Connect with us

Genel

YENİ MEGANE E-TECH ELECTRIC SAHNEYE ÇIKTI

Yeni Megane E-TECH tasarımı ve çok yönlülüğüyle, 26 yılda dört farklı nesille uzun soluklu bir başarı hikayesi oluşturan Megane efsanesinin mirasını devam ettiriyor. Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan model dışardan kompakt boyutlara sahipken, iç mekanda konforlu bir genişlik sunuyor. Yeni bağlantılı bilgi-eğlenci sistemi OpenR ile gelen Yeni Megane E-TECH Electric, 60 KWh’lik ince tasarıma sahip bataryası ile 470 KM menzile sahip olacak. 

Elektrikli araç teknolojisinin öncü markalarından Renault, bugüne kadar satılan 400 bin araç ve kat edilen 10 milyar “e-kilometre” ile 10 yılı aşkın uzmanlığını Yeni Megane E-TECH’e aktardı. 2019 yılındaki MORPHOZ konsept otomobilinden esinlenilen ve ardından 2020 yılında Megane eVision ile müjdelenen bu otomobil, şık ve zarif tarzıyla beklentilerin ötesine geçiyor. İttifak tarafından geliştirilen CMF-EV platformu ile oyunun kuralları yeniden yazılıyor. Markanın yeni logosunu taşıyan model, Renault’nun dönüşümünü simgeliyor. Avrupa’nın önde gelen elektrikli araç merkezi ElectriCity üretimi olan araç, Nesil 2.0 elektrikli araçların ilki olma özelliğini taşıyor. Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Ön siparişe açılan Yeni Megane E-TECH, Avrupa’da 2022’nin Şubat ayında siparişe başlayıp Mart ayında satışa sunulacak.

Yeni Megane E-TECH Electric, yeni elektrikli araç dünyasının bir simgesi. Araç buna bağlı olarak, aracın yeni deneyimler sunabilmesi için geliştirilen ileri teknoloji ürünü yazılım ve donanımlarla optimize edilmiş bağlanabilirlik çözümlerini içeren kapsamlı bir ekosistemin parçası olarak sunuluyor.

Renault Grubu CEO’su Luca de MEO, “Yeni Megane, Renault’nun yaklaşık 10 yıl önce başlattığı elektrikli devrimi temsil ediyor. Verimlilik ve sürüş keyfinden hiçbir ödün vermeyen model, elektrikli araç teknolojisini ulaşılabilir kılarak demokratikleştiriyor. Yeni Megane, elektrikli araçların GTI’ı olarak hayal edilip ortaya çıktı” dedi.

Elektrikli DNA ile tasarlandı

Elektrikli araçlar için tasarlanan bir platformdan yararlanan Yeni Megane E-TECH Electric, temelde elektrikli “heyecan uyandıran teknoloji” tasarım diliyle hayat buluyor. Söz konusu tasarım dili yeni modele zarif ama güçlü bir karakter kazandırıyor. Geniş iç mekan ve yenilenen ergonomi, yolculara daha iyi bir deneyim sunmak için bir araya geliyor.

 

Markanın dönüşümüne ayak uyduran tasarım dili, daha teknolojik bir yapı kazanıyor. Otomobilin başarısının ardındaki tüm duyusal özellikleri koruyan tasarım yaklaşımı, aynı zamanda mikro-optik LED stoplar ve OpenR ekran bazı teknolojik unsurlar içeriyor. Hi-fi tasarım dünyasına ait havalandırma ızgaraları ve alt kapı koruma ızgaralarında ise lazer gravür detayları bulunuyor.

 

Yuvarlak omuz çizgileri, ön farların yanlarındaki kanatlar ve kavisli kaput çizgisi gibi hatlar, zarif bir şekilde uygulanıyor ve hassasiyetle birleşiyor. Ön ve arka tamponlardaki bıçak süslemeleri ve ön tampondaki yan hava girişleri de uygulanan tasarım yaklaşımını yansıtıyor. Kilit açıldığında otomatik olarak öne çıkan kapı kolları ve kapalı ızgara, aynı hizada, modern bir his veriyor. Uygulanan ‘Heyecan uyandıran teknoloji’ yaklaşımı aynı zamanda kalite algısını da artırıyor.

 

Yeni CMF-EV modüler platformunun sağladığı uzun aks mesafesi (2,70 metre aks mesafesi ve 4,21 m toplam uzunluk) ve azaltılmış ön ve arka aks çıkıntılarla ile Yeni Megane E-TECH Electric, benzersiz gövde orantıları sergiliyor. Bu gövde orantıları tasarımcılara, ustaca tasarlanan bir ayak izine sahip güçlü bir otomobil tasarlama fırsatı veriyor. Batarya 110 mm ile her zamankinden daha ince. Dolayısıyla tasarımcılar, daha eğlenceli ve otomobilin iç mekan genişliğini ve ayak izi oranını artırırken, heyecan verici bir sürüş deneyimi için ağırlık merkezini düşürüyor. Yeni Megane E-TECH Electric, kompakt bir tasarımı kontrolü bir yükseklikle (1,50 m) birleştiriyor. Böylece dışardan bakıldığında iç mekandaki genişlik ve ferahlık net bir şekilde hissediliyor.

20 inçlik jantlar, alt tarafta koruyucu bantlar, çamurluk kaplamaları ve yüksek omuz çizgisi gibi doğrudan crossover dünyasına ait detaylar güçlü ve sağlam bir his uyandırıyor. Alçalan tavan çizgisi, artırılmış iz genişliği ve düz kapı kolları bir coupe görünümünü beraberinde getiriyor. Kabin yüksekliği, genişliği ve bagaj hacmi ise geleneksel hatchback mimarisini andırıyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric’in tasarım sürecinin temel yaklaşımı aerodinamik performansı iyileştirmeye dayanıyor. Aracın yüksekliği, ince tabanlı lastikler, ön hava girişleri ve tampon kenarlarındaki karakter çizgileri olmak üzere tüm detaylar araca modern bir his verirken aynı zamanda yakıt verimliliğini de artırmaya yardımcı oluyor.

 

Yeni ışık imzası

Yeni Megane E-TECH Electric’in önünde ve arkasında kullanılan lazer kesimli tam LED aydınlatma modern bir görünüm sunuyor. Merkezi logoyu da içine alan ışık imzası heyecan uyandıran bir görsel şölen ortaya koyuyor. Önde, iki gündüz farı projektörü arasında uzanarak yanlardaki havalandırma ızgaralarına kadar devam ediyor. Arkada, çapraz çizgiler halinde konumlandırılan detaylar, ilgi çekici bir 3 boyut benzeri ışıltı efekti yaratıyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric, aracın anahtar kartını tutan kullanıcıyı 1 metre yakında olduğunu algılıyor. Araç ortadan başlayarak farlar, gündüz sürüş farları ve sinyaller olmak üzere hareketli, akan ışık dizisi başlatıyor. Yeni Megane E-TECH Electric’in tüm versiyonlarında ayrıca gizli kapı kolları bulunuyor. Sürücü veya ön yolcu kapıyı açmak üzere yaklaştığında veya kilitler açıldığında gizli kapı kolları gövdeden otomatik olarak dışarı çıkıyor. Araba hareket ettikten veya kapılar kilitlendikten iki dakika sonra kapı kolları tekrar yerine gizleniyor.

Yeni model; Rafale Gri, Schist Gri, Gece yarısı mavi, Ateş Kırmızı, Diamond Siyah ve Buz Beyaz olmak üzere altı farklı göz alıcı ve zarif gövde rengiyle sunulacak.

Kabindeki yaşam yeniden şekilleniyor

CMF-EV platformu üzerine yükselen Yeni Megane E-TECH Electric, kapladığı alana göre en geniş iç mekanı sunmak için platformun avantajlarından yararlanıyor. Sürücü ve yolcular, yeni OpenR ekranın optimum konfor ve modernlik yaklaşımının keyfini sürüyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric’te kapıyı açıp araca binerken oluşan genişlik hissi dikkat çekiyor. CMF-EV platformu; artırılmış aks mesafesi, klima bileşenlerini içeren daha küçük motor bölmesi, daha kompakt tasarımlı ön konsol ile otomobilin genel ferahlığını ve pratikliğini artırmaya yardımcı oluyor. Böylece yolcular orta konsolda ve gösterge paneli alanının altında ekstra ferahlığın keyfini çıkarabiliyor. Ayrıca, genellikle orta konsola entegre edilen şaft tüneli, vites kolu ve kontrol paneli olmadığından kazanılan alan yolcuların konforu ve rahatı için değerlendiriliyor.

OpenR, Renault’nun yeni nesil elektrikli araçlarına yönelik tüm teknolojileri bünyesinde barındırıyor ve Yeni Megane E-TECH Electric’in iç mekanın en çekici noktası olarak öne çıkıyor. İlk olarak TreZor (2016), SYMBIOZ (2017) ve MORPHOZ (2019) konsept otomobillerinde görülen yeni OpenR ekran, dijital gösterge paneli ve orta konsol bilgi-eğlence sistemi ekranını ters ‘L’ şeklinde bir araya getiriyor.

 

OpenR ekranı, dokunması ve göz atması keyif veren güçlendirilmiş cam yüzeye sahip. Ekran parlaklığı ve ışığı yansıtma özelliği doğrudan güneş ışığında bile net bir görüntü sağlamak için optimize edildi ve yansıma önleyici kaplama ile güçlendirildi. Bu sayede bir siperliğe gerek olmadığından, hem yerden tasarruf edildi, hem de daha modern ve akıcı bir görünüm elde edildi.

 

Yeni iç ses tasarımı, araç dışındaki yayalar için yeni uyarı sesleri ve Harman Kardon imzalı tamamen yeni premium ses sistemi yeni nesil bir ses deneyimi sunuyor.

Yeni Megane E-TECH Electric’in iç mekanı ek olarak hoş ve sade bir his veren çeşitli geri dönüşümlü malzemelerle ev dekorasyonu dünyasından esintiler taşıyor.

Daha fazla depolama alanı, ergonomi ve konfor

MULTI-SENSE düğmesi direksiyon simidine entegre edildi. Böylece iki ön koltuğun ortasında oldukça geniş 7 litrelik bir eşya saklama bölmesi için alan yaratıldı. Bir el çantası veya kolayca erişilmesi gereken diğer büyük eşyaları saklamak için yeterince büyük. Ayrıca otomobildeki herkesin kullanabileceği ve kolayca erişebileceği çeşitli aksesuarları saklamak için de kullanılabiliyor. 55 mm kaydırılabilen orta kol dayamanın altında iki adet 2 litre bardaklık ve 3 litrelik saklama alanı bulunuyor. Yeni Megane E-TECH Electric toplam 30 litre saklama alanıyla sınıfının en iyi değerini sunuyor. Bagaj ise 440 litre hacim sunuyor.

 

İki adet USB-C soketi ve bir 12V soketine ev sahipliği yapan ve ileri-geri hareket ettirilebilen orta kol dayama hayatı kolaylaştırıyor. Orta kol dayamamın arkasında arka koltuk yolcuları için iki adet USB-C soketi daha bulunuyor. Versiyona bağlı olarak bel desteği dahil elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar sunuluyor. Ayrıca bilgi-eğlence ekranının alt kısmında piyano tipi düğme ve kablosuz şarj özelliği ile bir akıllı telefon yuvası bulunuyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric’teki tam LED ortam aydınlatması kabin içinde optimum huzur sunmak için insan vücudunun biyolojik saatini esas alıyor. Kokpit içindeki aydınlatma; ön panel, kapı panelleri ve akıllı telefon yuvası boyunca uzanan ışık şeritleri ile sağlanıyor. Aydınlatma gündüz ve gece farklılaşıyor ve her 30 dakikada bir renk değiştiriyor.

 

Sürüş keyfi için tamamen yeni bir yol

Yeni Megane E-TECH Electric, çevik bir platform ve hızlanma emirlerine anında cevap veren dinamik güç-aktarma sistemi sayesinde benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Ayrıca yenilikçi batarya çözümleri sayesinde maksimum menzil, konfor ve güvenlik de beraberinde geliyor.

 

CMF-EV platformu tasarlanırken, elektromotorun çekiş gücü dışında şasinin konfordan ödün vermeden canlı sürüş hisleri sunması hedeflendi. Hidrolik direksiyon sistemi 12’lik direksiyon oranıyla son derece çevik bir sürüş ve yüksek geri-bildirim sunuyor. Böylece yeni Megane E-TECH Electric direksiyon hareketlerine anında cevap veriyor ve manevra yapmayı kolaylaştırıyor. Sürüş pozisyonu doğrudan sürüş hissine etki ediyor. Yepyeni Megane E-TECH Electric’teki alçak sürüş pozisyonu otomobilin şasisinin ve motorunun dinamik hissini en iyi şekilde yansıtıyor.

 

Renault mühendisleri tarafından geliştirilen patentli ‘Koza Etkisi Teknolojisi’, sürüş sırasında son derece sessiz, bir elektrikli otomobil için bile benzersiz bir ses konforu seviyesi sağlıyor.

 Elektrikli araç performansını yeni bir boyuta taşıyor

Yeni Megane E-TECH Electric, üst versiyonda 160 kW güç ve 300 Nm tork üreten ve dört seviyeli rejeneratif fren işlevi ile verimliliği destekleyen elektromotoruyla elektrikli araç sürme keyfini tamamen yeni bir zirveye taşıyor. Elektrik tahrikli senkron motor (EESM), Renault Grubu ve ortaklık tarafından son on yıldır kullanılıyor ve gelecekte de hizmet etmeye devam edecek. Sabit mıknatıslı motora kıyasla daha fazla güç üretiyor ve toprak metalleri içermediği için büyük ölçekli üretimin çevresel etkisini ve maliyetini azaltıyor.

 

Optimize edilmiş tasarımı sayesinde kompakt bir yapıya sahip olan motor daha yüksek güç ve tork üretimine karşın 145 kg ile ZOE’nin motoruna kıyasla %10 daha hafif. 96 kW (130 hp) güç ve 250 Nm tork ile 160 kW (218 hp) güç ve 300 Nm tork olmak üzere iki farklı güç seviyesi bulunuyor. Pürüzsüz ve dinamik anlık hızlanma performansıyla elektrikli otomobil sürüşünün tüm zevklerini yaşatan yeni Megane E-TECH Electric 0’dan 100 km/s’ye sadece 7,4 saniyede ulaşıyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric; 40 kWh ve 60 kWh olmak üzere iki farklı batarya seçeneği, yenilikçi enerji yönetim sistemleri ve çok sayıda şarj çözümü ile bu gerekliliği yerine getiriyor. 300 km menzil (WLTP çevrimi) için 40 kWh ve 470 km’ye kadar menzil (versiyona bağlı olarak WLTP döngüsü) için 60 kWh olmak üzere iki farklı batarya seçeneğiyle sunuyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric, elektromotor gibi CMF-EV platformuna birer bir uyan 395 kg ağırlığında batarya ile donatılıyor. 110 mm ile ZOE bataryasından %40 daha ince olan batarya pazardaki en ince batarya. İnce batarya 1,50 metre ile daha alçak ve daha aerodinamik bir gövdeye olanak tanıyor.

 

Vites kolu D konumundayken etkin olan rejeneratif fren, otomobil yavaşlarken (gaz pedalından ayağın kaldırılması) oluşan enerjiyi toplayarak elektrik enerjisine dönüştürüyor ve frenleri daha az kullanırken batarya verimliliğini ve menzili artırmaya yardımcı oluyor.

Otomobil her fren yaptığında, batarya enerji topluyor. Ancak otomobil nasıl kullanılırsa kullanılsın yeni Megane E-TECH Electric, optimize edilen fren enerjisi geri-kazanım sistemiyle verimliliği arttırıyor.

 

Benzersiz bağlantılı bir deneyim

Google destekli yeni OpenR Link bilgi-eğlence sistemi, bünyesinde barındırdığı teknolojilerle erişilebilir ve kullanıcı dostu uygulamalar ve hizmetler sağlıyor ve her zaman güncel kalıyor. Sistem akıllı telefon veya tablet benzeri bir bağlantı deneyimi sağlıyor.

OpenR Link sistemi, Android işletim sistemini temel alan Android Otomotiv İşletim Sistemi tarafından destekleniyor. Google Haritalar ve Google Asistan ile navigasyona ek olarak OpenR Link, üçüncü taraf geliştiriciler tarafından geliştirilen birçok Google Play uygulamasını destekliyor. 12 inçlik versiyonda, ana ekrana ek olarak (Google Haritalar navigasyonlu), arayüz; şarj, enerji akışı, hava kalitesi, lastik basıncı, müzik gibi iki widget barındıracak şekilde kişiselleştiriliyor. 9 inçlik versiyondaki arayüz, dört widget arasında bölünmüş bir ekrana sahip.

 

Üst düzey güvenlik

 

Yeni Megane E-TECH Electric’de kullanıma sunulan ve yolcular dışında trafikteki diğer paydaşlar için de hayatı kolaylaştıran ve sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoriye ayrılan 26 farklı ADAS özelliği sunuyor. Yeni Megane E-TECH Electric, Renault’nun ünlü Otoyol ve Trafik Sıkışıklığı Rehberi’ni bir üst seviyeye taşıyor. Bağlamsal bir ADAS, hızlı sürüşlerde olup biteni izleyebiliyor ve sürücünün karşılaşabileceği engellerle başa çıkmasına yardımcı oluyor. 2. seviye otonom sürüş olarak konumlandırılan sistem, artık Aktif Sürüş Asistanı olarak anılıyor. Şeritten Çıkma Uyarısı (LDW), Şeritte Kalma Yardımcısı (LKA) ve Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSW) çarpışma olasılığını azaltmaya yardımcı oluyor.

 

Öne çıkan özelliklerden Acil Şeritte Kalma Asistanı, 65 km/s ile 160 km/s (aracın maksimum hızı) arasında bir çizgiyi geçerken, yandan çarpışma riski varsa veya yoldan çıkmak üzereyken çalışıyor. Yolcu Güvenli Çıkış (OSE), araçtan inmek üzere kapı açarken, karşıdan gelen bir araç, motosiklet veya bisikletle olası çarpışmayı önlemek için yolcuyu görsel ve sesli olarak uyarıyor.

 

Çevre Görüş Monitörü 3D, aracın 3-Boyutlu modelini çıkartmak ve yakın çevresini 360° görselleştirmek için dört kamera kullanıyor. Tam Otomatik Park özelliği ise, yarı otomatik park sistemi Kolay Park Yardımcısının daha da gelişmiş hali. Bu örnekte, sürücü vites, gaz veya fren olmak üzere sürüşe dahil olmak zorunda kalmıyor ve sistem neredeyse tamamen otonom çalışıyor.

 

Ayrıca, Akıllı Dikiz Aynası sayesinde daha fazla konfor ve iç huzur sağlanıyor. Sistem, arka camın üst kısmında bulunan bir kamera üzerinden çalışıyor ve arkadaki yolun gerçek zamanlı görüntüsünü aracın iç dikiz aynasında aktararak, yan aynalara ek tamamen engelsiz bir görüş sağlıyor.

 

 

Menzil ve teknik özellikler

Donanım seviyeleri

Equilibre

Techno

Iconic

Özel araçlar

EV40 130hp Standart şarj AC7

EV40 130hp Güçlendirilmiş şarj AC22

EV60 220hp Süper şarj AC7 + DC130

EV60 220hp Optimum şarj AC22 + DC130

Filo araçları

EV60 130hp Süper şarj AC7 + DC130

EV60 130hp Optimum şarj AC22 + DC130

Boyut ve ağırlıklar

Uzunluk 4,21 m

Genişlik 1,77 m (filo) / 1,78 m (özel)

Yükseklik 1,50 m

Aks mesafesi 2,70 m

Ön uzantı 800 mm

Arka uzantı 715 mm

Ağırlık 1.624 kg

Performans

Hızlanma 0-100 km/h 7,4 sn

Maksimum hız 160 km/s

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Popüler