Connect with us

Elektrikli Otomobiller

160 yeni elektrikli araç modeli geliyor

Dört yıl içinde küresel pazara 160 yeni elektrikli araç modeli geleceği tahmin ediliyor. Birçok yönetici, Apple’ın otomobil pazarına gireceğini ve 2030 yılına kadar elektrikli araç pazarındaki liderlerden biri olacağını düşünüyor.

Son yıllarda ürün geliştirmeden üretime, tedarik zincirlerinden müşteri deneyimine kadar her alanda otomotiv ve teknoloji sektörlerinin iç içe geçmesi nedeniyle köklü değişiklikler yaşanıyor. KPMG’nin Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’nin 23.’sü de büyük değişimlerin yaşandığı çok önemli bir zamana denk geliyor. “Otomotiv liderleri büyük fırsatları yakalamaya hazırlanıyor. Peki, doğru yolu seçecekler mi?” ana teması altında yayımlanan son araştırma, Türkiye’nin de içinde yer aldığı 30 ülkeden 915 otomotiv yöneticisinin katılımımı ile gerçekleştirildi.
Ankete katılan otomotiv yöneticilerinin uzun vadeli, kârlı büyüme beklentileri 2021’e kıyasla daha iyimser oldu. Katılımcıların yüzde 83’ü, 2021’deki yüzde 53’lük orana kıyasla önümüzdeki beş yıl içinde daha yüksek kâr elde edeceklerinden emin. Bununla birlikte yöneticiler, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu rüzgârlar göz önüne alındığında, yakın vadeli sonuçlar konusunda ise daha temkinli bir duruş ortaya koyuyor. Engeller arasında yetenek açığı, belirsiz malzeme ve bileşen tedariki, sorunlu jeopolitik tablo ve zorlu makroekonomik koşullar yer alıyor. Ankete katılanların yüzde 76’sı enflasyonun ve yüksek faiz oranlarının 2023’te işlerini olumsuz etkileyeceğinden endişe ederken endişe etmeyenlerin oranı yalnızca yüzde 14.

“Yeni araçlar üretmek için yarım trilyon dolardan fazla yatırım yapılıyor”
Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, otomotiv sektöründe heyecan verici geleceğin artık teorik olmaktan çıkıp yavaş yavaş gerçeğe dönüştüğüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Gelişmiş tesislerde göz kamaştırıcı yeni araçlar üretmek için yarım trilyon dolardan fazla yatırım yapılıyor. Elektrikli batarya tesislerine, yarı iletkenlere, otonom sistemlere, yazılıma ve elektroniğe yatırımlar yapılıyor. Milyarlarca dolar yatırımın yapıldığı bu sektörde bazı yollar otomobil şirketlerini hedeflerine götürürken bazı yollar da şirketleri hedeflerinden saptırarak başarısızlığa götürebilir. Anketimizin ortaya çıkarttığı bulgular, yöneticilerin şirketlerini geleceği taşıyacak yolları belirlemelerini sağlayacak bazı stratejik yanıtları bulmalarına yardımcı oluyor. ‘Tek başımıza mı üretmeliyiz yoksa ortaklık mı kurmalıyız, ekosistemlerimiz arasında sermayeyi nasıl dağıtmalıyız, müşteri deneyimini nasıl yeniden tasarlamalıyız, otonom sistemler stratejimizi nasıl belirlemeliyiz?’ gibi rekabet sertleştikçe artan bu ve diğer soruların yanıtlanması gün geçtikçe daha da önemli hale geliyor. Özetle günümüzde stratejik esneklik hiç bu kadar önemli olmamıştı. Yani evet, bazı yollar başarıya götürürken bazıları da başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Bu anketimiz şirketlerini başarıya ulaştırmak isteyen yöneticiler için bir referans kaynak olacak.”

Her 10 yöneticiden 8’i elektrikli araçların daha da yaygınlaşacağını düşünüyor
KPMG’nin Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’ne göre 2030’da küresel elektrikli araç (EV) satışlarına ilişkin beklentiler artık daha gerçekçi hale geliyor. 2021 yılında yöneticiler, elektrikli araçların 2030 yılına kadar pazarın yüzde 20 ila yüzde 70’ini oluşturacağını öngörmüştü. Şimdi ise yöneticiler, batarya gücüne geçişin önünde duran zorluklar konusunda daha temkinli bir bakış açısına sahipler. Yöneticilerin bu yılki tahminleri elektrikli araçların, 2030 yılına kadar pazarın en fazla yaklaşık yüzde 40’unu oluşturacağı yönünde. Yöneticiler özellikle Hindistan (zayıf altyapı), Brezilya (biyoyakıt alternatifleri) ve Japonya’daki (hibrid ve batarya dışındaki enerji kaynaklarına odaklanma) elektrikli araç satışlarındaki büyümeye ilişkin beklentilerini de büyük ölçüde azaltmış durumda.
Bununla birlikte, elektrikli araçların devlet yardımı olmadan içten yanmalı motorlu (ICE) araçlar ile eşit maliyete ulaşacağına dair daha fazla güven de söz konusu. Katılımcıların yüzde 82’si önümüzdeki 10 yıl içinde elektrikli araçların sübvansiyon olmadan yaygın bir şekilde benimsenebileceğine inanıyor. Yüzde 21’i ise, 2021’deki oranın üç katı, hükümetlerin elektrikli araçlar için doğrudan tüketici sübvansiyonu sağlaması gerektiğini düşünmüyor. Birçok yönetici, Apple’ın otomobil pazarına gireceğini ve 2030 yılına kadar elektrikli araç pazarındaki liderlerden biri olacağını belirtiyor. Yöneticiler Tesla’nın ise elektrikli araç pazarında lider olarak kalmasını bekliyor. Yöneticilerin 2030 yılında elektrikli araç pazarında lider olacağını tahmin ettiği ilk 10 otomobil markası sırasıyla şu şekilde: Tesla, Audi, BMW, Apple, Ford, Honda, BYD, Hyundai, Mercedes-Benz ve Toyota.

160 yeni elektrikli araç yolda
Araştırmaya göre otomobil üreticileri elektrikli araç programlarına 500 milyar dolardan fazla yatırım yaptı ve önümüzdeki dört yıl içinde küresel pazara 160 yeni elektrikli araç modeli gelecek. Ayrıca 50’den fazla yeni üretici de pazar payı için yarışıyor. Son birkaç yıl içinde Rivian, Lucid, BYD, Xpeng, Nio, Fisker ve Vinfast gibi yeni şirketler de ortaya çıktı. Yöneticiler, pazara yeni modellerin girişi ve teknolojilerin çoğalmasıyla birlikte, önümüzdeki beş yıl içinde tüketicilerin satın alma kararlarının performans ve marka imajına odaklanacağına inanıyor. Veri gizliliği ve güvenliği de satın alma kararlarında kilit faktörler olacak.
Otomobil müşterilerinin giderek daha fazla online alışveriş yapması ve üreticilerin doğrudan tüketicilere ve bayiler aracılığıyla online satış yapmaları için fırsatlar yaratması da bekleniyor. Ankete göre geleneksel e-ticaret oyuncuları da otomobil alıcıları için rekabet edecek. Ayrıca otomobil yöneticileri satış sonrası gelirler konusunda da oldukça iyimser. Katılımcıların yüzde 62’si tüketicilerin elektrikli araç şarjı, araç bakım analizi, gelişmiş sürücü yardımı ve diğer kablosuz güncellemeler gibi yazılım hizmetleri için aylık abonelik ücreti ödemeye istekli olacağından oldukça emin. Yöneticiler, ayrıca otomobil üreticilerinin sigorta pazarını önemli bir büyüme fırsatı olarak görmeye devam ettiklerini, ancak odak noktalarını sigortacılara karşı rekabet etmekten onlarla ortaklık kurmaya veya onlara veri satmaya kaydırdıklarını da düşünüyor.

Yöneticiler tedariklerini ülke içine kaydırmaya odaklanıyor
Yöneticiler, özellikle yarı iletkenler olmak üzere emtia ve bileşenlerin yanı sıra yakıt verimliliğini artırmak ve batarya menzilini uzatmak için çok önemli olan manyetik çelik gibi metallerin tedariki konusunda oldukça endişeli. Yöneticiler tedarik zincirlerindeki kırılganlığa karşı önlem olarak sadece bir ya da iki ülkeye bağımlılıklarını azaltmak amacıyla tedariklerini yakın ülkelere veya ülke içine kaydırmaya odaklanıyor. Örneğin sadece ABD’de otomobil aküsü üretmek için 15 fabrikaya 40 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı.

Huawei ve Waymo, Tesla ile birlikte otonom araç çözümlerinde ilk üçte
Ankete göre otomobil üreticileri; makine öğrenimi, gelişmiş robotik ve 3B baskı gibi Endüstri 4.0 teknolojilerini uygulama becerileri konusunda kendilerine çok güveniyor. Yeni güç aktarım teknolojilerine yapılan yatırımlar hayati önem taşımaya devam ediyor, ancak yöneticiler aynı zamanda otomobillerin elektronik sistemlerini etkinleştirmek için gelişmiş bilgi işleme de önem veriyor. Aracın ağırlığını azaltacak, benzin verimliliğini ve batarya menzilini artıracak teknolojilere odaklanıyorlar. Yöneticilere “hangi şirketin otonom araç çözümlerinde lider olacağı” sorusu yöneltildiğinde ilk sırada yüzde 53 ile Tesla yer alıyor. Bunu yüzde 9 ile Huawei ve yüzde 7 ile Waymo (Google) takip ediyor. İlk on içerisinde bulunan diğer şirketler ise sırasıyla Argo Al (Ford ve VW), Motional (Hyundai ve Aptiv), Woven Planet (Toyota), Cruise (GM ve Honda), Mobileye, Aurora ve AutoX.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

BMW iX3 ve BMW M5 Touring Almanya’da “Altın Direksiyon” Ödülünü Kazandı

BMW, MINI ve BMW Motorrad markalarını bünyesinde barındıran BMW Group, Almanya’nın prestijli otomotiv ödüllerinde BMW markasıyla toplam 11 başarı elde ederek 2025 yılına damgasını vurdu. Almanya’nın en popüler yayınlarından Auto Bild ve Bild am Sonntag ilk Neue Klasse modeli BMW iX3’ü “En İyi İnovasyon” unvanıyla “Altın Direksiyon” ödülüne layık görürken; BMW M5 Touring, “Üst/Lüks Sınıf” kategorisinde zirveye çıkarak tüm segmentler arasında en yüksek puanı topladı. Auto Zeitung okuyucuları ise BMW’yi dokuz farklı “Auto Thropy” kategorisinde birinci seçerek markayı tarihinin en başarılı üreticisi konumuna taşıdı ve bir kez daha “Dünyanın En İyi Markası” ilan etti.

 

BMW Group Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse yaptığı değerlendirmede; “Altın Direksiyon ve Auto Trophy ödülleri, stratejimizin, ürünlerimizin ve markalarımızın cazibesinin en güçlü kanıtı oldu. Eylül ayındaki dünya lansmanından bu yana ilk Neue Klasse modelimiz BMW iX3’e gösterilen talep beklentilerimizin çok üzerinde seyrediyor. Henüz resmi pazar lansmanı gerçekleşmeden Almanya’nın en prestijli iki ödülünü birden kazanması, iX3’ün öncü rolünü ve eşsizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.” dedi.

 

“Altın Direksiyon” – Almanya’nın En Saygın Otomotiv Ödüllerinden Biri

1976’dan bu yana verilen “Altın Direksiyon”, Almanya pazarına sunulan en dikkat çekici yeni modelleri ödüllendiriyor. 2025 model yılı için 72 otomobilin aday gösterildiği yarışmada okuyucu oylamasıyla belirlenen finalistler, DEKRA-Lausitzring pistinde yarış pilotları, uzmanlar ve otomotiv gazetecileri tarafından; günlük kullanım, kalite, sürüş özellikleri, sürdürülebilirlik ve fiyat/performans kriterlerine göre değerlendiriliyor.

 

BMW iX3: 2025’in “En İyi İnovasyonu”

Münih’te gerçekleşen 2025 IAA Mobility’de kamuoyunun karşısına çıkan tamamen elektrikli BMW iX3, 805 km’ye varan menzili, 400 kW’a kadar şarj gücü ve 15,1 kWh/100 km (WLTP) enerji tüketimiyle segmentinde yeni bir standart oluşturuyor. Yeni nesil BMW Panoramic iDrive, Heart of Joy merkezi bilgisayar ve gelişmiş sürüş sistemleri, modelin inovasyon seviyesini belirgin şekilde yükseltiyor.

 

BMW M5 Touring: Sınıf Lideri ve Yarışmanın En Yüksek Puanını Alan Modeli

Yeni nesil BMW M5 Touring, V8 motoru ve BMW eDrive elektrik motorunu birleştiren M Hybrid sistemiyle 535 kW/727 bg güç üretiyor. 500–1.630 litre arasındaki geniş bagaj hacmi sayesinde performans ile günlük kullanışlılığı bir arada sunan BMW M5 Touring, sürüş performansı, tüketim değerleri ve fiyat/performans oranıyla sınıfındaki tüm rakiplerinin önünde yer aldı. BMW M5 Touring, aynı zamanda bu yılki tüm “Altın Direksiyon” adayları arasında en yüksek toplam puanı alan otomobil oldu.

 

“Auto Trophy”: BMW’den Tarihi Bir Rekor

Alman otomotiv dergisi Auto Zeitung tarafından 1987’den bu yana düzenlenen ve sektörün en köklü okuyucu ödüllerinden biri olan Auto Trophy’de BMW, 2025 yılında rekor bir başarıya imza attı. 18 kategoride yaklaşık 400 model ve markanın yarıştığı organizasyonda, 10 Eylül – 21 Ekim 2025 tarihleri arasında online ve posta yoluyla oy kullanan 9.872 okuyucu, BMW’yi tam dokuz kategoride birinci seçti. Bu sonuç, BMW’nin Auto Trophy tarihindeki en yüksek başarısı olurken, 2024’teki sekiz birincilik rekorunu da geride bıraktı.

 

BMW, Almanya’da Ödülleri Topladı

Okuyucuların oylarıyla Auto Trophy’de BMW markasının ve modellerinin zirvede yer aldığı öne çıkan kategoriler:

 

  • En İyi Küçük/Şehir Otomobili: BMW 1 Serisi
  • En İyi Orta Sınıf: BMW 2 Serisi Gran Coupé
  • En İyi Üst/Lüks Sınıf: BMW 5 Serisi
  • En İyi Elektrikli Sedan: BMW i5
  • Dünyanın En İyi Otomobil Markası: BMW

 

Bu sonuçlarla BMW, bu köklü okur anket

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

TOGG ‘dan Almanya Teslimatları Başladı

Avrupa’daki ilk pazarı olan Almanya’da eylül ayı itibarıyla satışa başlayan Togg, ilk akıllı cihazlarının teslimatını gerçekleştirdi.

Hem T10X hem de T10F modelleri ile Almanya pazarına giriş yapan Togg, Alman otomotiv sektörünün başkenti Stuttgart’ta yapılan ilk teslimatlarla önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktı.

Stuttgart’ta Togg merkezinin bulunduğu alanda düzenlenen etkinlikte T10X ve T10F kullanıcılarıyla buluştu. Böylece Türkiye’de tasarlanıp geliştirilen ve üretilen akıllı cihazlar ilk kez Almanya yollarına çıkmış oldu.

8 Eylül 2025’te Münih’te düzenlenen IAA Mobility fuarında Almanya tanıtımı gerçekleştirilen, T10X ve T10F, 29 Eylül’de ön siparişe açılmıştı.

“Almanya’da yerli üretilen arabaya biniyoruz”

Aracını teslim alan Hüsamettin Zeybek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Togg’u sahip olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Anlatılacak çok şey var da insan birdenbire kilitleniyor. Niye; Yani geçmişe baktığın zaman bir araba yapıldığı zamanda başbakan asılmış. Şimdi ise şu anda Almanya’da bugün yerli üretilen arabaya biniyoruz. Güzel bir şey. Şimdiye kadar bizim araçlarda yerli üretim Petlas’lar vardı. Şimdi de yerli üretim araç kullanacağız. Güzel bir şey. Yani anlatılmayacak bir şey.” dedi.

Duygu Zeybek de ilk siparişi vermekten çok gurur duyduğunu vurgulayarak, “Almanya’da bir Türk otomobilinin sürülebilmesi bile bizim için mutluluk. Bunu yaşadığımız için, bize bu şansı verdikleri için çok teşekkür ederiz Türkiye’ye. Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ederiz.” ifadesini kullandı.

“Fiyatı uygun, kalitesi yüksek”

Bugün aracını teslim alan Ali Aydoğan da duygularını anlatmakta zorlandığını belirterek, “Heyecanlıyız, çok heyecanlıyız, çok mutluyuz.” dedi.

Almanya’da ön siparişlerin başladığı 29 Eylül’de Togg aracını sipariş verdiğini belirten Aydoğan, “Kendi arabamızı Almanya gibi bir Avrupa ülkesinde kullanmak bizim için çok gurur verici şeydi ve mutluyuz. Bugün burada olmaktan, arabamı teslim almaktan, Türk arabasını, kendi yerli malımızı kullanabilmekten çok mutluyuz.” diye konuştu.

Togg’un “azimle” emek verilince bir şeylerin olacağını gösterdiğini vurgulayan Aydoğmuş, akıllı cihazı ilk çıktığı günden beri takip ettiklerini söyledi.

Aydoğmuş, ”Akıllı telefon gibi bir akıllı bir cihazın üretilmesi çok çok güzel bir şey. Ben Alman arabası olarak Porsche kullanıyorum. O da elektrik. Şimdiki o Togg’da fiyat olarak ve de kıyaslanınca içindeki bütün uygulamaları hani bence çok üstün bir kalitede ve de daha fazlası aksesuar olarak da çok çok daha fazla. Fiyatı da benim için fevkalade uygun bir şey yani. Avrupa pazarında tutması gereken bir fiyat.” diye konuştu.

Ali Aydoğan’ın hanımı Maria Aydoğmuş da Togg otomobilin farklı olduğu belirterek, “Genel olarak Avrupa’daki diğer otomobillere bakıyorum ve bunun gerçekten harika olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Tereddütsüz satın aldım

Hasan Aygüneş de Almanya’da Togg sahibi olmaktan dolayı çok gururlu olduğunu dile getirerek, “Mercedes’im vardı. Mercedes’imi Togg’u alabilmek için geri verdim. Togg’u, sürdüm ve çok beğendim. Gerçekten de diğerlerinden hiç arkada kalmamışız. Ya o kadar geç başlamamıza rağmen geçmişiz bile adamları. Yani Almanya’da onlardan daha güzel bir araba yapmamız gerçekten de çok bir gurur kaynağı benim için. Ve hiç düşünmedim. Yani eşimle, ailemle konuştum, hemen dedik, hemen almamız lazım. Yani hem Türkiye’mizi destek olarak hem de arabanın gerçekten de çok güzel olması bizi hiç ürküttürmedi.” değerlendirmesinde bulundu.

Togg’un Türkiye için büyük bir adım olduğunu anlatan Aygüneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani 1960’larda Devrim arabasını filan yapmaya uğraştık, ne yazık ki olmadı. Bu sefer iyi bir Cumhurbaşkanımızın gayretiyle TOGG güzel bir araba yaptı. Gürcan Karakaş’ın fedakârlık ederek Almanya’yı bırakıp da Türkiye’ye gidip böyle bir misyona önderlik etmesi çok gurur verici. Teşekkür ederim ona. Gerçekten de güzel bir şey yaptılar, güzel bir şey başardılar. Bütün ekibine teşekkür ediyorum.”

Bugün otomobilini teslim alan Aslıhan Arzıman da Türkiye’de üretilmiş Togg’u satın almaktan çok mutlu olduğunu belirterek, “Biz zaten uzun zamandır bekliyorduk bu aracı. İlklerden de olmak çok mutluluk verici.” dedi.

-Almanya genelinde servis ve deneyim alanları genişliyor

Alınan bilgiye göre, “Bir otomobilden fazlası için” yola çıkan Togg, bağımsız Euro NCAP programının tüm testlerinden en yüksek derece olan 5 yıldızı alan T10X ve T10F ile Avrupalı kullanıcılarla buluşmaya devam edecek.

Almanya’daki ilk teslimatlarını yapan Togg, ülkede kullanıcılarla buluşma noktalarını da hızla genişletiyor. İlk teslimat noktası olarak Kelheim’i belirleyen marka, kısa süre içinde Neuss’ta da yeni bir teslimat noktasını devreye alacak.

Berlin, Essen ve Nürnberg’de aktif servis noktaları hizmet verirken, Münih başta olmak üzere yeni şehirlerde de servis altyapısının devreye alınması için çalışmalar sürüyor.

Kullanıcı deneyimini merkeze alan Togg, Almanya genelinde genişleyen test sürüşü ve deneyim noktalarıyla da sahada. Köln, Berlin, Frankfurt, Münih ve Hamburg’da test sürüşleri Trumore uygulaması üzerinden randevu ile gerçekleştiriliyor. Ayrıca Köln, Hamburg ve Frankfurt’ta pop-up mağazalar kullanıcılara hizmet veriyor. Önümüzdeki dönemde farklı şehirlerde de yeni deneyim alanları açılacak.

Dijital ekosistem Trumore Almanya’da aktif

Togg’un Trumore dijital platformu, Almanya’daki kullanıcılarına siparişten teslimata kadar uçtan uca dijital deneyim sunuyor.
Rota ve şarj planlama, araç yönetimi, ödeme çözümleri ve kişiselleştirilmiş servisler gibi özellikler aktif hale getirildi. Yakın dönemde enerji çözümleri de bu ekosisteme entegre edilecek.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı

BYD Türkiye, YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin benzersiz yeteneklerini, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda nefes kesen bir teknoloji şovuyla gözler önüne serdi. Avrupa’da ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen etkinlikte, amfibi -hem suda hem karada hareket edebilen- özellikli YANGWANG U8 göle girerek suda yüzerken, dünyanın en hızlı elektrikli aracı YANGWANG U9 ise 360 derece Tank Dönüşü, zıplama ve dans etme yetenekleriyle izleyenlerin büyük ilgisini topladı. BYD Türkiye, Geleceğin Mobilitesini “Havada, Karada, Suda” temalı etkinliğinde katılımcılara deneyimine sunarak bir kez daha ses getirdi.

Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, otomotiv sektörünün sınırlarını zorlayan teknolojileri, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geleceğin mobilite çözümleriyle küresel ölçekte adından söz ettiriyor. Türkiye’de sunduğu yeniliklerle dikkat çeken BYD Türkiye ise İstanbul’da, markanın sıra dışı modelleriyle unutulmaz bir gösteriye imza attı. Avrupa’da ilk kez BYD Türkiye tarafından düzenlenen özel etkinlikte, “geleceğin mobilitesi” canlı olarak katılımcılara sunuldu.

BYD Türkiye’nin Kemerburgaz’da sıfırdan inşa ettiği özel platformda, BYD’nin lüks segment markası YANGWANG’ın U8 ve U9 modelleri, ileri teknolojiyle bezeli görkemli bir şovun başrolündeydi. Etkinlikte katılımcılar, 17 Eylül’de gerçekleştirilecek TEKNOFEST İstanbul’da sergilenecek olan bu araçları yakından inceleme ve performanslarını tanıklık etme fırsatı buldu.

YANGWANG’ın süperspor modeli U9; yalnızca 2,36 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabilmesiyle dikkatleri üzerine toplarken, özel olarak geliştirilen Track Edition versiyonu ise, Almanya’da gerçekleştirilen testte 472,41 km/s hıza ulaşarak dünyanın en hızlı elektrikli süper otomobili unvanını kazandı. Aynı zamanda zıplama, kendi etrafında 360 derece dönebilme (Tank Dönüşü) ve dans etme gibi sıra dışı yetenekleriyle sahneye çıkan U9, izleyenlere nefes kesen bir şov sundu.

Etkinlikte YANGWANG U8’in off-road versiyonu da benzersiz özelliklerini gözler önüne serdi. Karadan hareket ederek bölgedeki göle giren ve bir süre su üzerinde ilerledikten sonra platforma geri dönen YANGWANG U8, 360 derece Tank Dönüşü yeteneği ve entegre drone teknolojisiyle katılımcılardan tam not aldı.

BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz”          

 BYD’nin DNA’sında teknoloji ve inovasyonun çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, İstanbul’daki teknoloji şovuna ilişkin, şunları söyledi: “BYD, 120 bini aşkın AR-GE mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştirerek, geleceğin teknolojilerini bugünden şekillendiriyor. 2022 yılında fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv markası olan BYD, inovasyon gücü, ileri teknolojiye olan yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonu sayesinde, 2023’ten bu yana yeni enerjili araç üretiminde dünyanın 1 numaralı elektrikli araç üreticisi konumunda yer alıyor.

BYD Türkiye olarak, Ağustos sonu itibarıyla 31 bin 800 adetlik satış performansımızla, binek araç pazarının en hızlı büyüyen markası ve Yeni Enerjili Araç Pazarı’nın lideriyiz.            Türkiye’de ‘Yılın Otomobili’ seçilen SEAL U, pazarın en çok tercih edilen ikinci SUV’u olarak öne çıkıyor. Ayrıca SEAL U DM-i da en çok tercih edilen şarj edilebilir hibrit model olma başarısını gösteriyor.

Yedi farklı modelimizle kısa sürede Türk tüketicisinin güvenini ve beğenisini kazandık. Bu güçlü başlangıç, markamıza duyulan güvenin ve Türkiye pazarındaki elektrikli araçlara yönelik artan ilginin somut bir göstergesi. Türkiye otomobil pazarına “enerji vermeye” ve önümüzdeki dönemde de yeni modellerimizle büyütmeye devam edeceğiz.

BYD Türkiye olarak, markamızın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem veriyoruz. 11 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz bu özel etkinlikte de BYD’nin fütüristik teknolojilerini tanıtma şansı bulduk. YANGWANG U8 ve U9 modellerinin, böylesine kapsamlı bir teknoloji şovuyla Avrupa bölgesinde ilk kez Türkiye’de tanıtılması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu teknolojileri; TEKNOFEST İstanbul’da ve Türkiye’nin belli başlı şehirlerindeki gerçekleştireceğimiz etkinliklerde müşterilerimizle buluşturmayı planlıyoruz. BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz.”

ANGWANG U9

BYD Türkiye’den teknoloji şovuna özenli hazırlık

BYD Türkiye, BYD’nin global teknoloji gücünü ve inovasyon vizyonunu Türkiye’deki tüketicilere göstermek amacıyla düzenlediği etkinlik için yoğun ve titiz bir hazırlık çalışması yürüttü. Etkinlik öncesinde tüm yasal prosedürler tamamlandı ve araçlar büyük bir gizlilik içinde Türkiye’ye getirildi.

Tarihi etkinlik için en uygun alanın belirlenmesi konusunda detaylı analizler yapıldı; bölgedeki göl, su altı dalgıçları tarafından balçık ve sazlıklardan temizlendi. Zorlu arazi koşullarına rağmen platform inşa çalışmaları kararlılıkla sürdürüldü. Böylece BYD Türkiye ekibi, daha önce benzeri yapılmamış bir organizasyonla tarihi bir gösteriye imza attı.

BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor

BYD, batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkıyor. Son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.

ANGWANG U8

YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u

YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.

Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.

Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.

49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.

Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.  

ANGWANG U9

YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu

BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.

Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.

BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.

YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin AR-GE gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler