Genel
YENİ RENAULT CAPTUR TÜRKİYE’DE!


Yeni Captur Türkiye yollarına çıkıyor. Kullanıcısına en üst düzey kişiselleştirme seçenekleri sunan model, teknolojik devrimi ve güçlü SUV çizgileriyle dikkat çekiyor. Ülkemize Joy, Touch ve Icon donanım seviyeleriyle gelen Yeni Captur, 211.900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
İlk kez lanse edildiği 2013 yılından bu yana büyük bir başarıya imza atan Renault Captur tamamen yenilendi. Bugüne kadar 1.6 milyonun üzerinde satış adedine ulaşan model Avrupa’da segmentinin en çok satan otomobili olurken, Türkiye pazarında da dikkat çekici bir performans sergiledi.
İç mekanda sunduğu kalite ve konfor ile Yeni Captur, üst segmentlere göz kırpıyor. En üst kalite malzemeler, akıllı kokpit, kokpit tarzı yüksek orta konsol, E-shifter vites kolu, titizlikle işlenmiş detaylar ve yeni koltuk mimarisi öne çıkan yenilikler arasında yer alıyor.
Model, sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoride Sürüşe Yardımcı Destek Sistem teknolojileri sunuyor. Renault EASY DRIVE sistemini oluşturan bu özellikler, Renault EASY LINK multimedya sistemi üzerinden dokunmatik olarak kolayca kontrol edilebiliyor. Yeni Captur 9,3’’ multimedya ekranı ve 10,2’’ dijital gösterge ekranı ile kategorisinde oldukça dikkat çeken ekranlar sunuyor.
Bir önceki neslin kodlarında yer alan kişiselleştirme ve modülerlik özellikleri Yeni Captur’de de korundu. Kişiselleştirme seçenekleri kapsamında Yeni Captur’ün tavanı, gövde ile aynı renkte veya kontrast oluşturacak şekilde Yıldız Siyah, Atacama Turuncu ve Antik Beyaz renk seçenekleri ile sunuluyor.
Bagaj hacminde lider
Aracın konfor ve modülaritesi için kilit bir öneme sahip kızaklı kayar arka koltuklar, ikinci nesilde de varlığını sürdürüyor. Yeni Captur, 536 litre ile sınıfının en geniş bagaj hacmini sunuyor. Bunu yanı sıra 27 litreye kadar çıkabilen iç depolama hacmi de yolcular için oldukça konforlu bir kabin ortamı sunuyor.
Yenilenen tamamı turbo özellikli verimli motor gamı kapsamında Yeni Captur, Türkiye’de 1.0 TCe 100bg, 1.3 TCe EDC 130 bg, 1.3 TCe EDC 155 bg olmak üzere 3 benzinli, 1.5 Blue dCi 95 bg ve 1.5 Blue dCi EDC 115 bg olmak üzere 2 dizel ile geniş bir motor seçeneğini kullanıcılarla buluşturuyor.
İç mekanda yüksek kalite ve son teknoloji
Yeni Clio ile başlayan iç tasarım devrimi, Yeni Captur ile devam ediyor. Sürücüye doğru hafif eğimli “Akıllı Kokpit” daha da geliştirilirken, kokpit tarzı yeni bir konsol sunuluyor. En yeni teknolojilerle ve segmentinin en büyük dikey tablet ekranı ile sunulan model, güçlü ergonomisi ve daha konforlu hale getirilen sürüş deneyimi ile öne çıkıyor. Kokpit tarzı yüksek orta konsol, fütüristik EDC vites kolu (e-shifter) ile hassas bir kontrol sunarak sürüş deneyimini zenginleştiriyor. Kişiselleştirilebilen orta konsol, LED ortam aydınlatması sayesinde daha fazla dikkat çekiyor.
Yeni Captur’ün ön paneli, kalite algısını artıracak şekilde tamamen yeniden tasarlandı. Orta kısımda yatay şeritteki havalandırmaların yanı sıra kişiselleştirilebilir dekoratif bileşenler öne çıkıyor. Merkezi ekranın alt kısmında ise, piyano düğmeleri ve sürücünün kolayca erişebileceği klima kontrolü ile ergonomiye verilen önem dikkat çekiyor.
Segmentin en büyük dikey tablet ekranı
Akıllı kokpitin başrol oyuncusu olan 9,3 inç multimedya ekranı segmentinin en büyük dikey tablet ekranı olarak dikkat çekiyor. Hafif kavisli dikey tablet, yolcu bölmesine modern bir görünüm kazandırırken, hafif eğim sayesinde ekranın okunabilirliği artıyor. Sürücüye doğru dönük yeni Renault EASY LINK multimedya sistemi sayesinde, tüm multimedya, navigasyon ve bilgi-eğlence hizmetlerinin yanı sıra MULTI-SENSE ayarlarına ve sürüş yardım sistemlerinin parametrelerine de kolayca erişilebiliyor.
Gösterge panelinde bulunan 7 ila 10,2 inç büyüklüğündeki renkli ekran, sürüş deneyimini özelleştirmek için son derece sezgisel bir yöntem sunuyor.
Yeni Captur’ün bir üst segment kalitesindeki yeni tasarımlı koltukları daha etkin destek sağlıyor. Oyuklu yarı sert koltuk sırtı, arka yolculara 17 mm ekstra diz mesafesi sağlarken, yeni kafalıklar geri görüşü artırıyor. Koltuklar, yolcu bölümündeki kaliteyi artırıyor. Yeni Captur, iç ambiyans kişiselleştirmesine katkı sunmak amacıyla farklı renkte döşeme seçenekleri sunabiliyor.
Önceki modele kıyasla daha kompakt bir hava yastığı kullanılması sayesinde, direksiyon inceltilerek daha da şık bir hale getirildi. Yeni Captur EDC versiyonlarında direksiyon simidinde F1 tarzı vites değiştirme kulakçıkları yer alıyor.

Daha güçlü bir SUV kimliği
Daha atletik ve dinamik hatlara sahip Yeni Captur, güçlendirilen SUV kimliği ile göze çarpıyor. Dış tasarımda gerçekleştirilen dönüşüm sayesinde modelin çizgileri daha modern, kendine özgü ve etkileyici hale geldi. 4,23 metre uzunluğu ile önceki modele kıyasla 11 cm daha uzun olan Yeni Captur, opsiyonel olarak sunulan 18 inç jantları ve artırılan aks mesafesi ile öne çıkıyor. Yeni tasarımı, milimetrik hassasiyetteki ölçüleri, ön ve arka Full LED C şeklinde far ve aydınlatmaları ve dekoratif krom detaylar gibi özelliklerin tümü, kalitedeki iyileştirmenin bileşenleri olarak göze çarpıyor.
Kişiselleştirilebilir renk kombinasyonları
Modelin ayırt edici özelliklerinden olan çift renkli gövde, Yeni Captur’de de oldukça başarılı bir şekilde sunuluyor. 8 farklı ana gövde renk seçeneğinin yanı sıra, tavan gövde ile aynı renkte veya kontrast oluşturacak şekilde Yıldız Siyah, Atacama Turuncu ve Antik Beyaz olmak üzere 3 farklı renkte sunulabiliyor. Tavan, ayrıca elektrikli açılır cam tavan özelliği ile de birlikte sunulabiliyor.
Satışlarında çift gövde-tavan renkli araçların oranının yüzde 80’e yakın olması Captur’ü kişiselleştirme seçenekleri ile ön plana çıkarıyor. Yeni Captur, hem iç hem de dış tasarımda sunduğu yeni alternatifler ile bu özelliğini daha da zenginleştiriyor.
Yeni Captur’un geniş ızgarasının altındaki çarpıcı ön tamponu, yalnızca modelin kimlik ve dinamizmini güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda çamurlukların ön kısmındaki iki hava deflektörü sayesinde hava akışını yönlendirerek aracın aerodinamik performansını artırırken, yakıt tüketimini azaltıyor.
Yeni Captur’deki ince arka lambalar, Renault markasına özgü C şeklindeki far tasarımını tamamlıyor. Üç boyutlu etki yaratan arka ve yan aydınlatmalar, tasarımı daha da öne çıkarıyor.
Yenilenen verimli ve zengin motor gamı
Yeni Captur, tamamı turbo özellikli yeni benzinli ve dizel motorlarıyla sınıf atlıyor. 5 ileri manuel vites kutusunun yanı sıra 7 vitesli çift kavramalı otomatik vites kutusu ile sunulan motorlar, optimize yakıt tüketiminin yanı sıra düşük emisyon seviyeleri sunuyor.
Yeni Captur, uzun menzillerde araç kullanan sürücülerle 2 farklı dizel motor seçeneğini buluşturuyor. 1.5 litre motorlardan 95 beygir olanı 240 Nm tork üretirken, 6 ileri manuel şanzıman sunuyor. 115 beygire sahip dizel motor ise 260 Nm tork üretiyor. Bu motor seçeneği ise 7 ileri otomatik EDC şanzıman ile sunuluyor.
3 farklı benzinli motorla Türkiye’ye gelen Yeni Captur’de, 100 beygirlik 1.0 TCe motor 5 ileri manuel vitesle sunuluyor. 7 ileri otomatik EDC şanzımanla sunulan 1.3 litrelik TCe motorlardan ilki 130, ikincisi ise 155 beygir gücünde.
Kapsamlı sürüş destek sistemleri: EASY DRIVE
Yeni Captur, Yeni Clio gibi kategorisi için oldukça gelişmiş sürüş destek sistemlerinin kullanımını yaygınlaştırarak sürücülere güvenli bir sürüş sunuyor. Şehir içi kullanımı güvenli ve konforlu hale getiren otomatik uzun/kısa farlar, kör nokta uyarı sistemi, güvenli mesafe uyarı sistemi, trafik işaretleri tanıma sistemi gibi özelliklerin yanı sıra, 360° kamera, eller serbest park destek sistemi gibi özellikler de park halindeki aracın ilk hareketini her zamankinden daha güvenli hale getiriyor.
Ergonomik multimedya sistemi: EASY LINK
Renault EASY LINK multimedya sistemi, Yeni Captur’de tümü Android Auto ve Apple CarPlay ile uyumlu 7’’ veya dahili navigasyonlu 9,3’’ ekran ile sunuluyor.
Renault EASY LINK multimedya sistemi arayüzü ergonomik ve daha pratik olacak şekilde tasarlandı. Bu tasarımda, akıllı telefon uygulamalarından esinlenildi ve böylece kullanımı kolay bir teknoloji ortaya çıktı. Bazı ekranlar ayrıca, kullanıcıyı doğrudan sık kullanılan uygulamalarına götüren widget’lar ile özelleştirilebiliyor.
MULTI-SENSE ile kişiselleştirilmiş Captur deneyimi
Renault MULTI-SENSE teknolojisi sürüş deneyimini kişiselleştirmek için Captur ile de kullanıma sunuluyor. MULTI-SENSE özelliğiyle sürücü, aracı ruh haline göre kişiselleştirebiliyor. Bu kapsamda daha düşük tüketim ve CO2 emisyonu için Eco mod, daha yüksek sürüş keyfi, çeviklik ve hassasiyet için Sport mod ve deneyiminizi özelleştirmek için MySense mod bulunuyor.
Aydınlatma ortamını özelleştirmek içinse 8 farklı renk seçeneği kullanılabiliyor.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
Genel
Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!


Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.
Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.
Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi
Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.
- Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
- Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
- Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
- Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.
Teknik Verilerle Hyundai Inster
Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.
- Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
- Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
- Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
- Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
- Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.
Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı