Connect with us

Elektrikli Otomobiller

YENİ PEUGEOT 408 VE E-208 PARİS’TE BOY GÖSTERECEK!

PEUGEOT, 17-23 Ekim 2022 tarihleri arasında Paris Otomobil Fuarı’nda yeni modeli 408 ve yeni E-208’in dünya lansmanlarını yapmaya hazırlanıyor. Salon 4’te yer alan 900 metrekare büyüklüğündeki standında “Göz Alıcılık İle Her Şey Daha Güzel” sloganıyla araçlarını sergileyecek olan PEUGEOT, ürün gamındaki elektrikliye geçiş yaklaşımını vurgulayacak.

Yenilikçi PEUGEOT 408, her açıdan görülebilecek şekilde büyük şeffaf bir küre içinde sergilenecekken, PEUGEOT E-208, %15 güç ve %10,5 menzil kazanımı sağlayan, süper verimli, tamamen elektrikli güç-aktarma sistemiyle görücüye çıkacak. Fuar kapsamında ayrıca, yüksek performanslı elektrikli araç tutkunları, ilk kez bir otomobil fuarında sergilenecek PEUGEOT 9X8 Hybrid Hypercar’ı ve aynı tasarım ve mühendislik ekibi tarafından geliştirilen, 360 HP hibrit güce sahip yol versiyonu PEUGEOT 508 PSE’yi yakından inceleme fırsatı bulacak.

Ziyaretçiler, Salon 3’teki özel bir stantta hidrojen yakıt hücresi teknolojisini de deneyimleyecekler. PEUGEOT E-EXPERT HİDROJEN stantta sergilenecek ve fuar boyunca kapsamlı testler için de kullanıma sunulacak. Paris Otomobil Fuarı’nı fiziksel olarak ziyaret edemeyenler için de LeSalon.Peugeot.fr platformu üzerinden dijital olarak da PEUGEOT standı ziyaret edilebilecek.

Dört yıllık uzun bir bekleyişin ardından, Paris Otomobil Fuarı, Ekim 2022’de tekrar kapılarını açıyor. PEUGEOT, 2022 Paris Otomobil Fuarı’nda, yaratıcılığı ve ulaşım ürünlerinin kapsamlı bir şekilde elektrikliye geçişi ile gövde gösterisi yapacak. Markanın büyük yıldızı; özgün bir teknik ile sergilenen yenilikçi PEUGEOT 408 olacak. Gücü ve menzili artırılan PEUGEOT E-208 de fuardaki dünya prömiyerlerinden bir diğeri olacak. En yeni elektrikli PEUGEOT modellerinin yanı sıra PEUGEOT 9X8 Hybrid Hypercar ve PEUGEOT 508 PSE de performans tutkunlarını kendine çekecek.

Yeni PEUGEOT 408 için muhteşem bir dünya tanıtımı

Dört adet yeni PEUGEOT 408 dışında ziyaretçiler, sergilenen “Küre” ile benzersiz bir deneyim yaşayacak. 6 metreden yüksek, şeffaf ve dönen bir küre, ziyaretçilere yeni PEUGEOT 408’i her açıdan inceleme olanağı sağlayacak. Yeni PEUGEOT 408, fuar ziyaretçilerine C segmentinde SUV kodlarıyla benzersiz bir dinamizm sunuyor. PEUGEOT ekiplerinin yaratıcılığını gözler önüne seren PEUGEOT 408, hem marka tarihinde hem de otomobil pazarında bir ilki temsil ediyor. Yeni ve sıra dışı PEUGEOT modeli, “Aslan” tarzındaki duruşu ve benzersiz görünümünün yanı sıra, 180 HP ve 225 HP olmak üzere iki adet şarj edilebilir hibrit güç-aktarma sistemi ile verimliliğe ve akıllı elektrifikasyona odaklanırken, ileri seviyede mühendislik dışında öncü teknolojilerle de farkını ortaya koyuyor. Tüm bu teknik nitelikler, üstün sürüş keyfinde içgüdüsel kullanım özelliği sağlıyor.

Yeni PEUGEOT E-208 ve elektrikli hedefler!

Konu elektrikliye geçiş olduğunda PEUGEOT, yürürlüğe giren düzenlemelerin önünde bir zamanlamayla hareket etmesiyle öne çıkıyor. Markanın Avrupa’da satılan modellerinin tamamı 2030 yılında, yasal gerekliliklerin 5 yıl öncesinde, tamamen elektrikli olacak. Tüm PEUGEOT otomobil modellerinin, 2023’ten itibaren, elektrikli versiyonları yollarda olacak, yani araçlar tamamen batarya elektrikli veya hidrojen yakıt hücresiyle çalışan güç-aktarma-sistemleri veya hibrit ya da şarj edilebilir hibrit çözümlerle hareket edebilecek. PEUGEOT, bu hedefe ulaşmak için 2023 yılında elektrikli ve elektrik destekli modellerin tanıtımına ayrıca hız kazandıracak. PEUGEOT E-308 ve E-308 SW modellerini de yakında tanıtacak olan marka, yılın başından bu yana Fransa’nın en çok satılan elektrikli modeli olan E-208’in yeni bir versiyonunu da Paris’te ilk kez görücüye çıkartacak. PEUGEOT E-308 teknolojisine dayanan, yeni bir 115 kW/156 HP’lik elektromotor (+ %15 güç) ve yeni nesil bir batarya ile 2021 yılından bu yana enerji verimliliğini önemli ölçüde iyileştiren önlemlerle birlikte yeni PEUGEOT E-208, 400 km’nin üzerinde bir menzile ulaşabiliyor. Yeni PEUGEOT E-208 sadece 12,0 kWsa/100 km’lik (Kullanılabilir enerji/WLTP menzili) üstün elektrik verimliliği sunuyor ve B segmenti elektrikli araçlar sınıfında standartları belirliyor.

 

PEUGEOT 9X8: Geleceğin elektrikli modelleri için bir laboratuvar

PEUGEOT standının yıldızlardan biri de temmuz ayından bu yana Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) Le Mans Hypercar kategorisine yer alan yenilikçi PEUGEOT 9X8 HYBRID HYPERCAR olacak. PEUGEOT ve 9X8, 2023 yılında Le Mans 24 Saat’in 100. yarışına katılacak. Özgün akıcı tasarımı, “Aslan” görünümü ve hibrit motoru (Arkada 707 HP çift turbo V6 ve önde 272 HP elektromotor) ile PEUGEOT 9X8, PEUGEOT’nun yol modellerinin elektrikliye geçişi için bir laboratuvar görevi görüyor. Stantta aynı zamanda SW versiyonu da bulunan PEUGEOT 508 PSE, PEUGEOT 9X8 ile aynı ekip tarafından geliştirildi. PEUGEOT 508 PSE, verimlilik ve yüksek performansı (360 HP) harmanlayan hibrit bir motor ve elektrikli dört tekerlekten çekiş sistemi ile gelişmiş bir sürüş deneyimi ve üstün sürüş keyfi sunuyor.

 

Yakıt hücreli PEUGEOT E-EXPERT HYDROGEN test edilebilecek

PEUGEOT’nun orta ölçekli hafif ticari aracı E-EXPERT HYDROGEN, Salon 3’teki özel bir stantta yer alacak. PEUGEOT E-EXPERT HYDROGEN, 100 kW güç ve 260 Nm tork ve 400 km menzil ile 6,1 metreküp hacme ve 1.000 kg’a kadar ağırlığa sahip yükleri taşıyabiliyor.

 

Sanal ziyaret herkese açık: PEUGEOT standında dijital ve sürükleyici bir deneyim

Otomobil fuarına katılmak için Paris’e gidemeyecekler için, PEUGEOT, özel ve yenilikçi içerik ile herkese standının dijital ve sürükleyici bir deneyimini sunacak. Kullanıcılar, LeSalon.Peugeot.fr platformuna girer girmez kendilerini Paris Otomobil Fuarı’ndaki PEUGEOT standının renkleriyle dekore edilmiş bir resepsiyon salonunda bulacaklar. Ziyaretçiler burada farklı dünyalar (Yeni, Spor, Elektrik, Menzil) arasında özgürce gezinmeyi seçebilecek veya seçimlerine göre değişen özel sesli rehber aracılığıyla benzersiz bir deneyim yaşayabilecek.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

Efsanevi Gran Turismo Hyundai IONIQ 5 N ile Elektrikleniyor

Hyundai’nin gelişmiş elektrikli otomobil teknolojisini ve üstün sürüş performansını kusursuz bir şekilde sunan IONIQ 5 N, gerçek hayatta olduğu gibi sanal dünyada da öne çıkmaya hazırlanıyor. Dünyanın en popüler araç ve yarış simülasyonu olan Gran Turismo, birbirinden etkileyici ve hızlı otomobil listesine IONIQ 5 N’i de ekledi. Kullanıcıların modellerdeki yüksek performansı sanal yarışlarda deneyimlemelerine olanak tanıyan Gran Turismo 7, zorlu pistleri, realistik sürüş dinamikleri ve üstün grafikleriyle çoğu otomobil tutkununun rüyalarını süslüyor. Hyundai ise bu heyecana ortak olarak N modellerini dijital olarak geliştirmeyi planlarken, gelecekte simülasyonda daha fazla modelle yer almayı da hedefliyor.

Hyundai’nin gelişmiş elektrifikasyon teknolojisini kullanan IONIQ 5 N, yüksek performanslı dört tekerlekten çekiş sistemine sahip. Ön ve arka motorlarıyla birlikte toplam 478 kW (650 beygir) güç ve 770 Nm maksimum tork üreten otomobilin öne çıkan özellikleri arasında N Grin Boost ve Drift Optimizer başı çekiyor. Sürüş modlarına göre maksimum performans ve sürüş zevki sunabilen otomobilde 84 kWh gibi yüksek çıkışlı bir batarya görev alıyor.

N Marka Yönetimi Grup Başkan Yardımcısı Joon Park, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Hyundai N markasının ve IONIQ 5 N’in Polyphony Digital Gran Turismo’da yer almasından dolayı mutluluk duyuyoruz. IONIQ 5 N, gerçek hayatta olduğu gibi simülasyonda da mükemmel bir sürüş keyfi sunuyor. Otomobil tutkunlarının Hyundai N’in yüksek performanslı modellerini sanal dünyada da deneyimleyebilmesi son derece önemli. Biz de bu modelleri Gran Turismo için geliştirmeye ve özelleştirmeye devam edeceğiz”.

Gran Turismo Yapımcısı Kazunori Yamauchi ise “IONIQ 5 N’i Gran Turismo 7’de sunmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Hyundai N markası, bu yıl motor sporlarında önemli başarılar elde etti ve bunlar arasında Nürburgring 24 Saat yarışlarındaki TCR zaferi, TCR Dünya Pilotlar Şampiyonluğu, Pikes Peak’te üst üste yeni rekorlar ve WRC Pilotlar Şampiyonluğu yer alıyor. Gran Turismo ve Hyundai’nin gelecekteki e-spor iş birliklerini de sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

 

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Çok Yönlü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross

Hyundai, geçtiğimiz aylarda tanıttığı INSTER’ın yeni bir versiyonu olan INSTER Cross’u da gün yüzüne çıkardı. Yeni crossover model, çok yakında satışa sunulurken aynı zamanda hem outdoor hem de şehir içi kullanımda çok yönlü bir kullanım imkanına sahip olacak.

A ve B segmenti modelleri arasında konumlanan INSTER, geniş iç mekanı ve cömert bagaj kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda gelişmiş manevra kabiliyeti, pratiklik ve esneklik sunuyor. INSTER Cross ise normal versiyondan daha belirgin dış ve iç tasarım öğelerine sahip olacak.

INSTER Cross, maceracı karakterini vurgulamak için geniş, dikdörtgen ön ve arka tamponlarla ve ayrıca kabartmalı siyah kaplamalarla fark yaratıyor. Ön ve arka koruma kaplamalar, tamamlayıcı 17 inç alaşım jantlarla birleşerek üstün bir crossover görüntüsü sunuyor. Tavan rayları ise açık hava gezileri veya kamp etkinlikleri için standart olarak sunuluyor. Crossover versiyon, özel bir dış renk olan Mat Amazon Yeşil ve INSTER için sunulan standart beş renk (opsiyonel siyah tavan) seçeneğiyle sunulacak.

INSTER Cross’un iç mekanı da son derece iddialı. INSTER ile benzer şekilde bir düzen sunan otomobil, kendinden daha üst segmentlerdeki modellerde yaygın olarak karşımıza çıkan özellikleri de sunacak. INSTER Cross, 360 kilometreye varan bir menzilin yanı sıra, yaklaşık 30 dakikada yüzde 10 ila yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. INSTER Cross ayrıca, Otoyol Sürüş Asistanı, Akıllı Hız Kontrolü ve İleri Çarpışma Önleme Asistanı 1.5 dahil olmak üzere segment lideri güvenlik donanımlarına da sahip. INSTER Cross’un üretimine bu yılın sonlarına doğru Hyundai’nin Kore’deki üretim tesisinde başlaması planlanıyor.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

EY-Parthenon, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin (BESS) geleceğine ilişkin raporu yayımladı

EY (Ernst & Young) çatısı altında yer alan ve 120 ülkede 9.000’den fazla danışmanı bünyesinde barındıran EY-Parthenon (EYP) strateji danışmanlığı ekibinin Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne (BESS) yönelik hazırladığı rapor, tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin ticari uygulanabilirliğini ve mevcut piyasa koşullarında gelir potansiyeli sunan temel iş modellerini ele alıyor. Aynı zamanda Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımlarının ticari yönünü belirlemek için büyümeyi sağlayan itici güçlerini, teknoloji eğilimlerini, pazar düzenlemelerini, mevcut iş modellerini ve yatırım yaparken gelecek vaat eden bölgeleri analizlerle ortaya koyuyor. 

Batarya Enerji Depolama Sistemleri küresel yerleşik kapasitesinin 2030 yılına kadar 160 GWh’den 1.800 GWh’ye çıkması, yani 10 kat büyümesi bekleniyor. Güçlü gelir potansiyeli sunan ve mevcut gelirlerin %90’ından fazlasını oluşturan enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları üç iş modeli olarak ortaya çıkıyor. Son maliyet artışlarına rağmen, sistem maliyetinin 2030 yılına kadar kilit pazarlarda %15-20 oranında düşmesi bekleniyor. Rapor, bağımsız Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının çekiciliğinin, özellikle ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi ülkelerde artacağını öngörüyor. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede  düzenleyici reformlar ile yatırım ortamı iyileşiyor, riskler azalıyor ve gelirler artıyor.

EY-Parthenon’un Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) üzerine hazırladığı rapor, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne tekil varlık olarak yatırım yapmanın zamanı geldi mi?” ve “Gelişen piyasa mekanizmaları, Batarya Enerji Depolama Sistemleri operatörleri ve yatırımcılar için daha kârlı ticari sonuçları nasıl mümkün kılıyor?” sorularını ele alıyor. Bu sorular ışığında tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin, kilit pazarlardaki ticari uygulanabilirliğini iyileştiren ve mevcut piyasa koşullarında yatırımcılar için kredi açısından olumlu bir fırsat yaratan stratejik kaldıraçları açıklıyor.

BESS’in küresel pazardaki durumunu, yarınını ve geleceğini 5 trend şekillendiriyor

Batarya Enerji Depolama Sistemleri, enerji dönüşümünü hızlandırmak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Günümüzdeki beş temel trend, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin küresel pazardaki mevcut durumunu, bir sonraki adımını ve geleceğini şekillendiriyor.

Batarya Enerji Depolama Sistemleri talebinin önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. Küresel pazardaki birleşme ve satın alma işlemlerinin, 2020 yılından bu yana elektrik dağıtıcılarının ve enerji oyuncularının artan yatırımlarının etkisiyle, 24,4 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Buna ek olarak düzenleyici destek, sübvansiyonlar, teşvikler ve temiz enerji hedefleriyle yönlendirilen depolama sistemleri üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar küresel olarak yılda 4 kat büyüyerek 421 GWh’ye ve yerleşik kapasitenin ise 1,800 GWh’ye çıkacağı ve %70’den fazlasının şebeke ölçeğinde olacağı tahmin ediliyor. Maliyet tasarrufu, yatırım erteleme ve fiyat arbitrajı gibi avantajlı iş modellerinin de yakın gelecekte birçok ülkede ortaya çıkması bekleniyor.

Aynı zamanda batarya depolama, enerji geçişindeki hızlanma için önemli bir kolaylaştırıcı olarak görülüyor. Artan kısıtlama, sınırlı ara bağlantılar, artan çatı güneş enerjisi kapasitesi ve elektrikli araç (EV) kullanımı, daha uzun süreli batarya depolama teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Hâlihazırda kullanılan lityum-iyon teknolojisi yanı sıra, maliyet ekonomisi ve enerji yoğunluğu arttıkça vanadyum akışı, katı hal ve sodyum iyon gibi yenilikçi batarya kimyası teknolojileri de ticari olgunluğa ulaşmaya devam ediyor.

Türkiye getiri potansiyeline sahip pazar

Batarya Enerji Depolama Sistemleri büyümesinin iyileşen ekonomik fizibilite, güçlü politika, regülatif düzenlemeler ve çeşitli devlet teşvikleriyle desteklendiği ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi olgun pazarlara kıyasla Türkiye, son gelişmelere rağmen, düşük-orta olgunluk seviyesinde değerlendiriliyor ve buna paralel bir getiri potansiyeline sahip pazar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, Türkiye Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının gelecekte büyümesi için üç alandaki gelişmeler olumlu adımlar olarak görülüyor.

Türkiye’de yenilenebilir kapasitenin artması büyümeyi hızlandırıyor

Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre, 2030 yılına kadar kurulu gücün %61’inden fazlası 91 GW kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak. Aynı zamanda 2035 yılına kadar kurulu BESS kapasitesi de 15 GW’ye ulaşacak. Kurulu güçte hidro-elektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının %90’ından fazlasını oluşturması beklenen rüzgar ve güneş enerjisi, BESS endüstrisine olan talebi olumlu yönde etkileyecek.

Türkiye’de çok fazla başvuru ve onaylanmış ön lisans bulunuyor 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) göre, Aralık 2023 itibarıyla tahmini 280 milyar dolar yatırım potansiyeline denk gelen toplam 260 GW kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santrali için 5.968 adet Batarya Enerji Depolama Sistemleri başvurusu alındı. Ayrıca, Türkiye’de onaylanan ön lisansların toplam kapasitesi Eylül 2024 itibarıyla 658 başvuruyla 34 GWh’ye ulaştı. Ülkede kurulu ilk depolamalı kapasitelerin 2025 yılının son çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Yerel üretim kapasiteleri artıyor

Türk üreticiler ve girişimciler, başta Ankara, İstanbul, Antalya ve Kocaeli dahil olmak üzere birçok ilde 1 GWh’nin üzerindeki kapasitelerle Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırım planlarını hâlihazırda açıkladı. Batarya hücresi montaj operasyonlarından işe başlayan sektör oyuncularının çoğunun, küresel şirketlerle gerçekleştirdikleri iş birlikleri sayesinde veya tek başlarına hücre üretimine genişleme planları bulunuyor. Ayrıca, gelişmekte olan yerel Batarya Enerji Depolama Sistemleri üreticilerini korumak amacıyla Ocak 2024’ten beri Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen prizmatik LFP bataryalar için Türkiye’de %30 ek gümrük vergisi uygulanıyor. Talebin büyümesine bağlı olarak ilave kapasite artışları, farklı coğrafyalara ve ülkelere satışlar ile yurtdışı üretim yatırımlar da yerel oyuncuların gelecek büyüme planları arasında bulunuyor.

Büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıraç belirliyor

EY-Parthenon’ın hazırladığı rapor, Türkiye dahil olmak üzere küresel pazarların çoğunda tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin gelecekteki büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıracın belirleyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, gelir modellerinin netleştirilmesi, düzenleyici mekanizmalar ve teşviklerin varlığı, yatırım maliyetinin azaltılması, altyapı esnekliği için doğru yerlerin bulunması ve yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi gibi temel gelişmelerin gelecekte çok önemli olacağını belirtiyor.  

  • Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımcılarının, batarya sistemi gelirleriyle gaz fiyatları arasında artan bir korelasyon olduğu için emtia fiyatlarındaki oynaklığı yatırım analizlerine dahil etmeleri gerekiyor.
  • Mevcut kapasite piyasası mekanizmaları ve güvenilirlik endişeleri, BESS potansiyelini en üst düzeye çıkarmıyor, bu nedenle piyasayı daha etkili hale getirmek için ek reformlar gerekiyor.
  • Yüksek sermaye harcaması, batarya hücresi fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önemli yatırım duyarlılığını gösteren analizlerle projelerin karakterize edilmesine imkân tanıyor.
  • En uygun konumun belirlenmesi, şebeke tıkanıklığının ve yenilenebilir santral konsantrasyonunun daha yüksek olduğu alanlara daha yakın konumlanarak kâr marjlarının artırılmasını sağlıyor.
  • Şebeke ara bağlantı gecikmelerine yol açan, düzenleyici çerçeve eksikliğinin izin prosedürleri uzun süredir devam ediyor.
  • Avrupa batarya hücresi kapasitesinin yaklaşık %70’i, Çin’e artan bağımlılık ve lityumun fiyat oynaklığı nedeniyle risk altında bulunuyor, bu yüzden büyümenin de büyük ölçüde sağlam tedarik zincirine bağlı olması bekleniyor.
  • Vanadyum akışı gelecekte Li-ion ile rekabet edecek ve yatırım için daha iyi bir iş koşulları sağlayacak. Hidrojen depolama daha uygun maliyetli hale geldikçe de yeni bir alternatif olabilir.

 

EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca, “EY Parthenon analizi BESS’in kârlılığa ulaşması için küresel pazarlarda ölçeklenebilirliğine ve belirli stratejik kaldıraçların uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunlar arasında gelir kesinliğinin artırılması, daha iyi bir konum stratejisi, etkili düzenleyici mekanizmalar, ölçeklendirme bağlantıları, tedarik zincirinin güçlendirilmesi ve yeni rakip teknolojilerin izlenmesi yer alıyor. Bu kaldıraçlar, BESS’in çeşitli pazarlardaki tam potansiyelini gerçekleştirmesi için önem taşıyor. Çünkü BESS’i sürdürülebilir enerji geleceğine giden yolda uygulanabilir bir ticari çözüm haline getirmek için dahil olan tüm paydaşların katılım göstermesi, yatırım ve iş birliği yapması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte BESS’in bağımsız bir varlık olarak geleceği her zamankinden daha umut verici görünüyor” dedi.

EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), her geçen gün yeşil enerji dönüşümünde kilit bir rol oynuyor ve ana kolaylaştırıcı araçlar arasında yer almaya hazırlanıyor. Sektörde yer alan birçok oyuncu, stratejik satın almalar ve ortaklıklarla sistem sağlayıcılarından operatörlerine ve entegratörlerine kadar değer zinciri boyunca BESS pazarına yatırım yapıyor. Diğer yandan mevcut regülasyonlar ve gelir modellerinde yeni gelişmeler devam ederken, BESS hizmetlerinde iş modellerinin çeşitlenmesi ile stratejik bir değişime de tanık oluyoruz. Stratejik kaldıraçlar, BESS’in uygulanabilir bir iş planı ile daha da yaygınlaşması için kritik hale geliyor” dedi.

Continue Reading

Popüler