Connect with us

Genel

Toyota Geleceğin Otomotiv Haritasını Çizdi!

  Toyota ikinci kez düzenlediği Kenshiki Forum’unda önümüzdeki dönemde sunacağı yeniliklerini tanıtırken,  büyük bir değişimin öncüsü olacak mobilite vizyonunun ana hatlarını da aktardı. Kenshiki Forum’da tanıtılan önemli yeniliklerden biri Toyota’nın tamamen yeni bataryalı elektrikli SUV modelinin ön gösterimi oldu.

 

Yeni e-TNGA platform üzerine yapılacak yüzde 100 elektrikli SUV modeli, yeni platform ile birlikte, Toyota’nın önümüzdeki dönemde çıkacağı bataryalı elektrikli modellerinin ilk adımı olacak.  Önümüzdeki aylarda bu yeni SUV hakkında daha fazla detay vermeye hazırlanan Toyota, ilk etapta bir tasarım silueti ve platform mimarisini paylaştı.

Toyota e-TNGA

Ön gösterimi gerçekleştirilen ancak henüz ismi açıklanmayan SUV aracı, akıllı tasarım felsefesiyle çok yönlü olacak ve farklı ürün tiplerine adapte edilebilecek. Yeni e-TNGA platformun ise bazı kilit noktaları sabit kalırken, diğer noktalar değiştirilerek farklı genişlik, uzunluk, dingil mesafesi ve yüksekliği olan araç tiplerine uygulanabilecek. Yeni e-TNGA platformu, önden çekişli, arkadan itişli veya dört çeker sürüşlü araçlara adapte edilebilecek. Platform böylece farklı batarya boyutlarına ve elektrik motorlarına sahip araçlar için de kullanılabilecek. Toyota bu çok yönlü yaklaşım sayesinde geliştirme zamanlamasını da kısaltmış olacak.

 

Model geliştirilmesi tamamlanan ve ilk e-TNGA üzerine yapılacak bu SUV araç Toyota’nın Japonya’daki ZEV fabrikasında üretilecek.

AR-GE’nin yüzde 40’ı güç üniteleri için kullanılacak

Toyota, gerçekleştirdiği forumda gelecek için yol haritasını belirlerken, Ar-Ge yatırımlarının yüzde 40’ını geleceğin güç ünitelerinin geliştirilmesinde kullanılacağını açıkladı. 2025 yılına kadar 60 yeni veya yenilenmiş elektrik motorlu model sunacağını bildiren Toyota, bu araçların 10 veya daha fazlasının bataryalı elektrikli veya yakıt hücreli olacağının altını çizdi.

 

2025’te global olarak 5.5 milyon elektrik motorlu satışı planlayan Toyota, 2030’da ise, yakıt hücreli ve bataryalı elektrikli dahil olmak üzere 1 milyondan fazla sıfır emisyonlu satışı gerçekleştirmeyi de hedefliyor. Böylelikle; 2050’ye kadar Avrupa’yı iklim açısından nötr hale getirme vizyonu uygun olarak AB’nin Yeşil Anlaşmasına uyum sağlanacak. Geleceğin enerji kaynağı olarak gösterilen hidrojen için dolum altyapısı ve elektrikli şarj ağı yatırımları da desteklenecek.

Toyota hidrojenli toplum geleceğini hızla yaklaştırıyor

Toyota, Kenshiki Forum’da sıfır emisyonlu bir toplum için “hidrojen potansiyelini” bir kez daha ortaya koydu. Global Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde de (SDG) altı çizildiği gibi, son dönemde işletmelerin ve tüketicilerin, geniş uygulama alanları açısından hidrojenin avantajlarına gittikçe artan bir ilgi gösterdikleri ortaya çıktı.

Module_Kenshiki

Toyota, dikkat çekici bu ilgi karşısında Avrupa’da hidrojenden maksimum oranda faydalanmak adına Yakıt Hücresi İş Grubu’nu kurdu. Brüksel’de kurulan grup, hidrojenin mobilite ve diğer alanlarda uygulanmasının hızlanmasını sağlayacak ve yeni ticari partnerlerin elde edilmesine katkıda bulunacak.

 

Hidrojen teknolojisinde öncü konumda olan Toyota, geçtiğimiz hafta yakıt hücreli Mirai’nin ikinci neslini tanıtarak bir kez daha dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştı. Toyota ilk neslini 2014’te tanıttığı Mirai’nin yakıt hücresi sistemini geliştirerek daha küçük, daha hafif ve enerji yoğunluğu daha yüksek hale getirdi. Toyota 2021’de yollara çıkacak olan Mirai ile hidrojenin yüksek potansiyelini ortaya koymaya devam edecek.

 

Bu teknolojinin sadece otomobillerde değil, ağır ticari araçlar, otobüs filoları, forkliftler ve jeneratörler gibi birçok farklı alanda kullanıldığının altını çizen Toyota, tekneler ve trenler için de testlere de devam ettiğini açıkladı.

 

Toyota aynı zamanda; hidrojen kullanımının yaygınlaşmasını hızlandırmak için Avrupa merkezlerinde hidrojen ekosistemine odaklanarak burada yerel alt yapının nakliye filolarını ve mobilite hizmetlerini destekleyecek. Toyota, yeni “Yakıt Hücresi İş Grubu” aracılığıyla daha fazla yerde hidrojen eko-sistemlerinin geliştirilmesini teşvik etmek ve herkesin yararına bir Hidrojen Topluluğu hedefine doğru ilerlemek için endüstri ortakları, ulusal ve bölgesel hükümetler ve kuruluşlarla da yakın bir şekilde çalışacak. Bu sayede yakıt hücresi iş hacminin kısa vadede 10 kat artacağı ifade ediliyor.

Toyota’nın yeni mobilite hizmeti ”KINTO Europe”

Toyota,  Kenshiki Forum’da KINTO’nun bir mobilite hizmet markası projesinden KINTO Europe ismiyle yeni bir mobilite şirketine dönüştüğünü de açıkladı. Bu yeni oluşum mobilite hizmetleriyle geleneksel işlerin ötesine geçmesini sağlamayı hedefliyor. Toyota Motor Europe (TME) ve Toyota Financial Services (TFS) işbirliği ile kurulan KINTO Europe, Almanya’da Köln’de konumlandırılacak. Avrupa genelinde büyüyen KINTO mobilite hizmetleri ve ürünlerini yönetecek şirket Nisan 2021’de faaliyete geçecek.

 

Bilindiği gibi Covid-19 salgını, otomotiv şirketlerine ve tüketicilere olumsuz koşullar yaratırken, diğer yandan birçok insanın yaşam tarzı ile önceliklerini yeniden gözden geçirmeye yöneltti. Toyota bunu yenilikçi mobilite hizmetlerini bir fırsat olarak değerlendirerek, esnek mobiliteye olan ilginin artmasını bekliyor. KINTO Europe şirketlere, şehirlere ve kişilere özel hazırlanmış araç abonelikleri, araç paylaşımı, araç havuzu ve çoklu çözümler gibi hizmetlerle bu gereksinimleri karşılamak için ideal bir marka olarak öne çıkıyor.

 

 

KINTO Europe’un gelişiminde Toyota’nın Avrupa bayi ağı yine kritik bir rol oynamaya devam edecek. Toyota, bayilerinin bir Mobilte Hizmet Sağlayıcısı’na dönüştürerek köklü işbirliğini daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. KINTO bayilerin geleneksel satış ve servis işlerinin ötesine geçerek müşterilerin tam olarak istedikleri hizmetleri vermesini sağlayacak.

Avrupa’da KINTO hizmetleri:

Avrupa’da ilk kez Ocak 2020’de tanıtılan KINTO giderek büyüdü ve popülerliğini artırdı. Şu anda KINTO birçok farklı ve esnek hizmetler sunuyor. Bunlar ise şu şekilde sıralanıyor;

 

  • KINTO One, şimdiye kadar yedi Avrupa pazarında yer alan, her şey dahil bir kiralama hizmeti olarak öne çıkıyor ve 2021’de daha fazla ülkede yer alacak. Şu anda filo yönetimi pazarında 100.000’den fazla araçtan oluşan bir filo ile orta ölçekli bir oyuncu haline geldi.

 

  • KINTO Share, kurumsal müşterilerden bireysel müşterilere kadar çok çeşitli araç paylaşım hizmetleri sunuyor. İrlanda, İtalya, Danimarka, İspanya ve İsveç’te faaliyet gösteren bu hizmetler, yeni pazarlarda da sunulacak. Bir başka KINTO Share hizmeti de bayi ağı aracılığıyla piyasaya sürülmek üzere geliştiriliyor.

 

  • KINTO Flex, kısa vadeli, esnek bir araç abonelik hizmeti olarak dikkat çekiyor ve
  • KINTO müşterilerinin tüm Toyota ve Lexus araçlarından yararlanmasına olanak tanıyor. Yıl boyunca çeşitli araç türlerine erişim sunarak, kullanıcıların zevkine ve ihtiyaçlarına hizmet ederek araç sahibi olma özgürlüğünü artırıyor.

 

  • KINTO Join, çalışanların kendi özel ulaşım ağlarını oluşturmaları için kurulan bir kurumsal araç havuzu çözümüdür. Şu anda Norveç ve İtalya’da yer alan hizmet Birleşik Krallık’ta da yer almaya başlayacak.

 

  • KINTO Go, çok modelli yolculuk planlaması hizmetinde toplu taşıma biletleri, park etme, taksi hizmetleri ve etkinlikleri koordine eden bir sistem olarak öne çıkıyor. İtalya’da şimdiden iyi sonuçlar elde eden sistem, kısa vadede daha da genişleyecek.

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler