Connect with us

Genel

YENİ RENAULT CAPTUR TÜRKİYE’DE!

  Yeni Captur Türkiye yollarına çıkıyor. Kullanıcısına en üst düzey kişiselleştirme seçenekleri sunan model, teknolojik devrimi ve güçlü SUV çizgileriyle dikkat çekiyor. Ülkemize Joy, Touch ve Icon donanım seviyeleriyle gelen Yeni Captur, 211.900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

İlk kez lanse edildiği 2013 yılından bu yana büyük bir başarıya imza atan Renault Captur tamamen yenilendi. Bugüne kadar 1.6 milyonun üzerinde satış adedine ulaşan model Avrupa’da segmentinin en çok satan otomobili olurken, Türkiye pazarında da dikkat çekici bir performans sergiledi.

İç mekanda sunduğu kalite ve konfor ile Yeni Captur, üst segmentlere göz kırpıyor. En üst kalite malzemeler, akıllı kokpit, kokpit tarzı yüksek orta konsol, E-shifter vites kolu, titizlikle işlenmiş detaylar ve yeni koltuk mimarisi öne çıkan yenilikler arasında yer alıyor.

Model, sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoride Sürüşe Yardımcı Destek Sistem teknolojileri sunuyor. Renault EASY DRIVE sistemini oluşturan bu özellikler, Renault EASY LINK multimedya sistemi üzerinden dokunmatik olarak kolayca kontrol edilebiliyor. Yeni Captur 9,3’’ multimedya ekranı ve 10,2’’ dijital gösterge ekranı ile kategorisinde oldukça dikkat çeken ekranlar sunuyor.

Bir önceki neslin kodlarında yer alan kişiselleştirme ve modülerlik özellikleri Yeni Captur’de de korundu. Kişiselleştirme seçenekleri kapsamında Yeni Captur’ün tavanı, gövde ile aynı renkte veya kontrast oluşturacak şekilde Yıldız Siyah, Atacama Turuncu ve Antik Beyaz renk seçenekleri ile sunuluyor.

Bagaj hacminde lider

Aracın konfor ve modülaritesi için kilit bir öneme sahip kızaklı kayar arka koltuklar, ikinci nesilde de varlığını sürdürüyor. Yeni Captur, 536 litre ile sınıfının en geniş bagaj hacmini sunuyor. Bunu yanı sıra 27 litreye kadar çıkabilen iç depolama hacmi de yolcular için oldukça konforlu bir kabin ortamı sunuyor.

Yenilenen tamamı turbo özellikli verimli motor gamı kapsamında Yeni Captur, Türkiye’de 1.0 TCe 100bg, 1.3 TCe EDC 130 bg, 1.3 TCe EDC 155 bg olmak üzere 3 benzinli, 1.5 Blue dCi 95 bg ve 1.5 Blue dCi EDC 115 bg olmak üzere 2 dizel ile geniş bir motor seçeneğini kullanıcılarla buluşturuyor.

İç mekanda yüksek kalite ve son teknoloji

Yeni Clio ile başlayan iç tasarım devrimi, Yeni Captur ile devam ediyor. Sürücüye doğru hafif eğimli “Akıllı Kokpit” daha da geliştirilirken, kokpit tarzı yeni bir konsol sunuluyor. En yeni teknolojilerle ve segmentinin en büyük dikey tablet ekranı ile sunulan model, güçlü ergonomisi ve daha konforlu hale getirilen sürüş deneyimi ile öne çıkıyor. Kokpit tarzı yüksek orta konsol, fütüristik EDC vites kolu (e-shifter) ile hassas bir kontrol sunarak sürüş deneyimini zenginleştiriyor. Kişiselleştirilebilen orta konsol, LED ortam aydınlatması sayesinde daha fazla dikkat çekiyor.

Yeni Captur’ün ön paneli, kalite algısını artıracak şekilde tamamen yeniden tasarlandı. Orta kısımda yatay şeritteki havalandırmaların yanı sıra kişiselleştirilebilir dekoratif bileşenler öne çıkıyor. Merkezi ekranın alt kısmında ise, piyano düğmeleri ve sürücünün kolayca erişebileceği klima kontrolü ile ergonomiye verilen önem dikkat çekiyor.

Segmentin en büyük dikey tablet ekranı

Akıllı kokpitin başrol oyuncusu olan 9,3 inç multimedya ekranı segmentinin en büyük dikey tablet ekranı olarak dikkat çekiyor. Hafif kavisli dikey tablet, yolcu bölmesine modern bir görünüm kazandırırken, hafif eğim sayesinde ekranın okunabilirliği artıyor. Sürücüye doğru dönük yeni Renault EASY LINK multimedya sistemi sayesinde, tüm multimedya, navigasyon ve bilgi-eğlence hizmetlerinin yanı sıra MULTI-SENSE ayarlarına ve sürüş yardım sistemlerinin parametrelerine de kolayca erişilebiliyor.

Gösterge panelinde bulunan 7 ila 10,2 inç büyüklüğündeki renkli ekran, sürüş deneyimini özelleştirmek için son derece sezgisel bir yöntem sunuyor.

Yeni Captur’ün bir üst segment kalitesindeki yeni tasarımlı koltukları daha etkin destek sağlıyor. Oyuklu yarı sert koltuk sırtı, arka yolculara 17 mm ekstra diz mesafesi sağlarken, yeni kafalıklar geri görüşü artırıyor. Koltuklar, yolcu bölümündeki kaliteyi artırıyor. Yeni Captur, iç ambiyans kişiselleştirmesine katkı sunmak amacıyla farklı renkte döşeme seçenekleri sunabiliyor.

Önceki modele kıyasla daha kompakt bir hava yastığı kullanılması sayesinde, direksiyon inceltilerek daha da şık bir hale getirildi. Yeni Captur EDC versiyonlarında direksiyon simidinde F1 tarzı vites değiştirme kulakçıkları yer alıyor.

Daha güçlü bir SUV kimliği

Daha atletik ve dinamik hatlara sahip Yeni Captur, güçlendirilen SUV kimliği ile göze çarpıyor. Dış tasarımda gerçekleştirilen dönüşüm sayesinde modelin çizgileri daha modern, kendine özgü ve etkileyici hale geldi. 4,23 metre uzunluğu ile önceki modele kıyasla 11 cm daha uzun olan Yeni Captur, opsiyonel olarak sunulan 18 inç jantları ve artırılan aks mesafesi ile öne çıkıyor. Yeni tasarımı, milimetrik hassasiyetteki ölçüleri, ön ve arka Full LED C şeklinde far ve aydınlatmaları ve dekoratif krom detaylar gibi özelliklerin tümü, kalitedeki iyileştirmenin bileşenleri olarak göze çarpıyor.

Kişiselleştirilebilir renk kombinasyonları

Modelin ayırt edici özelliklerinden olan çift renkli gövde, Yeni Captur’de de oldukça başarılı bir şekilde sunuluyor. 8 farklı ana gövde renk seçeneğinin yanı sıra, tavan gövde ile aynı renkte veya kontrast oluşturacak şekilde Yıldız Siyah, Atacama Turuncu ve Antik Beyaz olmak üzere 3 farklı renkte sunulabiliyor. Tavan, ayrıca elektrikli açılır cam tavan özelliği ile de birlikte sunulabiliyor.

Satışlarında çift gövde-tavan renkli araçların oranının yüzde 80’e yakın olması Captur’ü kişiselleştirme seçenekleri ile ön plana çıkarıyor. Yeni Captur, hem iç hem de dış tasarımda sunduğu yeni alternatifler ile bu özelliğini daha da zenginleştiriyor.

Yeni Captur’un geniş ızgarasının altındaki çarpıcı ön tamponu, yalnızca modelin kimlik ve dinamizmini güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda çamurlukların ön kısmındaki iki hava deflektörü sayesinde hava akışını yönlendirerek aracın aerodinamik performansını artırırken, yakıt tüketimini azaltıyor.

Yeni Captur’deki ince arka lambalar, Renault markasına özgü C şeklindeki far tasarımını tamamlıyor. Üç boyutlu etki yaratan arka ve yan aydınlatmalar, tasarımı daha da öne çıkarıyor.

Yenilenen verimli ve zengin motor gamı

Yeni Captur, tamamı turbo özellikli yeni benzinli ve dizel motorlarıyla sınıf atlıyor. 5 ileri manuel vites kutusunun yanı sıra 7 vitesli çift kavramalı otomatik vites kutusu ile sunulan motorlar, optimize yakıt tüketiminin yanı sıra düşük emisyon seviyeleri sunuyor.

Yeni Captur, uzun menzillerde araç kullanan sürücülerle 2 farklı dizel motor seçeneğini buluşturuyor. 1.5 litre motorlardan 95 beygir olanı 240 Nm tork üretirken, 6 ileri manuel şanzıman sunuyor. 115 beygire sahip dizel motor ise 260 Nm tork üretiyor. Bu motor seçeneği ise 7 ileri otomatik EDC şanzıman ile sunuluyor.

3 farklı benzinli motorla Türkiye’ye gelen Yeni Captur’de, 100 beygirlik 1.0 TCe motor 5 ileri manuel vitesle sunuluyor. 7 ileri otomatik EDC şanzımanla sunulan 1.3 litrelik TCe motorlardan ilki 130, ikincisi ise 155 beygir gücünde.

Kapsamlı sürüş destek sistemleri: EASY DRIVE

Yeni Captur, Yeni Clio gibi kategorisi için oldukça gelişmiş sürüş destek sistemlerinin kullanımını yaygınlaştırarak sürücülere güvenli bir sürüş sunuyor. Şehir içi kullanımı güvenli ve konforlu hale getiren otomatik uzun/kısa farlar, kör nokta uyarı sistemi, güvenli mesafe uyarı sistemi, trafik işaretleri tanıma sistemi gibi özelliklerin yanı sıra, 360° kamera, eller serbest park destek sistemi gibi özellikler de park halindeki aracın ilk hareketini her zamankinden daha güvenli hale getiriyor.

Ergonomik multimedya sistemi: EASY LINK

Renault EASY LINK multimedya sistemi, Yeni Captur’de tümü Android Auto ve Apple CarPlay ile uyumlu 7’’ veya dahili navigasyonlu 9,3’’ ekran ile sunuluyor.

Renault EASY LINK multimedya sistemi arayüzü ergonomik ve daha pratik olacak şekilde tasarlandı. Bu tasarımda, akıllı telefon uygulamalarından esinlenildi ve böylece kullanımı kolay bir teknoloji ortaya çıktı. Bazı ekranlar ayrıca, kullanıcıyı doğrudan sık kullanılan uygulamalarına götüren widget’lar ile özelleştirilebiliyor.

 

MULTI-SENSE ile kişiselleştirilmiş Captur deneyimi

Renault MULTI-SENSE teknolojisi sürüş deneyimini kişiselleştirmek için Captur ile de kullanıma sunuluyor. MULTI-SENSE özelliğiyle sürücü, aracı ruh haline göre kişiselleştirebiliyor. Bu kapsamda daha düşük tüketim ve CO2 emisyonu için Eco mod, daha yüksek sürüş keyfi, çeviklik ve hassasiyet için Sport mod ve deneyiminizi özelleştirmek için MySense mod bulunuyor.

Aydınlatma ortamını özelleştirmek içinse 8 farklı renk seçeneği kullanılabiliyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Genel

Şarj Sektörü Artan Elektrikli Araç Satışlarına Hızla Ayak Uydurdu!

Elektrikli araç (EV) pazarında son iki yılda yaşanan hızlı büyüme, şarj altyapısında da tarihi bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de toplam 33.592 şarj soketi aktif durumda. Bunların 14.308’i DC (hızlı), 19.284’ü AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310.668 adede ulaşarak bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde artış kaydetti. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.

 

Güncel elektrikli araç pazarı gelişiminin yanında, şarj sektörünün nihai konumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bu tablo, Türkiye’nin elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldiğini bizlere gösteriyor. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici Togg’un lokomotif etkisi, ABD’li (Tesla) ve Çinli markaların (özellikle BYD) agresif girişleri, bu büyümenin başlıca itici güçleri arasında ve bu rekabet sektöre yeni dinamikler katıyor. şeklinde konuştu.

 

Diğer yandan enerji altyapısı tarafında da dikkat çekici gelişmeler olduğunu aktaran Koca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca YEK-G sertifikalı “yeşil şarj” noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde önemli adımlar atılıyor. Yatırımcı bir şirket olarak bunu çok değerli buluyoruz.” dedi.

Hedef 2026’da Güçlü 1000 soket

Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı: “Elektrikli araç ekosistemi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, kullanıcı deneyimi ve güvenilir altyapı ile büyüyebilir. Biz Ovolt & Sharz.net olarak, bugün 570’in üzerinde soketle faaliyet gösteriyoruz. OPET ile stratejik iş birliğimiz sayesinde 2026’da 1000’in üzerinde güçlü (kapasitesi yüksek) sokete ulaşarak, her segment için en erişilebilir ve güvenilir şarj ağını oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Koca, ayrıca sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı: “Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da çok kritik. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün bel kemiğini oluşturuyor.”

Ovolt & Sharz.net, mobil uygulama üzerinden doluluk durumu takibi, şeffaf fiyatlandırma, 7/24 teknik destek ve yenilenebilir enerjiyle çalışan şarj noktalarıyla kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Ayrıca Müşteri Memnuniyeti ve Güvenliği için elektrikli araç şarj deneyimini IoT tabanlı alarm sistemleri, kamera izleme ve 7/24 personeli olan OPET akaryakıt istasyonlarıyla birleştirip, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.

“Şarj altyapısındaki dönüşüm tüm hayatımızı değiştirecek”

Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Hakan Koca, “Bizim için şarj altyapısı, mobilitenin değil yaşamın dönüşümüdür. Şarj altyapısındaki dönüşüm ile tüm hayatımız yıllar içinde değişecek. Ovolt & Sharz.net bu dönüşümün güvenilir omurgası olmayı sürdürmeyi istiyor.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Continue Reading

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler