Connect with us

Genel

Yeni Mercedes-Benz GLC, Dijital Dünya Lansmanıyla Tanıtıldı

Mercedes-Benz SUV ailesinin en dinamik üyesi olan yeni GLC her ayrıntısı ile modern, sportif ve lüks bir SUV karakteri ortaya koyuyor. Benzersiz gövde orantıları, dikkat çekici yüzeyleri ve büyük bir özenle şekillendirilen kaliteli iç mekan, henüz ilk temasta göze çarpıyor.

Üstün sürüş performansı ve verimliliği ile sınıfının standartlarını belirleyen yeni GLC, 48 Volt beslemeli yarı hibrit veya şarj edilebilir hibrit olarak üretiliyor. Yeni GLC hem asfalt yollarda, hem de arazide her zaman üstün performans ve sürüş konforu sunuyor. Yeni arka aks yönlendirme özelliği, manevra kabiliyetini ve sürüş güvenliğini daha da ileriye taşıyor.

Yeni GLC’nin yüksek standartları her ayrıntıda kendini gösteriyor. Yeni nesil MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sistemi, onu daha dijital ve akıllı hale getiriyor. Sürücü ve merkezi ekrandaki parlak görüntüler, araç ve konfor işlevlerini kontrol etmeyi kolaylaştırıyor. İki LCD ekran, yapılandırılmış ve net bir bilgi sunumu ile bütünsel, estetik bir deneyim sunuyor. Tam ekran navigasyon, sürücüye mümkün olan en iyi rota yönlendirmesini sağlıyor. Ayrıca navigasyon için MBUX Artırılmış Gerçeklik opsiyonu da sunuluyor. Bir kamera, aracın ön bölgesini kaydediyor. Merkezi ekran hareketli görüntüleri gösterirken örneğin trafik işaretleri, yön tabelaları, şerit değiştirme önerileri ve ev numaraları gibi sanal nesneleri, bilgileri ve işaretleri üst üste getiriyor.

“Hey Mercedes” sesli komut sisteminin diyalog ve öğrenme yeteneği, gelişmiş teknolojik algoritmalara dayanıyor. Sistem, kullanıcının istek ve tercihlerine göre kendini sürekli olarak uyarlıyor. Müzik akışı kaynakları MBUX’e sorunsuz bir şekilde entegre edilebiliyor.

Mercedes-Benz Group AG Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Britta Seeger; “Yeni GLC ile geleceğe yönelik başarı hikayemizi sürdürüyoruz. Satışa sunulduğu günden bu yana 2,6 milyon kullanıcı tercihini GLC’den yana kullandı. Son iki yılda en çok satan Mercedes-Benz modeli olarak ürün gamımızdaki en önemli araçlardan biri. Dinamik sürüş keyfi, modern tasarımı ve off-road kokpit ile MBUX Artırılmış Gerçeklik navigasyon gibi özellikleriyle yeni GLC’nin hem maceracıları hem de aileleri heyecanlandıracağından eminim.” dedi.

Mercedes-Benz GLC SUV Plug-in-Hybrid; Exterieur: AMG Line, MANUFAKTUR diamantweiß bright; Interieur: AMG Line, Leder zweifarbig powerrot/schwarz
Mercedes-Benz GLC SUV plug-in hybrid; exterior: AMG line, MANUFAKTUR diamond white bright; interior: AMG line, leather two-tone power red/black

“Yeni GLC, asfaltta üstün yol tutuş ile üstün sürüş dinamikleri ve arazide üstün performans gibi tüm Mercedes-Benz SUV araçlarına özgü özelliklere sahip.” sözleriyle değerlendirmesine başlayan Genel Araç Entegrasyonu Başkanı Jörg Bartels; “Yüksek düzeyde sürüş konforu ve gelişmiş akustik yalıtımı ile GLC, müthiş bir uzun yol arkadaşı. Örneğin ‘Şeffaf Motor Kaputu’ gibi SUV’lere özel uygulamalar arazide daha fazla farkındalık sağlıyor. Römork çekme sürecini kolaylaştırmak için ilk kez optimize edilmiş bir rota planlama işlevi ve Römork Manevra Yardımcısını sunuyoruz.” dedi.

Duyusal saflık ve duyguları harekete geçiren tasarım

Yeni GLC, Mercedes-Benz SUV ailesinin bir üyesi olarak hemen kendini gösteriyor. AVANTGARDE dış tasarım donanımı ile sunulan Krom Paket’te, krom cam çıtaları ve krom görünümlü tampon alt koruma kaplaması bulunuyor. GLC’nin yeni ön cephesi doğrudan radyatör ızgarasına bağlanan farlar ve standart AVANTGARDE dış tasarımının bir parçası olan yeni radyatör ızgarasına sahip ön cephe, aracın genişliğini vurguluyor. Krom süslemeli mat gri ön panjur sportifliği destekliyor. AMG tasarım konsepti ile Mercedes-Benz yıldız desenli bir radyatör ızgarası sunuluyor.

“Yeni GLC, duyusal saflık tasarım felsefemizi sürdürüyor ve tüm SUV portföyü gibi duyguları harekete geçiriyor.” sözleriyle değerlendirmesine başlayan Mercedes-Benz AG Tasarım Sorumlusu Gorden Wagener ekledi: “Güzelliği ve üstün cazibesi ile Mercedes Benz’e özgü modern lüksü yaratmayı başardık.”

Özenle şekillendirilen yan gövde panelleri dinamik ve şık bir görünüm sunuyor. Yan gövde panelleriyle bütünleşik şişkin çamurluklar zarafet ile arazi performansı arasında bir denge oluşturuyor. Çamurluk kaplamaları ilk kez AMG tasarım konsepti donanım seviyesinden itibaren araç renginde uygulanıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, araca binmeyi kolaylaştıran yan basamak ve AMG tasarım konsepti’nden itibaren bir Gece Paketi de sunuluyor.

Sadece tasarımıyla modern bir görünüm sunmakla kalmayan ve gelişmiş bir aerodinamik verimlilik de sunan 18 ila 20 inç arasındaki jant seçenekleri sportif ve kendinden emin görünümü destekliyor.

Yeni iki parça stop lambaları, üç boyutlu bir iç tasarıma sahip arka cephenin genişliğini vurguluyor. Ayrıca krom görünümlü egzoz çıkışları ve krom tampon alt koruma kaplaması da sportif görünümü destekliyor.

İç mekan: Modern, sportif lüks

Ön konsol yalın bir tasarıma sahip. Üst kısım, uçak motorlarını andıran yuvarlak havalandırma çıkışlarıyla kanat benzeri bir profil ortaya koyuyor. Alt kısım uyumlu bir çizgi ile kavisli orta konsol ile bütünleşiyor. Sürücüye ait 12,3 inç (31,2 cm) büyüklüğündeki yüksek çözünürlüklü LCD gösterge ekranı havada yüzüyor gibi görünürken, 11,9 inçlik (30,2 cm) merkezi ekran da yine orta konsolun üst kısmında havada süzülüyor gibi görünüyor. Ön konsol gibi, ekran da hafifçe sürücüye dönük duruyor.

Modern tasarımlı kapı panelleri görsel olarak ön konsol ile bütünleşiyor. Entegre kol dayamaya sahip orta bölüm, dikey bir düzenden yatay bir düzene dönüşüyor. Orta konsolun tasarımını yansıtan ön bölüm, metalik bir yüksek teknoloji öğesi şeklini alıyor. Bu bölüm tutamak olarak kullanılabiliyor ve elektrikli cam kontrollerini barındırıyor. Ayrıca kapı açma kolu ve koltuk ayar kumandalarının entegre edildiği ek bir kumanda paneli daha bulunuyor.

Yeni GLC’nin koltuk ve koltuk başlığı tasarımı, katmanlar ve konturlu yüzeylerle kabin içine ferahlık kazandırıyor. Yeni GLC, napa görünümlü bel çizgisine sahip deri astarlı bir ön konsol ile sunuluyor. Bazı donanım seviyelerinde; gerçek alüminyum süslemelere sahip açık gözenekli kaplamaların kahverengi tonlardaki yeni yorumu ile açık gözenekli siyah ahşap kaplama gibi yenilikçi yüzeyler kullanılıyor.

Boyutlu konsepti ve pratik detaylar: Günlük kullanım kolaylığı

Yeni GLC boyutlarıyla daha da dinamik ve güçlü bir SUV görünümünü sunuyor. 4.716 mm uzunluğu ile önceki modele göre 60 mm daha uzun ve 4 mm daha alçak. İz genişliği önde 6 mm (1.627 mm) ve arkada 23 mm (1.640 mm) artırıldı. Aracın genişliği ise 1.890 mm olarak kaldı.

Bagaj hacmi, daha büyük arka çıkıntıdan yararlanarak 70 litre artışla 620 litreye ulaşıyor. Bu, günlük sürüşün yanı sıra aile ile yapılan yolculuklarda veya eşya taşıma noktasında farklılık yaratıyor. EASY-PACK bagaj kapağı standart olarak sunuluyor. Bagaj kapağı; kontak anahtarı, sürücü kapısındaki düğme veya bagaj kapağındaki kilit açma kolu kullanılarak açılabiliyor.

Boyutlar (öncüsü ile karşılaştırmalı)

GLC X 254 Öncüsü Fark
Dış boyutlar (mm)
Uzunluk 4.716 4.656 +60
Genişlik 1.890 1.890 0
Genişlik, aynalar dahil 2.075 2.096 -21
Yükseklik 1.640 1.644 -4
Dingil mesafesi 2.888 2.873 +15
Ön iz genişliği 1.627 1.621 +6
Arka iz genişliği 1.640 1.617 +23
İç boyutlar (mm)
Baş mesafesi, ön, sürücü 1.048 1.064 -16
Baş mesafesi, arka 1.007 1.006 +1
Bacak mesafesi, ön 1.036 1.037 -1
Bacak mesafesi, arka 950 948 +2
Dirsek mesafesi, ön 1.499 1.499 0
Dirsek mesafesi, arka 1.480 1.474 +6
Omuz mesafesi, ön 1.456 1.455 +1
Omuz mesafesi, arka 1.438 1.436 +2
Bagaj hacmi, VDA (lt) 620 550 +70

İyileştirilmiş aerodinamik: 0.29 Cd’lik sürtünme katsayısı

Aerodinamik olarak en uygun konfigürasyonunda GLC, 0,29 Cd gibi gelişmiş bir sürtünme katsayısına ulaşıyor. Öncüsüne kıyasla (0,31 Cd) kaydedilen 0,02’lik iyileşme, bir SUV için kayda değer bir ilerleme. Aracın aerodinamik sürtünme ve rüzgar gürültüsü optimizasyonu, kapsamlı dijital akış simülasyonları (CFD) ve aeroakustik rüzgar tünelinde gerçek araçlarla yapılan testlerle gerçekleştirildi.

Yeni GLC, düşük yuvarlanma ve rüzgar gürültüsü ile sessiz bir sürüş sunuyor. Bu, gövdenin akustik optimizasyonu ve gelişmiş ses yalıtımı ile sağlandı. Örneğin ön camdaki akustik membran standart olarak sunuluyor. Opsiyonel olarak sunulan, akustik olarak etkili ısı yalıtımlı cam, daha da yüksek konfor beklentilerini karşılıyor.

Konfor donanımları: Kapsamlı iyileştirmeler

ENERGIZING, daha etkili bir sürüş deneyimi için farklı konfor sistemlerini birleştiriyor. İsteğe bağlı ENERGIZING Plus paketi, bir düğme dokunuşu veya sesli komutla konfor işlevlerini yedi adede kadar konfor programı üzerinden bir araya getiriyor. Sistem, örneğin yorgunluk anında canlandırıcı veya yüksek stres seviyesi durumunda rahatlatıcı olmak üzere iç mekanda uygun bir atmosfer yaratıyor.

AIR-BALANCE paketi de ENERGIZING Plus paketinin bir parçası. Kişisel tercihe ve ruh haline bağlı olarak iç mekanda özel koku deneyimi sunuyor. Tazeleyici iyonizasyonu, dış ve iç havanın filtrelenmesi sayesinde kabin içi hava kalitesi iyileştiriliyor. İsteğe bağlı ENERGIZING AIR CONTROL kabin içindeki hava kalitesini izliyor. Limit değerler aşıldığında klimayı hava sirkülasyonu moduna geçiriyor.

Yeni GLC, isteğe bağlı olarak yeni bir panoramik cam açılır tavanla sunuluyor. İnce tasarımlı destek kirişi çok daha geniş bir görüş sağlarken, stor perde sıcak günlerde kabin içi konforu destekliyor.

Standart donanım: Önemli ölçüde iyileştirildi

Mercedes-Benz’in lüks stratejisine bağlı olarak yeni GLC’nin standart donanımı iyileştirildi. AVANTGARDE tasarım konsepti ile geniş ekranlar, akıllı telefon entegrasyonu, kablosuz şarj ve ısıtmalı ön koltuklar standart sunuluyor.

Ayrıca, paket mantığı, çok sayıda seçenek arasından seçim yapma zorluğunu azaltmak için sadeleştirildi. Sıklıkla birlikte sipariş edilen işlevler artık donanım paketlerinde bir araya toplanıyor. Bunun dışında çok az donanım opsiyonu bulunuyor. Renk, döşeme, trim ve jant seçenekleri yine zengin bir kişiselleştirme seçeneğiyle sunuluyor.

Motorlar: Elektrik destekli dört silindirli motorlar

Şarj edilebilir hibrit veya 48 volt destekli entegre marş jeneratörü ile yeni GLC sadece hibrit olarak sunuluyor. Motor seçenekleri güncel 4 silindirli FAME (Family of Modular Engines) motor ailesinden oluşuyor. Bu motorlardan dördü, entegre ikinci nesil marş jeneratörü (ISG) ile alt devirlerde motoru destekleyen yarı hibrit sisteme sahip. Diğer üç motor ise 100 kW ek elektrik gücü ve 100 kilometrenin üzerinde elektrikli menzil sunan tam hibrit sisteme sahip.

Motoru destekleyen 48 Volt beslemeli ISG, süzülme, ek destek veya geri kazanım işlevleriyle önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlıyor. Bunun dışında ISG sayesinde motor çok hızlı ve konforlu bir şekilde çalışıyor. Böylece start-stop işlevi sürücü tarafından neredeyse algılanmadan işlevini yerine getiriyor.

Teknik özellikler:

GLC 220 d 4MATIC
Hacim cc 1.993
Güç, d/d HP/kW 197/145, 3.600
Ek güç (boost etkisi) HP/kW 23/17
Maksimum tork, d/d Nm 440, 1.800-2.800
Ek tork (boost etkisi) Nm 200
Karma yakıt tüketimi (WLTP) lt/100 km 5,9-5,2
Karma CO2 emisyonu (WLTP)1 gr/km 155-136
Hızlanma 0-100 km/s Sn 8,0
Maksimum hız km/s 219

Şarj edilebilir hibrit versiyon ile artan verimlilik

Şarj edilebilir hibrit versiyonlar; 100 kW güç, 440 Nm tork ve 100 kilometrenin üzerinde elektrikli sürüş menzili (WLTP) ile günlük kullanımda tamamen elektrikli sürüşe olanak tanıyor. Gelişmiş hibrit sürüş programı, rotanın en uygun bölümleri için elektrikli sürüş modu sağlıyor. İster benzinli, ister dizel şarj edilebilir hibrit versiyonlar sadece çok verimli ve dinamik bir sürüş sunuyor. Sürekli tahrikli elektromotor 140 km/s hıza kadar tamamen elektrikli ve dinamik bir sürüş performansı sağlıyor.

Mercedes-Benz, yeni GLC’de, sürüş koşullarına bağlı olarak hidrolik fren ve geri kazanım arasındaki geçişi otomatik olarak kontrol eden ve her zaman en iyi enerji geri kazanımını seviyesini sağlayan vakumdan bağımsız, elektromekanik bir fren güçlendirici kullanıyor.

Mercedes-Benz tarafından geliştirilen yüksek voltajlı batarya toplam 31,2 kWsa kapasiteye sahip. Tamamen boş batarya, opsiyonel 60 kW DC şarj cihazı ile yaklaşık 30 dakikada şarj edilebiliyor. Standart olarak sunulan 11 kW şarj cihazı (Pazara bağlı olarak) ev tipi AC şebekesinde Wallbox ile üç fazlı şarj kullanılabiliyor.

Süspansiyon: Çevik ve güvenli

GLC’nin dinamik süspansiyon sistemi; önde yeni dört kollu süspansiyon ve yardımcı şasiye monte edilen çok kollu bağımsız arka süspansiyondan oluşuyor. Standart süspansiyon, gelişmiş sürüş ve gürültü konforu, üstün yol tutuş ve sürüş keyfi sunuyor. Opsiyon olarak sunulan Mühendislik Paketi ile birlikte AIRMATIC havalı süspansiyon ve arka aks yönlendirmesi devreye giriyor. Ayrıca opsiyon olarak aracın yüksekliğini 20 mm arttıran ve önde alt koruma ve gövde altı koruması bulunan Off-road Engineering Paketi de sunuluyor. AMG dış tasarım konsepti ile spor süspansiyon sunuluyor.

Yeni GLC, opsiyon olarak sunulan ve 4,5 dereceye kadar açı yapabilen arka aks yönlendirme ve daha direkt direksiyon oranına sahip ön aks ile son derece çevik sürüş özellikleri sunuyor. Arka aks yönlendirme ile dönüş çapı 80 cm azalarak 11,0 metreye düşüyor.

60 km/s’den daha düşük hızlarda, arka tekerlekler ön tekerleklere zıt yönde, park ederken, ön aks tekerlek açısına 4,5 dereceye kadar ters yönde dönüyor. Bu özellik sürüş koşullarına bağlı olarak dingil mesafesini sanal olarak kısaltıyor ve daha çevik sürüş özelliklerini beraberinde getiriyor. 60 km/s ve üzerindeki hızlarda arka tekerlekler ön tekerleklerle 4,5 dereceye kadar aynı yöne dönüyor. Bu sanal olarak dingil mesafesi arttırarak yüksek hızlı sürüşlerde daha kıvrak ve dengeli sürüş özellikleri sağlıyor.

Güncel sürüş destek sistemleri: Sürücüyü destekliyor

En güncel Sürüş Yardım Paketi yeni ve ek işlevler içeriyor. Destek sistemleri, bir tehlike anında yaklaşan çarpışmalara yanıt verebiliyor. Birkaç gelişmiş özellik, sürüşü daha da güvenli hale getirebiliyor. Aktif Mesafe Yardımcısı DISTRONIC, artık 100 km/s (önceden 60 km/s) hıza kadar yolda duran araçlara tepki verebiliyor. Aktif Direksiyon Yardımcısı, 360 derecelik kamera ile şerit algılama işlevi örneğin bir acil durum şeridi oluşturma avantajı sunuyor. Trafik İşareti Tanımlama Yardımcısı geleneksel hız sınırı işaretleri dışında üst geçitleri ve yol çalışması işaretlerini de algılıyor. Dur işareti ve kırmızı ışık uyarı işlevleri de yeni.

Gelişmiş park sistemleri: Düşük hız desteği

Park yardımcıları, daha güçlü sensörler sayesinde manevra yaparken sürücüyü daha iyi destekleyerek güvenlik ve konforu artırıyor. MBUX entegrasyonu sistemi daha sezgisel hale getiriyor ve ekran üzerinden görsel olarak destekliyor. Opsiyonel arka aks yönlendirmesi park asistanlarına entegre ediliyor ve sistem hesaplaması buna göre koordine ediliyor. Acil fren işlevleri, diğer yol kullanıcılarını korumaya yardımcı oluyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler