Otomotiv
PEUGEOT INCEPTION CONCEPT LAS VEGAS CES FUARI’NDA TANITILDI!


PEUGEOT INCEPTION CONCEPT: PEUGEOT yeni bir dönem başlatıyor, otomobilin geleceğine ilişkin vizyonunu ortaya koyuyor!
PEUGEOT, INCEPTION CONCEPT ile markanın geleceğe yönelik vizyonunu ortaya koyuyor. INCEPTION CONCEPT, dönüşüm içinde, yeni bir döneme giren PEUGEOT’nun, “Göz Alıcılık”, “Duygu” ve “Mükemmellik” değerlerini bünyesinde barındırıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, 2025 yılından itibaren markanın kompakt modelleri de dahil olmak üzere gelecekteki otomobillerine ilham verecek. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 yeni tamamen elektrikli modeli pazara sunacak olan PEUGEOT, ardından tamamen elektrikli bir ürün gamına sahip olacak. 2030 yılına kadar Avrupa’da satılan tüm PEUGEOT otomobilleri elektrikli olacak. Doğuştan elektrikli “BEV-by-design” platformundaki PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, Hypersquare’i barındıran yeni nesil PEUGEOT i-Cockpit, “STLA Brain” yapay zekâ, astronot kasklarının vizörüne uygulanan kromlu işlemi barındıran 7,25 m2’lik cam yüzeyler gibi özellikleriyle geleceğe ışık tutuyor. Konseptteki toplam güç yaklaşık 680 HP (500 kW) iken aracın 0-100 km/s hızlanması 3 saniyeden daha kısa sürüyor.
PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, Las Vegas’ta düzenlenen CES Tüketici Elektroniği Fuarı’ndaki “PEUGEOT Brand Forward” etkinliğinde ilk defa sergilendi. Markanın geleceği hakkında düzenlenen dijital sunum kapsamında, PEUGEOT CEO’su Linda JACKSON, PEUGEOT Tasarım Direktörü Matthias HOSSANN, PEUGEOT Ürün Direktörü Jérôme MICHERON ve PEUGEOT Pazarlama ve İletişim Direktörü Phil YORK yer aldı.
Latincede “Inceptio”, “Başlangıç” anlamındaki isimlendirme, PEUGEOT için yeni bir dönemin başlangıcını ortaya koyan manifestoyu özetliyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, vizyoner tasarımıyla özgün teknolojik bakış açıları sunuyor ve ayrıcalıklı bir otomotiv deneyiminin kapılarını aralıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, rüya ile gerçek arasında yeni bir boyuta götürüyor; ona yaklaştığınız, dokunduğunuz veya bindiğiniz anda yoğun duygular uyandırıyor. Hedef, bünyesinde barındırdığı yeniliklerin büyük oranda 2025 yılından itibaren seri üretime girmesi. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, daha fazla keyif arayan ve yeni teknolojilere açık müşterilerin beklentilerine cevap vererek geleceğin otomobil vizyonunu somutlaştırıyor. Yeni nesil müşteriler, daha bağlantılı, daha fazla menzile sahip elektrikli araçlar, şarja kolay erişim, basit bir arayüz üzerinden yolculukları planlamak için yazılımla entegre bağlantı sunan bir marka istiyor. PEUGEOT olarak tüm bu beklentilere çözüm sunuluyor. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 yeni tamamen elektrikli model pazara sunulacak. Ardından tamamen elektrikli bir ürün gamına sahip olacak ve 2030 yılına kadar Avrupa’da satılan tüm PEUGEOT otomobilleri elektrikli olacak.
PEUGEOT CEO’su Linda Jackson; “PEUGEOT, ürün gamını tamamıyla elektrikliye geçmeye adamış durumda. Önümüzdeki yıldan itibaren, ürün gamındaki araçların tamamı elektrik destekli olacak. Önümüzdeki iki yıl içinde beş yeni tamamen elektrikli modeli pazara sunacağız. Hedefimiz basit: 2030 yılına kadar PEUGEOT’yu Avrupa’nın lider elektrik markası yapacağız. Bu iddialı vizyon, marka için köklü bir dönüşüm anlamına geliyor. Yeni bir çağın başlangıcı, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT ile vücut buluyor. PEUGEOT, ‘Göz Alıcılık’ mottosu ile dünyanın daha iyi bir yer olacağını vaat ederken, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT bu söylemi somutlaştırıyor” dedi.
PEUGEOT Tasarım Müdürü Matthias Hossann; “PEUGEOT değişiyor ancak PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, şüphe götürmez bir şekilde bir PEUGEOT olmaya devam ediyor. Markanın ölümsüz kedi çekiciliğini ifade ediyor, otomobilin geleceği ve sağladığı duygular konusunda ne kadar pozitif yaklaştığımızı gösteriyor. Parlak ve ışıl ışıl yapısıyla PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, 2030 yılına kadar PEUGEOT’nun karbon ayak izini %50’nin üzerinde azaltma hedeflerimizle ilgili düşüncelerimizi gösterirken, sürüşün mekansal deneyimini yeniden yorumluyor. Markanın dönüşümü, geleceğin PEUGEOT tasarımını, üretimi ve yaşamını tüm yönleriyle ilgilendiriyor. Tasarım, bu dönüşümün ayrılmaz bir parçası” dedi.
PEUGEOT Ürün Müdürü Jérôme Micheron; “Müşterilerin elektrikli otomobilden beklentileri yüksek. Elektrikli araçlara özel, yeni nesil ‘BEV-by-design’ platformlarımız ile beklentilerini karşılayacağız. Gelecekteki otomobillerimizle onları şaşırtacağız, sürüş davranışlarını basitleştireceğiz ve sürüş deneyimini yeniden keşfedeceğiz. Bu hedefler PEUGEOT INCEPTION CONCEPT ile şekilleniyor. PEUGEOT’nun dönüşümü, tamamen elektrikli olma hedefinin çok ötesine geçiyor. Marka, yeni deneyimler yaşamanız için elektrik teknolojisinin ve yeni yazılımların sunduğu tüm olanaklardan tam olarak yararlanmanıza olanak sağlıyor” dedi.
PEUGEOT Pazarlama ve İletişim Müdürü Phil York; “PEUGEOT INCEPTION CONCEPT gibi, gelecekteki modellerimiz de ‘STLA Brain’ yapay zekâsı ile donatılacak ve tamamen bağlantılı olacak. PEUGEOT müşterileri, fiziksel ve insani etkileşimin, markayla sanal diyaloglar ve akıllı çevrimiçi hizmetleri birleştiren kusursuz bir deneyimin keyfini sürecekler. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, bu yeniliklerden bazılarını ortaya koyuyor. ‘BEV-by-design’ platformlarına dayalı, geleceğin PEUGEOT modelleri sadece sıfır emisyonlu olmayacak, aynı zamanda rahatlatıcı, heyecan verici, satın alması, kullanması ve güncellenmesi kolay olacak” dedi.
Yeni STLA “BEV-by-design” platformlarının MÜKEMMELLİĞİ, bir devrimin temeli
PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, gelecekteki dört Stellantis Group “BEV-by-design” platformundan biri ile tasarlandı. Bu yeni platform serisi, 2023 yılından itibaren devreye alınacak ve geleceğin PEUGEOT modellerinde devrim yapacak. Elektrikliye geçiş için özel olarak geliştirilen bu otomobiller, tasarımcıların PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in yolcu bölümünü tamamen yeniden şekillendirmek için yararlandıkları, mimari açıdan büyük farklılıklar ortaya koyuyor. Yolculara yeni bir sürüş pozisyonu ve yeni bir kabin içi deneyim sunuluyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in temelini oluşturan STLA Büyük Platform, 5,00 m uzunluğa ve sadece 1,34 m yüksekliğe sahip, verimli bir sedan siluetine olanak sağlıyor. Söz konusu boyut, bu manifestonun yeniliklerini vurgulamak için bilinçli seçildi. Platform aynı zamanda PEUGEOT’nun marka DNA’sıyla uyumlu ilerleyen yeni resmi tasarım dilinin bir parçası. Yeni “BEV-by-design” elektrik platformları, yapay zekâ tarafından desteklenen; STLA Brain, STLA SmartCockpit ve STLA Autodrive gibi teknolojik modülleri de bünyesinde barındırıyor. Tamamen elektrikli PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, 800V teknolojisi ile donatıldı. 100 kWsa batarya, Paris’ten Marsilya’ya veya Brüksel’den Berlin’e tek bir şarjla 800 km yol kat etme olanağı sağlıyor. Tüketimi, 100 km’de sadece 12,5 kWsa ile oldukça dikkat iddialı. Batarya, bir dakikada 30 km veya beş dakikada 150 km menzile eşdeğer şarja olanak sağlıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, kablosuz olarak şarj edilebiliyor ve böylece ek kolaylık sağlıyor.
Biri önde, diğeri arkada olmak üzere iki kompakt elektromotoruyla PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, dinamik bir sürüş sağlayan dört tekerlekten çekişli bir araca dönüşüyor. Toplam güç yaklaşık 680 HP (500kW). Aracın 0-100 km/s hızlanması 3 saniyeden daha kısa sürüyor. Mükemmel platform Steer-by-Wire teknolojisine olanak tanıyor. Bu teknoloji ile dijital elektrik kontroller, mekanik bağlantıların yerini alıyor. Hypersquare kontrolü ile onlarca yıllık direksiyon simidi tarihe karışıyor.
Yeni bir tasarım dili için kedi bakışı
İlk göz temasında bir PEUGEOT, kedi duruşuyla hemen fark edilir. Markanın genleri aynı ancak kodları, yeni dönem için yeniden yorumlandı. Bu yeni tasarım dili, 2025’ten itibaren yeni PEUGEOT modellerinde kullanılacak. Daha yalın ve daha zarif çizgiler, dijital dünyaya yakışır detaylara sahip. Yeni tasarımda, hareketli ve dikkat çekici çizgiler, yatay omuz çizgisi gibi daha geometrik ve daha keskin atletik hatlar arasında geçiş yapıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, tasarımının zorluğu, kedi duruşu için dinamik bir profil ile sürücünün ve ön yolcunun ayaklarının önüne uzanan cam kapsül, yolcu bölmesi arasındaki zıtlıkta yatıyor. Yandan bakıldığında PEUGEOT’nun şık ve zarif sedan kodlarını taşıyan tasarım, kuşbakışı görünümde özel platformlarda tasarlanmış elektrikli otomobillerin yakın geleceğine rehberlik ediyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in büyüsü, özel camları ile dış ve iç tasarım arasındaki kusursuz geçişte yatıyor.
- AKILLI CAM: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in yolcuları, cesur tasarıma katkıda bulunan 7,25 m2’lik cam alanının merkezinde yer alıyor. Tüm camlar (Ön cam, yan camlar ve köşe camlar), mimari için tasarlanan camdan yapıldı. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’e uyarlanan bu teknoloji, termal niteliklerini koruyor. Başlangıçta NASA tarafından astronotların kasklarının vizörüne uygulanan kromlu işlemden (Metal oksitlerle işleme) yararlanıyor. Söz konusu NARIMA® cam, sarı tonlarında sıcak bir yansımaya ve mavi tonlarda daha soğuk bir yansımaya sahip. Bu cam yüzey, dış ve iç kısım arasında zarif bir bağ oluşturuyor. Dışarıda, nötr gövde rengine yansıyor. İçeride, yansımaları ve renk tonlarını sürekli değiştirerek ışık parlamaları yayıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT yolcuları, renk ve malzeme açısından yeni bir deneyimin tadını çıkarırken, kromlu camın işlenmesi termal ve anti-UV sorununu çözüyor.
- ÖZEL GÖVDE RENGİ: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in gövde rengi, çok ince metal pigmentlerden oluşuyor ve tek katlı. Bu da uygulama sırasında çok daha az enerji tüketilmesi anlamına geliyor. Kaliteli görünüm, gövdenin hacimlerini vurguluyor ve cam ile dış ortama göre renklenerek etkileşime giriyor.
- ÖZEL BİR ÖN CEPHE, “FÜZYON MASKESİ”: Ön tampon, üç sembolik pençeyi içeren tamamen yeni bir PEUGEOT ışık imzası benimsiyor. Bu yeni, son derece özgün ön cephe, ön ızgaranın tamamı, imza kısmı ve sensörleri de barındıran tek bir maskede birleşiyor. Bu tek hacimli maske, 3D ışıldama efektiyle büyütülen, ortasında logo bulunan tek bir cam parçadan oluşuyor. Maske, üç pençenin geçtiği üç ince yatay çubukla kaplanıyor. Dört optik modül, kendisine ayna etkisi uygulanan INKJET dijital teknolojisi ile basılan cam maskenin altına yerleştiriliyor.
- İLETİŞİM KURAN KAPILAR: Bir TECH BAR, kapı katmanından yatay olarak geçiyor. Bu düz ekran, sürücü ve yolcular yaklaştığında aracın dışına farklı mesajlar gönderiyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in yapay zekası, her bir yolcunun istediği konfor ayarını (Koltuk pozisyonu, sıcaklık, sürüş modu ve bilgi-eğlence tercihleri) yapabiliyor. Batarya şarj düzeyine ek olarak, TECH BAR karşılama ve veda mesajları da veriyor. Sürüş sistemlerine bağlı birçok sensör ve radar sayesinde gövde tamamen pürüzsüz görünüyor. Sensör ve radarlar birçok işlevi beraberinde getiriyor. Örneğin aerodinamiği iyileştirmek için kapıların alt kısmı genişliyor ve öne çıkıyor.
- TEKNİK ÖN CEPHE: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, devasa ön camın önünde yer alan hareketli gövde elemanı ile kullanıcı dostu ve pratik bir yapı ortaya koyuyor. Bu küçük kapak, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in şarj soketi ve şarj izleme dahil olmak üzere elektrikli aracın bakım işlevlerinin yer aldığı Aero Tech Deck alanına erişim sağlıyor.
- ETKİLEYİCİ ARKA CEPHE: Ön cephenin imzasını devam ettiren arka tasarım son derece gelişmiş bir teknikle işlendi. İki kat cam yüzeyi ile üç pençe imzası otomobilin içine giriyormuş gibi görünüyor. Bu gerçekten büyülü bir etkiye neden oluyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in arka kısmı, geniş ve çekici bir kavis şeklinde yayılan yalın bir çizgi ile omuz çizgisini vurguluyor.
- AERODİNAMİK JANTLAR: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’teki “AERORIM” jantlar, aerodinamiği ve estetiği kusursuz bir şekilde birleştiriyor. Tıpkı yeni PEUGEOT 408’in 20 inçlik jantları gibi eksenel bir simetri ile tasarlandılar. Dövme tekstil ekler aerodinamiğe katkıda bulunurken, mikro delikli alüminyum ekler tasarımın ileri teknoloji yönünü vurguluyor. Işıklı Aslan logosu, tekerlek döndüğünde sabit kalıyor. Fren kaliperi ayna camı ile kaplanıyor. Bu ilginç tasarım, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in Hypersquare cam alanlar ile ön ve arka kısmındaki tasarımı yansıtıyor.
Hypersquare ile i-Cockpit®’te devrim
Günümüzde 9 milyondan fazla i-Cockpit® yollarda geziyor. Ergonomik yenilikleri ile bu yeni kokpit mimarisi 10 yıl önce, ilk nesil PEUGEOT 208 ile ortaya çıkmıştı. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT ile i-Cockpit® yeniden hayat buluyor. Tasarımcılar, direksiyon simidini ve klasik kumandaları kaldırarak tamamen yeni bir mimariye yöneldiler. Video oyunlarından ilham alan tamamen dijital Hypersquare kontrol sistemi, PEUGEOT tarafından icat edilen i-Cockpit® konseptini geleceğe taşıyor.
- YENİ NESİL i-COCKPIT: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, yeni Hypersquare kontrol ile çevik sürüş özellikleri ve yeni, daha sezgisel i-Cockpit® ile gelişmiş bir araç içi deneyim sunuyor. Parmak ucu ile tüm sürüş parametreleri kontrol edilebiliyor. Steer-by-wire teknolojisi, sürüşü bir video oyunu gibi ama gerçek hayatta daha içgüdüsel ve basit hale getiriyor. Klasik direksiyon simidinin yerini alan Hypersquare’in üstün ergonomisi, yeni, doğal, daha basit ve daha güvenli bir sürüş şekli oluşturuyor. Yeni kontroller, tamamen yeni bir sürüş keyfi ve benzersiz sürüş konforu sağlıyor.
Dijital elektrikli kontrollere sahip Hypersquare, dört köşesinde farklı işlevlere sahip dairesel hücreler bulunan bir ekrandan oluşuyor:
- Tamamen doğal direksiyon tutuşu ve kontrolü
- Parmak uçlarında sürüş konforu
- Başparmak ile araç kontrollerinin etkinleştirilmesi
Akıllı telefonlara benzer kullanım şekli. Sezgisel yaklaşım üst düzey güvenlik oluşturuyor. Hypersquare’in ortası, işlevlerin kumandasına ait tablet tipi bir ekran. Seçilen işleve erişimi kolaylaştırmak için farklı özelliklere (Klima, radyo sesi, ADAS, vb.) ait piktogramlar iki yan panelde gösteriliyor. Sürücü bu işlevlere ellerini direksiyondan ayırmadan başparmağı ile erişebiliyor. Daha da fazla sürüş konforu için Hypersquare’in kenarı 3D baskıdan yapılırken, ortasındaki dijital cam ekran ileri teknolojik bir görünüm sergiliyor.
Yeni nesil i-Cockpit, Stellantis STLA Smart Cockpit teknoloji platformunu içeriyor
- HALO CLUSTER İLE BİRLEŞTİRİLEN HYPERSQUARE: Hypersquare kontrol sistemi, arka planda sürüş veya bilgi-eğlence bilgilerini 360° görüntüleyen esnek bir ekranla birleştiriliyor. Bu HALO CLUSTER, dairesel ekranı ile araca yaklaşan yolcuları bilgilendiriyor. Bu dışa dönük iletişim, paylaşım kavramını ve yeni bir otomotiv vizyonunu pekiştiriyor. L4 sürüş yetkisi seviyesine (STLA AutoDrive) geçiş sırasında, HYPERSQUARE geri çekiliyor ve yeni bir kabin deneyimi sunmak üzere zeminden büyük bir panoramik ekran çıkıyor. PEUGEOT’nun hedefi, bu on yıl sona ermeden ürün gamında yeni nesil bir araçlarda Hypersquare sistemini tanıtmak.
- STEER-BY-WIRE: Marka, PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’i geliştirmeden önce, sürüş kolaylığı, güvenlik ve güvenilirlik özelliklerini en üst seviyeye çıkartmak için Steer-by-Wire teknolojisini test etti ve entegre etti. Bu sayede fiziki direksiyon kolonu ortadan kalkıyor.
Yeni sürüş deneyimi, artan hisler ve daha fazla konfor
PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, bir Grand Tourer için yeni bir iç mekân vizyonu sunuyor. Ayrıca elektrikli araçlara özel yeni “BEV-by-design” mimarisinin getirisi olarak yeni, daha uzun oturma pozisyonlarına olanak sağlıyor. Yüksek omuz çizgisi güvenlik hissini güçlendiriyor. Ön koltuklar olağanüstü bir görüş sunuyor. İkinci sıra, cömert cam alanlar ve yeni koltuk orantıları sayesinde dış dünyayı daha iyi görüyor. Ön koltukların arkasındaki cam alanlar, arka koltuk yolcularına kendi atmosferini ve ayar bölgesini sağlıyor. Kabindeki her malzeme yansıma için işlendi. Böylece iç mekân rengi ortama ve ışığa göre değişiyor. İç mekân üst düzey alan ve konfor sunuyor.
- SÜRÜKLEYİCİ KOLTUKLAR: Tüm koltuk orantıları, daha fazla genişlik ve sürükleyici bir konfor deneyimi için elden geçirildi. Comfort Fit çözümü ile koltuk, her yolcunun vücut şekline uyum sağlıyor. Koltuğun mimarisi ve iskeleti vücut şekline yakın bir tasarıma sahip. Artık konu bir otomobil koltuğunda oturmak değil, dinamik sürüş koşullarına uyarlanmış yeni bir mobilyaya yerleşmek veya araç kullanma yetkisi verildiğinde rahatlamak. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in muhteşem oranlarına sahip koltukları, kullanıcının bedenine uygun koltuk başlıkları ile konforlu bir duruş sunuyor. Alçak konumlandırılan koltuklar, alandan tasarruf sağlayan bu yeni mimariye izin veriyor.
- ARTIK ÖN KONSOL YOK: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’te tüm iç unsurlar daha alçakta yer alıyor. Koltukların aksine, sürüş yetkisi verildiğinde geri çekilen minimal kokpit tamamen sürücü odaklı bir mimariye sahip. Bir ön konsol, bir yatay bar veya bir ısı duvarı artık olmayacak. Tamamen açık görüş alanı ile yolcular daha fazlasını görebiliyor ve deneyimleyebiliyor. Bu da kabin içi duygusal deneyimi en üst seviyeye çıkartıyor.
- FOCAL PREMIUM HiFi: PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, üst düzey ses deneyimleri sağlayan Fransız ses sistemi uzmanı FOCAL imzasını taşıyan Premium HiFi sistemi ile donatıldı. Hoparlörlerin özel olarak ayarlanan konumları benzersiz bir kabin içi ses üretimi sağlıyor. Sistem, bir amfi, kapılarda ve kabinin önünde bulunan her biri 100 mm koaksiyel hoparlöre sahip birkaç ses barından oluşuyor. Ayrıca zeminde iki adet subwoofer da bulunuyor. İki markanın ortak çalışması ses barlarının ızgarasından bulunan “PEUGEOT-FOCAL” logosuyla gösteriliyor.
Dayanıklı malzemeler
PEUGEOT’yu elektrikli bir markaya dönüştürmek, otomobillere batarya ve elektromotor takmaktan daha fazlasını kapsıyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT’in iç mekânı, araç içi deneyimin dönüşümüne yönelik kapsamlı araştırmaları yansıtıyor. Bu mimaride siyah kullanılmıyor. Çok kromlu cam tarafından filtrelenen ışık ve nötr metalik tonlara sahip malzemelerin kombinasyonuyla yeni atmosferler yaratılıyor. Oluşturulan yansımalarla kabin atmosferi tamamen değişiyor. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, Avrupa’da 2030 yılına kadar karbon ayak izini %50’den fazla azaltmak ve 2038’de tamamen Karbon Net Sıfır olmak için markanın uygulayacağı yeni tekniklerin vitrini.
- KALIPLI TEKSTİLLER: Araç mimarisini yeniden düşünmek yeterli değil. PEUGEOT INCEPTION CONCEPT, döngüsel ekonomiyi en üst düzeye çıkarmak üzere yeni çözümler barındırıyor. Bu çözümlerden biri de kalıplanmış tekstil. Tasarım merkezinin prototip atölyelerinden veya tedarikçilerden alınan %100 polyester kumaş artıkları yeniden kullanılıyor ve kaynak reçinesi şeklinde enjekte edilen bir bağla vakum altında ısıyla sıkıştırılıyor. Bu teknoloji, taşıyıcı veya trim parçası haline getirilebilen son derece sert ve dayanıklı bir malzeme üretiyor. Kapı eşikleri gibi alanlarda kullanılabiliyor ve ek parçalarla giydirme gerektirmiyor. Tasarımın görevi, önceden görünmeyen bu bölümleri görünür kılmak.
- HAM GALVANİZLİ ÇELİK: Elektrikli olsa bile, burada bir otomobilin her zaman minimum %50 çelikten oluşacağı ilkesine dayanarak, yolcu bölmesindeki bileşen sayısını sınırlamak üzere otomobilin ham haliyle sergilenmesi fikrinden yola çıkıldı. Bu yaklaşım konsol veya koltuk yapılarında uygulanıyor. Çelik, ham bir estetik yansıma sağlayan, korozyon önleyici çinko banyosu gibi galvanizleme yöntemiyle işleniyor. Bu çözüm, iç mekânda kullanılan malzemelerin her birinin kendine özgü yansımalarını ön plana çıkaran konsept ile tamamen uyumlu. 10 yıl önce Onyx konsept otomobilinde kullanılan bakır örneğinde olduğu gibi, ham maddeleri çağrıştırmak DNA’nın bir parçası.
- KADİFE 3D BASKIYLA BULUŞUYOR: Koltuklar ve zemin, cam kapsülün yaydığı ışıkla oynamak için çok metalik bir parlaklığa sahip, tamamen geri dönüştürülmüş polyesterden oluşan çok özel bir kadife ile kaplanıyor. Bu tamamen geri dönüştürülmüş bir malzeme. Koltukların duruşlarının sunduğu yeni görünümleri tamamlamak için kadife malzeme zemine kadar uzatılıyor. Ardından zemin paspası görevi görmesi için 3-Boyutlu desenler basılıyor. Koltuklar ile zemin arasındaki devamlılık tek bir malzeme ile sağlanıyor. STRATASYS iş birliği ile üretilen bu esnek kumaş üzerindeki 3-Boyutlu baskı, devrim niteliğinde ve tamamen geri dönüştürülebilir.
- AIR QUILTING® MAT: Koltukların konforu, omuz bölgesindeki ayarlanabilir şiltelerle destekleniyor. Bu elektrik kaynaklı, tek malzemeli, geri dönüşümü kolay döşeme, klasik koltuklardan çıkarılan şişirilebilir ceplerden türetiliyor. Normalde görünmez olan bu cep, koltuklarla entegrasyon açısından metalik bir efektle işleniyor. Omuz desteğini güçlendiriyor ve sürüş tarzına bağlı olarak koltuk konforunun talep üzerine on kat artmasına olanak tanıyor. Saklananı görünür kılmak, daha fazla sadelik, daha az parça ve günün sonunda daha fazla rahatlık sağlıyor.
Otomotiv Sektörü
Hyundai, IDEA Tasarım Ödülleri’nde Rekor Kırarak Global Başarısını Perçinledi!


Elektrikli araç dünyasının önde gelen markalarından Hyundai, Uluslararası Tasarım Mükemmelliği Ödülleri’nde (IDEA) elde ettiği bu büyük başarıyla dikkatleri üzerine çekti. Amerikan Endüstriyel Tasarımcılar Derneği (IDSA) tarafından düzenlenen ve tasarım inovasyonu, kullanıcı faydaları ve toplumsal etki gibi kriterlere göre değerlendirme yapan bu prestijli yarışmada Hyundai, özellikle elektrikli SUV modeli IONIQ 9 ile öne çıktı.
Hyundai & Genesis Global Tasarım Başkanı ve Hyundai Motor Grubu Global Tasarım Kıdemli Başkan Yardımcısı SangYup Lee, bu ödüllerin sadece mobiliteyi geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda yaşamları zenginleştiren ve topluma karşı sorumluluğu yansıtan yenilikçi tasarımlar sunma arzusunu gösterdiğini belirtti.
Hyundai’nin Elektrikli ve İnovatif Tasarım Başarıları:
- Otomotiv & Ulaşım Kategorisi: Hyundai’nin tamamen elektrikli SUV modeli IONIQ 9, bu kategoride “Bronz” ödülün sahibi oldu. Geleceğin elektrikli mobilite vizyonunu yansıtan bu model, markanın elektrikli araç stratejisindeki kararlılığını ve tasarım gücünü gözler önüne serdi. Tamamen Yeni PALISADE ve hidrojen-elektrikli konsept model INITIUM ise “Finalist” olarak seçilerek Hyundai’nin geniş yelpazedeki inovatif yaklaşımlarını sergiledi.
- Çevre Kategorisi: Hyundai Motor Grubu Singapur İnovasyon Merkezi’ndeki (HMGICS) CX Smart Farm, “Gümüş” ödül alırken, Na Oh restoranı da “Finalist” oldu. Özellikle dünyanın ilk interaktif ve robotik tabanlı akıllı çiftliği olan CX Smart Farm, “Küratörün Seçimi Ödülü”ne layık görülerek Hyundai’nin sadece araç değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve teknoloji odaklı yaşam alanları yaratma konusundaki vizyonunu ortaya koydu.
- Ticari & Endüstriyel Kategorisi: Hyundai ve Kia Robotics LAB tarafından geliştirilen giyilebilir endüstriyel robot X-ble Shoulder, “Finalist” seçildi.
- Hizmet Tasarımı Kategorisi: Otomatik Şarj Robotu (ACR) Hizmeti, “Finalist” olarak ödüllendirildi. Bu hizmet, elektrikli araç kullanıcıları için şarj deneyimini kolaylaştırmaya yönelik inovatif bir çözüm sunuyor.
Hyundai Motor Company, IDEA Tasarım Ödülleri’ndeki bu çarpıcı başarılarının yanı sıra iF Design, Red Dot Design ve Good Design gibi dünyanın en büyük üç tasarım ödülünde de zafer kazanarak global tasarım liderliğini pekiştirdi. Bu sonuçlar, Hyundai’nin elektrikli araç ve genel mobilite çözümlerindeki tasarım mükemmelliği ve inovasyona olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha kanıtlıyor.
Otomotiv
BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor


BYD Türkiye, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda YANGWANG U8 ve YANGWANG U9’un benzersiz yeteneklerini sergilediği nefes kesen teknoloji şovunun ardından, şimdi de bu modelleri ve teknolojik gücünü TEKNOFEST İstanbul’da katılımcılarla buluşturdu.
Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST İstanbul’da yerini aldı. 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen festival, teknoloji tutkunlarını bir araya getirirken; BYD Türkiye de lüks segment markası YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin yanı sıra, ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) Ocak – Ağustos verisine göre tüm elektrikli hatchback modeller içerisinde en fazla satış yapan BYD DOLPHIN modelini ziyaretçilerle buluşturdu.
BYD’nin devrim niteliğindeki Blade Batarya, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi başta olmak üzere ileri teknolojileri de fuar alanında kurulan özel stand alanında katılımcılara tanıtıldı.
TEKNOFEST’E gelen ziyaretçiler, BYD’nin inovasyon gücüyle donatılmış araçlarını ve ileri teknolojilerini yakından inceledi. Track Edition versiyonu ile dünyanın en hızlı elektrikli süper spor modeli unvanına sahip YANGWANG U9, BYD’nin kurduğu özel stand alanında sergilenirken, amfibi özelliği sayesinde hem karada hem de suda hareket edebilen YANGWANG U8 ise 360 derece Tank Dönüşü performansı ile nefes kesen bir şov sundu.
“BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra, ileri teknolojilerimizi TEKNOFEST’te tüm Türkiye ile buluşturuyoruz”
BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, markanın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem verdiklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği olan TEKNOFEST, ülkemizin özellikle havacılık ve savunma sanayi alanında ulaştığı noktayı gösteren son derece değerli bir organizasyon. Ayrıca, gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisini destekleyerek, ülkemizin geleceğine de katkı sunuyor.
DNA’sında teknoloji ve inovasyon olan BYD ise, kendini sürekli gelişime adamış küresel bir teknoloji markası. 120 bini aşkın Ar-Ge mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştiren şirket; bataryadan elektrikli motorlara, süspansiyon sistemlerinden akıllı sürüş teknolojilerine kadar birçok devrim niteliğindeki teknolojiyi otomotiv dünyasına kazandırıyor.
Türk tüketicisi, yeni teknolojilere olan ilgisi ve hızlı adaptasyon yeteneğiyle öne çıkıyor. Biz de BYD Türkiye olarak, 7 farklı modelden oluşan geniş ürün yelpazemizle en son teknolojileri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz. Bugün burada teknoloji ve otomobil severlere BYD’nin inovasyon gücünü yakından tanıtmak için bulunuyoruz. 11 Eylül’de Kemerburgaz’da gerçekleştirdiğimiz, Avrupa’da bir ilk olma özelliği taşıyan etkinlikte YANGWANG U8 ve U9 modellerimizi kapsamlı bir teknoloji şovuyla tanıtmıştık. BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra şimdi ileri teknolojilerimizle TEKNOFEST’te yer almak ve bu teknolojilerimizi tüm Türkiye ile buluşturmak bizim için ayrı bir mutluluk.”
BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor
1995’te batarya üreticisi olarak yola çıkan BYD, bugün elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve akıllı teknolojiler alanında geliştirdiği çözümlerle daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. 2022’de fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv şirketi olan BYD, bugün dünyanın lider yeni enerjili araç üreticisi konumunda bulunuyor.
Batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkan BYD, son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.
DOLPHIN: Gelişmiş teknoloji, uzun menzilli batarya gücü
Okyanus serisinin öne çıkan modellerinden BYD DOLPHIN, deniz yaşamından ilham alan tasarım detaylarıyla şık ve modern bir görünüm sunuyor. Gelişmiş teknolojisini uzun menzilli batarya gücüyle birleştiren BYD DOLPHIN, konfor ve verimlilik odaklı bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Geniş iç hacmi ve yüksek teknoloji donanımlarıyla segmentinde öne çıkan BYD DOLPHIN, 2024 AutoBest Ödülü’nü kazanarak kalite ve verimliliğini tescilledi. BYD’nin kendi geliştirdiği e-Platform 3.0 üzerinde yükselen model, Lityum Demir Fosfat (LFP) teknolojisine sahip 60.4 kWsa kapasiteli Blade Batarya ile güvenlik, dayanıklılık ve performans konusunda yüksek standartlar sunuyor.
204 PS güç ve 310 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7 saniyede tamamlayan DOLPHIN, 160 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. WLTP ölçümlerine göre 427 km WLTP menzil ve 15.9 kWsa karma enerji tüketimi sunan model, 110 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde bataryasını yüzde 30’dan yüzde 80’e 26 dakikada şarj edebiliyor. Gelişmiş enerji tasarrufu sağlayan ısı pompası sistemi ise standart olarak sunuluyor.
Euro NCAP’ten 5 yıldız alan BYD DOLPHIN, markanın diğer modellerinde olduğu gibi uzaktan bağlantı özellikleriyle kullanıcılarına üst düzey konfor sunuyor. Türkiye’deki BYD sahipleri ise uzaktan güncelleme (OTA) sistemi sayesinde araçlarını servise gitmeye gerek kalmadan güncelleyerek her zaman en güncel teknolojiye sahip olabiliyor.
YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u
YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.
Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.
Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.
49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.
Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.
YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu
BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.
Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.
BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.
YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin Ar-Ge gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.
Elektrikli Otomobiller
BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı


BYD Türkiye, YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin benzersiz yeteneklerini, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda nefes kesen bir teknoloji şovuyla gözler önüne serdi. Avrupa’da ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen etkinlikte, amfibi -hem suda hem karada hareket edebilen- özellikli YANGWANG U8 göle girerek suda yüzerken, dünyanın en hızlı elektrikli aracı YANGWANG U9 ise 360 derece Tank Dönüşü, zıplama ve dans etme yetenekleriyle izleyenlerin büyük ilgisini topladı. BYD Türkiye, Geleceğin Mobilitesini “Havada, Karada, Suda” temalı etkinliğinde katılımcılara deneyimine sunarak bir kez daha ses getirdi.
Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, otomotiv sektörünün sınırlarını zorlayan teknolojileri, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geleceğin mobilite çözümleriyle küresel ölçekte adından söz ettiriyor. Türkiye’de sunduğu yeniliklerle dikkat çeken BYD Türkiye ise İstanbul’da, markanın sıra dışı modelleriyle unutulmaz bir gösteriye imza attı. Avrupa’da ilk kez BYD Türkiye tarafından düzenlenen özel etkinlikte, “geleceğin mobilitesi” canlı olarak katılımcılara sunuldu.
BYD Türkiye’nin Kemerburgaz’da sıfırdan inşa ettiği özel platformda, BYD’nin lüks segment markası YANGWANG’ın U8 ve U9 modelleri, ileri teknolojiyle bezeli görkemli bir şovun başrolündeydi. Etkinlikte katılımcılar, 17 Eylül’de gerçekleştirilecek TEKNOFEST İstanbul’da sergilenecek olan bu araçları yakından inceleme ve performanslarını tanıklık etme fırsatı buldu.
YANGWANG’ın süperspor modeli U9; yalnızca 2,36 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabilmesiyle dikkatleri üzerine toplarken, özel olarak geliştirilen Track Edition versiyonu ise, Almanya’da gerçekleştirilen testte 472,41 km/s hıza ulaşarak dünyanın en hızlı elektrikli süper otomobili unvanını kazandı. Aynı zamanda zıplama, kendi etrafında 360 derece dönebilme (Tank Dönüşü) ve dans etme gibi sıra dışı yetenekleriyle sahneye çıkan U9, izleyenlere nefes kesen bir şov sundu.
Etkinlikte YANGWANG U8’in off-road versiyonu da benzersiz özelliklerini gözler önüne serdi. Karadan hareket ederek bölgedeki göle giren ve bir süre su üzerinde ilerledikten sonra platforma geri dönen YANGWANG U8, 360 derece Tank Dönüşü yeteneği ve entegre drone teknolojisiyle katılımcılardan tam not aldı.
“BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz”
BYD’nin DNA’sında teknoloji ve inovasyonun çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, İstanbul’daki teknoloji şovuna ilişkin, şunları söyledi: “BYD, 120 bini aşkın AR-GE mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştirerek, geleceğin teknolojilerini bugünden şekillendiriyor. 2022 yılında fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv markası olan BYD, inovasyon gücü, ileri teknolojiye olan yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonu sayesinde, 2023’ten bu yana yeni enerjili araç üretiminde dünyanın 1 numaralı elektrikli araç üreticisi konumunda yer alıyor.
BYD Türkiye olarak, Ağustos sonu itibarıyla 31 bin 800 adetlik satış performansımızla, binek araç pazarının en hızlı büyüyen markası ve Yeni Enerjili Araç Pazarı’nın lideriyiz. Türkiye’de ‘Yılın Otomobili’ seçilen SEAL U, pazarın en çok tercih edilen ikinci SUV’u olarak öne çıkıyor. Ayrıca SEAL U DM-i da en çok tercih edilen şarj edilebilir hibrit model olma başarısını gösteriyor.
Yedi farklı modelimizle kısa sürede Türk tüketicisinin güvenini ve beğenisini kazandık. Bu güçlü başlangıç, markamıza duyulan güvenin ve Türkiye pazarındaki elektrikli araçlara yönelik artan ilginin somut bir göstergesi. Türkiye otomobil pazarına “enerji vermeye” ve önümüzdeki dönemde de yeni modellerimizle büyütmeye devam edeceğiz.
BYD Türkiye olarak, markamızın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem veriyoruz. 11 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz bu özel etkinlikte de BYD’nin fütüristik teknolojilerini tanıtma şansı bulduk. YANGWANG U8 ve U9 modellerinin, böylesine kapsamlı bir teknoloji şovuyla Avrupa bölgesinde ilk kez Türkiye’de tanıtılması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu teknolojileri; TEKNOFEST İstanbul’da ve Türkiye’nin belli başlı şehirlerindeki gerçekleştireceğimiz etkinliklerde müşterilerimizle buluşturmayı planlıyoruz. BYD’nin üstün teknolojiyle donatılmış araçlarını ve yeniliklerini Türkiye pazarında kullanıcılarla buluşturmaya devam edeceğiz.”



ANGWANG U9
BYD Türkiye’den teknoloji şovuna özenli hazırlık
BYD Türkiye, BYD’nin global teknoloji gücünü ve inovasyon vizyonunu Türkiye’deki tüketicilere göstermek amacıyla düzenlediği etkinlik için yoğun ve titiz bir hazırlık çalışması yürüttü. Etkinlik öncesinde tüm yasal prosedürler tamamlandı ve araçlar büyük bir gizlilik içinde Türkiye’ye getirildi.
Tarihi etkinlik için en uygun alanın belirlenmesi konusunda detaylı analizler yapıldı; bölgedeki göl, su altı dalgıçları tarafından balçık ve sazlıklardan temizlendi. Zorlu arazi koşullarına rağmen platform inşa çalışmaları kararlılıkla sürdürüldü. Böylece BYD Türkiye ekibi, daha önce benzeri yapılmamış bir organizasyonla tarihi bir gösteriye imza attı.
BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor
BYD, batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkıyor. Son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.


ANGWANG U8
YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u
YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.
Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.
Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.
49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.
Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.



ANGWANG U9
YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu
BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.
Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.
BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.
YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin AR-GE gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı