Connect with us

Genel

Türkiye’nin En Donanımlı Hibrit Otomobili  Swift Hibrit, %20’yi Aşan Yakıt Tasarrufuyla Türkiye’de!

Suzuki, ürün ailesinin en sevilen modellerinden Swift’in hibrit versiyonunu Türkiye’de satışa sundu. Suzuki Swift Hibrit, sahip olduğu Suzuki Akıllı Hibrit Teknolojisi ile de hibrit otomobiller dünyasında en önde konumlanıyor.

Bu kapsamda içten yanmalı motora destek olmak ve emisyonu azaltmak için kullanılan entegre marş alternatörü (ISG), marş anında, kalkış esnasında ve torka ihtiyaç olduğu zaman devreye alınıyor. Böylelikle benzinli Swift’e oranla Swift Hibrit, şehir içi kullanımlarında %20’yi aşan yakıt tasarrufu sağlarken; egzoz atıklarının azalması ve plug-in teknolojisine göre daha uygun fiyatlı olması avantajlarını beraberinde getiriyor.

Swift Hibrit; GL Techno ve GLX Premium donanım seviyeleriyle ülkemizde satışa sunulurken; LED farlar ve LED stop lamba grubu, 16 inç alaşım jantlar, 9 inç dokunmatik multimedya sistemi ve navigasyon, LCD yol bilgi ekranı, anahtarsız çalıştırma sistemi ve çift renk seçenekleri gibi öne çıkan özellikleriyle dikkatleri topluyor. Üçüncü nesil Swift’in 2020 model yılı için yenilenmesi kapsamında devreye alınan 12V’lik Suzuki Hibrit, zenginleşen donanım seviyeleri, üstün güvenlik fonksiyonları, teknolojik özellikleri ve 216 bin 900 TL’den başlayan avantajlı fiyatlarıyla Türkiye’nin en donanımlı hibrit otomobili olarak öne çıkıyor.

Suzuki, en sevilen modeli Swift’in hibrit versiyonu ile Türkiye’deki hibrit otomobil modelleri arasında fark yaratmayı hedefliyor.

2017 yılında yollara çıkan ve günümüze değin 119 ülkede 745 bin adedin üzerinde satılan üçüncü nesil Swift’in, 2020 model yılı yenilenmesi kapsamında devreye alınan versiyonu Swift Hibrit, ülkemizde de satışa sunulmaya başlandı. Suzuki Swift Hibrit, en güncel haliyle sürücüye evrim ve inovasyon yoluyla tamamen yeni bir deneyim yaşatmayı hedefleyerek otomobil dünyasının gelmiş olduğu en son noktayı temsil ediyor. Sınıfının en ileri teknolojisi ve üstün donanım özelliklerine sahip olan Swift Hibrit; 1.2 litre hacmindeki K12D Dualjet motoru ve 12V gücündeki bataryası, GL Techno ve GLX Premium donanım seviyeleri, ileri seviye güvenlik özellikleri ve 216 bin 900 TL’den başlayan avantajlı fiyatlarıyla Türkiye’nin en donanımlı hibrit otomobili olmasıyla öne çıkıyor.

Yeni Suzuki Swift Hibrit

Suzuki Swift’in akıllı hibrit teknolojisi!

Swift Hibrit; plug-in hibrit teknolojisine göre birçok avantajı bulunan ve mild hibrit olarak bilinen Suzuki Akıllı Hibrit Teknolojisi (SHVS) ile donatılıyor. Plug-in hibrit otomobillerde yer alan büyük batarya grubu ve elektrik motoru, Suzuki Swift Hibrit’te yerini; içten yanmalı motoru destekleyen bir entegre marş alternatörü (ISG) ile fiş şarjına gerek duymayan 12 Volt’luk lityum iyon bataryaya bırakıyor.

Enerji geri kazanım verimliliğini artırmak için kapasitesi 3Ah’den 10Ah’ye yükseltilen yeni lityum-iyon batarya ve kendi kendini şarj eden hibrit sistem, yakıt verimliliğini daha da artıyor. Sistem, araç üzerindeki entegre marş alternatörü olarak görev yapan ISG ünitesi aracılığıyla marş anında, kalkış esnasında ve torka ihtiyaç olduğu zaman devreye giriyor. ISG hem bir jeneratör hem de marş motoru görevi görüyor ve kayışla motora bağlanıyor. İlk hareket ve hızlanma esnasında motora destek veren ISG, aynı zamanda fren anında oluşan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Frenleme sırasında oluşan enerji 12 Volt’luk bataryada depolanıyor. ISG ünitesi, ürettiği 50 Nm tork değeriyle Dualjet motora destek oluyor, 2,3 kW güç üretiyor ve sistemin bileşenleri, aracın toplam ağırlığına sadece 6,2 kg ekliyor.

Swift Hibrit’in kaputunun altında ise daha fazla yakıt ekonomisi ve daha düşük CO2 emisyon değerleri sunan dört silindirli 1,2 litrelik K12D Dualjet motor yer alıyor. 83 PS güç üreten motor, kombine edildiği CVT şanzıman sayesinde henüz 2.800 d/d’da 107 Nm torku kullanıma sunuyor. CVT şanzıman, sürüş koşullarına bağlı olarak vites oranını sürekli ve kademesiz olarak düşük hızdan yüksek hız aralığına sarsıntısızca değiştirebiliyor. Motorda yeni bir çift enjeksiyon sistemi, değişken valf zamanlaması (VVT), değişken yağ pompası ve elektrikli piston soğutma jetleri gibi yenilikçi çözümler yer alıyor. Etkili performansı ve yüksek gaz tepkilerine karşın K12D Dualjet motor; NEDC normuna göre sadece 94 gr/km CO2 emisyon değeri ve şehir içinde 100 kilometrede ortalama 4,1litre karma yakıt tüketimi değerine imza atarak, muadillerine kıyasla yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlıyor. Swift Hibrit; 12,2 saniyede 100 kilometre hızlanma değerine ulaşıyor.

Yeni Suzuki Swift Hibrit

Güçlü tasarım, sportif yapı

3845 mm uzunluğu ile özgün boyutlar ortaya koyan Swift Hibrit, alçak ve geniş tasarımı, yuvarlak hatları ve sportif kompakt model yapısıyla dikkatleri üzerine topluyor. 2020 yılı için yenilenen model, aynı zamanda Swift’in güçlü omuz çizgisi, dikey konumlu ön ve arka stop lamba tasarımı gibi karakteristik öğelerini de koruyor. Modern LED farlar, yenilenen ön petek ve çamurluk aracın sportifliğini artırırken, alçaltılmış yükseklik ise sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor. Suzuki Swift Hibrit, yeni nesil şasi platformu HEARTECT sayesinde sadece 935 kg boş ağırlığa sahip olurken sağlamlık, yüksek direnç, daha iyi performans ve düşük yakıt tüketimi gibi avantajları da beraberinde sunuyor.

Ayrıca sürüş dengesini sağlayan MacPherson tipi ön ve burulma kirişli arka süspansiyon, doğrudan tepkili direksiyon sistemi ve rakiplerine göre avantaj sağlayan 4,8 metrelik minimum dönüş yarıçapı araç denge ve konforunu artırıyor. Ayrıca Swift Hibrit’te alternatifli çift renklerin bulunduğu geniş bir renk yelpazesi sunuluyor. GLX donanım seviyesinde sunulacak olan çift renkler kapsamında; siyah tavanlı Metalik Ateş Kırmızısı ve siyah tavanlı Metalik Yarış Mavisi seçenekleriyle birlikte siyah tavanlı Metalik Turuncu ve gümüş tavanlı Metalik Sarı renkleri yer alıyor. Swift Hibrit’in dış tasarım şıklığını 16 inç alaşım jantlar tamamlıyor.

Yeni Suzuki Swift Hibrit

Zengin donanım seçenekleri

Swift Hibrit, iç mekanında kullanıcılarını oldukça konforlu yapısı ve teknolojiyi eğlenceyle buluşturan kokpitiyle karşılıyor. Şık kokpitte yuvarlak hatlar ön plana çıkarken, D şeklindeki sürüş keyfini artıran direksiyon, kol bölmesinde vitesi manuel olarak değiştirebilen kulakçıklarla birlikte yer alıyor. Her iki donanım seviyesinde de yer alan LCD yol bilgi ekranında ortalama yakıt tüketimi, ortalama hız, sürüş G-kuvveti, arka park sensörü ve hızlanma-fren işlevi gibi fonksiyonlar izlenebiliyor.

Swift Hibrit’in eğlenceli yüksek çözünürlüklü 9 inç dokunmatik multimedya sistemi ve navigasyon,  akıllı telefon bağlantısı, Bluetooth, USB girişi, radyo ve direksiyon kontrolü gibi fonksiyonları bünyesinde barındırıyor. Swift Hibrit’in GL Techno donanım seviyesinde LCD yol bilgi ekranı, otomatik farlar ve yükseklik ayarı, 9 inç dokunmatik multimedya ekranı ve navigasyon, 16 inç alaşım jantlar ve LED farlar ve LED stop lamba grubu standart olarak yer alıyor. GLX Premium donanım seviyesinde ise ek olarak anahtarsız çalıştırma sistemi,  otomatik klima, direksiyondan vites değişimi, 16 inç parlak alaşım jantlar, ile otomatik katlanabilir yan aynalar standart olarak sunuluyor.

İleri güvenlik teknolojileri

Swift Hibrit, bünyesinde kullanıcı ve yolcuların ihtiyaç duyabileceği tüm güvenlik unsurlarını barındırıyor. Adaptif Hız Sabitleme (ACC) sistemi, sürüşü daha akıcı ve daha rahatlatıcı hale getirmek için hız sabitleme sistemiyle radarı bir arada kullanıyor. Sistem, öndeki araca olan mesafeyi ölçmek için radarı kullanıyor ve mesafesini korumak için hızını otomatik olarak ayarlıyor. Swift Hibrit’in hem alt hem üst versiyonunda; Çift Sensörlü Fren Destek Sistemi (DSBS), Şerit Takip Sistemi (LDWS), şerit değiştirme uyarısı, yalpalama uyarısı, Geri Manevra Trafik Uyarı Sistemi (RCTA), Trafik İşareti Tanıma Sistemi (TSR), Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSM), Adaptif Hız Sabitleme (ACC) ve Uzun Far Asistanı (HBA) standart olarak sunuluyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler