Connect with us

Elektrikli Otomobiller

Yeni Peugeot E-3008, 8 yıl veya 160 km garantiyle yollara çıkacak

Yüksek teknolojiyi sportiflikle birleştiren otomotiv üreticisi PEUGEOT, sektördeki değişime hazır olmak için çalışmalarına hız veriyor. 2025 yılına kadar Avrupa elektrikli mobilite pazarının lider markası olmak üzere radikal dönüşümüne kararlılıkla devam eden PEUGEOT, ana akım Avrupalı markalar arasında en kapsamlı elektrikli araç yelpazesine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Sıfır emisyonlu ulaşımı, erişilebilir, yalın ve konforlu hale getirmeye yönelik girişimlerini arttıran PEUGEOT, müşterilerini bu dönüşümün bir parçası olmaya davet ediyor. Bu kapsamda PEUGEOT, Ocak 2023’te başlattığı E-Lion Day’in ardından 2024 yılı için de sürdürülebilir kalkınma ve bunun için gerçekleştireceği ana ve yapılandırıcı eylemlerini tanıttı.

e-lionday-2024.png

PEUGEOT lider olarak yolu açacak!

E-Lion Day 2024 kapsamında PEUGEOT, 5 madde altında yeni stratejisini ortaya koydu. Buna göre;

  • PEUGEOT, tüm modellerinde tamamen elektrikli bir ürün gamı sunacak. Avrupa’daki ana akım markalar arasındaki en kapsamlı ürün gamına sahip olan PEUGEOT, tüm müşteri gereksinimlerini karşılayan modellere sahip olacak.
  • Marka “PEUGEOT ALLURE CARE” programı kapsamında, yeni PEUGEOT E-3008 müşterilerine özel, belirli ülkelerde 8 yıl/160.000 km’ye kadar tüm elektrikli ve mekanik unsurları kapsayan benzeri görülmemiş bir program sunacak. Böylece PEUGEOT, elektrikli bir modelde bu kadar kapsamlı bir garanti programı sunan ilk Avrupalı marka olarak öne çıkıyor.
  • Tüm PEUGEOT binek ve ticari araç müşterilerine ChatGPT teknolojisi sunulacak.
  • PEUGEOT, Stellantis Grubu’nun “4R” stratejisi (Yeniden Üretim, Onarım, Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm) doğrultusunda döngüsel ekonomideki eylemlerini güçlendirecek.
  • Marka eğitime verdiği önemden ötürü BORN FREE ile ortaklık yapıyor.

E-Lion projesi, PEUGEOT’nun geleceğin sürdürülebilir ulaşımını inşa etme stratejisinin merkezinde yer alıyor. Bu, araçların elektrikliye geçişinin çok ötesine geçen ve beş “E-unsura” dayanan kapsamlı, 360 derecelik bir yaklaşımı temsil ediyor.

  • Stellantis çözümlerine dayanan ürün ve hizmet “Ekosistemi” (Ecosystem).
  • Müşteri için uçtan uca eksiksiz bir “Deneyim” (Experience).
  • 2024 yılı sonuna kadar tamamen elektrikli ürün gamı ile “Elektrikli” (Electric).
  • Minimum elektrik tüketimiyle maksimum performans sunmak üzere “Verimlilik” (Efficiency).
  • Sürdürülebilirlik hedefi ve 2038 yılına kadar Net Sıfır Karbon olma taahhüdü ile “Çevre” (Environment).

linda-jackson.jpg

Projenin önemine işaret eden PEUGEOT CEO’su Linda Jackson, “PEUGEOT, E-Lion projesiyle tüm teknolojik birikimini ve ekiplerinin yaratıcılığını, tüm müşterilerinin sürdürülebilir ulaşıma erişmesi için seferber ediyor. Lider olarak yolu açmak istiyoruz. Bu inanılmaz derecede ödüllendirici bir görev” dedi.

9’u binek toplam 12 elektrikli model yolda!

Marka tamamen yeni bir elektrikli ürün gamına sahip. Yeni E-208, E-2008, E-308, E-308 SW, E-3008, E-RIFTER, E-TRAVELLER, E-PARTNER, E-EXPERT, E-BOXER ile pazarın en dikkat çekici modelleriyle tüketicilerin karşına çıkan PEUGEOT, ürün gamını E-408 ve E-5008 olmak üzere 2024 yılında iki yeni modelle daha zenginleştirecek. Böylece PEUGEOT, 9 binek araç ve 3 hafif ticari araçla, Avrupa’nın ana akım otomotiv üreticileri arasında en kapsamlı elektrikli ürün gamına sahip olacak. 2023 yılını E-208 ve E-2008 ile Avrupa’da elektrikli B segmentinin lideri olarak tamamlayan PEUGEOT, aynı zamanda sıfır emisyonlu hafif ticari araç satışında da Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. YouGov organizasyonu tarafından 2023 yılında yürütülen yıllık bir araştırmaya göre PEUGEOT, üst üste beşinci kez Fransız halkının en sevdiği otomobil markası oldu. PEUGEOT, müşteri gereksinimlerini karşılamak üzere pazardaki en iyi sürüş menzillerini sunmaya kendini adamış durumda. Örneğin yeni E-3008, 700 kilometreye ulaşan menzili ile segmentinde yeni bir standart belirliyor; yeni E-208 ise 566 kilometre şehir içi sürüş menziliyle kullanıcılarına güven veriyor.

8 yıl veya 160.000 km garanti Avrupa’da bir ilk!

Ürünlerinin kalitesine güvenen PEUGEOT, yeni E-3008 ile müşterilerine, elektromotor, şarj cihazı, aktarma organları ve ana elektrikli ve mekanik bileşenler olmak üzere belirli ülkelerde 8 yıl/160.000 km’yi kapsayan ve kullanıcının içinin rahat olmasını sağlayan “PEUGEOT Allure Care” programını sunacak. PEUGEOT Allure Care, en güncel elektrikli otomobil nesillerinin benimsenmesinin hızlandırılmasına katkıda bulunuyor ve böylece müşterilere geçiş yapmak için ihtiyaç duydukları teşviki de sunuyor. PEUGEOT Allure Care, PEUGEOT’nun belirli ülkelerde tüm elektrikli araç bataryaları için sunduğu, aracın tamamını kapsayan ve 8 yıl/160.000 km süreli garantiye ek olarak sunuluyor. Avrupa’nın en büyük pazarlarında satışa sunulan modelleriyle PEUGEOT, bir modelinde bu kadar kapsamlı bir garanti paketi sunan ilk Avrupalı marka olarak öne çıkıyor. Allure Care garanti programı, PEUGEOT yetkili servislerinde gerçekleştirilen her bakım hizmetinden sonra 2 yıl veya 25.000 km süreyle otomatik olarak etkinleştiriliyor.

Programın elektrikli dönüşümüne destek sağlayacağını söyleyen PEUGEOT Pazarlama ve İletişim Direktörü Phil York, “PEUGEOT Allure Care ile müşterilere adım atmak için ihtiyaç duydukları iç huzuru sağlayarak en yeni ve tamamen elektrikli PEUGEOT araçlarının benimsenmesini hızlandıracağımıza inanıyoruz. Bu olağanüstü geniş garanti programı, ürünlerimizin kalitesine ve güvenilirliğine duyduğumuz güvenin kanıtı” dedi.

ChatGPT tüm modellerde i-COCKPIT® ile sunuluyor!

PEUGEOT, E-Lion projesinin 5 unsurundan biri olan müşteri deneyimini, ChatGPT teknolojisini tüm binek ve ticari araç (2024’ün ikinci yarısından itibaren öncelikle 5 pilot pazarda) ürün gamında sunarak daha da ileri taşıyor. Bilinen en iyi üretken yapay zeka modeli olan ChatGPT, PEUGEOT i-Cockpit’e entegre ediliyor ve OK PEUGEOT sesli asistan üzerinden her türlü konuda sayısız soruyu ve isteği yanıtlayabilen gerçek bir yol arkadaşına dönüşüyor. OK PEUGEOT sesli asistanı etkinleştirildiğinde, ChatGPT’nin zenginleştirilmiş bir şekilde yanıt vermesi için sorgunun seslendirilmesi yeterli oluyor. Üretken yapay zeka belirli sorulara yanıtlar sağlayabiliyor. Örneğin bir şehirde gezilecek yerleri önerebiliyor ve navigasyon sistemi ile koordineli olarak kullanıcıyı oraya yönlendirebiliyor. Ancak aynı zamanda yolcularla etkileşim kurarak yolculuğa renk katabiliyor ve kullanıcının yaratıcılığını destekleyebiliyor.

PEUGEOT döngüsel ekonominin bir parçası!

Stellantis çözümlerine dayanan eksiksiz bir ekosistem oluşturmak, E-Lion projesinin bir diğer ayağını oluşturuyor. Stellantis grubu “4R” esasına dayanan bir Döngüsel Ekonomi iş kolu geliştiriyor: Yeniden Üretim, Onarım, Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm. PEUGEOT, daha az malzeme ve daha fazla sürdürülebilir malzemeler kullanmasının yanı sıra, bunların ömrünü uzatarak ve kullanım ömrü sonunda geri dönüştürülmelerini sağlayarak bu yaklaşıma öncülük ediyor. Örneğin yeni PEUGEOT E-3008’in yüzde 23’ü çelik ve polimerler de dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşuyor. Stellantis, Avrupa’da ömrünü tamamlamış araçların geri dönüşümünü sağlamak üzere geri dönüşümde Avrupa lideri Galloo ile ortak bir girişim olan Sustainera Valorauto’yu kurdu. Sustainera Valorauto, profesyonellere ve bireylere, araçların toplanması ve sökülmesi, geçerli parçaların kurtarılması, yenilenmesi ve pazarlanması ve malzemelerin geri dönüştürülmesi de dahil olmak üzere kapsamlı ve eksiksiz bir çözüm sunuyor. Ayrıca Stellantis, dünya lideri Orano ile Avrupa ve Kuzey Amerika’da özellikle elektrikli otomobil bataryalarının geri dönüşümüne adanmış bir başka ortak girişim daha kurarak geri dönüşümde lider bir rol üstleniyor. Ortak girişim, Orano’nun lityum-iyon bataryalardan önemli miktarda malzeme geri kazanma olanağı sağlayan yenilikçi düşük karbon teknolojisini kullanacak. Bu da Stellantis servislerinde uzun yıllardır gerçekleştirilen batarya onarımına da katkı sağlayacak.

Eğitimler aralıksız devam ediyor!

İnsan ve çevre, E-Lion projesinin merkezinde yer alıyor. PEUGEOT, E-Lion stratejisinin merkezine eğitimi yerleştiriyor ve çevreyi etkileyen somut eğitim eylemlerine odaklanıyor. İlk ortaklık 2023 baharında Fransız Bilim ve Eğitim Derneği UNDER THE POLE ile kuruldu. Bu derneğin misyonlarından biri de okyanusların korunmasındaki zorluklar hakkında yeni nesil üzerinde farkındalık yaratmak. PEUGEOT Boxer araçlar, keşif gezileri sırasında ekipmanları taşımak ve aynı zamanda toplum ve okullarda okyanus farkındalığı faaliyetleri için Fransa boyunca UNDER THE POLE eğitim karavanını çekmek üzere kullanıma sunuldu. PEUGEOT, yerel toplulukları Kenya’da ve dünyanın diğer ülkelerindeki vahşi hayvanlarla bir arada yaşamaya teşvik ediyor ve yabani türleri ve vahşi alanları korumaya çalışan İngiltere’deki BORN FREE yardım kuruluşuyla 2024 için ikinci bir ortaklığa daha imza atıyor.

Konu hakkında değerlendirme yapan BORN FREE Kurucu Ortağı Will Travers, “Artan insan nüfusu, örneğin aslanların çiftlik hayvanlarına saldırması gibi; yaban hayatta çatışmanın artmasına neden olabiliyor. Ancak BORN FREE, PEUGEOT’nun desteği ve kararlılığıyla, insanları ve çiftlik hayvanlarını korumak, doğal kaynakları muhafaza etmek, yaban hayatını korumak ve herkesin güvende olmasına yardımcı olmak için yerel halkı korumak üzere yırtıcılara karşı çitler veya etkili ve yenilikçi stratejiler uyguluyor” diye konuştu. PEUGEOT CEO’su Linda Jackson ise, şunları söyledi: “Günümüzde, PEUGEOT gibi bir markanın gelecek nesiller için daha sorumlu ve sürdürülebilir bir dünyaya her zamankinden daha fazla katkıda bulunması gerekiyor. Net Sıfır Karbon hedefimize ulaşma yolunda ilerliyoruz ancak oraya ulaşmanın farklı yolları var. Eğitimin daha sürdürülebilir bir dünyanın anahtarlarından biri olduğuna inanıyorum ve bu yüzden katkıda bulunmak istiyoruz.”

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

TOGG ‘dan Almanya Teslimatları Başladı

Avrupa’daki ilk pazarı olan Almanya’da eylül ayı itibarıyla satışa başlayan Togg, ilk akıllı cihazlarının teslimatını gerçekleştirdi.

Hem T10X hem de T10F modelleri ile Almanya pazarına giriş yapan Togg, Alman otomotiv sektörünün başkenti Stuttgart’ta yapılan ilk teslimatlarla önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktı.

Stuttgart’ta Togg merkezinin bulunduğu alanda düzenlenen etkinlikte T10X ve T10F kullanıcılarıyla buluştu. Böylece Türkiye’de tasarlanıp geliştirilen ve üretilen akıllı cihazlar ilk kez Almanya yollarına çıkmış oldu.

8 Eylül 2025’te Münih’te düzenlenen IAA Mobility fuarında Almanya tanıtımı gerçekleştirilen, T10X ve T10F, 29 Eylül’de ön siparişe açılmıştı.

“Almanya’da yerli üretilen arabaya biniyoruz”

Aracını teslim alan Hüsamettin Zeybek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Togg’u sahip olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Anlatılacak çok şey var da insan birdenbire kilitleniyor. Niye; Yani geçmişe baktığın zaman bir araba yapıldığı zamanda başbakan asılmış. Şimdi ise şu anda Almanya’da bugün yerli üretilen arabaya biniyoruz. Güzel bir şey. Şimdiye kadar bizim araçlarda yerli üretim Petlas’lar vardı. Şimdi de yerli üretim araç kullanacağız. Güzel bir şey. Yani anlatılmayacak bir şey.” dedi.

Duygu Zeybek de ilk siparişi vermekten çok gurur duyduğunu vurgulayarak, “Almanya’da bir Türk otomobilinin sürülebilmesi bile bizim için mutluluk. Bunu yaşadığımız için, bize bu şansı verdikleri için çok teşekkür ederiz Türkiye’ye. Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ederiz.” ifadesini kullandı.

“Fiyatı uygun, kalitesi yüksek”

Bugün aracını teslim alan Ali Aydoğan da duygularını anlatmakta zorlandığını belirterek, “Heyecanlıyız, çok heyecanlıyız, çok mutluyuz.” dedi.

Almanya’da ön siparişlerin başladığı 29 Eylül’de Togg aracını sipariş verdiğini belirten Aydoğan, “Kendi arabamızı Almanya gibi bir Avrupa ülkesinde kullanmak bizim için çok gurur verici şeydi ve mutluyuz. Bugün burada olmaktan, arabamı teslim almaktan, Türk arabasını, kendi yerli malımızı kullanabilmekten çok mutluyuz.” diye konuştu.

Togg’un “azimle” emek verilince bir şeylerin olacağını gösterdiğini vurgulayan Aydoğmuş, akıllı cihazı ilk çıktığı günden beri takip ettiklerini söyledi.

Aydoğmuş, ”Akıllı telefon gibi bir akıllı bir cihazın üretilmesi çok çok güzel bir şey. Ben Alman arabası olarak Porsche kullanıyorum. O da elektrik. Şimdiki o Togg’da fiyat olarak ve de kıyaslanınca içindeki bütün uygulamaları hani bence çok üstün bir kalitede ve de daha fazlası aksesuar olarak da çok çok daha fazla. Fiyatı da benim için fevkalade uygun bir şey yani. Avrupa pazarında tutması gereken bir fiyat.” diye konuştu.

Ali Aydoğan’ın hanımı Maria Aydoğmuş da Togg otomobilin farklı olduğu belirterek, “Genel olarak Avrupa’daki diğer otomobillere bakıyorum ve bunun gerçekten harika olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Tereddütsüz satın aldım

Hasan Aygüneş de Almanya’da Togg sahibi olmaktan dolayı çok gururlu olduğunu dile getirerek, “Mercedes’im vardı. Mercedes’imi Togg’u alabilmek için geri verdim. Togg’u, sürdüm ve çok beğendim. Gerçekten de diğerlerinden hiç arkada kalmamışız. Ya o kadar geç başlamamıza rağmen geçmişiz bile adamları. Yani Almanya’da onlardan daha güzel bir araba yapmamız gerçekten de çok bir gurur kaynağı benim için. Ve hiç düşünmedim. Yani eşimle, ailemle konuştum, hemen dedik, hemen almamız lazım. Yani hem Türkiye’mizi destek olarak hem de arabanın gerçekten de çok güzel olması bizi hiç ürküttürmedi.” değerlendirmesinde bulundu.

Togg’un Türkiye için büyük bir adım olduğunu anlatan Aygüneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani 1960’larda Devrim arabasını filan yapmaya uğraştık, ne yazık ki olmadı. Bu sefer iyi bir Cumhurbaşkanımızın gayretiyle TOGG güzel bir araba yaptı. Gürcan Karakaş’ın fedakârlık ederek Almanya’yı bırakıp da Türkiye’ye gidip böyle bir misyona önderlik etmesi çok gurur verici. Teşekkür ederim ona. Gerçekten de güzel bir şey yaptılar, güzel bir şey başardılar. Bütün ekibine teşekkür ediyorum.”

Bugün otomobilini teslim alan Aslıhan Arzıman da Türkiye’de üretilmiş Togg’u satın almaktan çok mutlu olduğunu belirterek, “Biz zaten uzun zamandır bekliyorduk bu aracı. İlklerden de olmak çok mutluluk verici.” dedi.

-Almanya genelinde servis ve deneyim alanları genişliyor

Alınan bilgiye göre, “Bir otomobilden fazlası için” yola çıkan Togg, bağımsız Euro NCAP programının tüm testlerinden en yüksek derece olan 5 yıldızı alan T10X ve T10F ile Avrupalı kullanıcılarla buluşmaya devam edecek.

Almanya’daki ilk teslimatlarını yapan Togg, ülkede kullanıcılarla buluşma noktalarını da hızla genişletiyor. İlk teslimat noktası olarak Kelheim’i belirleyen marka, kısa süre içinde Neuss’ta da yeni bir teslimat noktasını devreye alacak.

Berlin, Essen ve Nürnberg’de aktif servis noktaları hizmet verirken, Münih başta olmak üzere yeni şehirlerde de servis altyapısının devreye alınması için çalışmalar sürüyor.

Kullanıcı deneyimini merkeze alan Togg, Almanya genelinde genişleyen test sürüşü ve deneyim noktalarıyla da sahada. Köln, Berlin, Frankfurt, Münih ve Hamburg’da test sürüşleri Trumore uygulaması üzerinden randevu ile gerçekleştiriliyor. Ayrıca Köln, Hamburg ve Frankfurt’ta pop-up mağazalar kullanıcılara hizmet veriyor. Önümüzdeki dönemde farklı şehirlerde de yeni deneyim alanları açılacak.

Dijital ekosistem Trumore Almanya’da aktif

Togg’un Trumore dijital platformu, Almanya’daki kullanıcılarına siparişten teslimata kadar uçtan uca dijital deneyim sunuyor.
Rota ve şarj planlama, araç yönetimi, ödeme çözümleri ve kişiselleştirilmiş servisler gibi özellikler aktif hale getirildi. Yakın dönemde enerji çözümleri de bu ekosisteme entegre edilecek.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı

BYD Türkiye, YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin benzersiz yeteneklerini, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda nefes kesen bir teknoloji şovuyla gözler önüne serdi. Avrupa’da ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen etkinlikte, amfibi -hem suda hem karada hareket edebilen- özellikli YANGWANG U8 göle girerek suda yüzerken, dünyanın en hızlı elektrikli aracı YANGWANG U9 ise 360 derece Tank Dönüşü, zıplama ve dans etme yetenekleriyle izleyenlerin büyük ilgisini topladı. BYD Türkiye, Geleceğin Mobilitesini “Havada, Karada, Suda” temalı etkinliğinde katılımcılara deneyimine sunarak bir kez daha ses getirdi.

Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, otomotiv sektörünün sınırlarını zorlayan teknolojileri, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geleceğin mobilite çözümleriyle küresel ölçekte adından söz ettiriyor. Türkiye’de sunduğu yeniliklerle dikkat çeken BYD Türkiye ise İstanbul’da, markanın sıra dışı modelleriyle unutulmaz bir gösteriye imza attı. Avrupa’da ilk kez BYD Türkiye tarafından düzenlenen özel etkinlikte, “geleceğin mobilitesi” canlı olarak katılımcılara sunuldu.

BYD Türkiye’nin Kemerburgaz’da sıfırdan inşa ettiği özel platformda, BYD’nin lüks segment markası YANGWANG’ın U8 ve U9 modelleri, ileri teknolojiyle bezeli görkemli bir şovun başrolündeydi. Etkinlikte katılımcılar, 17 Eylül’de gerçekleştirilecek TEKNOFEST İstanbul’da sergilenecek olan bu araçları yakından inceleme ve performanslarını tanıklık etme fırsatı buldu.

YANGWANG’ın süperspor modeli U9; yalnızca 2,36 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabilmesiyle dikkatleri üzerine toplarken, özel olarak geliştirilen Track Edition versiyonu ise, Almanya’da gerçekleştirilen testte 472,41 km/s hıza ulaşarak dünyanın en hızlı elektrikli süper otomobili unvanını kazandı. Aynı zamanda zıplama, kendi etrafında 360 derece dönebilme (Tank Dönüşü) ve dans etme gibi sıra dışı yetenekleriyle sahneye çıkan U9, izleyenlere nefes kesen bir şov sundu.

Etkinlikte YANGWANG U8’in off-road versiyonu da benzersiz özelliklerini gözler önüne serdi. Karadan hareket ederek bölgedeki göle giren ve bir süre su üzerinde ilerledikten sonra platforma geri dönen YANGWANG U8, 360 derece Tank Dönüşü yeteneği ve entegre drone teknolojisiyle katılımcılardan tam not aldı.

BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz”          

 BYD’nin DNA’sında teknoloji ve inovasyonun çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, İstanbul’daki teknoloji şovuna ilişkin, şunları söyledi: “BYD, 120 bini aşkın AR-GE mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştirerek, geleceğin teknolojilerini bugünden şekillendiriyor. 2022 yılında fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv markası olan BYD, inovasyon gücü, ileri teknolojiye olan yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonu sayesinde, 2023’ten bu yana yeni enerjili araç üretiminde dünyanın 1 numaralı elektrikli araç üreticisi konumunda yer alıyor.

BYD Türkiye olarak, Ağustos sonu itibarıyla 31 bin 800 adetlik satış performansımızla, binek araç pazarının en hızlı büyüyen markası ve Yeni Enerjili Araç Pazarı’nın lideriyiz.            Türkiye’de ‘Yılın Otomobili’ seçilen SEAL U, pazarın en çok tercih edilen ikinci SUV’u olarak öne çıkıyor. Ayrıca SEAL U DM-i da en çok tercih edilen şarj edilebilir hibrit model olma başarısını gösteriyor.

Yedi farklı modelimizle kısa sürede Türk tüketicisinin güvenini ve beğenisini kazandık. Bu güçlü başlangıç, markamıza duyulan güvenin ve Türkiye pazarındaki elektrikli araçlara yönelik artan ilginin somut bir göstergesi. Türkiye otomobil pazarına “enerji vermeye” ve önümüzdeki dönemde de yeni modellerimizle büyütmeye devam edeceğiz.

BYD Türkiye olarak, markamızın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem veriyoruz. 11 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz bu özel etkinlikte de BYD’nin fütüristik teknolojilerini tanıtma şansı bulduk. YANGWANG U8 ve U9 modellerinin, böylesine kapsamlı bir teknoloji şovuyla Avrupa bölgesinde ilk kez Türkiye’de tanıtılması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu teknolojileri; TEKNOFEST İstanbul’da ve Türkiye’nin belli başlı şehirlerindeki gerçekleştireceğimiz etkinliklerde müşterilerimizle buluşturmayı planlıyoruz. BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz.”

ANGWANG U9

BYD Türkiye’den teknoloji şovuna özenli hazırlık

BYD Türkiye, BYD’nin global teknoloji gücünü ve inovasyon vizyonunu Türkiye’deki tüketicilere göstermek amacıyla düzenlediği etkinlik için yoğun ve titiz bir hazırlık çalışması yürüttü. Etkinlik öncesinde tüm yasal prosedürler tamamlandı ve araçlar büyük bir gizlilik içinde Türkiye’ye getirildi.

Tarihi etkinlik için en uygun alanın belirlenmesi konusunda detaylı analizler yapıldı; bölgedeki göl, su altı dalgıçları tarafından balçık ve sazlıklardan temizlendi. Zorlu arazi koşullarına rağmen platform inşa çalışmaları kararlılıkla sürdürüldü. Böylece BYD Türkiye ekibi, daha önce benzeri yapılmamış bir organizasyonla tarihi bir gösteriye imza attı.

BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor

BYD, batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkıyor. Son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.

ANGWANG U8

YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u

YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.

Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.

Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.

49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.

Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.  

ANGWANG U9

YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu

BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.

Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.

BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.

YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin AR-GE gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Maceracı Ruhlar İçin Hyundai INSTER Cross Satışta

Hyundai Motor Türkiye, A-SUV segmentindeki kompakt elektrikli modeli INSTER’dan sonra INSTER Cross’u da satışa sunarak elektrikli araç pazarındaki varlığını daha da güçlendirdi. 

INSTER Cross, sınıfındaki beklentileri yeniden tanımlayan kendi küçük, marifeti büyük bir elektrikli otomobil. İddialı detaylarla hazırlanan dinamik tasarım, geniş iç mekan ve verimli sürüş özellikleriyle birleşerek segmentinde fark yaratıyor. Güçlü SUV ruhunu da kompakt bir elektrikli şehir otomobiliyle birleştiren INSTER Cross, kardeşi INSTER’dan daha kaslı dururken aynı zamanda kendine özgü jantlarıyla da maceracı ruhlara dokunuyor.

Şehir hayatına uyarlanan INSTER Cross, “Mat Amazon Yeşili“ gövde rengi, benzersiz 17 inç alaşım jantları ve siyah çamurluk kaplamalarıyla beraber tipik bir SUV model olduğunu vurguluyor. Düzleştirilmiş elektrikli araç zemini, kayar arka koltukları ve yüksek tavanlı SUV silüeti ile oldukça geniş bir iç mekan sunan INSTER Cross, A segment bir şehir otomobilinden beklenmeyen bir hacim sunuyor ve bu sayede arkada oturan yolcular geniş diz mesafesinin keyfini sürebiliyor. Ayrıca, daha fazla bagaj hacmi veya arka yolcular için daha fazla diz mesafesi ihtiyacına bağlı olarak, arka koltuklar 16 cm ileri ve geri kaydırılabiliyor.

INSTER Cross, performans açısından da oldukça verimli. Araçla beraber sunulan elektrik motoru, batarya ve menzil açısından kullanıcısının beklentilerini karşılıyor. Kalıcı mıknatıslı senkron motor (PMSM) 84,5 kW (yaklaşık 115 PS) güç ve 147 Nm tork değeriyle sunuluyor. Bu değerlerle beraber otomobil 0-100 km/s hızlanmasını yaklaşık 10,6 saniye içinde tamamlıyor. INSTER Cross’un maksimum hızı ise 150 km/s. Otomobil, 49 kWh kapasite ile birleşik kullanımda (WLTP) yaklaşık 360 km menzil sunarken şehir içindeki kullanımda bu değer daha da artabiliyor. Şarj performansı da beklentileri karşılıyor: DC hızlı şarj desteğiyle %10-%80 şarj süresi yalnızca 30 dakika ve AC şarj ile tam doluluk için ideal süreler sunuyor.

INSTER Cross, aynı zamanda güvenlik donanımlarıyla da öne çıkıyor. Hyundai’nin gelişmiş sürüş destek sistemleriyle donatılan modelde; Ön Çarpışma Önleme Asistanı 1.5, Şerit Takip Asistanı (LFA), Akıllı Hız Sabitleyici (SCC) ve gibi özellikler standart olarak sunuluyor. Bu sistemler, günlük şehir içi kullanımda olduğu kadar uzun yolculuklarda da sürücüye güvenli ve konforlu bir deneyim sağlıyor. Ayrıca, rejeneratif frenleme özelliği sayesinde enerji verimliliği artırılırken, tek pedal sürüş deneyimi (i-Pedal) şehir içi kullanımda pratiklik ve kolaylık sunuyor.

INSTER Cross, “Limon Sarısı” detaylara sahip özel kabartmalı gri kumaş koltuklarla donatılıyor. Bu koltukları ön konsol ve orta konsoldaki limon sarısı vurgular tamamlıyor. Inster Cross ayrıca, konforu artıran gelişmiş bilgi-eğlence ekranı, 10,25 inç dijital gösterge ekranı ve güvenlik donanımlarıyla beraber tam olarak kalabalık şehirlerin en ideal modeli olmaya aday olarak gösteriliyor.

 

Continue Reading

Popüler