Jeep Avenger Hibrit”

Kompakt SUV segmentinin yeni yıldızı Jeep Avenger Hibrit, yenilikçi tasarımı ve çevre dostu hibrit teknolojisiyle otomobil tutkunlarının dikkatini çekiyor. Jeep’in güçlü off-road mirasını modern özelliklerle birleştiren bu araç, şehir içi kullanımdan doğa maceralarına kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunuyor. İşte Jeep Avenger Hibrit’in detaylı incelemesi ve sürüş keyfi!

Çarpıcı Tasarım: Kompakt Boyutta Güçlü Duruş

Jeep Avenger Hibrit, kompakt boyutlarına rağmen güçlü ve modern tasarımıyla göz dolduruyor. İkonik yedi bölmeli Jeep ızgarası, LED teknolojisine sahip farlarla birlikte dinamik bir görünüm kazandırıyor. Yan kısımlardaki kaslı hatlar ve siyah çamurluk kaplamaları, hem şık hem de dayanıklı bir tasarım dili sunuyor. Arka bölümdeki X desenli LED stop lambaları ise Jeep’in özgün tasarım anlayışını yansıtıyor.

Güç ve Verimlilik: Hibrit Sistem ile Yüksek Performans

Jeep Avenger Hibrit, 1.6 litrelik benzinli motor ve elektrik motorunun mükemmel uyumuyla çalışıyor. Toplamda 200 beygir gücünde bir performans sunan araç, 250 Nm tork ile yüksek çekiş gücüne sahip. Elektrik motoru, şehir içi sürüşlerde sıfır emisyon sağlarken, içten yanmalı motor otoyol sürüşlerinde gerekli gücü sunuyor. 0-100 km/s hızlanmasını 8.5 saniyede tamamlayan Avenger Hibrit, maksimum 180 km/s hız sunuyor.

Arazi Yeteneği: Jeep’in Güçlü Mirası

Jeep denince akla gelen ilk özelliklerden biri off-road kapasitesidir. Avenger Hibrit, Selec-Terrain sürüş modlarıyla çamur, kum ve kar gibi farklı zeminlerde üstün performans gösteriyor. 20 cm yerden yüksekliği ve 40 derecelik yaklaşma açısıyla, engebeli arazilerde bile sorunsuz bir sürüş sağlıyor.

İç Mekan: Konfor ve Teknolojinin Mükemmel Uyumu

Jeep Avenger Hibrit, hem konforlu hem de teknolojik bir iç mekan sunuyor. Geniş ve fonksiyonel kokpit tasarımı, sürücü ve yolcular için keyifli bir yolculuk ortamı yaratıyor.

  • Dijital Gösterge Paneli: 10.25 inçlik ekran, hız, yakıt tüketimi ve hibrit sistem bilgilerini net bir şekilde sunuyor.
  • Multimedya Ekranı: 10 inç dokunmatik ekran, Apple CarPlay ve Android Auto ile modern bağlantı seçenekleri sunuyor.
  • Geniş Bagaj Kapasitesi: 380 litrelik bagaj alanı, günlük ihtiyaçlar ve seyahatler için yeterli depolama alanı sağlıyor.

Konfor ve İleri Teknoloji Özellikleri

Avenger Hibrit, günlük kullanım konforunu artıran birçok teknolojik özellikle donatılmış. Elektrikli ayarlanabilir koltuklar, ısıtma ve soğutma fonksiyonlarıyla her mevsimde rahatlık sağlıyor. Çift bölgeli otomatik klima, yolcuların sıcaklık tercihlerine göre kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor.

  • Kablosuz Şarj Ünitesi: Akıllı telefonlarınızı kablo kullanmadan şarj edebilirsiniz.
  • Adaptif Hız Sabitleyici: Uzun yollarda hem güvenlik hem de sürüş konforu sağlar.
  • 360 Derece Kamera Sistemi: Park ve manevra sırasında çevrenizi tam kontrol altında tutmanıza yardımcı olur.

Güvenlik Donanımları: Üst Düzey Koruma

Jeep Avenger Hibrit, sürücü ve yolcuları güvence altına alan ileri güvenlik teknolojileriyle donatılmış. Otonom acil durum frenleme, şerit takip asistanı ve kör nokta uyarı sistemi, olası tehlikelere karşı proaktif bir koruma sağlıyor. Euro NCAP testlerinden 5 yıldız alan araç, güvenli bir sürüş deneyimi sunuyor.

Yakıt Tüketimi: Ekonomik ve Çevre Dostu

Hibrit teknolojisi sayesinde Jeep Avenger, yakıt tasarrufu konusunda da oldukça iddialı. Şehir içi kullanımda 4.5 litre, şehir dışında ise 4 litre seviyelerinde yakıt tüketiyor. Elektrikli modda 50 kilometreye kadar sıfır emisyon sunan araç, çevre bilincine sahip sürücüler için ideal bir seçenek.

Sürüş Keyfi: Her Koşulda Üstün Performans

Jeep Avenger Hibrit’in direksiyonuna geçtiğinizde, hem gücü hem de konforu hissediyorsunuz. Elektrikli modun sessizliği, şehir içi sürüşlerde huzur sağlarken, spor modu devreye girdiğinde aracın dinamizmini hissedebiliyorsunuz. Süspansiyon sistemi, engebeli yollarda bile konforlu bir deneyim sunuyor.

Sonuç: Jeep Avenger Hibrit ile Yeni Bir Maceraya Hazır Olun

Jeep Avenger Hibrit, modern tasarımı, çevre dostu teknolojisi ve üstün sürüş performansıyla SUV dünyasında yeni bir sayfa açıyor. Kompakt boyutları, geniş iç mekanı ve ileri düzey off-road yetenekleriyle hem şehir içi hem de doğa tutkunları için ideal bir seçenek. Çevreye duyarlı bir SUV arıyorsanız, Jeep Avenger Hibrit tam size göre!

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

“Otonom Araç Yönetmeliği Türkiye İçin Yeni Fırsatlar Sunuyor”

Türkiye, otomotiv sektöründe geleceğin teknolojilerine uyum sağlama yolunda önemli bir adım attı. 1 Aralık 2024’te yürürlüğe giren “Tam Otonom Araçların Otonom Sürüş Sistemine İlişkin Yönetmelik”, otonom araç teknolojilerinin geliştirilmesi ve düzenlenmesi açısından bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, bu düzenlemenin Türkiye’nin otomotiv sanayisini uluslararası arenada rekabetçi kılacak bir fırsat sunduğunu vurguladı ve “Düzenleme, ülkemizin Avrupa Birliği standartlarıyla uyumunu güçlendirecek. Ancak, başarı için altyapının geliştirilmesi, AR-GE yatırımlarının artırılması ve yerli üreticilerin desteklenmesi şart. Türkiye’nin bu alandaki hukukçular ve uzmanlarla çalışarak daha sağlam bir zemin oluşturması gerekir. “Türkiye’nin ihracat potansiyelini artırmak için otonom otobüsler ve toplu taşıma çözümleri gibi niş alanlarda inovatif uygulamalara yönelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa’da otonom otobüs kullanımı giderek artıyor ve Türkiye’nin bu pazara odaklanması büyük fırsatlar sunabilir.” açıklamasında bulundu.

Geçtiğimiz günlerde Resmî Gazete ’de duyurulan yönetmelik, otonom araçların güvenlik standartları, çevresel etkiler ve veri güvenliği gibi kritik alanlarda önemli gereklilikler belirliyor. “Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu düzenleme, ülkemizi otomotiv teknolojilerinde bir adım öne taşıyacak. Ancak, bu dönüşümün başarıya ulaşması için yerli üreticilere yönelik teşviklerin artırılması ve altyapının güçlendirilmesi kritik öneme sahiptir,” diyen Aşçı, sektörün bu fırsatı değerlendirmek için üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti ve “Otonom araç teknolojileri, sadece mobiliteyi değil, ekonomiyi ve yaşam kalitesini de dönüştürecek.” dedi.

Hukuki altyapı ve Avrupa standartları otonomda önemli unsurlar

Otonom araç gündemi ve gelişimi, birçok hukuki tanımlama ve çerçeveyi de beraberinde getirdi. Aşçı, bu alanda Avrupa standartları ve değerlendirmeleri çerçevesinde Türkiye’deki hukukçuların da derinlemesine çalışmalar yapması gerektiğini aktardı: “Hukuki altyapının netleşmesi hem üreticiler hem de kullanıcılar için güvence sağlayacaktır. Özellikle araç kazalarında sorumluluğun belirlenmesi, veri güvenliği ve sistem arızalarına yönelik yasal çerçevelerin oluşturulması, bu dönüşümün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.” 

Türkiye bu yönetmelikle ihracat potansiyelini artırabilir

Otonom araç teknolojilerinin küresel pazardaki büyüklüğü hızla artıyor. 2023’te 30 milyar doları aşan sektörün, 2030’a kadar %23,2 yıllık bileşik büyüme oranıyla büyümesi bekleniyor. Almanya gibi ülkeler, otonom araç test merkezlerine yaptıkları yatırımlarla bu alandaki liderliklerini pekiştirirken, Çin ve ABD gibi devler de AR-GE süreçleri ve tüketici odaklı inovasyonlarla dikkat çekiyor. “Türkiye, bu yönetmelikle uluslararası standartlara uyum sağlayarak ihracat potansiyelini artırabilir. Örneğin, Avrupa’da toplu taşımada kullanılan otonom otobüs sayısı 2022’de 500’ü geçti. Türkiye’nin bu alandaki inovatif uygulamalara öncülük etmesi hem ekonomiye hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır,” diyen Aşçı, sektörün geleceğine dair umutlarını dile getirdi.

Trafik kazalarını azaltma potansiyeli küçümsenmemeli

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 1,35 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybederken, 50 milyon kişi yaralanıyor. Bu kazaların %95’i insan hatasından kaynaklanıyor. Aşçı, “Otonom araçlar, insan hatalarını minimize ederek bu kayıpları azaltma potansiyeline sahip. Güvenlik odaklı bu inovasyonlar, sadece sürüşü değil, yaşam kalitesini de iyileştirecek. Otonom araç teknolojileri, sadece kazaları önlemekle kalmayacak, aynı zamanda trafik akışını iyileştirerek yaşam kalitesini artıracak.  Şarj altyapısı ve yenilenebilir enerji entegrasyonu hızlandırılmalı.” ifadelerini kullandı.

Öncülük edersek sektöre yön veririz

Öte yandan Motor Aşin CEO’su Aşçı, yönetmelikteki teknik terimlerin ve kısaltmaların son kullanıcı tarafından anlaşılır hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi hedeflerine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “2030’a kadar küresel otonom araçların %60’ının elektrikli olması bekleniyor. Türkiye’nin bu sürece öncülük etmesi, çevre dostu teknolojilere liderlik etmemizi sağlayacaktır. Kısacası Yönetmelik, Türkiye için bir başlangıç. Bundan sonra yapılacak her hamle, ülkemizi geleceğin otomotiv teknolojilerinde güçlü bir konuma taşıyacaktır.”

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler