Connect with us

Genel

Araç Kiralamada %100 Elektrikli İş Birliği: 5 Yıldızlı Güvenlik MG’den, 5 Yıldızlı Hizmet Enterprise’dan!

Enterprise Türkiye, %100 elektrikli araç yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Türkiye’nin en büyük elektrikli araç filosuna sahip olan Enterprise Türkiye, son olarak efsanevi İngiliz markası MG’den 50 adet %100 elektrikli ZS EV model araç alımı gerçekleştirdi.

Enterprise Türkiye’nin böylelikle filosundaki elektrikli araç parkı da 125 adedi aşmış oldu. Ülkemizde Doğan Trend Otomotiv’in temsilciliğini üstlendiği MG Türkiye’nin Koşuyolu’ndaki merkezinde düzenlenen teslim töreninde konuşan Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, “Türkiye’de elektrikli araçların kiralanmasında hibrit otomobillerle başlattığımız öncü misyonumuzu, elektrikli modellerle devam ettiriyoruz. Sürdürülebilir çalışmalar yürüten ve bu anlamda benzer bir vizyonu paylaştığımız Doğan Trend Otomotiv distribütörlüğündeki MG markasıyla yeni bir projeye imza attık. Filomuza dahil ettiğimiz MG ZS EV araçların teknik ve güvenlik özellikleri ile fiyat-fayda avantajları, Türkiye pazarındaki önemli bir boşluğu doldurabilecek nitelikte. Biz de Enterprise Türkiye olarak, ülkemizdeki araç kullanıcılarının elektrikli otomobilleri yakından tanımasını stratejimizin bir parçası olarak görüyoruz. Bu iş birliğiyle, tamamen elektrikli MG ZS EV’nin yeterli bir sürede deneyimlenmesi için katkı sağlayacağımızı düşündük. Ayrıca müşterilerimiz, kiraladıkları MG ZS EV araçları kabin içerisinde yer alan kartlar sayesinde, şarj istasyonlarında ücretsiz olarak şarj edebilecekler” dedi.

Doğan Holding Otomotiv Grubu Şirketleri CEO’su Kağan Dağtekin ise “100 yıllık geçmişi olan İngiliz MG markasını kısa zaman önce Türk müşterisiyle yeniden buluşturduk ve giriş modelimizi %100 elektrikli ZS EV olarak belirledik.   Pazara elektrikli bir modelle girmek kolay bir karar değildi. Ancak hem MG markasının teknolojide geldiği yeri vurgulamayı  hem de Doğan Grubu’nun sürdürülebilirlik misyonu paralelinde otomotiv şirketlerimizin de elle tutulur katkısı olmasını amaçladık. İş birliğimizi sürdürdüğümüz Enterprise Türkiye ile elektrikli araçların Türkiye’de yaygınlaşması konusunda öncülük ediyoruz. Bu ortak strateji doğrultusunda; %100 elektrikli 50 adet MG otomobilimizi  Enterprise’ın ülkemizdeki seçkin lokasyonlarında günlük kiralama operasyonlarına dahil ettik. Böylece hem araç kiralama ihtiyacı olan müşteriler MG ZS EV’yi alıp kullanabilecek, hem de tamamen elektrikli bir otomobil ile tam zamanlı bir deneyim yaşayabilecekler. Biz 3 aydır binlerce ilgili müşteriyle görüşüyoruz ve gördük ki aracımız test edilince beğeniliyor. Yepyeni teknolojili bir ürün almak kolay değil, endişeyle birlikte birçok soru ve merak edilen konu oluşmaya başlıyor. Ama tüm bu sorulara en iyi cevabı müşterilerimizin kendileri, aracı test edince veriyorlar. Test sürüşleri için ise 20 dakika yeterli olmuyor.  Kullanıcılar; elektrikli araçlarımızı şehirde 2-3 gün kendi hayat rutinleri dahilinde kullandıklarında, akıllarındaki soru işaretlerinin çoğuna cevap buluyorlar. İşte bu sebeple, Enterprise iş birliğimize çok önem veriyoruz” dedi.

Dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise Rent A Car’ın ana franchise sahibi Enterprise Türkiye, elektrikli araç yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Türkiye’nin en büyük elektrikli araç filosuna sahip şirket, son olarak, ülkemizde Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen İngiliz MG markasının 50 adet ZS EV model elektrikli aracını filosuna dahil etti. “Stratejik bir iş birliği” olarak lanse edilen bu yatırım kapsamında, elektrikli araç parkının Türkiye genelinde yaygınlaşması ve elektrikli araç avantajlarının daha da bilinirlik kazanması amaçlandı. Tamamen elektrikli motoru ve sunduğu konforla hem kent içi hem de şehir dışı yolculuklarda tercih edilen MG ZS EV’nin katılımıyla, Enterprise Türkiye’nin toplam elektrikli araç parkı da 125 adedi aşmış oldu. Konuyla ilgili olarak MG Türkiye Koşuyolu tesisinde  düzenlenen teslim töreninde konuşan Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, “Enterprise olarak stratejik iş birliklerine inanan bir şirketiz. Doğan Trend Otomotiv Grubu markaları ile bir süredir devam eden ve birbirimize değer kattığımız güzel iş birliklerimiz var. Sürdürülebilir çalışmalar yürüten ve bu anlamda benzer bir vizyonu paylaştığımız Doğan Trend Otomotiv distribütörlüğündeki MG Türkiye ile yeni bir projeye imza attık. Filomuza dahil ettiğimiz MG ZS EV araçların teknik ve güvenlik özellikleri ile fiyat-fayda avantajları, Türkiye pazarındaki önemli bir boşluğu doldurabilecek nitelikte. Yine müşterilerimizin en güvenli şekilde seyahat etmeleri bizim için oldukça kritik bir konu. Bu anlamda her türlü detaya dikkat ediyoruz. MG ZS EV’nin kendi segmentinde en yüksek seviyede güvenlik puanını almış olması da yatırımımızda etkili oldu. Önümüzdeki dönemde de, sürdürülebilir bir model çerçevesinde elektrikli ve hibrit araç filomuzu büyütmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Elektrikli araçlar kiralamayla daha da yaygınlaşacak!

Konuşmasında MG ZS EV’nin ve elektrikli araçların sağladığı avantajlara da değinen Özarslan Tangün, “Enterprise Türkiye olarak, ülkemizdeki araç kullanıcılarının elektrikli otomobilleri yakından tanımasını, stratejimizin bir parçası olarak görüyoruz. Bu iş birliğiyle, tamamen elektrikli MG ZS EV’nin yeterli bir sürede deneyimlenmesi için katkı sağlayacağımızı düşündük. Aracın müşterilere doğru bir şekilde anlatılması açısından Enterprise Türkiye saha çalışanlarına MG ZS EV ile ilgili eğitimler verdik. Ayrıca müşterilerimiz, kiraladıkları MG ZS EV araçları kabin içerisinde yer alan kartlar sayesinde, şarj istasyonlarında ücretsiz olarak şarj edebilecekler.

MG ZS EV gerçek elektrikli otomobil deneyimini sunuyor

Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin ise yaptığı değerlendirmede, “100 yıllık geçmişi olan İngiliz MG markasını kısa zaman önce Türk müşterisiyle buluşturduk ve yüzde yüz elektrikli otomobillerimizle pazara giriş yaptık. MG,  dünyada 4 farklı ülkede fabrikası olan ve yılda 7 milyon otomobil üreten SAIC firmasının markalarından biri. Elektrikli araçlar ise Türkiye için çok yeni pazar. Herkesin ilgisi yüksek olmakla birlikte, kullandıkça ayırt edici özellikleri direkt göze çarpıyor. Elektrikli araç kiralama konusunu ise oldukça kompleks bir operasyon olarak  görüyoruz. Birlikte proje geliştirip önce çalışanların elektrikli araca inanmasını sağlamak ardından bunu müşterilere doğru aktarabilmek gibi ikili bir çaba gerekiyor. Doğan Trend Otomotiv olarak, uzun yıllar ticari iş birliğimizi sürdürdüğümüz Enterprise Türkiye ile elektrikli araçların Türkiye’de yaygınlaşması konusunda hemfikiriz. Bu ortak strateji doğrultusunda; tamamen elektrikli 50 adet MG ZS EV modelimizi, Enterprise’ın ülkemizdeki seçkin lokasyonlarında günlük kiralama operasyonlarına dahil ettik. Araçlarımızı hem evde şarj edilebilecek kablolarla hem de hızlı şarj istasyonları için olan kablolarla birlikte teslim ettik. Müşterilerimizin araçlarını herhangi bir aksaklık olmadan şarj edebilmeleri adına, bu yüksek maliyetli ürünleri herhangi bir bedel almadan sunuyoruz. Böylece araç kiralama ihtiyacı olan müşteriler tamamen elektrikli bir otomobil ile gerçek bir deneyim yaşayabilecekler. Çünkü elektrikli araçlar için oluşabilecek soru işaretlerinin yanıtları test sürüşünde veriliyor. Bu test sürüşleri için 20 dakika ya da 1 saatlik sürüş yetmiyor. Kullanıcılar 1-2 günlük hayat rutinleri içinde bu otomobilleri kullandıklarında, endişelerinin ve soru işaretlerinin gittiğini görüyoruz. Bu anlamda Enterprise ile olan iş birliğimizden çok memnunuz” şeklinde konuştu.

Türkiye SUV dönüşümünü yaşıyor!

Konuşmasında Türkiye araç pazarında değişen diğer dinamiklere de değinen Kağan Dağtekin, “Dünyada ve Türkiye’de her satılan 100 otomobilin 40’ı SUV. Bu değişim Türkiye’de her geçen yıl artarak devam ediyor.  5 yıl önce sadece bazı lüks markaların SUV modelleri varken, günümüzde sedan araçlardan SUV’e yönelim büyük oranda artış gösteriyor. Bu talep kiralama pazarında da görülüyor. Araç kullanıcıları ise SUV sayesinde, daha kompakt bir araçla şehir içindeki ihtiyaçlarını karşıladıkları gibi, şehir dışına çıktıkları zaman da güvenli ve yüksek bir otomobil kullanmış oluyorlar. Elektrikli otomobilleri ise 10 yıl sonra tüm dünyada çok daha fazla görmeye başlayacağız. Norveç gibi gelişimini tamamlamış ülkelerde ise şimdiden 1 yıllık elektrikli araç satışının, benzinli araç satışını geçtiğini görebiliyoruz. Buna bakarak  ülkelerin politikaları ve altyapıları müsaade ettikçe; rasyonel olan, daha keyifli, daha verimli ve daha çevreci olan elektrikli otomobil talebinin artacağını öngörüyoruz. Biz de Doğan Trend Otomotiv olarak buna öncülük etmekten gurur duyuyoruz. Araç kiralamanın da  bu paralelde yön değiştireceğine inanıyoruz” dedi.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler