Genel
Mercedes-Benz Unimog, Teknolojisi Yenilenen Modelleri İle Benzersiz Çözümler Sunuyor


Yollara ilk kez 75 yıl öne çıkmış olsa da sürekli yapılan yenilikler sayesinde Unimog en son teknolojik gelişmelere uyum sağlıyor. 2021 yılında U 435 ve U 535 modelleri ile gücüne güç katan Unimog; yüksek gücü, manevra kabiliyeti ile yüksek taşıma kapasitesini birleştiren orta segmentteki yeni modeli U 327 ile öne çıkıyor.
2021 yılının yenilikleri arasında, farklı yükleme koşullarında sabit bir sürüş sağlayan hidropnömatik süspansiyon ve düşük hızlarda veya sabit halde daha fazla direksiyon desteği sağlayan yeni konforlu direksiyon da bulunuyor.
Yüksek performans: Unimog U 435 ve U 535
Yeni U 435 ve U 535 modellerinin motoru, daha önce satışta olan U 430 ve U 530 modellerinden toplamda 40 kW (54 hp) daha fazla güç sunuyor. Bu durum ağır segment kullanıcılarının memnuniyetle karşılayacağı bir gelişme. Sıralı 6 silindirli motor, bir önceki modelden 180 Nm daha fazla tork üretiyor. Çevre koruma açısından da mükemmel değerler sağlayan ve Euro 6 E emisyon standardına uygun olan yeni motor; 1.800 devirden itibaren 1.380 Nm tork ve 260 kW (354 hp) gücü kullanıcısına sunuyor.
Kullanıcılarına daha fazla güç sunan Yeni U 435 ve U 535, sürücülere hemen hissedebilecekleri daha ileri bir optimizasyon da sunuyor. Geliştirilmiş vites değiştirme koordinasyonu ve kavrama kontrolü sayesinde, vites değiştirme sırasında oluşabilecek kesintiler önemli bir ölçüde azalıyor. Bu sayede uzun vadede daha düşük yakıt tüketimi ve daha rahat çalışma olanağı sağlanıyor.
Orta segment için daha fazla güç: U 327
Orta segmentte ise daha önce satışta olan U323 modeline paralel olarak U 327 modeli satışa sunulacak. U323 modeli 170 kW (231 hp) güç üretirken, U 327 modeli ise kullanıcısına 200 kW (272 hp) güç sunuyor. Daha hafif bir şasiye ve daha kısa aks mesafesine sahip olan orta segment Unimog; yüksek manevra kabiliyeti ve taşıma kapasitesi sunuyor. Yüksek performanslı bir motorla donatılan model, özel müşteri gereksinimleri için geniş platformlu ve uzun aks mesafeli bir versiyona da sahip.
Hidropnömatik süspansiyon, konforlu direksiyon ve iklimlendirme özellikli koltuk
Unimog’un 2021 yılındaki bir diğer yeniliği ise, arka aksta normal helezon yayları yerine hava depolama tankları ve hidrolik silindirleri temel alan hidropnömatik süspansiyon sistemi kullanmaya başlaması oldu. Sistem; farklı yükleme koşulları veya arka ek donanımlar altında sabit sürüş gerçekleştirilmesinin yanı sıra daha dengeli bir yol tutuş sağlıyor.
Ağır koşullarda çalışırken, aracın düşük hız seyrinde veya durağan haldeyken bile direksiyonun ağırlığını alan ve kolayca yönlendirilebilme özelliği sunan yeni konforlu direksiyon, büyük hacimli lastiklerle veya çim biçme kombinasyonları gibi ağır ön aletlerle çalışırken de büyük bir avantaj sağlıyor. Hıza bağlı olarak çalışan elektrohidrolik direksiyon sistemi ilgili sürüş koşullarına göre uyarlanıyor. Bu sayede sürüş koşullarına uyarlanmış değişken bir direksiyon hissi yaratıyor.
Yeni “iklimlendirme özellikli koltuk” her hava sıcaklığında konforlu kullanım olanağı sunarken, ileri teknolojili havalandırma sistemi ise sürücü koltuğuna istenilen uygun sıcaklığı sağlıyor.
Güvenlik için de önemli geliştirmeler söz konusu. Unimog’un kabini 2021 yılından itibaren kabin alt takviyeleri ve A sütunundaki yeni boru braketleri ile donatılıyor. Böylece, kabin mukavemeti için ECE – R29/03 standardı sağlanıyor.
Ağır römorklar için ideal
Unimog U 527 ve U 535, büyük römork ve çeki demiri ağırlıkları için özel olarak donatılabiliyor. Bu, genellikle saha veya yol ve boşaltma noktası arasındaki taşımalarda olduğu gibi, tandem veya tridem akslı römorklar için de geçerli olan bir avantaj. Söz konusu durum, uzun ulaşım yollarıyla karşı karşıya kalan inşaat yüklenicileri ve çiftçiler için geniş bir faaliyet alanı sunuyor. Daha yüksek yük taşıma kapasitesinin altında aracın rijit yapısı yatıyor.
Unimog’un 75. yıldönümü
Unimog’un ortaya çıkması, Almanya’nın savaş sonrası dönemde tedarikte kıtlık yaşaması ile yakından ilgili. 1945 ve 1946 yıllarında yaşanan yiyecek kıtlığı, Daimler-Benz AG’de uzun yıllar uçak motoru geliştirme başkanı olan Albert Friedrich’e, tarımda verimliliği artırmaya yardımcı olabilecek bir motorlu tarım aracı fikrini verdi. Başından beri projenin içinde olan Gaggenau’dan Hans Zabel, Mart 1946’da “Unimog” (Universal-Motor-Gerät, yani Universal Motorlu Araç) terimini icat etti. Unimog, ilk kez Ekim 1946’da test sürüşüne çıkarıldı.
Unimog “Prototip 1”, ilk test sürüşünü 1946 yılında tamamladı. Bizzat direksiyon başında olan Baş Tasarımcı Heinrich Rösler, kabini olmayan ve tamamen kereste yüklü prototipi engebeli orman yollarında test etti.
Mercedes-Benz’in her alanda başarılı olan profesyonel aracı Unimog, 75 yıldır sürekli olarak geliştirildi. Unimog; bugün itfaiye, tarım, kar temizleme ve yol bakımı alanlarında zorluklarla başa çıkıyor. Bakım konusunda verimli olması ve sunduğu üstün özellikleri Unimog’u birçok çiftçi, inşaat yüklenicisi ve belediye için çekici hâle getiriyor.
Unimog’da sunulan teknik geliştirmeler
EasyDrive: Opsiyonel olarak sunulan sürekli değişken çekiş sistemi, hidrostatın avantajlarını mekanik manuel şanzımanla birleştiriyor. Sürücünün gerektiğinde ve tam hızda iki sürüş tipi arasında geçiş yapmasını sağlayan EasyDrive ile 50 km/s hıza kadar sürekli değişken hız ayarları mümkün. Verimli ve yakıt tasarrufu sağlayan sürüş, 89 km/s hıza kadar olan 8 ileri vitesli manuel şanzıman ile gerçekleşiyor.
TireControl Plus: Lastik basıncı kontrol sistemi, sürüş sırasında bile 495/70R24’e kadar olan lastik boyutları için rahat bir kullanım olanağı sunuyor. Lastik basıncı, ekran kullanılarak ilgili koşullara göre ayarlanabiliyor. Sürücü, sert veya yumuşak zeminde bir düğmeye basarak gerekli lastik basıncına karar verebiliyor. Bu durum; optimum çekiş, düşük seviyelerde patinaj ve zeminin korunmasını sağlıyor.
Tüm tekerleklerden yönlendirilebilme özelliği, U 423 ilâ U 535 modellerinde, Unimog cihaz taşıyıcısının sürücüsü için üç farklı direksiyon tipini mümkün kılıyor: Ön tekerlekleri kullanarak normal direksiyon, tüm tekerlekler zıt dönüş açılarındayken dört tekerlekten direksiyon ve tekerlekler paralel şekilde ayarlanmış durumda olan çapraz hareket için “yengeç yürüyüşü” adı verilen direksiyon. Sonuç olarak; Unimog’un zorunlu küçük dönüş yarıçapı yüzde 20’ye kadar azaltılabiliyor ve tüm operasyonel durumlarda aracın manevra kabiliyeti artırılabiliyor.
VarioPilot: VarioPilot çift modlu direksiyon, sürücünün soldan sağa geçiş yapmasını sağlıyor. Kullanıma bağlı olarak, direksiyon ve kullanım aracın her iki tarafından da sağlanıyor. Buna ek olarak; örneğin biçme çalışmalarında sağ kenarlardaki görüş alanını optimize etmek için döner koltuk içeren tamamen camlı bir ön yolcu kapısı takmak da mümkün.
Özel donanım olarak LED ışık paketi: Özel donanım olarak sunulan LED ışık paketi hem yolda sürüşte hem de ek cihazlar kullanırken mükemmel aydınlatma koşulları sunuyor.
Tek bir ekipman taşıyıcısı ile tüm yıl boyunca çok çeşitli uygulamaları yönetme
Unimog’un güçlü yönü, tek bir ekipman taşıyıcısı ile tüm yıl boyunca çok çeşitli uygulamaları yönetme becerisinde yatıyor. Bu, hem klasik kar temizleme, yol bakımı ve kamusal yeşil alan bakımı uygulamaları hem de çapraz segment uygulamaları için geçerli. 4 adede kadar cihaz konumu mevcut. Ön ve arkaya ek olarak, akslar arasına ve kabinin arkasına da cihazlar monte edilebiliyor. Mercedes-Benz, “Unimog İş Ortakları” ve “Unimog Uzman İş Ortakları” ile uygulama gereksinimlerine ilişkin özel anlaşmalar yapıyor.
Dünya çapında 650’den fazla servis noktası
Unimog Hizmeti, yaklaşık 220’si Almanya’da olmak üzere 130’dan fazla ülkede 650’den fazla hizmet noktasına sahip, küresel olarak organize edilmiş bir hizmet yapısı tarafından destekleniyor. Unimog servis iş ortakları, araçların tamirinin yanı sıra, gövdelerle ve diğer aletlerle; yani tüm sistemle de ilgileniyor.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
Genel
Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!


Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.
Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.
Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi
Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.
- Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
- Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
- Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
- Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.
Teknik Verilerle Hyundai Inster
Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.
- Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
- Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
- Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
- Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
- Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.
Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı