Genel
YENİ CITROËN C3: DAHA RENKLİ, DAHA KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR VE DAHA KONFORLU


Citroën Türkiye, markanın tüm dünyada en çok satan modeli olan C3’ün yenisini satışa sundu. Üçüncü nesil C3, 2016 yılından bu yana gerçekleştirmiş olduğu 850.000 adetlik satış performansıyla başlı başına bir başarı hikâyesi yazmıştı. Yeni Citroën C3 modern ve gösterişli bir görünüme sahip, başka hiçbir otomobile benzemiyor. Renkli bir kişilik ve benzersiz konfor seviyesi ile sınıfındaki diğer otomobillerden ayrışıyor.


Yeni konsept otomobillerden ilham alınan ve yeni LED farlarla desteklenen ve tamamen yeni Citroën kimliğini yansıtan karakterli bir ön görünümü beraberinde getirirken; zengin dış görünüm kombinasyonu, üç yeni tavan dekoru, yeni alaşım jantı ve ikisi de yeni olmak üzere iki farklı iç ambiyans alternatifi ile yeni Citroën C3 son derece zengin bir özelleştirme ve kişiselleştirme potansiyeli sunuyor. Markanın yeni görsel imzası niteliğinde olan yeni Airbump® tasarımları modern ve çekici bir görünümü beraberinde getiriyor. Daha çok üst segmentlerde kullanıma sunulan yeni Advanced Comfort koltuklar tamamen yeni bir araç içi konfor deneyimi sunarken, 12 farklı ileri sürüş destek sistemi, yedi inç dokunmatik ekranı ve akıllı telefon ekran yansıtması için Mirror Screen de dahil olmak üzere birçok internet bağlantılı hizmet gibi özellikler günlük hayatı kolaylaştırıyor ve benzersiz bir sürüş deneyimini beraberinde getiriyor. Yüksek verimlilik seviyesine sahip Euro 6 normuna uygun motor seçenekleriyle yeni Citroën C3, 22 Eylül itibariyle 156.500TL’den başlayan fiyatlarla Citroën Yetkili satıcılarında tutkunlarını bekliyor.
Satışa sunulduğu günden bu yana yaklaşık 4,5 milyon adet satan C3, Aralık 2019 sonu itibariyle Citroën ürün gamının en çok satan modeli Avrupa B segmentinin en çok satan ilk beş modelinden birisi oldu. C3, benzersiz tasarımı, renkli kişiliği ve Citroën konforu ile son derece rekabetçi bir segmentte varlığını güçlendirmeye devam ediyor. 2016 yılında yollara çıkan C3, tüm dünyada 850.000 kişi tarafından tercih edilerek büyük bir başarıya imza attı. Diğerlerinden farklı olma misyonuyla yollara çıkan yeni Citroën C3, hatchback segmentinin en çok kişiselleştirme olanağı sunan ve en konforlu otomobili olarak öne çıkıyor.


ÖZGÜN BİR KİŞİLİK
Çok yönlü bir şehir otomobili ve bir satın alma sembolü olan üçüncü nesil Citroën C3, satışa sunulduğu günden bu yana tüm dünyada 850.000’den fazla müşteriyi kendine çeken birçok avantaja sahip. 2016 yılından bu yana kullanılan ve C3 Aircross SUV, Berlingo and C5 Aircross SUV gibi güncel modellerde de kullanılan tasarım dili 2020 yılı için yenilendi. Yeni Citroën C3, benzersiz tasarımı kadar zengin kişiselleştirme seçenekleri ve gelişmiş sürüş teknolojileriyle de sınıfının en özel otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor.


TAMAMEN YENİ BİR ÖN TASARIM DİLİ
Yeni Citroën C3, yeni ön tasarımıyla Citroën ürün gamının tasarım dilini tamamen yeni bir noktaya taşıyor. Söz konusu yeni ön tasarım 2016 yılında Paris Otomobil Fuarında sergilenen CXPERIENCE konsept otomobilinden esintiler taşıyor. Söz konusu esintiler yeni Citroën C3’e yeni ve daha heybetli bir görünüm kazandırıyor. Yeni Citroën kimliğini yansıtan yeni ön görünüm kaput yüksekliğini vurguluyor. Markaya ait logo ile birlikte krom bir şerit LED gündüz farları arasında boylu boyunca uzanıyor ve otomobilin genişlik algısına katkı sağlıyor. Ayrıca tüm donanım seviyelerinde LED teknolojisiyle donatılan yeni ön farlar daha teknolojik bir görünüm sergiliyor. Bunun dışında alt bölümdeki renkli krom çerçeveleri yeni Citroën C3’e modern ve havalı bir görünüm kazandırıyor. Airbump®’daki kapsül tasarımını andıran yeni arka yan panel desenleri otomobilin geneline hakim modern ve havalı görünümü tamamlarken, 3-Boyutlu tasarıma sahip stop lambaları da modern ama aynı zamanda daha teknolojik bir görünümü beraberinde getiriyor. Bagaj kapağının ortasındaki krom çerçeveli parlak siyah marka logosu arka kısımdaki modern görünümü tamamlıyor.


GÜÇLÜ VE KENDİNDEN EMİN BİR GÖRÜNÜM
Yeni Citroën C3 bünyesindeki tasarım detaylarıyla daha güçlü ve kendinden emin bir görünüm sergiliyor. Yüksek ve yatay bir mimariye sahip ön bölüm, 3,99 metre ile aslında kompakt bir otomobil olan C3’e daha kendinden emin bir görünüm kazandırıyor. Motor kaputu ile aynı hizada cam çizgileri ve siyah direk kaplamaları havada süzülen tavan hissine neden oluyor.Versiyona bağlı olarak sunulan yan Airbump® sadece farklı bir görünüm ve markaya özgü bir imza olmakla kalmıyor, aynı zamanda olası küçük göçük ve çiziklere karşı otomobil yan gövdesini koruyor. Yeniden tasarlanan ve müşterinin seçtiği Renk Paketine uygun bir renkle çevrelenen bu bölüm üç kapsülden oluşuyor. Versiyona bağlı olarak 640 mm’ye kadar ulaşan büyük çaplı tekerlekler yeni Citroën C3’ün yola daha iyi oturmasını sağlıyor ve yeni C3’ün güçlü görünümüne katkı sağlıyor. Geniş tamponlar ve marşpiye kaplamaları belirgin çamurluk ağızlarının tasarımını tamamlıyor, otomobilin güçlü ve dinamik görünümünü destekliyor. Yine bu geniş kaplamalar ek koruma hissi de sağlıyor.


Yeni Citroën C3
ZENGİN KİŞİSELLEŞTİRME SEÇENEKLERİ
C3, 2016 yılında satışa sunulduğunda bu segmentte bu kadar zengin bir kişiselleştirme seçeneği sunan ilk modeldi. Bu ilk devam eden süreçte markanın diğer modellerine de yansıdı. Müşterilere çok daha fazla seçenek sunan yeni C3 kişiselleştirme konusunu daha da ileriye taşıyor. Söz konusu zengin kişiselleştirme seçenekleri müşteriye satın alacağı otomobili kendi kişisel zevkine ve karakterine uygun olarak şekillendirme imkânı sunuyor. Yine bu kişiselleştirme seçenekleriyle hem dış tasarımda, hem de iç mekânda çok daha canlı, çok daha renkli bir görünüm elde edilebiliyor. Örneğin Renk Paketi ile birlikte Airbump® ve sis lambalarının çevresi renkleniyor.
ZENGİN DIŞ GÖRÜNÜM KOMBİNASYONLARI
Müşterilerine sunduğu kişiselleştirme olanaklarını geliştirmeye devam eden yeni Citroën C3, gövde renklerinden, çift renk uygulamasına, sis farları ve Airbump® çevresinde yeni renkli süslemeler ve tavan kapsülünü süsleyen renk uygulamaları da dahil olmak üzere çok zengin kombinasyon çeşitleri sunabiliyor. Yeni C3; yedi gövde rengi, Airbump® ve sis lambalarını çevreleyen dört Renk Paketi, dört tavan rengi seçeneği, üç tavan dekoru rengi dışında 16 inç yeni jant modeli ile segmentinin en kişiselleştirilebilir otomobili.


FARKLI İÇ MEKÂN TEMALARI
Kişiselleştirme programı, La Maison Citroën (Techwood renk teması) ve huzur veren İskandinav tarzı iç mekânda da devam ediyor. Standart olarak sunulan renk teması dışında biri daha sıcak ve şık, diğeri daha dinamik olmak üzere iki renk seçeneği daha bulunuyor. Yeni C3, rahat ve konforlu bir iç mekân sunuyor. Kapı panellerinde ve koltuklarda kullanılan renk ve malzemelerin birbiriyle uyumu sıcak ve huzurlu bir ambiyansı beraberinde getiriyor. Zümrüt ambiyans, koyu renkler ve zümrüt renk dokunuşlarıyla kontrast oluşturuyor. Dinamik bir görünüm sergileyen kaliteli malzemelerle bezenen iç mekânda uygulanan renkli şeritler kalite hissini daha da yukarıya taşıyor. Dokunma hissi uyandıran yumuşak malzemelerin yoğun olarak kullanıldığı Techwood ambiyans açık renk ahşap uygulamalarla şık bir görünüm ve sıcaklık sunuyor.



KONFORLU VE MODERN İÇ MEKÂN
Markanın en çok tercih edilen modeli olan yeni Citroën C3, Citroën Advanced Comfort® programı kapsamında araç içerisinde geçen süreyi ‘ev’ konforuna dönüştüren çözümlerle donatılıyor. Yeni Citroën C3 kompakt boyutlarına karşın beş kişiyi rahat ettiren ferah ve havadar bir iç mekân kullanıma sunuyor.
SINIFININ EN KONFORLU SÜSPANSİYONU
Uzunluğu 3,99 metre olan beş kapılı kompakt hatchback model son derece kıvrak ve atak sürüş özellikleri sergilerken aynı zamanda gelişmiş süspansiyon sistemiyle bu sınıfta benzersiz bir süspansiyon ve akustik konfor sunuyor. Tipik Citroën sürüş özellikleri sunan yeni C3 yolcuları dış dünyadan izole ederek bir koza etkisi yaratıyor.



YENİ CITROËN ADVANCED COMFORT KOLTUKLAR
Yeni Citroën C3, markaya özgü benzersiz konfor seviyesiyle dikkat çekiyor. ‘Konfor’ kavramını tamamen yeni bir boyuta taşımak üzere Yeni C3’ün geniş ve cömert koltukları büyük bir özenle şekillendirildi. Tıpkı yeni C5 Aircross SUV ve yeni C3 de %100 Citroën yeniliği olan Advanced Comfort koltuklarla donatılıyor. Koltuklar, hem görsel olarak hem de şekilli yüzeyi ve bel desteğiyle (sürücü tarafından ayarlanabilir) oturum olarak gelişmiş bir konfor seviyesi sunuyor. 15 mm kalınlıkta dolgu malzemesinin de katkısıyla konforlu bir oturum sunan yumuşak bir yüzey elde ediliyor. Dinamik sürüşlerde güçlü bel desteği gerekli olan yanal desteği sağlayarak sürüş konforuna katkı sağlıyor.
PRATİK VE KULLANIŞLI GENİŞ KABİN
Sadece ön ve arka koltuklarda geniş ve ferah bir iç mekân sunmakla yeni Citroën C3 zekice uygulanan saklama alanları, geniş bagaj hacmi ve pratik kullanım özellikleriyle günlük yaşamı kolaylaştırıyor. Giriş seviyesinden itibaren tüm yeni C3 versiyonları pazarda referans noktası olan geniş ve ferah bir iç mekân kullanıma sunuyor. Yatay tasarımlı ön konsol ve koltukların tasarımı bu ferahlık hissini destekliyor. Ferahlık hissi renkli ve kaliteli malzemelerle güçlendiriliyor. Rakipsiz diz mesafesi ile arka koltuklar da konforlu bir sürüş deneyimi yaşatıyor.
Ev konforu sunmak üzere tasarlanan yeni C3 günlük yaşamın karmaşasını düzenleyen çözümleri bünyesinde barındırıyor. Orta konsola ve kapı ceplerine entegre edilen saklama alanları ve torpido gözü (6,25 litre) küçük eşyaların neden olabileceği karmaşayı düzenlemeye yardımcı olurken 300 litrelik bagaj şehir dışına yapılacak seyahatlerde valizler için gerekli olan alanı kullanıma sunuyor.
GÜNLÜK HAYATI KOLAYLAŞTIRAN 12 İLERİ SÜRÜŞ DESTEK SISTEMİ
Otomobil konforu sadece koltukların rahatlığı ile değil kullanım kolaylığı veya pratiklik gibi unsurlarla da sağlanıyor. Yeni C3, Citroën Advanced Comfort® kapsamında ergonomik kumandalar ve okunaklı göstergelerle son derece konforlu bir kullanım sunuyor. Ayrıca sürüş konforunu ve sürüş güvenliğini desteklemek üzere yenilikçi teknolojiler de devreye giriyor.


Yeni C3; yeni ön park sensörü, anahtarsız giriş ve çalıştırma, aktif güvenlik fren sistemi, sürücü yorgunluk uyarı sistemi, sürücü dikkat uyarı sistemi, kör nokta uyarı sistemi, geri görüş kamerası, yokuş kalkış desteği, şerit ihlal uyarı sistemi, hız limit panoları okuma sistemi, hız sabitleme ve hız sınırlandırma olmak üzere sürüş güvenliğini ve sürüş konforunu destekleyen 12 adet sürüş destek sistemiyle yollara çıkıyor.
BAĞLANABİLİRLİK
MIRROR SCREEN; Apple CarPlay™ teknolojisi akıllı telefonun sisteme bağlanmasını ve akıllı telefon ekranının aracın ekranına yansıtılmasına imkân sağlıyor. Sürücü böylece akıllı telefonundaki multimedya içeriklere bu ekran üzerinden ulaşabiliyor veya akıllı telefonunu bu dokunmatik ekran üzerinden kumanda edebiliyor.
EN GÜNCEL MOTOR TEKNOLOJİLERİ
Sadece 3,99 metre uzunluğu ile oldukça kompakt bir yapıya sahip olan yeni Citroën C3, 10,7 metre dönüş çapı ile son derece atak ve kıvrak bir sürüş sunuyor. Beş kapılı gövdesiyle beş kişiyi rahat ettirecek yaşama alanını ve bagajı kullanıma sunan yeni Citroën C3, Euro 6 emisyon normlarını karşılayan yüksek verimlilik seviyesine sahip ekonomik motor seçenekleriyle şehir içi ve şehir dışı yolculuklar üstün sürüş keyfi sunuyor.
Başlangıç seviyesinde benzinli üç silindirli PureTech 83 S&S beş vitesli manuel şanzıman, bir üst basamakta ise otomatik şanzıman kullanıcıları için yeni C3 PureTech 110 S&S EAT6 sunuluyor.


TEKNİK ÖZELLİKLER
Uzunluk: 3,99 m
Genişlik: 1,75 m
Yükseklik: 1,49 m
Aks mesafesi: 2,54 m
Bagaj hacmi: 300 lt
Genel
Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor


Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.
Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.
Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.
Temel Teknolojilerde İlerleme
Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:
- Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
- PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.
Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.
Gelişmiş Üretim Platformu
Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.
Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.
Hidrojen Ekosistemini Genişletmek
Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.
Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.
Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.
Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.
Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.
Genel
Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!


Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.
Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.
Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket
Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”
Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”
Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”
Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
-



Otomotiv3 ay önceTurka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceHotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-



Elektrikli Araçlar3 ay önceTogg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-



Şarj Sektörü3 ay önceWATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı
-



Otomotiv Sektörü3 ay önceHyundai Motor Türkiye’den Gençlik Kampı
-



Yeni Modeller3 ay önceElektrikli Lüksün Yeni Temsilcisi: Mercedes-Benz Yeni GLC
-



Elektrikli Otomobiller3 ay önceYeni BMW iX3 ve MINI JCW , IAA Mobility 2025’te Tanıtılacak
-



Otomobil3 ay önceHyundai Motor Türkiye’de Yeni Dönem: Online Satış Sistemi Başlıyor









